Katalog

IKİ CUMHURİYET 9 IV1ART 1980 U luslar zaman zaman büyuk adamlar yetiştirmîşlerdir. Bunlar, toplumlan ve İnsanhk için yararlı olduklan oranda büyüktürler. Cumhuriyet döneminde billm, sanat, ve kültur varhğımızm en büyük önderlerinden olan; Turk Eğitim ve kültürünün altm döneminl yaşatmış bulunan büyük düşunürlerimizden HASAN ALİ YÜCEL'i 19 yü önce 26 şubat 1961'de yitirmiştik... Bugün, Atatürkçü gençlik olarak Qnu anmak bizler için bir vefa borcudur. O. Soyadı kendisine çok uyan gerçekten Yüce bir insandı.. Kuvvetinin temeli, açık yürek liliğine, derin külturüne ve keskin zek&sına dayanıyordu. Dogu ve Batı Kültürlerini mistisizm İle realizmi onun kadar birleştirebilen kişi ler çok az görülmüştür. Atatürkçü düşünce ile Mevlâna ve YUNUS'un lirizmini bağdaş tırmış, Türk Kültürünün kökenine inebilmiş ti. Yücel, Atatürkçü bir anlayış içinde Ulusçu idi. Tüm insanları sever, kendisine düşmanhk edenleri bile hoşgörürdü. «Düşün ce aynlığı taşıyordu» diye kimseyi incitmek istememiş, kendisi gibi düşünmiyen nicele riyle aynı bakanhkta beraberce çalışmaktan çekiıunemişti. Aynı kabinede çahştıgı arkadaşlanndan ve daha sonra kendisinden dinlediğim bir anıyı burada açıklamakla, onu daha iyi an latabüeceğimi sanıyorum. 1946 seçimlerinden kısa bir süre önce, günün ünlü politikacı ve Devlet adamlanndan rahmetli Saraçoğlu Hükümetinin son toplantısında seçim konusu görüşülüyordu. Bu arada elbette ki. CHP'nin şansı üzerinde yorumlar yapıhyordu. Bakanların çoğu yurt içinde yaptıkları son gejilerinde halktan dinledikleri, İlçe başkanlarından edindikleri bilgilere göre kanılarını açıklıyordu. İleri sürülen kanılara göre «Atatürk'ün zamanında başlatüan ve İsmet İnönü'nün yakm ilgisiyle sürdürülen» Öğretim Seferberliği «ile ilgili olarak yürütülen köy okul lannm halk tarafından yaptırılması konusu nun durdurulması y a da gevşetilmesi» idi Bunun yanı sıra yine o dönemin polemik ve propaganda konusu edilen «ORMANLARIN KORUNMASI» konusu ele almıyordu «Köylüye orman kestirilmez ve keçileri ormana sokulmazsa köylerde seçimi kazanabilme olanaksızdı. Muhalefet Partisj «bu konular olaylar ve görüşler Ödün Vermeyen Üç Bakan Enver KARTEKİN Öğretim üyesl gezdirdi. Seslni ayarîadı, parmagmi masaya vurarak, üzgün ve sertçe: • Aziz arkadaşlanm!.. Sözlerinizi büyük bir dikkatle dinledim Partimiz ve hükumetimiz ilk kez muhalefet partisi ile karşılıkh seçime girmektedir. Bazı arkadaşlanmın çok güzel ifade ettiklerı gibi seçimi kazanmamız için gerekli ted birleri almaklığımız vazifemizdir. Sayın Yücel ve Hatipoğlu arkadaşlarımın başında bu lundukları konular hakkında ödün vermek istemediklerini büyük bir memnunlukla öğrenmiş bulunuyorum. Hükümetimizin elbirliği içinde tam bir bütünlükle başladığımız bu konularda aym hızla yürümesi benim için esastır.» Bu arada kendisine yöneltilen bazı soru lara yanıt veren Başbakan Saraçoğlu sözle rini şöyle bitirmişti: « Eğer CHP 1946 seçimlerini bu yüz den kaybedecekse varsın tarihe «Ormana keçileri sokturmadıklan, ağaç kestirmedikle ri ve köylere okul yaptırdıkları, Cumhuriye tin nimetlerinden en uzak köşelere kadar fay dalandırmaya çalıştıklan için kaybetti» diye geçsin... Bu durum da bizim; memleket ve milletimizin yarınlanyla ne kadar candan ilgili ve bağlı olduğumuzu gösterir ve bizim için bir şeref kaynağı olur.» Yücel hemen yerinden heyecanla kalkü. Bu dava ve inanç sahibi Başbakan Saraç oğlu ile Hatipoğiu'nun gözlerinden öpmeğe başladı.. Her üçü de yaşlı gözlerle birbirleri ne bakıyor, onlann bu haline candan katı lan öteki Bakan arkadaşlarıyla birlikte se vinç gözyaşları akıtıyorlardı... İkinci SARAÇOĞLU KABİNESİ'nin 1946* da son toplantısı işte böyle sona ermişti. Biz geçmiş tarihimizde işte böyle Cumhuriyet Hükümetleri, Başbakanlar, böyle Milli Eği tim ve Tarım Bakanlan da görmüştük... V Bilim Dunyası Vehbi B E L G İ L l Göklerin Vak'anüvisi rapça «vak'a» (olay) ile Farsça «nüvis» (yazan)'in birleştirilmesıyle oluşturulan «vak'a nüvis». Osmanlı Sarayında tarih olaylarını kayda geçirmekle gorev lilere verilen addı. Güneş Kümesinde bu işi Ay yapmakta dır. Uydumuzda atmosfer, deniz, nehir, yanardağ, iç oluş ması gibi şeylerin bulunmayışı nedeniyle Ay kayaları ve Ay'a düşen cisimler kaybolmamakta, her an inoelenmeye hazır durumda kalmaktadır. Bu durum. uydumuza, uzay kesimimizin son 5 6 milyar yıllık olaylarım «kayda geçirmiş» değerli bir «vak'a nüvis tarihi» nlteliğl vermektedir. Uydumuz bir çok dağlardan, ovalardan, vadilerden, çukurlardan ve tozlardan oluşmuştur. Ayın ve Güneş Kümesinin tarihi işte bunlarda yazılıdır. A üzerinde ödün vereceğini yaymaktadır.» de niliyordu Konuşmalann özeti «Hükümetin bu konu larda biraz gevşek davranması ya da baş lanılan işleri bir süre bırakması» merkezin de toplanıyordu, Öğretim seferberliğinin başındaki Hasan Ali Yücel bu konuşmalan büyük bir dikkatle izliyor; özellikle Orman davası'nm sahibi, Tarım Bakanı Prof. Dr, Şevket Raşit Hatipoğlu'nun Orman konusunda ödün ver mesi halinde kendisinin çok zor durumda kalacağını düşünüyordu. Konuşmalan büyük bir titizlikle lzle yen Başbakan Şükrü Saraçoğlu, bu davala ra başmdanberi içtenlikle bağh olduğu hal de böyle nazik bir seçim sırasında Parti için Hükümetin başı olarak nasıl düşünebilirdi?... Sıra Rahmetli Prof. Ş. R. Hatipoğlu'na gelince «Arkadaşlar, bilindiği gibi, Orman Davası yurdumuzun geleceği konusudur. Bundan vaz geçildiği, ya da ödün verildi gi takdirde ben bu işde şimdiden yokum... Ormanı kaybetmektense; seçimi kaybetmek benim için daha yeğdir.» dedi. Tarım Bakanı'nm yurtsever bir dava adamı olarak söylediği bu gerçekler Hasan Ali Yücel'de büyük bir serinlik ya ratmıştı. Gözleri yaşararak onu candan se lamlamıştı... Sıra kendisine gelince. « Sayın arkadaşlarım, deminden beri sizlerin yurt içinde bazı kesimlerden edindi ğiniz kanılan dinledim. Partimiz ilk kez mu halefet partisiyle seçim yanşına girecektir. Devrlmler yapmış, rejimler Öevlrmlş ve ye ni bir rejim kurulmasına önderlik etmiş bir Partiye böyle zamanlarda muhalifleri acımasız olarak saldınrlar.. Endişelerinizde haklı olduğunuz yerler var. Fakat kısa sürede bu kadar yararlı ve şerefli işler ba şarmış bir partinin hükümeti olarak baş ladığımız öğretim seferberligi ve Orman Da vası gibi iki ana konuyu bırakmak şöyle dursun, ertelemek dahî istemiyeceğine eminim. Ormanlanmızdan; binlerce yıldan beri baltayı ve keçiyi çıkarabilme ancak bu Cumhuriyet hükümetleri'nin başansıyla olmuştur. Türk Halkını, Mızraklı tlmihalden kurtarabilmek ve köylümüze Cumhuriyetin ni metlerini tattırabilmek için onlaruv* ayağı na ilk olarak okulu götürmek yine bu Hükümetlerin çabasıyla gerçekleşmektedir. Bunlann konuşulması Sayın Tarım Bakanımız gibi beni de çok üzmektedir. Gerçi, siz ler durdurmak istememektesiniz. Fakat bu nun konuşulması bile bizleri perişan etmek tedir. Cumhuriyet Hükümetleri bu iki konu üzerinde şimdiye kadar İkinci Dünya Savaşı'nın en bunalımlı günlerinde bile hızla yü rümüş ve başanlı olmuştur. Bu «CHP ola rak seçimi kaybederiz» düşüncesiyle, ATATÜRK döneminde başlatüan hayırlı işleri durdurmak, olacak iş değildlr, Vatana ihanet olur. Ben asla bu yoldan dönmem.. Böyle düşünebilen arkadaşlar olursa şu dakikadan itibaren aranızdan aynlabilirim» Ortahğı büyük ve anlamlı bir sessizlik kaplamıştı. Sıra Başbakan'a gelmişti. En yet kili devlet adamı ne diyecekti?.. Saraçoğlu. koltuğunda doğruldu. Önündeki notlara göz AYIN DAĞLARI ydumuzun dağlık bölgeleri. parlak, sarı bir ayna gibi lekesiz görünen kısımlarıdır. Bunlara yayla da (highland) denmektedir. Dağlık bölgenin kaya yapı sı ovalık bölgelerin kaya yapısındcn çok farklıdır. Dağ kayaları alümınyum, kalsyumdan yana zengındir ve daha çok «gabbro». «anorthosite», «noritesden oluşmuştur. Bunların oluşturanları içinde camın ham maddesi olan silısyum çok bulunmaktadır. Bu nedenle. ADOİIO1Vin Aydan getirdiği ilk kaya örnekleri arasında cam boncuklara benzeyen maddeler çokça bulunmuştur. Hatta, değişik renklerdeki bu boncuksu maddeler. itk Incelemeler sonunda, bir çok bilginlerde, Ayın camdan oluştuğu izlenımıni uyandırmıştır. Uydumuzun dağlık bölgelerınin cilalı gibi parlak görünınesinin nedeni açık renkli olan bu kayalardan ileri gelmektedir. U Aziz Hasan Ali Yücel'in aramızdan aynlışının 19. yılı dolayısıyla hepsine binler ce saygı ve binlerce rahmet... Yücel'lere, Tonguç'lara. Eyuboğlu'lara durmadan saldırmalar, Atatürkçü ilkelere sırtmı dönenler asla başarıya ulaşamayacaklardır. Bugün, Atatürkün kurduğu ve başanyla çalışan Türk Dil Kurumu varken, Meşrutiyet özlemiyle Dil Akademisi açmak, 50 yılı aş kın bir süredenberi beraber olan Kız Er kek öğrencileri ayrı okullarda okutmak; Laik Eğitim yönünden saptırmak amacı içinde olanlar gerçeği eninde sonunda gö receklerdir. AYIN OVALARI ydumuzun kirlı, lekeli gibi görünen bölümleri ovalarıdır. Eskiden buralara «deniz» (mare) adı verilmişti. Teleskopların çok gelişmemiş olduğu dönemlerde buraları deniz sanılıyordu. Ayın ovalarına bu gün de deniz denmektedir. (Batı diilerinde, Latinceden alınan ve deniz anlamına gelen «mare» kuilanılmaktadır. Ooğulu marıa'dır). Ay ovalarının kayaları daha çok «bazalt» kayalarıdır. Bilindiği gibi, bazalt, siyah, koyu kahve rengi, koyu gri renklen olan bır kayadır. Ay ovalarının lekeli, kirli görünmesı bu renk koyuluğundandır. Ay ovalan çok incelenmiştir, Örneğın Apollo 11 Sükunet Denizine (Sea of Tranquility) inmıştir. Daha önce Amerikalıların «Surveyor 5»'i, 1967 eylülünde buraya inerek ilk toprak tahlilini yapmıştır. Hele Fırtınalar Denizi (Ocean of Storms). altı gezlye sahne olmuştur. Sovyetler Luna • 7, Luna 9 ve Luna 13'ü buraya indirmişlerdir. Amenkalılar «Surveyor3»ü ve Apollo 12'yi buraya kondurmuşlardır. Yağmurlar Denizi (Sea of Rains) ile Krizler Denizi (Sea of Crises)'ne de insansız araçlar indirilmiştir. Uydumuzun ovalan (denizleri) şöyle oluşmuştur: Dört milyar yıl kadar önce Ay şiddetli bir göktaşı (meteorit) yağmuruna uğramıştır. Bunlar, Ayın yüzünde çok geniş. çok derin çukurlar açmıştır. Sonra bu çukurlara o zamanki Ay yanardağlcnnın püskürttükleri lavlar dolmuş ve denizleri meydana getirmiştir. U OKTAY AKBAL EVET HAYIR Bu, "Sathı Müdafaa,, Savaşmda.,. AY ÇUKURLARI Mustafa Kemal tHattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır» der. Bugün, yurdumuzu. belirli bir çizgide, belirll bir yüzeyde, belirli düşmanlora karşı korumuyoruz. savunmuyoruz. Yurdumuzu her yanda, her kentte. her kasabada. her köyde, hatta her sokakta, her köşe başında sabahtan akşama, akşamdan sabaha dek korumak, savunmak gibi bir görevle karşı karşıya bulunuyoruz. Bir garip savaş içindeyizl Düşmanlarımız belirli bir yüz, belirli bir kişilik taşımıyor. İçimizden kimileri bu düşmanı kolayca tanımladıklarını, suoladıklarını sanıyorlar; onlara sorarsanız karşımızdaki düşman, savaştığımız düşman, yenmemiz gereken düşman. komünıstliktlr, uluslararası komünistliktir. Başkalarına göre düşman, uluslararası kapitalizmdir, emperyalizmdir. Bu topraklarda ne kadar gerici. ne kadar bağnaz, ne kadar çağdışı düşünceii insan varsa, hepsi bir potada eritilmektedir. 'Mllliyetçilik, kutsalcılık' adına Atatürk'ün yarattığı devrimci cumhuriyet yıkılmak ıstenmektedir, Faşizm adı verlliyor bu kapitalist. emperyalist tutuma... Daha başkalarına göre düşman uluslararası yahudiliktir, yan» slyonizmdir. Kapitalizmin de. komünizmin de ardında bulunan yahudilik gücudür. Bizi yıkıp yok etmek için her iki yandan büyük bir caba harcanmaktadır. • » Kolaydır düşmanımız şudur, ya da budur diye kesin tanımlar yapmak. Bakıyorum kapitalizmin çizdiği yolda yürüyen, yurümeyi kendilerine tek hedef sayanlar, hatta bu yurtta gericilik, bağnazlık akımlarını sürdüren politikacılar ve örgütler bu kolay yola, suçlamaya saplanıp kalıyorlar. Dillerinden, kalemierinden komünızm sözü duşmüyor. Şöyle bir düşündük mü, nerde bu komünızm diye, bir şey göremiyoruz 'yasal' ve 'apaçık' bir gerçek halinde!... Evet. Markscı olduklarını ileri süren bir sürü yasa dışı örgüt var. Bildiriler dağıtıltr, telefonlar edilir. biz falanca Marksist örgüt adına yapıyoruz bu işleri diye!... Ama yakalananlar bir kac kişiyi geçmez. soruşturmalar derinieşisrilse bile bu ele geçırilmiş gençlerin dışında. üstünde, ötesinde bir dış ya da ic 'mihrak' ortaya çıkarılmaz... Durmaksızm polisler, askerier öldürülüyor. Son zamanlarda. Hemen her gün bir polisin bir erin akıl almaz biçimda kıyıldıklarını duyuyoruz. Hepsi yoksul halk çocuklarıdır bu öldürülenler... Hem de kim tarafından?**. Görüntülere göre aşırı solcu delikanlılar, hatta genç kız!ar tarafından! Ne için? Bir bankanın kasasından bir iki yüz bin lira almak amacıyla... Böylesine korkunç böylesine anlamsız, böylesine insanhk dışı bir iş, tsolcu örgütler askerimizi polislenrnizi oldürüyor» diye açıklanamaz. Işin içinde daha başka, daha derin, daha yoğun nedenler vardır. Türkıye'yi bir kargaşaya, bir batağa, bir kanlı cıkmaza sokanlar gerçekten amaçlarına ulaşmışlardır. Yakında Maraş olayı gibi yığınsal kıyımların patlak vermesi bıie beklenebıür. ' 1 HİNDİSTAN'DA UMUMİ GREV İLAN EDİLDİ Ahmetabat 8 (a.».) Veklllerinden bjılnln Sabarmati'da hapsedil miş oldu^unu haber alan M Gandl yann bütün i^larin muFİJhane bir surct'e ve f&kat tama.ren rerkedilmesi ni ilAn etmiştir.. Me. sain.n tatili hakkmda M Gandl tarafınüsn vaki clan davete tnu îîMn bütün dükv* ma^^zaiar bır Kaçv ın'lsteîna 'i.mak Üzerfc bugOn tçı'mumısfır. Hmt uırınKl va liai J . Gandi ye verM ce»u> a "aat^lî* tnn tcl tir ^eVJlde tecelli edcek 'Jsa tile müsam&ha ile görme bl'dnmjştir.. ve şid<1?'B Sahte îzinname verenler mahkemede Altıncı Rukuk Mahkeme'<ı Reisı Kemal Beyin imzasmı taklit ederek sahte Szıtmanıe vermekle maznun aynı naab keme başkatibi Kemal E'endi nin muhakamesine dün AğiT Ceza Mahkemeslnde uejcva edilmiştir.. Oünkü celsede trüd deiumumi iddlanamesl.nl serdederek Kemal Efendinin saiı te bir surette tanzim edilmlş izlnnamenln Jetterdeld kaydını tetkik etmeden lm zalamasımn vazifeyl ıhmal ve terahi mahlyetinde oidugunu ve bu surette tecrimlnl talep etmiştir. Aynı zamanda ıtıaznun bazı evrakı vaktü zaınanı^ <e Röndermemiş. alakviarUn tzrar etmiştir.. Bundan bnska vazifeslnden ayrıhrken m&bkemeye ait 125 llrayı âevrttmemis bir vakıf mes^tnrindon kendisine tevdi edilen caıayı da iade etmemiştir.. Katar baska bir trüne bırakılm.&ttz. HALKI DOLANDIRAN MAKİNALAR Son günlerde şenrtmizin bir çok aemfclerine tartılmaya n;ah3us makineler konulmuştur. Bu makin3lere bes kuruş ntılınca tartılan adamın tcaç kilo oldugunu Rösteren bir kart alınmaktedır. Bu makinelerden ekseriyesi, Şirketl hayriye iskelesinde bu lunan makinelerde da hil olmak üzere bozulmuştur. Bozulan makinalara beş kuruş atıldığı tak dirde ne kart ne de pa ra çıkmadığından halk mutazamr olmaktadır. Bunlardan bazısı da altı yaşmda bir çocuğun seksen kilo veya seksen kilo bir adsmı fcltı Mlo göstermektedir. HaHn dolandıran bu tartüma makinjlerl bakkında polise sikâ yetler vuku buldu^u gi bl bu suretle dolandırılan polis memurlan da vardır. Şenremaneti acaba bu tartıl m ı degil, para dolandırma maklnelerivle alakadar değil mi?... Hizmeti fiiliye erbabı nasıl asker edilecek? Ankars 8 (TelRfoffla) Hizmeti fiiliyelerlni ifa için sllah altına hi nacak mükelliflerd^n bir buçuk senelik hVme te tabi efradın 1 mayısta, 2 senellk.eTln 2 teşrinisanide celpleri yeni bir talimatname ile tesbit edilersk EUbelere blldiril.TUstir.. Bu suretle bu elrat mezundan terhise tcvkedilerek 6 şar ay askerlik y&pmış olacoklardır. • • ydumuzun ön yüzü de, arka yüzü de yuvarlak çukur wM 'arla doludur. Bunlar Ayın yüzünü çiçek bozuklu bir ^ yüze benzetmektedir. Krater adı verilen bu çukurların dört kökeni vardır: • Ay kraterlerinin büyuk kısmı, göktaşlannm açtığı cukuriardır. Bunlara sadece uydumuzun yüzGnde değil, Merkür. Venüs, Mars gibi gezegenlerde de bolca rastlanmaktadır. Çarpma kraterleri (impact craters) denen bu çukurların bir çoğu yüzlerce kilometre çapmdadtf. • Ay kraterlerinin ikinci türü, Çarpma Kraterlerinin Ay yüzünc çarpmasıyla göğe fırlayan büyük Ay kayalarının düşerek açtıkları daha küçük çaplı çukurlardır. • Ücüncü tür kraterler, uydumuzun sönmüş yanar^ dağlarının kraterleridir. • Dördüncü tür kraterler, düşen büyük göktaşlarının neden olduğu depremler sonucu Ay yüzünün kiml bölümlerinde oluşan çukurlardır. Uydumuzun kraterlerinin başlıca ikt özelllğl vardır. 1) Bunların Ayın görünmeyen yüzünde çok daha fazla ol maları, 2) Esmer görünüşlü Ay denizlerindeki kraterlerin Ay dağlarındakilere göre 15 kat daha çok olmaları. AY TOZLARI yın yüzü. soba kurumuna benzeyen slyah renkti bir toz tabakası ile kaplıdır. Aya İlk ayak basan Neil Armstrong, kaygan bir madde üzerinde yürüdüğünün farkına varmış ve bunun «plaj kumuna benzer bir tür kum» olduğunu Houston uzay merkezine bildirmiştı. Ay tozlarının da üç kökeni vardır: • Tozların büyük kısmı gökten durmadan yağan ta* zumsu göktaşlarıdır. Mikroskopla görülebilecek derecede küçük olan bu taş tozlan uydumuzun oluşmasından bu yana durmadan yağmaktadır. • İkinci tür tozlar. Ay kayalannın ufalanması ile meydana gelen tozlardır. Durmadan yağan taş tozlan Ay kayalarını tıpkı zımpara kâğıdı sürter gibi ufalamaktadır. • Üçüncü tür tozlar, büyük goktaşlanmn Ay yüzüne çarpması sonucu ezilip un haline gelen Ay kayalannın çevreye serpintileridir. Bunların özelliği, Ayın derin kısımlarından gelmeleridir. Selenolojistler (Ay jeologları) Ay tozlarına (regolıth» adını vermişlerdir. Bu tozlar, Ay yüzeyinde 20 metre kalınlığında bir tabaka oluşturmaktadır. Umumi fiyatlar Gecen nüshalanmızdan birinde havalann bu sene iyi gitmesl ve para noksanı yüzünden lstihlâkâtın azalmbsı hasebile eşya fiyatla* nnın geçen senelere nisbetle oüşkün oldu gunu yazmıştık. Filhakika muhtelif eşya piy&sasmda durgunluk meşhut olmaktadır. Kömür fiyatları bu sene ucu2dur.. Yedİ bu cuk kurusa satılan Bul garya konıürleri ve altı buçuğa satılan Anadolu kömürleri geçen senenin aynı mevsimdeki fiybtlanndan 4 bu cuk kuruş kadar düçüktür. Mevsim seb«leri fiyatları onbe» Kün içinde blras yükeelmiştir. Ekmek IIyatlan düşmüş olup hali hazırda 15, 30 ku ruştur.. Beyaz peynir jçeçen sene olduğu gibi 120130 kuruştan satılmaktadır.. A Ameli Hayat mekteplerî lağvedîlmeyecek Ameli hayat mektebl nin lağvı mevzuu bah solduğu doÇru değildir. Vllayet umumi meclisi bu mekteplerin devamına hatta ıslab ve takviyesine t&Taftardır. Yalnız yeni sene dolayısıyle heyeti hamlye intihabatı yapılacaktır.. Esasen heyeti hamiyeden Necmettin Sahir Bey istifa etmiştir.. AYIN VÂDİLERİ Erkek KürkO sırtına giyeli henüs bir sene bile olmadı!... Kadm Aynı kürkü üç sene de tükinln taşıdığını niye hesaba katnuyorsun?... R Muaşeret Kırmızı, flzeri slyah kordela ile süslenmlş bir elblsem var.. Bu el bise ile kırmızı çorap ve siyah papuo giyebllir mlyim?... Siyah papuç ber elblse ile glyllir. Fakat kırmızı çorap çok ba nal ve çirkindir. Lokantada masanız da oturuyorsunuz TanıdıŞınız bir adam 1çerl girdi. EŞer sizin masanıza Relmeden size bir selam vertp difter masaya oturmuş6a çagırmak mecburiye tlniz yoktur Doğrudan dogruya slzin masa nıza gelmişse davet et mek münaslp olur. SPOR VE FAZİLET! temir'de bir futbolcu ken disini takıma almadığı için takımın kaptanı olan arkadhşını bıçaklamış.. Alelade klmseler arasında cereyan et se bu cerh vakasının üstünde tevekkufa lüzum görmezdik. Fakat meseleye büyük bir ehemmiyet verilmcktedir. Spor, yalnız vücutlan kuvvetleştirmek için değil ruhlara da asa let ve civanmertlik vermek için yapılır. Sporcu bedeni Kibi ahlâkı da kuvvetli, mert ve babayiğit demektlr Kollannm, vumruklarının Kuvvetini zayıflan ezmekte, fenalık yapmakta kullanmayan adam demektlr. Boksörüm di y e her önüne selenln bir yum rukta kalasmı dağıtamn yum ruğu kuvvetli olsa bile ahla kı sıfırdır ve böyle bir sporcu bugünkü medeniyetin aradıftı insan değildir. Sporun maddi cephesinl kuv vetlendirmeye çalısırken manevl cephesinl ihmal edersek nezih, civanmert, birbirlerini seven sporcular yerine çirkin ruhlu, mertlikten bihaber, birbirine düşman bir zum re yetiştirmis olurua.. Mekteplerde, spor kulOplerinde, ldman meydanlarında bütün sporcu Rençliğe daima mertlik ve fazilet telkln etmeliyiz.. Evet, bu bir «sathı müdafaa» savaşıdır. Yurt cocuklarmdan kurutu eylem birlikleri anlamsız bir savaşın duşmanları o?arak görülüyor, gösteriliyor. Bir takım çocuklar da bilmeyerek araç oluyorlar o kanlı ellere... Aşırı solcular şimdi kaniı eylemciler olarak ortada görünüyor, oysa yakm güntere dek aşırı sağcı eylemcilerd* toplum düzenini altüst eden, olaylar yaratan, cinayetlerde parmağı olan... Mâlâ da aşırı sağcı Intikam Tugaylarının kahveleri basıp insanları öldürdüğünü bilıyoruz. Demek karşımızdaki «büyük düşman» hem sağcı hem solcu gençlerimlzl Vendine arac olarak secmiştir, kullanmaktadır. Büyük env peryalist güçlerin gerikalmış ulkelerde sürekli karışıklıklar yaratmak. o ulkelerde huzurun kurulmasmı engellemek, o ülkeieri hep kendilerinden yardım bekler durumda bırakmak özlemleri ortadadır. Bunu kendileri de kitaplarla, yazılar'a. hatta TV filmleriyle açık açık söylüyorlar. Öyleyse, bu «sathı müdafaa» savoşında bizler de yenl bir taktik kullanmalıyız. Değişik, sağcı ya da solcu özlemler, adlar, görünüşler, başka başka amaçlar. hedefler ordında kanlı bir savaşım veren bu kimselere karşı Atatürk Cumhuriyeti'nin vereceği savaş yenl bir yöntemle yurütülmelidir. Bunu da «azınlı'o hükümetini. bin kez denenmiş kötü politikacılar, başarısız kalmaya mahkum acemi yöneticiler gercekleştiremez. Halkımızın büyuk bö> lümünun güvenini, sevgislni kazanmış. Anayasa clzgisinde iş görecek guçlu bir ciktidamdır bu csathı müdafaa» savaşımmı zafere ulaştıracak.., Madenciler Birliğinin tetkikatı Madenciler Blrllğl ne mensup azadan ba zılan dün de Ticaret Odası salonunda toplanmışlar, memleket madenciliğlnin inkisafı için icap eden es&satı tesbit etmişlerdir.. Bu tetkikata medar olmak üzere bir çok memleketlerur maden kanunlan'' tetkik edilmektedir. Yarın yapılması takarrur eden umumi içtlmada tesbit edilen rnevfct kara ra raptedilmistir.. illie adı verilen Ay vadllerlnin İçinde 150 kilometre' uzunlukta olanları vardır. Apollo 15 uzay adamlannca 1971 de incelenmiş olan Hadley Vadisi (Had ley Rille) önemli biigiler sağlamıştır. Kimi bilginlere göre vadiler eski nehir yataklarıdır. Kimilerine göre ise Ayın İç oluşmalarının birer sonucudur. AYIN MASKONLARI ngllizce'dekl «mass» (kütle) ve «concentratlon» (yoğunlaşma) sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulan maskon, dilımize «kütle yoğunluğu» diye çevrilebilir. Ayın kiml yerlerinde kütle yoğunlukları vari dır. Ay çevresinde yörüngede dolaşan Ay gemilerinın. kiml yerlerin üzerinden geçerken uydumuz tarafından daha çok çekildiği. bu yerler geçilince normal yörünge çızgislne dönüldüğü daha ilk zamanlarda anlaşılmıştır. Çekim yücü uydumuzun ortalama çekım gücünden yüksek olan bu yerlerin derinlıkierinde maden asıllı çok büyük göktaşlannm gömülü olduğu sanılmaktadır. Böyle madde yoğunluklarına Ayın denizlerlnde daha çok rastlanması bu görüşü kuvvetlendirmektedir. Fransa'da kadıniara intihap hakkı veriliyor Paris 8 (a.a.) Na zırlar Meclisi münte hlplerin miktanna mü teallik Ustenin tasdl ki hakkındaki projesinl tetkik etmiştir. Kadmlara intihap h&kkının bahsedilmesi muhtemel görülmektedir. B AYIN OLAYYAZARLIĞI ukarda da bellrttiğimiz gibi, Ayın ve Güneş Kumesİnin son 4 5 milyarlık tarihi bütün bu aniattıklarımızdo yatmaktadır. Ay dağlarının üstleri aşınmıştır. Fakat buralardan çıkan tozlar olduğu gibi durmaktadır. Bunlar, Ay dağlarının ilk oluşma dönemindeki dış yapısını bize bildırmektedir. Ay ovalan Ayın son lavları ile örtülüdür. Bunların kazılmasıyla maskonlar ortaya çıkacaktır. Ay çukurlarının dibinde milyarlarca yıl önce düşmüş göktaşları yatmaktadır. Ay tozlan. ilk günlerden bu güne yağan qöktaşlarının oluşturanlarında değışiklik mey dana gelip gelmediğinl gösterecektir. Bunların çeşitli ışın lar bakımından incelenmelerl uydumuzun üzerine düşen güneş rüzgârlarının, kozmik ışınların v e öbür ışınların oluşturanlarındakl değişikliklerl gösterecektir. Ve bunla. ra dayonılarak Güneş Kümemizln tarihi yazılabitecektir. Y Sahibi : Cnmborlyet Mstbaacıhk «• Guetccilik TA.Ş. adıiM t NADtR NADt Geneı Yayın Müdüru: Oktay &URTBÖKE 8. Yazılşlen Mildüru: Orhan ERtNC Basan ve yayan: Cnmhnrtyet Matbaacılık ve Gszetecilik TJ\.Ş. Ca&lORİU TurkeOftftı Cad. No. 3941 Posta Kutusu: 246 tSTANBCL too : 30 97 03 CUMHURtYET BASIN AHLAK YASASINA ÜYMAY1 TAAHHÜT EDEH. • BÜROLAR: ANKARâ Konur 8olt»k 34/4 Yanisehir Tel: 18 3S35 17 5825 • tZMtR: Hallt Zlya Bulvarı No 65, Kat: S. Tel: 25 47 09 1312 30 • ADANA: AtatOrk CML TOrk Hav» Kurumu ts Hanı Kat: X N e : 13. Tel: 14S50 18731 ABONE ÜCRETLERİ Ay!» Yurt lçj t • 12 800 900 1500 8.600 l TA KVİ M 9 HART tmsak 5.45 İMndl 16.39 Gfineş 7.21 Afcfam 19.09 1980 Yurt dlH 600 1^00 3^00 7J3O0 üernk terett, gnrplarram *• «fırb* ögla 1324 Tstn 20^9 t