18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 30 MART 1980 vç Petrol platformu kazasında kaybolan 100 kişiden umut kesildi Stovonger, NORVEÇ, (A|ans lar) Norveç'ın 200 mil batısmdaki petrol platformunu cYüzer Oteli»nin perşembe ge cesi fırtınada alabora olması sonucu ölenlerin sayısı 38'e çıkarken aranan 100 kişinin de sağ bulunrrası umudu aüalmıştır. Kaza, platformun 228 kişiBk murettebatının bir bölümü geceleyin sinema solonunda film izierken olmuştur. . Perşembe gecesinden bu yona gemiler ve helikopterler te yurütülen kurtarma faaliye ti sonunda 90 klşi kurtarılabil miştir.. Kuzey Buz Denizindeİd Kurtarma faaliyetine Nor vec, İngiliz, Hotlanda ve Federal Alman olmak üzere 15 gemi katılmoktadır.. Savaş ge milerinin de katıldığı kurtarma faaliyetinde helikopterler faal bir rol oynamaktadıriar.. KAZANIN NEDENİ PhfHps Petrol Şirketi'ne aît Pransız yapısı 10 tonluk platforrrun dengesini sağlayan icl hava doldurulmuş dubalı beş ayaktan birinln şiddetll fırtına yüzönden hava kaçırmasıyla dengesl bozulup devrilen «Yüzer Otel» kazasının nedenf hokkında şu ana dek kesın bir yanrt alinamamıştır.. Nor vec yetklliierl tüm calışmalann kurtarma faaliyetine yönel Öiğl bir sırada kazanın nedenine eğilecek vakit bufamadıklarını bildirmektedirler.. Platfor yuzer otell çok şiddetll bir fırtına sırasında alabora olmuştur.. Sinema salonundakl 50 kişiden Wrl olan Norvec'li mühendis Olav Skotheim eBırden acayip gürültüler duyduk ve platform 15 derece eflildL Işıklar söndü ve karan lıkta bağırışanlar duyuluyardu» diye olayı anlatmıştır. Olay Stokheim karanlıkta merdivenlerden güverteye olelace le tırmanmayı başarrrış ve güverteye cıktığı anda dalgalar tarafından denize sürüklen miştir.. Ylrml dakika lcinde batan platformun hemen kapoklanması sonucu coğu kimsenin hareket edecek vakit bulama dığı sanılmaktadır.. Kuzey Denizi'nde petrol çıkaran ülkelerden olan İngiltere'de işcıler İngılız Hukume tinın petrol platformlarınaa ka zalorı onlemek içın daha buyuk dıkkat harcamasını ıste mışlerdır.. Guvenlık onlemle rinın arttırılmasını ısteyen Işçü Sendıkaları Ingılız Enerıı Bakanlığının aldığı onlemlerînin yeterli olmadığım belirtrrişlerdir.. KTFD, "BAGLAYICI,, OLMA KAYDI ILE WALDHEİM'İN ÖNERÎLERİNİ KABUL ETTİ İzzet Rıza YAL1N bildirıyor LEFKOŞE KTFD Başkanı Rauf Denktaş. «KTFD'nın, BM Genel Sekreterının. toplumlararası goruşmelerın baslatılması amacıyia bazı değışıklıkler yaparak sunduğu onerılerı, «ıkı ta rafı da bağlayıcı» olmak kaydıyla, kabul ettığinı» açıklamıstır. KTFD Başkanı, «bu onerılerın, Rumlarca da kabul edılmesı halınde, topiumlararası görus melerin başlaması olasılığmın da bulunduğunu» belırtmıştır. BM Genel Sekreterı'nın Kıbrıs ozel temsılcısı Reinaldo Galındo Pohl ve tems'lci yardımcısı Remy Gorge'u kabul edıp goruştukten sonra bir açıklama yapan Denktaş, «VValdheım' ın 23 ağustosta goruşmelerı başlatma yonunde bir onerısı olduğunu» anımsatmış ve şoyle demıştır: «Turk tarafı olarak biz, bu onerıler cerçevesınde göruşme DÜNYADA BLJGÜN ALİ SİRMEN Glafkos Klerides'le KTFD Başkanı Mustafa Çağatay dün siyasi parti başkanları düzeyinde bir toplantı yaptılar. lere oturabıleceğımızı duyurmuş, ancak Rumların bu onerılerı reddettıklerı bıldırılmıştı. Ge nel Sekreter. VValdheım da, bu durumu, o devrenın kasım ayı raporunda BM'e duyurmuştu Rumların bundan sonra, goruşmelerın baslatılması başiatılması çabalarına karşı çıkardıkiarı guçlukier bılınmektedır Genel Sekreter, bu engellerı kal dırmak ve goruşmelerın başlamasını sağlamak ıçın, 23 ağustos onerılerınde, bazı değışıklıkler yaparak son gunlerde bıze bunu tezekkur etmemız ıçın gon dermıştı Bız, bunları da, her ıkı tarafı bağlayıcı olmak kaydı ıle, derhal kabul etmış bulunuyoruz. Rumlar da, eğer bu onerılerı kabul ede lerse, goruşmelerın başlaması olasılığı vardır» ÇAĞATAY GÖRUŞME; KLERİDİS r nin, samimi ve yapıcı bir hava Içınde geçtiği» bıldırılmiş, «top lantıdan, sıyasj onderler arasında dırek temas sağlama ve bir anlayış ıle guven havası yaratma amacı gudulduğu» belirtılmıştır. Çağatay ıle Klerıdes 10 gun icınde yenıden bir araya gelmek kararı almışiardır Anlamayan Kim? D emire! Özal can simidıne sarılmış olan kurulu dözen egemenlerırnizın 26 mart beklentisi Paris'te büyuk bır fiyaskoyla ertelendi. Ertelemenin görünürdek| nedeni, Japonya ıle bazı kuçuk üikelçrin (İsviçre Ile Luksemburg oldukları soylenıyor) hâlâ kesin bir rakam verememeleri. Gerçek nedenm çok başka olduğu, Batının Turk halkmın beynıne ınen, Ozal damgalı ekonomik balyozu yetersız bulduğu ise kulislerden sızan haberler arasındadır. Ecevıt'ın bu konuda çok beklemeye alıştığı icin yodırgamadığını soyledıği gıbı, bız de bu oyunu daha önce o kadar cok seyrettık kı, artık burun kıvırmanın. yan cizmenın, ertelemenin, mırın kırın etmenin ardında neler olduğunu kolayca kavrıyor ve doğrusunu isterseniz hic de şaşırmıyoruz. Şaşırmıyoruz ve doğrusu pek de üzülmuyoruz. Yıllarca surdürdukleri bağımlılık, sömürü, teslımıyet duzenı çatırdayarak cokuyorsa, hicbir zaman onun yanında olmamış olan blzler neye üzulelim? Düzenın ovgusunu kım yaptı, duzenın uygulamasını kim yüruttü, duzenın kaymağını kim yedı, vergi iadesini kim aldı, teşvık prımlerını cebe kim indırdı, yalancı kapitalızmi kalkınma yontemı dıye kım gösterdı, çöküşü böyyüklük dıye kım sundu, leş kokusunu saf Yakacık havası gıbi kım cığerlerıne çektıyse onlar üzulsün. Bize ne! Ama diyeceksınız kı, «çokuyor, sonra ne olacak?» Çökmek, batmak, yokolmak, bıtmek, tukenmek ulusların, halkların işi değıl kı! Siz batan, tarıhten silinen, yokolan halk gördünuz mü hic? Çöken ve batanlar olsa olsa düzenlerdir. Fransa devrimi ile Krallık ve ona bağlı olan feodalite battı, Fransa değıl. Ve çöken feodalite ıle Krallığın yıkıntıları üzerinde yepyeni daha yaratıcı, daha güclü bir Fransa doğdu. Omekleri gunümüze doğru getirerek coğaltabılırsinız. Kısacası üzülmüyoruz da, şaşmıyoruz da. Olayların bu şekilde gelışmesine üzülüp şaşırmıyoruz ama, doğrusu gelişmelerın bazı yorumlarma şaşırmamak da elde değil. Orneğin bir gazetemizin Paris'ten bıldirdığıne göre, OECD binasının koridorlarında, olayla doğrudan ilgıli olmayan bir Batılı diplomat erteleme kararı üzerine şunları söylemiş: Anlaşılan Batı, Turkiye'nin Ivedi problemlnl hâlâ analyabılmış değıl. Yok, bu yoruma şaşırmamak elde değil. Batı, Türkiye'yı lyi tanır. Turkiye'nin gizli askerî haritalan bile Batı'da ABD'de basılır. Batı, Turkiye'yi o denli iyi tanır ki, KİT urunlerıne zam yapılması, butcenin kabarık tutulmaması, ucretlerm dondurulması, kamu yatırımlarının azaltılması, kredı hacmının kucultulmesi, Türk lırasınm değerının duşurulmesı gıbi onerıler ile karşımıza çıkarken, Turk ekonomısı ıle ılgılı gayet ayrıntılı bilgileri iceren raporlarını da masanın üzerine atıverirler. Batı, Turkıye'deki duzenın gecmiştekj gibi arada bir venlecek bırkaç yuz mılyon dolarla yasamını sürdüremiyeceğını, mılyarlarca doları her yıl yutmaya hazır koca bır canavarla karşı karşıya olduğunu bilıyor ve kendi olanaklarını da gorup sorunu çok iyi anlıyor. Batı, ulkemızde kurulu düzene adını da takmış: «Sadaka kutusu». Yok Batının hâlâ sorunları anlamadığını soylemek pek olası değıl. Ama ortada bır anlamayan olduğu da kesin. Olayı bır turlu anlayamayan bizım kurulu düzenimizın egemenlerı, 1977 seçımlerınden bu yana, o kapı senin bu kapı benım durmadan kredi arıyorlar ve bir türlü yeterince yardım bulamıyorlar. «Sağlam kaleyız» dıyorlar sökmüyor, «Aman İran'a Afganıstan'a bakın!» diyorlar, kimse yutmuyor. Bır turlu yardım gelmjyor. Batı, Turkiye'ye bir bedei bıcmiş, «o fiyatlar lcinde bekçılık yaparsa ne âlâ» diyor, «yapmazsa da kendi bî° leceğı ış» Ama ışte egemenlerimiz, buhu bir türlü anlamıyorkır, anlamak ıstemıyorlar. Cünku bu gerçek anlaşılırtca politıkalarınm ıflâsı da gün gıbi ortaya cıkıverecek. Bızım egemenler «İran, Afganistan olayı Batı'yı sıkıştırdı, ABD'nın Basra Korfezınde bekciye ihtiyacı var. Bu durumda fazla pazarlık edemez. Bastıralım, ne istersek alırız» dıye duşunuyorlar. Batı ıse «Turkiye'nin ekonomik durumu öylesine kötu kı, onu en ucuz fıyata bölgenin bekcisi olarak kapatabiliriz. Onun ıcm fazlasını vermeye gerek yok» diye duşunuyorlar. Olaya soğukkanlılıkla bakıldığında görülen de o kl, Batının pazarlıkta dırenme gücü, bizim egemenlerden fazla. Ama egemenler bunu anlamıyorlar. Kısaca egemenler, teslımiyet, dışa bağımlılık, talan, sömuru duzenının ıflâs ettığini anlamıyorlar, Demirel Hükumetının defterının dürüldüğunü anlamıyorlar. Anlamayanın kım olduğu gün gibi ortada. Artık bu sorun aşılmıştır. Şımdi önemli olan gercekleri görüp değerlendiren, olayları anlayan kadroların iş başına gelmesı sorunudur. Er ya da geç o da olacaktır. Bilimde kuraldır. Doğa boşluktan nefret eder. Suleyman Demirel ise 100 kiloluk bir boşluk ve lk«. tidarı ise faşıstiyle, işbirlikcisiyle, sunta kacakcısıyla blrlıkte koskoca bir hiclıktir. Egemenlerimizin görüp anlayamadıkları budur. Ama tarıh, zamanı gelince, her şeyi en anlamayana bile kafasına vura vura anlatmıştır. Öte yandan Rum Demokratlk Bırlık Partısı Genel Başkanı ve Rum eskı goruşmecı Glafkos Klerıdes'ın ısteğı uzerıne, dun Lcfkose'da üljsal Bırlık Partısı Lokalı'nde, Ulusal Bırlık Partısı Genel Başkanı ve Başbakan Mustafa Çağatay ıle Klerıdes arasında sıyasal partı başkanları duzeyınde bir toplantı yapıl mıştır. Toplantıdan sonra yayımlanan ortak bıldırıde, «göruşme Sovyetler ve İran Afganistan sorununa barışçs çözüm istiyoriar TAHRAN, (a.a.) iran ile Sovyetler Bırlığı arasında Afganistan konusunda varıian an laşmanın tcm metro dun açıklanmıştır. Açıklamayı yapan İran Dışışlerı Bakanı Sadık Kutbzade, taraflar arasında varıian anlaşma konusunda herhangj bır yanlış anlamayı onlemek amacıyia anlaşma metnının tam olarak açıklandığını belırtmış ve anlaşmanın şu maddelerı içerdığını soyiemiştır: 1 İran ve Sovyetler Birliği, Afganistan sorununun barışcıl yollardan cozumlenmesi gereğme inanmaktadırlar. 2 iran ve Sovyetler Bırlıği, sorunun, mumkun olduğu tokdırde komşu ulkeler çerçevesı ıçınde çozumlenmesının yararlı olacağı goruşundedırler. 3 Afganistan ve Sovyetler Bırliği hukümetlerınm katılacağı doğrudan goruşmeler başlatılmalıdır. Afganistan hukumetınin katılmadığı goruşmelerın anlamı olmayacaktır ve bu goruşmelerde elde edılecek sonuçlar çozum nıtelıği taşımayacaktır. İran, Afganistan devrımcilerı ile göruşme yapılmadan ve onların tam onayı alın madan bulunacak bır çozumun mantıklı bır çozum olmayacağı na ınanmaktadır. Suudi Arabistan'da alkoSlü içki ikrarn eden İngiliz kadın kırbaç cezasına çarptınidı LONDRA, (AP) Bir İngiliz doktorunun eşı, Suudı Arabistan'daki alkollu ıckı yasağı kurallarını cığnedıği icin 80 defa kırbaolanma cezasına carptırılmıştır. Ceza halk onunde yorıne getırılecektır. Ingılız Dışışleri Bakanlığının bir sözcüsü, Bayan Penelope Arnot'un, bir İngiliz hastabakıcıyla bir Hollandalının olduğü bir içkı partısinde konuklara alkollu içkı ıkram ettiği için Cıdde'dekı bir mahkeme tarafından bu cezaya carptırılmıştır. Hastabakıcıyla Hollandalı işçj apartmanın beşınci kattaKi penceresinden düşerek oimüşlerdı. Penelope'nın kocası Richard Arnot, aynı sucu ışiemekten oturu çarptırıldığı bir yıllık hapis cezasının beş ayını tamamlamıştır Operatör doktor olan Richard Arnot 1978 yılından berı Cıdde'deki bir hastanede yıllık 39 bın dolar ucretle çalışmaktaydı İngiliz Dış,şlen Bakanhğı sozcusu, Penelope Arnot'un kırbaç cozasının yeııne getırılmomesı ıçın Suudı Arabıstan makamlarıyla temas ett.klerını belırtmıştır. ABD, İran'a yeni yaptırımlar uygulayacak WASHİNGTON <0.a.) ABD Yönetımi, 50 rehin&nin salıverilmesinı reddettiği gerekcesıyle İran'a yeni yaptırımlar uygulayacaktır. Yüksek düzeyde bir Amerikan yetkilisınin konuya ilişkin acıklamasına göre bu yaptırım lar askeri nitolikte olmayıp, İran hukümetine baskı yapılma sı biçıminde olacaktır. Beyaz Saray sözcusü Hodding Oarter da yaptığı açıklamada, Carter yönetiminin, artan kamuoyu baskısı karşısında İran konusuna yaklaşımını gözden gecireceğınî belirtmiştır. Hodding Carter, yonetimin, denız kuşatmasının ya da İran karasularının mayınîanmasının, rehinelerın durumunu tehlıyeye sokacağını ve İslam dunyasıyla olan ilişkıleri bozacağını düşunerek bu tür bır askeri yaptırım uygulamayı duşün medığıni soyiemiştır. Sözcü, Senato Dış İlışkiler Komitesınin kimi üyelerinin, ABD İran ilişkılerinin tarihsel gelişimi konusunda bir rapor hazırlanması yolundoki önerılerinin de yönetim tarafından benimsendiğini acıklamıştır. Devrik şah dalak amelîyatı oldu (Dış Haberiar Servlsl) Devrik Şah'ın öncekı gun Mısır'da dalak arreliyatı olduğu açıklanmıştır.. Adının açıklan masını istemeyen bır doktor Şah'ın kanındaki al yuvarlar sayısının çok düşuk olduğu nu. ameliyattan sonra bu sa yının artacağını umut ettikleri ni söylemiştir.. Doktor, bu olgunun ameiıyat tan sonraki 24 saatle bır hafta içinde gercekleşebıleceğini be lırtmiştır.. Doktor, «eğer bu sure içınde al yuvarlar sayısı artmazsa Şuh için tehlıke çanları çalıyor demektır.. Çünku lemph kanseri kemik ilıklerınc yayılmış olabilir.» demıştlr. İran'da, ABD'lî rehinelerden birinden gebe kaldığı gerekçesiyle bir kız öldürüldü TAHRAN, (a.a.) İran'da 23 yaşmdakı bır genç kız, Tahran' dakı ABD Buyukelcılıği'nde rehın tutulan Amerıkalıların bırınden hamıle kaldığı gerekçesiyle ağabeyı tarafından asılarak oldurulmuştür. Tahran'da yayımlanan «Kayhan» gazetesının bıldırdiğıne gore ısmı açıklanmayan genç kızın ağabeyı bu cinayetı aıle onurunu korumak için ışlediğınJ belırtmiş, Amerıkalı'nın da idam edılmesıni ıstemıştır. Olayın Buyukelçılığin basılma sından once mi, sonra mı, oldu ğu anlaşılamamış, ABD Dışişlerı Bakanlığı, konuya ilışkın bılgı sahibi olmadıklarını acıklamıştır. Şah'ın hastaneye yatmadan önce çekilen yukarıdaki fotoğrafından hastalığı belli oluyor. Çılrtı Yalçın Pekşen GÜMRÜK VE TEKEL BAKANLIĞI MÜFETTİŞ MUAVİNLİĞI YARIŞMA SINAVI .1 Acık bulunan Mufettiş Muavinliklerl İcin 4 haziran 1980 gunü başlamak üzere, yarışma sınavı yapılacaktır. 2 Devlet Memurları Kanununun 48. maddesindeki şartları taşıyıp sınav gununde 30 yaşını bitirmemiş bulunan ve askerlik görevinl yapmış veya ertelenmiş olanlardan Hukuk, İktisat, Siyasal Bılgiler, Ortadoğu İdarî İlimler ve Atatürk Üniversitesi İşletme Fakülteleriyle İktisadî ve Tıcarî İlimler Fakülte ve Aka demilerini veya bunlara eşıt yabancı okulları bitirenler bu sınava girebılecektir. 3 Müfettış Muavinliğine alınanlar, stailarını bitirip Mü' fertışliğe atandıktan sonra sırayla inceleme yapmak uzsre yabancı ülkelere gönderilecektir. 4 Aranan belgeler ıle sınav konuları içın Ankara ve İstanbul'daki Bakanlık Teftış Kurulları ile İzmır'de Gümrukler Başmudurlüğüne başvurulması ve istenılen belgelerın tamamlanarak ve noksansız olarak en gec 15 mayıs 1980 günü akşamına kadar, Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlığına elden tevdıi veya bu tarthte Teftiş Kurulu Başkanlığında olacak şekılde postaya verilmesi; bu tarihten sonra yapılacak nuracaatların ve postada vakı olacak gecıkmelerın aıkkate alınmayacağının bilinmesi gerekir. Sabuna Dokunarak YERGİLERLE. TAŞLAMALARLA, GÜLMECE DÜNYAMI28 ZENGİNLESTİREN BİR YAPIT. Katıldığı uluslararası film festivallerinde kazandığı ödüllerle İLAN BAKIRKÖY 1/NCİ SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 979/169/E. 980/182 K. Mahkememızin 979/1691. esas. 980/182 karar ve 14/3 980 tarihli kararı ile Nail Ka'"Voduman'a Mualla Karaduman vasi tayinedilmiş olup iş bu karara ıtırazı bulunanların kanuni suresl için itiraz etmeleri aksi halde hükmin kesinleşeceği usuli tebliğe yerine kaim oln*ak üzere ilan olunur. (Basın: 2350/1756) BÜTÜN DÜNYADA öd'ül rekoru kıran YİLIN FİLMİ EDERi: 50 ÜRA ISTANBUL BIRLIK SAHNESI İstctne adresi: Cağaloğlu, Türkocağı cad. No: 3941 ISTANBUL ' 31 mart pazartesiden itibaren yalnız Taksim VENÜS SİNEMASINDA Seanslar: 11 13.3016 18.3021 •n (Cumhurlyet: J761). HEDEF, DEV BJR DENİZ GÜCÜ TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ İTARDIMLARLA BU HEDEFE ULUŞABİLİRİZ.. ğ nazım hikmef İ941İ942den Vöneten=VASIF ONGOREN perşembe Slayd . İSA ÇELİK KENTER ISOO Dekor.KostumMETIN DENIZ (Asa: .1754) INSAN MANZARÂLARI MERALTAYGUN çarsamfea
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle