18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ONİKÎ CUMHUBİYET 10 ŞUBAT 1980 "Carter doktrini,, Türkiye'y* etkileyecek mi? (Dış Haberler Servisi) ABD Savunma Bakanhğının CPentagon) gızli bir raporunda, bir savaş haiinde ABD silahh kuvvetlerinin Iran'a karşı bir Sov yet müdahalesini önleyemeyecekleri belirtilmiş ve bu nedenle böyle bir duru mun gerçekleşmesi söz ko nusu olursa ABD'nin taktik nukleer silahlar kullanması önerilmiştir. ABD'de yayınlanan tanınmış New York Times gazetesinde yayınlanan •gizli» Pentagon raporu, •Basra Körfezinde Yapılabilecekler» başlığını taşımaktadır. Savunma Bakanı Harold Brown'un emriyle hazırlanan rapor tran Dev riminden sonra, Sovyetler"in Afganistan müdahalesinden önce tamamlanmıştır. 70 sayfa uzunluğundaki aporun basına sızdınlması, Carter doktrini nedeniyle ABD'nin Basra Körfezinde bir askeri karşı koyma eyleminin tartışıldığı günlere denk gelmesi bakımmdan yankı uyandırmıştır. Raporda. Sovyetler'in îran'a karşı bir müdahalede bulunması. Basra Körfezindeki petrol alanlannı bombalaması ve Sovyet denizaltılannm Batı'ya petrol taşıyan tankerlere kar " şı girişebileceği eylemlere Pentagon'un gizli raporu: "ABD, Sovyetler'in Iran'a müdahalesini ancak taktik nükleer silahla önleyebilir,, karşı ABD'nin neler yapabıleceği gibi konular ele alınmaktadır. Raporda, Sovyetler Birliği'nin Basra Körfezi petrolünü ele geçirmesinin, NATO'yu ve ABD Japonya ittifakını paramparça edeceği, ABD'nin Sov CARTER KONGREYE OKUDÜĞU BİRLİK MESAJINDA, BASRA KÖRFEZİ BÖLGESİNİ, ABD* NİN HAYATİ ÇIKAR SAHASI İLAN ETTİ, ANCAK BU SAHANIN SINIRLARINI BELİRTMEDİ. (Dış Haberler Servisi) ABD Başkanı Carter'in Amerlk'on Kongresı'nde okuduğu tBırlik Mesa|i»nın yankıları devam etmektedır. Bu yılki, «Birlik Mesa|i»na önceki yıllarındakıne oranla özel bir önem kazandıran, Gorter'ın şu sözlen olmuştur: «Tutumumuz açıkça anlaşılsın: Herhangı bir dış guç tarafından Basra Körfezi Bölgesı'nın kontrolünü ele geçırmek amacıyla yapılacak bir çaba, Amerika Bırleşık Devletlerı'nın yaşamsal çıkariarına bir saldırı olarak kabul edılecektır Ve böyle bir saldırı, askeri çüç de dahil olmak üzere gereken her yolla gerı püskürtülecektır.» Çarter'ın bu sozlerı, Başkanlık donemi ıcınde Sovyetler BirMJ ğı'ni hedef alan en sert konuşması olarak nltelendi ve bir tGartor Doktrinı>nden söz edilmesine yol açtı. Time dergisinln yorumuna göre, Garter'ın konuşması. ABD'nta dünya (jolıtıkasında Vıetnam savaşının sonuçlanmasından bu yana en önemlı donüşümu ortaya koyuyor Konuşmayla ortaya çıkan Carter Doktrinı'ni 1947 yılında Sovyetler Bırliğı'ne karşı Türkiye II» Yunanıstan'ı güçlendırmeyi hedef alan Truman Doktrini ile karşılaştıran ABD resmî politikasını yansıtmasıyla ünlü Time derglsl, Carter Doktrini'nin Truman Doktrini kadar katı esasları ve o den! II sert antlSovyet bir öz taşımadığını ilerl sürüyor. SOVYET SUBAYLARI BİR MANEVRA ONCESİ, FÜZELERİN YAN1N0AN GEÇİYOR. yetler'e karşı koyacak ölçüde askeri birlik göndermesinin ise zaman alacağı görüşü savunulmakta. Sov yetler Birliği'nin söz konu su bölgede kontrolü ele geçirmesini önleyecek en belli başlı önlem olarak taktik nukleer silahlann kullanılması gereği üzennde durulmaktadır. Sovyetler'in. İran'tn kuzeyindeki 23 tumerün türnünü ancak bir ay içinde tran'a sokabileceği, bununla birlikte Iranlılartn bu kadar süre içinde kendi savunmalannı etkin bir biçimde işlerli ğe kavuşturmalanmn bek lenemeyeceği de raporda kaydedilmektedir. ABD'nin ise 20 bın kişilik bir kuvvet ile dört taktik savaş uçağı filosunu ve 72 uçağı 15 gun içinde İran'a kaydırabileceğine dikkat çekilmekte, fakat Sovyet ler'in kara kuvvetlerinde ABD'ye üstün olduklan ha tırlatılarak. «tran senaryosunda başarı kazanmamız için, ya taktik nükleer silahlar kullanacağımız tehdidini duyurmah, ya da bunlan kullanabilmeliyiz» denmektedir. Carter Doktrininin Özelliği tBlrllk Meso|ı» konuşmasıyla ortaya çıkan Carter Dok'trtnl'nîn n« olduğu da aslındo pek belırlenebilmiş bulunmamaktadır. Bın nunla birlikte. Carter Doktrini'ni son yıllardaki ABD dünya strate|lsınin temelini oluşturan Nixon Doktrini'nden ayıran belll başlı bir özelliği görülmektedir 1969 yılında ortaya atılan Nıxon Doktrini, ABD'nin Amerikan çıkarlarını korumak ıçın bölgesel müttefiklere dayanması ve bu amaçla bölgesel müttefiklerın güc'.endırilmeslnl öngörüyordu. 1979 şubatında iran devriminın zafere uiaşması, hatta ondan da önce Vietnam'daki ABD yenilgisl Nixon Doktrini'nin sonunu getirmişti. Carter Doktrini, 1957 tarihll Elsenhower Doktrlnlnden de nerl gltmektedır. Eısenhovver Doktrinine göre, tBeynelmilel Komünlzm tehlikesıne karşı» işbaşındaki yönetimin daveti üzerine. ABD derhal o ülkeye müdahale edecektir. Carter Doktrini ise müdahale etmek İçin İşbaşındaki hüküm»tln çağrısına gerek görmüyor. Carter Doktrinı'nın ortaya çıkmasıyla Amerikan dünya strateJ |lsl Nıxon Doktrini'nin yerini alacak yeni bir genel çızgiye kavuş Çin'de Hua'nın Başbakanbk görevinden ayrılacağı iddia ediliyor PARTİ CALIŞMALARIYLA ULKE YONETIMININ BİRBIRINDEN AYRILMASI YONUNDE BİR SURE ÖNCE ACILAN KAMPANYA GEREK HALK, GEREKSE YÖNETICİLER ARASINDA GENIŞ DESTEK BULDU. (Dış Haberler Servisi) Çin Halk Cumhunyetı'nde Başbakan ve Komünıst Partı Başkanı Hua Guofeng'ın başbakanlıktan uzaklaştırılabıleceğı bıldırılmektedır Cın'dekı lyı haber olan kaynaklardan bıldırıldığıne gore Çin'de partı calışmalarıyla ülke yönetımıne ılışkın görevlerın birbırinden ayrılması yönünde | bir süre once açılan kampanya gerek halk, gerekse yonetıcıler orcsmda genış destek bulmuştur. Cın'dekı yetkılı çevreler, hem parti başkanlığını, hem de başbakanlığı bir arada yürütmenın, bir polıtıkacı ıçın ustlenılemeyecek kadar ağır bir yük olduğunu belırtmekte ve Başkan Mao'nun bıle bu ıkı gorevı bırarada yurütmedığıne dikkatı cekmektedırler. Hatırlanacağı gıbi Mao hem Devlet Boşkanı, hem de ÇKP başkanıydı. Ancak ülke yonetımı Başbakan Çu En Lai tarafından yürütulmekteydi. Mao'nun ölümün den sonra ise Çin'de Başbakan lığa atama yapılmadı Bu duBaşkanı, hem de ÇKP başkalığını hem de Başbakanlığı üst lenmış oldu. Hua'nın parti başkanlığı göre vini sürdüreceğı ve örgütsel ça lışmalarda başarılı da olduğu kaydedtlmektedır. Hua'nın yerıne Başbakonlık koltuğunun en güclü adayı ise Sezuan eyaieti partı başkanı Zhao Zıyang'dır. Çin'in guclü adamı. başbakan yardımcısı Deng Xıaopıng tarafından da desteklendıği belirtilen Zhao'nun Sezuan eyaieti par ti başkanı olduğu son 4 yıl içinde, kendi bolgesınde gerçekleştirdiğı ekonomık. sosyal ve siyasal reformların büyük başarı sağladığı ve dığer eyaletler için örnek oluşturduğu kaydedılmek tedır. Batılı Çin uzmanları Zhao' nun başbakanlığa getırilmesı yö nündekı ginşımlerı, Çınli yöneticilerin ülke yönetımini kendilerinden daha genç bir kuşağo devretme hazırlığı içinde oldukları biçiminde yorumlamaktadırlor. Bu göruşe göre çoğu 70'ini aşmış olan Çinli yönetıciler, ken dilerinın ölümünden sonra bir Iktidar boşluğunun doğmasını engellemek amacıyla, gerek par tl İçinde gerekse ülke yönetiminde kendılerinden bir sonrakl kuşağm yetkileri yavaş yavoş devralmaları yolunda caIışmalar yapmoktodırlar. Başbakanlığa getirilmesi beklenen Zhao 61 yaşındadır. Mao'nun kuşağından olmayan tek Çinll yönetıci durumundakl 59 yaşındakı Hua'nın ise ÇKP'nin başmda örgütseı faalıyetleri yönlendirmesl istenmektedir. Güney Amerika Modeli mi? ikago reçetesi'nin fiklr babası sayılabilecek olan Mılton Friedman, 1960 ların başında yayınlanan ve üne kavuşmasında buyük etken olan «Capitalısm and Freedom» (Kapitalızm ve Özgurlük) adlı yapıtının birıncı bölümünde şunları yazıyordu: «Tarih göstermektedır kı, kapitalizm siyasal özgürlükterin önkoşuludur. Ancak yeterli koşulu olmadığı da acıktır. Örneğln Fcşist italya ve İspanya'da, Almanya'nın son yetmiş yıllık tarıhinın çe şitlı dönemlerınde, her iki dunya savaşından önce Japonya'da ve Çarlık Rusya'sının son döneminde siyasal özgürlüklerin var olduğunu iddıa etmek guçtur. Oysa tüm bu toplumlarda egemen ekonomık organizasyon bıçimi özel girişimcilikti. Demek oluyor ki, temelde kapitalıst bir ekonomik örgütlenme düzeniyle özgürlükçü olmayan siyasal yapıların bir arada bulunması da cpekalâ olasıdır.» Osman ULAGAY Ş N F rıedman'ın öngördüğü bu olasılık. reçetesinin uygulandığı hemen her egelışmekte olan» ülkede gerçekleştı. O denli gerçekleşti ki, giderek IMF tarafından da benimsenen cŞikago reçetesi»nin uygulanması için siyasal özgürlüklerin budanması yo da tamamen yok edilmesi önkoşul haline geldi. Reçetenin en katı biçimly le. sivıl yönetım ve demokrasi geleneklerinin en köklu olduğu Güney Amerika ülkelerlnde, Şili ve Uruguay'da uygulanması ise akla başka so rular da getinyordu. Neden Şili ve Uruguay'da katı biçim de uygulanan bu reçete Brezilya ve Arjantin gibl darbelere ve askeri yönetimlere alışık ülkelerde ancak sulan dırılarak uygulanıyor, reoeteden sapmalara göz yummak gerekiyordu? Ve bu farklılıkla rın ışığında tek bir ıGüney Amerika modeli»nden söz etmek olası mıydı? Yoksa dünyanın çeşitll bölgelerindekl tgelişmekte olan» ülkelere önerilen bir FrledmanIMF mo delinden söz etmek daha mı doğru olurdu? şut olarak para muslukları da biraz gevşetiliyor, ayrıca süb vansıyone kredılerle yatırımcı lar büyük ölcüde özendiriliyordu 1979'da yeniden Brezilya ekonomisinın baş sorumlusu mevkiine getirılen Delfim Netto'nun yönetıminde 1967'den itibaren sürdürü len bu polıtıka meyvalarını vermekte gecikmedi. Ülkeye giderek daha bol miktorda akmokta olan yabancı sermayenin de katkısıyla GSMH buyüme hızı 1968'de % 8.5'e, 1970'de % 9.5'e yükseldi, 197174 arasında İse sürekll olarak % 10'un üstünde kaldı ve bu olay kimilerince t Brezilya mucızesi» olarak nitelendirildl. e var ki, 1974 petrol bu nalımı bu «mucizeınln ınce kabuğunu çatlatıverdi. Dışa bağımlılığı büyük ölçüde artmış olan Brezilya ekonomısi giderek hızlı büyüme yeteneğini yıtıriyor, büyük ölçüde artmış olan dışsatım gelirlerine kar şın dış açıkları ve dış borçla rı büyüyordu. Sonunda 1979'a gelındiğınde 50 milyar doları aşan dış borçlarının yalnızca faizlerıni odemek Içın dış satım gelırlerinin yarısını har cayan. dığer yarısıyla petrol giderlerini bile karşılayamayan. büyüme hızı % 4'lerde dolaşan, enflasyon oranı bir kez daha % 80'lere tırmanan yıllık devalüasyon oranı % 50'yi aşan ve daha sıkı önlem ler için IMF'nin kapısını çal maya hazırlanan bir Brezilya vardı. ısa sayılabilecek bir sürede parıltısını yitiren tBrezilya mucizesiınin diğer yüzünde ise ic pazara bile katılamayan 45 milyon aç köylü, tümüyte yitirdıği örgütlenme haklarını kıs men gerl almaya ve gerçek gelirinl korumaya çabalayon bir işci sınıfı ve bozulan bir gelir dağılımı görülüyordu. (Bak. Tablo). fŞikago reçetesi>nin sulandırılmış uygulamasındo ve sönmeye yüz tutan tBrezilya mucizesi»nde de bedeli bir kez daha calışanlar, toplumun yaygın kesimlerl ödemiştl. an dökucüluk açısından Şıli'yi aratmayon Arjan tin'deki Videla yönetiml de tŞikogo reçetesiml ödünsüz uygulayamadı. Toplumdaki siyasal desteklerinl tumden yitirmemek İçin parakredi hacrninl ve kamu harcamalarıyla kamu yatırımlarını reçetenin gerektirdiği ölçüler de kısamadı. Buna karşılık endeksleme yönteminden de yararlanılarak ücret artışlan sıkı bir denetime alındı. Sonuçta üretimde sınırlı artışlar sağlandı, özellikle tarımsal ürün dışsatımmda büyük bir sıçrama oldu; ama enflasyon % 160'ın altına Indirilemezken halkın fakirleşmesi ve üc retlilerin gerçek gelirlerinln üç yılda % 40 gerilemesl ön lenemedl. Ekonomidekl sınırlı düzelmenln bedelini Arjantin'de de halk. özellikle ücretliler ödüyordu. SÜNLlk.VARİL İRAN 2 5 0 0 OCO SUUDI ARABiSlAN 9.500 OOO lRLEİhrARAP EMlCLIKLEÖ I l ? 8 0 00O \ UMMAH 7 Batının petrol can damarı muş oldu. Carter Doktrini'nin en çarpıcı yanı ABD'n'n yaşamsal çıkar alanına Avrupa'yı aşarak ilk kez Guneybatı Asya'yı (Basra Körfezi ve çevresı) dahil etmış olmast yani Amerikan askeri gucünun DoğuBatı ilışkılerınm alacağı yon bakımmdan Basra Körfezi ve çevresınde de kullanılacağını ılan etmış olmasıdır. Belirsiz Noktalar Carter Doktrini, Basra Körfezi'nin kontrolunu Sovyetler Birliği'nin almasına izın vermeyeceğıni ve bu arnoçla gerekirse savaşı göze alabileceğını ortaya koyrrası bakımmdan uluslararası ilışkılere yenı bir oge getırmektedır. Ancak. Doktrın'ın açıklığa kavuşmoyan bazı temel noktalarının bulunduğu konusunda da hemen tum siyasal gozlemcıler hemfikır bulunmaktadırlar. Örneğın. Basra Korfezı bölgesınden kasıt nedir? Bu tanımlama sadece Basra Korfezı'nde kıyısı olan ülkeleri mi kapsamaktodır yoksa Turkıye gibı çevre (perıfer) ülkeler de tanımın içino girmekte midirler? Açıkçası, Türkiye'nın Batı blokundan ayrılması. Sovyetler Bırlıği'nin Basra Körfezi bolgesı uzerınde kontrol kurma çabası tanımlamasının çerçeve Içinde değerlendırilecek rridir? Türkiye'nin ve benzeri çevre ülkelerının Batı blokundan uzaklaşmaları tABD'nin yaşamsal çıkarları» açısından bir saldırı olarak nıtelenebılecek mıdir? Daha önemlısı ve akla yakını. Basra Körfezi ülkeleri içinde, örneğin bir Suud' Arabistan'da dış mü dahale olmadon meydana gelecek bir re|im değişıkliğı karşısında Carter Doktrini nasıi uygulanacaktır'' ABD, boyle bir gelişmeyi Sovyetler'in bölge üzerinde denetim sağlama gırişimı olarak değerlendirip askeri güç kullanacak mıdır? Askeri guc kullanmak sözü sadece Sovyetler'i mi hedef almaktadır. yoksa bölge ülkelerinin meşru reıimleri ABD cıkarlarıyla uyuşmayacak bir tutun™. takındıkları takdirde ABD askeri gücünün kullanılma hedefl olacaklar mıdır? Bu soruların dışında, ortayo atılan bir başka soru İse şudur: ABD'ye yokınlıklarıyla tanınan bölge ülkeleri bıle bölgedekı oluşumlardan çekindikieri için ABD ile fazla içlı dışı görünmekten çekinmektedirer. ABD'rln Bosra Körfezi bolgesınde askeri üsler edinememesi ya da sürekli askeri guç bulundurma olonağından yoksun kalması halinde Carter Doktrini nasıl bir uygulama zemini bulabılecektir? Bu tür sorulara açık ve berrak yanıtların bulunamoması. Carter Doktrini'nin temel zaafları olarak nitelenmekted'r Herşeye rağmen. Carter Doktrini, ABD'nin dünya poııtikasındo yepyenl bir süreci başlotması açısmdan herhalde daha uzun aüre tartışmalara ve yorumlara konu olacaktır. Mucizenin Bedeli K Brezilya Örneği B rezilya'da 1964'de Başkan Goularfın tsol popülist» yönetiminl devire rek iktidara el koyan as keri yönetimin temelde tŞikago recetesi»nl ya da FrledmanIMF modelinl benimsedığı gözlendi. Brezilya ekonomisine o güne dek egemen olan korumacı ithai ikamesiyle sanayileşme ilkesi yerine dışsatıma yönelik sanayileşme, ulusal ekonoml yerine uluslararası ekonomiye açılma, yapısal reformlarla ekonomiyl düzeltme yerine parasal önlemlerle ekonomiyl yonlendirme llkeler! benimsen di. Clcretler bir tür endeksleme yöntemiyle sınırlandırılıyor. tahvil getirileri ve vergller de hızla artan fiyatlara göre endekslenerek yenl bir denge oluşturulmaya calışılıyordu Öte yandan gercekci kur pc'itikası uyarınca kısa aralıklarla devalüasyonlar ya Mucize,,den Brezilyalıların yalnızca beşte biri yararlandı pılıyor, yabancı sermayeye odünler verilerek ülkeye cekılmesi amaçlanıyordu. Paro muslukları özellıkle 1966'da cıddi biçimde kısılırken enflasyon % 40'a Indirilebillyor, Goulart döneminde %3 He % 5 arasında kalan GSMH büyü me hızı % 5'l geçemlyor, Iflas eden yerlı firmaların sayısı hızla artıyordu. Arjantin K Brezilya'da İktîsaden Faal Nüfusıın Gelir Dağılımı: Gellr dlllmlerl: En zengin Sonraki Sonraki Sonraki % % % % 5 15 30 50 GeHrdeki pavtan 1960 1977 % % % % 27.7 26.7 27.9 17.7 % % % % 39.0 28.0 21J2 11.8 Avusturya, İsveç ve İsviçre siyasal ilticanın en çok istendiği ülkeler BERN. (AP) Avrupa'nın üç tarafsız ülkesi Isveç Isviçre ve Avusturya'nın siyasal iltica talebinde en fazla bulunulan üç ülke olduğu saptanmıştır. Isveç'in daha çok Latin Amerikalı siyasal mülteciler tarafından tercih edildiği, buna karşılık İsviçre ve Avusturya'nın Doğu Avrupa ülkelerinden kaçan siyasal mültecilerce bir AP araştırmasında belirlenmiştir.. 1970 yılı İçinde Avusturya. siyasal iltica için başvuran 5627 kişiden 5000 kişinin başvurusunu kabul etmiş. İsveç't* bu rakam gecen yıl içinde 2849, İsviçre'de ise 188? başvuru olarak kaydedilmiştir» İsveç'e başvuranlar arasında birind sırayı Şilililer ve üruguayhlar, Avusturya'ya başvuranlar arasında Çekoslovaklar ve Polonyalılar. İsviçre'ye başvuranlar arasında ise Çekoslovaklar ve Macarlar almaktadrr. Reçeteden Odünler Kaynak: The Economist. 4 ağustos 1979. l a n llkeslnden ödün vermek" gerektiğlnl artık onlar da anlamıştı. Brezilya 100 mllyonu aşkın nüfusu, oldukça gelişmlş bur|uvazisl, genlş olanakları ve «yarı çevre» ülkesl olma Iddiasıyla küçük Şili ya da Uruguay'a benzemlyor. tŞikago reçeteslıntn tcatı uygulaması burada bir takım engellere çarpıyordu. tözel kesimin biriklm yoterslzllğl nedeniyle glrişemediği büyük yatırımları devletin üstlenmesi» llkesl işte bu or tamda benlmsendl. Buna ko O ysa Brezllyalı generatlerin ve onlara destek sağ layan mülklü sımflannda ha büyük Iddialan ve ayakta durabilmek İçin daha büyük başanlara gereksinim lerl vardı. Bu amaçlara erlşmek İçin «bırakınız yapsın YARIN: Türkiye'de demokrasi yaşar mı? J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle