Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKt 197079 dönemf ücöncü Dünya öîfceterim * e kendl benliğinı. kendl kişiliğlru arama dö* nemi oidu. Bir yığm toplantı düzenlendi bu Öönemde.. Yenl bölgesel örgutlerin temeH otıldı.. Bağlantısız ülkeler daho blr tyt örgutlendilsr. Arap ülkelerl arasındo yeni bağlar kuruldu.. Afrika ülkelerl. re|imleri ne oiursa oltun, kencH aralarında daho lyl aniaşmaya ca Itştılar. Afrika Birliği Örgütu daha etkili olmoya başkrdı.. Latin Amerika'da ekonomlk alan do SELA adlı böyük blr örgüt ortayo cıktı» Bağlantısız ülkeler Birleşmlş Milletlerde her konuda ağırlığını ortaya koyan 77'ler grubunu oluşturdular, Yetmiş yıllarında birşeyler oldu Ücüncu Dünyada. Bütün bunların sonucu olafak da yen! bir düzenin temelleri atıldı.. Bugünün tutucu koşullan altındo dünyamn Içînde bulunduğu cıkmazlardan kurtulama yacağını anloyan Üçüncü Dünyo »neanları yenl bir duzen düşuncesinl ortaya attılar: ekono mlde yeni bir düzen. siyasal illşkllerde yeni blr düzen, haberleşmede yeni bir evrensel lietl slm düzeni, kültür ilişkilerfnde yeni bir düzen.. Ocüncü Dünya ile ilişkl kuran bütün ülkeler dış politlkalarını bu yeni düzen düşüncesine göre oiuşturmaya başladılar. 1960 yılları ise eski sömürgelerin blrçoğun da bağımsızlık yıllarıydı.. Eski Fransız ve infliliz sömürgeleri genellikle 1960'larda bağımsız Itğa kavuştular. O yıllarda bağımsızlıkla herçeyin düzeleceği sanılıyordu.. Eskl sömürgeler de sankl bağımstzlığa kavuşur kavuşmaz birdenbire gizemli bir değnekle gelişmiş ülke olacaklarmış gjbl bir Inanç vardi. Oysa hiç de öyle olmadı. Siyasal bağımsızlık cok az şey tcazandırdı bu ulkelere.. Ücüncü Oünya ülkele r\ bir süre sonra yalnız siyasal bağımsızlıkla htçbir şeyln çözümlenemeyeceğinı anladıiar» Çünkü büyük endüstri ülkeler! Ûcüncü Dün yoyo icinde bulunduğu cıkmazdan kurtulmasj Içln hiçblr şey sağlayamamışlardı. Geri kalmış ulkelerin Içinde en başarılt örnek dlye gösteri* len Brezilya, Fildişi kıyısı, Zaire ve Güney Ko re yılJar boyu geniş çelişkiler Içınde cırpındılar.. Az daha bunlar bize bıle örnek diye gösterilecektl. Orta Afrika Imparatorluğu. Yukan Volta. Çad, Mali ve Uganda gibi devletier İse bağımsızlıktan hicbir şey anlamadılar... Ne Pat s tan ve Tayland gibi Asya ülkelerl bellerinı doğ rultabildiler, ne de Peru ve Bolivyo gibi Latin Amerika ülkeleri. Ekonomik bakımdan dışa bağ tılık Üçüncü Dünya lcin tam bir yıkım oldu.. Ocüncü Dünya ülkelerinin bu bağımlılıktan kurtulmaları içln ilk önemli girişimler Bağlanlorın. bat»ceteHn, bostaniann yeri yenl endöstrl lertn artıkiarıyla dolan çöplük olmuştur.. Köylunun sattığı ürünlerin flyatı dışarıdan getlrtllen ürünlerin fiyatına ayak uyduramadığı lcin de kırsal kesim cok guc duFumlara düşmüştür.. Lötln Amerika ulkelerlnde görülen köylü eylemlerlnin kökü bu gerçeklere dayanır. Hammadde bakımından genellikle dışa bağ lı olan endüstriler ekonomik bunalımlara hiç karşı koyacak gücte değiilerdir. Bu endüstriler teknolo|l, üretim aracları ve yedek parça "bakımından da Batıya bağlıdırlar. Uluslararası bunalımlardan. fiyat dalgalanmalarından, döviz ve petrol bunalımlarından en çabuk bunlar etkilenirler... Bunalımlar fiyat artışlarına, işslzliğe, pahalılığa yol açar. Hoşnutsuzluklar te rorizml getirir, o da dikta re|imlerinl.. Demek kl, genellikle Ücüncu Dünya Ûtkelerinin durumu pek parlak değîldir. Değildir ama, ne var kl onlar bilinçll ve örgütlü bir savaşıma giriştiler. Kendl olanaklarıyla Batının çıkmazlarından kultulmaya çalışıyorlar. Biz iâe uçurumlara yuvarlanmış blr ekonoml ile kur* tuluş yollarımızı halâç Batının getireceği çözüm yollarında arıyoruz. Bizim Üçüncü Dünya nın ve Bağlantısız ulkelerin gidlşlne ters düşen blr yanımız var. Biz sözde gerçekciyiz; Üçüncü Dünya ülkelerinin Içinden yalnız petrol cü ülkelerl seçmiş, onlarla İlişkl kurmaya calışıyoruz.. Ama Üçüncü Dünya bunu biliyor ve bizl olduğumuz gibi görüyor. yoksa görünmek istediğimiz gibi değil. Bizlm bir yerimlz var mt bu Ocüncü Durv ya düzeninin icinde?... Yok. cünkü biz bu düzene ters düşen bir davranış Içindeyiz.. Biz Ba tı İle yazgı birliği etmişiz, kalkınmamızı onların cıkarlarına, lsteklerine, hoşgörüsüne bağlamı şız, bekliyoruz. Üçüncü Dünya bize ne kazandırır?... BiHyoruz, Ücüncü Dünya ülkelerl genellikle az ge lişmiş. gerl bırakılmış ülkelerdlr. Ama ekonomik bakımdan biz onlardan cok mu lleriyiz?... Biz yoksulları hor gören soylu aileierln gırtlağa kadar borca batmış cocuklarına benziyoruz.. Hor gördüğümüz yoksullar kendt aralarında ye ni bir düzen kurmaya çalışıyorlar.. Çoğunluk da onlarda.. Bütün dünya ülkelerl yenl bir düzenin gerektiğine inanıyor.. Ama biz bu yenl dü zenin kurucuları arasında yoğuz.. Yine trenl ka çıracağız.. Ne var kl bizde de Ocüncü Dünya ile llişkilerin öneminl anlayanlar yavas yavaş seslerini duyuruyorlar.. cMarjinalnllk deyip de gecmeyin.. CUMHURtYET 12 MABT İÖSO olaylar ve görüşler Uçüncü Dünya Düzeni Hıfzı TOPUZ tısız ölkelerden geldi. İlk kez 1961'de Belgrafto toplanan Bağlantısız üike devlet Başkanları dünyaya yeni bir yön verecek olan bir eylemin temellerinl attılar. Bağlantısız Ülkeler Hareke tl böyle doğdu.. Bugün yüze yaktn üyesi olan Bağlantısızlar üç yılda bir topianarak bir takım bildiriier yayınlıyorlar. Dünyanın ekonomlk den gesizliği bu zirve toplantılarında tartışılan en önemü konu oluyor. Bağlantısızlar ilk kez 1964' te Kahire'dekl zirve konferansında yeni ve adaletli bir duzenin kurulmasından söz ettiler.. İn sanların korkudan, yoksulluktan ve umudsuzluktan kurtuimuş olarak yaşayabileceklerl bir düzen önerıldi bu toplantıda. Sonra 1973'te Ce zayır'deki zirve toplantısmda bu yenl ekonomik düzen tasarısı bir çağırı olarak duyuruldu. Da ho sonra da, 1974'te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu böyie bir yeni ekonomik düzen bildirisi nl onayladı.. Uluslararası Yeni Ekonomik Düzen böylece yalnız Bağlantısız ulkelerin değil. tüm Birleşmiş Milletlerin onayladığı bir ta sarı oluyordu.. Pekl, ne oldu 1974'ten bu yana?... Yertf bir ekonomik düzen kurulabildl ml dünyada?... Kurulamadı elbette. Bağlantısız ulkelerin gecen eylülde Havana'da düzenledikleri zirve top lantısında yayınlanan bildiride gelişme yolundaki ulkelerin ekonomik durumlarının son üc yılda daha da kötüleştiği ve gelişmiş ülke lerle aradakl ucurumların daha da derinleştiğl belirtildi.. Neden bu böyle oluyor?... Ücüncu Dünya ülkelerl bağımsıziığa kavuştuktan bir süre sonra sanayileşmeye yöneldiler.. Kendl olanak ları olmadığı icin de kapılarını ardına kadar ya bancı sermayeye ve cok uluslu ortaklıklara ac tılar.. Her ülkede. başkentierin ve büyük liman ların cevresinde bacasız fabrıkalar ve monta| atelyelerl kurulmaya başladı. Kimi yerde gıda endüstrisine önem verdiler, konserve fabrikala n kuruldu: kimi yerde trikota| atelyelerl... Bo 2i ülkelerde de ucuza el emeğ! sağiamak v» vergi kaçırmak icln akla gelmedik üretimlero girişildl. Hangi ülkeye giderseniz gidin, havaalanından kenrin merkezine gelene kadar hep bu yeni endüstri bölgelerinden geçersiniz.. Ya n ,aç, yarı çıplak insanlarla kapltdır bu bölgeler.. Bugun Avrupo carşı ve pazarlan Singapur'dan, Malezya'dan, Fas'tan gelme giyim eş yalarıyla doludur.. Yalnız bu kadar olsa neyse. HongKong, Macao. Singapur, Güney Kore. Taivvan yapılı transistorlar, hesap makine leri, teypler kaplamıştır bütün piyasaları. Bu mallan gören de Singopur'u, Macao'yu endüst rl devrlmlnl başarmış ülke sayar! Oysa bu mal ların hiçbirinl o ülkelerde bulamazsınız.. Bunlar yalnız yabancı ülkeler lcin yapılmış mallardır.. Bir yandan da bu ülkelerde yabancı ser maye ile Işblrliğinl örgütleyen cok varlıklı bir sınıf yetişmlştlr.. Bunlar dış çıkarların en sağlam savunucusudurlar.. Sömürü düzenlnden sağladıkları kazançlan yabancı ulkelere kacı rıp güclenirler. lstatistiklerdekl uiusal gelir artışları yalnız bu Insanlardan oluşan ufak bir azınlığın gelirlerindekl artıştır.. Hicbir ulusallığı yoktur bu gelirlerin. Cok uluslu ortaklıkların kurduğu endustrller Ücüncü Dünya ülkelerine hicbir gelişme sağ layamamıştır. Onların amocı ülkenin ekonomik ve toplumsal gelişmesinl sağlamak değildir ki.. Gecekondu bölgelerlnde gelişen bu monta) endüstrHeri ne işsizliğe care olabilmiş tir, ne de pahalılığa.. Tarımsal üretim büyük bunalım geclrmlştlr Üçüncü Dünyada.. Bütün ülkelerde köyler den kentlere göcler başlamış ve eskl tarla Yurtseverlere uyarı ve çağrı... Y aşadıgımız dönemin anlammı saptamak ve geı> çekleri kavramak çok zorlaştı. Toplumsal anaforlar derinleştiği zaman insan mantığı da boğulur. Böyle zamanlarda serinkanlı düşünebilmek, aynntılara saplanmamak, duygulara kapılmamak önemlidir. Bugüne değin hepimiz epey deneyimden geçtik. Ne var ki Türkiye, Cumhuriyet döneminde yaşamadığı bir sınavuı kapısı önündedir. Nedir bu smr*v? Azınlık iktidannm Başbakanı Süleyman Demirel'in üç gün süren basm toplantılanndan sonra bu sınavın koşullan biraz daha aydmlandı. Hükümetin «100 Günlük Programı»nm sonuçlannı değerlendirmek için basm toplantıları düzenleyen Demirel'in ikinci toplantı sonunda dili sürçtü: 100 yıllık program, dedi. Gerçekten program 100 yıllıktı, Osmanlı devletinin çöküşünü ve parçalanışını anımsatan çizgileri taşıyordu. Kapitalizmin büyük devletlerine sığmmak, eski borçları ertelemek, yeni den borçlanmak, ulusal pazarı yabancılara açmak, Rusya korkusuyla Batı'ya teslimiyet politikasını benimsemek ve içerde özgürlükleri kısarak baskı rejimine gitmek programı 1980'de gündeme girmişti. Başbakanın basm toplantıları dizisini aynntılardan ve polemiklerden sıyınrsak, ortaya çıkan iskelet korkunçtur. Azınlık hükümetinin Başbakanı Demlrel'ln urun basm toplantısı şöyle özetlenebilir: Türkiye'nin 200 sorunu vardır. Bu 200 sorunu 20 soruna, 20 sorunu da 2 soruna indirmek olasıdır. İki sorundan birisi anarşi, öteki ekonomidir; ve her ikisi de artık politika sorunu olmaktan çıkmış devlet sorunu olmuşlardır. Her iki sorunun da kaynağı CHP ve Ecevit'tir. Ekonomiyi 21 ayda CHP çökertmiştir. Anarşiyi 1968'den bu yana CHP yaratmıştır. Bu yüzden ordunun orgeneraline ve Mehmetçiği'ne silah çekilmiştir. Bazı sermaye çevreleri ve burokrat güçler arasında CHP AP koalisyonu özlemi vardır. AP'nin sağına, CHP'nin .soluna karşı cephe aldıgı bir göbek iktidanyla Türkiye'nin bunalımını aşmak isteyenlerin planlan ne ölçüde gerçekçiydi? Bilinemez. Ancak bilinen şudur: Azınlık hükümeti bu yoldakl tüm köprüleri de atarak tarihsel bir savaşımın seferberlik bayrağını açmıştır. CHP'ye karşı topyekun savaş dönemine girilmiştir. Mület Meclisinde en büyük parti olan koskoca CHP'yi anarşi yle özdeşleştirecek ölçüde körleşmiş bir politikanın (kaynağı ne oiursa olsun) sonuçlan Türkiye'yi parçalan* maya götürecek kadar yıkıcı olabilir. OKTAY AKBAL cFefsefe her Insanın kendl kişlsel etklnliğinln ne blçlm bir etkinlik otduğunun Dilincine varmasına yarar. Insanı sürünün bir bireyi olmaktan çıkarır.ı Bu satırları cizdim okur okumaz. Daha başkalarını da... Surünün bireyi olmak ya da olmamak konusunda düşünmüştüm. Bu «büyük bir kültür ve uygarlık» sorunuydu! Düşünen, duyan, anlayan, derinliğe inen kafalara göre cinsanlar sürü olmadıkları zaman, sürüden oimadıklarını sandıkian halde bile yine de sürüye kapılmış olabilirler. Büyük topluluk olmak, elele verlp destekleşmell. dayanışmalı düşünmek ve etkinlikte bulunmak başka şeydir, kaou'lerle, eleştirilerek aydınlatılmamış kabullerle düşünmek başka şeydir» Prof. Nusret Hızır, tSanat» dergısinde Bilge Karaeu ve Füsun Altıok'la yaptığı uzun ve ilginc konuşmasında böyle diyordu. Yaşı seksenî gecmiş, ama her zaman yeni, her zaman genç, her zaman eleştiriye. tartışmaya açık bir büyük aydın... Hatta cocuksu niteliğinl hiç blr zaman yitirmemiş. her şeye, her konuya. her soruna sanki flk kez yaklaşıyormuş gibi bakan, gören, ele alan blr kültür ve sanat adamı. gerçek bir felsefeci... Birden o da yaşamdan cektl gitti... öylesine Inanılmaz bir şey ki ölumü!... İster seksene. ister doksana gelsln yaşı, Hızır gibi tgençsler nasıl yaşlanıp ölümün yofunu tutabilirler? Daha Iki uc yıl önce Türk Dil Kurumu deneme ödülünu kazanmamış mıydı «Felsefe Yazılart» adlı kitabıyla?.. ödüi töreninde genc yazarların, ozanların yanı sıro o da kursüye çıkmamış mıydı? Oğlu, hatta torunu yaşındakilerle bir ve beraber olmaktan nasıl da gururluydu. sevinçliydi 9 Son fkl üc yıl İcinde Nusret Hıztr'la sık sık birlikte oldum. Kültür Yapıtlan Danışma Kurulunun toplantılarına katılırdı. Sonra yemek yerdik, klml zaman kaçamak blr • iki kadeh atıştınrdık Tavukçuda ya da başka bir yerde. İçkiyi yasaklamışlardı, ama o arada bir kaçamak yapıyordu. Yaramaz bir çocuk gibi bizden bir önculük, blr kışkırtma bekliyordu. haydi şuraya gidelim Ikl tek otalım dememizil... O kadar cok şey bilirdi, ama bizlerden daha çok bllir görünmek Istemezdi. Bir toplantıda sordu: «Sen Tolstoy'u mu Dostoyevski'yi mi üstün bulursun?» diye. İkisinln de büyük yazarlar olduğunu. ayrım yapmanın zorluğunu söyledim, ama Dostoyevski'yl daha yakın bulduğumu da... Bir konuşmastnda aynı konuya değinmiş sonradan. şöyle yapmış acıklamasını: cTolstoy'u Dostoyevski'den daha cok seviyorum, daha büyuk buluyorum. Nedenine gelince roman kurgusu, yapısı bakımından daha romancı daha büyük gellyor Tolstoy bana. Belkl kuru mantıkcılıktan gelen bir eğilim bu bende. Ama Dostoyevski'yi de pek cok severim.» Artık Ankara'ya gldlşlerımde Nusret Hızır hocay» butaraayacağım, göremeyeceğım. Toplantılarda masanın karşı yanından sevincle gülümsemeyecek. yemeklerde Ikl kadeh atomayacağız, okyanuslar kadar engin zekâsı, düşüncesl. bilgisinln ürünü sorularına, yanıtlarına dinleyicl olamayacağım. Bu dünyadan bir Nusret Hızır geçtl, hiç yaşlanmadan, hiç cyaşlı» olmadan, hiç bir noktada durmadan: hep arayarak, hep çalışarak, hep lleriye doğru yurüyerek, hep genç kaiarak vaşadı, diyeceğim. Onu sevenler. okuyanlar. ondan ısık alanlar hep böyle dlyeeekler. «Yürümek Istecjiğim ycida tek başıma yurudum» de* mlş son konuşmasında.. «Gençlerin ben problem arkodaşıyım, dert ortağıyım.» demlş... Tüm yaşamı boyunca sürOden birl olmamayı öğütlemlş, bunun yolunu gös* termls: tSüruden birt olmamaya uğraşana ya da suruden biri olmoktan kurtulmava uğraşana aydın derim» demfş... Nusret Hızır'ı. o seksen yaşındakl geno düşünurön; o kültür ve sanot adamının boşluğunu duyacağım yoşadıkça... Bu yoktuğu duyanlar pek cok olacak. sürüden blr parca olmak istemeven herkes... EVET HAYIR Nusret Hızır 1930 12 Mart GAZİ HZ. BİR TARİH Ada Çamları SeHremanetl ada çam l&nnı muhafaza etmek lcin bir talimatname hazırlanmış. Bu talimatnameye göre çamIıklarda ağaç dalı kesmek ve kırmak, çun kabuklannı ve tohumlanm koparmak, ağaçlara tırmanmak, kazımak. llan y&pıştırmak. her ttirlO avlanmak. her türlü hayvan otlatmak, ağaçlara salıncak kurmak, çamaşır asmak, atesj ve Mtorit yakmak, çay ve kahve Dislrmek, «şek atmak, sieara lcmek memnudur. Gecelerl çatnlar altı»" da dolaşm&k. yatmak v» bisiklete blnmek menedilraiştlr. Çamlarda mektep ve sair cemlyetlerin kamp kurmalan ve top oynamalan menedilmiştir. Bu memnulyetlere rtayet etmeyenler beledl ye tarafınd&n cezalandırılacaktır. Cürüm ya pan çocuklann velllert ve çamlarda gezinen basıbo» hayvanlann sa hiplert cezalandınlacaktır. HAZIRLIYORLAR tstanbul'u seyyab çehrt mi, sanayi merkezi ml, yoksa ticaret ltmanı mı yapahm diye düşünüp duruyorduk. Artık bu mühlm ve halli müşkül meseleyl de uzun uzadıya düşunmeye, h&lle çahşmaya lüzum ve Ihtiyaç kalmadı. Cünkü terkos Kumpanyasının mukavelesi temdit ediHyor. Bu meşum kunv panyanın sayeslnde İfr tanbul birkaç sene son r a baçtuj başa bir yan gın yerine döneceRl itjin »eyyah şehri ml, sarayi merkezi ml, liman mı meselesl de kendiliÇinden hallediL mis olacak. Zavallı Istanbul Antaly» 10 (Ha. Mv.) Reisicumhur Hs. bugün köşklerinde istirahat buyurmuşlardır ve bir yere çıkmamışlardır. Başkfttlp nan Ingiliz bandırah Hırintam vapuru Evvelkı gün Daşlayan ve gece At Tçvfik ve Reşit Galip sulann cereyanma kapılarak Türk bandevam eden lodos fırtması limanımızda Beyler kendilerine müdıralı Hisar vapurunun üzerine dti»ve Akdeniz'de bazı kazalara sebebiyet «eden birkaç eser armüş ve vapurun sancak clhetini hasavermiştir. Liman idaresinden gelen maaetmişlerdir. Bunlarra uğratmıştır. Kaza neticesinde zayiat lumata göre Karadeniz'den limammıza dan birisi İklnci Muolmamıstır Silivri'den limanımıza gelgelmekte olan Rizeli Ahmet Reisin ldarad'a kadarki devre mekte olan Türk bandırah bir motör resindeki bir yelken gemisi sulann şidslt All Pasa'nın el yade Marmara'da sulara kapılarak açığa detinden Karadeniz Bo^azı'nın Anadolu * BISI olan bin sahifelik Kitmis ve saatlerce burada kaldıktan cihedinde karaya oturmuş ise de bilâmühim bir eserdir. sonra müskülâtla limanımıza gelebilhare kurtarılmıştır Bu tarihin matbuu mistir. Ayrıca Dolmabahos açıftında buluyoktur, el yazısı dört nüshadan birisi Antalya'da, birisi Roma'da, birisi Londra'da birisl de İstanbul Asken müsesindedir. Mtiaemit Müdürü Süleym&n PikHükümetlmizln aMri Efendi eser hakkınren ıstar ettiği karorda lzahat arzetmiştir. name mucibince menv Gazi Hz.'ne tetkik içln leketimizde emtiai ticatakdim olunan eskl riye ithalinden müteikl kltaptan en mühivellit henüz ödenmemi el yazısı ikl K* miş borçl&nn miktannı randır. Oıarleroi 10 (83.) MarOtesbite başlamıştır Bunlardan blrlsl 852 nelle kurbanlannın cen&ze meKararnamenin ney Arabi senesi zbrtında Ankar» 11 (Teletonla) Yarasimi sırasında iki hadise olrinden evvel bu yüzyazümış, harekesi blnn topl&nacak olan Heyeti Vemus bir İtalyan eski ttalyan den gerek Türklye'deki lahare konulmu» blr kllede Devlet Bankası teşkili muhariplerlnin bayraftını calbankal&ra ve gerek kltaptır. İkinci Kuran' hakkındaki lâyihanın müzaketnemaliki ecnebiyedeki mıs ve blr komünlst mebus ın motamot Türkçeye re edilmesl muhtemeldlr. müessesata kambiyo ile mevcut memnuiyete ragmen tercümesidir. bağlı olanlann borçlaTahkikatmıa göre bankanın nutuk söylemek istemiştir Fo. Gazi Hz alakadarnnıo miktar ve neviesas sermayesi 50 milyon TUrk larla tarihi münakss»lls mebusu ' mezarlıktan dışan nin ne suretle husule lirası olacak ve snonim çirket larda bulunmuşlar ve (?eldi5ini ve ne ile ishalinde bulunacak, beher hisCikarmıştır. O esnada fevkayazmakta olduklan tabat edeceklerini müse senedi 100 Türk lirası kıyl&de hiddete gelen ahallnin rih üzerlnde meşgul beyyin 15 marta ktdar metinde olacaktır. Eshamın mebusu linç etmesine ramak oluyorlar. Antalya tartmürakabe heyetine bir büyük kısmını bükumet satın hinin ikinci cildlnto ttr beyanname vermclerl alacaktır kalmıştır. bı lcin müelllfine yaralakadarlara teblig edım vaat buyurmuodilmiştir lardır. Bu beyannamenin tamamen tevdilinden son ra vadelerl henüz hulul etmeyen bonolann da ne miktar olduğu Ankara (Telefonta) mallyecl M. Şaht'ın üzere davet edUecegl anlaşılacak ve döviz Alman Devlet Bankası Maliye Vekaletince Dev söylenmektedlr. ihtiyacatı taayyün etidare heyeti rlyasetinlet Bankası müşavirlimis olacaktır. den istifa eden maruf ftinde lstihdam olmak LİMANDA İKİ VAPUR ÇARPIŞTI MEMLEKETIN Devlet Bankası Açılıyor IHTİYACI Belçika'da ikî hadise Tum yurtseverlerln (ve kuşkusuz CHP'lileriii), şlmdi bir «teyakkuz» dönemine girmesi ve dagınıklık dönemini kesinlikle geride bırakmalan gerekiyor. Hangi odakta planlandıgı tam anlamında kestirilmese de somutlaşan bir plan var... Bankanın önünde nöbet tutarken şehit edilen Mehmetçıkler de bu politikanın piyonları olarak ve silahlı kuvvotleri etkilemek amacıyla kullanılmaktadır. Zaten bankanın önünde Mehmet'çikleri vuranlara emir verenler de bu sonuca ulaşmak için o eylemi uygu^lamaya koyujmuşlardır. Nedir bu plan? Ülke ekonomisini tümden yabancı ellere teslim etmek. dışa bağımh sermaye kesiminin egemenligini bu süreçte pekiştirmek ve gerekirse bu operasyonun jandarmalığını silahlı kuvvetlere yaptırmak.,. Bu planlama, komünizm ve bölücülüğe karşı savaşım görüntüsü altında uygulamaya konmak is* teniyor. Bir yanda bağnaz kafalar, öte yanda terör odaklan bu amaca ulaşmak isteyenlerin ekmeklerine yağ sürüyor. Cumhuriyet döneminin en büyuk smavınan kapısı önündeyiz. Çok kısa sürede Türkiye beklenmedik aşamalara geçebilir. Ülkenin bağımsızlığını, bütünlügünü, demokratik halk yönetimini, insan hak ve özgürlüklerini savunmak ve korumak isteyen bütün yurtseverlerin bu yeni sınavın koşullanna göre davranmalan ve hazırlıklı olmaları gerekmektedir. ölüm ve Teşekkür 2 mart 1980 pazar günü canımır, eevgiH kızımız Devlet Bankası Müşavirliği NUR tSSEVER'i zamanstz kaybettik. Hayata döndurebllmek !çln Insanustü çaba göst&> nn gercek dostlar, Çocuk düşürme 200 metre yüzme *rekoru kırıldı Holl&ndalı Matmazel Mart Bravun lsmindekl yüzücü kız 200 metrede Avrupa yüzme rekorunu kırmıştır. Bu müsabaka Roterdam'da vapılmış müsabakaya birçok yüzücüler istirak etmiştir. Matmazel Mari Br&vun 200 metreyi 2,43,45 dakikada yüzmek suretl» yeni bir rekor elde etmlstir. Gaip proje bulunamıyor Ptaı köprusunun ye> oi orojesi el'an buluoamamıçtır. M. Plju projeyl Ikl »y evvel KÖndermiştlr. Proienln postaya verlldi§i doS ru deiHldir. Emanet laaım Relen verlere müracaat ederek sor mu9 lse de bir cevap alınsmamıstır Projenin tekrar yapıİTnasi kabll İse de uzun blj saman daha eeçecektlr Ayasotya'da Mehmet Pasa yokuşunda oturan Arapkirli Hacı Ahmet. hamile bulunan kansının cocuğunu düşürmek icin zevcesl Naciye*ye sürür içirmiç, bunun üzerine çocuk düsmüş, kadın da ağır surette h&stalanmıştır. Kadın hastaneye kaldınlmıs, Ahmet de karakola götürülmüstür. Tepebaşı Tiyatrosunda bu akşam saat 21.30'da OÖLGELERtN YARIŞI 3 perde MATMAZEL TüLt 1 perde Tercüme eden : Plraye Fuat H. Şehremanet! Darülbedayi Hükümet aleyhine laf söyleyen bir hamal yakalandı Dr. Süleyman EREL, Diş Dr. Ömer MERlÇBOYU'na yokın llgllerlnl eslrgemeyen Dr. Ulvi KUNTER'e cenazesine katılarok, bizzat geıerek, telefon ve telgrafla büyük acımızı paylaşan, bizlere destek olan tüm dost ve yakınlarımıza, öğretmen ve okul arkadaşlarına teşakkürü borç billriz.. Hamal Rasan adındfc bir adam Galata isaret kulesl üzerine çıkarak hükümet aleyhine tefevvühatta bulunduğundan yakalanmış ve hakkmda tahklkata bas lanmıştır. SORUYORUZ Çekirgeyle mücadele Çekirge mücadelesl hazırhklanns devam edilmektedlr Yalova, Silivrt, Çatalca'da mücadele lcin terttbat alınrmvtiT. İŞSEVER ÎNAL TATLISÖZ AİLELERİ GENE Ml DAYAK! Galatasaray hanı altındaki tütüncü dukkanının sahıbine polis merkezinde dayak atılıyor ki tafsilâtı ayrıca yazılmıştır. Sebep ne oiursa olsun zabı tamız lcin bir şin teşkii eden bu hadise ikl noktaı nazarla muhtacı tetkiktir Oerhai slgaro vermedlğl lcin yahut derhai merkez 0 gelmedı diye blr dukkan cebren nasıi ka* patılır ve sahibl canl götürülür gibi karakola sevkedillr de orada eşek su* dan gelinceye kadar dayak atılır Sanlyen teşki latı esasiye kanununun tahtı zaman ve tekeffulünde bulunan hurrtyeti şahsiye böyle açıktan oçığa nasıl taojruza uğrar ve sonra da bir vatandaş hakkı tecrüme ihalik olmayan zabıta tarafından vatandaşların son ilticagahı olan karakolda nasıl dövülür?. Soruyoruz. Facia! Tokyo 11 ( M . ) Kore'de 8inkay sehrtndekl blr sinemadb çjkan bir yangm 104 Mslnin ölümüne sebep olmuştur. Bunlann ek•«rlsl coouktur. ÇAĞRI 14 Mart 1960 Cuma günü saat 10.00'da TOric l« Konferari8 Salonunda Tıp Günü kutlama törenierlnde tüm hekimlerlmlzl görmekten kıvanc duyacağız. PROGRAM. O. 1 ACUlş 2 Saygı duruşu 3 Hekimlik mesleğinde 50 yı'ını doldurmuş h»Wmlere plaket verlimesl. 4 50 yilını doldurmuş hekîmler adına Dr. Kamlle Şevkl Mutlu'nun ve Dr. lhsan Ekln'ln konuşmaları 5 Doc. Dr. Nevzat Eren'in konuşması 6 Konukiarın konuşmas» b. Acık oturum saat: 15.00. Konu: Heklmlerln atama. yer değiştlrme ve yukselt^ ırte şiemlert Ver. Turk ^ tş Konferan« Salonu TÜRK TABİPLER BİRLİĞI ANKARA TABtP ODASI YÖNETİM KURULU NECATİ CUMALI SENİN İÇİN EY DEMOKRASİ iopluro ire reilm aorual&ruu İçeren X B*tkî Tektn Y»yınevl 75 llr» SaMM : Cmnhartyet MatbMcıIık *• GmzctecUIk TJI.8. sdıos ı NADİB NADt Oenaı Y»yıo MudurO: Oktsy KUBTBÖKE S Yaralçlen MOdOrO: Orbso ERİNÇ Bauut «• JW&: CBmhnrlyet Uatbsaeüık v« CtaMtoeUik T.A.Ş. Oagaloglu Tttrkoe* t t C ı d No. «941 Foraı Kutuntı M» tBTANBüt CUMHURtYET BASIM AHLAK VASASIMA UYMAY1 TAAHHÜT EOS& O BÜROLAB: ANKARA Koma SOktt Vtnlgeblr T«t: 183336 17 58 25 # tZMtR: Hfcllt Zly» Bulv«n No. 86, Kat: S, T«l: 38470» 1313 30 # AOANAt Atft. turfc Cad. TOsk Rsvt Kuruma İ» B a u ABONE ÜCRETLERÎ âylat Tnrt I d Tnrt dı« l « • U »8 900 1J00 8JM0 600 IJ00 S.600 7JJ00 TAKVİM U tmnfc 5.48 tktndl 1640 MABT 1910 Ottne« 749 *fcyn 1940 O|to UJM Tsta aOwt0 fon t 3» 97 S» ttonttt cnplMnM *• stobta»