27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURİTET 6 OCAK H0O Mustafa b!r kereslndo Safmam ohıra c * Miş, al tayın arkasına geçmiş bir şeyler yapark«n görmüş, hemen oradan kacmıştı. Bunun ne olduğunu da, Salmanın ne yaptığını 6a hemen onlamış, hiç şaşırmamıştı. Daha önco kır otın bir kısrağa aştığını, aşarken bacaklannın, •ağrısının kırışarak, bütün bedeninin tıtredığini. oltmdakl kısrağın, kısrak onun altında küçücük kaimıştı, hiç aldırmadan öyla durduğunu, otın kısrağın yelesınl kocaman dişleriyle kavradığını Oörmuştü. At, kısrağı görür görmez şaha kalkınış, kişnemış, tepınmiş, zaptolunmaz olmuş, kısroğın üstüne çıkınca da uzun bir süre haya•ını ona sokamamış, soktuktan sor.ra da bir sure sağrısı kırışmış, titremişti, kısrcğın üstünden Indiğınde d» dinginlemiş, kulakları düşmüştü. Salman do al tayın arkasında terlemiştı. Atın •ağrısına yapışmış üstüne yatmış soluyordu. Toydan ayrıldığında korku dolu gözlerie, daha ufalmış, eünde tuttuğu hayası kartmış, no yapacağım bilemez sağa sola bakımyordu. Sağa sola bakınırken birden şalvarını topladı. bağını bağlayarak koşarcasına oiıırdan cıktı. Musta'a. bu se'er daha çok korktu Salmandan, eli oyağı Cözüldü. Az kalsın korkusundan bayılıyordu, iyl kl tam bu sırada iceriye seyisbcşı Sülıü girdi, zayıf, kırışık uzun boyunlu, carpık bacoklı. çizmeli, külot pantolonlu blris'ydi. Başı tıpkı bir yırtıcı kuşun boşıydı. Ahırdan cıkmakta olan Salmanla karşılaştı: IMSECIK YASARKEMAL ğın boşı at başı glDİ, gövdesl d« Insan gövdeaL bebek ağlarken ot gibi kişner ıtiiydi? Ya gövdesi at gövdesi, başı insan başı olursa? Cook öyle at varmış esJ<iden, Ferhat Hoca söylemiyor muydu babasına? Demek kl esfciden insanlar Sclman gibi çoook al toyları karı yaparlarmış. Şimdl al tay Salman'ın karısıydı, bunu Mustafa'dan başka klmse bilmiyordu ya, al tay onun düpedüz karısıydı. Bir ara Mustafa başı Insan. gövdesi at çocuğun büyüdüğunü, ona bindiğini düşledi, gülmeğe başladı. sonra da Salman'dan ödü koptu, o hic kızına Mustafa'nm binmesine razı olur muydu? Belkl de kızı Salman'a benzer mendebur bir şey olurdu. Beikl de Salrran hic kimseye belli etmeden bu bebek başlı tayı doğar doğmaz öldürürdu. Ama onu Mustafa görürdü ya... Bundan sonra onlan al tay doğuruncaya kadar, bir dokika gözünden ırmadan ızleyecek. mümkünu yok al tay doğunırken onu görecekti. Mustafa al tayın ne zaman doğuracağını karnımn büyümesinden bilecekti. Yok yok, kimseye rezil olmamak lcln Salman tay bebeğl öldürürdu. Öldürsün bokalım, hic de öldüremez, işte o zaman Mustafa her çeyi babasjna bir bir, olduğu gibl... Tay bebeğl, Mustafa ölecek. Salman onu kıyma g:bl didık didik doğrosa da kıyameti koparacak, hükümete oidecek, candarmaya, babasının düşnranı o otomobili olan büyük beye gidecek. böyle, böyle. babamla Salman bir oldular... Eğer babası Salman'dan yona olur da... Babcsı Solman'dan yana olocaktı. ondon korkuyordu. Korkusundan HCISJ bir olup bebek tayı öldürup, ölusün bir cuvala koyup Ceyhan ırmağına atacaklar, su fıkara tayın ölusunü götürecek. ftkara tay balıklara, o kocaman ağızlı, iki inscn büyüklüğundeki ge'ebiclere yem olacaktı. Bobası beiki, belkl acırdı bebeğe... Belki severd) bu Insan boşlı kücücük al tayı... Belki yuzü Salman'a o kadar benzemez de guzel bir kız doğardı. Belkl o kederlı kocaman gözlü arkasına şaşkınlıklo dönüp dönup bakan al tayın yüzüne benzerdl... önc« babasına söylemeliydl. Yok. yok bobasına dd* flH, Hason'la Hüseyln'e söylerdl. Onlar hem ly), yumşak. gülec, bıyıkları çangai çangaldı ya, <yf oçmıstı, ardına kadar, koskoccman, yumruk gibl, her yanı görüyordu kocorran gözleriyle, dürbun gibl. Salman'ın ahırda al taya yaptığını da çörüyordu. Görüyordu ya sıkı ağızlıydı da kim•eye söylemiyordu. Belkl o da Salman'dan korkuyordu. Yaa, Salman'dan herkes korkuyordu. Apak gökte kapkara lekeler, kırlangıclar ok glbl oradan oraya uçuyor, cavıyorlardı. Mustafa •ofanın korkuluğuna asılmış ana kırlangıcın gelmeslnl, gelince yavruların kıyameti koparmalannı bekliyordu. Yavrular bağınrken kendi da blr yondan bağıracak, belki o zaman babası uyanırdı. Eskiden, babası onu daha cok seviyordu, ne yapsa. neylese hic bir şeye sesini cıkarmıyor, tbenim aslan oğlum» diyordu «Benim ylğlt oğlum.> Belkl şimdi bile babası bir şey demezdi ama, Mustafa korkuyordu. Bu sıralar her seyden korkuyordu. Su avludaki kücücük. açtığında tam on bir tane pembe çiçek açan şeftali ağacından bilo korkuyordu. Hele şu kurk tavuk var ya, arkasında yirmi üc tane yumak yumak civciv dolaştıran, Mustafa avlunun tozunun Içinde yumak yumak tüyleri sarı civcıvlere de bayılıyordu, ama anaları kurk tavuktan da korkuyordu. Blr belalı, bir zebella tavuktu bu. Yavrularını kapmağa gelen o canavar kartallara blr saldırıyor, kartallar onun öfkesinden, başları bir yana, kanatları blr yana savrularak kacıyorlardı. Babası da artık onu boynuna bindirmiyor, elinden sıkı sıkıya tutup gidecekleri yere öyle götürüyordu. Eskiden, bir lyıce anımsıyor Mustafa, babası ata bile binse. atın üstunde bile onu boynuna bindirirdl. Birisinde böyle buradan tâ Dörtyol'a kadar gitmişlerdi. Babasının boynunda bacaklan yorulmuş dökülmuştü ya, Mustafa cıtını cıkarmamıştı. Dörtyol'a vardıktan sonra bacaklarının acısından yuruyememişti bile. Her yanı tutulmuş kaimıştı da, o dışinl sıkmış babasına belli bile etmemişti bcşına geleni, babası onu bir daha boynuna bindirmez. diye. Dörtyol'aa portakol baiıcelerine gitmişlerdi. Güzel, ak badanalı bir konağa konuk olmuşlardı. Sarı saclı, sacları gün ışığı gi')i şırlayan bir kız, mavi gözlü, ak. sakız gibi başörtülü. masmavl gozlü buruş buruş olmuş bir kadın, sonra ağaclarda yeşilin arasından fışkırmış binlerce sarı portakallar. limonlar, bir portakal öbeği gormüşler, bahcelerin orîasında bir dağ gibi yükselmiş, bir de ak sakallı gene masmavi gözıü, babasının dostu Gintll Mustafa Ağayı bulmuşlardı orada Bir de portakal bahcelerinin hic bılmed.ği bambaşka, dirl kokusunu... Portakal bahcelerinin kokusu birazcık bir com ormanmın kokusunu andırıyor, ok pınarlı, yarpuz kokulu, cağşaklı... Pencereden gelen ışık yolunun lclne bazı bir eşek arısı, sarıca, bal arısı düşüyor, bazan da orada bin bir renkte ipıldı/en. ıpilderken kıvılcım sacan bir boncuklu an uğunuvordu. Ana kırlangıcı beklemekten usanmış, onun gelmesinden umudunu kesmış Mustafa sclona dönünce bir de ne görsün ışık yolunun icmae bir boncuklu an donüp duruyor. Cok öfkelı. Bu öfkell arıların seyrine doyum olmaz. Kılimın üstüne çökuverdi, ellerl cenesinde başladı seyretmeğe, daidı, kendinden gecti. babasını unuttu. An blr pencereden kılıme vuruyor, bir kilimden tavana doğru cıkıyordu ama, ışık yolunun ötesıne gec«miyordu. <ARKA9I YARIN) Hoson Rocomon kom B^zfsftnl blr POÜTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Fesli Üç Adam Namrk Kemann hayatım okuyorum. Şoir. bir mülteci politikacı olarak Porlsie Londr» orasında mekik dokurken Osmanlı Padişah'ı Sultan Ab» dülaziz de. önce Fransa'yı sonra ingiltere'yl ziyaret » • • mektedir. Padişoh gelirken şalrlmlz Parisi bırakmak zorunda kalır, arkadaşı Ziya (Paşa): cLondra Paris gibl değildtr. orda özgurtuk vardm der. Yıl 1867'dlr. Kemal'ln Londra'da olduğu eylOI ayınm Içlnde Londra'da olan Kart Marks da Kopital'ln blrinc* cildinl yazmış, Hamburg'da yayımlatmaktadır. Bir söylentiye göre, her ikisi de aynı sokakta oturmaktadırlor oma, birbirlerinden haberleri yoktur. Londra'da Hürriyet diye bir gazete de cıkarmakto olan Namık Kemal, Padişah Abdülaziz'in Avrupa geziK Icin şunları yazmaktadır: «Sultan Abdülaziz'in Israfı o dereceyl bulmuştukl, onuruna yapılan yüz bin kişilik gecit resminde ber Fran«ız erine on, her Fransız subayına rutbe ayırımına gör» 20, 30, 100 lira Ihsan dağıtmıştı. Bu ihsanların toplamı on bucuk milyon lirayı geciyordu. işın garibi, Padişah'm Fransa'dan aldığı borc toplamı da bu kadardı. Oysa Fransa'nın gelirı yaklaşık olarak on sekiz milyon kesedir. İmporatora yılda yirml beş milyon frank verdiler. Aylığı yaklaşık ondokuz bin keseye gelir ki, devlet gerinin yüzde birl düzeyindedir. Bakanların her blrl Parls gibi pahalı bir yerde bir cok ziyafet vermek zorunda tken birbiri üstüne yılda yüz bin frank alır ki, oylıklan aşağı yukarı 35 000 kuruş demektir. Bizim Ise topu topu üc milyon kese gelirimiz var. Onun da ikl milyonu ancak sağlamdır. Gerek hazlnel hassanın doğrudan doğruya, gerek maliye hazınesinin devir ve havale suretiyl» saraya ilışkin giderler icin verdiği paralar toplansa devlet gelirinin onda birinl ancak bulur. Bakanların öd& neklerı ise Fransız nazırlarının belki ikl katı kadardır.» Hele. şairimiz Fuat Paşa'ya ateş püskurmektedir. Onun, tDevlet borcsuz yaşamaz» sözlerl şairimizl del! eder. Bugün de, fBorc yiğidın kamcısıdır» diyenler yok mu? Şairımiz bugünlerl yaşasa kimbiür n« diyecekti? Fuat Paşo. şurdan burdan devlete borc aldırırken, Osmanlı devletl memurlarına sekiz oydır maaş veremtyordu. Oyso aynı Fuat Paşa, Fransız bahcıvanına 50 al* tın avlık öderken kılı bile kıpırdamıyordu. Namık Kemal Bâbıâli'yl eleştirirken çunlan yarıyordu: fBöbıâli'nin politıkası Ikidir: Birl Hırıstiyanlan hoşnut etmek; öteki Avrupa'yı hoşnut etrnek. Başka blr şey bilmezler.» Nam;k Kemal'ln Bâbıöll dedlğl o gOnkO hükumettlf. Bugünle bir benzetme yapılırsa Hıristiyanlığın yerinl kim, Avrupa'nın yerini kım alabilir? Çünkü cağımızda devletler ıcin tumikeye bir de Amerika girmiştir. Tabil yerll ser» mayeci ile Işbirliği halınde bulunan cok uluslu şirketlerl de unutmamak gerekir. Biz bugün İMF İle Ortak Pazar'ı hoşnut etmek zorundayız. Eğer hoşnut etmez. dediklerinl yapmazsak, para vermezler. Biraz blr şeyler. örneğın Iplik miplık satmak Istiyoruz Ortak Pazar üyelerl nasıl engel oluyorlari Bundan birkac yıl önce Amerika ambargo koydu, seslmizi cıkaramcdık. İşte iran'a da ambargo koymaya yö> neliyor, cYahu, no yapıyorsun?» diyemiyoruz. Blr de NATO var tabii... Dışişlerl Bakanı, gecenlerde. NATO toplantılanrMi katıldı. Dediklerinl hatırlıyor musunuz? NATO'nun hakkımızda bazı kuşkuları varmış, şükür Allah'a. toplantılara katıldı, Ikill görüşmeler yaptı, bu kuşkuları gidermlsOysa NATO'nun son zamanlardaki kuşkulon bizim ulıısat onurumuzdu. Ortadoğu'da biraz Itibarımız artmış görünuyordu. Kuşkuları gldererek ülkeyi NATO lokomoüdne blr vagon olarak bağlayıvermlş. Yani NATO'culan hoşnut edıvermiş... 1868 yılı nerde, 1979 yılı nerde; aradan yta on yıl gectlğl halde aynı sırada gidiyoruz. Neyse dünle bugünü birblrine karıştırmayalım. Btt Oene Namık Kemal'e dönellm. Şairimiz, biliyorsunuz, af m zamanda hem ünlü. hem de değerll bir gazetecidir. Gazeteciliğin güclüklerinden yakınırken çunları söyler: (Gazeteclliğln ilk dönemlerinde devletin onayına sunulmadan memleketimizde blr kelime basılmasına Izin yoktu. Hatta gazetelerin her sayısına basılmadan önc» bazan Millı Eğitim Bakanlığı. bazan Tercüme Odası. bozan da buyuk adamlar bakardı Ne kadar önemsız yozılar vardı kl Bakanların kalemleriyle düzeltiye uğramıştır. Fuat Paşa. sadaretinln yüee cağında köpekler hakkmda yazdığım bir makaleyl İşl gücü bırakarak düzeitmiştir.» Anlaşılan Istanbul'un Köpeklerl odlı yazısını »öyl*mek Istiyor. (Yayınlar Ostündekl baskı ve tltlzllk 6yle blr yer» vormıştı kl CerideI Havadis'de Avusturya devletine Nemce dediğim lcln gazeteyl kapatmak Istemişlerdl.ı cDalkavuğa dalkavuk demek genel ahlök kurallarv no. garaza maraz demek devlet cıkarlarına aykın sayv lırdı. Hatta bir gazeteciyl gece karakola hapsetmek, s o bahleyin polis eşliğinde gerl göndermek olağandi.» «Osmanlıda türlü sucların cezaları vardı. Ancak ba•m tcin ceza ve mahkeme yoktu. Haydutlar, hırsızlar mahkemeye cekilir, hakim karşısına cıkarılırken gazeted icin hakim karşısına cıkmak yoktu. Gozeteciler haydutlardan daha aşağılık mıydı kl. hakim karşısına çıkanlmıyorlardı?..» Gunümüzün anarşist ve teröristlerinden de kötu d * rumdo Idi gazeteciler... Belkl de o gönün anarşist v» terörlstı gazeteciler sayılıyordu... Sultan Azız. Londralılann coşkun kalabalıği arasııv da, uzakta üc fesll adam görür. Keçecizado Fuat Paşa'ya sorar. tKim bunlar?» (Mustafa Fazıl Paşa kulunuzun kurduflu muhaHf hrkanın üyelerl...1 Üc fesliden blrl Namık Kemal'dlr. Abdülaziz'in yonında bulunan şehzadelerden biri de Abdülhamit'tir. Mustafa Fazıl Paşa teslim olacak, mülteci siyosetClierin ödeneğl kesilecek, Abdülaziz'in ölümü Mithat Paşa'dan bilınecek, ama her şeye karşın dış muhalefet sona ermiyecektir. Namık Kemaller'ln yerini bu kez d« başka jöntürkler olacaktır. Şairlerin muhalefetl ne zaman tükenmiştlr k(! onu görecek gibl oldu, az daha korkusundan oraya düşüp olecekti. Uzun bir süre citin dibinden kalkamadı, yüreğl küt küt içerden döğüyor, bu sıcakta elı ayağı buz kesip çözülmüş kımıldaycmıyordu. Salman kendisinl o böyle seyrederken görse Mustafa'yı mumkünu yok öldürürdu. Bu olaydan sonra Mustafa kendi kencine ant verdi ki bundm boyle Salman'ı bir daha sey«Ne o Salmon?» dedi. tSen bizfm ahırı yol retmeyece>k. Br sürs bozmadı andını, cma Sal•yledın, bir işin ml vordı, ycksa burada bir süf" man'ı ne zarran ahıra giderken görse icl tJtriıreli gozlüye kara sevdo mı bağıadın?» yor, öluyor, Gebenyordu ya. andını bozmuyorSalman karşılık vermedi ona, boşını çevirip du. Musiafa andını bozacak adam mıydı, bir •ndan yana bakmadı bile. kere kendi kendine söz vermışti. Bir gün tklndl Dışarda ço'< sıcak vardı. gökyuzu bemb»» üstüydü, Salrian sağına soluna kuşkuyla bokıjazdı. Kayalar, evler, ağaclar. ckarsu, kale, çolılar, otlar, her şey bir aklıkta tütüyordu. Ner nıyordu. Ahır ı gideceğı belliydi. Sağ eliyle hoyasını yoklay p duruyordu. Onun bu hall Mustodeyse ovaya serılmiş usulca okan karşı ırmak fa'yı da birdc ı bir coşkunun cılgmlığı icme alhepten buğu oiup ucacoktı. dı, bir duşün, tadın icine attı, tüm bedeni cımMustafa'nın babosı ismall Ağa lcerdekl ogıştı, hayası kalktı, sertleşti. Salman sağa sola dada kapıyı kilitlemiş uyuyorcfu. Gecelerl az bakınarok ohra girdi, bilinmeyen bir guç de ouyuyan bcba gundüzleri işl olmadığı zamanlar* nu oldı, kam,ş çıtin yarığına götürdıi. Soluk da hep boyle uyurdu. Uyurken cıplak tabancası sotuğa kalmış, bütün bedeninı ateş basmış, yühep soğ elinin altında, pırı! pınl Alaman filirv zü ycnıyordu. Gözlerini deliğe dayadı, Salrran tası da yastığmın altında dururtiu. çokton işinin başında al tayın arkasındaydı. Al Coktan bsridir uykudaydı. Ah bir uyansa tay sağrısını usul usul Salman'ın kasığına dada Mustafa'yla birtikte yukarıya kale boynuno. kayalcrın serinine gitselerdl. Sofada pat pot yıyor. sonro da bir hoş, hüzünlu başını cevlrip orkasındaki cdoma uzunca bakıyordu, gözlerini oyağını yere vuruycr, kendi kendine tuhaf sesler cıkarıyordu. Anası, omcasının karısı. amcodlkip, öyle insan gibi, sessiz, onlayışîı. Cok çok eının ikl cocuğu vardı, onlar. koruyucular Hohoşuno gidiycrdu Mustafa'nm al tayla Salman'ı ecn ile Hüseyin. Salman hep öt&kl evdelerdL böyle seyretn ek. Al tayın da hoşuna gidiyordu Öteki ev bu konağm bıtışiğındeydi yo, bu ka ki bu sovişme, başını cevlrip çevirip Salman'a dar bjyük deö Idi. Böylesıne güze! kilımlerle de boktıktrrı scnra do geriniyordu uzun uzun, ts doçeîi degı'di. Kcnağ'n odalannın tabanı hep bitince bacak arını çenis geniş ccıyor,, şor d!ye fcü.m dcşelıydl. Odalar da hep çepsçevre seIşiyordu. Salrran da eğilip bu işemiğl koklar dirdi. Sedirlerin üstü de hep kılimdi. Kilim.er gıbi edıyordu Mustafa do büyüyüp Salman karenk renk, bic:m bic.rrdi. Duvarlara S'rolanmı» dar ol'jnca bu işl tıpkı Solman gibl yapacaktı dolu, nokışN cuvallcr da göz kcmaştınyordu. ol tayla. Bunu Salman'dan cok güzel oğrenmışMustafa, Salmon'ın al tay!a yaptığı işi h(0 tl. Hem böyle düşünüyor, kartmış hayası elinklmseye söylemiyordu. Bir sezgıyle bunun kirnde. kazık gibı olmuş, hem de oklından olmadık •eye söylenmez bir şey olduğunu bılıyordu. duşunceler grcırtyordu. ya Salman'ın bu al tayButun korkusuna karşın, bu durumlarda dan bir çoCLğu doğarsa, çocuğu da tay oluryine de Salmon'ı gözlüyor. Solman ahıra girinsa. Sa'man bu tayı ne yapardı? Belki al tay bir ce o da varıp yennl alıyor. gözlsnnl kamış çttay değıl de blr bebek doğururdu Salrran'a bentfn yanğına uydurup Sa'mcn işinl bitinncey» rer. Bc'kl de bebeğln yarısı at, yorısı Insan © • kadar onu seyreyliyordu. Bir seferinde Salmon lurdu. işte o zaman r» yapardı Salman? Beb» 1930 6 Ocak BULMACA •OLDAIf BAÖAl 1 tru&nsever, lnsanlar» tl«Ilk atmekten bfi&laDan S Blr renk TOmden, birden. X Blrlii. aynı nltelikler* sahlp olanlarca olatrurulan topluluk Teral bağı;lama. 4 £skl Yunan tanrılanndan Çekınek, atı» jrapmak. 5 OTta Avropa'nın yerleçlm yerle" Hr.öen. 6 Güneydoğa Asy» uik&lerinia birinln halkından olan. 7 Tersl »inirsel Omurfayı mevdana getlren kemlklerden ber btrt. 8 Tersl gemılerde alt bölmelere bava jltmcslnl aaglayan gereç'erdea Klmyada kriptonun »imgesL • Ouman lek°sl Tant aUB lcorunmal] manpusaoe. TVKABIDAN AŞAĞIYAl AnkaraSıvas Hattı Şarkışlaya Vasıl Oldu Okuma seferberliği Uhazit Vekaletluco gazeta, kltap rt mecmuaların mem^eitetin her tamfiaüa s > & tıınını vo halkın okı^nasıru temiu etmck Ozere fcazı tedblr lttihazı taSarrur etmlşür. Bu maksatla dun saat 11 de MaarU ernan». Unde gazete, kitap ve mecmua tabUertnln l^Urakl Ue bir lçtima afctedılmlştlr M 1 1U Ullm ?o terbiy» beyetl reısl Mehmet Emla beyln nyaseünde yapılan bu içtlmadk bUba&sa memleketımlzde umumi blr otujn» teskiiati rücude Eeünlrr.esl mes'eleıi de fö1 rüîülmtîştüJ . Baa ecneM »ehirlerd» re bilhassa Eusya'da bu bususU ılınaa «edblrlcr Ğ» mevzuu b&hsedilmi«tlT. Neticede Maarlf Vek&IeUalo hlmâTesiBds olarak gazete. kltap re mKmıu «*tm Için blr bayilık ;irk£U kunılması ds takarrur etmıstlr Bir sirketln nısı? «ermaTB1 vekaletce temu edüecek re aısfı d& şirk» ta tştırak edenler tarafından verilecektir. BayiliH ;lıketi urEiır.dan taenılakctiu het tarafından şubeler ve satı» sergilert açılacaktır Bund&n tnaeda veke)etç« otutm» •eferberlıÇi lçın bazı tedbirler de almacak. köy postalarının t^nrtmi üe posta UcretleTinie mektep kitîplarında oldutu gibl teaıllat ^pümasuun temlnl lçln vekalets mftracaat edilecektiı. 3 4 5 6 8 9 2 1 1234567 89 | |I ||I I ıl H irMiMi B T 7 1 n |Tl 1 I ım ı I M •n ı ~ platinln almgeal Terst «an* ferednl fırlat anlaromda tfnlr. OCNKC BVtMACAKa ÇÖZUMC BOLDAN SAÖAl 1 Plnmsman. 2 OcreatA. I lotceM Os. 4 Eablao. İ Ab Zn. 6 Mat An. 7 At atokaD. I Bonrurmak. • Iakorpli. TUKAKIDAN AŞAĞITAl Yeni hat şubatta işletmeye açılı/or muvaflaklyeUe taidp et mekte oldufu ferter riyasetlnin yenl blr seneresı daha elde edjlmlştlr. Ankarv S l v u hattınıo laya kadar temdidl lk mal edllnjştlr. Bu su retle Anadolunun gübejlnd* çcllk yern umraa Tuıt&lan rücude getlren hukümet, bu aene rarfındK terakkl ve umrana do{ ru yenl blr adım dîha atmış olacaktır. Yenl battın subatta merasiın^ mahsus& İle kü^at rasmi rapılacakHr. Naifs Vekaletl d«mır yoüan müdlıi umumisl Muhtar Ber rcfaketinde, Şark demıryollan kumpanyası »ermühendlsi M. Krist oldutu halde, Alpulludac itibaren kendi torailanmızdan geç ınek tlîere Edlmeye temdlt edilecek yenl battın KÜzergAhaıı tet. kik ederek avdet etrcb ve Ankaraym (ttmlştir. I Böyük orkestnı. 3 Hesnenln yer deflstlnnesüd ug> la anlammda emlr Tersl opüepsl. 3 Kuzey Avrupa 01kelcrmden blrlnin unlfl kadın edebiya:cısı. 4 Tersl blr harfln oktmu3u. Ters* kdmyasal lazlnrdan. S Borç alman ptc ra lcln ödenen yflzde Tertl bir renk. 6 Tersl asağı dereceda olan İskandinav flj. kelerinln coŞrafl nitellklerinden. 7 EsH Muır ta&nlanndan Tersl aylık 8 Ueyduıa gel •nlamında emlr OŞütülmus tahü İle vapüaa ylyeceltleT» v*rU*o ıcnel ad. I Klmvada 1 FUeunaa. 1 Ataa. S Nltrat rK. 4 aknaB adö. 5 nreB Otur. « Semlz orP 7 Ma aaaknü. t atoJf naiT. t nas Dk. TÜ3KYUNAN MÜZAKERATI ANKARA 3 (Tetofonlaj Burada cereyan T« devam etmeüt« oiaa muzaterat benuz blr adım bile üerîememistır. Yunanlıl&r müzakeratta iUlaiperver da» ranmak sflyle durıun, evvelce kabul et tlkleri bazı maddelerin yenıden müzafceresinl istemektedirler. Müzakerenln netıcesl hakkmda »icdideo blr sey tuy leroek kabd değüdtr. Roma'dî. ueşredllmekte olan Mesacero gazeteslcin Viyanadan aldjfi tıabere gü re Yunan BaşveJüll M Veniıelos oradan > TürkT». Detlcesl rükbin Eörünmüs ve Yunanl^tanın hflsnü nlyetinl izhsı içln bahri teslilıatısı *^ dit etmetl vadettlfcini, b a t u fkl bOkO met arasıoda «tyaH blr tefrtkl mesal temlnl hanrlunak !çin Arrupaya Kltmek ve b a s mall tedakârhkda bulunmak nlyetlnde olduSuna söylemi?ör. Ford fabrikasmda Tophanedekl Pord fabnkasıran küs&t res mı tehır edılmiştir. Te karrur edecek güode kusat mera'inüne işörak eyleyecek zevaii davetiveler gdnderie. oektir Şehrırnızdekl fcazi otomooıl acentaîa n fabrıkadb mor.tajı ifcnal edilen otomobillerden bnser numune almıslardır. Bu miijıasebetle. Beyo?1undakl otomobil acentalanndan birirde dün bir Caj zıvafett venlmlşör. Terkos Şirketi imtiyazının feshi muhtemel ! ANKARA 5 (TeJefonla) Dabiliye VeUll Şukıü FCaya Bey Istanbul Terkos $ttketl mukavelenamesıni tetklk etmektedlr. Şirket mukavelenaınesınln feshi Için elde kuvvetli deiiller mevcut olduşundan tmtiyaZID fesîi' çok muhterr.eldır. Hükumet İstanbul sulannj 3ehremanetınin de lstir&k edecefl biı sirkete daha iyl serait dahllinde vermevi tasavvur etmektedır Bu müşterek ldarerJn blr ret) seklinde tdaresl düsünülüyor Yerll maüarını teşhir günü Mim Sanayı BM1B1 dün tevk&lade bir JçOma aktetmiştir. Bu lçtlmada lpekll, yun10 ve her nevi kadın esyası yapar. tabrika mumessilien i?tlrak etmİ5tir İçtlmadfc, MilU Hrtısat re Tasarrut Ce miyeti tarafından önümüzdekl cuma gunO saat liüde DartUftlnun konferans salor unda yapılacsJ5 lçtimaa ne curetle UUrak edllecaC1 hakkmda mflzakerat cereîan etml$tir. Fabrikatörler eşyanın sııretl te^hirt hakkmda lzahat vermlşlerdir. Ba zı fabrikalar mallanDJ canlı modellerte teçhlr edeceklprdir Bu model ler kıımajlann nevlne ıtöre 4 va;ından 20 TBşına kadar cocuk ve ka dınlardan mürekkep olacaktır. Ankara telsizi ANKAR4 4 (»Jl.) Posta telsrraf ve telefon idaresıne ait bulunan Ankara Telsiz Telefon f^tasvonu bu ayın altıncı pazartes' gününden ıtibaren ne» riyata baslavartktır TulO mevç 1575 metn dir. Konserler riyaseticumhur musi13:! frevetı taralındao verüecekUr. Ekmek fiyatı indirildi Çerıremaneti Iktlsat tşlen dün bu naftarın eionei narhını tesblt etmlstır Ekmek fiyatından 10 oara tenzü ediîrnis vt 15 Kurus 10 parava inmlstir. Pranrals flvathmda da tenzilat rapıhnı^tır 23 Irurus olan Francala bir Kuruj ten»111 tle 22 kvırusa ind:r<lmlsnr Ekmek Bratlann'n daöa fazla düseee?l Omlt edlimektedlr. BAK1KKÖT: Yıldu, (Ataköy 4. Kısıın Çarsıaı ÎS), Aysem, (BsJnrköy Cevizjik Hamam Sok. 36/B), Deniı, (Denlı Köşkler Itaiı LETT Karopı Karşısı). Barıj, (Şirinevler Mahmutbey Yolu 124/3), Diuçol, (Güngören Haz İnor.ü Cad. 20), Mertim, (Camlı kahve Duraitı 90), Pelin. (Yeşilkdy Istasyon Cad. 29), Şazo, (Eaenler Davutpasa Cad 29), Çarşı, (Söğütlüçeşme M. P. Çakmak Cad. 31), Sevim. (A Kutsl Tecer Cad. Mert«r Sitesi), Kardes, (Cea> net Mah. Hürrtyet Cad 50/A). BEŞİKTAŞ: Ihlamur, (Ihlamur Cad. 49), Jale, (Gayrettep» Baatçıbayın 3), Ayfer, (Dereboyu Cad. Muvakklt Sok. M/A), Uert, (Cevrtetpaşa Cad. 2:0), Gonca, (1. Levent Gonca Sok. 13). BEYKOZ: SsSlık, (Beyaı Erguvan Cad. 11). BEYOĞHJ: Necla, (Istiidal Cad. 31/33), Güven, fT ömerhayyam Cad. 8), AysaJ, (Gihanglr Akarsu Cad. 34) KARAKÖY: Merkeı, (Karaiöy KecaMbey Cad. 47). K.4SIMPAŞA: Dinçer. (Bohr.ye Cad. Haklm Sok. 41), Dfur, förnektepe Etibank Cad. 33). EMİNÖ.VÜ: Çemberlitas, (Çemberlitas Vezirnan Cad. « / D , Bflyük, (Sirked Bfiyükpostan* Karşısı 34), N. Basaran, (Hayrij» Tficcan Asya Sok. 2) FATİH: Güven, (Paüll Otobüs Duragı Karş;sı M/B), SaiÇllk, (K. Gümruk Fevıipasa Cad. 235/4), Özgün, (K. M. Paşa Cad. 206/5), Oral, (Çapa Besvekü Cad. Hadihun Sok. 27/F), Ladin, (Aksaray, (M. KemM Paşa Cad. 7/1), Şüa (Balat Ayan Cad. 82/S4). EYÜP: İslambey, (Islambey Cad. 10/2), Beşyüzecler, (500 I > ter Eski Edime Astaltı 215), Çetin, (Küçükköy Yolu 8/A). KARTAL: Yeni, (Kızllay Bulvan Işık Apt.), Cevlzll. (Bagdat Cad. Tuna Çarsıaı 2SB/B), Sanil. (Ankara Cad 133), Erguo, (Ktr rayollar Cad.). KAIHKÖY: E m d CModa Cad. İSO/I), Ekşloglu, (SögflUfioaıme. Elmahceşrae Sok. 58). Aybars, (Göztepe Kayışdağı Cad. 135/19), Şukmbakkal. (Şaşkınbakkal Bagdat Cad. 343/4), Aynur. (Erenköy İctas Kozj'ata^ı Yol Sok. 4). CSKtDAR: Ferah, (Ferah Mah. Ferah Cad. İJ), Isüay, (Top. t » ı Cad. 94), İmrabor, (İmrabor Cad. 78/1), Yunua, (BaglartM^ı Cad. 16). Şlrin, (Alemdag Cad. Il/B). SAIilYLR: Çayırbaşı, (Çayırbası Mah. Babçekfly Sok. N o : X ) . Ş1SM: Amı. (Şlşil Etfal Has. 3/1). Isık, (FerikOy, Avukat Otd. 107/A), Emre, (Nlşantaşı Şakayık Sok. 35/1). Oruç, (MeddlOy. 1. Taşocüjı Ced 6/1), H. Deva, (Gültepe Talfltpasa Cad. 280). ZEYTİNBUKNU: Havat, (Yenldofin Mah. 39'cu Sokak 3 » . ANKARA İKTİSADİ VE TİCARİ İLİMLER AKADEMİSİ BAŞKANLIĞINDAN Akademlmiz Bilgl işlem Merkezl İle Yapı ve Fen Işleri Müdürlüğunde görevlendirilmek üzerere, BİL6İ İŞLEM MERKEZİ MÜDÜRÜ. SİSTEM ANALİSTİ, PPROGRAMCt, KALORİFER TEKNİSYENİ, MARANGOZ alınacaktır. Devlet Memurlan Kanunundakl genel ve fizel şartkjn taşıyan Isteklilerln 2 adet resim, dilekce ve özgecmışleriyle birlıkte 21.1.1980 günü calışma saati sonuna kadar Akademl Başkanlığırta başvurmalan rlca olunuf. Yarışma ve yeterlik sınavı 23 1 1980 gunü saat 14.00* de Akademl Merkezinde yapılccaktır. NOT: Postadakl gecikmeler değerlendlrnmeyecefcOr. Ayrıntılı bilgl almak Is'eyenıerin Akademl özlük İŞled Mudürlüğune başvurmaian gerekir. HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ1 TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA B ü HEDEFE ULAŞABÎLÎRtZ. Saadet Muniı H. (Ba*ın: 10008 120J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle