Katalog

ON CUMHUKİltiT 22 TEMMUZ 1980 RonaldReaganBeyazSarayyolunda Reagan'm ekonomik görüşleri Amerikan sermaye çevrelerının sözcüsü durumundaki B'JSİNESS v\EEK dergısınin CumhurıyetCi Partı Başkan adayı Ronald Reagan'la yaptığı ekonomık konulara ılışkın gcruşmeyi sunuyoruz: SORU Önümüzdekl üç yıl lcinde vergılerde %30 indırim yapmayı tosarlıyorsunuz. Bugunkü enflasyon olgusu karşısında bu önlemın ne gibi bir etkisi olur? YANIT lcinde yaşadığımız yüzyılda, bir! Başkan John Kennedy tarafından olmak üzere, dört kez vergi indirimine gidildi. Her defosında da gelir artışı gorüldü. gelir ozclması olmadı. Bu kez de aynı şeyln olacağını sanıyorum. ÖzeMikle şimdi bir vergl Indırımınin olumlu etkisi görülur. Cünkü enflasyonun sayıları kabartması vergılendırilecek gelir dılımlerıni bir üst dllıme itmektedir Vergi indirimine gıdılmezse vergileri fıllen artırmış olursunuz. SORU Amerikan dolarının dünya borsalarındaki gucünü nasıl arfırabıleceğinizl düşünüyorsuYANIT Hükümetin ma II konularda sorumlu bir PUZ? Ingiltere Mektubu 4 kasımda yapılacak başkanlık seçimleri için adaylıkları kesinleşen Reagan Bush ikilisi, seçim kampanyasını başlattılar. davranış lcmde olması gerekır. Devlet butcesınde açık olduğu zaman hemen para basma makınesını colıştırmalıyız. ABD M. Bankasına başlıca sorumiuluğunun doları korumak olduğunu ve para basmayı durdurması gerektiğını söy lemelıyız. SORU Enflasyonu dur durmak ıcın Merkez Bankası yuksek faız polıtıkası ızlemeyi sürdürmeli mı? YANIT Sürdurmeyece ğını umut ederım. Yuksek faız politıkasını izleyenlerın ülke ekonomisinde dur gunluğu ve işsizliğ. öneren aynı kışiler olup olmadığını bir düşünün SORU Trost oluşumu nu ve rüşveti engelleyen önlemleri ABD'nin yaboncı ulkelerdeki rekabet gücünü azaltıcı oır etken olorak görmemiz ne derece doğrudur? YANIT lc piyasado te kellerin oluşmasına karşı aldığımız önlemlerden vaz gecmek niyetinde değiliz Yobancı ülkelerde rüşvet vermeye gelınce.. Dış*a verılen rüşvetın acıklanma sı Amerikan firmalarının Işlediği bir günahmış gıbl gorüluyor. Oysa başka ulkelerde aracılarla ruşvet dağıtmak iş alemınde olağan bir uygulamadır. Silah Sergisi protesto edıldi Ahmet TAN LONDRA, (Cumhurlyet) Türkiye'nin de muşterilen arasında bulundugu belırtilen, ingiliz Silah Endustrisı fırmalannın duzenlediğj «Silah ve Teçhizat Sergısi»ndekı malzemenm askeri amaçlar dışmda, sıvil halkı sındirmek için kullanıldığı bildirilmiştir. Ingiltere Savunma Bakanlığı'nın desteğınde bir süre önce açılan silah sergısının müşterilerj arasında yer alan 27 ülkenin hukumetlerınin bu sılahlarla halka karşı baskı ve işkence uyguladığını, yapılacak satışlann ozel belgeye baflanmasını ve sonradan hangi amaçlarla kullanıldıgının izlenmesini isteyen çok sayıda kuruluş. örgut, Başbakandan ve Savunma Bakanından güvence istemışlerdir. Aralannda Uluslararası Af Örgutü. îngiliz Kilisesi, Katolik Kilisesi dınsel temsilcilerinin de yer aldığı siyasal ve akademik kuruluşlar. bu konudakj ortak muhtıralarını yetkililere sunmuşlar, Bayan Thatcher, ingiliz sanayıinin sıkıntı içinde olduğunu belirterek herhangj bir silah satışı kısıtlamasına gitmenin endüstriyi yeni çıkmazlara sokacağım söylemiştir. Uluslararası Af Örgutü Başkanı Cosmas Desmond ise yaptığı bir açıklama ile sergidekj silahlardan satın alan çok sayıda Üçuncü Dunya ülkesinin bu silahlan sivıl halka karşı topluca veya tek tek kullandığmı belirterek. ellennde orgutün yetkililerince düzenlenen bu konuda belgeler bulundugunu ve soz konusu ülkelerden Turkıye, Arjantın. Hindıstan, Libya'nın adlannı açıklamıştır. Protestocu kuruluşlarca 010™ oyuncaklan sergisi» olarak adlandınlan Aldershot asken kasabasındaki sergıye temsılci gönderen ve sıpanş veren ülkelerden çoğunluğu durumlannın gızli tutulmasını istemişlerdir Sılalı fırmalan sergide nereden hangi siparişleri aldıklannı belirten reklam amacı taşıyan lısteler yaymlamaktadırlar. Bu arada sergiye temsilci gönderen ülkelerden bazılarının askeri personel dışında polıs ya da istihbarat örgütlerindeki yetkilileri gonderdiğınin ortaya çıkması askeri olduğu söylenen sergiye olan tepkileri arttırmıştır. Belirlenenlerden Federal Almanya Polis Akademisı Bölüm Başkanı. toplum olaylannı bastırmak üzere görev yapan özel bir birliğin yetkilisi ile bir Uzak Dogu ülkesinin Istihbarat Ör~ gütu'nün Başkanı protestoculann iddialannı desteklemişttr. , Sergi yöneticileri bu yıl maddj olanaksızlıktan sergi ile ilgilenen ülkelerin göndereceği temsilcilerin yol ve öteki masraflannın karşılanmamış olması yüzünden duru satışlardan pek umutlu olmadıklannı söylemişlerdir. Sergiyi düzenleyen Orgütün Başkanı Sır Ronald Ellis ise, satılan sılahlann «hiddet ve şıddet» için kullanıldığına inanmadığını. yalnızca bu yılki silah satışlarından ingılız ekonomisıne 1 milyar 200 milyon sterlin sağladıklarını söylemiştir. Uluslararası Af Örgutü ise Uganda'da tdi Amin'in düşurülmesmden sonra ortaya çıkarılan ve Amin yonetıminın işkence merkezi olarak kullandığı bir enstitüdeki silahların ve teçhizatın tümunün ingiliz yapısı olduğunu ve bunları satan fınnanm oradaki temsilcisi Ingıhzin yeni yonetım tarafından ölüm cezasına çarptırılnıış olduğunu herkesin bildigini bildirmiştir. Thatcher hükümeti programında askeri silah ve teçhizatın insan haklarmı onde tutan bir anlayış ve politika ile yurütuleceği hükmü yer almaktadır. RONALD REAGAN Artıstlıkten Başkan aday lığına.... Reagan, ABD'de son onaltı yılın en tutucu başkan adayı (Dış Haberler Servisi) Geçen hafta toplanan Cumhurıyetcı Partı Kurultayı'nda başkan adaylığı kesinleşen eski artıst Ronald Reagan, Boş kan Yardımcılığına sectıği George Bush ıle bırlıkte seçım kampanyasına başlamış bulunu yor. ABD'nin eskı BM Büyükelcısi ve eskl CİA başkanı Bush. Reagan'a karşı Cumhunyetçi Partı Başkan adaylığı icin mücadele ettıği gunlerdeki bazı goruş ayrılıklarına karşın, bir ekıp olarak ıryum icrde calışa bıleceklerl kanısında. Uluslararası siyasal konfonktüru ve Carter'ln son bir yıl Icındeki başarısızlıklarını dıkkate alan gozlemcıler eskl kovboy artıstı ve Calıfornıyo valıs' Rsagan'ın Beyaz Saray koltuğu na oturmasım hıç te uzak bHr olasılık olarak görmüyorlar. Gözlemcilere gore eski Başkan Geraid Ford. Reagan'ın onerdı ğı Başkan Yardımcılığı gorevını kabul etmış olsaydı, Reagan Ford ikılısını Beyaz Saray yolundan durdurabılmek pek mumkün olmayocaktı. Ancak eski Başkan Ford, Başkan Yordımcılığını bir onur görevl olarak kabul edemeyeceğını, eğer kendisine fiılen calışma olanağı tanındığı takdırde, yanı ABD Başkan Yardımcılığı statüsünün başkan yordımcısına aktif görev verılecek bicımde değıştırılmesi halınde bu gorevl kabul edebıleceğıni söylemlşti. Ancak Kurultay'ın son günü surdürulen Ikıli görüşmelerde Ford ile Reagan arasında bıraz da zaman darlığı nedeniyle anlaşma sağlanamamış ve Ronald Reagan. Başkan Yardımcılığı adayı olarak George Bush'ı secmışö. ABD Başkanı olması olasılığı yıne de uzak gorünmeyen Reagan, gerek ıc gerekse dış po'ltl kaya ılışkın gorüşlerınde tutucu bır kışı olarak tanınmaktadır. Sovyetler'lo ilışkilerde yumuşamanın her türlüsune karşı olan Reagan, cABD Başkanlık secımlennde Sovyetler Carter'l destekleyeceklerdır. Zaten bent destekleyecek olsalardı, bundan ancak üzüntü duyardım» derken Ragan'm Cumhurlyetcl Partl Başkan adayNğının ke«inleşmesl de Sovyetler'de tep kıyle karşılanmıştır. Sovyet res mi ojansı TASS, Reagan'ın ic politikada tekelci sermayeye hız met edeceği. dış politikada ise saldırgan maceracı bir politika izleyeceği görüşünü savunmuştur. Reagan'ın başkan adaylığı. nın kesınlesmesi. Yugosiavya' da İse ABD'nin 25 yıl öncesine. yanl Soğuk Savaş yıllarına geri doneceği bicıminde yorumlanmıştır.. 1964'den bu yana sıyaset soh nesıne çıkan Başkan aday'arının en tutucusu olarak nitelenen Ronald Reagan, dış politikada sılahlanma yarışının hızlandırılmasından yanadır. Ekonomik konularda ise vergılerın yuzde 30 oranında indırılerek enflasyonıst tırmanışın durdurulabıleceğınl ve enerp ve tarım olanlannda devlet kontro'ünün tümüyle kaldırılması gerektığıni savunmaktadır. Reagan'a gore ABD'de enerıi sanayi hemen hemen tümüyle mılllıeştırıl mıştır. Petrol. doğal gaz ve benzin fiyatlannın da serbest bı rakılmasını savunan Reagan, bu gerçekleştıği takdirde ABD'nin petrol üretiminde önemN artış olacağını, ABD petrol acısından zengın bir ülke olduğu icin petrol konusunda kendi kendine yeterli duruma geleceğini, ener|i depolamanın da ABD İcin gerekli olmadığını savunmaktadır. Ronald Reagan'ın dış politikada ABD'nın müttefikleri ve ra kiplerıne karşı yaklaşımları söy ledır: SOVYETLER BİRÜĞİ: Stalin dönemınden bu yana hic değışmeyen Kremlin'in tek bir amacı vardır: Tüm dünyayı egemenliği altına aimak. Amerıka da izlediği kötü politikayla Sov yetler'ın ekmeğine yağ surmektedır. VVashington'da Izlenen politika Amerika'nın savunmasını zayıflatmış ve onu gücsüz bir devlet olarak göstermiştir. Detantın sürdürülmesine ve SALT . 2'nm imzalanmasına karşı cıkan Reagan, ABD'nin savumna horcomalannın artınlmasını, her silah tlpınde yenilenme yapılmasını ve Istihbarat faaliyetlertnin artinlmasını istemektedir. BATI AVRUPA: Batı Avrupa Ile ABD'nin ilişkilert Carter'ln güvenilirlik ve tutarlılıkton yok sun politikası nedeniyle bozulmuştur. Batı Avrupa Ile lllşkilerin düzeltilmesl icin caba barcanmalıdır. ABD toplu savunmanın yükünü Avrupalı müttefiklerlyle paylaşmalı ve Ittifakın güvenliğl İcin daha yoğun caba harcamalıdır. ORTADOĞU: Ckımp Davld on laşması yurütülmell, Mısır israil yakmloşmastnın geHştirilmesl sağlanmalıdır Dolayısıyla bu konuda Carter'ln İzlediği po lltika sürdürulecektir. Bilindiğl gibi Carter'ln politikasında ABD'dekı guclü Yahudl lobislnin önemll ağırlığı vardı. GEORGE BUSH Reagan'ın Başkan Yardımcısı adayı BERABER GÜLDÜK BERABER AĞLADIK * 3 aroy'do, Kıbrıs Valısi Besim Paşa'dan baş Izzet Rıza YALIN utkulu (mağrur ve muzaffer) bir havo ıcmde. Ikınci Abdülhamid'ın, Cezairi Bahrı Sefıd Valısi Sadık Paşa ıle Kıbrıs Mutasarrıfı Ahmet Paşa'ya ses'enen ve Besim Paşa'ya okunan fermanını dınlıyordu. Saml Paşa'nın, 12 Temmuz 1878'de okuduğu fermanla, Besım Paşa, Kıbrıs'ın yonetimınl bazı koşullarla resmen İngılız Amıralı'ne devredıyor; adtnı , hukuken Osmanlı Devletı'nın mülkü olan Kıbrıs'ın yazgısına, tSon Türk Valısi» olarak yazdırıyordu. Devletın, aylardır maaşlarını ödeyemedıği askeri bırlık'erın bir bölümünün bulunduğu Baf Kapısı Kışlası'ndaki tören, Saray'daki devır toreninden daha acı geldi. Türk yöneticilerıne... Kıbrıs'ın yonetimınl devralan Lord Hay'de, Saray'dan ayrıldıktan sonra, bu kışlava gitmişti. Rumların coğunlukta olduğu bir Izleyici topluluğu önündekı Saml Paşayla bırlikte, onbeşl aşmıyan Törk yönetici, subay, asker ve sivil halk, Türk bayrağının indınlmesl bir yana, yıllardır Kıbrıs'ın göklerıni susleyen bayraklarına, Rum gençlerlnln sövmesi karşı sında, hıçkırmamak icin kendilerini güc tutuyorlardı. Gercl Amiral Hay, saat 17.00'dekı bu torende Türk askerinın kalbinl kırmamak Içın Türk bayrağı nın Indirilmemesini buyurmuş. İngiliz bayrağı, Türk bayrağının yanına cekiMniş, Başpiskobos Sofronios, cağırılı olduğu törene katılmamıştı ama, Rumların taşkınlıkları, kışkırtıcı tutumları dınmemışıll. Hay vardı Ska Samı Paşa vardı; AmıraıHay, kurumluWal ter Basıng vardı. Amıral ve DEVLETİN, AYLARDIR MAAŞLARINI ÖDEYEMEDİĞİ ASKERİ BİRLİKLERİN BİR BOLÜMÜNÜN BULUNDUGU BAF KAPISI KIŞLASINDAKİ TÖREN, SARAY'DAKİ DEVİR TÖRENİNDEN DAHA ACI GELDİ TÜRK YÖNETİCİLERİNE... Sonucta, Kıbrıs'a, yerleşmek ve bır daha ayrıl mamak amacıyia gelen Ingılızler, bunun da kanıtı nı venyor; bırcoK kez uymayarak cığnedıklerı ant laşma'arı, Osmanlı Imparatorluğunun kendılerine karşı Bırıncı Dunya Savaşı'na gırmesinl neden bilerek geçersız sayıyorlardı Gercek nedeni gızlenerek ılerı surulen «sozde nedens... 5 kasım 1914'te Kıbrıs ı tek vanlı ılhak nedeni... İngılız Bakanlar Kurulu'nun bu karGrı uyarınca, tHaşmetli İngılız Kralıcesı ıle Osmanlı hükümdan arasında 4 Hazıran «1878»de ımza'anan savunma antlaşması, 1 Temmuz 1878'de imzalanan Ek Antlaşma ve Majes te Sultan adına imzalanan öteki antlaşmalar, Ma jeste Kral ile Haşmetli Su'tan arasında savaş ilanın. dan sonra, etkı gücünü yitirdığınden bozulmakta; yine bu nedenlere dayanarak Majeste Kral, Osmanlı Sultanınca ant'aşma ve antlaşmadaki koşullara uygun olarak İngiltere'c« yönetılmesine izln verilen Kıbrıs'ın ılhakını ve İngılız toprokları arasına katıl masını uygun görmekteydi.» .»•.«•»,••• t, : Türkiye'Jnin nüfusu Hindistan'dan hızh artıyor Öte yandan yirmi yıl içinde 70 milyona ulasacağı ve 165 dünya ülkesi arasında «en kalabalık 9 ülkeden biri» olacağı hesaplanan Türkiye'nin Çin ve Hindistan'ın nüfuslarından daha hızla arttığı bellrlenmişür. Londra'da toplanan Birleşmiş Milletler Dünya Doğurganlık Kongresi'ne sunulan verilere göre Türkiye, dünya ortalama nüfus hızından yüzde 40, azgelişmiş ülkeler ortalamasından ise yüzde 23 oranında daha hızla artış göstermektedir. Kongrede oturumun başkanhgını yapan Hacettepe Üniversitesi'nden Profesör Nusret Fisek nüfus artışırun tüm dünyada olduğu kadar Türkiye'nin de önemli bir sorunu olduğunu belirtmiş, hiç bir iktidarın nüfus sorununu ciddi bir yaklasımla de. ğerlendirmediğıni söylemiştir. İKİ ÖNEMLİ ETKEN Nüfus artışının hızJanmasmda «ekonomik sorunlann ve eğitim eksikliğinin iki önemli etken olduğu kaydedilen kongrede tüm dünya ülkelerinin ulusal gelir rakamlan, çocuk ölümü sayılan, ortalama yaşam sürelen gibi veriler gibi veriler incelenmiştir. Bu konuda değerlendirmeler yapılan belgelere göre Türkiye'nin durumu şöyledir. Dünya fert başma düşen ulusal gelir ortalaması 2 bin 040 dolardır. Türkiye 1.210 dolarla Şill, Uruguay, Arjantın gibi Güney Amerika ülkeleri ile bazı Afrika ülkelerinden daha alt gruplarda. 68. sırada yeralmaktadır. Güney Amerika ülkelerinde 68. Batı Avrupa ülkelerinde 68 yıl olan ortalama yaşam süresi Türkiye'de 58'dir. Türkiye'de sağ olarak doğan her bin bebekten 119'u bir yaşından önce ölmektedır. Çocuk ölümleri bakımından dunya ortalaması binde 97'dir. Bu oran Bab ülkelerinde binde 20 olarak saptanmıştır. Ancak yine bır çok Güney Amerika ve Afrika ülkesindeki çocuk ölümü oranının Türkiye'dekinden daha az olduğu belirlenmiştir. Türkiye'deki genel ölüm oranı ile çocuk ölümü oranının çok yuksek olmasına karşın nüfus artış hızının yılda yüzde 3,5 gibi yuksek bir düzeyde olması ilginç olarak nitelendirilmektedir 15 yaşından küçük nüfusa sahip dünyanm en önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye'nin hızh kentleşme oranına ve göreli olarak artan okur yazar oranına karşın nüfus artışınm çok hızh olması Kongre'de ayn bir ilgi konusu yaratmıştır Çünkü nüfus bilimciler kentleşmenin ve eğitim düzeyinin artışı frenleyen ögeler olarak kabul etmektedirler. TÜRK SUBAYI BİR RUMU KIUÇLA KOVALIYOR undan ötürüydü kl, törendek! Türk subaylarından birinin, Türk bayrağını yermede ileri giden genc bir Rumun uzenne yuruduğü, O' na kılıc cekerek saldırmaktan kendını alomadığı görulecektl. KreRIS TÜRKÜ NEYE AĞLASIN? ıbrıs Türkü, ilk İngiliz Volisl Slr Gamet Wol seiey'nin. 22 Temmuz 1878'de, Himalaya Sovaş Gemısı i'« gecicl oiarak geldiğl Kıbrıs'ın, ingiliz topraklarına katılmasına mı ağlasındı; yavruyurt Kıbrıs'tan sonra elden gitme olasılığı guc lenen anayurdun. emperyalizmin dişll uluslorınca isgalıne mı; empervalıst devletlerin maşosı durumundakl ü'kelerce cığnenmesine mı? Gercek şuydu kl, iki büyük olgunun ağırtığı ol tındaydı, Kıbrıs Turkleri... B K BIÇAK GÎBİ ÖLDÜREN SÖZLER örende, her soz, her davranış, sanki bıcaktı; kanayan yureklere saplanıyordu. Bir, bir daha... Türk bayrağının yanına İngılız bayrağının gondere cekıminde yoşanan acı, «Kıbrısta, herkesın yasalar önünde eşit o'duğunu. herke se adil ve eşit davranışta bulunulacağını tkısa bir konuşmayla belirten ingiliz Amiralı Hay'ın sozleri ilerledıkce, derınleşiyordu. Söylenenler, belkı bir gerceğın anlatımıydı ama, yıl<or yılı utkular kazanmış, başı dık, alnı acık gezmlş Türk ulusunun onurlu bireyleri İcin, bütün ağırlığıyla ice coken türdendi. tlngiliz ve Osmanlı Devletleri arasmda ya pılan antlaşma gereğince, Kıbrıs'ın yönetiminin İngilizlere gectiğini» yıneleyen, bıcak gibi vurup ö*düren son sözler... İngiliz bayrağının cekilişl sırasındo başlan eğilen Türkler yönetim değişikliğinden duyduğu kıvancı anlatmaya başlryan Rum tarihcl Yorgo Kepides'ın, «tam siyasaı özgurlükıu temel alan sözleri ne de boyun eğecek'erdl. 23 Ağustos'a kadar Lefkoşe'de kalarak son tesllm işleriyle ilgilenen son Türk Valisi Besim Paş a ile Kıbrıs'ın Teslim Fermanı'nı getiren Saml Pa şa da, Türk savaş gereclerinin Kıbrıs'tan alınması İcin Kıbrıs'a gönderilen Rifat Paşa da, Kıbrıs'ı tümüyte lngiltere*ye teslim etme görevinin kendilerine düşmesinin ocısını da yaşıyarak ayrılmış.'ardı Kıbrıstan... T 1922 KTJRBAN BAYRAMIN1N İLK GÜNÜ VE ANADOLU Mehmet Akif Ersoy'un İstiklâl Marşı olarak kabul edilen şiiriyle bestesi de, Kurtuluş Savaşına yardım için Kıbrıs'ta kartpostal olarak kullanıldı ve büyük ilgi gördü... 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'nın 52 yıl öncesindeki 20 Temmuz 1922'den birkac gün sonraya raslıyan. yalnız Kurban Bayramı değildl. HilâlI Ahmer (Kızılay) günü de, 22 Temmuz 1922 sonrasına raslıyordu. İngıltere'nin İlk Kıbrıs Valısi Sir Gor nett VVolseley'in Kıbns'a geldiği 22 Temmuz 1878 tarihinın tam 44 yıl sonrasına... İNGİLİZLERE KARŞI İLK TÜRK DİRENİŞİ SONUÇSUZ KALDI bir Yunon Ajanı'nı tabancayla öidürmuş; k5y vo kasabatarda yer yer silâh'anan halk, dırenc göstorrrtlşti ya. yüzlerce müslümanın bir gecede tutuklanıp bir savaş gemisine konularak Kıbrıstan uzaklaştınlmalanyla. susmak zorunda kalınmıştı. cilk Kurşun» gibi, clLK DÎRENİŞ».. Ancak yavruyurdun konumu ve durumu nedeniyle, anayurdun 1958'lerdeki desteğine dek, gönüllerde sak^anan tutku... O günlerden beslenerek, 1974 fBarış Harekâtııyla tatlı meyvesirü veren kutsal savaşım... KURTULUŞ SAVAŞI'NIN EN BUNALEVILI GÛNLERİ arış Harekâtı'ndan 53 yıl önce, 20 Temmuz 1921'de de, Kurtuluş Savaşımızın en bunalım lı süresi gecirilmektedır. Sâdi Borak. tKurtu luş Savaşı'nın en bunalımlı gunlerl. 1921 yılı Temmuz, Ağustos aylarında yaşanmış; Türkiye, o dönemde batış cizgisinin kenanna gelmişti» der. Türk ordusu, 10 Temmuz 1921'de, üstün güc'erle başSyan Yunan saldırısı karşısında geri cekilmekte; kent ve kasabalar, ard arda düşmektedir, O'nun an (atımıyla... tYıkım haberleri, belâ yağmuru gibi ya ğıyor Ankara üzerine...» 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'nın 53 yıl öre cesl. 20 Temmuz 1921'de, geriye bakıldığında sonuc şudur: 13 temmuz 1921'de Afyonkarahisar, 15 Temmuz'da Tavşanlı düşmüş; 17 Temmuz'da, Kutah ya, Emet, Simav ve Seyltgazi'den sonra 20 Tem muz 1921'de Eskişehir yitırilmiştir. Bu savaşlarda verilen şehıt ve yitik sayısı, 37 bin kişiyl bulmaktadır. Sadl Borak. c Bu, yeni düzen^enen ordumuz İcin tfelöket> deyimiyle niteleyebileceğimiz bir durumdur.» diyor; şunları ekliyordu sözlerine: B İNGİLİZLERE İLK TÜRK DİRENÎŞİ agosa'da, bir Türtc subayının, blrliğinin başın da. ingilizlere karşı silâhla direnmesi, Leymosun'un yerel meclisinin İngılız Işgalınl tanımoması, gercekten anlamlı, fakat sonucsuzdu. Üniformalı bir Türk subayı. kendisine sataşan M (Aricası 9. Sayfada)