25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURİYET 13 ŞUBAT 1980 41 Solman geliyor ahıra cıkıyor, al tayı, soön 8i pırıi pırıl. kırmızıyo çalan, kasıklarından tutup kendıne cevırıyor arkasını. şalvarını, donunu bacaklarına duşürüyor. o şeyıni cıkarıp. . Salman gozlerını kapatıp usul usul ığranıyordu tayın arkasında Tay da bundan hoşlanıyor. Salman'a doğru belli belırsız gıdıyordu.. Salman Işini bıtırince al tay bacaklarını acıyor sağrısını gerıyor, gerınerek ışıyordu, ötekı ucu pusküllü uçkurunu bağlarken Tam bu sırado Mustofa'nın burnuna bır tuhaf koku gelıyordu Al tayla Salman oyunu Mustafa'nın ıcmde kalmıştı, hic kimseye söyleyemıyor. bu da onu delıye cevırıyordu. Mustafo dışartya cıkar çıkmaz doğru Kuş Memede gittl, Memet onu bır çeşlt korkuylo karışık özlernle karşıladı Iki cocuk bır süre korşi karşıya kalıp konuşamadılar Sonra ırrrağa aşa ğı oldılar yatırdılar, yarlara, yağmurcuk kuşu da lıklenno geldller Kazmayla kürek boğurtlen ku mesinln lcındeydı, oradan aldılar. kuş dellklerinl çene eskısl glbl kazmaya başladılar. Dellğin d) bıne her yaklaştıklanndo som mavf bir şımşek Mustafanın ellerine bir an Içln duşüp. avuclarını. tekmıl bedenını yakıyor, sonra da kayıp gldlyor, cocuklar başlarım kaldınncoya kadar ırmağın ustünü buluyordu Bir göz acıp kapamalık bır sürede dö cocuklar tepeden tımağa, ağızlan burunları, saclan ayaklarryla mavlye batıp cıkıyorlardı. O an icmde serllmlş dümduz akan ır mak da, yarlar da. yerdekl cakıltaşiarı, kıyıdakl ılgm, böğürtfen, söğütler de som movlyo keslyor du.. Cocuklcr o gün, gün kavuşuncaya kadar. ta oşağılara inerek yağmurcuk kuşu avlodılar. Akşam o'unca bir de baktılar kl. Salrran ortalorda yok Bu Işe cok şaşırdılar, içlerınde, derınde bir •>oş!uk duydular. Mustofa«Gelmedl», dedl uzgun «Nıye k ı ' . » dıye sordu Kuş Memet «Belki beni daha odada sanıyor.» «Sonmaz o» dedı Kuş Memet. tÇünküleyim kl bu dünyado onun işi gücü sensln » Köye geldıklerınde karanlık basmıştı. Ertesl eabah daha horozlar otmeden uyandılar, yarlara koştular, gene başladılar toprağı kazmağa. gene Mustafanın elıne bır kuş duşunce sevıncten delıye donup bastılar cığlığı. gene bir an lcin bır som mavıye mutiuluğa. kıvanca batıp çıktılar. Bırkac fiün boylece bır sevinc delılığınde geçtı Sonro bır saboh gene geldıler, Mustafa vardı top soğutlerın üstundekı tepeciğın üstune oturup cenesını dızlerıne dayodı Arkasından Memet de geldı onun yanına çöktü Kazma kürek böğürtlen calısının ıcmde kaldı. Kalenın burcuna gün vurdu Uzaklardo, Yılankalenin oralardan ok bır bulut kaydı, geldl üstlerınden gecti. Bır ıkı kasabaya g den arabanın campara sesi geldl uzakiardan koygun, Anavarza duman lcindeydı, bir kelebek selı. som turuncu. bır turuncu bulut gıbı kabararak, düşüp kalkarak, yana yöne cavıp ırmak boyunca, suyu turuncuya bulayarak aşağı doğru aktı gıttl. Arkasından mosmor bır kelebek bulutu daha geldi, tıpkı oteki bulut g bı aşağıya sündü. aktı Dumlunun üstünde kırmızıya colan bir toz bulut dönüyordu Yağmurcuklar yarlardakl delıklerıne fırt fırt gırıp KİMSECİK YASAR KEMAL cıkıyorlardı. Güneş suyun yüzunden kryılara, toprağa, ağaclara, ovaya şırlayıp gelerek yoğun yansıyordu. Yollar uzokta tozuyor, ovadan, koylerden, yer yer uzun, duz. göğe dırek gıbl ağan dumankjr tutuyordu. Toprak, çakıltaşları, hayıtlar. otlar bır yağmur sonu toprağı kokusuyla kokuyordu. Suyun obür kıyısından arada bır, bır su pureni kokusu ılık bır yel dalgasıyla gelıp gıdıyordu. Cocuklar puren kokusuyla kendılerınden gecıyorlardı. Oraya kıyıya cökmüşler hic konuşmuyorlardı. Gergındıler. Şahın gözlerı hıcbır şeyı. bortü boceğı. acan Ciceğl, sarıca karıncayı kacırmıyordu. Karşıdoki ılgın dallorının arasına sapsarı bir örümcek gıdıp gelerek ağını örüyordu sabırla. Az aşoğılarında bır kırmızı kartal gökto gergın kanatlarıyla goğsünü. buroda, yerde duyulmayan yele vermış, olduğu yerde duruyor. yerınden hic kıpırdomıyordu Önünden yaban güvercınlerı, kırlangıclar geçiyor. o aldırmıyordu bile... Korelerinın ağzında karıncalar gurteşe serllmişler, devinlmslz öyls, ön ayokları belll belırsız kıpırdayarak kalakalmışlardı. Yeşil, kırmızı, mavi kabuklan bınlerce benekte ipıleyerek böcekler bır dıkenin üstüne doluşmuşlardı. Diken güneşte sert ışıklarıyla cocukların gözlerınl yakarcasına kamaştırıyordu. Toprak uğulduyor, derınlerden gelen ses suyun cağıltısırta karışıyordu İrl sinekler vızıldıyordu kıyıda, suyun yüzünden uçarak. Sığırlar dereye inmışlerdl. Doğda bır kuş uzun uzun ötüyordu. Cocuklar okşamo kadar böylecene hic yerlerinden kıpırdamadan kaldılar. Ikincl gün de tan yerleri ışımadan gene geldller, yerlerıne cök tüler, cenelerınl dlzlerınin üstüne koydular. Ucun cu gun bir baktılar. gun ışırken Tırtıl gelmiş yofilarına oturmuş, cenesinl de dlzlerinln üstüne koyup gozlerını karşıya dıkmış. Onun arkasından Battalla Poyroz. onların ardmdan da Nurıyle Talıp geldı. O gun akşama kadar koyun ötekı cocuklon bırer ıkışer gelip tümseğın üstüne oturdular, cenelerını dızlerının ustune koyup gozlenni karşıya dıktıler, konuşmadan orada öyle durdular kaldılar. Bundan sonra tan yerlen ışırken uyanıp yola duşen cocuklar her gün gellp günün doğumundan batımıno kadar oraya, orada konuşmadan oturdular, gözterı karşıda. Akdenizın ustündeki kabararok yükseien bulutlarda kaldılar. Kımse ne konuşuyor, ne de bır şey soruyordu. Sankl taş kesılmışlerdı cocuklar Bunları uzaktan gorenler, eskı, glzll, devınmenın, kıpırdanmanın gunoh olduğu bir tapınma törenınde sanırlardı. Bır saboh Mustafa başını ağır ağır dızlennden kaldırdı, orada tumseğe kuşlar gıbl sıralonmış cocukların üstunde teker teker gozlerını dolaştırdı, sonra gozlerıni gerl ındırdl. Bır sürs sonra başını yenıden kaldırınca bütun cocukların gozlerıyle bırden karşılaştı. Cocukların gozlerı soru doluydu. Mustafa ayağa kalktı: «Gelmeyecek,» dedl. ötekı cocuklar da coşkuyla: «Gelmeyecek, gelmeyecek,» dediler. Sonra hep bırden ayağa kalktılar, yalıya aşoğı, boğürtlen calılarının dık oldukları alana koştular. Bağırıyor, ıslık calıyor, turkü söylüyor, sevınc cığlıkları atıyorlardı. Mustafayla Kuş Memet orada kalmışlar, ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Gözleri birbırlertnın gozlerıne takılmış kalmıştı. Kuş Memet: «Gelmeyecek,» dedı, oraya, Salmanın her zaman durduğu ılgın calısına bir göz attıkton sonra. «Gelmeyecek.» dedı Mustafa lcinl cekerek. Sonra da Memede yaklaştı: «Memet,» dedı, «beni dınle. Soz ver hic klmseye soylemeyeceğıne.» Sesi cocuğun kulağının icmde cınladı. «Söz.» dedı Memet «Söz ver,» dıye yıneledl Mustafa «Iki gozüm onüme aksın kl...» «Söz ver.» «Cıngıraklı yıtanların ağısından gldeyim • «Soz vsr» «Kendı ölümümü göreyım kı...» «Suuuus! Oyleyse gel. Şuraya gel kl bızfm konuştuğumuzu kımse gormesın » «Görmesın,» dedı Kuş Memet. Sağdokl karacalılıklı dereye indıler, bir kamış kökünün ordına sığınıp konuşmağa başladılar. «Uzat kulağını, ryıce.» Kuş Memet kutog'mi tnottı. «Beni iyi dınle.» «İyi dınlerlm.» dedl Kuş Memet. «Kımseye eöylersen teni de, benl de öldurür Salman.» «Öldürür,» dedl Kuş Memet. Mustafa baştan başlayıp sonuna kadar en Ince ayrıntılarıyla al tayla Salmanın macerasını anlattı. Bıtırdiğl zaman soluk soluğaydı ve ter icinde kalmıştı. Birden ayağo kaikıp köye doğru koştular. İkindı ustüydu Salman uyondı, dışardaki Ibriğl aidı avluya indi, taşlrkta bır lyice yuzünü yıkadı. Mustafayla Kuş Memet koktüs ağılının aitıno yatmışlar onun her devmımıni izliyorlardı. Salman, narm yakımndakı ayafcyoluna gıtti, ayokta durup işedi. Cocuklar Işeme sesını duydular. Onun heladan cıkıp ahıra gırdığıni gorünce de yerlerinden cıkıp geldller gozlenni cıtln yarıklarına dayadılar, Salman icerde ahınn üstüne cıkmış, tayın sağnsını kucağtna almış okşuyordu usul usul... Sonra şarvorı ayaklarının üstüne kendıllğinden İndi. Memet gözlerini yarıktan cekmedem «Mustafa,» decU. Mustafa: «Ne?» Memet: «Koyun bütün cocuklon...» Mustafo başını kaldırdı, köyün cocuklorının coğu cıte yapışıp gozlenni bırer yarığa uydurmuş, soluksuz kesılmış ıcerıyi seyreylıyorlardı. «Salmon bizi, hepımızi oldürecek,» dıye Inledı elı ayağı cozulen Mustafa. «Öldürecek.» dedl Memet. Kım haber vermıştl, bu kadar cocuk bir anda ahırın yöresıne nasıl toplanıvermışlerdı? Salmanın do taya gıdeceğl anı ne bılmışlerdı? Mustafa korku, şaşkınhk lclndeydl. «Memet sen mı?» dıye sordu gözlerini buyük büyük açarak. Memet: «Yok vallahl,» dıye karştlık verdl. «Senden sonra ben kım&eyl gormedım kı...» Saiman yavaşladı, gerındi, gozlerırH kapadı, hayosını taydan cekti. Daha ınmemlş dımdıktl. Gozlenni kırpıştirerek yanına yönüne bakındı, hemencecık de eğıldı, şalvarını yukarı ce kıp uçkurunu bağladı. Bır şeylerden hilelenmış olacak kı, kulak kabartmış her yöreyl dınllyordu. Bır sure dınleyerek, kuşkuyla yöresınl inceleyerek orada oyle bokındı kaldı. Al tay bacaklarını acıp. sağnsını gererek her zamanki gıbl bır iylce ışedı. «Kuşkulandı,» dedı Memet «Haydı biz uzaklaşolım.» «Kaçolım.» dedl Mustafa. «Bır görürse, bizi. öldük» «Yondık.» dedl Mustafa. «Ya şu cocukları görürse?» «Şımdl gorecek,» dedl Mustafo. Oradan, kaktüs ağılının duldasından kayarok, koyağın orkasından Memetlerın ağılına glrdiler, orada bekledller, kulak verlp ahırı dinledller. Bekledller, beklediler, o yandan bır ses seda cıkmayınca sevindller. Memet: «Demek kımseyl görmedi,» deai. «O görmüştür.» dedi Mustafa. «Görseydi bağırmaz, kryamet) koparmaz, öldOrmez mlydl cocukları?» (ARKASI YARIN) . ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ > îşte Böyle... Sabahın sekızınde, yeni gene! müdürün makam arobası geldığınde, genel mudür, kopeğını sezdırmış, ıcerı gırmek uzereydı. Kopeğın dşl geldı. Ayağmı kaldırıp dışkapının merdıvenıne Bİydi. Şofor, kapıyı acmış beklıyordu. İlk günler, genel müdür köpeğini kendl gezdirdl. Daha sonrakı günlerde şoför erken gelıp, mınlk kopeğl gezdırmeye başlodı.. Ankara'da, bır Ankara'da mı. Türklye'nin hemen her yerınde halk sızım sızım sızlanmaya başlamıştı. Son zamlardan sonra, dayanılmoz pahalılık, yokluk yoksullann belını bükmeye başlamıştı. Sürürmie dönemleri gelıyordu. Hacıbektaş'ın Akcataş köyünden M.E.D. dertlentyordu Ah, Süleyrran Bey bu darbeyl mliletın kafasına vursoydfn, bu mıllet cabuk taırtulurdu. Cunkü, çabuk ölurdu. Sen, mliletın beline vurdun darbeyl.. Sonra, şu fıkrayı anlattı: Yoksuiun bıri, köyün sığırını güdermış. Yağmur, kar. ıslanmış, koye donmüş.. Eve çelınce. bakmış kapı kılıtli. Karı evde yok. Soruşturmuş, kansının hamama gıttığini oğrenmiş. Koşmuş hamama. Hamafncının karısına cŞu, benım avrada seslen. Uşüdüm, donuyorum cabuk gelsin...» deırıs. Çobanın karısına seslenmlşler. «Kocan üşümüş, donuyormuş. Benl ıster..» demişler.. Karısı kurnanın başında karşılık vermiş: Sunun yedıği halta bok. Ben burada sıcaktan, terlıyor bayılıyorum, o donduğunu söylüyor.. TRT'yı elıne geçirmış olsa da, Suleyman Beyin yözü asık mı. asıktı AP Temsılcıler Meclısl toplantısında. Televızyonda da yüzünün asıklığı belli oiuyordu. Ne söyledığı pek anlaşılmıyordu. Uc, dort, beş yaşındo cocuğu vor. Şu nedenle, bu nedenle kocası ölmüş bir dul kodın... Boş kalan yer< lerı dolduracağız... Suleyman Beyın konuşmalarım dlnleyen bazı AP'lller, ilk kez kendı aralarında konuşmaya başlamışlardı: Bu adamla, bu partl yurümeyecek. Çağın gerlsınde kalmış bir adam. Bır başkası şoyle dedl Bülent Bey, Ismet Paşo'yı devirdl. CHP çüclerv df. Suleyman Bey glderse, AP yenılenebılır, gucleneblllr» İlk kez, boyle şeyler oiuyordu AP'de. Kâmran lnan, Suleyman Beyın karşısına cıktığı zaman, «zamanı değıl. Kâmran İnan, Genel İdare Kurulunu ele alsın, Gene! Başkanlığı Suleyman Beye bıraksım dıyenler, şlmdi «Genel Başkan değişmell. ama nasıl değışmell.» demeye başlamışlardı. Sorunlorı halka anlatamıyor.. dedl. bir AP'II de. Fransa'da de Gaulle, halktan fedakârhk bekledı ama, halk ona Inandı. Türklye'de, Suleyman Bey'e ınanon koç kışj kaldı? Suleyman Bey, konuşuyordu. Erken secım yaparız... AP'II yanmdokınln kulağına eğlldl: Erken secim. der ama, erken seçlm zamonı ka» car. Erken 6ecım AP'nln felaketi olur oysa. Onu da bilir. Ne olacak erken seçım olacak da. AP ücyüzle ml gelecek? Suleyman Bey. Genel Sekreter adayını ocıklodı: Tek aday, arkadaşımız Nahit Menteşe. dedl. lyı ki tek aday, yıne fısıldadı birl. Karşısına bırl çıkso kesmkes alırdı! Genei Başkan Yardımcılarına veriten oyların duşük umhuriye DÜYUNU UMUMÎYE MECLÎSİ TOPLANDI Güzeller Atina'ya davet ediliyor ATtNA 12 (Hnm•i) Türkıye güzelllk kralıcesı de d&hil oldugu halde bütün Balkan memleketlen güzellerl resmen Aü naya davet edilmi»lerdlr Bunlaj Yunan kraliçesinta Avnıpa (füzeU olarai taUlmbındar. dolayı ya pılacak senliklerde tuaı bulunacaklardır A»rupa gOaeltoin bir «cneM milyonerla Izdivacına dair şayl olan haberl« tekzıo edilmektediı Parls eaıetelerlnln yazdıgı baberlen söTe Güzellerto Parts'ten mularakati büyük tezahOrlere müe te* kil etmiştlr Trenln bareketinden ve güzel lerin muTssalatındaa istaıyoım büTuk bir kalabalık Iv tila etmlşür Bu me yanda Yunanlstanın Parls «farrtı erfcanı ve Pariste bulun&n YunanlUar »« Eumlar da bulunuyorlardı. M gflzelden müsabakaya glrmlyen Mo D&ico gCaeh de dahll oldugn balde onseUxl Kan'm gitralştlr. Bunlardan Irlanda ga tell memleketlna donmu» ve Belçlka gUzeU da Pansde bir koca brüduğuodan e\lenmek Ozere Pariste kalmıştır Bel çıka güzelı de gazeto ciye «evlenmeyl seya hate terclh e d e n m j demlstir Paria U ( 1 4 . ) Bavaa AJanu hDdlrlyor: Sabık Osmanlı ImparatorluSunun taiiim edlirrüj DOyunu tmnmüvesl ldare me» Usl, TürUve hükümeU Maliye Vekıllnln telgTalını ateıı? vs bunun uzerlne vazlyeü tetklk ederek Türkıjenin bir haziran 1930 tarthlne kadar kendistnden icrası talep ediUbilecek bütun tedlyaü ıfa etmış oldueunu tesbıt eylemıstır Mezkür meclis, bizzat mukavelenamenta de derplj etmekte olduğu herhaniîi bir tttimal hakkında hususl btr surett bal telkin v» tek lifinln kenoisine tlt olmadığı mütaleasmda bulunmus ve fakat vaziyetl tetkik içln Türk hükumetile nemen teznasa gınşilmeEl nuvafık olacağı lüzumuna kail olmuştur Osmanlı dılyunatı meclısi Turklye MJİye Veküınin telgralını aldıktan sonra atıdetd mukarreratı ittihaz etmıştır1 Meclls 1930 mayıs sonu kupon tediya tı içın muktazi mebalıgin geçen kanunusanıden beri tamamen ihtbi ve tedarık edılmis olduğunu ve bınaenaleyh Türk hukümetlnin 1 hazlrana kadar muka vele mucibince matlup olan bilcümle tediyatı ifa etttSini müsahade eder. 2 Meclis mukavele nin mevkii mer'ıyete gırdigi zamandan beri teaiyeye vazı veya ıhzar ve tedarik olunan ceman yekun 2 735 000 Ingiüz lirasmın 1330. 000 ınl bizzat hançte kendı elinde bulundurdugu mebaiıgden 1ta etmiş olduğu bususunu nazan dikkate vazeder Medisın doğrudan do?ruya hükumete yapt'gı tevdlat bunun haricıa. dedir 3 Meclls bu ihttma lin bizzat mukavelena mede mufassalan derpiş edümlş olm&sma binaen hususı bir sure U bal telMnin kendıne alt olmadığı mütaleasın dadır Maamafıh meclis muttefıkan ^amillerın menfaati lcaömd&n olarak vazıyeti Turk hukumetı ile müştereken tetkik etmeK üzere derhal mezkur hukumet ile temasa gelmenin muvakıı olacalırj» BULMACA SOLDAN 8AĞA t 1 Hernangi bir gereetaı !•• tenlldlgl blçta ve yapıda üretilmesi lçin slparis vermek 2 Duymak. S Çanakkale muha berelerinde kıyılanrruza çıkmaya çalışan blrliklerden blr ulu& mensup olanlara verilen ad a Sllahlı mücadele yolurla ama cına ulasmaya çalısas brgütlerden blrlnin »<«»f«< 4 Ter»J eskı dilde su 5 üst düzey ordu yöneticisl 6 Tayin etme. 7 Tersl utanma duygusu Tersi blr Ueüşim tekniğl 8 Güneşte bırakılmıs blçfmde de tuketllen yemlşi üret anlamında emir 9 Türk sanat müziglade bir '"«*•""• Sevinc. YTKARIDAN ASAĞIYA: 123456789 garlıkı Blr et vemegL DÜNKÜ BCLMACANIN ÇÖZUMÜ SOLDAN SAĞA s 1 Aklbet D 3 Karayel 3 İT Açı 4 alaraK n 5 Manasızca. 6 Anamal Ak. 7 Km Ala. 8 Ataerkll. 9 Akışkan. TCKARIDAN AŞAĞIYA : 1 Aklam&k. 2 Katlanmak 3 Ir Ana Tır. 4 Bayramlas 5 eY Asa Ek 8 Tt Kü R a . 7 L» aknA. I çleall. 9 loılakalA. Kışlada is/an HamH 11 Pazartesl geoesı Tookinll 200 «ilahendtı lle 60 kadar lhtilald verU bir tabu asker mevcut olan Yenban müstahkem mevkUne nücum etmişlerdir Blr yüzbası blr mülazım btr muarln Tabit. IM Cavuş. bes verll asker telef olmuş tki zabıt, ddrt küçük » D l t vara'anırii«tır Sabahlen n saat 9 S ta Kanoi den gord^rl'en btr müf Teze asker sükün ve tntızamı ıade erraıştlr Slvil ahall 5ükunu mu bafaza etme>ttedlr Cfclılık artzıye doŞru ka^mış oian 60 kadar asl tavvareler tarafından takto edllmektedır Gene (.ynı eece Hunghcadakı mllH ka rakolıına blr taama olmuîta' Bu hadı«ler ecneb, te3"ikıte v»pılan ih'llcl propıgandas'r.dan ılert »e'mekted'r Muharnk'erm b&slıcalan tunîlmııs ve edı'nı'tır selen tedbırlerin alınmasına devam olun Biak'adır Silahları tahdıt edecek adamlar! Fransu fan'atkarlanodaa karlkatürlıt Galrol Londra korj2eransır> dakl beş davletln bas lıci murahhaslannın kartkatürlennl yapma (fa muvaffak olnıu»tur Karikatürlertn sabıplerı soldan «aga dofm tunlardır: Ingiltere Bajvekiü ve baTmurahna» Mr Makdonald Amerlka Haridye nazın ve başmurahbası Mr. Stlmson, Fransa Ha riciye N a n n ve IktocJ murabhu M. Brtand bçafrıda gene •oldan caga dogru J» ponys ba^murabban M Vfckstsnkl. IU1va Harlciye n a n n t a U Grandl Te F n a s u basvekll ve Ba«raorabhaa M TutSlea' dıır* 1 Teleskop 2 Üye dlrefc lerinden Askert merkez 4 Tersı eskl dilde seyir, gözleme Tersl verli urünlen belirtmek için kullanüan kısaltma 5 Tersi temizlenmesi gereken durum Eski Mısır tannlanndan 6 Tersi klmyada talyumun sımgesi Bir üimiz 7 Tersi bir düşünoeyi ya da görüşü ustü kapalı biçlmde anlatmaya çalışmak Tersi bir erkek tdı. 8 Ottak Ter«» ı$ın. 9 EsU bir Anadolu uy OTOMOBİLLERÎN SÜRATÎ Otomoblllerin 20. kamyonlann 15 Ölometredec fazla «üratle eitmelert Emanetçe menolunmus ve keyiiyet, dünkü gazetelerle de Uan olunmustur Seyrüsefer roerkez! de otomobUcUer cemlyetisl ve tşaretçı metnur lar «oıörleri bundan ha berdar edilmıslerdir Sürat kontrolü lçın dun seyrüsefer merke zl motosikletli memur lar haoıiatnıstır OtomobıUer. memnulyetın Uk gflnü olan dün henüı tilüil kontroi başlaraadıgı Için sotör ler istedıklen sür'atle gitmişlerdlr Kontrola bugun baslanman mu karrerdlr Bu ıttr'atten azla gı den şoförler yakalanın ca evvela mOddeiumucıllige teallm edilecek ve evamırı hükumete ademi itaat maddesıod£n muhakemeye venlecektır TekerrurO ha linde o »ofcrun vesikası alınacak ve katiy ven blr def a daha s o forlük etmesine müsaade olunmayacaktir. Kar! Biı ncne havalar ne guzei gıdıyordu Kıs olacak dedüer. olma yacak dediler Ve biı de ha olduvt"u ha ola caktı diye güne=li ?ün ler ve mehtaph «receler ıçlnde subaö bulduk. Patln E'endl ile Ankara rajat merl'ezlnto bu hu'ustaki ümi Mdia'anm biı tarafa bırakalım l akin blr balıkçınm şubatm 13 unde kısın ba$layacabna dalr kehaneti hakikaten docru çıkmıs »e dun aksam «ehrlmi *e lapa lapa kar vagmaÇ» bMlamıstrr İzmir'e uğrayan vapurlar tzmtr Ucarett benrtye müdürlüfünün tanzim etugı üç «eneye alt «ststisuklere göre 1927 senesm de 583'ü Turk, 278'i Italyan, 1811 tngUiz 43'ü Fetemenk 165'i Yunan, «3'ü Sovyet olroak Ozere tzmlr lı manına cem'ao 2 Minarelerde mahyalar tyl gittiğlndeo ervelkı akşamdan ttlbarao tstanbul'un Cifte mtnareU camllertnde mahya kurulma4* baslsnmıştiT. Bu "îahyalar «Tasarrul •*», stçki baramdın, «YerU raalı Übl eOmlelerdlr. an nfsm br njrarnı» 1838 «oesinde bu mlktu 3.027'ye baÜİ olmuştur tzmir limanına piren vapurUno 9S2'sl Türk, 253'u tnglhı ve 2381 ttalysn idUer Gecen 1929 seneslo de 62S1 TOrk, 233's) ttatyaB ve 316'n tn(çilla olmak üzere Iımlr'e 2 912 vapur ugramıştır. Bu nkamlara gore 1929 ceneslnde tzmiı »ıw»wiwın t&aliyet! evvelki aeneden nok•m UL Vama vapurunu batı ran Hnsis vapuru Halıçte tamir edılmektedir Ahiren Adlıyeden lnnan ld&resine gbnderilen bir tebliğde HrJ£is vapurunun mahçus olduğu ve geminın seferıne mümaneat edilmesi lüzumu bıldirilmıştir Bu teblig üzerlne liman idsrestnce Hrisis vapurunun bazı matane aksanu çıkanl mış ve genn eelerden menedilmlstir Yunan vapurunun firar eden iki süvı,risinin yerine Yunanistanda bulunan acentası tarafından iki kaptan gonderilmiştir Bu kaptanlar sehrimlve gelmis ve alelusul liman ldaresine kayde vapuru seferden menedildî BAKIRKÖY : Denl» (Ebüuiya Cad. 42), Yenl (Incirli Cad. 12/A), Şlrinevler (Çlrtnevîer, Mahmutbey Köyyora 20), Kaznedar (Haznedar, Esld Londra Aslaltı 2), Aydın (Bağcılar Cad 36), Ötlem (Umraniye Cad Ziya Erdem Sok. 17^C), Dedeoğlu (Zsenler, D&vutpaşa Cad 1/7), Erden (Selakdy, Bat'ar Cad. 9). Merter (Merter Sitesi, Kınalıtepe Sok.), Murat (Kanarya, Sahin Cad. 47/A). Koprübası (K Çekmece, SOılü Pasajı, 8/1) BEŞtKTAŞ : Nursun (Dıkilitas. Alburz Sok. 5), Acarer (MiJtık Slneması Altı 71), Diler (Ortaköy. Dereboyu Cad. 171/2), Dil»y (Bebek, Cevdetpas& Cad. 180), Gül (4 Levent, Akçak Sok. 7/21). BEYKOZ : Göksu (A Hisan, Göksu Cad. 21). BEYOĞLU : Necla Filibeli (Istiklal Cad 31/33), Gflven fHamalbası, Omer Hayyam Cuî 9), Aysal (Clhaogir, Alursu Cad. 34). KAR.AKÖY : Ege (G&lata, Medrese Sok. 9/1). KASJ\U'AŞA : Karadeniz (Bahriye Cad. 1), Anadolu (Okmey danı, Kuzey Sok 31/A) rMINONtj • Yenı Çemberlitas (Çemberlitas, Veürhan Cad. 46/1), Buyük (Sirkeci, PTT karsısı 34), N. Basaraa (Hayriye, Tüccar Asys Sok 2). FATIH : T ü r t o (Yavuzsellm Cad. 5), FeUh (Halıcılar Cad. 41), î»ur (Yedikule, H a a Evhat Cad. 49'A), Mlne (Altımermer Cad 11/J). Esln (Haseki), Ozlem (KaradenU Cad 38). EYt'f : tstanbul (Bayrunpasa, Istanbul Cad. 44), Alibeyköy (Alibeyköy, Ataturk Cad. 5). G. O. PASA : Tülln (Cumhuriyet Mey. Kmlay Sitetl, 17/B), Guleç (5000 Evler, Eakl Edirne Aat. 158) KADIKÖY : Yeni Moda (Moda Cad. 133), Bayraktar (Hasanpasa, Çayırönü, 1/1), Kalamış (Kızıltoprak, Fener Cad. 30/D), Kado (Suadıye, Bağdat Cad 410), Alpınar (Şenesenevler, Ş Günaltay Cad 82/A). Fethlye (Erenköy, Ethemefendl Cad. 23/5), Ozdeciz (Goztepe, Sümer Sok 11). C S K C D A R : Ferab (Ferah Mah. Perah C&d. 12), Işılay (Toptası Cad. 94), tmnhor (Imranor Cad. 78/1), Yunus (Baglarbast Cad 18). Alper (Umraniye, Alemdag Cad. 19/C), Şen&y (Çengelkoy, Halk Cad. 88) SARIYER : BoyacıkSy (Boyacıköy, Hekim Ata Cad. 1). Ş I $ U : Ayteo (Abideı Bürriyet Cad. Harzemsah Sok. 8), Şenel (Kurtulus Cad 98/1), Peker (Nısantaş, Ş&ır Nigar Sok 40/1), Kap. tanp&şa (Okmeydanı, Oereboyu Sok. 1), Koçalp (Esentepe, Yıldıı Cad. 19), Nesrin (Gultepe, Talatpasa Cad. 356/B), Hayat (Ç&glv yan, VatanCad. 27), Itır (Sanayi Mah. Sultan Selım Cad. 88) ZEYT1NBURND : Balkan (Velıefendi Mah. 75/2 Sok. 145) lüğü Temsılciler Meclısl üyelerınin de durumdan hoşlanmadıklarının belırtısı sayılabılırdı. Temsılcıler Meclısı toplantısında İlk gün, Süleyman Beyin canı sıkılmasın dıye mi, pek eleştırı olmadı? Şevket Demırel konuştu, kardeşını destekledıl Bır arkadaşım şöyle dedi: Parayı bulduk. Derken, yüzüne baktın mı? Çok llgincti, değll mı? Yüz günün doimasına şunun şurasında blr hafta kaldı. ölümler mi azaldı, kargaşa mı dindi? Yoksuiun yüzü mü güldü, ne oldu? 1965'ten ben onbeş yıldır, ya şoyle ya böyle Işboşmda. Mason Oernoğınden aldığı belgeyle, dalmıştı politıkaya. Dın somürüsü, Menderes'ın yattığı koylerde yatıp kalkmalor... Derken, 1980'li yıllara geldl dayandı! Ah, blr elıme gecirsem... Dedıği TRT, Afganıstan olaylan bahanesıyle uyduruk haberler vermekteydl. Sonra verdığl haberlerı duzeltıyordu basın. Sağdan bırı öidurülmüşse, öldüren ıcm «katıl» dıyor, öldürulen sol eğilımll biriyse, «öldüren kışıler kacmışlardır» dıye verıyordu. Oysa, yanlı haber, kım verıyorsa, tnaylon» gazetecillğın slmgesiydi... Hele, devletın radyosu. televızyonu yanlı olamazdı... Hükümetin başını tutan basın da, pek öyle heyecanla desteklemryor gıbıydı. Zomların nesını desteklıyeceklerdı? { Ayağını, bacağını kırıp adamı kurtarmaya benzıyor, hükümetin basının yaptığı... dedı bır arkadaş... CHP'lı porlamenterlerın üstüne ölü toprağı serpılmış gibîydı. Meclıstekı sıkıyonetım tasarısına ılgı gostermıyorlar gıbiydı. Balıkesır mılletvekılı Sadullah Usuml. önemlı bır maddeyı onerge vererek cıkarmayı başardı, Mıllı Savunma Kom syonunda. Ankara'da Sıkıyonetım cevrelen bıle. Sıkıyonetım yasa tasarısının böyle cıkmasından yakınıyorlar mıydı'' Ulke, yıllaroa Sıkıyonetımle yonetılır bir ulke durumuna mı sokulmak ısteniyordu? Onların ısteklerı acıktı: Sıkıyonetım, yalnızca sılahlı sıyasal cınayetlerle ilgılensin. Dernekmış, bıldırıymış, şuymuş, buymuş. Bunlarla uğraşmasın . Bunlara sıvıl mahkemeler baksın. Oysa, Sıkıyonetım, derneklerle, bıldırılerle uğraşır duruma sokulmak Istenıyordu. Mıllî Eğıtım Bakanı okulları tatıle sokmuş esenlığe kavuşturmuştu. TRT'nın icı kaynıyordu. TRTDER Başkanı Erkan Oyal'ı gozaltına aldırabılmek ıcm aylar önce kımler neler soylemışlerdı^... «Miş... miş ajansı» hemen her yerde calıştırılmak mı Isteniyordu?... «Mış... miş a|ansı> deyımı, Sabahattın Alı'nindı. TRTDER üyelerıni dernekten uzaklaştırabılmek icm, TRTnin bazı yöneticıleri ne baskılar yapıyorlardı?... Behıce Boran, Ankaro'daydı.. TİP'in Ankora'da düzenledıği «Genclık Sorunları» konulu toplantıda bulunacaktı. Sıkıyonetım toplantıya Izin vermedı. Ruhı Su. Melıke Demlrağ, Tımur Selcuk da, toplantıda calıp söyleyeceklerdl. Olmadı. Behice Hanıma. Sabahattln Alı'yl sordum: Bız, seyrek görüşurdük. dedi Karabatak gibiydl. Aylarca ortada görunmez, sonra yıne cıkardı. Çok konuskandı. «Mış mış aıansına göre..» dıye başlar, anlatır da anlatırdı... KAKIKATÜKÜUR OONEĞIATUK TAY1N İsteme adresı: Kankatur Muzcsı He$nıtıy»t Cad. No. 84 Tep«ba<ı lntanbul Cumhuriyet 832
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle