17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON 12 HAZİRAN 1980 Begin, iktidarının en zor günlerini yaşıyor 2 0 0 0 yılında 1 milyar kişiye yeni iş alanı yaratmak gerekiyor BİRLEŞMIŞ MİLLETLER (Cenevre) la.a.) Uluslararası Calışma Burosu (BIT)Cenevre'de yaptığı acıkla mada, 2000 yılına kadar, 1 milyar kışıye yenı ış alanı bulunması gerektığını bıldırmıştır Buronun acıklorrasına gore, ışsızlıgı gıdermek ıcın gereklı olan bu yenı ış alanlarından, ucuncu dunya ülkelennde yararlanması gereken kışılerın sayısı 880 mılyondur. Uluslararası Calışma Bürosu, yıllık dunya ışcı artışının yüzde 1 8 olduğunu belırtmektsdır Ancak, gelişme yolundakı ulkeierde bu rakam yuzde 2 5'tur. Buro, ışsızlıgı gıdermek ioın, gelışmış ulkelerde. ış olanlarını yılda 3 9 sanayıleşmış ulkelerde ıse, yılda yal nızca yuzde 1 oranında artırılması gerektığını belırtmektedır. Bugun dunyada, colışabtlecek durumdo 1 milyar 215 mılyon kışı vardır Bunların ucte ıkısı, Cın dışındakı gelışrrekte olan ulkelerde yaşamaktadır ve bunların, yaklaşık 455 mılyonu ışsızdır Bu sayının gelışmış ulke lerdekı ışsız sayısının 27 katı olduğu belırtılmektedır Gelışmekte olan ulkelerde. yenı iş alanlarmın yılda yüzde 3.9 artırılması, 1980 yılındo, bu ulkelerde 26 mılyon kışıye yenı ış alanı yaratılması anlamına gelmektedır Bu rakam, 1990 yılında 37 mılyona, 2000 yılında da 52,5 mılyona cıkacaktır. Üçüncü Dünya ülkelennde yenl bır iş alanı yaratmak ıcın halen 6 250 dolar horcanması gerektığıni hesaplayan Uluslararası Calışma Burosu, cışsızlığe kar şı bu genel saldırunın, gelışmekte olon ulkelerde 1980 yılında 163 milyar dolar, 1990 yılında 231 rrılyar dolar ve 2000 yılında da 328 milyar dolarlık yatırımı gerektırdığını bıldırmıştır.. ı İstediği kabine değişikliğini bile gerçekleştiremeyen Başbakan Begin, 120 kişiük Parlamento'da 64 üyelik sınırlı çoğunluğa dayanan koalisyonun çözülmesini önleme cabasında. Kamuoyu yoklamalarına göre, şu anda bir genel seçim yapılacak olsa, muhalefetteki İşçi Partisi salt çoğunluğu kazanır. •» sraıl hukürretının son ı!ımJ| lı üyesı olan Savunma Bakanı Ezer VVeızman'ın ıstıfasınm ardından Başbakan Me nahem Begin. uc yıllık iktidarının en zor gunlerını yaşıyor We ızman'ın ıstıfasının ardından ıstedığı kabine değışıklığını b le gercekleştıremeyen Başbakan Begın'ın, koolisyonun cozulme sını onlemek Içın VVeızman'dan boşalan Savunma Bakanlığı go revını de ustlenmesı beklenıyor Çunku 120 kışılık parlamento' da 64 kışılık sınırlı bır coğunlu ğa sahıp bulunan koalısyon h j kumetını oluşturan çeşıtlı partı ler, Begın'ın yapmak istediği kabine değışıklıklerlne şıddetle ! Ankara.. Anka.. Anka f Özrenkleri Seyrederken Müşerref HEKİMOĞLU A BEGİN VE VVEIZMAN Ortoklık bittı, ama karşı cıkıyorlar. . Koalisyonun cözulmesı halın de gundeme gelecek bır erken seçımde ıse son kamuoyu yok larralarına gore muhalefetteki Işçı Partısı'nın salt çoğunluğu elde edeceğıne kesın gozüyle bakılıyor Manevra alanı son derecede daralan. Israıl basını nın «duşmek ıcın bıle cok zayıf» clarak nıteledığı Başbakan Be gın, hukumetının 1981 kasımın da yapılacak genel secımlere kadar ne pahasına olurso olsun ayakta kalmasını sağlamaya calışıyor tartışma hâıâ suruyor. mık durumdan, yüzde 64'ünün de İsraıl'ın guvenlığınden kay gılı olduklarını ortaya koyuyor. Begın'e tepkılerın bu denlı yo ğun olduğu bır donerrde aralarındakı derın goruş ayrılıklarına rağmen kışılık ve deney acısın dan Begin e en yakın haief ola rak gosterılen Savunma Bakanı VVeızman ın ıstıfası da degışık yorumlara yolacmıştır Yorum ların bır dolumunde son üc yıl ıcınde 6 kez ıstıfa tehdıdınde bu lunan VVeızmen'ın bır süre daha sabretmesı gerektıgı goruşu sa vunulurken dığer bazı yorumlarda ıse Weızman'ın ıstıfa ede rek Begin ın karşısına daho cıd dı bır rakıp olarak cıktığı gorüşunü savunmaktadırlar Nıte kım Weızman da Parlamento'da kı vedâ konusmasında «Mutla ka gerı doneceğım, ancak bu gerı donuşun hangı ucakla ve ne yonden olacağını henuz bılmyorum» demıştır. . Mısırla barış gorüşmelennın Camp Davıd anlaşması cerce vesınde zaman yıtırılmeden ta mamlanmasındon yana olan ve Fılıstın ve yerleşme merkezlerı konularındakı katı tutumu nedenıy'e Başbakan Begın'le sık sık goruş ayrılığına duşen Ezer VVpızTian, Israıl butcesınde sa vunma harcamalorına ayrılan payın kısılmasını gerekce göstererek ıstıfa etmıştı. Koalısyon hukümet! icmdekl son ılırrlı uye olan VVeizman'ın ıstıfasının ardından Başbakan Begin Sahınler grubunun onde gelenlermden bırı olarok ta nınan Dışışlerı Bakanı Yıtzak Şamır'ı Savunmo Bakanlığına getırmış. Şamır'den boşalan Dış ışlerı Bakanlığına ıse Enerjı Ba konı Yıtzak Modaı'yı atamıştı Batı basınına gore soz konusu atamalarda Begin. uzmanlık ve deneyımlı polıtıkacılık nıtelıkle rınden cok kendısıne sadakatı on plânda tutmuştu. Ancak bu atamalor koalısyo nun hem tutucu. hem de lıberal kanatlarının yogun tepkısıne yo'actı Atarralarda ısrar etmesı halınde koalisyonun cözu leceğını goren Begin kararlarını gerı almak zorunda kaldı ve yapacağı her atamanın koalısyonu oluşturan partılerden bırının. ya da dığennın tepkısıne yol acacağını gorerek, Savunma Bakanlığı sorununu ertelerrekten başka care bulamadı. Begın" n Şamır'ı Savunm c Ba kanlığına atamaklo da bu gö revı gercekte kendısının ustlen mek ve Mısır ıle goruşmelerde daha sert bır tutum ızlemek amac'ad.ğını kaydeden sıyasal gozlemc ler, partılerden yoğun tepkı gelmedığı takdırde bu gorevı üstlenmeyı Begın'ın kendısının de ısteyebıleceğıne dıkkatı cekmektedırler.. Der Spıegel dergısine gore Israıl'de yapılan ceşıtli komuoyu yoklamaları, bu ulken n tarı hınde hıç bır polıttkacının halk arasındakı saygınlığını Begin kadar cabuk yıtırmedığını gosterıyor Daha gecen yıl Israıl halkının yuzde 60'ının desteğıne sahıp bulunan Begın'ı bugun ancak Israıllılerın yuzde 20' sı desteklıyor Bır başka kamuoyu yoklaması ıse haiKin yüzde 84'unun hukumetten memnun ol madığını, yuzde 82 ısının ekono lbert Kahn odını yakın gunlere kadar duymadım, ama şımdı sevgıyle duşünuyorum Fransız Kultur Danışmonı Lafon u da candan kutljyorum 1912 1922 yıllarına bır pencere acarak, ozrenklı fotoğraflardan oluşan bır sergı düzenledı Fransız Kultur Merkezı'nde Bu sergı, Turk Fransız kulturel ılışkılerınde olumlu bır aşama, Albert Kahn unlu bır kuruluş bugun, bılımsel araştırmalar yapıyor, otokrom ozrenk teknığını gelıştırıyor, sergiler duzenlıyor Arşıvlerımız ıcın de başvurulacak bır kaynak Otokrom ozrenk fotoğraflar ıcın ışığı patates dokusundakı delıklerden gecırerek ve komür tozu kullanarak ozel bır yontem uygulanıyor Portakal rengı, menekşe ve yeşıl renklerın değışık tonlarıyla oluşan fotoğraflar insanı cok etkılıyor Ozellıkle Anadolu dan goruntulere cok yakışıyor bu ozrenkler 1910 lardan 1920'lere doğru bellı bır solukluk var Anadolu koylerınde, fakırlık kolgezıyor Sonra başka goruntüler, bır Izmir, bır Aydın, bır Manısa, savaştan sonra kent değıl. yangın yerlen göruntusunde Savaşın ozrengmı verıyor o resımler Barış ozlemını duymaya bır fotoğraf yetıyor. "SEVINCİN VE ÜMİDİN PIRIL PIRIL PARLASIN f f £ Nâzım Hikmet, Orhan Kemal'i yetiştirmek içid Bursa Cezaevinde başlatıp sürdürdüğü emeğini sonra da esirgemedi. Q asıt, Varlık Yayınevrnın Baba Evl ve Avare Yıllar adlı romonıarının ard arda yayınlan rrasını cok ıstıyordu Bır hıkâyesı Yaşar Nabı'nın antoloıısınde yer almış, ayrıca Raşıt'ın bır de resmı Cizılmıştı Raşıt nâ cıkıyor. Bu cümleyı şoyle kurmak lâzımdr Alay mutfağının arkasındaki arsada ıslak toprağo ıkı kocakan karşılıklı oturmuştu Bunu şoyle rastgele aldım Bızım yazarlar buna hıc dıkkat etmıyor Sana tavsıyem cumleyı vırgüllerı fılân. sonra, yardımcı bır unsur olarak kullan, hatta ıstersen hıc kullanma. Hatta bır cumlenın bıttığı ve otekı cumlenın başladığı noktayla anlaşılıyorsa, her ıkı cumlenin de tam kurulmamış olduğunu hemen kestır Bır daha tekror edeyım noktalama ısaretlerı olmadan anlaşılmayan yahut zor anlaşılan cumleler mutlaka ters, olu doğmuş, olu kurulmuş cümlelerdır. Teşbıh bahsınde d3 cok tıtız olmak 18 zım Sen bazen teşbını suyl ıstımal edıyorsun Hele bır cumleae ıkı teşbıh, yahut bır bırı ardındun gelen teş bıhler bır bırlerının canına okumaktan. bırbırlerını oldurmekten sılıkleşmekten başka ışe yaramaz. «Etrafını alan mahalle cocuklarıysa yaramaz vs haşındırl&r» Bak bu yanl.şlıgı ben de bır zamanlar, bıraz da bılerek yaptımdı Sen vapma Yaramaz ve haşındı demek lazım, haşındıler, değıl Bu ufak tefek tekn k bohıslerden sonra asıl mesele/e gel vorum Bugun realızm ıkı ıstıkamette ınkışaf etmektedır Bır ıstıkamet, Ekzıstansıyalızma kadar dayanan. murtecı ve ınsanı topyekun kapkara goren umıtsız, boktan ve enınae sonunda realıteyle bagını koparan cereyondır Otekı ıse yenı ve yaratıcı bır ceşıt romantızmle bırleşsn ve sanatkârın bır ruh muhendısı olduğunu kabul eden, bundar üolayı da enınde sonunda realıteyı en lyı ıfade eden cereyandır. Senın bozı hıkayeierın, yalnız kederlı degıl, aynı zamanda umıtsız Zaten bılhcssa son yıllarda, gayet malum sebeplerle bılhassa da hıkayecılerımızde, bu temayul ccğalmaktadır. Realıte, bızzat tarıhı akışıyia realıte umıtsız degıldır, Kederlı. mahzun acı, alaca karanlık, kornunc ıgrenc rezıl, kepaze fnan falan tarafiarı vardır, bu tarafları oksettırmskte en ufak bır ıhmal ınsanlığı tek taraflı, tozpembe bır ışıkla vermek o'ur ve realıteden uzaklasılır, fakat butun buniara rağmen bu realıte yıne ınsanların elıyie daha lyıye, dcha güze'e doğru gelışme yolunaadır Geiışen şey ıse umıtsız değıldır, sevıncsız degıldır Bu bahsın uzerınde bılhassa durjyorum cunkü ferd olarak bır ınsanın umıtsızl ğe kapılması, kapılmaması yalnız kendını ılgılenclırır fakat meselâ ınsanların hastalıklara karşı mucadelelennın boş bır gayret olauğuna ınanan bır aoktorun doktorluk etmeğe nasıl hakkı yoksa, bır muharrırın de muharrırlık etmeğe hakkı yoktur Kımse onlardan bu hakkı zorla alamcz, amma, realıte enınde sonunda onları yok eder. Şekspır, Servantes, Balzak, Tolstoy, Cehof Gorkı gıbı buyuk muhamrler, zaman zaman dehşetlı acı, korkunc, kederlı muharrırlerdır, fakat her zaman umıtlıdırler. Hamlet pıyesıni düşün Don Kışotu dusun, Harp ve Sulhu düşun, Unıversıtelılerımı dusun Bunlara karşılık, ferden onlar ayarında olan Dostoyefskı enınde sonunda yok olup gıtmektedır. Kederlı, rrahzun, acı olmak ıcın sebepler mevcuttur, fakat umıtsız olmak ıcm tek bır sebep mevcut degıldır. Aman eviâdım kendıni bundan sakın, daha acı, daha mahzun ol, fakat sevıncın va ümıdın prıl pırıl parlasın. Işte bu kadar Bır daha tekrar edeyım. senı ve Turk edebıyatını tebrık ederım Coluk cocuk hepınızı hasretle bağrıma basarım. Nazım» BİTTİ Sergıden jjayn bır de fılm seyrettık, konferanslar dlnledık Fransızıar ele aldıkları konuyu en guzel bıcımde sunarıar bilırsınız Albert Kahn kuruluşundan uzmanlar verdı konferansları, Kultur Ataşesı Lafon'un evınde, bır oğle yemeğınde o uzmanlarla konuşmak olanağını da buldum Bırı turkolog Sıze Yaşar Kemal den selam getırdım dedı Ankara ya gelmeden once konuşmuşlar Bay Dumont, Yaşar Kemal'ın bır romanını cevırmış Fransızcaya Unlu romancımızın Fransa'da da ılgıyle ızlendığını anlattı bana Albert Kahn kuruluşunun yonetıcılerınden bırı de Bayan Beausoleıl Ilk kez gelıyor ulkemıze Once resımlerden. fılmlerden tanımış Turkıye'yı Aradan altmış. yetmış yıl gecmış, ozrenklı resımlerden tanıdığı koylerı, kentlerı gercek yüzuyle goruyor şımdı Onu bır sabah kahvesın cağırdım, ızlenımlerını dınledım uzun uzun Kımı kentlerı, kasabaları tanıyamamış, cok değışmış buluyor. Istanbul'da Suleymanıye'yı gorunce soluğum sıldı, dıyor gozlerı parlayarak Boylesıne gorkerrlı yapıt duş gücumu aştı Rustem Paşa Camıı'ndekı mlerı de cok sevdım O cmılerde de büyuk bır renk lenı var. kebır cışo Boy Dumont ıse Albert Kahn grubunun ozrenklı fotoğraflarında >«ralan koylerın, kasabaıarın, kentlerın bugunkü durumunu da ob|ektıflerle saptamak ısledığını soyledl bana Kuşkusuz cok ılgınc olur. ama bır gercek de vor. Özrenklı fotoğraflarda yeralan fakırlık, gerıkalrrışlık cok değışmış değıl bugün Koylerde, kentlerde bır COK ınsan altmış yıldır aynı yerde sayar gıbı. Fransız Kültür Merkezı'ndekı sergının bir köşesinde de Mustafa Kemal var Fethı Okyar ıle konuşuyor. Nâzım Hikm«t'ın şıırındekı sarışın kurda benzıyor. Seyrecterken Turan Erol'u da anımsadım, onun Ataiürk portresınde de aynı çia&im var. Albert Kahn'ın çektığl fılmde de seyrettık Mustafa Ksmal'ı. Cızgılen gergın, şakakları seyınr gıbı gozlen cofcmak cakmok Yenı bır Turkıye >oratmak tutkusuyia yandığı bellL 1910'lardon 1920'lere nosıl fakır bir yaşamlo geldığimızı cok lyı yansıtıyor özrenklı resımier Fılmın ılk boiümünde de hıssedılıyor bu gercek Bayan Baeusoleıl sordu bana. Bu fakır yoksul aorüntül&r seyredenleri ratıatsız eder mı acaba? Hayır, dedım, cünku o fakır, yoksul ınsanlar bugürtkü savaşı başardılar, egemenlıkierını korudular. Saygıyla gulümsedi sonra da şoyle dedı: Bız de bu fılme müzık ve yazı kosmayı gereksiz bukiuk. seyırcılerın göruntulerle doğrudan karşılaşmasmı ıstedık Yorumu onlara bıraktık. Özrenkli fotoğraflarla renksız fılmdekı yoksulluğun, azgelışmışlığın yorumu bellı Bır sovaş yorgunluğunu yu şıyor hatkımız, arra başka bır savaşın da ozlemını duyuyor. kurtuluş yolunu arıyor. O yolu buluyor, tüm fakıriığine, yorgunluğuna, ezılmışlığırve karşın. bağımsızlık savaşını başarıyor Inonu' nun Lozan Konf&ransına gıdışını gosteren bolümu, ılk meclısden goruntulerı kalpaklı askerlenn gecıdını çoK kışj coşku>Ha seyrettı. Yaratıcı gücumuzu, butünluğumuzü cok guzel yonsıtryor o göruntuler. Aradan gecen yıllarda değışmeyen gerçekler icın uzulebılırız elbet Ama umutsuzluğa duşmemek gerekır. Ulkemız tarıhinın onemlı, ılgınc bır sürecını yaşıyor bence Acı gerceklerın yanında guzel olaylar da var. Kara tablolarda ışıktan bır yağmuro da tutuluyorsunuz çoğu kez. Ilgınc bır yaşamımız var, bır yanı kara, bır yanı ak, hatta akla kara kolkola, ıcıce coğu zaman. Bır yanda sıyasal söylevler, buyuk, kucuk kurultaylar, artık bırbırınden kolayca ayrılamayan lıderler, bırbırını kıyasıya olduren gencler, cezaevlerı, ışkence soyientıleri, ote yanda bır Bahcesaray Ceşmesı Balesı, bır Kafkas Tebeşır Daıresı, Uiuslararası Af Orgütunun Türkıye kolunun actığı resım sergısı Insan şaşırıyor. bırbırıne kurşun sıkan delıkanlılar da bızım cocuklarımız, balede dansedenler de, Kafkas Tebeşır Daıresı'nde oynayanlar da, oyunu ılgıyle ızleyıp coşkuyla alkışlayanlar da. Ankara Oda Orkestrasını dınlemek ıcın Istanbul'a gıtmeye hazırlananlar da. Senfonı Orkestrasını Gümüşhane'de kovalayanlar da. Bu karmaşaya gülsün mü, ağlasın mı şaşırıyor insan. Uluslararası Af Örgütunün Turkıye kolu kurulah ıkı yıl olmadı, ama olumlu çabalarla bın Uruguay lı, otekı Haıtı'lı ıkı tutukluyu kurtardı bu orgüt. Artızan Galerısınde düzenlenen sergıye ulkemızın cok unlu ressamları cok guzel yapıtlarını bağışladılar Sergıde ığne atsan yere duşmuyordu Cezaevlerı adam almıyor. tutuklu yaşamı ışkenceyı de aşan koşullarda, ama kurulalı ıkı yıl olmayan bır örgut, af ıcın guzel cabalar gosterıyor dünya boyutunda, barısa bır katkıda bulunabılıyor. Yazarlarımız, oyuncularımız, calgıcılarımız danscılarımız da dunyoya seslenecek gucü bulabılıyorlar ulkede kan govdeyı goturürken, ışte Yaşar Kemal. ışte Kafkas Tebeşır Daıresı'nın yonetıcısi Mehmet Ulusoy, ışte Helsınkı'de bır sergı acmaya cağrılan ressamlarımız, ışte Ankara Oda Orkestrasının son konserlerı. Bu güzel olaylar Türkîye'nın yaşama gücünü yansıtıyor herşeyden önce Dünyamızın durdurulmak ısteyenlere karşın donduğü, yaşomak sevgısının ağırlığını kanıtlıyor. Albert Kahn'ın obıektıfınde ozrengıyle belıren Mustafa Kemal'ın şakaklarını attıran da bu guclü gercek belkı Mavı gozlerını cakmak cakmak tutuşturan ateş buradan kaynaklanıyor Bu kaynağı kurutmaya kımsenın gucu yetmıyor Kuşkularımız. kaygularımız ne olursa olsun yarınlara umutla bakaiım... R ııYaşar Nabı'nın Antolopsındekı resınKle adamakıllı şışmanım Demek Ofilar b&nı şışman gormek ıstıyorlar Halbukı rıerde » dıye yazmıştı (30 9 947). Raşit rnsanların zayıf görunmesını de, şışman olmalarını da sevrrezdı Bır gun Şaır A Kadır'den aldıgı bır mektubu okumuş, uzuîmuştu Şoyle yazmıştı bızetGecenlerde Kadtr'den mektup al dım Cok bedbın ve muthış parasız. Sıyasi ha^ata atılmış bır ınsanın, tek başına olmasına rağmen ekmeğım kazanamaması tuhafırro gidıyor Orda lokanta yok mu acaba? Sımıt sattırmıyorlar m ı 9 Hepımız ıcın aynı sualter varıt Mesela duşünuyorum elımde bozuk duzen, fakat bır ışe yarayabılecek bır yazı makınesı var Burada, kucuk bır masa bır sandaıya ıle Postahane karşısı ve/a adlıye semtlerınde yazıcılık yapamam ama, rresela Tokat veya Kırşehır'de olmaz m ı 9 Gun de dort beş lıra cıkarılamaz m ı 9 O\1e sanıyorum kı Tokat, Kırşehır, Corum" da gunde fkı üc lıra pek aia cıkar ve bu parayla Ortaanadoluda gecınılebılır Ne dersın 9 Coluk cocuğu toparlayıp, bır gun Tokat'tır dıye hareket etsem m ı 9 Ev bulunur m u 9 Bızım karıya dıkış dıktırırler m 9 Bır oda bır yere ayda kac lıra kıra verılır Falan fılan Bona esaslı malurrat yaz, Belkı de kım bılır! Aynı şeylerı Kadır dostumuza da yazacağım ve manevıyatını kamcılamak icın, bıraz sertleşeceğım Realıst muharrır ıddıası muazzam bır ıddıadır. Emın olmalıyız kı, ıstıkbalın büyuk realıst muharrırlerı bu tarzdc yaşa>an Koylu veya şehırlı Turk cocuklarından cıkacak Bunlardan bırısı olmayı ne kadar ıstedığırri tassavvur edemezsın » Bız Tokai'ta surgun yaşomımızı sürduruyorduk Kadır Konya da kaımıştı Daha once Kırşehırdeydı Raşıl de Adana'da geçım derdı ıcınde Bız, Tokat'ta Tekel Başmüdurluğu'nde tdaktılo» olarak caiışıyor oır lokantanın günluk yemek lıstelerml çoğaltıyor, bır oğun parasız yemeK hakkını el de edıyorduk Tekel'den aylık da aldığımızda, gecım sıkıntısına karşın umutla, Sıkıyortetfm'ın katoırılmosım beklıyorduk. Kadır ıse gercekten hıc bır Nazım Hikmet Moskova'da, son yıllarında... ış tutmasına goz yummayanların egemen olduğu ıllerde ve ortomda>dı Za man zaman karamsarlığa duşmesı ge cıcıydı, cok aydınlık, mutluıuklar ozleyen, yılgınlığa h ç duşmeyen şıırler verıyordu Raşıt'ın Tokat'a gelme ısteğı bızı sevındırmıştı ama, aynı korada ıkı kışının bır ılde buluşmaları o aonemde kesınlıkle onlenıyordu Zorunlu olmadıkca boyle bır toplanrraya ızın vermıyorlardı. Nâzım Hikmet, Raşıt'ı yetiştirmek ıcın Bursa Cezaevinde başlatıp surdurduğu emeğını sonra da esırgemeal Raşıt'ın ılk hıkâye kıtabı oian (Ekmek Kavgası) yayınlanıp ıctenlİK dolu b'r yazıyla onu Usta'ya gondermesı Nazım'ı coşturdu Ekmek Kavgası'nı okudu, notlar aldı, yanına gelenlere bazı hıkâyelerını okudu, onların ızlenımını sordu Dınleyen hükumluler». «Böylesi hıköye hıc okumadıktı, el'en dert gormesın'» dedıler Nâzım da, oğretıcılığe Raşıt'e gönderdığı bır mektupla devam ettı. Yazı dızirrizi, ikısi de iki dost ülkenın başkentınde aynı ayda gozlerını yuman bu ıkı buyuk sanatcıyo cRahat uyusunlor» dıyerek, onlara derın saygı ve sevgı duyarak bıtırıyoruz Son oğretıyı Nâzım yapsın, onun 6 kasım 1949'da Bursa Cezaevınden Raşıt'e gönderdığı mektuöu okuyarak bızler de yararlanalım. cRaşit, evladım, Mektubunu ve kıtabını aldım. Teşekkur ederım Kıtaptan konuşalım Evvelâ baskısını beğenmedım Doha iylce bır kâada, daha lyıce bır kapak kompozısyonuyla basılsaydı. Fakat ne Orhan Kemal, once... ölümunc'en kısa sure halt edek, bu kadarına du şukur Kıtap takı resmıne kızdım O bir rezalet Bunun basılmasına neden razı oldun 9 Insan ya resım kor, ya kcmaz, fakat koyunca da sanat değeri olan resırr, yahut fotoğraf kor. Hsr ne hal ıse Şımdı gelelım esere Bır kelımeyle sona ve Turk halkına layık bır eser ve bazı hıkâyelerı, dunya kucuk hıkâye edebıyatında yer tutacak kadar usta, doğru. lyı ve kusursuz. Yureğım sevıncle kabardı Boburlendım. Kıtabı bır gecede bıtırdım Hıkâyelerın altlarına notlar aldım Bak onları yazoyınr Revır Meydancısı Yusuf «guzel». Mahalle Bekcısı Alı «cok guzel» Fınal luzumsuz 20 ıncı sayfo Hıkâye daha once bıtmelı. Köpek Yavrusu, Cok, cok guzel Ya'nız bır tehlıkenın ılk ısaretlerı var bunda Ekmek, Sabun ve Aşk. Cok guzel Bır Oksuz Kız Etrofında. «Güzel» Bır Olüye Daır «Güzel» Bır İnsan «Güzel» Daha kısa olabılırdı Bır Kadın Cok guzel Kıtap Satmaya Daır Cok guzel Bazı fınaller bırbırıne benzeyen unsurlarla yapılıyor Pro pagandacı Guzel Yemışcı Guzel. Cocuk Alı Fevkalada. Şımdı Raşıtcığim. teknık bır ıkı noktaya temas edeceğım Şıırde olsun, nesırde olsun, vırgul, noktalı vırgul ve hatta noktanın yardımı ıle kurulan cumleler, yanı bu noktalama ısaretlerı olmazsa, manası karışabılen cumleler sakat cümlelerdır. Bır mısal vereyım «Ikl kocakan, Alay mutfağının arkasındaki arsada ıslak toprağa karşılıklı oturmuşlardı.» Burada iki kocakarı'dan sonra konan vırgül sayeslnde cumle mânâ kazanıyor. Vırgülü kaldırırsan, Ikı kocakan Alav mutfağı, gıbi accyıp bır mâ Batı Almanya'nın ödemeler dengesi açığı hızla artıyor FRANKFURT, (ANKA) Batı Almanya'nın ödemeler dengesi acığı gıderek artmaktadır Batı Alman Merkez Bankası «Bundesbank» torafından acıklanan nısan ayı sonu verılerıne gore. ödemeler acığı 6 milyar 255 mılyon marka ulaşmıştır. Mşrkez Bankası acıklamasında, ödemeler dengesi acığının mart sonuna gore ıkı kat arttığını belırtmekte ve ortış nedenleri olarok, dış tıcaret fazlasının hızla erımesını ve carı ışlemler dengesi acığın'n buyümesıne gostermektedır Öte yandan, ocak nısan donemlerınde Batı Alman ödemeler dengesi acığı gecen yılın eş donemıne gore onemlı bır artış gosterm'stır Gecti ğımız yıl ödemeler dengesi aCiğı V3 milyar 135 mılyon mark düzeyınde kalırken. bu yıl 17 milyar 410 mılyon marka ulaşmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle