Katalog

CUMHURÎYET 12 MAKT 1980 DOKUZ ÖZAL (Baştarafı 1. Soyfada) 28 martta Paris'teki «Taahhüt toplantısında belll olacaktır» demiştlr. Toplantı öncesinde du rumun ayrıntılarını bir kez daha gözden geçirmek ve son hazırlıkları tamamlamak üzere Hglll hükümetlerin yetkllilerl ile görüşmeler yapmak Için bu gezlye çıkmış olduğunu kaydeden Özal, «OECD toplantısında verilmesi kararlaştırılacak 1.2 milyar doların üzerindeki herhangi bir rakamın bu yıl içfn planlanan 7,9 milyar tutarındak| ithalatı karşılayacağını söy lemlştir. özal, ancak bu durumun bugünkü, dünya petrol fiyatlarının bu düzeyde olması halinde mümkün olacağını» 8özlerin e eklemiştir. Türklye Büyükelcillği'nde Türk ve Ingillz gazetecilerine acıklamalar yapan Başbakanlık Müsteşarı, ABD'nin Türkiye'ye yardım yapmakta gönülsüz olduğu yolundaki haberlerl anımsatan bir gazeteciye, «ABD hükümeti bütçeye Türkiye yardım lcin 200 milyon dolar koymuştur. Ancak o sırada acıklanan enflasyon oranının yüzde 18 olduğu görülünce bütcedo genel bir kısıntıya gitmek kararı alın mış. Ancak Almanlar bastırmışlar. Dün aldığım son habere göre Exlm Bank'dan da 100 milyon dolarlık bir kredi olana fiı doğmuştur» demiştir. Borçlanma durumu ile ilgill olarak Ingiltere Dışişlen Genel Sekreter Yardımcısı ve Başbakanlık Genel Sekreterl ile görüşeceğini belirten özal, ertelenen borc erteleme anlaşması He ilgill olarak da, »Borc erteleme talebimiz yalnız bu yılın vadesi gelmfş, borclarını değll önümüzdeki beş yıi icinde daha önce ertelenmlş olan borc lann ertelenmesinl kapsıyor. Bu yüzden blraz komplike olan bu anlaşmanm ileri alınmasını tetedik bu anlaşma mekanlık bir muamele olarak tahmin edl yorum nisan başında falan ger cekleşecektir» demiştir. Turgut Özal, «Sürekll olarak borclanmak lleride daha kötü durumlara yol acmaz mı? biçlmindekl btr soruya tee «Törklye ekonomik bakımdan kötü durumdadır. Bu durumdan borc lanarak borclarımızı ödeyebilir durumu ve şartları sağlıyarak cıkabiliriz Herkes durum daha da kötü olmadan takkeyi önüne koyup düşünmelidir. Bu günkü durumdan havadan para kazanmayı ortadan kaldırırsak kurtulabillriz» yanıtını vermlştir. Alınan devalüasyon kararının Iddiaların aksine enflasyonu kö rüklemediğini eldeki sayılara göre enflasyona etkisinin yüzde 2 dolayında olduğunu bildiren Özal, «Biz serbest pazar ekonomisini uyguluyoruz. Geçen dönemlerde sosyalist uygulama ların olduğu ekonomiyi liberal hale getiriyoruz, getireceğiz» demiştlr. •KALDIRIMLAR YAYALARIN, YOLLAR OTOBÜSLERİN OLACAK» İstanbul Haber Servisi İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil, Taksim, Zlncirlikuyu tercihli yolunun hızmete girişinin birinci yıldönümü nedeniyle dün dü zenlediği basın toplantısnda, kent ulaşımında yeni bir düzen oluşturacaklaıinı söylemiştir. Yeni ulaşım düzeninde «Kaldırımlar yayalann, yollar otobüslerin olacaktır» diyen Kotil, Tünel Levent, Topkapı, Eminönü, Edirnekapı Eminönü, Azapkapı (Perşembe Pazarı), SirkeciDivanyolu v e Yerebatan'da parketmiş tüm araçların yeni alman 10 çekici ile önceden açıklanmayan bir yere götüreceklerini söylemiş, «Araçları çekilen yurttaşlardan 2500 lira alacağız. Çekici sayısı arttıkça park yasağı konulan güzergâh sayısı da artacaP I r» demiştir. Basın toplantısında belediye işçilerinin ücretlerinin ödenememesi konusuna da değinen Belediye Başkanı, «Her ay ücretler meselesi on günümüzü alıyor. Ücretler yüzünden 72 saattir gözüme uyku girmedi» demiş, çeşitli kaynaklardan sağlanacak paralarla işçi ücretlerinin bir iki gün icinde ödeneceğini açıklamıştır. KOTlt: ABD ile savunma (Baştarafı 1. Sayfoda) böyle bir düzenleme öngölmzfl.lfl.na.Tng.Trni} ve ortak sarülmüş, yoruma açık hiçbir vunma teslslerinin faaliyetle nokta bırakmamak amacıyla rine izin veren geçici statü uygulama anlaşmaları hazır 31 mart tarihine kadar yenilanması yoluna gidilmiştir. den uzatılmıştır. Buna göre uygulama anDışişleri Bakanhğının açık laşmalannın bir bölümü salamasmda geçici statünün vunma desteği ve savunma uzatılmasına gerekçe olarak sanayiinde işbirliğı tamam«Başkente yeni gelen ABD layiCT anlaşmalannı ayrıntıBüyükelçisinin güven mekh biçimde düzenlerken, katubunu henüz Cumhurbaşlanlan daha çok ortak sakanına sunmamış olması ve vunma tesislerinin her biriuygulama anlaşmalannın nin kullanılmasmdaki ilkeçevirisi ve yazılmalan gibi leri ayn ayrı belirleyecektir. Bu çerçevede İncirlik Üssü, teknik işlemlerin uzaması» ile daha çok istihbarat faagösterilmiştir. liyetinde bulunan Pirinçlik ABD'nin yeni Ankara BüSinop gibi tesisler için ayn yükelçisi James Spain iki ayrı uygulama anlaşmaları hafta kadar önce Cumhurbaş yapılacaktır. Uygulama ankanına güven mektubunu (laşmalannda tesislerde kosunmuş v e ABD hükümetini muta, denetim, faaliyetlerin temsilen anlaşmayı imzalayönlendirilmesi, giriş çıkışmasına biçimsel olarak herlar gibi her türlü teknik nokhangi bir sakınca kalmamış ta ayrıntılan ile duzenlenetır. Aynı şekilde, uygulama cektir. anlaşmaları ile ilgili ' çalışmalar da büyük ölçüde soHÜKÜMETİN GÖRÜŞÜ nuçlandınlmıştır. Halen bu Geçen ay uzatılan geçici metinlerin Türkçe ve İngilizstatü 31 mart tarihinde soce metinlerinin karşılaştırna erecektir. Anlaşmanm malan yapılmaktadır. bu tarihten önce imzalanıp imzalanmayacagı konusunGENELKURMAY da diplomatik kulislerde fark Bu noktada, Genelkurmay lı yorumlar getirilmektedir. Başkanlığınm uygulama anAncak görüştügümüz bir laşmalan ile ilgili olarak gehükümet üyesi, «Anlaşmanm tirdigi görüşmelerde ısrar et bu ay sonuna kadar imzalatiği, ancak Amerikalılann nacagını sandıklanm, müşbu görüşlere yanaşmamalakülatlann büyük ölçüde gin nedeniyle anlaşmalann derildigini» bildirmiştir. Ahükümet düzeyinde imzalan merikan kaynaklan da anmasının geciktiği öğrenilmişlaşmanm geçici statünün sotir. Söz konusu pürüzler anaermesinden önce imzalarasında İncirlik Üssünün kul nacağı konusunda «Umutlu» lanımı il e ilgili bazı itirazolduklarını belirtmektedirlann da bulunduğu belirtiller. mektedir. UYGULAMA ANLAŞMALARI NEDİR? Edinilen bilgiye göre, mevcut anlaşmalara ek olarak (Baştarafı 1. Sayfada) altı ya da yedi kadar uyguDeğerli'nin kaza sırasmda gölama anlaşması söz konusurevli değil, izinll olduğunu bildur. Anlaşmanm uygulandirmiştir. masmda ileride ortaya çıkaDeğerli için dün Sellmiye 1. bilecek pürüzleri şimdiden Ordu Karargâhı Önünde bir tögidermek amacıyla ilk kez DEMİRELİ YANITLAYAN DİNÇER: BELEDİYELERDE MİLİTAN VARSA YAKALAMAK SİZİN GÖREVİNİZ ANKARA, (Cumhuriy* Bürotıı) Türkiy* Belediyeler Blrliğı Başkanvekili ve Ankara Belediye Başkanı Alj Dlnçer, Başbakan Süleyman Demlrei'ln B« ledlyelerde militan beslendiğf bıçimindekl görüşünü kınamış, «Belediyelere militan doldurulduğu iddlasını reddediyoruz» demiştir. All Dinçer dun düzenledlgl basın toplantısında, Başbakan Demirel'ln tüm Belediyeler», «Siz militan besllyorsunuz. Slze para yok» demek IstedlğinJ ifaae etmiş, «Devletin Başbakanı, demokrasınin beşlği olan Belediyelere sorumsuzca gölge düşürmeye kalkmaz» biçiminde konuşmuştur. Dinçer, özetle şu görüşlere yer vermiştir: «Ne demek militan? Militan silahlı eylemcı İse yokalamak sizln göreviniz. Beledly«leri suclayacaksanız ortaya kanıt koyun, Isim koyun, Belediyelerde militan var diye Belediyeyi suclamak, ülkede militan vor diye ülkeyi suçlamaktan farklı mı? Kaldı ki kanıtınız yok. Kanıtınız olsa da auçlamaya hakkınız yok. Suçluları yakalamok sizin göreviniz, Belediyelerin değil. Belediyelerde bu kez de parasızlık yerine «güvensizlik» yaratmaya ne hakkmız var. Sayın Demirel iddialarına gerçekten kendisi Inanıyor olsa bile, yaptığı «pireye kızıp yorgan yakmak» değil de nedir? Oysa devletin tüm güclerı elindedır. Militan varsa acıklar, kanıtlar, sonra da kulağından tutup ayıklar bir bir. Ama Belediyeler militan besliyor iddıasıyla ortaya çıkıp sonra da koskoca kentlen ve milyonlarca kentliyi yakmaya hakkı yoktur. Görevi yorgan yakmak değil. plreyl tutmaktır sayın Demirel'in.» Dinçer, Demirel'in savlarını yonıtlarken, halkın Belediye calışanlarmı tabanca ve tüfekle değil, kazma ve kürekle gördüğünü belirtmiş. «Sayın Baş» bakan da iki yılda neleri başardıklarımıza bakıp da bu ne> denle söylediyse militan beslediğimizi. evet doğrudur. Tam 19 bin 984 militanımız var sayın Başbakan. Tam 19 bin 984 halka hizmet götürmek isteyen ürettcl militanımız var» demiştir. GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) Köln'de iki Turk ağır bi r biçimde yaralanmıştır. Gizli Ermeni örgütü *arafmdan üstlenilen Roma'daki olayda, bir İtalyan'm önceki gün hastaneye giderken ölmesinden sonra dün sabaha karşı bir İtalyan yurttaşı daha ölmüştür. Büroların önün de birer dakika ara ile meydana gelen patlamalar sonucu 3'ü polis olmak üzere 12 İtalyan yurttaşı yaralanmışıt. Bu arada Ermeni Örgütü'ne üye bir kişî United Press International ajansının Roma'daki bürosuna telefon ederek. «Bu saldırı, Ermeni davasını bilmeyen İtalyan emperyalizmine bir uyandır» demiştir. KÖLN'DEKİ PATLAMA Öte yandan Federal Alman ya'nin Köln kentindeki bir tavernada önceki gece meydana gelen şiddetli patlama sırasmda 2 Türk işçisi ile 2 Alman kadını ağır bir biçimde yaralanmışlardır. Polis yetkilileri tavernaya genellikle Türk işçilerinin devam ettiklerinl söylemişlerdir. Yetkililer aynca, tavernada patlayan bombanın pencereden fırlatıldığmı ancak, saldınnın amacmm henüz açıklığa kavuşmadığını da sözlerine eklemişlerdir. (Bastarafı 1. Sayfada) OYMAPINAR BARAJ YAPIMINDAKİ YOLSUZLUKLARI AÇIĞA ÇIKARTAN 4 MÜHENDİS İŞTEN ATILDI ANTALYA (Cumhuriyet) Oymapmar barajı işyerinde çalışmakta olan DSİ'nin 4 jeoloji mühendisinin söz leşmeleri yenilenmeyerek iş lerine son verilmiştir. Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Temsilciliği tarafmdan yapılan açıklamada Oymapmar barajmda yolsuzluk yapıldığı haberleri üzerine dört mühendisin işten çıkanldığı belirtilerek, «İddialan araştırarak tedbir alması gereken hükümet, Oymapınar'daki dönen dolaplan kamuoyundan giz lemek için, milyarlık yatırımı denetleyen dört jeoloji mühendisini işten çıkarmayı daha dogru bulmuştur. Oy mapınar'da şu anda yapılan işler denetimsiz kalmıştır.» denilmektedir. Sıkıyönetim Ha, ha, ha, hi, hi, hl... Kahramanmaraş sokaklarında, insanlar, kadın denmeden, çoluk çocuk denmeden boğazlandıgmda» «Bana milliyetçiler suç işliyor dedirtemezsiniz» dlyen vicdan, şimdi televizyon ekranında neler söylüyor, neler... Sözü 27 Mayıs îhtilaline getiriyor. Terör olaylannı neredeyse 27 Mayıs İhtilaline bağlayacak, suç işleyen sağcı teroristler için tek söz yok. Biraz sıkıştırırsanız, «Allah belalarını versin». gibisinden kocakart beddualannı yağdırıp, işin içinden eıyrılacak... Ankara Belediyesinde işçiler, memurlar üç aydır aylık alamıyorlar. Bunu anımsatan gazeteciye verdiği yanıt dört dörtlük: Belediyelerde devlet düşmanlan besleniyor... Böyleymiş, bu yüzden beyefendi belediyelere para yardımı yapmazmış... On yılda biraderleri ile ye ğenine milyonlarca lira para ile üzerinde han, apartı man, yüksek okul ve fabrikalanyla beşyüzyirmibeş bin metre kare arazi kazandıran aile soyadı, hak arayan belediye işçilerine böyle karşılık veriyor... Ankara Belediyesinde çalışan «Devlet düşmanlan» kimlerdir? «Devlet düşmanlarını». belediye nasıl ve ne yolla beslemiştir? Söz, buralardan açıhrsa, beyefendinin Başbakan olduğu dönemlerde, çalışma odasınm hemen yanıbaşmdaki özel kalem müdürlerinden birinin bugün cinayet suçundan arandığını söyleriz; var mı buna bir yanıt? MC dönemlerinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhğında çalışan teroristlerin bugün hangi cinayet suçundan ötürü tutuklu olduğunu açıklarız; var mı buna bir özür? Beyefendinin Bajşbakanlığı dönemlerinde, cinayet suçundan hükümlü Ülkü Ocaklan Genel Başkanlan ile MHP Gençlik Kol lan Genel Başkanlannm nerelerden beslenip, nerelerden para aldıgını açıklanz; var mı buna bir karşılık? Yok; olmadı da şimdiye kadar, çok yazıldı, çok çizildi bunlar. Kahramanmaraş sokaklarında kan akarken bile «Bana milliyetçiler suç işliyor dedirtemezsiniz» diyen ağız, bunlara ne yanıt verecektir? Kahramanmaraş olayından sonra ettiği sözün altında ezilip, sıkılacağına, zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkıp, Kahramanmaraş canavarlığını «Soykınmı» diye niteleyen Ecevit'i kmamaya kalkışıyor. Yok, yok, böylesi görülmemiştir... Böylesi, Türkiye Cumhuriyetinde ilk kez görulüyor, dünya demokrasi tarihinde de böylesine Başbakanlara rastlandığını ve rastlanacağını sanmıyo27 Mayıs îhtilaline sövüp, sayan kendisidir. Aynı 27 Mayıs'ın yıldönumlerinde bayramlara katı* lıp, tebriklerı kabul eden de kendisidir.. Bugün basın toplantılarında kmadığı 12 Mart'ın hükümetlerini. bakan vererek destekleyen yine kendisidir.. Bugün klmi aldatıyor? «Kimi aldatıyor?» diyorum ya, eminlm yine blrilerini aldatır, kandırır. Bu konuda oldukça hünerlidir. Bu konuda söylenecek çok söz, yazılacak çok satır var. Ama 12 Mart'ın şu yıldönümünde, Demirel'in, yalnızca, zamanın güçlü adamları, Orgeneral Faruk Gürlerleri, Muhsin Batur'lan nasıl oyuna getirip, aldattığını anımsatarak, yazınu noktalayayım. Yetmez mi? rum.. Eoç fBaştarafı 1. Sayfado) bedell ödenen pancarlar vaktinde Işlenemeylp bozulmuş, sonuc olarak bu yıl 250 bin ton şeker ithallne gidilmesl mecbu riyetinde kalınmıştır» demiş, bu dışalım lcln 110 milyon dolar dövize gereksinim olduğunu söy lemiştir. ÖNLEMLER Konuşmasını tenerfl olmazsa hayat durur» diye sürdüren Veh b! Koc alınmasını gerekli gördüğü önlemleri şöyle sıralamış tır: • Evlerde ve sanayide ener|lden nasıl tasarruf yapılabileceği, nelere dlkkat edileceği ha! ka bugünden, 1981 kışı gelmeden duyurulmalıdır. • Büyük şirketler, Ticaret v© Sanayi Odaları ile Odalar Birliği, sanayide ne gibi tasarruflar yapılabileceğinl ceşitli toplantılarla sanayicilere duyurmalıdır. • Tarım ve sanayiin aksama ması Icin petrol ihtiyacı vaktinde temin edilmeli, yatırımları de vam etmekte olan hidrolik ve termik santrallar bıran evvel bi tirilmelidir. • Güneş ener|isinden azaml Istifade etmek icin bilhassa Gü ney bölgesi illerinde, buna dönük teslsier kurulmalıdır. Vehbl Koc uzun vade alınması gereken önlemler arasındo petrol aramalanna yer verılmesini. kömür üretlminin artırılma«ını, nükleer ener|i santrallarıtiın gercekleştirilmesinl istemlştlr. İkl gun sürell seminer, Koc'un konuşmasından sonra biidirilerin tartışılmasıyla sürdürülmüştür. İki enn (Baştarafı 1. Sayfada) tlr. OLAYIN GELİŞMESİ Öğrenildiğine göre, Ağrı 12. Tümen 7. Piyade Alayı Servls bölüğünde görevli er Metin Altı, üsteğmen elbisesi giyerek birliğinden firar etmiş ve bir eüre önce Adapazarı'na gelmiştlr. Altında bir de özel otomobili olan asker kaçağı Metln Altı, pazar günü Adapazarı Devlet Hastanesine girerek, buradaki görevlilere «Hava atmak» Icin adi tutukluların kaldiği mahkumlar koğuşunu d«netlemek istemiştir. Asker kacağı Metin Altı, mahkumlar koğuşu önünde nöbet tutan erlerden birine «Sakın bu mahkumları kaçırrna, senl yoksa sürerim. Ben yeni komutanınızım» demiş ve hastaneden ayrılmıştır. Görevli er durumu birlik komutanına blldirmiş, asker kaçağı da kent İcinde arabasıyla dolaşırken Jandarmalar tarafından yakalanarak gözaltına alınmıştır. Sahte üsteğmen elbiseli as ker kaçağının İstanbul Mercan'daki Türk Ticaret Banka8i soygununa katılanlardan birine benzediğl varsayımı uzerine, sanık önceki gün istanbul'a götürülmüştür. Ancak burada sanığın asker kacağı olduğu belirlenerek, Metin Altı yeniden Sakarya'ya iade edilmiştir. SAÖ BASININ HABERİ Olaylar bu şekilde gellştrken, sağ basın. İki erln katiilnin Adapazan'nda sahte üsteğmen üniformasıyla yakalan dığı ve suçunu itiraf ettiği yo~ lunda bir haber yayınlamıştır. Haberde aynca sanığın su çunu itiraf ettiği ve arkadaşlarını kaçırmak Icin Sakarya Devlet Hastanesl mahkumlar koğuşuna geldiği bildirilmistlr. Asker kaçağının Devlet Has tanesindeki nöbetci ere, mahkumların kaldığı koğuşun kapısmın acılması yolunda bir Istekte bulunmadığı, bu arada koğuşta siyasi değil, adi tutukJuların kaldığı öğrenilmiştir. Sağ basın haberlnde aynca, Sakarya Valisi Sadrl Turan* ın olayı doğruladığını bildirdiğl de kaydedilmfştir. VALİ NE DİYOR? Konuyla İlgill olarak bllglsl* ne başvurduğumuz Sakarya Valisi Sadrl Turan, olayı doğrular nitelikte hiçbir acıklamada bulunmadığınt söylemiştir. Olayın açıklığa kavuşması uzerine asker kaçağının birllğl olan Ağrı'ya gönderilmesl icin telsiz çekilmiştir. 12 Mart'ın (Baştarafı 1. Sayfada) çartları fırsat bilenlere meydan okunmasını istemiş ve «Yeni 12 Mart heveslilerine geçit yok» demiştir. Kacmaz, diğer sosyalist parti ve kuruluşların açıklamalarında olduğu gibi. demokrotik birlik cagrısı yapmıştır. MİHRİ BELLİ TEP Genel Başkanı Mihri Belll verdiği demeçte 2 martı eleştirmiş ve «Bugün eskisinden daha kanlı bir yeni 12 Mart tezgahîanmak Istenmektedir» demiştir. Belli, demokratik 'güçlerin, her şeye karşın daha güçlü ve kararlı olduklarını sözlerine eklemiştir. Kadınların Sesl Haber Ajansı Sahibi Beria Onger ise, 12 Mart uygulamalarını anımsatmış ve gerici kışkırtmalara karşı demokrasi güclerinin eylem birliğini savunmuştur. Yargıtay 9. Daîresi: «Fazla çalışma için işverenin iradesî gerekîr» ANKARA. (ANKA) Yargıtay, «Fazla çalışmadan söz edilebilmesi icin, bu çalışmanın işverenin istek ve iradesi ile olması gerektiğini» belirtmiş. işcinin kendiliğinden işyerinde kalmasının, «Fazla calışmasnın kabulünü gerektirmeyeceği yolunda karar almıştır. Konuyla ilgili olarak, Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gelen davada. davacı, fazla çalışma parasının ödetilmesine karar verilmeslni istemiş, mahkeme ise, bu isteği hüküm altına almıştır. Ancak, temyiz edilen mahkeme kararı Yargıtay'da davalı yararına bozulmuştur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 1979/9524 Esas No'lu. 1979/11 No'Iu kararından, «Fazla çalışmadan söz edebilmek icin çalışmanın işverenin istek ve iradesi 'le olması gerektiği kaydedlimiş, işverenin böyle bir iradesi söz konusu olmadığında, işcinin «kendiliğinden» kalmasının. «fazla calıştığının kabulü anlamına gelmeyeceği» belirtilmiştir. Edirne'de 2 gardiyanla 4'ü kadın, 12 kîşiyi rehin alan 200 mahkum ve tutuklu, eylemlerîni sürdürüyor EDİRNE, (Cumhuriyet) Edirne Kapalt Cezaevinde bir kı sım mahkum ve tutukluların önceki gün 2 gardiyan ile zlyaretcilerden 8'l erkek, 4'ü kadın olmak üzere rehin aldıkları 14 kişiyl rehin tutarak giriştikleri ayaklanma eyleml dün de sürmüştür. 5. bölümde bulunan adî sucluların, ülkücü mahkum ve tutukluların tahrikiyle giriştikleri eylemle ilgili olarak il yöneticileri ceşitli girişimlerde bulun muşlarsa da, mahkum ve tutuklular ceşitli isteklerinı yinele meyi sürdürmüşlerdir. Cezaevin de kadro dışı 500 mahkum ve tutukluyla birlikte 800 kişi bulunmakta, eyleme bunlardan 200 kadarı katılmaktadır. Rehine alınan mahkum ve ziyaretçiierin durumunun iyi olduğu, cezaevl cevresinde önlemlerin sürdüğü bildirilmiştir. Vali Naci Babacan, «Ayaklanan hükümlüler, Adalet Bakanının TV'den kendilerine can güvenliğinin sağlanacağı, gerekli hükümlülerin başka yerlere taşınacağı ve kendileri hak kında bir işlem yapılmayacağı na dair güvence verdiği takdirde eylemlerine son verecek lerinde ısrar ediyorlar. Biz de kendilerine bunun mümkün olmayacağını, ama diğer Istekle rinin yerine getirileceğlnl anlat maya calışıyoruz» demiştlr. Va liye göre. Sağmalcılar Cezaevinden gelen 50 hükümlü ve tu tuklunun başka cezaevlerlne nakledilmesi lcln gerekli hazırlıkların yapıldığını da bildirmlştlr. Tarafsız (Baştarafı 1. Sayfada) casına Bakanlık yetkllilerlnden kutiama mesajları aldığım bildiren Vali Gülsen, 22 şubat 1980 günü Ordu'da yapılan demokrasi mitinginin olaysız ve sakin gecmesi icin görevlilerle birlikte gece gündüz calıştıklarını belirtmiştir. «Ordu'daki hizmet sürem lclnde dürüst calıştığım icin vlcdanen rahatım» diyen Vali Hikmet Gülsen, hızla artan tsrör nedenlyle asayişten başka hic bir konuyla ilgilenemediğini, ilin difier sorunlarının askıda kaldığını işaret ederek, şunları söylemlştir: «Politika yapmak Ordu halkı nın ruhuna ışlemiş. Ordu'da görev yaptığım süre icinde kadınından erkeğıne, cocuğundan yaşlısına herkesın adeta birer birer politikacı olduğunu gördüm. Hakkımda türlü dedikodu lar çıkardılar. Yasaların bana verdiği yetkiyl tarafsız kullandığım icin (AP Hükümetinin Valisi CHP'li cıktı) dediler. Herkesin bir görüşü vardır. Ben devlet memuruyum. Hükümetler ise gelip gecicidir. Hükümetln Baş bakanı tayin ettiği memurundan partisinin propagandasını bekler. Bu görüşe katılmıyorum. Çünkü taraf tutarak sucluya suçsuz diyemem. Suçsuza İse suclu damgasını vuramam. Demirel. son valiler toplantısında 16 valiye hic bir zaman parti gözetmeksizin calışacaksınız dedi. Ordu'ya döndüğümde Başbakanın söylediklerinfn söy lendıği yerde kaldığını gördüm. Bu şekilde hizmet vermenin yarar sağlamayacağı kanısına va rarak merkeze alınmak istedim.» ren düzenlenerek saygı duruşunda bulunulmuştur. Cenaze daha sonra Şişli Camlslne götürülmüş, cenaze namazında cemaatten çok polis bulunmuştur. Cenaze törenlne gönderilen çelenklerin içine bomba konulduğu ihbarı üzerine alınan önlemler gereğince, cemaat teker teker aranmış, kimlik kontrolü yapılmıştır. Çelenklerin içleri teker teker kontrol edllmiş, daha sonra getirilen bir tabutun İcinde de bomba aranmıştır. Cenaze törenine, 1. Ordu v© Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ. İstanbul Vallsf, yüksek rütbeli subaylar, Ds~ ğerli'nin çalışma ve arkadaşları ile MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş katılmıştır. Yaşar Değerli'nin cenazesi nedeniyle. Şişli Camisinden başka cenaze kaldırıimamıştır. Cenaze törenine katılan calışma arkadaşları, 12 Mart dönemi ve istanbul DGM Savcısı Albay Naci Gür İle Yaşar Defierli'nin iki yıl arayla aynı gun de trafik kazalarında can vermelerlni garip bir rastlantı olarak anmışlardır. Değerli, Gür'ün ölümüne neden olan trafik kazasının soruşturmasını bizzat yapmıştır. Değerli'nin cenazesi daha son ra Zinciriikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir. SIKIYÖNETİMİN ACIKLAMASI İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Basın ve Halkla İlişki* ler Şubesl, bazı gazetelerin De ğerli'nin Of'a «silah kaçakçılığı konusunda araştırma yapmakı için glderken şüpheli bir kazada öldüğü yolundaki ha'berlerl üzerine bir açıklama yapmıştır. Açıklama şöyledir: «9 Mart 1980 günü Ordu ilinin Gülyalı bucağı yakınlarında bir trafik kazasında ölen Hakim Binbaşı Yaşar Değerli hakkında bazı basın organlarında asılsız haberler yayınlan mıştır. Hakim Binbaşı Yaşar Değer II, hakkında yayınlanan haberlerin aslı şöyledir: Görevi 1. Ordu Komutanlığı Yardımcı Savcılığı olup, Sıkıyönetimle hiçbir ilişkisi yoktur. Kendisi 7 Mart 1980 Cuma gününden itibaren bir hafta sü re ile izinll olarak ayrılmış olup, herhangi bir arnaçla görevlendirilmiş değlldir. Hakim Binbaşı Yaşar Değerli'nin ölümü ile ilgili olarak astl sız haberler yayınlanmış bulunan basın organları bu düzeltmeyi de yaymlayacaklardır.> ERBAKAN, YARIN DEMİRELİ YANITLAYACAK ANKARA, (Cumhuriyet Büro•u) MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın, Başbakan ve AP Genel Başkanı Süley man Demirel'in hükümetin yüz gününü ıceren basın toplantıla rına yarın yanıt vereceği öğrenilmiştir. Erbakan yarın yapacağı basın toplantısında Demirel'in üc gün arka arkaya yaptığı basm toplantılarında yaptığı konuşmaları eleştireceği bildirilmiştir. KATİL SANIĞI (Baştarafı 1. Sayfada) lu'nun sanık için «Can adam, baba adam... Kişillği olan bir kimse. Doktor beye bir fiske bile vurmadık» demesine karşın Avukat Çetin Yıldırımakın müvekkilinjn poliste dövüldüğü ve zor altında Ifade değiştirdiği konusunda direnmektedir. Komiser ömeroğlu'nun dünkü gazetelerde yer alan «Cinayet Masasını kimliğinin açık lanmasım istemeyen bir kişl telefdnIa arayarak (Neden bu cinayetln failinl ortaya çıkarmıyorsunuz. Katll diş doktoru Füreyd Dosdoğru'dur, bunu bilmeyen kalmadı) dedi» biçimindeki ifadesinde adi geçen klşinin bir büyük gazetenin yazarı olduğu öne sürülmüştür. Dosdoğru'nun gvukatı ve ya kınları, adi geçen yazarın birçok kez polis ilgililerinl aradığını, diş doktorunun katil zanlısı olarak sorguya çekilmesi konusunda baskı yaptığım Iddla etmişlerdir. Yine başka bir iddiaya göre de bu baskılara «Sivaslı bir savcı» da katılmıştır. BASKILAR Bir polis yetkillslnln Föreyd Dosdoğru'yu 5 ay önce gözaltına alarak sorguya cektlklerinl, o zaman blrçok tanmmış Işadamı ve bazı «muhltli kişiler»in araya girerek, tahklkatın tam olarak sürdürülmestnl engellediklerini. sanığın serbest kalmasını sağladıklarını acıklamasından sonra «Ünlfl yazar ve Sivaslı savcının baskıları» id dlalarını ortaya atan Avukat ' Çetin Yıldırımakın, Dosdoğru'nun sorgulama sonunda olay günü kimlerle birlikte olduğunu kanıtladığını ve bu nedenle serbest bırakıldığını bildirmiştir. MİZANSEN Mİ? Olayın polısln bir mlzansenl olduğunu öne süren sanığın yakınları, «Füreyd herhangi bir kimse olmadığı için suçluluğu kanıtlandığı takdirde, polisin başarısı sanığın kişiliğl oranında büyük olacaktı. Bu nedenle Füreyd üzerinde durdular» görüşünde birleşmektedirler. Dosdoğru'nun yakınları bu «mizansen»in «sırıtan noktaları» olarak, sanığın olay günü iki sekreteri ve üç hastası iJe birlikte muayenehanesinden çık mış olmasını, o saatte caddelerin, özellikle muayenehanenin hemen önündeki dolmuş du rağının aşırı kalabalık olmasını ' göstermektedirler. Aynca, polisin «metruk» olduğunu bildirdiği komşu evin bahçesinda sanatçı Sevim Tuna ve eşinln oturduğu. bu bahçeden ontara görünmeden kimsenin geçemiyeceğl. sanığın 12 metrelik motoru tek başına denize indirip cesedi attıktan sonra tekrar yerine cekemiyeceği de karşı sav olarak İleri sürülmekte ve «suçun olanaksızlığı» üzerinde durulmaktadır. KESİN DELİL OLUŞTURMAZ Muazzez Pacacı'nın İskende run'a gittiği, halen Kuveyt'te bulunduğu iddialan araştırılırken cesedin de bulunamamış olması, ceşitli soruları akla getirmektedir. Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz hukuk cular, «Sanığın üzerine atılan sucu Işlediğını kabul etmesı/ hukuksal deyimiyle Ikrarı, ceza yargılamasında kesin bir delıl oluşturmaz» demektedirler. Hukukcular konuya ilişkin gö rüşlerinı şöyle özetlemişlerdir: «Polisteki ikrarın hakim önünde yinelenmesi de bu delile kesinlik kazandırmaz. GerCekten bir kişi işlemediği bir sucu kendisine yapılan maddî ve manevî baskılar sonucu kabul etmiş olabilir. Oysa ceza hukukunda amac masumun değil, gercek suclunun ceza gör mesldir. Bu bakımdan sanık ikrarının gerceğı yansıtıp yansıtmadığı hakim tarafından tak, dir edılecektir. Sanığın ikrarından dönmesi durumunda ise, başka gecerll deliller yoksa soyut ikrar delilıne dayanılarak mahkumiyet yoluna gıdılmesı büsbütün zorlaşır.» Bu arada, Dosdoğru'yu yargılayacak mahkeme dün saptanmıştır. Avukatı Yıldırım Akın ' davaya İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bakjlacağinı dün gazetecilere söylemiştir ls tanbul 4 Ağır Ceza Mahkeme si henüz bu dava Icin duru$ma günü vermemlştir. BAYINDIRLIK BAKANI: «KERHEN DESTEKLE HİÇBİR YERE VARILMAZ» KAYSERİ, ' (Cumhuriyet) Bakanlığı ile ilgili incelemelerde bulunan Bayındırlık Bakanı Selâhattin Kılıç, «Bu hükümet, kerhen destekle hiçbir yere varamaz» demiştir. Adana ve icel'deki inceleme lerinl tamamladıktan sonra önceki gün Kayserl'ye gelen Bayındırlık Bakanı Selâhattin Kılıc. Hacılar bucağında yaptığı konuşmada hükümetce alınan ekonomik önlemleri savunmuş, daha sonra şöyle devam etmiştir: «Biz kuyruklu bir Idareyl devraldık. Bu arada çok sayıda yoklarla cetin bir kış vardı. Bü« tün bunlardan kurtulmak lcln ekonomik tedbirler getirdik. Bu tedbirlerin başarıya ulaşması halinde üikemiz bir süre sonra refaha cıkacaktır. Aksi takdirde en çıkar yol mlllete başvur mak olacaktır. Kerhen destekle hiçbir yere varılmaz.» Pasaj (Baştarafı 1. Sayfada) taklp 8onucu Beşiktaş'ta yakala nan üç kişinin Mecidlyeköy'deki olayla ilgileri olduğunun sanıldığını ve soruşturma icin Siyasi Şube'ye gönderildiğini söylemişlerdir. Bu arada dun Mecidiyeköy'de bazı kişilerin telefonla yaptıkları tehdit üzerine işyerleri acılmamış, güvenllk güclerinin önlem almasma karşm dükkânların kapalı kaldığı görülmüştür. Kanlı olaydan sonra gazetelere telefon eden bir kişi «Bu eyleml 12 mart'ı protesto lcln THKPC olarak düzenledikı demiştir. Polis HgHileri olayın soruşturmasının devam ettlğinl bunun bir saptırmaca olabllece ği ihtimall üzerinde de durul* duğunu söylemjşlerdir. Ülkücüler Nevşehir'de «Ülkü yolu Demeğî» ni kurdular NEVŞEHİR, (ao.) Nev«ehlr dekl «Ulu Ülkü Derneği»nln adı, yapılan 1. Olağanüstü Genel Kurul toplantısında «Ülkü Yolu Derneği» olarak değiştirilmiştir. Oivan Başkanlığına, esk| Ülkü Ocakları Oerneği v e ÜGD Başkanlarından Muhsin Yazıcıoğlu'nun seçildiği 1. Olağanüstü Genel Kurul toplantısında. Ülkü Yolu Derneği Genel Başkanlığına Zekeriye illez getirilmiştir. MHP Genel Başkanı Turkeş, Genel Kurul'a gönderdiği me8a|da. «Genel Kurulun hayırlı ve uğurlu olmasını» dilemiştir. înşaat (Baştarafı 1. Sayfada) nel mallyetinl belirleyecek hio bir verl bulunmadığı, ön ideolofik çalışmaların başlamasının ihale tarihi ile aynı zamana ras ladığı, tünel açılmasına başlanıldığında ise henüz çalışmaların raporunun bile tamamlanmadığı, jeolojik çalışmaların ise hiç yapılmadığı anlatılmıştı.» TÜNEL İÇİ GÖCÜK BEDELİNİN UYGULANMAMASI Tünel acık yarmasında meydana gelen ve ödemesi devlet tarafından yapılan göçüklerin, tünel İcinde meydana gelen gö çüklere uygulanamayacağı görüşü yinelenen açıklamada, «Ye nl gelişmeler gözönünde tutularak yapılan değerlendirmelerin kamuoyuna sunulmasmda yarar görüyoruz» denilmlştlr. ZAYİ Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Cemal Oktay SANCAKTAR Muzaffer Erdost (Baştarafı 1. Sayfada) banca He 25 mermi bulunduğu gerekçesiyle polisçe gözaltıno alınmıştı. Erdost, evinde bu>unan tabancanın balistik Incelemesi yapıldıktan sonra Sıkıyo* netime teslim edilmiştir. Erdost'un yakınları. bundun üc ay önce Muzaffer Erdost'un evl önünde yedi silahlı kişlnln pusu kurduğunu, bunun üzerine olayın İçişlerl Bakanına ıletildiğlnl 8öylemişler, ancak yetkllilerin ilgisiz kaldıklarını hHdirmişlerdir. Muzaffer Erdost bunun üzerine Cumhurbaşkanı Fahrl Korutürk ve Başbakan Süleyman Demirel'e birer mektup yazarak, olayı duyurmuştur, ECEVİT, PAZAR GÜNO TARSUS'TA AÇIK HAVA TOPLANTISI YAPACAK MERSİN, (ANKA) CHP Ge nel Başkanı Bülent Ecevifin ilk açık hava toplahtısının 16 mart pazar günü saat 14'te Tarsus' ta yapacağı acıklanmıştır. Içel CHP İl Sekreteri Akay Özal'ın yaptığı açıklamaya göre. pazar günü Cumhuriyet Mey danında yapılacak olan toplan tıda Gaziantep, Kahraman Maraş, Hatay, Niğde, Adana ve Içel örgüt kuruluşları hazır bulunacaklardır. Saat 14'de yapılması beklenen acık hava toplantısından sonra saat 16'da da örgüt tem silcileri ve üyelerl İle Yeni Slnemada yapılacak toplantıda ör gütlerin sorunları ele alınacak ve tedbirler görüşülecektir. Saglık Bakanı (Baştarafı 1. Sayfada) Tam gün yasası ile 906 mütehassis hekim arkadaşımız hastanelerden ayrılmıştır. Tam gün yasasının mimari eskl müsteşar kacacak delik bulamayarak Londra'ya kaçmıştır. Hem de slyasl arkadaşlarını bırakarak Londra'ya kaçmıştır. Memleketi tanıması icin onu mahrumiyet bölgesine gönderdim.» Bilindiği gibi sağlık müsteşa r\ olarak Londra'da bulunan Dr, Tonguc Görker, eşi eskl Eczacı lık Genel Müdürü Necla Bal İle birlikte Bitlis'e sürülmüşlerdlr. TV'de yarın Ecevît gazetecilertn sorularını yanıtlayacak ANKARA, (Cumhuriyet BOrosu) Televizyonda yarın gece düzenlenecek olan basın toplantısında CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit gazetecilerin sorularını yanıtlayacaktır. Basın toplantısına Hürrlyet. Milliyet, Tercüman. Aydınlık ve Hergün gazetelerinden birer temsilcl katılacakıtr.