24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tKt öpıldıSı sörekîl 1c coHcıntıîar. blrbîrfnt tefeulkemızın. yüzyılın başlangıcmdan bu yana yen sosyal, ekonomik bunalımlar sonucu, duzenll aralarla, neredeyse her on yılda blr, reJlm sarsıntıları geçirdiği görülür. Kırım savaşının ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun adı bütün Avrupa'da hasta adamdır. Yüzyılımızın ilk on yılı sonlarına doğru bu hastalık özellikle Makedonya'da kendini açıkça gösterir. Ordudan kopan bazı subaylar. bu arada Kolağası Niyazi Bey, Binbaşı Enver Bey dağa çıkarlar. Haziran 1908' do Teğmen Atif Bey Şemsi Paşa'yı vurur. 23 tem muz 1908'de, Enver Bey, Köprülü kasabasında hükümet konağı önünde verdiğl söylevle hürriyetl llan ederken chasta adamı iyileştirdik» der. Ertesl gun, 24 temmuzda İstanbul'da saray elinl cabuk tutar. II. Abdülhamit 1876 Anayasası'nın yeniden yürurlüğe girdiğini. Meclisin toplanacağını açıklar. Ondan sonrası ise düğün şenlikl Bütün yurtta davullu zurnalı toplantılar. coşkulu 8Öylevler birbirini kovalar. Hürriyet'in ilanı neyi değiştirmiştir gerçekte? Hürriyetçi söylevlerin zulmünden o kadar iri sözlerle yakındıkları II. Abdülhamit yine yerindedlr, hükümete egemendir. Gerçekte duruma ayak uydurmakta çabuk davranmakla blr kez daha kazançlı çıkanı odur. 31 Mart olaylarının bastırılmasına kadar daha dokuz ay tahtındo ka« lacaktır. mustur duruma. Devrlmden Vısa blr söre sonra yapılan seclmlerle de iktidar yeniden örgütlenen, devrilen siyasal güce teslım edilmiştirYlne on yıl arayla 12 Mart 1971'in sarsıntıian burada ayrıco yinelememi gerektirmeyecek kadar belleklerde henüz. Şimdi ise yine tekin olmayan bir dönemde yaşıyoruz. Çeşitli söylentller dolanıyor ortalarda. Kuvvet komutanlarının uyarısı üstüne değışik vorumlar. maksatlı söylentiler öne sürülüyor. Gazetelere yansıyanların dışında doğruluğu nedir bu söyîentilerin, bilinmez. Yalnız bu belirsiz ortamda, geçmış yılların deneylerini, duygusallığa sapmadan hep birlikte nesnellikle değerlendirmemiz gerekir kanısındayım. Kuvvet komutanlarının uyarısının hemen ardından CHP'nin ısrarla AP ile ortak hükümet kurma gırişfmlerinde bulunması sağlıklı bir cözüm olarak gârülmüyor bu durumda. CHP'nin yirml iki aylik iktidarı boyunca, AP icinden kopmuş on bir kişl ile nasıl bir sonuca ulaştığına bakarak bu partinin büyük gövdesl ıle yapacağı işbirlığının cok kısa bir sürede nasıl sonuc vereceğınl kestırebılmek güc değil. Kulakların sağduyuya sağırlaştığı bugünkü ortam icinde, iki büyük partinin hıc değılse reiiml kurtarma acısından sağlıklı bir anlaşmaya varabileceklerıni ummak sadece bir düş olur bugün icin Ön koşulları, temel telsefesl, cağdaş ilkelerl lyice hazırlanmadan gırişılecek böyle bir Işbirllği olsa olsa bugünkü bunalımı daha da ağırlaştırır, daha da hızlandırır. Uyarıda bulunan gücler, hasta adamı sağlığına kavuşturacak cağdaş dönüşümleri gerçekleştirmeye hazırlıklı mıdır? Denklemın bılinmeyen yönü bu. Gecmiş seksen yıla bakınca deneylerin bize öğrettiği gercek ise şu oluyor: Nereden gelirse gelsin, yüz yılı aşan bu hastalığm geçici cözüm yolu yoktur. Bu seksen yıl icinde 1908, 1960, 1971'de ordunun el koyması ile girişilen düzeni sağlığa ulaştırma cabalarıyla, değişik yıllarda yapılan secimlerle anayasal yollardan girişilen cabalar hep eş sonuclar vermıştir. Bu seksen yıllık' uzun sürec icinde ancak 1930'ların sekiz yıllik mutlu anısı vardır. Toplumumuzu o ışıklı, o mutlu sonuca ulaştıran temel ilke İse Atatürk'ün ödünsüz. ileriye dönük tutumudur. Girişilen bütün atılımlarda toplumumuzu cağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak amaç* lanmış. gecici cözüm yolları ile zaman yitlrilmemiştir. CUMHURÎYET 15 MABT 1980 K olaylar ve görüşler " j HASTA ADAM Necati CUMALI Terakfc"! yoneticllerlyîe öbör polftNcacıîarın da, hasta adamın durumunu doğru tanımlayabilecek siyasal bılınçten yoksun olduklannı kanttlar. Tü« münü yöneten coşkuları, duygusal davranışlarıdır. Yüzyılın iklnci on yılı dolarken ise, başka bir ad egemen olur Türkiye'nin yazgısına: Mustafa Kemal. Döneminin kendini duygularına kaptırmal'ın gerçekçi kişiliğı şaşırtıcıdır. 1920'de, I. mış politikacılarıyla karşılaştırılınca Mustafa Ke Buyük Mıllet Meclisi'nin toplanmasından sonra gittikce ağırlaşan bir güçİ9 bakımmı üstüne alır bu hasta adamın. Giriştiği savaşın ilk on yılı birbirinden baskın güçlüklerle doludur. Bağımsızlık savaşı, ic isyanlar, Cumhuriyetın ilanı, Hılâfetin kaldırıîması. Hilâfetçi generallerın darbe girişimleri, doğu ayaklanması, Serbest Fırka denemesiyle yaratılan kargaşa gibi olaylar Menemen' de başlatılmak ıstenen yeni bir 31 Mart ayaklan masının bastırılması ile dönencesîni tamamlar. Mustafa Kemal, bu savaşa, doğru bir tanılama ile yeni bir ulus yaratmak gereksinimi duyarak başlar. Tasarladığı «ümmi» bir topluluğu ulus kılmaktır. Bu amaçla bağımsızlık anlayışmı kökleştirir. Ulusal ekonominin, sanayileşmenin temellerini atar. Orduyu özellikle politikanın dışında îutmaya önem verir. Din sömürüsünü önler. Çağdaş bir devleti ayakta tutacak kadroların yetiştirılmesi için üst yapı devrımlerini hızlan dırır. Bütün yurtta eğitim seferberliğine girişlr. Bu önlemlerle 1930'lara gelindiğinde, Cumhuriyet düzlüğe çıkmış, kökleşmiştir. Günümüzden geriye doğru baktığımızda, Menemen olayının bastırılmasındon Atatörk'ön ölömöne ftadar g« çen o sekiz yılın, yakın tarihlmızın en tutariı en dengeii döneml olduğu görülür. 1930'ların başın da butün dunyayı saran ekonomik bunalım Türkl ye'yi de sarmış, ülkenin belli başlı ürünleri alıcı sız kalmış, iflâslar birbirini kovalamıştır. Ama genç Cumhuriyet bütün bıs acıları da kısa sure içinde ayakta atlatabilmiştir. Düşünce özgürlüğünün en genlş boyutlara ulaştığı, parası sağlam, borçlarından arınmış, yabancıları Işlerine karıştırmayan bir ulus doğmaktadır o günlerde.. Atatürk'ün ölümünden sonra yaşanılan on yılın karakteristiğl rejimln hızla sağa kayması olarak görülür. Eski hastalık depreşir. Hilâfetçi generaller Mecllse dönerler. Eski feodal yapının artıkları yurt politikasında söz sahibi olurlar. Cumhuriyet'in ilk yıllarında kısıtlı olanaklarıyla yetıştirebildiği bir avuç inançlı aydın hızlı bir sayı artışı icinde çoğalan gerekli eğitimden yok sun kütleler icinde azınlıkta kalır. 1950'de yapılan secimler bir seçim olmaktan cok, sonucları bakımından blr Isyan nitellği taşır. Alttan alta körüklenen öfkeler sürecini dolduramamış devrimi gerilemek zorunda bırakır. Bir on yıl sonra, 27 Mayıs 1960 devrlminl gercekleştirenlerin çoğu yaşıyor bugün. Henüz tam bir nesnellikle değerlendirmenin bazı sakıncaları var bu devrimi Yalnız şu da var kl elii yıl arayla gösterdiği karakteristiklerine bakarak. bir cok bakımlardan 1908'in yinelemesi olarak değerlendirebiliriz. Temel kurumlara dokunamamış, cağdaş bir Anayasa getirmekle kalmıştır devrim. Yassıada duruşmalarına siyasal bir bilinc getirememiş. yine duygular egemen 6l Sadakat Politikasmdan «Sadaka Kutusu»na.. B Bu durumda Binbaşı Enver Bey'ln aşın lylm serllğini nasıl yorumlamalı? Hasta adamın durumunda hiç bir iyilik belirtisi görüimemiştir. Aksine. particilik, kavgaları tam bir anarşi ortamı yaratmıştır. Hürriyet'in llanını tanınmış gazetecilerin öldürülmeierl, 31 Mart ayaklanması, Babîâli Baskını, Sadrazam Mahmut Şevket Paşa. nın vurulması gıbi üzücü olaylar izler. Soruşturma derinleşince sadrazamın öldürülmesinin Hürriyet ve İtilaf Fırkası ileri gelenlerinin düzenl olduğu anlaşılır. Bu partiyi yönetenlerin önde gelenlerl Avrupa'ya kacariar. Parasal durum berbattır. Kısacası hasta adamın durumu ağırlığını sürdurmektedir. Bugünkü siyasal bılınçlenmemizte bütün bu olaylara bakarak, ictenliğinden kuşkulanmadan, olsa olsa çocuksu olarak karşılamamız gerekir Binbaşı Enver Bey'in bu sözlerini. Nitekim ondan sonraki yıllarda gelişen bütün olaylar, Binbaşı Enver Bey gibi. o dönemin siyasal yaşamında söz sahibi olan İttihat ve tzl klm kurtoracok? Matthoefer mi? Schmidt mi?? Batı basınına ba<kılırsa, TörkJye lcln blr «Sadaka Kutusu» açılmış. İçine kim ne atacak? Mart ayı sonunda bu sorunun yanıtını vermek üzere DüvelI Muazzama toplanıyor. Mustafa Kemal Paşa'nın kemikleri Atatürk'ün anıtkabrinde sızım sızım sızlıyordur. Eh, büyuklerımizin hepsi de Atatürkoü değiller mi? Her ziyarette anıtkabrin defterine «Rahat uyu atom, Izindeyiz» diye yazmıyorlar mı? Bir gün Atatürk bunları çarpacak; ama, bakalım eşref saati ne zaman? Televızyonu izledikçe, Radyoyu dinledikçe utanıyorum. Sabahın köründen akşamın karanlığına dek Arabın yaleli gibi az yağlı temcit pilavı önümüze sürülüyor. Amerika 300 milyon dolar atacakmış «sadaka kutusu»na, Aiman avans fonu kuracakmış, «köprü kredi» 500 milyon dolarla imdada yetişecekmiş, OECD ülkeleri bizl kurtarmak Içın toplanacaklarmış. Dünyaya rezil maskara olduk; yıllardan beri borç, yardım, kredi, fon, kurtarma, dolar, mark, sadaka edebiyatını dinliyoruz. Onur mu diyeceksinız, hayslyet mi, şeref mi, ne dersenız deyin adına, işte o şeyden hic mi nasibimlz yok? «Osmanlı kompradorluğunun izmihlalini» de aştık; yerin yedi kat dibine battık; utanç çukurunda debelenıyor onurumuz. Birleşmiş Milletler'in Genel Kurul Salonu'nda 155 üye arasında bir tane bizim gibisi var mı? Pekl, ne olacak OECD ülkeleri 1 milyar dolar otorlarsa «sadaka kutusu»na? Gelin sızinle bir bakkal hesabı yapalım. Güncel flyatla yılda 3,5 milyar dolar petrole, 1,7 milyar dolar demirçelikle gübreye, 2,5 milyar dolar iç ekonominin çarklarını cevırmeye döviz gereklidir. Toplam 7,7 milyar dolar eder. Ama bitmiyor kı!.. Her yıl 1 milyon çocuk ağlayarak gözlerini dünyaya acıyor. Her yıl 400 bin genc iş aramaya başlıyor. Ne yapmalı? Kalkınma yatırımlarını gerçekleştırmelı; iş alanı açmalı. En azından 2 milyar dolarlık fabrıka ve makıneyi dışardan getirtmok zorunluğu da var mı? Sonra MC Hükümetlerinin Türklye'ye armağanı 18 milyar dolarlık borcun her yıl 2 milyar dolarını ödesen 2000 yılına dek sürer gider. Demek ki. Türkiye'ye her yıl 11,7 milyar dolarlık ddviz gerekli... Dışsatım gelırimiz senede ortalama 2 milyar dolar, Işçl dövızlerimız en lyimser ortalamayla 1 milyar dolar desek, her yıl elimize gecen toplam döviz 3 milyar dolar. Haydi 11.7 milyar dolardan değil de, 10 milyar dolardan 3 milyar doları düşsek dış ödeme dengesinde dıbi görünmez bir uçurumun anaforlarında ekonominin boğulduğu görülmüyor mu? Pekl, klm yaptı bu işl kardeşim? 30 yıldan ber Türkiye'yi komünistler ml yönetti? Haydi komümstleri bir yana bırakalım; 21 aylık Ecevit yönetimi mi, koskoca ülkeyi bir kalemde böylesıne cö« kertti? Batı'da bizim için «Sadaka Kutusu» neden açıldı? Batı'ya Süleyman Beyın deyımiyle «sadakat» gösteren Türkiye'yi «sadaka»ya muhtaç eden kımdır? Yoksa Demirel'in dediği gibi Deniz Gezmiş, Ortadoğu Teknik Üniversıtesi'ndeki 213 numaıaiı odasından mı dış öde> me açıklarını 7 milyar dolara çıkardı? Türkıye, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde 213 numaralı odadan mı yönetiliyordu? Yoksa Başbakanlıktaki makam odasından Süleyman Bey mi Türkiye'yl yönetiyordu? Kim ülkeyi dilencilik poütikasına bağladı? Nedir sabah akşam dinlediğımiz sadaka korosu? Şu veya bu yabancı devletin «sadaka kutusu»na 200300 milyon dolar atmasıyla ne olacak? Yaşadığımız bunalımdan bu yontemle çıkabılir miyız? Düveli Muazzama bir değil bırkaç milyar dolar verse ne olacak? Yalnız onurumuzu, haysiyetımizi, şerefimizı değil, mantığımızı da yıtırmiş görünüyoruz. Bulmak için gazetelere kayıp İlanı mı versek? , • OKTAV AKBAL lgara fabrlkalarım yıllardır tamamlayamayan blr iktidar olarak anarşi ve terorie nasıl başa cıkacaksınız?» diye sormuşlar. Demirel şu yanıtı vermiş: 'Bu fille balık bırbirine benzer. cünkü ağaca cıkamazlar gibi bir şey.' EVET HAYIR S Fii ve Baük.. I930 15 Mart ÜÇ AYLIKLAR YARIN VERÎLÎYOR Ifilâf hafta icinde imzalanacak ânkan 14 (Hu. Mu.) Türk Yunan itilafının bütün esasatı tesbit edilmiş sayılabilir. Şimdl, itllâfn&menln tahrlrile lşgal edilmektedlı. Hafta icinde İmzalanacak olan itilâfnamenin en mtthim maddesi, mübadil emvalinin tamamen ve mütek&bilen tazmln ve telafl edildiğine dalrdir Bu madde, bitarat mübadele azasının hakemliğine terkolunacaktır. ltllafname, bltaraf azamn rey ve müt&lealarım resmen lzhar ettikten sonradır ki Meoliste müzakere ve intaç olunacaktır. Bunun da bir ay zarbnda blteceğl tahmin olunu • Blr türlü bitmeyen *Yüz gün' Demirel'ln hesabıyla da sona erdi. Ne var elde avucta? Sıfır... Bir özetlemek gerekirse pahalılık üc dört kat artmış; örneğin tuz seksen kuruştan beş liraya, elektriğin kilovatı bir bucuk IIradan yedi bucuk liraya, et iki yüz liradan üc yüz hatta 400 üraya, zeytin yağı seksen liradan iki yüz kırk lirayta cıkmış... Terör ve anarşi olaylarının kısa bir bilançosu ise yüz günde sekiz yüz elli ölü. bölün yüze günde sekiz bucuk insanımızın oldüğünü görürsünüz, yedi bine yakın da yaralı... Bunların yanı sıra Kerhen MC'nin başlıca destekcisi, tek siyasal yarar sağlay.ıcısı MHP* nin. devletîn en önemiı köşe başlarına rrılltanlarını getirmesi; bir başka özellik de bu yuz gün tçlnde kırk yıl hapse, idama mahkum edılmiş Ülkücü katillerin birer birer tutukevlerinden kacırılıp özgürlüğe kavuşturulma8i... Paramızın yarıdan cok değer yitirmesi; dış saygınlığımızın bir kat aşağı inmesi; Anayasa'dan, Atatürk Cumhuriyeti ilkelerınden yana görevlilerin Işten alınmaları, ordan oraya sürülmeleri... Evet yüz günün bir kac satırda hesabı budur. FII balığa benzer ml? Benzer. Bay Demirel'in Iktldarlarında her şey niteüklerini yitirir, Demirel'ce garip bir şey haline gelirler. Her gün TV ekranına irıyarı bir adam cıkar, saatler süren birbirini tutrraz, bırbirıyle celışklll sözler söylerse, siz bu sözleri ta 1965'ten beri dinlıyorsanız, bu şişman adamın verdiğı sozlerl, İleri sürdüğü kanıtları, göz boyayıcı lafları belki beş yuz kez dinlemişseniz; siz de herşeyi birbirine benzetirsiniz. Üstelik, o gazeteci arkadaşın, yazımın başına aldığım so« rusu hic de fil ve balık benzetmesi türünden anlamsız bir soru değil. 1965'ten 71. sonra 1974'ten 1978'e dek on yıldan cok Başbakanlık yapmış bir kişl sonunda sigara yapımını Bulgarlara. Yugoslavlara bırakmak zorunda kalmışsa. şimdl de bu yapımı özel şirketlere vermeyi bir yurtseverlik gösterisi haline sokmaktaysa, ona sorulmaz mı 'efendi aklın nerdeydi de bu on yıldan uzun zarran icinde yeterlı sigara fabrikası yaptırmadın, yarım kalmışları bitırmedin de bizi yabancılara. şimdi de zenginlere muhtac ettın?'diye!.. Şaşılacak bir şeydir, Bay Süleyman Demirel sankî iktidara ilk kez gelen bir politikacı! Yüz gün önce gecmiş Başbakanlığa. şaşırıp kalmış. 'benden öncekl Başbakanlar ne kadar kötü yönetmışler Olkeyi. nasıl bu hale getirmışler?' diye öfkeleniyor, halkm karşısındo masalara yumruk atıyor, bağırıp cağırıyor!.. Süleyman Demirel ya belleğini yitirmış. yeni bir kışilik edhv miş geçrrisl'süîp atm:ş! Ya da 196571. 197478 ara« smda Başbakanlık koltuğunda gördüğümuz Bay Demire! başka bir 'Süleyman DemireP. şımdikl ise bambaşka biri! Kişilik bolunmesı diye bir konu vardır tıpta. ona benzer bir durum... Napolyon'un 'yüz gunluk fktidarı" İle Demirel'in •yöz gunlük* yönetimı arasında benzerlik kurmaya kalkan arkadaşlar var Ben büyük ayrım görüyorum ikisl arasında... Napolyon onurlu bir gecmişe sahipti yüz günün başında iktidara gelirken zaferler. başarılar. unutulmaz olayların kahromanıydı. Yüz günlük dönemde de Avrupa'nın ortak ordusuyla savaştı, az kaldı üstun cıkıyordu. olnradı. Demirel'in yüz günlük iktidarının ne başında, ne ortasında. ne de sonunda en kücük bir 'başarı', en kücük bir gururlanma payı onur vericl en kücük bir ış, bir sonuc var mı?,. Demirel, hep o bildiğimız adam, başarısız, çürültücö patırtıcı; cağdaş dünyanın, insanın gerceklerinden uzak: Türklye'yl esk« cıkmazlara sokan kişlnln kendisl olduğunu unutmuş c m a bizler unutmadık! öfkeyle mosalar yunv ruklayan, Türkiye'nln başına blr 'sivil diktatör' olarak gecmeyi hesapîayan gercekdışı bir garip yurttaş... Dayinler vekîlleri Türk parasını düşürmeyecek bir tarz arıyor Ankara 4 (Hn. Mu.) Dayinler vekillerl, Maliye Vekill İle Rörüştükten sonra bazı tet* kikat icrasıntt lüzum Rörmüşlerdir Hükümetçe kendllerina bu hususta azami teshllât Kösterilecegl ve tetklk etmek lstediklert bütün hesapların emirlerlne amade tutulacağı bevan edilmiştir. 2 3 günden beri bu tetkikat ile meşgul olan Dayinler Veklllerinln Türk psrasım düşürmeyecek bir tarzı teşviye aradıklan ve bu tıususta hükümetimize bazı teklifatta bulunmayı düçündükleri anlaçıhyor. Amerikalılar ve madenlerimiz Ankara 14 (Hn. Mu.) Blr Amerikan grubu madenlerimızden bazılannı Isletmek üzere tetkikat yapm&ktadır. Bu tetkikat epeyce sürecektir anne ihmali yüzünden yandı Bir annenin ihmsl v* tekasülü yüzünden fed bir vaka olmuç. dört vasında blr kızcağız yanarak ölmüştür. Oolapdere'de oturan GUUzar N. dün komsuya gitmek üzere klm se evde bulunmadığı bir sa&tte bir yasındaki cocuğu Süleyman ile dört yaşmdaki kızı Sıdıka'yı bırakmıştır. Küçücük kız bir yaşmdaki kardeşini oyalamay a çahşırken manK&la Rlren etekleri tutuşmuş ve söndürmesinl bilmediÇinden alev ler arasında bagıra bagıra yanmaya baslamıştır. Yetisenler yavruyu Etfal H&staneslne Kötürmüşlerse da yavru ölmüştür çocuk, Bir İMZA GÜNÜ UĞUR MUMCU EMİN DEĞER Son yapıtları tTÜFEK İCAD OLDU» ve fANAYASA»yi bugün saat 14.00 19.00 arasında EVRENSEL KİTABEVİ'nde imzalayacaklardır. Adres: Mlthatpaşa Cad. 24 Yenlşehir ANKARA Tef : 18 65 19 (Cumhuriyet 1459) AYDIN TEKSTİL (İPLİK ve DOKUMA) ve NEBATİ YAĞLAR SANAYİİ İŞLETMELERİ A.Ş. İDARE MECÜSİNDEN: Köylüye arazi Aydm 9 (Mu. Hn.) Hükümet tarafından sahiplerinden satın alınan Fotyadi çift liglnl köylülere tevzl etmek üzere Ziraat Bankası müfettişlerinden Hamdl Bey Aydın'a gelmişlerdir. YUz yirmi bin donüm araziyl ve elli bin agacını havi olan bir çlftlik bıyıklı, haydarU, üzümlü, tekeli ve kankh köyleri ahalisine tevzi ve temlik edllecek ve köylüler aldıklan ar&zinin bedelinl muayyen taksitler ödemek üzere bankaya borçlanacaklardır tstanbul dün gene kı» yafsdı. yaz bir arada Kış ve Kı» ve yas blr arada. Havalann bu sene gösterdiği garabetin en acayip safhasını dün sabah fotoğrafçımız pek vazlh ve aşikftr sokilde tesbite muvaffak olmustur. Evvelkt eün ortalık günlük gülistanlık iken, birden kar vağmaya baslamış ve çehrtmlz iki mevslml birden yasa* mıstır. ORTAKLARIMIZA DUYURU 11.1.1980 tarlh 102/62 sayılı Yönetim Kurulu kararı İle 30.3..1980 tarihjnde yapılacak olan Genel Kurul gundemine ektir. Sümerbank Genel Müdürlüğünün 6.3.1980 tarih 201/6100 sayılı yazılarında belirtüen 303.1980 tarıhinde yapılacak Genel Kurul toplantısında Yönetim Kurulu ve murakıpların seçlmi de gündeme alınması Istenmiş olduğundan aşağıdaki ek gündem madde'erinin ilanı gerekmektedir. 1r7 Yönetim Kurulu üyesinln seçıml. Hint'li vatanperverler'in yürüyüşü Ahmetabst 14 (m. •.) Gandl ile taraftarlan ahaliyl gayri müsellâb ltatstadlg» tesvlk •uretiyle propagandm Türüyüslerine devam •tmektedir. Oandl'nln bu h&reketl Ozerlne mumaileyhln yolu üzerlnde bulunan bazı kasabalann eşrafı vazifelerlnden istifa etmlşler ve ahali de bunlann yerine başkalarım (teitrmeyeceklerinl bevan etmiştir. Oerct blr kücük etten fbrat aletim Fakat pek buyüktür benlm kıymetbn. gercek. Zamanı cellnes «ize blr gece Atanm okumu derlm gizlice : Sevinls, sevlnla, bayat sevmektlr. Sevgisls bir OmOr sehlr demektlr. Sevgiden ne kadar Rüzellik varsa Güzelllk sevglyle yasar yasarea Bunlar hep benlmdlr sevgller benlm Atüer, yenüer. «akller benim OAVEİ ZALtM Vüoude kaa veren. ean veren benlm Bayat maderlmdlr, nnhat gülsenlm. Acıyan, mleyen. nzlaran beninı Giryeden. flgandan yugrulmus tenlm. Evlenenler S ayda 1158 çlftln nlkahı kıyıldı. Güzel Sanatlar Birlîğinin ilk konseri Bîr efsanesi kalp Çırpınır çırpınır nihayet durur R&yatta vazifem benim de budur. Benlm blr vazlîem daha v a r : Sevmek Cüzel Santtlar Birllfti Musiki Şubesi ilk konseri 18 mart salı Gecen teşrlnievvel, Rünü saat 18 buçukta teşrinis&nı ve kanunuTepebaşı Tiyatrosunda evvel aylanndakl beleverilecektlr. diye dairelerinde 1158 Konsere tstanbul 'un nlkah kıyılmıştır en maruf 58 sanatkan lstirak edecektir Bunun 170 çifti BeKonserin programı yazıt. 278 çifti Fatih. flüt, Mozfart ve Betho406 çifti Beyoğlu. 50' ihtiva sl Yeniköv. 38'i A. Hi ven'in asarını etmektedlr san, 65'1 Üsküdar. Halkm konsere gele112'sf KadıkCy, ll'i A bllmesi içln blletler dalar, 34 çifti de Ba son derece ucus ola> torköy'de evlenmistir. caktır. 2 Murakıpların seçiml. Çıktı Yalçm Pekşen İSTANBUL İKTİSADİ VE TİCARİ İLİMLER AKADEMİSİ BAŞKANLIĞINDAN Akademimizde; ORTODONTİ (Diş Heklmliği) dolında doçentlık sınavı acılacaktır, Kanunl şartlan halz Isteklilerln doçantHfc stnavı yönetmellğı hükurrlerl muvacehesinde engec 31 Mart 1980 Pazartesi günü mesai saati bltimlne kadar Diş Heklmliği Fakültesi Dekanlığına (Güzelbahce Büyükclftlik So<. No. 6 NİŞANTAŞI) başvurmalan duyurulur. (Basın: 11612) 1458 Sabibl : Cmnhıırlyet Mmtbaaeıbk n Gaıetedllk TJİ.Ş. aduıa < NAOtR NADİ Genel Yayın MüdurO: OkUy R.URTBÖRB S. Tasılslen Müdürü: Çetin ÖZBAYRAK Sasan n yayan: Cumhanyet Matbmacılık n GateteciUk TJİ.$. Cmgaloglu TOrkocfr (ı Cad. N a 3»41 Posts Kutusu: M8 tSTANBUL T«l» ton : 20 07 03 CUMHURtYET BASIM AHLAK YASASINA DYMAY1 TAAHHÜT EDEB. • BÜROLAR: AN&ARA &onur Sotaüt 34/4 Yenlsehlr Tel: 18 33 35 17 58 25 • tZMİR: Halit Zlyn Bulvan No 05. Kat: 3. Tel. 25 47 09 1312 30 # ADANA: Atatürk Cad. Türk Hav* Kurumu ts Hanı Kat: X No: U. Tel: 14650 U731 ABONE ÜCRETLERİ «yiv Yurt 10 Yurt dlfi TAKVtM 15 tmsak tklndl 16.43 MART 1980 Günes 7.11 Aksam 19.14 ÖJle 13.23 Yatsı 20.45 ı a t u 300 800 1.800 3.000 000 1.801 3 000 7.200 Suya Sabuna Doküncıraİi YERCİLCRLE. TASLAMALARt A CULMFCE OUNyAMIZI Oesk flcretl. ırrTrplanna ve tına töre aynca UGUR MUMCU EDERt: 50 LIRA ZENGINLESTIREN BIR YAPIT. Tüfek îcad Oldu.. Ooflan Avcıoğlu'nun finsözO ne yenl cıktu butün kltapcılarda TEKİN YAYINEVİ. İST. HEDEF, DEV BÎR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLAKLA BU HEDEFE ÜLAŞABÎLİRİZ.. İüteme adresi: >.,.?.;• ÇAĞDAŞ YA^KLAjRİ C|ğşloğl«, türköcağı caâl Koî 39.41 İSTÂİNBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle