23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 22 MAET 1980 DOKUZ (Baştarafı 1. Sayfoda) H gTren sllahlı üc kişi tehditle 80 bin Hra nakit ile 1.5 kilo işlenmiş altını alarak yaya ola, rak kaçmışlardır. # Ziraat Bankası Beyazıt Şubesinde önceki gün meydana gelen olaylaria ilgili olarak gözaitına alınan 92 kişiden 3 solcu ile bir sağcı adliyeye verilmiş, diğerleri serbest bıra kılmıştır. DİYARBAKIR Dün 00.30 eıralarında bir kahvehaneyi tarayan silahlı kişiler, içerden açılan karşı ateş sonucu ölmüş. 2 kişi de yaralanmıştır. 4 kişi taraftndan silahla taranan kah vehaneden açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Sedat Alkan'ın üzerinde 25 merminin bulunduğu ve silahla tehdit su çundan arandığı bildirilmiştir. Kahvehaneyi tarama sırasında Içerde bulunanlardan Abdurrah man Ataman ağır, All Bakırcı da hafif şekilde yaralanarak Nümune Hastanesine kaldırılmtştır. Olaydan sonra kaçan 3 saldırganın arandığı, soruşturmanın sürdürüldüğü bildirilmiş tir. MARDİN Midyat'ta sol gö rüşlü bir ilkokul öğretmeni oldürülmüştür. Mardin Valisi Özdemir Hanoğlu'nun verdiği bilgiye göre, Mldyat'ın Acurlu kö yünden olan ve Merein'de ilkokul öğretmenliği yapan sol görüşlü Latlf Taş önceki gün oilesini görmek üzere köyüne gelmiştir. Gece gec saatlerde okrabalarının ziyaretinden dönen öğretmen. üc kişinin silah lı saldırısına uğramış ve acılan ateş sonucu ölmüştür. Soruşturma sonucu Akıncılar Derne ği Başkanı ve köyün imamı olan Sadık Abdül Hadıoğlu ife co cukları Vahap ve Abdul Hadioğlu gözaitına alınmıştır. TRABZON Kentimizde 9 5 İLDEKİ mart günü sol görOşlü KTO öğ renclsi Zeki Öztürk ile işçi Ahmet Alemdar'ın öldürülmesiyle başlayan anarşik olaylara dün bir yenisi daha eklenmiş. Belediye meydanında üniversiteye gitmek üzere dolmuş bekle yen Mimarlık Fakültesi öğrencilerinden Kahraman Ezber, ta bancayla vurularak öldürülmüş. yanındakl fakülte arkadaşı Mev lut Tosun da kolundan yaralanmıştır. URFA Hilvan'da Yem Fab rikası Müdürü Sabahattin Bur sa ile Ülkü İlkokulu Müdürü Be kir Dadaş'ın üç akşam önce el leri ve ayakları bağlı olarak öl dürülmüş olarak bulunmasıyla ilgili soruşturmanın sürdüğü ve bazı kişilerin zanlı olorak göz altına alındığı bildirilmiştir. Bur sa. geçen 12 mart gecesi 6 işçi nin kurşuna dizildiği olayın gör gü tanığıydı. # Çarşı karakoluna önceki akşam patlayıcı madde atılmış. daha sonra da silahla ateş açılmıştır. Olayda Nihat Şahin adlı polis tabanca kurşunu ile bacağından yaralanmıştır. ESKİŞEHİR Eczacılık ve Kimya Mühendisliği Okulunda sol görüşlü beş öğrenciyi döven ve Öğrenci İşleri Bürosunun camlarını kıran sağ görüşlü Ertan Olgun, Erol Rişvaroğlu, Yavuz Ercan ve Ersan Çetin yakalanarak ilk sorgularından sonra tutuklanmıştır. ADANA 13 kişiyi öldürme, yaralama, işyeri ve konutiara patlayıcı madde atma gi bi eylemlere karıştıkları saptanan yasadışı «Apocular» örgü tü kurucusu ve üyesi 73 kişinin Gaziantep ve Nizip'te ele geçirildikleri, haklarında Sıkıyönetim Savcılığınaa açılan soruşturmanın sürdüğü bildirilmiştir. MANİSA CHP Manisa İl Kadın Kolları Başkanı Eczacı Neşe Gülersoy ile CHP'li ber ber Mehmet Kuşçu'yu öldüren ve Yurtsever Devrimcj Gençlik Derneği Başkanı Muammer Bulut'un evini silahla basan, hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan sağ eylemoi Adnan Akdağ dün Manisa emniyet müdürlüğü 1. şube görevlilerine teslim olmuştur. # Demirci öğretmen lisesinde karşıt görüşlü öğrenciler ara sında çıkan çatışmada 6 kişi yaralanmış, 16 öğrenci gözaitına alınmıştır. VAN Van'ın çeşitli semtlerinde lastik yakarak korsan gös terilerde bulunan Rizgari, Kava ve Roje Velat adlı yasa dışı sol fraksiyonlara üye 15 kişi yakalanarak gözaitına alınmıştır. GAZİANTEP Belediye binasına saat 9 sıralannda gelen bir grup görevlilerden hoparlörle kürtçe yayın yaptırmak istediklerini söylemişler ancak istekleri fcabul edilmeyince bir süre dire nerek görevllieri tehdit etmişler. daha sonra içinde boş bir kavonoz olduğu daha sonra anlaşılan bir paketi bomba dlye bırakarak kaçmışlardır. GÖLCÜK, (Cumhurlyet) ABD Deniz Kuvvetlerinden sağlanan «Işın» kurtarma gemisi ile «Piri Reis» denizaltısı ve Göl cük Tersanesinde yapılan dört tank çıkartma gemisi törenle Deniz Kuvvetlerine katılmıştır. Gölcük'te dün ayrıca «Ay» sınıfı bir denizaltı ile yüzer havuz omurgası kızağa konulmuş, bes tank çıkarma gemisiyle yüzer havuz denize indirilmiştir. Deniz Kuvvetlerl Komutanı Oramiral Bülent Ulusu, Gölcük Donanma Komutanlığında yapılan törendeki konuşmasında Türk Deniz Kuvvetlerini istenen şekilde güçlendirerek barış ve güvenliğin en etkin bir unsuru haline getirmeye çalıştıklarını söylemiştir. «Pîrî Reîs» Denizaltısı ile «Işın» kurtarma gemisi donanmaya katıldı İMF Kiskacmda rulacak yeni bir dünyada Türkiye'nin kendisine yer arayacağım» belirtiyordu. Kanada'nm Büyükelçilerinden biri, gerçi daha sonra Ökçün'den özür dileyecekti, ama artık Kıbns, dış ekonomik ilişkilerde her zaman hissedilen bir «ölge haline de gelmişti. İMF'nin ve bankalann DÇM konusunda tavnnı. Türkiye'nin 1977 genel seçimleri öncesindeki dumunu görüşmek üzere, MaIiye Bakanı Ergenekon. yanmda bir ekiple 1977 nisan sonunda Washington'a gitti. Konu hem DÇM uygulaması, hem de mini devalüasyonlar üzerine İMF'nin ve Türkiye'nin düşündükleriydi. Maliye Bakanı Ergenekon Üe İMF Başkanı "VVitteveen arasında ilginç bir görüşme geçer. Witteveen «neden küçük küçük kur ayarlamalan yapıyorsunuz da, doğru dürüst bir devalüasyon yapmıyorsunuz» diye sorunca, Ergenekon «Siz bu tür sorulan Güney Amerika ya da Afrika ülkelerine de yöneltiyor musunuz?» karşıhğını verir. İMF Başkanı «evet» deyince, Maliye Bakanı Ergenekon şöyle der: «O ülkeler yeni devîet kur muşlar. Biz ABD'den önce devlet kurup, yüzyıllardır devletin nasıl yönetildiğini biliriz. Devlet olarak kur politikasını böyle tesbit ettik. Küçük ayarlamalara karar verdik. Büyük devalüas* yonlar bizim gibi ülkelerde olumsuz sonuçlar veriyor. Ama. şimdi bizim yaptığımı zın sonuçlannı tartışabiliriz. 26 ayda dört lira farketti. Sizin istediğinizi yapsaydık, bugünkü kur şu anda daha yüksek olurdu herhalde.» Witteveen «o halde bu tür uygulamalan sürdürün» demek zorunda kalır. DÇM konusu açılmca, Türkiye'nin bu hesaplan nasıl «tasfiye» edeceği görüşülür ve DÇM'* lerin «orta vadeli bir hesaba dönüştürülmesi, bu alanda bankalarla temasa geçilmesi» kararlaştınlır. ' İKİNCİ MC DENEYİ 1977 seçimlerinden sonra İMF reçetesinin Mısır'daki (Baştarafı 10. Sayfada) finayasasııu (Baştarafı 1. Sayfada) CGP Milletvekillerinden Coşkun Kırca'nın bulunduğu bildlrilmek tedlr. Adnan Başer Kafaoğlu, büyle bir tartışmayı uzun bir za mandan beri yaptıklarını doğrulamıştır. Hazırlanan taslakta Cumhurbaşkanının yetkileri büyük ölçüde artırılmakta. gerekli gör düğünde Cumhurbaşkanının Meclisi feshedebilmesi ve seçime götürebiimesl yetkisi getirilmektedır. Anayasa Mahkemesi'nln 8tatüsü değiştirilmekte, mahkeme* nin meclislerden çıkan yasala n inceieyip iptal etme yekileri kaldırılmaktadır. Cumhurbaşka nı, taslağa göre, yasa çıkmadan «Anayada Divanona tasarıyı inceletecek, daha sonra meclislerden çıkacaktır. Danıştay da taslağa göre, kesin hükümet tasarrufla rı ile İlgili olarak yürütmeyi durdurma kararı vermiyecektir. Yargıçların atamaları. Cumhurbaşkanlarının onayından sonra gerçekleşecektir* Üniversitelerde, sadece «bilim sel özerklik» kalacak, yargıçlara tanınan biçimdeki güvenC9 kaldırılacaktır. Taslağı hazır layanlar, «hakim teminatı, hakime verilir» demektedirler. SENATO Yapılan hazırlıkta. iki mecllsin tek meclise indırilmesi, Senato'nun kaldırılması da bulunmaktadır. Millî Birlik ve Kontenjan Üyelert, Cumhurbcşkanının onayından geçen 35 kişi tek meclise gireceklerdir. Olayın meclis kulislerinde duyulması üzerine, taslak üzerinde tartışmalar başlamış, durum CHP Genel Başkanı Bülent Ece vit'e de yansıtılmıştır. Ecevit, kendisiyle görüşen bazı senatöriere. böyle taslaktan ilk kez haberi oiduğunu söylemişîir. Istanbul'da Konutlar, gecekondular, Hayır Dernekleri ve Istanbul Belediyesinde tükeıilen ve daha önc© 8.17 kuruş olan suyun metreküpü 15 liraya, Tioarethane, Sanayi işyerlerl, KİT'ler, resmj daire ve kurumlar, dernek ve yurtlarda tüketilen su yun metreküpü 10 lirodan 25 lıraya, Adalar'da 25 liradan 36 İıraya, oevre belediyelere toptan satışta 4 liradan 10 liraya cıkartılmıştır. Genel Müdür Oskay, Işletme bünyesinde 3 bin işçi ve 800 dolayında memurun çalıştığını, çeşitli giderlerın artma s« sonucu, SSK'ya, Maliyeye, TEK'e ve İETT'ye olan borçlartnı ödeyemez duruma geldiklerini belirterek şunları söylemiştir: «Personel, kimyevl ve elektrik giderlerinin artması parasal açıdan işletmemizi çok zor duruma getirmiştir. Bu denge sizliği ortadan kaldırabilmek için suya zam yapmaktan baş ka caremiz yoktu. Aslında su ya yapılan zammın İstanbuiluların bütçelerini olumsuz yön de etkileyeceğini sanmıyorum. 3 ya da 4 kişilik bir aile bir ayda 30 metreküp su kullansa kl bu doğal bir ölçüdür 450 lira eder. Zammı küçültmek için söylemiyorum. Bu bir gerçek. Bir süre öncesine kadar tonuna 6.400 lira verdiğimiz alümünyum sülfatın tonuna şım dı 44 bin lira ödüyoruz. Çünkü bu kimyevi maddeyi kullanmak zorundayız. Bunun yanı sıra toplu iş sözleşmesinden doğan ortışlar, memur maaşiarındaki yükselmeler bütçemizi yönde etkilemiştir.» (Baştaraft 1. Sayfada) İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi 13 sîlahlı soygun suçun dan tutuklu. olarak yargılanan 19 yaşındaki Meral Durmazer ile erkek arkadaşlan Ali Metin Gezer ve Zekj ŞaMn'i dünkü oturumu sonunda 36'şar yıl ağır hapis cezasına mahkum etmiştir. Genç kız önce 100 yıl hapse mahkum olmuş, ancak 36 yıldan çok ceza verilmediğinden bu süre 36 yıla Indirilmiştir. Kararın açıklanmasından son ra soygun sırastnda ustura kullandığı bildirilen sanık genç kız «Bu otuz altı yıl. Otuzaltı gün değll. Bir ömür demek» diyerek fenalık geçirmiş ve «Ben suçsuzum erkek arkadaşlarımın kurbanı oldum» dlye yargıçlara yalvarmıştır. Üç sanığa 36'şar yıl ağır hapis cezası veren mahkeme sanıkların 13 ayrı silahlı soygundan yargılondığını açıklamıştır. Silahlı soygun sanığı genç kız 36 yıl hapse mahkum oldu Cumhmbaşkanlığı (Baştarafı 1. Sayfada) çllmesl konusunda AP grubunda şu değerlendirme yapılmak tadır: • Çağlayanginn CHP ve MSP'den oy alma şansı azdır.. • Çağlayangil'in Devlet Başkanlığını Süleyman Demlrel'le paylaşma eğiliml güçlüdür.. • Çağlayangil'in Devlet Baş kanlığı MHP'ne güç katarak AP tabanını olumsuz yönde etkiler.. • AP Içindekl dincl gruplardan nurcular Cağlayangil'e oy vermeyerek, gurubun oylarının bölünmesine yol açabillr* ler.. AP SENATO GURUBU Süleyrran Demirel'in Cumhu riyet Senoto Grubundaki rahatsızlıklardan haberdar oldu ğunu belırten bir yetkili de. önceki gün AP'II senatörlerle yapılan toplantıda, hüküme* tin eleştirilmesi karşısında De rnirel'in tepkisiz kalmasınm tgu rubu yumuşatma amacına yönelik» olduğunu söylemiştir.. RAHATSIZLIKLARIN TEMELİ AP gurubunda Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ortaya çıkan rahatsızlıkların kaynaklandığı ba kanlıklar arasında İçişleri, Çalış ma, Köylşleri ve Kooperatifler, Sağlık ve Sosyal Güvenlik Ba* kanlığı ile Milli Eğitim Bakan lığı olduğu belirtilmektedir.. AP ortak gurubunun son toplantısında, Bitlis Milletvekili Abidin İnan Gaydatı ve Ankaro Milletvekili İsmail Hakkı Köylü oğlu'nun hükümeti eleştirmelerl nin geniş ölçüde olumlu karşı* landığı da ifade edilrrektedir.. Demirel'in yakın çevresinden ge nel başkan yardımcısı Ali Naili Erdem'in cBu eleştirileri gözardı edemeyiz» dediği öğrenilmiş tir.. SİLİKLEŞTİRME YÖNTEMİ Cumhurbaşkanlığı seçiıriyle başlayan süreçte. parlamento kulislerinde, «Demirel'in seçim leri Türkiye'nin ana sorunlarını silikleştirmede bir oraç olarak kullanma eğiliminde olduğu» konuşulmaktadır. öte yandan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde cseçimin yarata bileceği bunalımı kendlne bir çıkış yolu olarak kullanma» eğiliminde olan Demirel'in, secim sonrası «Istifa etmek yoluna» boşvurarak erken seçiml zorunlu olarak gündeme getirrresl olasılığmın da bulunduğu Böylenmektedi^ İZMİT, (Cumhuriyet) Kısa adı DİSK olan Türkiye Devrimci işçi Sendikalan Konfederasyonu tarafından düzenlenen (İşçi ktyımı, zamlara, pahalılığa, sür günlere, antidernokratik baskı ve uygulamalara, faşist sal* dırılara karşı demokrasi mltingi) bugün İzmit'te yapılacaktır. Mitlng saat 14.00'de çocuk parkı alanında başlayacak, yürüyüşü takiben 50. Yıl Anıt Par kı önünde düzenlenecek mitıng le son bulacaktır. Bugünkü mi ting ile ilgili olarak DİSK Kocaeli Bölge Temsilciliğinden ya pılan bir açıklamada «Bunalımdan çıkışın yolu bağımsızlık ve demokrasidir. Temel çözüm, baskısız sömurüsüz bir dün* yadır. Sosyalizmdir. Ekonomik bunalımın yükünü taşımayaca* ğız. Temel hak ve özgürlüklerimlzi çiğnetmeyeceğiz. Calışma ve yaşama güvenllğini koruyacağız. örgütlü gücümüze güvenerek sömürüye, talana baskıya ve zorbalığa boyun eğmeyeceğiz» denilmiştir. DİSK'in mitingi bugün İzmit'te yapılıyor Çahşma (Baştarafı 1. Sayfada) ayrı iş yeri gösterilmeye çalışılmaktadır. Bir kısım pilotlar ve hosteslerin karşı sendıka olarak kurdukları Uçucular Sendikasına yetki verebilmek için iş yerıni bölme çaiışmaları sürdurülmektedir. Bu girişime paralel olarak Uçucular Sendikası dün gazete yolu ile ılan vererek toplu sözleşme yapmak için, Uçuş Işletme Başkanlığını ayrı bir işletme gıbi göstererek çağrı yapmıştır. Grev yapan Hava İş Sendikasına karşı işletmenin bir bö* lümünde de olsa başka sendik a ıçkarma organizasyonunun yasal olmadığını belırten bilim adamları ve hukukçular, «Çalış ma Bakanlığı ve Türk Hava Yol ları İşletmesı ortak bir organizasyonla tek iş yerinl 8 ış yerine bölseler bile, Hava . iş gre* vi açısından bunun hukuken hiçbir anlamı yoktur. Çünkü daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir toplu sözleşme yetkisine dayanılarak görüşmeler başlatılmış ve greve gıdilmiştir. Bu girişimin ancak moral bozmak gibi bir etkisi olabilir» demişlerdır. Hava • iş yöneticilerl bu arada Ulaştırma Bakanınm «Sendikanın dayatması sürerse an* laşma olmaz» şeklındeki açıklamasını şaşkınlıkla okuduklarınt söylemişlerdir. Ankara'da görüşmeler sürerken ve Ulaş* tırma Bakanınm toplantıya ge* lip işveren adına somut Öne* riter getirmesi beklenlrken böyle bir açıklamanın gerekçesinı kavrayamadıklarını söyleyen sendika yöneticilerl özetle şöy le demişlerdlr: «Bakanın bu açıktaması karştsında çok yüzeysel de olsa devam eden görüşmeler kesildi. Ancak araya tekrar Türkİş yöneticilerl girdiler ve diyalog kurmaya çalışıyorlar. Bizim 6 ay önceki istemlerimiz dışınöa getirdiğimiz yeni bir öneri olmadı. Onlarsa hiçbir önerl getirmiş değiller. Bizim istemlerimiz kabul edilir değilse, on lar kabul edilir ne öneri getirdiklerini açıklasınlar.» Başkanhk na karşılık 2 Senatörü vardır ve Cumhurbaşkanlığı seçirrlerlnde 3 oy sahîbidir. DP'nın ve NP'nin parlamentoda bırer tem sllclleri bulunmaktadır.. Millet Meclisi'ndeki bağımsızların top lamı 14'tür. Milii Birlik Grubu 18, Kontenjan Grubu ise 14 üyeden oluşmaktadır. Eski Cumhurbaşkanı Cevdet Su* nay ise bir oyu ile seçime ka* tılacaktır.. OLASILİKLAR Cumhurbaşkanlığı seçiml I* çln yapılan olasılık hesapların da. AP. MSP. MHP, CGP ve DP oylarmın toplamı 315'i bulmaktadır. Bu sayıya eklenecek bir ya da iki bağımsız oyu ile bazı Kontenjan Senatörlerinin bu partilerîe birlikte oy kullan maları holinde ilk iki turdan son ra gerekli salt sayının sağlan mas! olasıdır.. Buna karşılık CHP, MSP ve Milll Birlik Grubu oylarmın da 314'e ulaştığı görülmektedir. Bu sayıya iki Kontenjan Senatörü nün ekienmesi holinde varılan sayı 316 olmaktadır. Bağırrsız milletvekillerlnin böyle bir cepheye katılma olasılıklan düşü* nüldüğünde salt çoğunluk için gerekli 318 oyun aşılması bek lenmektedir. . (Baştarafı 1. Sayfada) DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Dlyarbakır Batman demiryolunun 6. kilometresinde dün sabaha karşı meyda na gelen tren kazasında 4 kişi ölmüş, 2 kişi de yaralanmıştır. DDY yetkililerinden alınan bilgiye göre, Diyarbakır garında beklemeye alınan ve boşaltılmakta olan bir yük treninin sondan 3 vagonu, sabaha kar şı 05 sırplarında henüz bilin* meyen bir nedenden ayrılarak hızla geriye doğru gitmeye baş lamıştır. Rampadan aşağı kont rolsüz bir şekilde ilerleyen 3 vagon, Batman'dan Diyarbakır yönüne gelmekte olan akaryakıt yüklü Necdet Ateş yönetimindeki 1095 katar sayılı tren le çarpışmış, kazada tren şefi Hanis Durmaz, Makinist Necdet Ateş, yardımcısı Ahmet Mungan ile PTT memuru Abdülvahit Kutluca ölmüş, iki kişi de yaralanmıştır. DİYARBAKIR'DAKİ TREN KAZASINDA 4 KİŞİ ÖLDÜ uygulaması sonucu bu ülke de yüzden fazla insan ölmüş, halk ekonomik kararları protesto İçin sokaklara dökülmüş, Enver Sedat halkm tepkisi karşısmda kararları geri almak zorunda kalmıştır. Bir başka olay Portekiz'de geçmiş, sosyal demokrat Soares'e İMF para vermemiş ve Soares istifa zorunda kalmıştır. Onun istifa ettiği gün, İMF Portekiz'e 500 milyon dolar yardım etmiştir. Mısır ve Portekiz deneyleri yaşanırken. Türkiye'de Demirel bu kez İkinci Milliyetçi Cephe Hükümetini kur muş, Cihat Bilgehan Maliye Bakanı olmuştur. İkinci MC hükümetinin 1977 ağustosunda ilk yaptığı Yüksek Planlama Kurulu toplantısı, eski MC deneyini andınrçasma, çok tartışmalı geçer. Bir sonrakı yıhn ekonomik programını hazırlamak için ana hatlann görüşüleceği toplantıda konu kal kınma hızınm ne olması ge rektiğine gelir. Erbakan «yük sek bir hız» ister. Demirel susar. Teknisyenler «bunun mümkün olamayacağma, çünkü gerekli dövizin bulunmadığını» söylerler. Ancak, aynı toplantınm elektriklenmesinde bir başka etken İMF ile ilişkilerin de gündeme alınması ve «kredi için İMF ile anlaşmak zorunluğunun» dile getirilmesidir. Kredi için İMF il e anlaşmak gerektiğini duyunca, Başbakan Yardımcısı Erbakan durumu kavrar ve «Ben size bu sefer devalüasyon yaptırmam. Türk lirasmı devalüe etmek bir yana, kıymetlendirmek gerek. Devalüasyon yahudilerin işidir» der. Yüksek Planlama Kurulun dan sonra DPT Müsteşan Kemal Cantürk İMF'ye telefon eder ve Maliye Bakanı Bilgehan'm Washington'a ge leceğini bildirir. Cantürk ayrıca Bilgehan'a «devalüasyonun Erbakan'dan kaçırılarak gerçekleştirilmesini» önerir. YÜZDE 25'E ANLAŞMA, YA KREDİ? 1977 eylül başmda önce Woodward Ankara'ya gelir. Eylül ortasında da Bilgehan Washington'a gider. Bilinen yöntemlerle yürütülen görüşmeler sonunda İMF'nin •yeşil ışık» yakması için Türkiye'nin yüzde 25 oranında devalüasyona gitmesi kararlaştınhr. Anlaşmaya göre, yüzde 25'lik devalüasyon üç kerede. yüzde on, yüzde on ve yüzde beş olarak gerçekleştirilecek. İMF de 45 milyon dolar kredi sağlayacaktır. Bu karardan sonra Maliye Bakanı Bilgehan Ankara'ya döner ve kararı Başbakan Demirel'e iletir. Demirel «Erbakan'a bunu anlatuı» ta limatını verir. Bilgehan Erbakan'dan özel bir randevu ahr ye «yeni kredi için yüzde 25'lik devalüasyon kararmı» anlatır. Erbakan «Olmaz aziz kardeşim, olmaz» diye başlar söze ve konuşmasmı şöyle sürdürür: «İMF'nin katı kurallan var. Bunları hiçbir zaman değiştirmez. Görmüyor musunuz Mısır'ı, Peru'yu, Portekiz'i?.. Devalüasyon yapan iktidann ömrünün sürdüğü nerede görülmüş?.. Devalüasyon yaparsak, iktidardan düşeriz.» Erbakan razı gelmemiş, ancak ertesi günkü resmi gazetede yüzde on oranındaki ilk parti devalüasyon yurürlüğe girmiştir. Ne var ki. yüzde onluk devalüasyona ragmen. 45 milyon dolar tutanndaki kredi gelmemiştir. 45 milyon dolarin peşine düşecek adam da kalmamış. zaten onbir milletvekilinin AP'den istifasıyla İkinci MC iktidardan düşmüştür. YARINt İMF 25 TL.UK YENİ KURU DÜŞÜK BULUYOR... GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) to İçinde cAsker kökenll üyeler seçilemez» gibisinden peşin yargılar oluşuyorsa, bunları elimizln terslyle itme* liyiz. Cumhurbaşkanının asker, ya da slvii, oluşundan önce nasıl bir kişilik yapısına sahip olduğu önemlidir. Sivıl giysiler içinde faşist kafalar yükseleceği gibi, asker giysisi içinde demokrat düşünceler taşınabilir. Elbette bunun tersi de doğrudur! Ancak, seçimin başında, «Asker mf olsun, sıvil mi?» gibisinden tartışmalar, parlamento İçinde yapay yüzeysel, gereksiz bir ayırıma yol açmaktadır. «Asker kökenll ml olsun, slvll kökenli m»i olsun?» yolundaki tartışmadon belkı daha tehlikelisi «Partili mi olsun. partisiz mi?» tartışmasıdır. Eğer, çok partili bir süreçte yaşıyorsak devletin en yüce orgonına partili üyeler den bir Cumhurbaşkanı seçmek, en doğal yol sayılmaz mı? Hem, «Demokrasi partiler lejimidir» diyeceğiz. Hem de «Cumhurbaşkanı partllerin dışından seçüsin» diye direteceksiniz, nasıl bir demokrasi anlayışıdır bu? GHP, AP içinden çıkan adaya; AP, CHP'li bir adaya oy vermezse, MSP ve MHP'li adaya da oy vermek hiç söz konusu olmaz. Bu koşuüarda, Cumhurbaşkanı Konten|an Senatörleri ve Milli Birlik Grubu üyeleri arasından mı secilecektir? Fğer iki büyük parti crasında bir anlcşma sağlatiamazsa, her iki taraf da, ilk iki turdan sonra gerekli olan 318 oyu sağlamok için zorlamalara başvuracaklardır. İşte bu oşamada MSP, yen'den «Anahfar» rolüne çıkacaktır. Olaya bu açıdan bakarsariız. Cankaya Köşkö'nun anahtarının şimdi MSP Genel Başkanı Erbakan'ın elinde olduğunu çok acık bir aritmetik gercek olarak görürsünüz.. Fakat şimdilik öyle görünuyor k?, AP Genel Başkanı Demirel, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinı bir süre uzatmak eğilimindedir. Bolki Demirel, yaratılacak bu bunalımdan kendi partisi yararma siyasal kazanç elde etmeyi düşunmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin uroması halinde, Cankaya Köşkü'ne, Cumhurbaşkanı Vekiü olarak, Senato Başkanı İhsan Sabri Cağlayangi! oturacak ve bu makamda Cumhurbaşkanlığı yetkilerıni kullanacaktır. O halde, Demirel'in acele etmesi için bir neden söz konusu değildir. Cumhurbaşkanlığı seçiml, «Asker kökenli mı olsun, slvll kökenli mi olsun» ve de «Partili mi olsun, partisiz mf olsun?» tartışmalarıyla uzayıp, yozlaşırsa, o zaman, silahlı kuvvetlerin ikinci bir uyarı mektubuna gerek görmeden rejime müdahale eğilimleri ve buna bağlı «Anayasa değişlkliklerb olasılıklan belirebillr. Böyle bir bunaiım ve bu bunalımın körükleyeceğl «müdchale eğilimleri» sonunda parlamento, tıpkı 12 Mart günlerinde olduğu gibi parlamento dışından kaynaklanacak isteklerin «Onay yeri». bir çeşit «Kavaklıdere noteri» işlevine sokulur ve zorlama ve baskı sonucunda Cumhurbaşkanı seçilirse, geriye dönüp, bu tartışmaları acı acı antmsamanın hiç bir yararı olmaz. Acıyla kaydedelim ki, 12 Mart öncesl. «Tepeden Inme» yöntemlere karşı olduğunu blrçok kez açıklamış bulunan CHP ve AP 12 Mart Muhtırası'ndan sonra. «Tepeden Inme» yöntemle atanan Erim hükümetlne birlikte bakan ve güvenoyu vermekte hiç duraksamamışlardıl Anayasa dışı çözümlerin yoğunluk kazandığı bir dönemde Cumhurbaşkanlığı seçimini bu eğilimlerln dışında tutabilmek olası mıdır? diye düşünüyorum... Evet. «Seyrl bedava» Cumhurbaşkanlığı koşusu, huysuz kıratın cifteleriyle başlıyor... Ecevit (Baştarafı 1, Sayfada) reci başlıyor. Cumhuriyet Haik Partisi, bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesinin bir an önce belirmesini kolay* laştırmak İçin girişimlerde ve temaslarda bulunmuştur. Herhalde, Cumhurbaşkanı seçiminin Anayasada belirlenen 15 gün içinde, yani, Sayın Fahr! Korutürk'ün süresi sona ermeden önce, sonuçlanmasında büyük yarar vardır. Bu süre içinde sonuç alınmazsa belirebi lecek kuşkular ve ortaya çıkabilecek tartışmalar, Currhurbaşkanlığı sorununu gereksiz yere cğırlaştırabilir. Kaygımız budur.» Ecevit, daha sonra gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlamış, bir gazetecinin «görev ve yetkilen ve sorumlulukları Anayasada belirlenmiş Cumhurbaşkanı seçiminin Türkıye'de bunalıma neden olabilecek bir olay gibi görülmesınin veya gösterilmek istenmesınin ana sorunları gözden kaçırmak gıbi bir amaaa» yönelik olup olmayacağı yolundakl bir soruya karşılık olarak şöyle demiştir: tCumhurbaşkanı seçiml kü* çümsenmeyecek bir öneme sa* hiptir. Ve bugün özellikle Türkiye'nin İçinde bulunduğu durumda bu önem daha da artmaktadır. Var olan sorunlara yen boyut eklenmesinden kaygulanırız. Bunun için CHP olarak seçimi kolaylaştıracak ve Anayasal süresi içinde biran ön ce sonuçlanması için elimizden geleni yapmaktayız.» Ecevit, iktidar kanadınm sözcülerinin yaptıkları Cumhurbaş* kanlığı seçimlerinin konuşulduğu şu sıralarda cerken seçim çağrılarına ilişkin değerlendirme yapmasını» isteyen bir baş ka gazeteoiye ise «Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile erken seçimin arasında bir ilginin olduğunu sanmıyorum» demiştir. DEMİREL sini yapmıştır. Korutürk Demirel görüşmesi yaklaşık bir buçuk saat sürmüştür. Başbakan Demirel. Cankaya Köşkü'nden ayrıhrken ga zetecilerin sorulannı yanıtlamış, Cumhurbaşkanhğı seçimi için Ecevit'in yaptığı diyalog çağnsıyla ilgili bir soruya şu karşıhğı vermiştirs •Şimdi bakmız. rejim demek kaideler demektir. Reisicumhuru diyalog seçecek değil ki. Diyalog vaktl saati geldiği anda kurulur. Diyalog kurmayalım diyen yok. Yalnız henüz seçim başlaYalnız henüz seçim başlama caktır. Eğer seçimi demokra tik usuller içinde kolaylaştırabilecek bir takım yöntemler var ise, onlara başvurulur tabii. Ancalc söylediğim gibi. TBMM bu zamana kadar Türkiye'nin büyük mese lelerinin içinden çıkmasını hep başarmıştır. Bunun içinden de çıkacak. Ben seçecek değilim yeni Cumhurbaşkanını. Binaenaleyh TBMM seçecek. TBMM' nin iradesi benim elimde ya da başka birisinin elinde de* ğil ki bunları yanyana koyduğumuz zaman Reisicumhur seçilmiş olsun. Temayüller henüz orta yerde değil.» SORULAR VE YANITLAR Demirel daha sonra gazetecilerin çeşitli sorularını ya nıtlamıştır. Demirel'e yöneltilen sorular ve Başbakanm yanıtlan özetle şöyledir. SORUı Geçici statü 31 Martta bitiyor. ABD ile Savunma İşbirligi Anlaşması ne zaman imzalanacak? YANITı Sanıyorum geçid statü sona ermeden imzalana caktır. SORU» Geçici statü yeniden uzatılamayacak mıdır? YANIT» Ummuyorum. Hiç olmazsa bugün ummuyorum. SORUJ Yaklaşık 10 bin öğ retmen açığa alındı. Bu öğretmenlerin durumu ne olacak? YANÎT: Bu öğretmenler 24 Aralık tarihindeki hadiseden dolayı açığa alınmıştır. Kanunlara göre ne yapılacak ise Milli Eğitim Bakanı onu yapacaktır. SORU: Siz hürriyetçi demokrasiye inanıyorsunuz. Son günlerde Ankara ve İstanbul'da birer gazete kapatıldı, siz bu durumu nastl açıkhyorsunuz. YANIT: Basınm dördüncu kuvvet olduğunu kimse inkâr etmez. Yalnız Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuvvet sandığı organlann Türki ye Cumhuriyeti devıetinin is t.ikametinde gitmesi lâzımdır. Ve gayet tabii ki gazete kapatılmasından hiç kimse memnun olmaz. Haksızlık yapılmışsa düzelir. yanlış birşey yapılmışsa Bağdat'tan (Baştarafı 1. Sayfada) döner. SORUt Türk * İş yönetîcfleri eşel mobil sistemine karşı çıktı? Siz n e düşünüyorsunuz?. YANITs Çıkabilir tabii bu meclisin bileceği iştir. Henüz halen tasarı Bütçe Plan Karma Komisyonunda konuşuluyor. Her türlü fikir orta ya konacaktır, en iyisi neyse onu yapacaktır meclis. veren (Baştarafı 1. Sayfada) retlerml alamıyan işçllerln yap tıkları hak grevi yasadışı grev olarak nitelenirken şu gerçek öne sürülmüştür: «Toplu İş sözleşmesl veyo mevzuatın sağladığı bir hakkın tanınmaması veya gene toplu iş sözleşmesi veya mevzuattaki bir kuralın yorumlanmasından çıkan bir uyuşmazlığın cööümlenememesi Ü2erine 275 sa yılı Toplu iş Sözleşmesl Grev ve Lokavt Kanununun 19/2. maddesindeki esaslar uyarınca greve gidilebilir. Olaydakl davalı Belediye davacının hâkkını tartışmasız tanımakta olup. mücpir sebeple .ödemede bulunamadığını llerl sürmesi itlbarlyle bir hakkın tanınması, veya hakkın esasını oluş turan kuralın yorumuna İlişkin çözümlenmemiş bir uyuşmazlık sözkonusu olmadığından ve 275 sayılı yasanın 19/2. maddesinin kullandığı deyimle (bozulma) durumu gerçekleşmiş sayılmayacağından yapılan grev kanun dışı bir grev dir.» Yargıtay'ın bu görüşünu sürdörmesi halinde işçinin ücret ya da diğer alacaklarını ödeml yen bir işveren, İşçinin haklarını reddederse, yapılan grev ya sal olacak. ancak işveren işçlye fsen haklısın, ama benim ödemeyi yapacak durumum yok) derse işçinin yaptığı grev yasal olmayacaktır. Her İşveren için işçilerin haklarını öde me için koşullarının elverişli ol madığını söyleyebilmek ook ko lay olduğuna göre. bu yolla işçi, hakkını alamadan kolayoa angarya olarak calıştırılabileçektir Haliç (Baştarafı 1. Sayfada) duğu koşullar, ilgililere Haliç sorununa eğilmek fırsatını bir türlü vermemekte ve «Altın Boy nuz» giderek içınden çıkılmaz ölçüde kirlenmesfni surdürmek tedir. Yaşı 50 den yukarı olan lar Hcriiç kıyılarında Hasköy, Halıcıoğlu gibı yörelerde pla| lar bulunduğunu anımsıyorlar. Bu kişiter, o zamanlar Boğaziçl ve Marmara kıyıları çok tenha olduğu için, yüzmek isteyenlerin Haliç'i yeğlediklerini beürtiyorlar. Yaşı 4O'ı biraz geçenler İse Kağıthane'de, Sütlüce ve Eyüp kıyılarında kutlanan Hıdrellez bayramlarını anımsıyorlar. Daha genç olanlarm gezlp, görmek için Haliç kıyılanna gldilebileceğini akılları almıyor ar tık. Sanayi artıklarından oluşan küçük adalar giderek çoğalıyor Haliç üstünde. Eyüp kıyılan artık yüzdürülmesi olanağı kalmamış mavna ve sandal Iskelet leri .He dolu. Suyun yoğunluğu kiyılarda neredeyse üstünde yürünebilecek ölçüde bulunuyor. Bu yeni oluşan kara parçalan üzerinde asalak bitkller yetişmeye bcşlamış bile. Paşakapısı (Baştarafı 1. Sayfada) pılan anons üzerine infaz memurluğuna giderek buradan tahiiye olmuşlardır. Firar olayı saat 18.00'de yapı* lan sayım üzerine ortaya çıkmış, bunun üzerine güvenlik kuvvetleri İstatıbul girlş ve çıkış larında sanıkların yakalanması Için kontrollere başlamışlardır. Hükümlülerden Salim Sevindik, Küçükbakkalköy'de 11 aralık 1979 tarihinde sol görüşlü Yusuf Doruk'u öldürmekten ömür boyu hapis cezosına çarp tırılmıştı. Celâl Abay ve Sedat Hacıoğlu ise, yine istanbul Sıkıyönetim 1 Numoralı Mahkemesi'nce Cemberlitaş'ta 20 nısan 1978 tarihinde bir kuyumcunun soyulması olayında yargılanmışlar Abay 26 yıl 8 ay Hacıoğlu da 14 yıl 4 ay ağır hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu soygunda kullanılan otomobilin MHP adına kayıtlı olduğu ilert surülmüştü. Bu arada firar olayının planlı bir şekilde gerçekleştirildiğl de Iddia edilmektedir. Korutürk (Baştarafı 1 Sayfada) kastetmek isteyen hainlerin çeşitli meslek gruplarından sonra Silahlı Kuvvetler mensuplarını da hedef alan tertiplere giriştiklerini ifade ederek özetle şunları söylemiştir: «Kanlı saldırılarla, yüce Türk milletinin de üzerine titrediğimiz Sılahlı Kuvvetler mensuplarını yıldıracaklarını sananlar, acı sonlartnı kondi elleriyle hazırtamaktadırlar.» Başbakan Süleyman Demirel de dün gazetecilerin sorularım yanıtlarken bir soru üzerine «Ordu mensuplarırKJ saldıranları anasından doğduğuna pîşman etmek boynumuzun borcudun> demiştir. KOC ALAŞEHİR'DE TOPRAĞA VERİLECEK Diyarbakır'da film seyretmek te olduğu sinemadcn dışarı çağrılarak şehit edilen 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı'nda görevll usteğmen Ömer Koç'un cenazesı dün düzenlenen askeri bir törenden sonra özel uçakla izmir'e gön derilmiştir. Koç, Alaşehir'de top rağa verilecektir. PoUtika (Baştarafı 1. Sayfada) Danıştay'a verilen dilekçede, gün iük bir gazetenin kapatılmas. için beliren hukuksal kanıtla^ rın, kapatma emrinde açıklanması gerektiği belirtilerek «Ola yımızda, Sıkıyönetim baştan be ri açıkladığımız gibi hukuksat kanıt göstermemektedin» denilmiştir. Danıştaya yapılan başvuruda özetle şu görüş savu nulmuştur. «Anayasa Mahkemesinde ayktrılığı tartışılan 142. madde ve yanısıra TCK'da düzenlenmiş ötekl düşünce suçları kap samına giren yazılar ve çeşitli zamanlarda yayımlandı diyerek verilen kapatma emrl ya* saya mutlak aykırıdır, sebepten yoksundur ve bu nedenle de Iptali gerekmektedir.» Sunay (Baştarafı 1. Sayfada) Sunay. bugün başlayacak Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili düşüncelerini Öğrenmek isteyen Cumhuriyet muhabirine özetle şöyle demiştir: «Biri sormuştu, «Bizden geçtl, namzet değilim» dedim. Bugün bakıyorum, 1015 kişi adeta Istekll. Bu. istekle olmaz, istenilmekle olur. Cumhurbaşkanının, partlclllğiyle tanınmış bir kimse olmasının sakmcalarına değinen Sunay. «Katiyen. Celal Bayar misali var ortada.,Partiler Istedikleri kadar birbirlerinl yesinler, yemelerl doğru değil ya, Cumhurbaşkanı bitaraf olacak, Tarafsız olmasında tereddüt edilmemeli.» demiştir. Bu iki (Baştarafı 1. Sayfada) dığmda, «Bizi eksik grama|lı ekmek çıkarmaya zorlamayın» derler fırıncılar... istanbul'da 450 gram ekmek 800 kuruştan satılryor. Fotoğrafta görülen İki ekmek de Bakırköy yöresinden aiınmış olup, küCüğü 280 gram, buyOğü ise nor mal 450 gram.. İki ekmeğin tek benzer yanları ise, 800 kuruştan satılmaları. Emniyet (Baştarafı 1. Sayfada) vekaiet etmekteydl. Rafet Küçüktiryaki'nin basmda kendisi ile ilgili eleştirilerden dolayı istifa edeceği belirtil mektedir. Bilindiği gibi özellikle gazetemizde cıkan silah kaçakçıiığı İle ilgili yazılarda Rafet Küçüktiryaki'nin silah kaçakçılığı sanıklanndan Hüseyin Uğur lu ile yakın ilişkisi olduğu ileri surülmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle