Katalog

CüMHUKİYET 10 TEMMUZ 1980 TEDt BEDRETTÎN CÖMERT'ÎN ANISINA... Doğan HIZLAN ld yıl önce yitirdiğimiz Bedrettin Cömert hem sanat. hem de bilim adamıydı. Bedrettin Cömert bilımin maatığını, sanatın coşkusuyia aynı potada eritmesini bilen bir ele^tirmen, estetikçiydi. Bedrettin Cömertin anısına düzenlenen Bedrettin Cömert'e Artnagan, Cömert'in kişiliğini. sanat tarihinde yaptıklarını sergiliyor, ayrıca Bedrettin Cömert Kaynakçası ile çalışma yapacaklara da yararlanma olanağı veriyor. CDERGİLERİMİZ BU HAFTA «DERGİLERİ1MİZ» SÜTUNUNDA KONUK OLAN «YANSIMA» GAZETESİNÎN SORU^ILU YAZIİŞLERİ YÖNETMENİENDER KÂMİL BOYACI CUMHURİYET'ÎN SORULARINI YANITENOER KAMİL BOYACI LADI. Pazartesi günleri yayınlonır, haftalık Sonot • Kuttur 90zetesi. Yazışma: P.K. 118 Sirkeci • İSTANBUL S: DERGİNİZİN İŞLEVİ NEDİR? İ BEDREDDİN CÖMERTE ARMAĞAN, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YAYINLAIIL. 500 LİRA Günsel Renda, Emre Kongar ve Talat Tekin'den oluşan komisyon bu kitapta estetik, edebiyat ve eleştiri, dil bilim, sanat tarihi konulannda çeşitli yazar ve İncelemecilerin ürünlerinl derlemiş. Annağan'da yer alan edebiyat incelemelerinin. denemelerinin tartışmalara yol açacak yoğunlukta oldu&u kanısmdayım. Este YEDİNCİ ULUSLARARASI NASREDDIN HOCA ŞENLIĞİ BUGÜN BİTİYOR Hakan DERıMAN 5 temmuzda başlayan 7. Uluslararosı Nasreddın Hoca Şenlıği bugün sona erryor. Folklor gosterilerıyle başlayan şenlıkte. Nasreddin Hoca'nın türbesı ziyaret edıldı. Şenliğin ılk gününde temsüi Nasreddin Hoca tarafından bıriik ve kardeşlık yoğuıdu calındı. Stadyumda yapilan törende ceşıti) kuruluşlar tarafından konuşmalar yapıldı. folklor gösterılerı sunuldu. Şeniığın bır bölümünu öe sergiler oluşturuyordu. 7. Uluslorarası Karıkatür Yarışması Sergisi. elişı ve Cernal Kılınc'ın resım sergısı Halk Kütuphanesi salonlannda, Kız Meslek Lisesi sergısi, Nihat Ekin'in AkŞenlikte yer alan şehir Gölü kuşları ve ürünleri, Vahiae Özus resım. Behiye Comurlu cıcek sergisi de gezılebilen duzeniemeler arosındaydı. 7. Uluslararası Karikatür Yanşması 6dulleri Bekir Yıldız tarafından sahıplenne verıldl. Bu yıl buyuk ödülü Iranlı sonatcı Mustafa Ramezanı kazandı. 5. Uluslararası Nasreddin Hoca Gulmece Oyküsü'nae birmcıliğe değer oykü bulunamadı. ikincıliği AIi Menc. «Hakkmı Helâl Et» ve Mehmet Erdem. tAtalarımız Orta Asya'dan Neden Goc Ettı?», Jüri Özel Ödülünü Nurettm Türkerin fYarının Milyonerlerı» adlı calışması kazandı. Şenhkte ayrıco Bekır Yılaız ve Muzaf Nâzım, Ferhad'ın gürzü ve AST 17. yaşını dolduruyor AST. Bir özei topluîuk için oldukça uzun bir ömür ülkemi/. 1 oşuUarında. Ama yoksul, ama sürekli çatiîna, ama sürekli baskı ama sürekli dırenmenin yazılmamış günceleri ile yorucu. yıprı.;r;ı bır on yedi yıl. Böylesine bir yaşam kav^nsmda insan çocugu, sanınz yedisinde sekizırv.ie yok olurdu. Ama öylesine bir temeli var ki ASTın, öylesine güçlü bir toprağı var kj her yıl daha güçlü yetişiyor sürgünleri... «Bir kez &ç kalmaya görsün insan. umutlannı bile yerdiyordu Sermet Çağan.. Ama onlar. sürekli yenilenen, taze bir kanla beslenir gibi dimdik ayakta duran AST çahşanlan. umutlannı bile tükenmeden yaşamda kalmasını bildüer ve ülkemiz genelinde hâla. ayakta kalabilen tek özel ve devrimcl topluluk olarak, Türk tiyatrosu tarihi içinde işlevlerini de en iyi biçimde yerine getirerek soluk alıyorlar... Aydırüık rj hazırlıyorlar.. Oyun dağarlarında yer alan «Kerlıad i'.e Şirin» ve «Bu Oyun Nasıl Oynanmalı» adlı çalışnıalannı sunuyorlar Izmir'li tiyatro severlere. Ferhad ile Şirin gerek topiu oyunctıluk, gerek yahnlık açısından övgüye değer Ozellikle üzerinde hiç bir kalemin rahatça dolaşamıyacağı bir ustahğa sahip Nâzım'ın yapıtını olduğu gibi koruyabilmeleri. gişe kaygusundan uzak Nâzım'a bağlılıkları. Nâzım'ın dilini. şiirini. yalınhğını korumalan kendilenni kutlamamıza yetiyor. Ceneide birey ve toplum çaUşmasının pek ön plana çıkmaması, yer yer duraganhğın olması. oyunun özünü zedelemeden anlatma kaygusundan namusundan başka bir şey degıl. Ferhad ın gürzü Arzenliler için Demir dağını dovdükçe. AST'm sanat gurzünün on yedi yıkhr dövdüğü egemen güçler ve sermayenin genişleycn kovuklannı vurguîuyor. «Bu Oyun Nasıl Oynanmalı» özeüikle sorunlan dışmda el« ahnacak bir konu değüdır kuşkusuz. Onun yazarhk ve araştırmacıbk serüvenine başİEidığı yıllar, Türkiye'de kültürün toplumsal yapıyla ve geleneksel yaşam koşullarıyla diyalektık bağının gerçek tik dahndakı yazılanndan öt« kitabın önem ci yaklaşımiarla ele alındiğı. incelendıği yıltaşıyan asıl bölümü Bedrettin Cömerfin Bi lardır. Bir yandan sanat<;ı kimliği iaşımış ollimsel Kişiliği'ni irdeleyen bölümdur. ması. öte yandan sanat tarihi ve estetik dalında bilim adamı niteliğinj bütünüyle üstKaya Özsezgin. Çağdaş Sanat Tarihçüiği lenmesi, ona sanat yapııını anlamada. deAçısından Bedrettin Cömert. yazısında onun özelliğini şöyle belirliyon «Çağdaş sanat ta gerlendirmede geniş ufuk'ar açmıştır. denebiür.» rihçiliği açısından Bedrettin Cömert'in temsil ettiği görev. Türkiyenin. gene) kühür Özsezgm'in eleştımnen olarak Cömert'i değerlendirmesi bir gerçegi vurguîuyor: Sanatia bilimin odağında oluşan bir eleştirmenlik. Küsun Aitıok un Günumüz Iürk Oykücülüsü Üzerine deneme eleştiri yazısı bir kaç bakımdan ügi çekıci geldi bana. Kısacık bır yazıda edebiyat tarihinın hakbilirliği. unutmazlıgı He eleştirmenin gün e dayanan değeTİendırrne birimlerinı bagdaştırabılmış. Hoşuma gıden yanı kjyıcılıktan. acıınasızlıktan yoia çıkmayıp her yazara, her ürune sevgiyle. duyarlıkla yaklaşması. Heınen heman bütün yazarlara sunduğu olumlu ele;tirileri bır tek Bekir Yıldız'dan esirgemı^. Gıinümuz eleştirisınde sevdiğhn bir ad Küsun Aitıok. Okura .saıgısı avisından onu ayrı bir yere koyuyorum. Çoğu kimsenin bekiediği gibi eleîjtıriyı bir kesip biçme ışlemi saymıyor. Okura tanıtıcı bilgiler veriyor, yazan ve kitabını sevdirme amacına yönelik yazıyor. Birkaç yargıda adanı harc.afolklor gösterilerinden.. manın saatlik tadıyıa tatmin o\maktansa uzun süre kaynakuk edecek nitelikte yazılar fer izgü. kıtaplannı imzoladılar. Bu orodo yaztnayı yeğliyor. Folktur. Hoytur. Akşenır H.E.M. ve ODTÜ folklor gösterileri sunarken, cTurk vo DünAltıok'un Günümüz Türk Öykücülüğü ya Karikaturu», «Ulkemızde ve Dünyada Üzerine yazısını okuyunca, birçok yazarın Gulmece Yazımmın Şu Ando Bulunduğu Duen az sözle değerlendirilebilme ustalığını rum», «Nosreddin Hoca Devrinin Fikir Asezdim. kımları> başlıklı söyleşiler yapıldı, cîzgl Edebiyat ve eleştiri bölümünün renk tafılmîer göstenldi. şıyan bir baska yazısı da Emre Kongar'ın. Adı Attila İlhan'ın Romanında Toplum Anlayışı. 7. Uluslararası Nasreddin Hoca SenliKongar. Ilhanın roman kronolojisinı izğme yerlı ve yabancı karikatürcoler, yazarleyerek. toplumsal görüşünü değişimini, lar, ceşitli ajanslar, mizah yazorı ve bılım geüşimini sözünü de kullanabiliriz . değeradamları katılmıştır. lendiriyor. Kongsu". ashnda romancınm dünŞenlik bugün Inönü Alanrnda yapılan yasını toplum kavramı açısından sergilerken bır törenie kapanacaktır. yazısının sonunda sundugu yargıyı onun yayıplanyla kaynaklandırıyor. Kongar. bu son cümleyle, kultür sentezimizin ne olması geErdoçan AYTEKİN rektiğinı ileri sürüyor ve Ilhanın da bu konudaki işlevine göndermede bulunuyor: «Gü nümüz Türkiye'sindeki ulusal çıkışın Türk toplu oyunculıığa. son donemın en önemiı ör Islam rjırihinin Akdeniz potasında erimesiyneklerinden biri. En küçük görevden rol le oluşacağı açıktır. Hiç kuşkusuz. Attila IIen büyük göreve dek ne demekse, çünku ti han da bu sentezin belirlenınesinde kendine yatroda küçük ya da buyük rol yoktur. her düşeni yapmaya çalışmaktadır.» rol bütünü tamamlayan bir ögedir? Herkes. Emre Kongar'ın Attila îlhan üzerine göbir sistemj harekete geçiren gereçler gibi mükemmel çahşıyorlnr. Biçinı olarak. salt sah nişleri size onun romanlannı bir taze göneden izleyiciye de olsa. kurdukları ihşki ile nişle. yeni bir açıyla okuma olanağı sağhızleyici ço.k çabuk oyuna. giderek düşünmeye ve yargılamaya getüebiliyorlar. Iki yanşmacı. sahne ve izleyici uçgenindekı denge gerçekten başanh. Oyunun genel tempusundaki hız. izleyicinin kopmasını önlemeye yetiyor. Ozde. yanşiT.acılarla özdeşleşecegi öureden planlanan izleyici yorumu amacına ulaşıyor, AÇKHAVA TİYATROSU Vanşmacı bayanla izleyic) özdeşleşip onun'ıa kızıyor. onunla sevimyor ve onunia tasalanı Saat 21.30 yor. «Londra Cağdaş Dans Topluiuğu» bu akşamkl son V» AST Ferhad'ın gürzü gibi daha bır çok gosterilerindo «Anne Ayakta Duruyordu», cTruva on yedi yıliara doğru yürüyor. O/unu» v» «Caiışma>yı sahneleyecekler. H eınen düzelteüm, \ans'ma, eskıden (1972 75) oylık aergs/di. Şımdi, haftalık gazete olarak yayınlamyor Gazetemızın ışlsvinı soruyorsunuz bız». Şoyie ozetîeyebılirız: Turkıyeli aydınlar, ozellikle kısa aralıklı per;vcdık yayın organlcnnı düzenli oiarak izleyemiyorlar. Aydınlar derken, tanırnı daroltalım biraz: Özellikle yazar ve Cızerterden sözedıyonız burada. Öyle ki bazı yakın arkadaşlarımızm, bulundukiarı yerdeki gazetecilerde gazeteyi izlem« zahmetme bile katlanamadıkları, ortoya cıktı. Bu durum bızı şaşırtmış değ:i. Doha başmda, yala çıkarken bunu bıliyorduk. Geniş zamanlı sanat Kültur oreanları. sanat üreticilorimıze daha kolayından geliyor. Oysa hızla değışen cok önemli olaylar yaşanıyor. Oyleyse. işlevim.z ne olacaktı, ne oîabiiırdi? Yenidan yokı cıkarken. teorik tartışmalara girmeden, dohası teorl üretme ışlevın! üstlenmeden: üretilen sanat ürünlerini genış ızleyıci kitlesine götürmeYi düşünüvorduk. Bunun da t3k yolu. kısa aralıklı haftalık yayın organ, olabilirdi. Bu inancla, solt kendi yazdıklarını Izletn»yi seven aydıncıkların ötesinde geniş halk kitleleriyle ll«tişımi kurmak ve üretilen sanatı orta'ama okura götürmeyi ve onu da Işm icine katmayı sağlamayı düşunüyorduk. Ortolama okur: 1 Gruplaşmış ve keskin sözcuklerle polltize olmamışlor, 2 Kendileri, sanat üreticisi savma aşamcsına gelmemış sayarrtarla. 3 Antifaşıst antiemperyalistlerin 1960 Türkiye'sindeki onak noktaîarını yakakımayı düşünüyorduk. Bu nedenle. 1 Konulara mizah açısından yaKiaşımı, 2 Cocuk olgusunu sürekli ve özellikle gündemde tutarak, geniş yığınlarla bağ kurmayı denedik, denıyoruz, Şu anda, sanotsol acıdan ik; kıtle tabanının var olduğunu söyleyebıliriz. Buna bağlı olarak, çocuk konumu. tum demokratik kesımlerce anlaşıldı. Mizah olayı ıse. Türkıye'd9 cok eskîlerdan kaynaklarını alıyor. Dahası. COCUK. kitop dergi alıcısı durumuna geldi. B\?., bu düşüncelerimızin olumlu sonuclarını oldık. Sözgelimi, Adana'da bır gazete satıcısı cocuk. okuduğu yayın organmın odı sorulduğunda, «Yansımo» demiyor da «benim gazetem» dıvebiliyor ve Yansıma'ya sahlp cıkıyor. S: YAYIN İLKELERİNİZ NELERDİR? T Festivalde Bugün RADYO TRT I haberler 05.05 Ezgl Ker.am. 05.30 ijarfalar ve ojTin havalan. M.M Kısa haberler. 06 02 Bolpesel yayın 06.30 Köye haberler. 06.40 Gunaydm. 07.30 HaberieT. 07.40 Günün içinden. 10.00 K;sa haber'.er. 10.02 A/kası jar.n. 10.22 Bölge^el yayın ve reitlinı lar. 11.05 Hafif müîik 11.30 Şarialar. 11.40 TUrküler. 12.00 Kıs a haherier 12.Ü5 Rclüâmiar. 11.10 Öçle üzeri. 12.35 Reklâralar ve radyo TV program haber leri 13.00 Haberler. 13.15 Saı eserieri 13.30 Bölgesel yayın v e rekiâır.lar 14.30 Dagarci»ımızdan 15.00 Kısa haberlçr. 15.05 Şarkılar. 15.30 Birimizin derdl. TRT 01 15.40 Hafif rr.uzik 16.00 Kı^a 07.00 AÇ'.'.ış ve program 07.05 haoerler 15.05 Turküier. 16J3O Güne bâşlarfcen 08.00 Bando mıl gartalar. 16.45 Barck Müziit zıgı 08.15 Sabah konsert 09.00 1700 Olaylann İçinden 17.30 Türkçe haberler. 08.03 Küçüic Türlcü defteri 18.00 Kısa haber kon=er. 09.30 Bob Dylan söyluler. 18.05 Çocuk bahçesı 18.20 yor. 10.00 Ça?icll sololar 10.30 HaJtarjn cocuk şarlusı 1S.23 Ritm ve rcelodi. 11.00 Ögleye Bö^sel yayın. 19.0001.00 TRTdogru 12.00 Türkçe haberler.. II ile ortak yayın. 19.00 Haber12.03 İngiiizce haberler. 12.06 ler 19.30 Kallt müzik 20.00 Fransuca haberler. 12.09 SUın Köy DaŞarcıŞı 20.20 Dost'.ar Jçin seçtiklerimls 13 00 Konser Ben\ Hatırlasm 20.40 Dtn ve saat: 14.30 Caz raüzigl 15.00 ahlâk fconusır.nsı 21.00 Kua ha Günün konseri. 1S.00 Müzik berier. 21.02 Radyo TiyatroJU. flünyas.ndan 1700 TOrkçe ha21V05 H&flf rnüıik. 22^5 Türüüberier 17.03 Ingiüzce haberier ler. 22 40 .Şarkılar. 23.00 Habeı^ 17.06 Franaızca haberier. 17.09 ler. 73.15 Gecer.ln içinden. 00.53 Sizler için 18.00 Gençlerle raüGünün haberlerinden «retler. îik. 19.00 Bir konser. 20.30 E01 00 Program ve kapanış. 01.03 rol Pekcan orkestrasi 21.00 BO05.00 Gc<x V3nsı. yüK eserler. 22.00 Türkçe haberier. 22.03 İngiiizce haberler. 32.06 Fransızca haberler. 22.09 TRT H Gecenin getirdiklerl 23.00 Per07.00 Açıhş ve program. 0705 şembe konsert. 24.00 Gece v» Soîistleraen çeçmeler 07.3u Hamüzik 01.00 Program ve kapaberlpr 07.45 Türküıer 03 00 Gün başhyor, 09.00 garkilar. 0a,15 Edebijatımada Kurtulu» Savaşı 09.30 Sabah Konsert. lfl.00 Her telden 10.30 Vaşadıkça. 10.50 Çarkıiar ve saz sololan. 11.20 Türküler 11.40 lücö^retim. 12 ııO Anoy Gibb söylüyor. 12.20 Şarkılar. 12.35 Ezgj ken.anı. 13.00 H&nerlttr. 13.15 Hafif müîiK. 13.M Ilerl Türk Müzijti koıv servatuarı korosu. 14.ü0 Yurttnn sesler. 14.30 Şarlalar 15.00 Hafil mürilc. 15.15 Türküler 15.30 Barok müzik. 16.00 Şarkı lar 16.20 Arkası yarm. 16.40 Türküler. 17.00 Olaylarm ıçinden 17.30 Küçük konser 18.00 Bir dllden bir telden. 1S.20 Sar kıiar. 13.45 Hafif rcüzik. 19.00Ü1.00 TRT1 iie ortai yayın. ((KCumhuriyet)) 19.00 HABERLER 19.05 VİKİNGLER 19.30 KOMEDİ DÜNYASI 19.40 HAFTANIN ŞARKISI 19.45 YAŞAYAN EDEBİYATÇILAR: «TARIK BUĞRA» 10 Temmuz 1930 oplumcu gerçekci sanat ürünlerini ve bu urünVerin haberlerinı kıtleye ulaştırmok. kstieden blze geien dsneyimlere yol vermek. Başka bır deyişle, günumüz Türkiye'sinde sanat üreten ve aynı zamanda sanat tuketen b>r kitle var. Ama tükettiği kadar, kendi urett;ğing de yayın yen buiamayan bir kitle bu.Nitekim, düzenlsdiğimız mizah öyküsü, taşlama şiırlere. karikatur ve mınik öykü yarışmalarıno, sonatı tükettiği kadar üretebilecek kadar ölcude de güclü olan »nsanlann kitlesel kattSımı başiodı. Bu durum. bizim görüşlerimizl doâruluyor. Dahası, sanatcılan ve sanatı, günluk gazetelerin boşlukları doldurma; üvey evlat durumuna düşme rtoktosından da kurtararak, gerektiğinde 1. sayfadan man>et yapma coşkusunu da gercekleştiriyoruz. Sanata ve sonatcıya verılmesı gereken saygıyı vurgulamak istlyoruz böylece.. İlkalerimizl toparlayacak olursak, günümüz Türkiye koşullarını gözordı etmeden. tüm afltitaşistleri ortak noktalarta bir araya gelebildikteri, Izlevicintn de edüginlikten cıkıp etkin bir aşomaya ulaşmasmı sağlayacak bir yayın organı olmak ve teorrk gevezellkleri gündeme aimadan, dünyayı ve Türkiye'yl sanat m«re*ğinden yansıtmak ilkelerimizin başmda geliyor. ŞAKİLER YER YER IMHA EDILIYOR Anlura » (Telefonla) D'Jn eece DogJdan tamamlayıeı biiri geüniştir Bunlara göre jiddet!i çarpı^malar de\am «diyor v» müthis bir ateş ç«nberi içicce kalan şaküer firar ediytıı. Süvarilerirnlz Atn'ya şidde:» bir baskın yapmış, eşkiTaaın birço*unu oJdürmüs. t^ri t«;anmı kiçırraışîır. Son dakiicada golen bilgiler» Söre. çarpışmalara şiddet!e devarn edilrr.ektedir. Şaki grupian yer yer imha ediliyor Safcada pzme ve temuleır.e harekâtır.iD k'.r haita süreceşi tahmin edttiyor. Bir dereceye sık»*tınian eşkiyanm büyük bölümür.ün b:r>jç jiine kacıar icabma b.v • RAFORU SOĞUK SAVAŞ'TAN YUMUŞAMA'YA (Dr. Halük GERGER) Ankara Clniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden Or. Haluk Gerger, bu colışmasmda bugün dünyanın cok canlı ve sıcak konjonktüründe yeniden toir iigl olanına dönüşen soğuk savaş ve yumuşama olguiarını bırbırine bağlı bir bütünlük icmde almakta. yumuşomanın Oluşumu ve gelîşim sürecini kavramsal bır cerceve icinde vermektedir. Cağımızın en önemü oigularından biri olon «Yumuşama» konusunda Türkce'de yazılmış İlk kıtap olan bu yapıt, bu yönüyle Türk dış poiifka litera'üründeki önemli bir boşluğu doldurrraktcdır. Yjmuşamanın icinde oluştuğu cercevenin ayn'maz bir parcosı oian Türkiye'de icinde yasonılan bu sürec^n incelenmesi ayrı bir önem tcşımaktadır. Yumuşamanm Türk Dış Politikasının en onemli sorunlanndan biri oiduğu noktasından hareketle Haluk Geroer. Yumuşama kavramını acıklığa kavuşturmaktadır. Gerger, kitabının bir yerinde şöyle demektedir: «Yurruşama. insanlığı yok edebilecek ya da en azındon. M cağ'ann ilkel karanlığına itek bilecek oskeri teknolojik olanaklaro sahip gücler arasmda savaş olasılıgını en aza indiren şimdilik bulunebilmiş tek olgudtır. Bu acıdan bakıiınca insan ve toplum yaşomındoki ön&mi ac'ktır. Soğuk savoşın bir seceneği olarak Yumusamamn insonsal ve toplumsal gelişmeyls vakından İlgili o'duğu kuşkusuzdur.» TÜRKİYE'Yİ SARSAN 2 UZUN GÜN. Kemol SÜLKER. Yazko Yayıniarı 80 Lira. Kemal Sulker, bu belgesel inceiemesinde 15 • 16 hoziran 1970 i$ci direnişinin öyküsünü anlatıyor. 15 16 haziranın işci direniş hareketindakl önemini belirten Sülker, bu tarthin ceşltli bicimlerde kutlanışınm anlamını ortaya koyduktan sonra. bu yapıtın 1516 haziran eyleininin belgelere dayolı hikây&sini bir füm akışı lcinde vermeye özendiğlnl söylöyor. • HAPİSHANE KUŞU. Kurt VONNEGUT. Altın Kltaplar. 150 Llro. Cağdaş Amerikan edebiyotmın önemli adlormdan Vonnegut, bu romamndo bütün özelliklerıyle Amerikan toplumunu sergiliyor. Hoplshor» Kuşu, VVatergote skandalma adı karışan v» her zaman başı derde giren bir hapishane kuşunun yaşamı. Usto bir gözlemciliğin vonısıra, kıyıcı olmoyan bir alay, romanı daha rahat okunur ktîıyor. • KAN VE PARA. Thomos THOMPSON. E Yaytrrlorı. 300 Ura. lnsana özgu zaoflann topîandığı bır ortam ve bu ortcm icinde cırpınan insanlar. Garip bir ölümün ardından başlayan olaylar dizisi gerilimü, etkileyici, sürukleyıci bir romanı oluşturuyor. Kızınm ölümöyle cılgma dönen bir baba. doruğa çıkmok isteyen bir doktorun fırtınalı yoşamı ve bir fahişenin kiralık katille oian trajik öyküsü. Thompson. serüventer beldesi Teksas'ı, içinden birf 0larak caroıcı bir bıcimde anlatıyor. Bir ononim şirket cevresinde Amerikon türü yaşayişm bütün aynntısı veriliyor. Romonın ekseni oian anonim şirket; plakcı!i!<tan Nobel öduiune. kedi mcmasından Latin Amerika'daki siyasal horeketlere varıncaya kadar ceşiîli işlerle uğraşan blr kurum. RoTon klşileri arasında; ünlü poHftkacılor, yazorlar, unlü şorkıcıtar kahrornan olarok yer odyorlar. • Progromın bu akşonıki bölümünde Doğan Hızlan, gunümuz hikaye, romon ve fıkra yazarlarından Tank Buğra ile sanat yaşamı üzerine bir soyleşi yapacak. Akşehır'de Nasreddin Hoca gazetesinl çıkararak gazeteciiığe başlayan (1947) Buğra, sonraki yıllarda ceşitli gazeteierde çalışmış. «Oğlumuz» adlı hıkayesı 1948 yılında Cumhunyet Gazetesi Hıkâye Yarışmasır>da ikincılık kazanmıştır. Hikayelerini «Oğlumuz3 (1949, tYorın Dıye Bir Şey Yoktur» (1952), «iki Uyku Arasmda» (1954) ve fHikâyeler» (1954) odlı kitaplarında toplodı. «Siyarı Kehribar» (1955), cKücük Ağo» (1964 • 1975), «Kücük Ağa Ankara'da» (19661975). tiblş'in Rüyası> (1970) vs «Firavun Imanı» adlı romanları vardır. «Ayakta Durmak İstiyorum» (1966) adlı bir de ovunu bulunan Tarık Buğra, «ibiş'in Rüyası» adlı yapıtıyla TRT 1970 Sanat Ödülleri Yarışması'ndo başarı ödülü kazanmıştır. Şehirde 10.000 dilenci olduğu anlaşıldı t«Unbnl'd*kt «ileneüerin topîstılm»?: tçin e?asl: surett» çahîilmaktadır. Pakat bu ifin görtndügü kadar koia» otou<îıfr aniaşümaktadır Strf dilencileri toplamak ı^m polts ve be.;«ciy« îabıatsından oluşan hejet bir *er.ed«n beri muntaıaman düencilert toplaraakia meşguldür. İŞehha» 10.000 diîenci vardır. Yalnıs gecen bir ay 300 dilerd top!aanu?tır Bir dıleocinln günîük vasati 10 llra kaztiriıjı te^pıt edilmiştir. 20.05 HOLMESVEYOYO 20.30 HABERLER 21.20 TÜRK SANAT MÜZİĞİNDE İSMET YAZAR 21.45 SARA 22.30 HABER PROGRAM 23.30 HABERLER YENİ BIR TEKLİF Ankara » (Tel«t*n)a> Mthğımıı hsberieıe göre, Alrr.an grjplara aarnıaa fcüiüaı«î mlîyon tnsiîiî liralık bir '.stikrsı t«k]iî ediîmiîtir. Tekiiflere göT« DerlM Demiryoltanno» itulîanılacak bürün malseme bu grup mCesse den satın alınacak ve mukaveienin imzasıntian bfs ser^ sonra başlayacaktır Grup ni'3mes5iller.le Malijre Bakaru Saraçoşiu Şükrü B. arasında müzakereler» rievara edliecektir. BULMACA 2 3 4 5 6 7 SİNEMANIN İLK GÜNLERİNİN ÖYKÜSÜ TELEVİZYONDA Hollyvvood'un kuruluşunu ve ilk Hollyvvood'çuların yaşamını ayrıntılı biçimde anlatan «Rüya Satıcılon The Dream Merchants» adlı yeni bir dizi TRT Kurumunco olınmıştır. Henüz dünya televizyonlannda gösterilmeyen bu yeni dizi, sinema endüstrisinin ilk günlerinın öyküsü içınde, yaşamış kişilerin aşk ve entrikalarını da yansıtrnaktadır. Columbia yapımı dizi, gunümüzde yapıtları en cok satan Harold Robbinsin romanından uyarlanmıştır. Yazarın bu yapıtı. «Sansar» adıyla dilimize çevrilerek Yoyınlanmıştır. Dizinin yapımcısı cSovaş Makinesi», «lwo Jima», tMarjorie Morningstar» yapıtlarıyla Oscar adayı olan Milton Sperling'tir. Yörtatmeni, «The Last Hurrah» TV dizisiyle Cıno kavuşan, «Mr. Skeffingtom, «Nora Prentiss», «Cumartesi Cocuklan>, «Elveda Düşlerim» filmlerin© Unza atan Vincsnt Sherman'dır. Dizinin öyküsü 1912 kışında New York. Albony'de başlamaktadır. Fllmcilik ilk kez Hollywood'da değil, New York'ta başlamtş, filmciler doha sonra Colifornia'ya göc ederek sinema endüstrisini burada kurmuşlardır. Dizide Mark Harman, Johny Edge rolünü oynamıştır. Ray Milland. (Lawrence Radford), Fernondo Lamas (Conrod Stilmanjı, Vincent Garderia (Peter Kessler), Howard Duff (Charles Slade). Kaye Baüard (Esthar Kessler), Chris Robinson (Zack Larsen), Joe Ferre (Georgs Pappas), Robert Goulet (Craig VVarren), Brionne Leary (Dorıs Kessler), Red Buttons (Bruce Benson), Carolyn Jones (Vera), David Groh (Rocco Salvatore), Robert Picardo (Mork Kessler), Eve Arden (Coralee). Robert Culp (Henri Farrum), Jan Murray (Murroy Tucker), Morgan Fairchild de (Dulcis VVarren) rotOnd» görünmektedirler. Btlediye bir rejisör celbedecek Darülbedari Şehir Tiyatroîan Komisyoou dür; de toplanmıştır. Komisyon dündea itibaren t«şkil ediî?c*k olan şeiıır opererl hakktnda tetkikatta bulımmaya baslamışttr. OpeTstln müzl?i konservatuvardan ve şehir bandosundan temin edilecektir Evveleırrfrd* operet için harlcten mütehassu bir refisör «etlri^nest lctn karar çıkmıştır. 1 23 4 5 6 7 8 9 1 r ı ı ı i iI 1 L4J ,BD U LM İt •• f 8 l | |M | 9 ı ' * t ^ ^ j^« SOLDAN SAGA: 1 SıŞinn kuynıffa yakın en arka yennden yapılan gevrek pastırma. 2 BiçUıniş ekln ya da ot destelerini arabaya yöklemek için kuilanılan üç parmaklı aygıt Sıvı>n ıçine çek anlamına bir emir. 3 Bir erkek adı Klasik Türtc musüüsinde kullanılan bir çalgı alettni kul lanan kisı, 4 Terst kat, kat man, 5 Fide dikerken kulla r.ılan tutamattlı ve ucu slvrl çubuk. 6 BaÇırsaklar. Biiiklette oturacak yer, 7 İç varlık bakımından. duyguc». gbntllce, yürekce, ruhça Bir çe Sit tekne, 8 TroplkaJ bölgelerdeM denlzlerde kesltaiz esen blr takan rü2garlann adı tlavesi, S Mermilere ksrşı konınmaiı top yuvası.. TtKABIDAN AŞAĞITA: 1 şaşkm bir duruma düşmek, 3 Yanaftın alt kısrm Sıra yapmada kuilanılan bir ?e reç. 3 Bır iç deni2. 4 Edebiyatla ilgili Eziyet. 5 Tersi Uza's Doguda yetişen ve hekimlikte kuilanılan beyaı ve saydam. kolaylıkla parçalanan, çok ıt:r!ı bir madde Islaklık, 6 Kimyada platlrjn simge5i. Tersi bir şeyin Önüne gerüen yüksekük. 7 Tersi, seyrek ve K'reti dikiş, 8 Tersi göstenş ı?iz. sade yaşamaktan hoşlanan kıms«, 9 Bir ünletn Elde editaesi, isteniten yola getiriımesi. çözümienmesl güç ya da engell çok olan, müçkül. DtNKÜ BULMACANIN ÇÖZtMt: SOLDAN SAĞA: 1 Tababet, 2 Atafct Eti. S Mek Roket, 4 Artfiye, 5 Mi Aç Lar, 6 inA İş Ae. 7 Kaka van. 8 Elan Kak. S Ta ramalar YUKARIDAN AŞAÖIYA: 1 Tamamiyet, 2 Aîerin La, 3 Baki Akar, * Ak F» Ana. S Blricik. d oy Şaka, 7 Tekel vaL, 8 Te Araka, 9 YlUren " * SORUYORUZ ? 1624 nuatarah Beiediye rabıtası m«muru düa Sirkeci'de kun dura boyamaisja meşgul bir boyacıya taarruı etmiştir. Bü memur efendi kundura boyatan bir yolcumm asa'ını sacdıktan cekip yere ir.dırdikten sonra ra\aIlı boyacmm temin aietı oien sartdjğı parçalMBjştır. Boy«o> Alt ojşiu Memet ağlayarak ro»tbaanuza gelmiş ve biıa sandık harabesini gösterrflisür Acaba btı hadisede nakikl «uçij boyaoı mıdır? Yoksa selahiyetini tecavüzle cçzayı bizzat veren bu rnemur efendi roidir? diye : SORTJYORCZ.. Kadın Birliğinde faaliyet Kiâaı Birllgt «ln topianarak müzakereiftnSe bulnnnmştur. Btr lik son eünlerd» açılacaic llsan kursian ve beledıyeoüü haltkında verilecek korıfeTanslar ve birüşin eezilert Uc rneşgul olmaktadir Birlik reisi Laüîe Bekir Hanım btrliğin »ehir mecllsı Jçln aday göstermeyeceğün ve seçtaler için başka bir haarlıklan olmadjjın. söy ÇİNDE VAZIYET îanltty • (ajı.t Müllyetçt lcuvvetler u« hMta rüron birçok muharebelenien sonra Kaifeng t*ama barekstl düfmamr şidslnden dolayı trurayı tersetmeleriyle son bulmujtor. ttd tarafın uîradıfı tertc Wh Mstjı buîmaktadır.