18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜBİYET 29 MART 1980 ve yanıt verdi OECD Genel Sekreteri Van Lennep de dün Aıikara'ya gelerek temaslarda bulundu. Matthoefer'le ortak basm toplantısmda «Türkiye' nin borçları nasıl bir takvime bağlanacak» sorusuna Van Lennep «Bu soruyu yanıtlamak için zaman erken» karşılığını verdi. ANKARA, (Cumhuıiyet Börosu) Törkiye'ye yapılacak yardımı koordine etmekle görevli Federal Alman Maliye Bakanı Hans Matthoefer Atina üzerinden geldiği Ankarcı'da dün Türk hükümeti yetkilileri ile yardımla ilgili gelişmeler konusunda görüşrnelerde bulunmuştur. Matthoefer'in temasları sürerken OECD Genel Sekreteri Emil Van Lennep de dfltı AnfeıraVa gelmfş ve Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen ile görüştükten sonra Demirel'in Matthoefer İle yaptığı toplantıya katılmıştır. Matthoefer ve Van Lennep dün akşam düzenledikleri basın topîantısmda geçen çarşamba günü Paris'te yapılan ve Türkiye'ye yardım taahhüdünün ertelenmesi ile sonuçlanan OECD toplantısınm basarıîı geçtlğinJ ve Türkiye'nin lehine olduğunu öne sürmüşlerdir. Matthoefer, geçen yılki toplantıda iki ülke kararmı açıklarnadığı halde taahhütün acıklandığını hatırlatan bir gazeteciye, bu yıl gösterilen teknik gerekçe ile ilgili olarak «Bilemiyorum. Bu yıl ku ralları tam işlettik» yanıtını vermlştir. öte yandan, basın toptontısm da yönettikleri sorulara yarut alamadıklarını belirten gazetecilerle Maliye Bakanı Sezgin ve Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal arasında tartışma çıkmış, tartıma salonun dışında da sürmüştür. Matthoefer sabah ilk olarak Başbakanlık Müsteşarı ve DPT Müsteşarvekili Turgut Özal'ı ziyaret etmiştir. Federal Alman ya Maliye Bckanı Hans Matthoefer daha sonra saat 15'te Ma liye Bakanı İsmet Sezgin, 16.15' de de Başbakan Süleyman Demirel ils görüşmüştür. Demirel tarafından Başbakan Iık konutunda kabul edilen Matthoefer, Türk basınının Paris'teki taahhüt toplantısını küçümsediğini öne sürmüş, «Bıldiriyi okumuyoriar, kendi görüşlerini yazıyorlar» demiştir. Matthoefer'in Türk basınından şikayet eden sözleri üzeri ne Demirei, «Kendi görüşlerini kendilerine saklasınlar gerçekler ortaya çıkacaktır» karşılığını vermıştir. , MATTHOEFER'İN TEMASLARI Bu görüşmelerin tamamlanmasından sonra Başbakan Demirel, Mattoefer, Van Lennep, ve Özal toplu halde bir görüşme yapmışlardır. BASIN TOPLANTiSI Matthoefer ile Van Lennep, dün akşam birlikte Dışişien Bakanlığında bir basın topiantısı düzenleyerek yardım konusunda açıklamalarda bulunmuşlardır. Matthoefer basın toplantısınm basında yardımın geçıkmesi konusunda Türk basınında çıkan haberlerin yanlış anlamalaria do lu olduğunu öne sürerken, Van Lennep de Parıs toplantısmda alman kararları olumlu olarak nitelendirmıştır. Turkıye için 200 milyon dolarlık bir köprü kredi sağlandığını açıklayan OECD Genel Sekreteri ayrıca borç ertelemeleri ile ılgıiı görüşmelerin mayıs ayında başlayacağını hatırlatmıştır. Van Lennep 15 nısan toplanttsında kararın kesın olarak çıkacağını belirtmiş ve «sonucun tatmin edıci olacağından emınım» demiştir. Lennep, Ankara'daki goruşmeler sırasın da Paris toplantısmda alman kararların tatmin edici olduğunu Türk hükümetine büdirdiklerını, Türk yetkilileri ile yayınlanan bildiriden tatmin olduklarını iletmiştır. Hans Matthoefer de, konuşmasında «yardımın geri bırakılması bir başarısızlık işareti değildir, aksine bir başarıdır. Türkiye'nin aldığı ekonomik tedbirlerin başarıya ulaşması için gerekli maddi olanakları temin edeceğiz» demiştir. Matthoefer ve Van Lennep daha sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlamışlardır. Yöneltilen sorular ve yanıtları özetle şöyledir: SORU Yardımın verilmesl ıiçın Türkiye'den daha başka ekonomik önlemler mi bekliyor(Arkası Sa. 9, Sü. 5'de) SAVÜNMA ANLAŞMASININ BUGÜN ÎMZALANACAĞINI SÖYLEYEN DEMİREL, ABD ELÇİLİĞİNÎ 'ŞAŞIRTTJ,, ANKARA, (Cumhufiyet Bürosu) Başbakan Süleyman Demirel ABD ile prafe edilen Savunma ve Ekonomik fşbirliği anlaşmasının bugün imzalanacağını açıklamış, ancak Dışişleri ve ABD Büyükefçiliği anlaşmanın bugün Imzalanmasının henüz kesinleşmediğini bildirmişierdir. Başbakan Demirel, dün Çankaya'da Cumhurbaşkanı Fahri Korulürk ile haftalık olağan görüşmesini yaptıktan sonra, bir gazetecinin «Savunma İşbirliği anlaşması ne zaman imzalanacak?» şeklindeki sorusu üzerine «Bugün (dün) imzalanacağını sanıyorum bugün olmazsa, yarın» diye karşılık vermiştlr. Savunma İşbirliği anlaşması dün Imzalanmamıştır. Anlaşmanın bugün imzalanacağı konusunda İse, akşam scatlerine kadar kesin bir bilgl elde edilememiştir. Anlaşmanın, geçici statünün sona erdiği pazartesi gününe kadar imzalanması gerekmektedir. Daha önceki açıklamalarda anlaşmanın pazartesi gününe kadar, kesin olarak imzalanacağı bildirilmişti. Demirel'in söz konusu açıklamasından sonra görüştüğümüz ABD Büvükelçiliğl yetkilileri, açıklamanın kendi(Arkası Sa. 9, Sü. 2 de) Demirel: "Türkiye köşeyi dönmüştür,, ANKARA (Cumhurlyet Burosu) Başbakan Süleyman Demirei dün Cumhurbaşkanı Fah rf Korutürk ile hoftalrk olağan görüşmeslnl son kez yapmış* tır. Demirel, Cumhurboşkam se Clm! ile Silahlı Kuvvetlerin llglsi bulunmadığını bildirmîştir. Demirel Merkez Bankasının kasalarmda 600 mllyon dolarIrk kullanılabilir para bulunduğunu belirtmiş, «Türkiye köşeyl dönmüştür» demiştir. 24 ocak tarihinde alman eko nomik kararlar sonucunda Mer kez Bankasının kasalarmda 600 milyon dolarlık kullanılabiIlr paranın bulunduğunu dile getiren Demirel bu paranın 200 milyon dolarını Federal Alman ya, 200 milyon dolarını Dünya Bankası, 50 milyon dolarını İMF, 150 milyon dolarını ise çeşitli bankaların verdiğinl soy lemiştir. Demırel OECD toplantısınm sonuçlarını değerlendırırken özetle şu görüşiere yer vermış tir. (Arkası Sa. 9, Sü. 4'de) BİR MIT GÖREVLISİ SALDIRI SONUCU ÖLDÜRÜLDÜ Vezirköprü'de bir polis öldürüldü, bîr polîs de yaralandı. Kadıköy'de taranan minibüste Atatürk Eğitîm Enstitüsünde okuyan sağ gorüşlü 5 öğrenci ile şoför muavini yaralandı. Cumhurlyet Haber Merkez! > Milli İstihbarat Teşkilatındo (MİT) görevli olduğu belirlenen Ahmet Öztürk dün sabah Feriköy'de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştür. MİT görevlisi saat 07.30 straJaruıda Atsız Nefer Sokak 18/2 sayılı evinden çıktıktan sonra bu sokağın paralelindeki Ferace Sokağına geçtiğl sırada saldırıya uğramıştır. Dört veya beş kişi oldukları sanılan saldırganlardan biri cok yakın mesafeden silahını ateşlemiştir. MİT görevlisi başından aldığı yaranın etkisi ile olay yerinde hayatını kaybetmiştir. Görevine giderken saldırıya uğrayan Ahmet öztürk'ün bir süredir Izlendiği ve bu izleme sonucu öldürüldüğü sanılmaktadır. Polis oiay yerinde yaptığı araştırmo sırasmda 9 milimetre çapında öc adet boş kovan bulmuştur. Yine yapılan inceleme sırasmda saldırganlardan bazılarının yoHan tfestiJderf, cflnayetten sonra da ayrı yönlere kaçtıkları belirlenmlştlr. Uzun bir süredir Isianbul yönündeki bir büroda görevli o^ lan MİT görevlisinin evli ve beş cocük babası oiduğu öğrenilmiştir. 49 yaşındaki Ahmet Öztürk'ün öldürülmesl nedenle(Arkası Sa. 9, Sü. 4'de) DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Çeşitli öldürme olaylarının faili 18 terorist ele geçirildi İZMİR Izmir ve Gaziantep'te 1 Amerikalı, 1 |andarma eri, 2 gardiyan ve 2 yurttaşı öldüren, 2 Amerfkalı İle İzmit Tütünçiftllk baskınında 5 polisle bir bekciyl yaralayan, ceşıtli silahlı ve bombalı saldırılarda bu lunan THKP C Eylem Blrliği adlı yasadışı örgütün 18 üyesi yakalanmş, bunlardan 14'ü tutuklanmıştır. lzYnir Sıkıyönetim Komutanlığı, Emniyet Basın Bürosu aro cılığıyla yaptığı açıklamada, ör gütün Ege sorumlusu İdris Öznur ile Gültepe sorurrlusu Hüseyin Tuğ'un 1 Mart günü yakalanmasından sonra, Soma'dakl Etibank linyit işletmelen personelinin, içinde 70 milyon llra bu lunan pora nakil aracını scymayı pianlayan, örgüt üst düzey üyelerinden Şamil Tuncay Beştoy ve 4 arkadaşının Soma'da, diğer 2'sınin de Akhi(Arkası Sa. 9, Sü. 8de) Asya'da Tırmanma oris'teki OECD toplantısmda alman erteleme kararı Turgut Özal'ın ekonomik önlemlerinin nasıl boş olduğunu, Demirel Hükümetinin kaçınılmaz gidiciliğlni bir kez daha vurguladı. 15 nisanda OECD'nin Türkiye'ye yardım konusunda vereoeği kararın ne olacağını şimdiden kestirmek güç. Ancak bflinen bir tek şey varsa, o da yetkılilerin ve etkililerin açıklamaları ne yönde çlyysa olsun, Özal ile Demirel'in beklentilerini gerçekleştirecek oranda yardım gelmeyeceğidir. Türk halkınıri da sözünü ettiğimîz ikiliden yedlği kazrk şimdilik yanına kâr kalacaktır. Paris'teki erteleme kararının temellnde Japonya'nın yattığı söyleniyor. Gerçekten HoşiMişî dayı, Türkiye'ye yardım konusunda hic de eli açık davranmak eğiliminde değıl. Bu davranışı Tokyo'nun kabuğuna çekilmiş bir polıtıka ızlemesine bağlamak yanlış olur. Japonya gibi «kapitalist dünyanın ikincl büyük gücü» düzeyine erişmiş bir ülkenin kendi içine kapalı bir politika izlemesl olanaksızdır. Bu gerçeği HoşiMişi dayı da görüyor ve ekonomik gücüyle tüm dünyada etkin olmayı kurarken, politik ve askerî ağırlığını da Asya anakarasında sağlamlaştırma yolunu yeğliyor. 22 mart tarihli Le Monde gazetesinde, Japon Dışişleri Bakanı Bay Okita'nın ABD gezisi dolayısıyla, Philippe Pons imzasıyla yayınlanan yazıda, bu ülkedeki silahlanma eğilimiyle ilgili önemll bilgiler verilmekteydi. Philippe Pons'un yazdıklarına göre, 1945 yılında kayıtsız koşulsuz teslım olan ve ABD'nin baskısıyla Anayasanın 9. maddesinde «uluslararası anlaşmazlıklarını çözmek için silaha başvurmamayı» ilke haline getiren Japonya'nın ordusu bugün bütçesi açısından yeryüzünün altıncı büyük gücüdür. Gerçekten Japonya 9.5 miiyar dolarlık silahlı kuvvetler harcamalarıyla küçümsenmeyecek bir güçtür. İşin ilginç yönü ABD, 180 bin kişiyi silah altında tutan bu ülkeden daha kalabalık bir ordu beslemesini, silahlanmaya daha fazla para ayırmasını istemektedir. Bugün, ülkede güvenliği sağlama gerekçesiyle 180 bin kişiyi silah altında tuttuğunu söyleyen ve «yansız» bir politika izlediğini ileri süren Japonya'nın toprakları üzerinde 46 bin Amerikan askerinin yanısıra Sam Amca nın 180 de uçağı bulunmaktadır. ABD'nin sürekli baskılan sonucunda, Japonya, son yıllarda Pasifik ötesi komşusundan, yeni F15 uçaklarıyfa, P3 C, denizaltılara karşı savaş silahlarıyla donatılmış tekneler almıştır. Gerçi bugün için Japonya'nın, bir çok ülkeye oranla, dev boyutlarda görünen 712 miiyar TL'lik savaş giderlerl gerçekte gayrı safi ulusal gelırinin yüzde 0,9'una eşittir. Bu açıdan bakılınca Japonya'nın bugüne dek silahlanma yarışında büyük bir hamle yapmadığı söylenebilir. Ne var ki, Japonya sanayiînin rekabetinden rahatsız olan ABD, değişen dünya koşulları karşısında Tokyo'nun silahlı kuvvetlerine daha fazla para ayırması ve Asya'da daha büyük bir askerî güç haline gelmesl yolundaki baskılarını yoğunlaştırmıştır. Japon halkı Hiroşima'yı henüz unutmuş değildir. Bu durumda ülkede yoğun silahlanma karşısında haklı bir tepki duyulmas: doğaldır. Halkın bu tepkisi Tokyo'nun siiahlanma yarışına tüm gücüyle katılmasını acaba önieyebilir mi? Japon sanayicilerinin eğılimlerini gözönünde tutmadan verilecek bir yanıt «Evet» yönünde olabilir. Ancak, Japon sanayii bugün silahlanmadan büyük kârlar ummaktadır. Nitekim, Nihon Kezal gazetesinin bildirdiğine göre, borsaya kayıtlı her yedi sanayii kuruluşundan biri Ulusai Savunma Ajansına çalışmaktadır. Durumun Amerikan sanayi kuruluşlanyla benzerliğı son derece dikkat çekicidir. Ve Japon işadamları silahlonma giderlerinin artırılmosı, silahlı kuvvetlerinîn sayısı ile aracgerecinin geliştirilmes! eğilimindedirler. Üstelik bu eğilim bir baskı haline dönüşüp. iktidara yöneltilmektedir. Bu durumda dıştan ABD'nin, Içten kendi büyük sermayen'n bask'sı aitında kalacak olan Jopon iktidarının kısa sürede silahlanma yarışına daha büyük bir güçle atılması, çok daha kalabalık ve gelişmiş bir ordu ortaya çıkarrnası kaçınılmaz görunüyor. Sözü geçen gelişmelerin yanısıra, ABD'den sonra Japonya'nın da Cin ile anlaşması, hatta askerî alanda Işbirliğini gellştirmesl, Sovyetler'i Asya'da çember içine alma politikasında yeni adımlar atılmakta olduğunu göstermektedir. Bu gelişmelerin tömünün, yumuşamayı destekleyicl olmadığı, tam tersine Asya'da gerginliği artırıoı yeni öğeler oluşturduğu ise herkesçe görülen bir gerçektir. Japonya'nın bu hayhuy arasında, Işinı gücünü bırakıp Türkiye'nln imdadma koşacağını sanmak ioin ise, ya özal ya da Demirel olmak gerekir. P 4 İ İktidarın Nişan Tahtasmdaki ASKALE Reha ÖZ Başbakan: "Devletin para sıkıntısı nedeniyle işçi ikramiyeleri ödenmiyor,, ANKARA, (Cumhuriyst Bürosu) Başbakan Süleyman Demirel tiün Cumhurbaşkanı ile haftalık görüşmesinl yaptıktan sonra İşçi ikramiyelerinin hâlâ ödenmediğini hatırlatan bir gazeteciye, «Devletin parasal açıdan büyük sıkıntıları olduğunu» söy lemiş, halen pancar ve çay üre ticilerine olan borcun da ödenmediğinl kaydetmiştir. Bu arada Türkİş İcra Kurulu, işçi ikramiyelerinin 10 yıldan bu yana ilk kez ödenmediğirH belirterek, hükümetin bu uygulamasını kınamıştır. Türkİş İcra Kurulu, Maliye Bakanlığına 10 gün kadar önce uyarıda bulunup, 1980 yılı ile i l gili bir ödeme takvimlnl sun^ muş ve 1. ikramiyenin ilk yarısının bu mart ayında, ikincl yarısının Ramazan Bayramı arifesinde, 2. ikramiyenin birincı yarısının Kurban Bayramı arifeeinde ve ikinci yarısımn da yıiın son gününde ödenmeslnt önermişti. Son günlerde bazı kamu kuruluşlarında işçilerin yeniden cmemur» statüsüne geçmeye zorlandıklarını öne süren İcra Kurulu bu soruna kesin çözüm getirilmesini istemiştir. Türk İş'in açıklamasmda toplu pazarlık hakkının yasa ile 6inırlanamayacağ» belirtilmiş, işçiye öde I27 işçinin ağır işkencelerden geçtiği bildirîliyor Aşk'ale kömör ocaklarında direnişin yeniden başlatılması saldırıların yoğun loşmasıyla karşılaşıyordu. Toplu sözleşme hükümlerine aykırı olarak işyerine okuma yazması olmayan klşiler, nezaretçl ve puan törlük, başpuantörlük gibi görevlerle atanıyordu. Maden ocaklarına giden servis araçları bir takım araçlarca Izlenme(Arkası Sa. 9, Sü. 7 de) ULJ Murat BElGE'nin Yazı dîzisi • Avrupa insanı demokrasiyi günlük yaşammda nasıl savunuyor? B Törk ve Batı insanmın demokrasi karşısında zihniyet farkı... D 1 i 3 İRAN PETROL BAKANI AYRUPA'YA GİDERKEN ANKARA'YA UĞRADI ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) İran Petrol Bakanı Main Far, dün Avrupa'ya giderken Ankara ya da uğramıştır. İran Petrol Ba kanı Esenboğa havaalanında bir süre dinlenmiş ve Dışişleri yetkilileri. ile görüşmüştür. İran Petrol Bakanmı Dışişleri Bakanlığı İlgili Ekonomik İşleri Genel Müdürü Nurver Nures karşılamıştır. I Yarın Cumhuriyet te tslam Konferansı Kıbrıs'ta "Bağımsız Türk Devletin ilkesini benimsedi LEFKOŞA (Cumhurlyet Bürosu) Dünya İslam Kongresj 8. Genel Kurulu, toplantılarının son günü yayınlanan deklarasyon da, «Kıbrıs Rum Toplumuna, Türk Toplumunun da, kendMeri gibi kendi bölgelerinde haklı istekleri olduğunu anlama» çağrısmda bulunmuştur. Dünya İslam Kongresinin yayınladığı deklarasyonun Kıbrıs' la ilgili bölümünde şöyle denilmiştir: «Konferans, Kıbrıs Rum Yönetimine, ayrı bir toplum olan ve kendine özgü din, dil, kültür ve tarihl bulunan Kıbrıs Türk Toplumuna da Rumlar gibi kendi bölgeslnde hoklı istek leri olduğunu anlamaları İçin çağnda bulunur. Konferans, samimiyetle şuna inanır ki, ba nş ve uyum içinde yaşamak için, iki toplumun, dengeli bir federasyon oluşturmosı gereklıdır. İki toplumun, barış içinde yaşaması, kendi işlerini kendısi yürütmesi için, tam otonomiye sahip olmaları gerekmek tedir. BAĞIMSIZ DEVLET Konferans, şuna inanıyor ki, Kıbrıs Türk Toplumuna kurulacak olan iki topiumlu, iki boi geli bir federasyonda hakkı olan eşitlik sağlanmadığı takdirde, Türk Toplumu, bağımsız bir devlet olarak tanınmak istemine tamamen hak kazanmış ola caktır. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş başkanlığındaki Türk Toplumu Liderliğine, Konferansın güvenl tamdır. Konferans, Kıbrıs Türk Toplumunun uluslararası forumlarda haklarını savunması ve sorunun şerefli ve hakkaniyete dayalı bir şekilde çözümlenmesi için İslam Ülke(«rkası Sa. 9, Sü. 8'del OLAYIJVRIN YUNUS NADİ ARMAĞANI YARSŞMASINA BAŞVURU SÜRESİ 30 NİSAN'A UZATILDI Geleneksel Yunus Nadl Armağanı 197980 dönemı yarışmasına katılmo süresi adayla nn başvurusu üzerine 30 nisan 1980 çarşamba günü akşamına kadar uzatılmıştır.. Türkiye'de sansür konusuna değgin incelemelere ayrılan yarışmada bırinciye 25 bin, ikinciye 15 bın, üçünçüye 10 bin lıra ödül verileçektir.Yarışmaya daha önce yaş yınlanmamış özgün yapıtlar katılabilmektedir ve sayfa sı. nırlaması bulunmamaktadır., İRÇİ E konomik Işbirliğl ve Kafkınma Örgütü (OECD) ülkeleri Paris'te gerçekleşen 26 mart toplantısmda Türkiye' ye yapılacak «yardımsı ertelemişlerdir. Haber bütün ilgili çevrelerde bir şok etkisi yaratmıştır 24 Ocak 2 6 Mart... «Yardım» adı altında sunulan işlemler iki yönlüdürSüresi dolan borçların ertelenmesi ve yeni krediler açılması biçiminde somutlaşan bu çeşit «yardım» politikasını tarihimizden gelen deneyimler le tanımaktayız.. Osmanlı Devletlnin çöküş yılları aynı Ikllem içinde çırpınmakla geçmiş tir. Süresi dolan borçları ödeyememek ve yeni borçlanma lara bağlanmak, Osmanlı dev letinin de yazgısıydı.. (Arkası Sa. 9, Sü. 6 da) ••• (Arfcası Sa. 9, Sâ. S'deJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle