Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT CUMHURİYET 11 MART 1980 POÜJİKA Âçık VE ÖTESİ Mektup Sayın MEHMED Erbakana KEMAL Saym Hocam, 1973 seçimlerini birlikte yaşadık. Daha boyah basmdan hiç bir gazeteci peşinize düşmemişken ben çalıştığım gazeteye sizin öneminizi kanıtlayarak peşinize düşmüş, Konya'da, Mevlana Türbesi önündeki meydanda seçim kalesine bayrağı birlikte dikmiştik. Biliyordum ki, fabrika seçmeni kadar caıni seçmeni de önemliydi. Siz camilerden seçim meydanma inme çabasını gösteriyordunuz, korkuyorlardı. Camiden de, fabrikadan korkar gibi korkuyorlardı. Solculuğun doğayı yorumu ile, dinciliğin doğayı yorumu üstünde tartışmayacağız. Böyle bir tartışma iki yana da yarar sağlamaz. Ancak fabrika kapılannda bekleşenler de, camilere doluşanlar da ülke mizin yoksullandır. Bunlara, sömürüyü yenerek aş ve ekmek bulmada anlaşabiliriz. Siz faize karşısınız, Bolcular sömüruye karşıdır. Sömürü nereden kaynaklanıyor? Kapitalizmden ye onun uzantısı olan. emperyalizmden değil mi? İkisine de, yani kapitalizme ve onun uzantısı emperyalizme karşı olduğunuzu açıktan açığa söyleyemez misiniz? Söylerseniz size ne yapabilirler, hiç bir şey!.. Gücünüz sizi ısırmalarına engeldir. Zaten, şimdi sömürürlerken de sizin gucünüzden yararlanmıyorlar mı? «Bütçeye beyaz oy veriyoruz, yarm memur maaşını alamaz,» dediniz. Hocam, memur maaşını almıştır. Ama kapitalizm, emperyalizm, NATO, AET, IMF ve bütün batılı sermaye kulüpleri bu iktidarın güdümünde gene ülkenin sırtma bir kene gibi yapış mıştır. Bu yapışan kenelerden ülke nasıl temizlenecek? Bu ülke bir gün kurtulacaksa ancak bugüne değin yapılanlarm tersi yapıldığında kurtulur. Onu da söylüyorsunuz ama, nedense, inandıncı olmuyorsunuz. Biraz daha inandıncı olamaz mısınız? İnsan kalabahkları aldatarak da inandırarak da ardı na alabilir. Ulusumuz çok kandınlmıştır. Çok kandırılarak da inandınlmıştır. Artık bu dönem geçiyor. Son aldatanın kimlerden yana olduğu iyice biliniyor. Görünürde sözlo, antiemperyalist savaşımı veren tek kişi sağda siz oluyorsunuz. Buna içtenlikle ve açıkyürekle bu umutla yaşayanlan inandırmız. Hem camilerde, hem fabrikalarda... Bakın, yakın tarihimizden bir örnek vereyim. Anadolu'ya ve İstanbul'a düşman girdikten, İttihatçılar taslarını taraklannı toplayıp yurt dışına kaçtıktan sonra, aydınlarımız bir çare aramışlardır. Kimi bu çareyi teslim olmada, kimi mütarekede. kimı de mandacılıkda bulmuştur. Ama böyle görmeyenler de vardı. Refik Halit anılaruıda anlatıyor. İttihatcılarm ünlü Şükrü Beyi ile karşılaşıyorlar, «Ne koşullarda olursa olsun mütakere yapm!.. Başka çaresi yoktur.» diyor. Şükrü Beyin yanıtı şöyledir: «Çare vardır. Anadolu'ya çekilip direnmek!» Bu sözlerin söylendiğinde daha ne Mustafa Kemal Samsun'a çıkmıştır, ne direnme örgütleri kurulmuştur. Kaçarken askerlerimiz bir çok yerlere bir çok silâhlar depo etmişler, gelecek günler için direnme yuvalarını ayarlamışlardır. Çoğu Anadolu'da bir direnmenin mümkün olacağını biliyordu ama, göze alamadı, Ancak Mustafa Kemal göze aldığı içindir ki, direnme başladı. Bir tane daha anlatayım. Kayseri demiryolu yapılırken Fransız Şirketi, «Ben işi bırakıyorum.» diyor. İsmet Paşa. Başbakandır. «Neden?» «Ne su var, ne lşçi var, ne kazma körek var...» «Buysa derdiniz, kolay...» diyor İsmet Paşa. «Pozantıya kazma kürek gömmüştük, gidip onlan ahp gelsinler. Her zengin Kayseriliden bir katır istiyorum, iş yerine su çeksin, işçi gündeliklerini Şirket Demiryolunu yapıyor. Ülkemizin insanlan kapitalizmden de, onun uzantısı olan emperyalizmden de yıldı. Çahşıyor, çabalıyor, bir de bakıyor ki elde yok, avuçta yok. Nerde bir avuç zengin varsa, yaban parası gelsede, yerli parası artsa da o zenginleşiyor, halk yoksullaşıyor. Sebebi? Sebebinin kapitalizm, emperyalizm, Amerikan baskısı olduğunu yeniden yeniye anlamaya başladı. Kurtuluş düşünülüyorsa, amaç bu kanalı iyice açmamadadır, kapatmada değil. Bu kanalı körleterek bu ülkeyi sömürmüyorlar mı? Hocam, her şeyi daha açık söylemenin günüdür. Bunu söylemek sadece solculara düşen bir görev değildir. Dincilerin de bu yolda görevleri vardır. Onların belini büken emperyalizmdir. Bizim dinimiz müslümanlık, öyleyse müslümanların bileğini büken de emperyalizmdir. Düşman emperyalizm oldu ğuna, bu düşınanla savaşılacağma göre neden savaşımı saptıralım, müslümanhksolculuk kılığına sokalım? Bu, ancak emperyalizmin işine yanyor, müslümanm da, solcunun da işine yaramıyor. Çevremizdeki ülkelerin de savaşı emperyalizm ledir. Oralarda müslümanhkla, solculuk birbiriyle çatışıyorsa, eraperyalizmin işine yanyor, fabrika ile camînin değil... Hocam, bir de faşizm vardır. Faşizm çah kılığında da, padışah kıhğında da görünmeyi bildiği gibi, cuma namazlannda ön sırada saf da tutar, her tümcesini «Allahın inayeti» ile de bağlar. Ondan sonra da hem sömürür, hem sömürtür. Gerçek müslüman buna da izin vermez. Meclis çoğunluğu CHPMSP elinde iken bunu değerlendirebilseydi, şimdi başımıza belâ kesilenlerin çoğu Yüce Divan önlerinde hesap veriyordu. Saym Hocam, bu son fırsattır, önce faşizmi devirme yolculuğuna çıkmalısın!.. Faşizmi devirince ardmda emperyalizm vardır, sıra ona gelir. Ondan sonra da senin faizci, bizim sömürücü dediklerimize. Vaktîyle camiye gidenleri kime kırdırdıklan gibt. şimdi de fabrikaya gidenleri kime kırdınyorlar? Bu ülkenin asıl gücü olan emekçiyi, birkaç fabrikacı biraz daha sömürsün diye kırdırmak «caiz» midir? Hadi biraz daha sömürdüler, biraz daha şişindiier, nereye vanr? Bütün din kitaplan emeğin, çalışmanm kutsal olduğunu yazar ama sermayenin kutsal olduğunu yazan bir din kitabı gösterebilir misiniz? Geliyorum sözlerimin sonuna... Bu parlamentodan çözüm çıkacağını söylemiştinlz. Bu, parlamentoyu da kurtarmak demektir. Faşizm gitmeden parîamento da, demokrasi de, her türlü özgürlük de kurtulabilir mi? Hem oyunuzla faşizmi ayakta tutacaksınız, hem de ondan sonra emperyalizmle. onun sermayeci kulüpleri ile savaşıyorum diyeceksiniz, olmaz!., Tarihsel fırsat, sosyolojik fırsattır. Ülkenin sosyolojik yapısı emperyalizmi kaldırmıyor artık. Neyi enjekte etmeye kalkışsalar allerji yapıyor. Hasta dirilir gibi olsa da yapı kof... Yapıyı değiştirme yolculuğunun tarihsel fırsatı el e geçmiştir. Daha açık, daha cesur, daha halkın özlemleri ile birlikte bir davranışa girmek gerekiyor. Aldatarak degil, inandırarak daha açık söyliyerek bu tarihsel görov yerine getirilir. Bunlan karşıhklı konuşmak isterdim. Ama halkm Snünde açıkhkla konuşmak daha iyi oldu sanıyorum. Bu karda, kışta Ankaralara gelmek benim için çok zordu, böylesi daha iyi oldu. Başarılar, saygılar sunanm. EKONOMİ/TİCAREI ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Avrupa Parîamento Komisyonu üyesi CHP Kocaeli Miiletvekili İbrahim Akdoğan. Strazburg'da yapılan AET Karma Parîamento Komisyonu ara toplantısında edindiği Izlenimler konusunda Cumhuriyet' !n sorularım şöyle yanıtladı: SORU Strazburg'da yapılan Komisyon toplantısında AET üyesl ülkelerin üyelerl Tür kiye AET Hişklleri konusunda ne gib! görüşler sergilediler?.. AKDOĞAN CHP ağırlıklı hükümet AET'ye karşı yükümlulüklerlmlzln 5 yıl süre ile ertelenmesi önerisini getirmiş bu teklif 9'lar tarafından pek olum lu karşılanmamıştı. Adeta Türkiye'yi biran önce AET Içinde görme Isteklerini o zaman yapılan toplantılarda dile getlriyorlardı.. Bu kez yapılan toplan tıda ise Turkiye'nin AET'ye yıl sonuna kadar tam üyelik Için başvurabileceğl yolunda Dışişlerl Bakanı Sayın Erkmen'in beyanatı karşısında adeta şo ke olmuş durumdalar.. Türkiye, AET'ye tam üye olmak için he nüz hazır değil gibi gerekçeler lleri sürüyorlar.. Turkiye'nin AET'den daha fazla yardım ala bllmek için bunu bir şantaj olarak Herl surdüğünü söyleyenler de var.. SORU Bu Izlenime nasıl vardınız, toplantıda ne gibi ko nuşmalar oldu?... AKDOĞAN Alman Hristiyan Demokrat Partisinden parlamenter Herr Lemme, Türkiye' nin behemehal yardım görmesl gereken bir ülke olduğunu söy ledi.. Ancak, Turkiye'nin bazı ekonomik değişiklikler yapmak zorunda olduğunu belirtti. KİT'Ierin özel sektöre devredilmesinin zoruntu olduğunu, Yu nanistan ile Türkiye arasında kl sorunların karşıhklı halledil mesi gerektiğini söyledi. Benlm izlenimim şu: Yardım yap mak İçin Türkiye'den bir eko nomik model değişikliği istiyorlar.. Fransız Komünist Partisl öyesl Hoffman Türkiye'de demokrasinin butün kurallan ile yerleşmesi gerektiğini söyledi. Demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanmamasını istedi. 141 ve 142. maddelerin ceza yasasından çıkanlması gereğlne Işaret etti.. Ingiliz Parlamenter Taylor İse İngiltere'nin AET'ye katkısının diğer ülkelere nazaran daha fazla olduğunu, Ima yolu ile bile olsa, Turkiye'nin AET* ye tam üye olması ile ingiliz ekonomisinin daha büyük dar boğaza girmesinden kuşku duy duğunu ifade etti. Ekononri/lsi AET'ye tam üye oima durumu na gelmeyen ulkelerln AET'ye tam üye yapılmasının ülkesinin yükümlülüklerini arttıracağını öne sürdü. Toplantıda ve kulislerde ya pılan konuşmalardan edindiğim Izlenim, Turkiye'nin tam üyelik için AET'ye başvuraca ğını açıklaması. AETyi şaşırtmış. Buna hio de Istekli görünmüyorlar. En çok korktukla rı konu İse serbcst lşçi dolaşımından Türkiye'nin yararlanması.. İstanbul Haber Servlsl Mısır'a, 1980 yılı içinde yapılacak dışsatımın önceki yılın dört katı olarak gerçekleşeceği bildirılmiştir. Yetkiiilerden alman bilgilere göre Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine 1980 yılı içinde yapılması öngörülen dışsatım, özellikle deniz yolu ile gerçekleşecek ve bu eğilime uygun olarak, container tür taşımacılık gelişme gösterecektir. Dışsatımcılar, 1970 yılmdan bu yana başta Mısır olmak üzere Ortadoğu, Kuzey Afrika, Batı Afrika ve Hint Okyanusu ülkeierinin Türkiye'den çok çeşitII ürünler almak için gösterdikleri çabalann, taşıma güclükleri nedeniyle çok düşük bir düzeyde sonuç verdiğini bellrtmekte ve 1980 yılı içinde Akdeniz. Kızıf Deniz ve Hint Okyanusuna yönelik hatlarda plan lanan taşıma hedeflerinin sözkonusu ülkelere yapılacak dışsatımları büyük oranda rahatlatacağını İfade etmektedlrler. Bir deniz taşımacısı, Akdenlz, Atiantik ve Hint Okyanusu ile Cumhuriyet EKONOMİ SERVİSİ AET'ye tam üyelik istemimiz «Şantaj» olarak nitelendi «CONTAİNER» TAŞIMACIUĞI MISIR'A DIŞSATIM! DÖRT KAT ARTIRABİLECEK Pasifik'te etkin bir ABD deniz taşıma kuruluşunun Türkiye'den bu bölgelere yapılacak dışsatım için container hatları koyduğunu söylemiş, «Amerikalıları Türkiye'den gönderilecek mal lar için yeni hatlar kurmaya çok zor ikna ettik. Gsrçekten de, ilk anda özellikle Mısır'dan gelen istemi karşıiamak, contai nersiz mümkün olamazdı. Şimdi, ayda ikiüç kez Mısır'a ve daha güneye seferler var» miştir. Aynı denlz taşımacısı, Türkiye'den Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerince istenen mallann çeşitlilik gösterdiğini de söylemiş, bu konuda şu bilglleri vermiştir: cBu ülkeler Türkiye'den çocuk trikosu, saç kurutma makinesi, cam ürünleri, çay bardağı, ayakkabı, Incir, üzüm, taze meyveler gib! çok türlü ürün ler Istiyorlar. Tek tek ele alındığında, bu maliardan pek azı bir gemiyi dolduracak kadar yer tutabiliyor. Oysa container seferlerle, bir containerlik yükü taşımak mümkün. Dolayısıyla hem ucuza hem de sıfır telefatla gerçekleşen bu tür taşımacılık dışsatımı için büyük koîaylık oluşturuyor.» Cam Pazarlama A.Ş. Ihracat Grubu Mudürü Nedim Uzman da 1979 yılı İçinde Mısır'a 11 bın tonun üzerinde pencere ve oto camı İle şlşe dışsatımı gerçekleştirdiklerini bildirmiş, 1980 yılı içinde bu tutarın çok üstünde bir gelişme göstereceklerlnı umduğunu ifade ederek, «dışsatımda taşıma güçlüklerinin kapasitemizin altında mal satmamıza neden olduğu dönem leri şükür gerıde bırakıyoruz. Neredeyse sırtımızda dışsatım yapacak durumdaydık. Umarım container taşımacilığı beklenen kolaylığı sağlar ve önceki dönemlerin çok üstünde dışsatımı bu yıl yaparız» demiştir. Fransız işadamlarıyla temaslar başladı İstanbul Haber Servlsl Tekstil, pamuk ipliği, konfeksiyon, halı ve su ürünleri dışalımı yapmak üzere ülkemize gelen 13 kişilik Fransız işadamları he yeti dün Odakuie'de sanayiciler le görüşmüş ve Fransız özel ke siminin çimento, kâğıt, madencilik, orman ürünleri alanında Türkiye'de ortak yatırım gerçekleştirme eğiliminde olduğunu bildirmişlerdir. Toplantıda konuşan istanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Cavuşoğlu, Tür kiye'nin Fransa ile olan ticaretinln geliştirilmesinin bir ölçüde, AETTürkiye arasmdaki statükonun işlerliğine dayandığını söyiemiştir.. Şaban Cavuşoğlu, Fransa Ile ticari ilişkilerin, 1971 yılından beri Turkiye'nin aleyhinde farklılık gösterdiğini belirtmiş, tBu fark 1971 sonunda 49,1 mil yon frank İken, devamlı artarak 1978 yılı sonunda 906'1 mil yon Frank iken, devamlı artamaktadır.» demiştir.. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Cavuşoğlu, iki ülke arasında ki dış ticaret ilişkilerini engelleyen en önemli faktörün, Türki ye'nin döviz borçlarını ödemek te çektiği güçlük olduğunu kay detmiştir. Özel Sektör ve Demirel'iıı İ00 günü [3] «Ekonomik tedbirler paketi»nin açılmasından birkaç gün sonra AET'nin yeni An kara Temsilcisi Robert Cox onuruna verilen kokteylde çoğunlukla «paket»ten söz ediliyor ve bu arada pek de kalabalık oîmayan salonun çeşitli köşclerinden «sosyal patlama» sözcükleri duyuluyordu. özel sektörümüzün sesl çok duyulan kesimleri, kendi önerilen doğrultusunda eko Osman ULAGAY nomiyi «serbest piyasa»nın ve özel sektörün güdümüne bırakan «pakeM kuşkusuz beğenmişler, içlerinde, «yir mi yıldır beklediğimiz önlem 1er bize toptan verildi», diyenîer bile çıkmıştı, ama ba zı kaygılan da yok değildi. Birincisi, özel sektörün bilinçli sözcükleri paket'in ba şanya uîaşması îçin yaygın halk kesimlerinin yeni sıkın tılara katlanmasmın zorunlu olduğunu biliyor ve bir «sos yal patlama» dan kaygı duyu yorlardı. Bu kaygılar özcl sektörün «paket» sonrasında düzenlediği çeşitli toplantılarda dile getiriliyor, ücretli ler lehine vergi reformundan, «adaletli hak dağıtımm KÜÇÜK İLÂNLAR... KÜÇÜK İLANLAR.. KÜÇÜK İLANLAR.. KÜÇÜKİLANLAR. AKBUL ELEKTRİK TESİSAT, İMALAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ İDARE MECLİSİ BAŞKANLIĞINDAN • 1979 yılı işlemlerinden dolayı Şirketimiz Adi Umumi Heyetinin 1 Nisan 1980 salı günü saat 10.00'da Şirket Merkezi Karaköy, Bankalar caddesi Yanıkkapı Sokak No. 135'de toplanmasına, İdare Meclisi ve Murakıp Raporları ile Bilanço, Kâr ve Zarar Hesabının, toplantı gününden 15 gün evvel Şirket Merkezinde Sayın Ortaklarm tetkiklerine amâde bulundurulmasına. Umumi Heyet Gündeminin aşağıda gösterildiği şekilde tesbltine ve bu hususta gerekli işlemlerin yapılmasına Ittifakla karar verildi. Sayın ortaklarımıza duyurulur. GÜNDEM: ,1. İdare Meclisi ve Murakıp Raporlarının okunması, 2. Bilanço, Kâr ve Zarar Hesaplarının tasdik VÖ kabuiü, 3. 1979 yılı muamelâtından doiayı, İdare Meclisi Azaları ile Murakıpların ibralan, 4. Murakıp ücretinln tesbitl ve 1980 yılı için murakıp seciml, 5. 1979 yılı kârı hakkmda ge rekli karann verilmesi, 6. Süresi biten İdare Meclisi Azalıklarına seçim ya pılması, 7. İdare Meclisi Azalanna Şirketle ticarî münasebet te bulunmalarına izin verilmesi. BUGÜN SAAT 21. DE • Kadro açığımızı kapatmak için asgari 12.500 lira kazançla eleman alınacaktır. Üstün Pasajı, Üstün Han No: 71 GENEL KURUL ÇAĞRISI 9 Tüm Yüksek Tekniker ve Teknikerler Derneğinin 6. olağan genel kurui toplantısı 16 mart 1980 günü saat 10.00'da İstanbul Tabib Oda sı Türk Ocağı Caddesi No: 19, kat: 4 Cağaloğlu adresinde nisaplı olarak toplanacak tır. Nisap temin edilememesi halinde toplantı ayni adreste, ayni saatte 23 mart 1980 tarihinde yapılacaktır. Tüm üyelere duyurulur. G Ü N D E M ı 1 Açılış ve Başkanlık Dl vanı seçimi. 2 Saygı duruşu. 3 Genel Yönetim Kurulu adına konuşma. 4 Konukların konuşması. 5 Çalışma ve Denetleme Kurulu raporlarının okunması, raporlar üzerinde görüşmeler ve aklama. 6 Tüzük tadili. 7 Dilek ve temenn , i e r , 8 Genel Kurul karar larının göiüşülmesi ve oylan ması. 9 Dernek organlarının seçimi ve kapanış. Tüm Yüksek Tekniker ve Teknikerler Derneğl Genel Yönetim Kurulu A. Genel Başkan Cihan HAMSİCİ SINIRLI SORUMLU ÎŞÇİ TÜKETİM KOOPERATİFİ ikinci olağan Genel Kurulumuz aşağıdaki yer ve gündemle toplanacaktır. Üyelere duyurulur. Saygılarımızla. Yönetim Kurulu KONGRENİN: Yeri: Davutpaşa cad. No: 1. Güngören (Site Kahvehanesi) Tarihi: 29.3.1980 Cumartesi Saati: 10.00 GÜNDEMİ: 1 Açılış ve divan seçimi, 2 Yönetim Kurulunun Tüzük değişikliği önergeslnin görüşulmesi, 3 Personet yönetmeliğınin kabulu, 4 Raporların okunması a) Faaliyet raporu b) Bilanço Mali rapor c) Denetici raporu 5 Raporların müzakeresi 6 Yöneticilerin eleştlrilere yanıtı, 7 İbra 8 Kooperatifin geliştirilmesl İçin dilek ve öneriierin görüşülüp karara bağlanması 9 Kapanış. MİYATRO VATANDAŞ TİYATROSU VATAN YAHUT MEMLEKET Yöneten: M Ü J D A T artmn! dan», «çilekeş vatandaşîarın ızdırabmı dindirmekten» söz eden Özel sektör temsilcilerine rastlanıyordiL Özel sektörümüzün ikinci kaygısı Demirel hükümetinin başarıh olamaması ve bu başansızlığm özel sektöre ya da «serbest piyasa» modeline maledilmesi olasılığından kaynaklanıyordu. Ekonominin içine düştüğü bunahmda ki sorumluluğunu gözardı etmeye büyük özen gösteren özel sektörumüz bir yan dan Demirel paketinin sağla dığı tüm olanaklardan sonuna dek yararlanmak istiyor diğer yandan doğacak olum suz sonuçlardan sorumlu olmayacağını vurgulamaya dikkat ediyordu. Örneğin Ali Koçman, 3 şubat tarihİI Milliyet'te, «Önlemîeri özel sektör desteklemektedir ama Türkiye kötü yönetilir se bunun sorumluluğu, özel sektöre dayandırılan bir eko nomik modele yüklenemez», diyor, 20 şubat'taki İSO Meclisi'nde konuşan Nurullah Gezgin ve Ertuğrul Soy sal gibi özel sektör temsilcileri de önlemlere fazla sa hip çıkmanın özel sektöre yarar değil zarar getireceğini belirterek, Odalar Birligi Başkanı Mehmet Yazar gibi önlemîeri övmek için hiç bir fırsatı kaçırmayanla n bir anlamda uyanyorlardı. özel sektörün «uzak görüş. lü» sayılabilecek kesimleri daha başlangıçta kendilerini sorumluluktan arındırmak istiyorlardı, çünkü onların üçüncü ve belki de en büyük kaygüan özel sektö rün kendi iç yapısı .ve çelişkileriyle ilgiliydi. İSO top lantısmda konuşan sanayici Ali Kermen. «mücadele nin özel sektörün kendisiyle mücadelesi biçîminde olma sını istiyor, Özel sektör için deki çeşitli kesimlerin birbirlerini tekel kurarak reka beti baltalamak, keyfi zam yapmak ve aşın kârlar sağla makla suçladıklan, uyardık lan görülüyordu. Zaman za man hükümet üyeleri de bu uyarılara katılıyor, özel sek törden «sorumluluk ve anla yış» istîyorlardı. örneğin Ticaret Bakanı Başol, 3 şubatta yaptığı konuşmada özel sektöre seslenerek, «ahnan önlemîeri zam yapmak için fırsat ola rak değerlendirmeyin... Tür kiye'de sanayici tam kapasi teyle çalışırken beş milyon kazanıyor. kapasitesi yanya düşünce kazancı on milyona çıkıyor, biz buna karsıyı?». derken İSO Meclisi'nde Nurullah Gezgin. «Hangimiz serbest piyasa kurallarma göre üretim yapıyoruz ki bu nun işlemesi halinde fiyatla rın düşmesini bekleyelim», diye yakınıyordu. İTO Başkanı Nuh Kuşçulu. «piyasaya hakim özel kuruluşlarm kısa vadede kâr saikini bırak masmı» istiyor. 20 şubat tarihli gazetelerde yer alan İTO bildirisinde de, «mali yet artışı olsa bile kısa dönemde kânnızdan fedakârhk edip fiyatlarınızı artırma ym», çağrısı yapıhyordu. İstanbul Esnaf ve Sanatkâr Dernekleri'nin aynı günkü bildirisinde de, «hür teşeb büsün her kesimi sadece kendisini kurtarma kaygusundan, daha doğrusu gafletinden uyanarak asgari kâr larla yetinmeli, devletine. hü kümetine yardımcı olmalıdır», deniyordu.. GÜMRÜKTEKİ MALLARIN SATIŞINA GlMA MAĞÂZALARINDA DEVAM EDİLECEK ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) GİMA aracılığıyle satümasma karar verilen. gümrükte bekleyen mallan n Kızılay Merkez Şubesi dışmdaki mağazalardan piyasaya çıkanlması kararlaş tmlmıştır. GİMA Genel Mü dürlüğü yetkililerinden edinilen bilgilerde, geçen hafta satışa çıkanlan mallar nedeniyle büyük kargaşalıklar meydana gelmesi yüzünden satışlara ara verildiği belirtilerek «satışlarm semt mağazalarında» yapümasının kararlaştınldığı öğ renilmiştir. Devlet Malzeme Ofisi adına yapılan satışlar için gerekli mallann semt mağaza larına sevkinin planîandığını belirten ilgililer, satışlarda izdiham olmaması için yeni düzenlemeler getirileceğini de belirtmişlerdir. GEZEN Harbiye Kenter Tiyatrosunda 46 35 89 47 36 34 Son [3] hafta ÖKayip • Muteahhıtlık karnemız! yitirdik. Geçersizdir. Evim İnşaat Komandit ŞU. • Kimliğimi kaybettim. Geçersizdir. Taner EROL • I.T.F.'den aldığım öğrenci kimlik kartımı kaybettim. Geçersizdir. Sebahedin Perede Mehmet • NÜFUS Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Şaban ALAN • İ.T.O. Elektrik Fakültesinden aldığım mezuniyet çıkışımı kaybettim. Hükümsüzdür. A. Sevlnç AKSAY • Şebekeml ve İETT karti^ mı yitirdim. Geçersizdir. Haluk GÜNDÜZ GENEL KURUL ÇAĞRISI • Türkiye Gazete Sahipleri Sendikasının Genel Kurul Toplantısı 19.3.1980 çarşamba günü saat 14.00'de. 0 gün ekseriyet temin edilo mediğl takdirde ikinci toplan tının 26.3.1980 çarşamba günü saat 14.00'de Sendıkamız Merkezinde yapılaca ğı tüzüğümüzün 14. ve 17. maddeleri uyarınca ilân olunur. Yönetim Kurulu GÜNDEM: 1 Açılış, 2 Başkanlık Divanı Seçimi, 3 Yönetim Kurulu raporlarının okunması, müzakeresi ve Yöne , tim Kurulunun ibrası hakkında karar verilmesi, 4 Calışma Bakanlığı tarafından istenen Tüzük değişikliklerinin görüşulmesi ve ka rara bağlanması, 5 1980, 1981 yılları bütçeleri ile kay naklannın görüşulmesi ve bu konularda karar alınması, 6 Görevleri biten: a) Yönetim Kuruluna 5 asil, 3 yedek üye, b) Haysiyet Divanına 3 asil, 1 yedek üye. c) Denetim Kuruluna 3 asil, 3 yedek üye, seçimlerin yapılması, 7 Dilekler ve kapanış. ; KLASİK PLAKKASET KULUBÜ Üye olmanız için bir aidat ödemenize lüzum yok. 0 Alacağınız her kaset admıza açılccak abonman kartınızc iş« lenecek. #12 kaset sonunda mağazamız sizlere beğendiğiniz kaseti hediye ediyor. • Kaset fiyatlan 250. • Sony Maxell Philips özelliğindekl kasetler 400. ALTUĞ MÜZİK ALETLERİ Valikonağı Cad. 42/4 Tel: 40 21 39 • Prof. Kılıçbay: «Friedman modeîî Türkiye'de uygulanamaz» Aydınlar Ocağı'nın önceki gün düzenlediği toplantıda konuşan Prof. Dr. Ahmet Kılıçbay, Friedman modelinin Amerlka Birleşik Devletlerinde bile tam anlamıyla uygulanamadığını savunmuş özetle şunları söyiemiştir: « Türkiye'de piyasa ekonomisini tam anlamıyla işletilmesi düşünülemez. Bugün dünyada dış ticaretin tümüyle serbest bırakıldığı tek ülke yoktur, Ülkemizde serbest piyasa ekonomisinin uygulanmasını engelleyen faktorler geçerlidir. önceîıKle Türkiye'de bir fiyat esnekliği yoktur. Üikemizde üc retler de aşağı çeküemeyeceğine göre Friedman modeli uyguianamaz». 22 69 60 27 59 99 • MAVÎ Ticaret, telefonlarınız peşin alınır. KİRALIK DAİRE Ost Bostancı'da deniz manzaralı lüks daire. Şenesenevler, Mımozff Sok. No: 12. Daire 23 • SULTANKÖY'DE Lebiderya 388 m2 hususl parsel, sahibinden satılıktır. 71 90 85 (Muracaat: Saat ve 1719 arası) v 1012