Katalog

İKÎ CUMHURtYET 22 MAET 1980 B elödiyeterİTnlzln yıliardan beri çözOm bekieyen sorunları var Temıziık bunlardan bıri. Ancak tüm sorunların cozumu belediyetere gelir sağlamakla doğrudan ilgili. Ostelik, temiztik için 1970 yılından bu yana, mü!k sahiplert para da ödemlyor. Emlak Vergisi T.C. Büyuk Millet Meclısinde tartışılırken: cGenel Kurula kadar gelmış b)r Beledlye Grtirleri Kanunu tasansı var. Temizllk ve aydınlotma resmini orada dözenleriz. 5237 sayılı kanundakl bununla ilgilı hükmü yürürlükten kaldıralım» dediler ve öyle yaptılar Belediye Gelirlerı Kanunu tasorısı Meclisten geçmeyınce, (kadük olunca) 10 yıldan beri belediyeler, o günün ölçülerıne göre de çok yeterslz olan Temizlik ve Aydmlatma resminden yoksun kaldılar. Bır ev kadını, bayram ziyoretl konuşmalan sırasmda şöyle demişti: cBelediye çöplerimizi kapımızdan alıyor. Bufia karşılık bir şey ödemiyoruz. Bankada hesap filan açtırsalar da, azçok eskisı gtbi bir şeyler ödesek.» Sağduyu başka turlu davranmayı gereKtirir mi? Sorunun çözümü için, bu ev kadınının gösterdiği sağduyuyu, ülke capında sorumluluk taştyan ve yetkili olan kişilerin göstermesı gerekiyor. öte yandan 1961 Anayasası parlamentoya bu konuda zorunlu bir görev de vermiş. Bakmız 116. moddenin son fıkrası ne diyor: cBu idarelere görevlerl ile orantılı gelir kaynokları sağlanır.» Dikkat edelim. «Sağlanabilir» değil! lsteğe, keyfe, takdire bırakılmamış, emredilmlş. Belki okuyucuların bir kesimi: «Canım, anayasada başka ne parlak hükümler var» dıyecek. Onlor da haklı. Konu, gunümüze dek türlu seminerlerde, toplantılarda tartışılmış, ele olınmış. Bugün de sorumluluk taşıyan devlet adamlarının, DU toplantılarda yaptığı konuşmalardan, rastgele, birkaç örnek verelim: 2526 mart 1968'de yapılan Büyuk Beledlyelerde Şehirleşme Sorunu konferansında Demirel şöyle diyor (1): «Her milletin böyük şehirlerl o milletln mNII karakterini ve milli damgasını taşır Sadeoe çalışan, işleyen bir şehlr değil. aynı olaylar ve görüşler Temizlik Sorunu ve Belediye Gelirleri Prof. FEHMİ YAVUZ zamanda damgarmzı taşıyan şehirier meydana getirmeye mecburuz» (s. 11). O toplantıda Turgut özal da şöyle diyor: «İkinot Beş Yıllık Kalkınma plannnız, şehlr* terin gelişmesınde önemli görevler yuklenecek mahalli idarelerımizin bu vazifelerini lyi bir şekilde yapabılmeleri lcln geilrlerinin artırılmasını öngörmektedir. Bu reformun ana hatlan Belediye Gelirleri Kanununun değiştirilmesl, yeni bir arazl ve blno sayımının yaptlması, Mali Tevzin Kanununtm çıkarılması olacaktır» (s. 87). 7, 8, 9 ocak 1972 gunlen yapılan Belediye Gelirleri Seminerinde. Nevşehir milletvekill olarak konuşan Esat Kıratlıoğlu şöyle diyor (2): ıBelediyelerimize hiç kimseye boyun ejjjmeyecek şekilde, kendl mahalli guclerj ile desleklemek ımkanı verflmek lazım gelir... Gayretlerimiz, çabalarımız, şehirlerimlze, hemşehrilerimîze hizmet etmektır. Bunu yaparken Belediye Başkanlarını tâbirtmi mozur görun kapı calmak mevkiinden adeta kurtarmak mevkıinde bulunuyoruz» (8. 150* 151). Semineri düzenleyen, TOrk Beledfyeclllk Derneği adına, Başkan İsmet Sezgin de, kapanış konuşmasında, kadük oian blrkaç Belediye Gelirleri Kanunu tasarısı hakkındc bilgı verdikten «»onro: cKoparan değil, sahlp olan mOesseseier olmak zorundayız. Ne kadar hukumete avuc acacağız?.. Ve ne zamana kadar avuç açacağız?... DevJete avuc açmak, devletten bir şeyler koparmak yoktur. Ama devlet elbette görevinı yapacaktır» demlşti. (s. 219220). örnekleri daha cok artırmak tstemlyoruz. 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 32 yıl önce çıkarılmıştır. Bu sure tcinde düzwılenen seminerlerde, konferanslarda, yapılan yaymlarda konu, bütün ayrıntısı ile dile getirılmiştir. Durmadan yökü artan beledlyelere gelir sağlamak alanında, sorumluların, parlamentonun yaptığı şey, borçlann bir kesimınl bağışlamaktan, ya da ertelemekten; yüklerin bir kesimirri üzerlerinden almaktan ileri gidememıştır. Kısaca anayasanın cBu İdarelere görevlerl İle orantılı gelir kaynakları sağlanır» buyruğu dondurulmuş, as kıda birakılmış, zaman kozandınci ovalayıcı gırişımlerle yetinilmiştır. Ankara Belediyesi Başkanının. temizlik tşçilenne borcu olan parayı (500 milyon TL'den sözedillyor) bulmak lcin. blrşeyler koparmak loln, kapıkapı dolaştıktan. thükümete avuc actıktan» sonra. elleri boş döndüğünü basından izliyoruz. Bu durum karşısında. belediyervin taşınmaz mallarını satışa çıkardığı da haberler arasmda yer alıyor. (Ankara'da hafta başında geçıci bir cözüm bulunarak cöpler kaldırılmaya başlandı. Yine de sevmdik.) Tek başına bu gerçek. Belediye Gelirleri Kanununun. en kısa sürede, anayasanın cuyruğuna uygun bir olgunlukta çıkarılması lcin en sağlam gerekce oimaya yeter d©. artar da. Ayrıntısma girmeden. kapıtallst ulkelerde bile. belediyeierin. kamu kuruluşlarının, taşınmaz mal satmak şöyte dursun arsa, emlâk stoku yapma yolunda hızîa ilerlediklerini söylemek Isterlz. Belediyelerl, hele aylık ödemek için, env lök 8atmaya itmek, zorlamak çağdışı ve d * akılsızca bir dovranıştır. Ankara ile ilgili bir örnek vererek. yazıyi bağlamak istiyoruz. Elimizde, ikisi Türk, ikisi yabancı, dört uzmanm 1948 yılında hazırladığı Ankara Belediyesi Otobüs İşletmesi Hakkmda Etüd başlıklı bir rapor var. Bu raporun sonunda, Sağlık Bakanlığının kuzeyine dözen. o zaman garaj, Işletme, onarım yapılarını iceren alanın satılması öneriliyor. Gerekce. burodakl topraklann cok değerlenmiş olması, satıştan elde edllecek para ile. kentin dışında gara| ve benzert kuruluşlar icin ucuz arsa alınabileceğidir. Her nasılsa, Ankara Beledıye9l burayı efinde tutabilmiş ve de uzmanların raporuna uymayarak, satmak yoluna gıtmemiştir. Günürnüzde bu alanda bir Gst geclt yapılmıştır. Abdi İpekci Parkı'nın yapımı sürdürülmektedlr. Bu topraklar belediyenin elir.de olmasa idl ilgililer. so* rumlular, yetkilıler. üstgeclt. park projesini. düşlerinde bile göremezlerdi! (1) Türk Beledıyecilık Ayyıldız Matbaası. (2) Törk Belediyecilik Ayyıldız Matbaası. Derneği Yayını. Nt». 19. 1968. Derneği Yayını. No. 29. 1972. Suçlu Kım ? lzlm gazetenin en cekici bölümü arşlvldlr. Du» varlar boyu yüKselen kitaplar, dergiler, klasörler. dosyalar, koleksıyonlar arasmda insan, Harun Reşid'ın hazinesıne girmış yoksul gıbi kalır. Yarım yüzyılı çoktan gende bırakmış Cumhuriyet'ın arşivinde zaman yoğunlaşır, elîe tutulurcasına somuta donüşür; yıllanmış kâğıt kokusunda saatin tıktaklarıyla nabzın vuruşları blrbirine karışır. Eskiden arşıve ne zaman gitsem, çok değerli reseam Elif Nacı'yı görurdüm. Gerçi o zamanlar Hıtler'İn dosyasından guzellik kraiiçesi Keriman Halis Hanımın fotoğrafı, Greta Garbo'nun zarfından Kral Boris'in resmi cıkardı; ama, Sayın Elif Nacı'nin mantığına gore bu doğaldi: Beyefendi!.. Mussolıni'nın zarfından MussollrMnln fotoğrafı çıkarsa burada bana gerek kalır mı? Son zamanlarda Elıf Nacı arşive daha az uğruyor; bu yazının amacı da ne Sayın Elıf Naci'yı çekiştirmektir, ne de arşıvi övmektir. Yazının bu böfümünu «giriş taksimi» sayın.• Bir konuyu incelemek icin dün arşlv bölümünde koleksiyonları kanşttrıyordum. 6 ekim 1965 gunlü Cumhuriyet'te Süleyman Demirel'ın seçım nutku gözüme lllştl: « Biz yabancı sermayenin daha büyük bir hızla Turklye'ye akıtılmasına taraftar bulunuyoruz.» Yine o gunkü gazetede bir de İnönü kabinesinln Başbakan Yardıması Turhan Feyzioğlu'nun demeci vardı: « Milletimizin kamnı sülük gibl eaiert menfaat çevreierinin ateşli savunuculanna milli kaderl tesllm etmek kabil değildlr. İnönü Lozan'da Türkiye'nin yabancılara karşı baştemsilciüğinden Başbokanlığa geldi. Süleyman Demirel ise bir yabancı firmanın Türk devletin* karşı baştemsilciliğlndon Başbakanlığa atlamaya çalış^ yor.» Kâğıdı kalemi elime alıp iki tümceyl not ettim; v« «nereden nereye» dıye düşundum. Amacım bu yazımda ne Feyzıoğlu'nu kınamak, ne Demirel'J bir kez daha vurgulamak... Artık Türkiye'de kartlar öylesine açık oynanıyor ki, ve öylesine oîmadık ışler gözler önüne sergileniyor ki, eleştiri gecersiz kalmış, yergı yıpranmıştır. 1965'teki Feyzioğlu ile Demirel 1975'te «Miiliyetçi Cehpe» kurdular; ve Feyzioğlu «Türk devtetınin kaderi eline verilemez» dediğl yabancı firma temsllcisinin yordımcılığını yaptı. Çünkü «dün dün<*ür, bugün bugündur.» B Bir "Sanat,, Dergisi... OKTAY AKBAL «İçîmde bir merak öyle bir merak ölümümden sonra bir güncük yaşamak Ve dostu duşmanı Suç üstü yakalamak.» Hepimiz ozanız! Bütün yazın adamları ozandır. Türk ulusu cozan bir u!us»tur. Aziz Nesın de eski bir ozandır. tVedia Nesin» adıyle bir zamanlar Yedıgün dergisinde yayınladığı şıırierle epey ün kazanmış bır «kadın» ozandı. O kadar ki Orhan Kemal cezaevınde «DU bayan ozan»a aşık oiup, mektuplar yazmıştı ona... Bılirım Vedia Nesin'in dızeierınl, o günün havasına, beğenlsine uygun şlirlerdi. Nihat Sami Banarlı pek begenir, özel biçlmde. cerceve icinde yayınlardı «okurlarla konuşmalar» sayîasında... Neden sonra öğrendık kı Vedıa Nesin. Harpokulu öğrencisi, sonra teğmen. üstegmen Nusret Nesin'in. yaygın adıyla Azız Nesin'in tcncma adıymışi Mılhyet'in yayınladığı yenl bıcimdekl «Sanat Oergisl»nin ikınci sayısında Azız Nesin'in on yeni şitrl var. Bunlar Vedia hanımınkılere hıç benzemyor. Olgun yaş» ta, ünlü bir yazarın kendı kendıne soyleşmelerl. ıc dökmeleri... ölüm her an kapımızdadır yaş altmışı bulunca. hele biraz da geçince!.. Hem ölümü düşünmeyen, yanıbaştnda duymayan gerçek ozan, yazar, sanatcı var mıdır? uiümle yanşmak, olümü ait etmeye calışmak değil midir biraz da sanatla uğraşmak? Kalıcı oimaya caiışmonın, yani ölümü yendiğini sanmanın bir aldatmaca yolu... Aziz Nesin'in bir şiırini sunrnak ısterim slze: «Hıçkimse buyur etmedi beni Bu dünyaua hiçbir yere Ama actım bütün kapılan tekmeleyerek Bütün engellen göğüsleytp yıkarak Buyrun dediler o zaman ıncelikle Buyur ettiler Ve Buyurdum.». Kapılar ardına dek açılmış artık.., «Bundan sonra glreceklere» öncülük etmiş ünlö yazarımız... «Şimdi dinlenmeye gıdiyorum Hoşco ka! guzel dünyam» diyor şiırin sonunda... Bu güzel dünyaya hoşcakal dememeye olanak yok, biiiyorum. bu hepimlzln sorunu. ama Aziz Nesin gibl Ömrünü en yararlı bir uğraşla geçırmış sanatcılara yakışmıyor böylesine ölüm korkusuna kendlnl kaptırnttak... fMilliyet Sanat Dergîsl» önemli bir atılım yaptı. 100 llraya cıktı! Yüz llra!.. Bir derginın yüz liraya satılabilmesl bizim kuşak lcin inanılmaz bir şeydirl Beş kuruşa, on, on beş, yirml beş kuruşa satılan koca koca dergller alırdık gencliğimizde... 1940 öncesinde yirml beşer kuruşa satılan kalın kitap gıbi dergıler vardı, cAyda B l n , cReslmü Ay» gibl.. Kuruş oldu liral Bakıyorum simit bile cn üraya cıkıvermiş. Bir gazete on lıra. simlt de on lira. Oysa 1930'larda, hatta 40'larda simit bir bucuk, kuruş, sonra yüz paraydı, gazeteler ise beş kuruştu. Demek gazete fıyatı simitle eşmiş... Dergıler. özellikle yazın dergilerl yakın günlere dek en cok beş lira. on lirayds. «Milllyet Sanat Dergisi» nın şimdi yüz lira fiyatla yaymlanışı. en güzel yanı da yadırganmayışı. hatta satıştm bir kattan cok arttınşı llglnç bir gelişmedır. «Miiliyet Sanat» Dergisini yöneten ozan ve cevlrmon Ülkü Tamer nice yılların deneyinden gecmiş bir yazın adamı, bır yayıncıdır. Geniş okur yığınlarının nasıl bir sanat dergisi Istedtklerin! biliyordu. Yalnızca belirll bir aydın azınlığına değil. yazınla, sanatla. yazın adamları ve sanatcılarla; hem Türkiye'dekl, hem dünyadaki sanatsal olayiarla yakın!sk kurmak Isteyen geniş okur yığınını doyurucu bir nitelik kazandırmasını blldi bu dergıye... Bir çeşit «sanat ve edebiyat magazin»! haline getirdi Sanat Dergisini; bence cok lyl yaptı. Sanat ve yazının genış okur yığınlarının dışında, uzağında. mutlunun mutlusu belirlî bir azıntığa ait bir uğraş. bir afon olmadığını gösterdl «Milllyet Sanat Dergısı»nin Ikinc! sayısında bir cok doyurucu bellrlı bir beğeni düzeyının ustünde yazt, şlr. Öykü buluyoruz. Ha'dun Taner'n ve Erdal öz'ün uzun Öyküler? Prof. Nusret Hızır'ın bir konuşması; özdemlr Asaf, Süreya Berfe, Yaşar Kemal. Attila İlhan, Dağlarca ve Uyar'ın şilrler); Yaşar Kemaî. And, Atılgan, Barîas, Doğan. Erduran, Günyol. Furuzan, Oflazoğlu, T. Selcuk E. Nacl H. Yavuz» C. Yetkin vb. lerin ilglno yazıları, korikatürler, resimler... Gülmece ustası Aziz Nesin'in eon yılların ürOnü on şhri ayrı bir renk katmış bu sayıya... İşte 64 yaş şsirk «Elior.rne bakıyorum ellerime lyl kl dlyorum Yüzüm görmüyor yüzumü» «Sanct Derglsî»ne yen> atılımmdo başanlar dlle EVET HAYIR 1930 22 Mart Şehremanetinde mevcut zihniyeti gösteren gülünç Şehrimîze bir büyük sanatkâr Meşhur Macar Ke* mancısı Szigeti iki konser vermek üzeıe sehrimize gelmiştir. Szigeti Avrupa'nın en genç ve en tanınmış artistlerlnden blridir. Şohreti Bahrimubıt'leri aşıp Amerika'ya kadar yayılmıştır. Szlgeti'yi diğer sanatkârlardan ayıran bususiyet çaldıŞı parçtK larda kendı fantezisine uymayıp tamamiyle bestekann hislerini Uade edebilmesıdir. Bu kıymetli kemanoı geçen sene do şehrimlze gelmlş fakat lâyık olduğu alakayı görememiştir. Sanata meraklı Olan okuyuculanmıza bu ak şam ve sah akçamı Pransız Tiyatrosıında verecegl konserlerde Szlgeti'yi dinlemelerinı tavsiye ederiz. gelen Güreş müsabakaları Gazetemizin tertıp ottıği büyük güreş musabakblan, sporcularınuz bilbassa fO r reşçileıimizin arasında büyük bir menv aunlyetle karçılanmıştır. Oüreç Federasyonu ve tstanbul Güreş Heyeti bu müsabakal&nn azami şetdlde muntazam bir surette yapılması için hazırlıklara ba»laıımistır Müsabakalbra rak edecek olan gureşçilerimlzden bazılan şlmdlden nuntı* ka merkezine giâerek isimlerlnl kaydettirmektedirler Kayıt haber Şehremlni Muhlttin Beyin Belediye cezalan aleyhlne vaki olan neşrlyatımızdan dolayı çazetemiz aleyhlne bir dava lkame ettiglnl ve Muhlttin Beyln aynı zamanda tstanbul Valisi olması dolayısıyle bu davuun Bursa'ya nakledildiğint yazmıçUk. Ahiren bu dava münasebetlyle garip ve Şehremanetinde mevcut zihniveti gösterlr gtilünç bir haber aldık. Şehremanetl bu davayı tkame etmezden evvel Emanet avukatının reylnı sormuştur. Avukat bu davada çıkar yol olmadığını bir tezkere ile Emanet makamına bildirmlştir f a kat Emanet sırf kendl arzusu yerine gelsin dlye bu dbvanın ikameslnde ısrar etmlçtir. Bu davayı takip Için Bursa'ya gitmekte olan Şehremaneti avukatma her gidişi için 80 lira venlmektedir. Avukat slmdiye kadar beş defs» Bursa'ya gitmiştir ve daha kaç defa gidecegi de malum deŞildir Avukatın bu dava için on defa Bursa'ya eideceeini ka bul etsek bu ugurda 800 Ura »arfedilecek demektir. Bu suretle sfclâhlyettar memuru tarafından haksıı olduğu söylenen bir davayı tkame etmek suretiyle Istanbul şehrl nakten de lzrar edilmektedir. Bu hadise şehremanetinde ne garip ve gülünç bir zihniyetln nüküm sürmekte oldugunu göstermektedlr. Gıdasız çoouklua ve veremlilere muavenet etmek bahsinde par*sızhğı Uerl süren sjehremanetinln haksıa davalann taklb» lçlo nereden para buldugunu sorsak ac&ba yenl bir günab nu Islemlç oluruz. Cumhurlyet'in arşivindeki gazete kolekslyonlanm karıştırdım. ansiklopedılere uzaktan göz attım. raflarda duran ciltcilt kitaplara baktım; zamanı kâğıtlara yansıtıp üstüste istif etmişler gıbi geldi bana... Zaman nedir ki? Gozünü acıp kapıyorsun geclveriyor. 1950'den bu yano 30 yıl geçmiş, 1965'ten bu yana 15 yıl... Nereye varmışız? Kan. irin, ölüm, kusmuk, baskı. işkence, yalan, dolan, ikiyüzlülük. soygun. korku, anarşi, terör, yokluk, darlık. onursuzluk paçalından bir düzen yaratmışız. Kapitalızmı benimsemişiz; ama, onu da becerememişlz. Bu yüzden politikacılara kızmak da gereksız. Süleyman Bey kım ki? Feyzıoğlu ne? Zavallı Menderes ne yapabilırdı? Celâl Beyin durumu hepsinden acıklı... Bu politıkacılar ağızlarıyla kuş tutsalar Türkiye'yl düze cıkaramazlardı. Çünkü suc onlarda değil, düzendedir. Adnan Bey asıldı da ne oldu? ömür ister darağacmda bitsin, ister Bayar'ınkj gibi uzasın da uzasın, ıster Süieyman Beyınki gibi koltukta sallansın; ne değişir? İşte sonuo ortada: Eski deyimle «eser» yeni deyimle «yapıt» karşınızda duruyor. • muamelesl bu haft* lclnâe lkmal edüdigl takdirde Ura «elecelt cums gunu cektlr baslanabll» ACI BİR KAYIP Esks Ulaşfrma Bakanı merhum ile merhurre Fahrünntea Engin'ln sevgili oğlu, Törk Donanma Cemiyetİ eskî Genel Mudürü Emekli Denlz Kurmay Albay DARÜLFÜNUNDA ISLAHAT Dartilîünunun Islan: meselesl yeniden muhlm bir safhaya dahil olmuştur. Meselenin eskl şekll çu İdl • OarUUünun divanına yenl sene bütçeslnln bareme tuızimı lcin cebliga. vapılmış, mülhak trit oütçe tle ldare edilen Darüfünun divan heveti toplanarak bütçenin tanzimile beraber bazı güna ıslahata da iü7um eöstermisti Blrs.<iç dersı de muaıiı mln üzerlnde cemederek ybunları daiml su rette Darülfünunda ca iışmaya mecbur etmiştl. Derslert bu su retle başkalanna veri!en mualiimlerden bir msrnı da açıKt» kalmakta idl Sündi Maaril Vekaleti Darulfünunda e* sash bir ıslahatft lümm göst^rmektedir. Su noktai nazara tevfıkan yeni bir bütce ile birlıkte esaslı bir pro1e hazırlanmıştır. Buna (töre Edebiyat Fakültesinden mawla Tıp ve Hukuk Pakülteleri kadrolannda da tadilat ve tenkihat vapılacaktır AMİRAL FAHRİ ENGİN Yavuz Malta'ya gidecek Ankars a CTelefonta) yavuz'un Yeşilköyie Bandınna araaında yaptığı tecrütoeler netlcesinde matlup süratin tetnln edildiBl anlaşılmıştır. Tecrübelerin" lkmalinden sonn Yfcvua Gölcuk'ta demlrleyecek ve Avrupa'dan getirllen bazı siparlşlerln yerlerlne komnası. teşrifatı ve boyanması tçln y»nlden bavtu» indirilecekttr Bu işlemlerin ikmallnden »onra Yavuz'un İM ay& kadar Malta'ya harekett muhtemeldir. H. FAHÎR ENGÎN (9401854) Na'upllo yakınlarında. gemide görevi başında vefat et* miştir.. Cenazesl 22 mart 1980 cumartesl (bugün), öğle namazını müteakip kaldırılarak Karacaahmet'te toprağa verllecektir.. Allah rahmet eylesin» AİLE6İ İranilerin bayramı Nevnız olmak müna»ebetiyle dun İraniler bu bayramı ar&larında tes'lt ve birbirlerinl tebrik etmlşlerdir. tran sefarethanesüv de bir resmi kabul yapılmıçtır. Çehrimlzde bulunan tranlılar setarethanede toplantmşl&Kİır. Türk mllll ve İran rnarçlarını taganni etmişlerdir. gelebildi Aylardan ber» bektonen ve kaybolduguns bOkmolunan Gazi köp rusune ait Pransu mühendlsl M. Pllu'nun projesi gelmlş, Şehr*maneti heyeti fennlyes! turafmdan tetklk edilmeye başlanmıçtır. Projede toşa edilecek köprOnün en hurd* teferruatı mevcuttur. Münakasa Şehremt nı Muhlttin Beyln aırdetlnden sonra tcra ve llan ediiecektlr. Gaip köprü projesi nihayet le/lâ ferlfI KONSERİ ve SAK/1 Kaçak sigara satanlar Evvelkl geos nıuntellf semtlerde t&bıta memurlan tarafmdan kacak sigara satanlar aranmış ve bazı klmse. lerin içmekte olduklan slg&ralann kacak olup olmadı^ı muayene edllmiştır Bir kısıra slgaralann buradr. Museviler tarafmdar. ünal edildiei söylenmektedir. Hîndistan'da Dayinler Dclhl Zl (a. a.) Gandi'nin gayr< müsellâh itaatsizlik hareketine basladıgı tarihten bugüne kadar bir h&fta geçml; olmasına ragmen memleketin mütebaki aksamından alınan haberler başka yerlerde hiç bir mukavemet hareketl gö rülmemiş oldugunu bll dlrmektedlr. «VATAN HASRETİ» ŞARKIS! Istanbul, Ankara ve tzmir'de belli başlı kitapçılarda bulunur. Toplu ve tek istekler için: TÜRKtYE YAZARLAR SENDtKASI Meşrutiyet Caddesi 233, Beyoğluİstanbnl Telefon: 45 50 53 Posta Çeki No.: 89 508 Dikkat: Orİjintü SAK KASETLERt tanatçmnm imzastnı taşır ve seri numaraltdır* • K&nn beledtye mecllMne asa oiınus. tebrtk aderlra. Tebrik değfl taziyrt «t blrader. Evdekl gibl orada da babela kesllecek. Malum ya ben «ehremanetlnda memurua. %• Satoibl: Cnmnurlyet Matbaaeıük ve Gazetecillk TJk.9. adınar NADtR NADt • Genei Yayın Müdüru : Oktav KUBXBÖİUIL m> S Yazılaierl MüdÜrO: Orhan ERİNC #< Basan ve vayan. Cumhartyet Matbaaeüık ve Gazetecillk TA&. CfcgaloRlu Türkocaftı Cad. No, S9»41 # Posta Kutusu: 248 İ8TANBUL Tel*> tont 20 97 03 CUMHURtYET BASIN ABLAK YASASINA 0YMAY1 TAAHHÜT EDER. •1 BÜROLAR: ANKARA Konur Soka» J4/4 Yenl«ehlr Tel; 18 33 35 17 58 35 « tZMİR: Halit Zlya Bulvan No 65, Kat: 3. Tel. 25 47 09 1312 3C # ADANA: Atatürk Cad, Türk Hfcva Kurumu İ? Hanı Kat 3 Ko: 13 Tel: 14 650 19 731 ABONB ÜCRE^TI.ERİ Ariat Yurt tel Yurt dın 300 «00 900 1.800 1.900 1.80C 3 600 7 ^ 0 0 TAKVÎM » ~. MART Gflneı 7.00 Aksam 1SJ3X İM Ogle İ3M Yateı »M tnuaE 5J3 tUndl 16.47 (Cumhuriyet: 1595) BL15EJEANS HALA UCUZ (llöncılık: 3687) 1600 floretl, crnplanna ve a|ırtı> itnıa (0re ayrtca trjrpılamr» HEDEF, DEV BÎR DENÎZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABÎLtRÎZ. [ UĞUR MUMCU Bir oğlumuz oldu Burhanettln AIi koyduk aduu. 20 Mart 1980 Zeynep Kftmil PINAR (Yaylalı) Ue Kara Hayrettin Kara Tüfek Icad Oldu... Ooğan Avcıoâlu nun önsözü »e yerü cıktu oütün kitapcılaröa TEKİN YAYINEVI. İST. evlendiler 2L3.1980 ögretmen Ayşen Gunay Kadıköy . İST.