Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tKÎ eni AP flrtidan, ıeçea donemla CHP agırlıklı hükumeti tarafından hazırlanan ve Onlemler paketi» adı verilen yasa degişiklikleri tasanlannı daha da genlşleterek Millet Meclisine geürmekte ve CHFnln de desteğiyle yasalaştırmaya çah$maktadır. Uyan mektubundan sonra ilgl çekici bir uysallık yörungesine giren CHFnln yardıırunı sağlayan Adalet Partisi. önlemler paketine Anayasa değişikligi ile Sıkıyönetim Yasasmı da ekledi. Yapılan açıklamalara göre Sıkıyönetim Yasasında yapılacak degişikliklerle bu yasanın 3, 15 ve 16. maddeleri yeniden düzenlenecek, maddelere daha geniş blr içerlk verilecektir. Anlaşılan odur ki yasanın çerçevesi daha da genişletilecek ve birçok suçlar daha sıkıyönetim askeri mahkemelerinin görev alanına alınacak ve sıkıyönetim komutanlıklannın yetkileri genişîetilecektir. Biz daha önce de, yasa değişiklikleri ve oezalan artırma yoluyla suçlann önlenemeysceğini, bireysel terörün önüne gecilemeyeceğini, çunkü terörün kaynaklannın daha derinlerde olduğunu. terör hareketlerini düzenleyen odaklara ve kaynaklara lnilmeden bu alanda bir sonuç ahnamayacağını. getirilecek yasa degişiklîklerinin temelinde demokr.'.tik rejimi ortadan kaldırma, halk kitlelerlnin örgütlenme ve ölkenin kaderi üzerinde söz sahibi olma hakkını jrok etmeye yönelik bir baskı rejimini gerçekleştirm" amacının yattıgını açıkladık. Bu noktaya bir Vez daha parmak bastıktan sonra biz burada degiştirilmek istenen Sıkıyönetim Yasası üzerinde kısaca durmak lstiyoruz. CUMHURİYET 22 OCAK 1080 Y olaylar ve görüşler Sıkıyönetim Yasası Halit ÇELENK milletin bölunmezliğinl Içten veya dıştan tehlikeye düşüren veya anayasanın tanıdığı hür demokratik duzeni veya temel hak ve hurriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen yaygın şiddet hareketleri hakkında kesin belirtilerin ortaya çıkması halinde Bakaniar Kunılu...» sıkıyönetim ılan edebılır Demek ki, sıkıyönetim yukarıda açıklanan hallerde ve ancak bu «Belli ve sayılı» koşullann ge'rçekleşmesi halinde ilan edilebilecek. bunlann dışında herhangi bir nedenle sıkıyönetıme başvurulamayacaktır Hukuk dıliyle, sıkıyönetim nedenleri Anayasada «Tadadi ve tahdidi» yani sayısal olarak sınırlanmıştır. bu düşünceyi düe getirmektedir. «Blr snç dolayısiyle davayı gören mahkememn. sıkıyönetimin anayasada gosterilen koşullar dışında tlan edılmış olduğunu inceleyemeyeceği iddia edilemez. Bu suretle belki de kısmen de ols>a yargı^denetımi saglanmış olabıhr Omeğın bazı suçlar kalkışma mahiyetinde olmadıkça veya bu niteliği kazanmadıkça, yurt içinde bu suçlann çoğaldıgından bahısle sıkıyönetim ilanı mumkün değildir. Anayasanın 124. maddesi buna manidir.» (As. Yar. 27. 9. 971 336/364) O halde, yasalar anayasa hükümlerine uygun olmak zorunda olduğundan, Sıkıyönetim Yasasının da, anayasanın yukarıda açıklanan hukümlenne uygun olarak düzenlenmesi, Sıkıyönetim Komutanlıklanna tanınacak yetkılerin ve Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerinin bakacaklan davalann da buna göre saptanması zorunludur. Bu açıklamalardan çıkan sonuç şudur ki. demokratik hak ve özgurlükler, düşünce açıklamalan, dernek ve sendikalann ve öteki kjtle örgütlerinin yasal çalışmalan. şiddet hareketi niteliği taşımayan tüm «Hak arama ve kullanma» gırişımleri ve çalışmalan Sünyönetlm Yasasının dışında kalmak zorundadır. Çünkü bu tur çalışmalar (faaliyetler) olağan yönetim biçiminin smırlan içinde kalan, devletin varhğını tehlikeye düşürücu şiddet hareketleri ile ilgisi olmayan demokratik hak ve özgurluklerin kullanılmasından ibarettir. Demokratik çalışmalar Sıkıyönetim Yasasının kapsamı içine alındığı. demokratik hak ve özgürlükler böylece kısıtlandığı takdirde anayasanın Olağanüstü haller» için koyduğu hükümler, olağan hallere uygulanmış olur ki bu, anayasaya ters düştüğü gibi. demokratik reıimin ortadan kaldırüması sonucunu doğurur. Günümüzde yürürlükte bulunan 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasasına bu açıdan bak tığnnız zaman yasanm, yuk'anSa açıklanan anayasal sakıncalan içinde taşıdığı açıkça görülmektedir. Ozellikle tek tek. ya da toplu halde düşünce açıklamalannı suç sayan 141 142. maddelerin, basm yoluyla işlenen suçlann, dernek ve sendikalarla ilgili davalann, basına sansür koyan hükümlerin, gazetelerin. dergilenn. basunevlerinin kapatılması yetkilerinin, grev hakkınm sıkıyönetim kapsamına alınması. anayasanın sıkıyönetimi düzenleyen 124. maddesine aykın olduğu gibi bu temel yasanın 2. maddesiyle guvence altma aldığı .Demokratik rejıme» de aykın düşmektedir, Nitekim son aylarda bir cok Sıkıyönetim Askeri Mahkemeleri 141 142. maddelere dayanılarak açılan davalarda görevsizlik kararlan vermişler ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu da. Uyuşmazlık Mahke mesi kurulmazdan önce. şiddet hareketleriyle ilgisi olmayan bu tür suçlann genel mahkemelerde yargılanması gerektığine karar vermiştir. Aynca üniversitelerin ve Anayasa Hukuku öğretim üyelerinin sıkıyönetim ile ilgili bu yöndeki görüşlerine. yazımızın kapsamı elverişli olmadığmdan yer veremediğimizi de açıklamakta yarar görüyoruz. Anayasa hükümlerine göre sıkıyönetim ancak devletin güvenliğini tehlikeye düşüren savaş hali. ayaklanma ve şiddet hareketleri nedeniyle ilan edilebilir. Olağanüstü bir yönetim biçimi olan sıkıyönetimin amacı bu tehlikeleri önlemektir. Bu nedenle de sıkıyönetim yetkililerine ve Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerine tanınacak yetkiler ve verilecek görevler sadece bu amaca yönelik ounalıdrr. Tarihimizin en büyük çılgınlığı.. aşammın son yıllarında tum benliğini bapşa adayan Bertrand Russell, bir yazısında nasıl büyük tehlıke içinde yaşadığımızı anlatmaya calışır. Ünlu bılgine bakarsanız, bir atom denizaltısının kırk yaşına varmamış süvarisi ruhsal bunalıma düşerek İlgili düğmeye basıverırse, insanlığı yok edecek nükleer savaşın yeşil ışıkları yanar. öylesıne çılgın bir dehşet düzeni sözkonusudur ki. zincirleme devinen mekanızmalarla cok kısa bir surede «hedef ülkeler» yok olabillr. Okuduğum zaman inanamıştım Russetl'a... Artık inanıyorum. İnsan yaşadıkca yeryuzunün gerçeklerlnl daha ryi algılıyor; toplumların yazgısını elinde tutan sözde yüksek yönetıcılerın kocaman bir sırkin palyacoları olduğunu anlıyor. Gerçı yeryüzünde kurulu nükleer savaş mekanizmolan Russell'dan bu yana cok değışmiştir; bızım düzeyimizdeki bilgıler de kuşkusuz sınırlıdır; ama, dünyayı yok edebılecek bir harbın, bir tarla kavgası kadar yalın cıkar catışmasından kaynaklandığı da gercektlr. Bir nükleer savcşın iki yanı vardır: Bir yanda uretim araclarının komulaştmlmasını ve emekcılerın egemenlığinl benlmseyen sosyalist cephe; öte yanda üretim araclannın blreylerln elinde olmasını ve sermayecllerln egemenliğını Istsyen kapitalist cephe... Y Önemli Nokta Anayasa, olağan yönetim biçimi İle «olağanüstü yönetim biçimleri»ni birbirinden kesin çizgilerle ayırmıştır. 123. maddenin •Olağanüstü yönetim usulleri» bıçimindeki başlığı ve bu başlık altında «Olağanüstü haller» ile «Sıkıyönetim ve savaş hali»nin gösterilmesi bunu doğrulamaktadır Bu olağanüstü hallerin neden ve koşullan da yukarıda açıklandığı gibi yine anayasada sayısal ve sınırlı olarak (tahdidi) gösterilmiştir Olağan yönetim biçimi ile olağanüstü yönetim biçimini birbirinden ayıran temel ölçü «Savaş hali. savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, ayaklanma olması ve şiddet hareketleri»dir Başka bir deyişle olağanüstü bir yönetim biçimi olan sıkıyönetim ancak ve ancak bu fiili .şiddet hareketleri ortaya çıktığı zaman söz konusu olabilir. Bu koşullarda devlet kendi varhğını ve güvenliğini bu eylemli tehlikelere karşı. zora karşı koruyacaktır. Şiddet hareketleri yoksa. sıkıyönetim söz konusu olamaz Anayasa koyucunun bu düzenlemesi sıkıyönetimin doğasma ve esprisine de uygun düşmektedir. Askeri Yargıtay'ın şu karan da Kamu hukukunda sıkıyönetim OlağanOstü bir yönetiro bicimi» olarak tanımlanmaktadır. Anayasa hukukuna göre devlet, kendi varhğını tehlikede gördügu zaman olağan yönetim biçiminl terketmekte ve olağanüstü bir yönetim biçimini yeğleyerek tehlikelere karşı kendinl korumaktadır. Her devletin, kendi varhğını koruma hakkı. Sıkıyönetirtin temel gerekçesi olarak kabul edilmektedir Devletin karşı karşıya gelebileceği «tehlike halleri» de anayasalarda acık seçik gösterilmıştir Nitekim 1961 Anayasası da 124. maddesinde sıkıyönetim nedenlerini, hangi hallerde sıkıyönetim ilan edilebileceğini saptamıştır Bu maddeye göre. «Savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi. ayaklanma oiması veya vatan ve Cumhurtyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve Sıkıyönetimin Niteliği Sonuç Düşünce suclan. grev hakkı, basm yoluyla işlenen suçlar, dernek ve sendikalarla ilgili kovuşturma ve davalar, gazete. dergi ve matbaalann kapatılması. yayınlann toplatılması vb.. konular, Sıkıyönetim Yasasının kapsamı dışında bırakılmalıdır. Yurürlükteki Sıkıyönetim Yasasının; Sıkıyönetim Komutanlıklanna anayasanın 124. maddesine aykın bir doğrultuda genış yetkiler tanıyan 3. maddesi ile Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerinin görevlerini gösteren ve düşünce suçlannı. grev hakkını ve öteki demokratik hak ve özgürlükleri içine alan 13 ve 15 maddelerin bu antidemokratik hükümlerden anndınlması gerekirken. geriye doğnı değiştirilmek lstenmesi demokratik ve anayasal ilkeler açısından ağır sakıncalar doğuracak ve yürürlükteki baskı yönetiminin koşullannı daha da ağırlaştıracaktır. HESAPLAŞMA P Burhan ARPAD Eski Tahta Evler OsTianlı TürMerlnln Istanbul'undo şehlr planı dlye birşey voktu Mahalielerde konutlar. camiler. mezarhklar tom bir karmoşa durumundaydı. Istanbul icln ılk plon benzerlerlnl, Osmanlı ordulorını yenı bir duzene koymak ıçKi gelmiş olan Prusyalı maşerol Von Moltkenin çalışmalan sırasında buluyorur O plan do. daha cok asker kışlalan acısındOD bir duzen getırmıştlr Eskı Istanbul, hele yırmıncı yüzyıl başlarının bıtişık duzende tohto evcıklerı istanbul'u. kalfaların ikı katlı yapılan yan yana sırolamasıyla oluşmuş sevımsız, gozü tırmalayon bir barınaklar yığınıyriı. Yağmurla kararmış o tahta evlerln Istanbul'unu hic seveme^ım. Oocukluğum, ilk genclık yıllarım o sokaklarda gectığı halde Hele şehnn demzle bir cukur semtlennden Aksaray ve Kuçükpazar'a hıc ıs:nmadım Oar sokaklan kış yaz vıcık VICIK ccmurlu o semtlere günü bırliğine. ya da geceyatısına konuk gıdınce hastalanır, başım ağrırdı O günlerden yarım yüzyıl sonra da hlc değışmemış daracık sokaklardan arada blr geçerken yme Daşım ağrıyor ve soluğum daralıyor Zıra o daracık ve camurlu sokakların ikı katlı tahta evleırıın avucıcı orsasında şımdı sekız on katlı beton yapılar var O daracık sokcklar şımd' guneşa busbutun kapalı Bunal'ıcı yaz günleri hiç bir 1 esıntı taşımıyof İk katlı tchta evlerın üc • beş kışı barmdıran toprağında yukselmış beton yığmlarında şimdi 4050 kışı tıkış tıkış barınıyor O eskı tahta evlenn coğunda bir arka bahce yeşili, hotta fıskıyelt havuzcukiarın serinüğl, arka pencerelere asın kafeslerde saka. florya. kanaryalar şakıyan kuş kafesierı vardı Pencerelenn önünde fesleğen. kupe, karanfıi sardunyo saksıları vardı Gunumüz İs'anbul yan sokakiar.nın b9ton bannakıarına tıkış jıkış yerleşmış ınsan:an doğadan öylesme kopmuş, ayakları topraktan öylesıns uza^.lcşmış ki, ne yes'l ne cıcekierın renk cümbüşü, ne de kuş cıvıltıları var! Kara suratlı eskı tçhta evler yan sokakıarmda ceşmebcşı dedıkodulorı MahaMe kahves yorenl'klen semt tuiumbacı re'sinin vazlar> karpuz sergılerı. c*maz sokoklarda ya do camı avlusundo alı ai moru mor cıftkale ayak topu tekmeieyen cor.ukların sev nc cğ''k!arı vardı MchoHe'nm carş' yennae Geyikli cayevınde boruiu gramofonıarda calman paklardan vükselei Orfeon rekor dıye başlayan Istanbul halk şarkılorı vardı Gunumüz Istanbul'u beton yığınıatmdan yu^selen Rook tepınmelen ve cığlıklan yetmiyormuş qıbı sonuna kadaf oclmıs el radyoiorınm ve. sokak aralarına kadar yaygınîasmış kaset satıcılafinın şsmatosı, Bütun bu cirkın gerceklef korkunc bir hızla herşeyi yutup yokederken kımı okuryazarlar, ya da sonat snopları, şimdi hic bıri var olmaycn eskiistanbul mahallelerini yeniden kunrok. yo da camurlu yan sokaklardo yıkıldı yıkılacok en son tahta evlen kurtarmak gıbı hayal gucünu bıle zorloyan boş şeylerle oyalonıyorlor Oysa. Istanoul'un en son tahta evlerı, en son konaklar ve ya'ılar aroda bir sessızce vanıverıyor Bırkac satırlık polıs haberlerınde. fa'an semtte fılan sokakta dün gece cıkan bir yangında üc evın kül olduğu, yangın nedenmın belırlenmesı icin soruşturmaların derınleştirildiğı yazılı Bir okur mektubundan kimı satırları aktarıyorum: «Yazılarınızı biraz da icim burkularak okuyorum İstanbul'a her gelışımde bu kentın uğradığı kıyımın vardığı boyutları gördükce kahroluyorum. Doğancılar semtınde babadan kalma eskı tahta evıme Karadenızli yıkyapsatcılor on mılyon liranın üstünde değer bictiler Fakat aydo elıme 12 bin lira gecen dört nüfuslu bir aile relsi olmama rağmen, hayatto kaldığım sürece ne satmağa ne de kıralamağa niyetliyim. Emekli olunca kendım oturocağım > Bir yanda her yanı kaçak yapılarla doldurup doğayla bütün bağmı koparmış milyonlorco Insanın cıkar, vurgun. sömürü kargaşası ötelerde pek cok uzak' larda en son bahcelı evleri koruyabılmek icin büyük paraları rt'veren üc beş kişi.. İşte İstanbul!.:. aris Turlzm Danışmonımız, hayın kışi ya da klşıle rin cektiğl tetıkle kurşunlanarak alcakça öldürüldu. Yılmaz Colpan'ı DilTarıh ve Coğrafya Fakultesı öğrencisi ol duğu yıllarda tanımıştım Sıkıl gan, icne kapanık bir yapısı vardı Sonraları şıırler yazdı, cevırıleı yaptı Ünıversiteyi bitırince bir aralık Ankara Fransız Kültür Merkezı'nde calıştı, sonra Turızm ve Tanıtma Bakanlığı'no gırdi. ilk dış görevl Beyrut'ta aldı. Çeşmeye gldiyorlarmış, Sakızlıköy'e bıraktılar. ben! Yitirdiğimiz Bir Değer: Y. Çolpan # YILMAZ ÇOLPAN VE ONDAN ÖN CE NİCELERİ YURT DIŞINDA GÖREVLİ OLDUKLARI YERLERDE ÖLDÜRÜLDÜLER. BU KIRILASI ELLERİ KOPARMAK tÇİN GER£KENİ ULUSÇA YAPMALrYIZ Yurda döndükce buluşur. görüşürdük Sürduremedığı şıır yazma hevesini tüm sanat dallarına b&erek. sanat sevgısanl büyüt'ü Ulkemızın zengın kültür ve sanatını yurt dışında ta nıtmayc özen gostererek calış tı Tanılmo Genel Müdürü olduğu sualar, Metın And'ın des teğı ile yurdumuzda yavaş yavaş tükenmekte olan Katagöz oynatanlar icin bir yarışma duzenıedi Onları Ankara'da topladı. yarışmada kazananlara ödüller verdı Boylece Karagoz metınler' renklı fılımlerıyle bir belge'ıK (arşlv) duzenlemeye calıştı * Parls'e gitmezden önca, bir yaz günü İzmır'e gidıyordum Ucaktn Yılmaz Colpan'la Doğan Kasaroğlu vardı. Yoldo konuştuk. şakalaştık Ingılizce olarak bastığım Metın And'ın Karagö? adlı kıtabının Fransızca basımını yapmamı Yıl Salim ŞENGİL maz Colpan istedi. Bu yapıtın Fransızcast onun isteğlyle orta/a cıkmış oldu Doğan Kasaroğltı «inınce ne yapacaksın abı?> dedı. cNe gibi!.» «Yan nereye gldeceksln?» «izm'i'den Çeşme'ye. oradan da Sokızlıköy'e...» «Havcalanındo benım arabam var Istersen beraber gidelım.» tOlbr.» dedım, tYalnız bir şortım var İzmir'de, denız kenarında bir yerde ıkl kadeh rftalırn » «Önce BasınYayın burosu no uğramak şartıyla ..» O sı rala Doğan Kasaroğlu Basm Yayın Genel Muduru ıdi. Yolda Yılmaz Calponia Karagöz kitabının Fransızca basımı üzerine konuşmayı surdür duk. Ne kadar heyeconlo konuşuyordu! Kıtabın Fransızca basımını yapmaya karar verdığimi soyleyince. cocuklar gıbl sevındi. Bir kışi, kendi kıtabı cıkacak olsa ancak böyle duy gulancbilirdl. BasınYayın bürosundan son ra den'z kenarında bir lokanta ya ücümüz de gıttık. Onlar da 1931 mart 1979 tarlhleri arosındo Londro'do Dünya Kuk la Festrvali düzenlenmışti Metin Anci, ben bir de Karagözcü Metirı özlen katılıyorduk Festıvclın ıclnde. 2628 mart günleri arasında, Londra Ünlversltesinde, Asya Gölge Oyu nu Konferansı vardı Metın And, ikl blldıri ile katılıyordu. Metın Özlen. festlval progromı içinde üç gece Karagöz oy natacak, ben de orada ve Ünıversıtede kıtap sergisi açacak tırn Bif gün Turızm Ataşellğlmlze uğradığmıda. ilgılıler Parıs'ten gelen bir teleks yazısını elıme verdıler Te'eks Metin And'a çekilmıştl Şöyle yazılmıştı anımsadığımo göre «Fransa'da eylül ayında yapıla cak olar Dunya Kukla Festıvaline ekibi davet ediyorum. Yıl maz Çolpan.» 18 eylöl 1979 tarihlnde aldığım bir mektupta şöyle dıyordu Yılmaz Colpan: «Ak'la Kara'yı pek tatlı bağdaştıran güzelim mektubunu ancak şımdl yanıtlayabiliyorum» Ve babasının ölümü üzerine Ankara'ya gittığini anlatıyor, daha sonra da şunları yazıyordu: «. Karagoz'ü Paris'te scrgilemek icin uğraştyo ruz. Fakat bir türlü elverişli salon bulamadık Hepsi 12 yıl önceden dolu Umudumuzu yitlrmedik Ergec bulacağız ta'oü Lcndra'da olduğu gibi. Fransa başkentinde acılacak bir serginin başansı, seslenme gücü de cok fazla. Senl bu yan''arda görmey! cok ister dik.» Sevgill dostum Yılmaz Colpan. fUmudumuzu yitirmedik » dıyordu Ne var kl. biz onu yltirdik Hayın kişi ya da kişılerin cektiği tetikle kurşunlonarak. kalleşce. arkadan vurularak öldürüldü. Dış ülkelerde yitirdiğimiz bu kacıncı can. gözbebeğimiz, yiğitlmiz? Bu kalleşce arkadan vuran kirii, kırılasıeller... Bu kırılası elleri koparmak İcin ulusca bir şeyler yapmamız gereği ortada değil mı? Gercekleri gızleyen demagoiidır bu ayınmın dışındakı acıklamalar ve yorumlar... • Türkiye'nln bu İki cephe arasında yerl neresidlr? Eğer temel yazılı yasalara göz otılırsa, ülkemızde emek ile sermayeye dönuk sorunlann «bağımsızlık» ve «özgüriük» cercevesinde cözümleneceğr varsoyımı ortaya çıkmaktadır. Anayasamız yazılı bir kâğıt parcası değılse, bu varsayımın bir tarihsei gerçeğı yansıttığı ve toplumun ceşltli guclerınce özümsendlğl anlaşılır. Bağımsızlık devletin özgüriüğüdür. özgürluk, kışinın bağımsızlığıdır. Bir Inson, uretlm araclannın (fobrlkolann, elektrlk sontrallannın. büyük toprakların. endüstrl komplekslerinın dış alım satımın, bankalann) halkın molı olmasını istiyorsa, bu isteğinl dile ge.tirebllmeli ve bu ıstek doğrultusundo örgutlenebilmelidır. Yurdumuzda üretim araclarının kamunun malı ofmasını Istemek ve ' emekcilerin Iktldara gecmesini dılemek, «vatana ıhanet» değildir devletin güclenmesi ve ulusun kurtuluşu icin bir yönteml viırgıılamaktır özgürlüğümüz varsa, bu cağdaş gercek yasaların güvencesi alt>nda söylenecektır. Hicbir bahane bu gerceğln söylenmesin! ve hayata gecirilmeslni engelliyemez Türkiye'nın bağımsızlığını osıl savunanlar. 8ermayenln değıl, emeğm türkusünu söyliyenlerdir. Cünkü bağımsızlıktan yoksun özgurlük; özgürlükten soyutlanmış bağımsızlık olası değlldır. Eğer İnsan isek, eğer onurumuz varsa, kendi dışımıza karşı bağımsızlığımızı ve kendi Içimizde özgürlüğümüzü savunacağız taa sonuna dek: ABD, Vletnam'a gırse de savunacağız, SSCB, Afganlştan'a girse de savunacağız. • Oış dünyada kurulu nükleer mekanlzmatan bilmiyoruz ve dehşet dengesının teknoloiisinı bilmemize de olanak yok Türkıye'de işiiven Amerikan uslerinın ayrıntılı gerceklerıni devletımızın en yetkilı klşllerl ve uzmanları kavrayamıyorlar. Boylesine blr ortamda kendımizi topun ağzına nıcin sürüyoruz? Goben ve Breslav zırhlılarına bindlrllmış Türk glySlll Alman denlzcilerinln Amiral Şoson kumandasmda Karadeniz kıyılannı topa tutarak Osmanlı Devletıni 1'ind Dünya Savaşında ateşe atması, blzım hesabımıza delılıkti. Anadolu'dokl üslerde nükleer savaşın mekanlzmalarıyla oynayan Amerikan suboylorına 3'uncü Dünyo* Savaşında. t ğ f vurdıvnuzun yazgısını bağlamak cok da ha büyük cılgmlıktır Bir ulusun bağımsızlığını koruması ayn şeydlr. tüm ulusu bir nükleer savaşın İlk hedefl ve llerl karakolu durumuna getırmek başka blrşeydir Türkiye'yi süper güclerın nükleer kavgasında en sıcak odak nltehğıne dönüştüren onlaşma'ara kim Imzo atarsa atsın, ulusumuzu topton yok edebilecek riziko yu Içeren böyle bir belgenın gecerlilıği yoktur Yurdu muzu en büyük yangına süren bir anlaşmayı (Büyük Mıl let Meclısı onayına sunmadan) yangından mal kacır» gibi yürürluğe koymaya cahşanlan da tarıh bağışlanv vacaktır. DUYURU 78. YILINDA NAZIM HİKMET Ortak Söyleşi Konuşmaeıtar ı TÛRKİYE DEVRİMC' İŞCİ SENDİKALARI KONFEDERA8YONU (DİSK) Asım BezlrcJ TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASl M. Al' Sebük İSTANBUL BAROSU Enıs <~oş<un BARIŞ DERNEĞİ Afşar Tımucin TÜRKİYE" YAZARIAR SENDİKASl Yer Tarih : MUHSİN ERTUĞRUL TİYATROSU. HARBİYE İSTAN3UL : 22 OCAK 1980 SALI Saat: 17 00 ve Barış Derneğınder soğloKemai Sülk« ÇAĞDAŞ YAYINLARI Perde Aralığından N Nadir Nadi ı« Davetiyeler: DİSK TY.S nablllr. (Davetıye edmemeyen T Y S Oyelerı Sendlka huvyet kartlorıylo ge!Pbılırlsr) ATATÖRK'ÜM Ö L 0 M O GÜNLERİNDEN DP İKTİDARININ İLK AYLARINA KADARKİ DÖNEMDEN ANILAR. ÇlZG^ER, OLAYLAR VE PORTRELER... Û1K€MİZIN BUGÜNKÜ OURUMA S i t OELDİÛİNİ GÖ2LER ÖNÜNE BU YAPITI ELİNİZDEM BiO AKM A Y A CAKSINK (Cumhuriyst 428) VEFATLAR İCİN La fOnlsrlnızı njlaşao t» LAM CENAZK ItJlERİ btr I» nfonU amrtnlldedlr Guet* ılln »• umun s u u » toler doktoı r»oonı d«flr rulv «ab Batlm duaaı devlr •<inlan aslT* sekeı işlen r»pıl« Hu.iwıİTetle »e tltiıllkl» ısloB l»rtalö tleruht* adcr Z. Baskısı akî T.C. ZİRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Malzeme ve Satınalma Müdurlöğü) NAKLİYE İŞLERİ YAPTIRILACAKTJR 1) 2] 3) 4) 5) Bankamızın muhtelif naklıye işleri. kapalı zart usulü teklif alınmak suretıyle yaptırı!acaktır. Konu İle llgıll şartnams. Ankara'da Malzeme ve Satınalma Mudürlüğumüzden sağlanabilir. ihale. Genel Müdürlüğümüz Satınalma Komisyonunca yapılacaktır işin gecıcı temınatı 100 000. liradır. İhaleye gırebılmek icin. firmaların şartnamede belirtilen bütün hususları yerıne gstırmek ve ıstenılen belgeleri de ek'emek suretıyle düzenleyeceklerı teklif mektuplarını en gec 19 2 1950 salı günü saat 15 30'a kadar Ankara'da Malzeme ve Satınalma Müdürlüğümüze makbuz karşıiığında teslım etmeleri gerekmektedır 8ankamız ıholeyi yaoıp vaomamakta serbest olup, 2490 sayılı Kanuna tabı değıldır. İSLÂM CENAZE IŞLERİ TEL : 47 20 06 • 40 68 86 NOT : BOtOn mu«meleleı t» letmeye tlt olmak QzeM rurt ic ruıt dısı nırt dıjından rurdjı aaoaze oatlı rapüır GOnOs Uar dedlr «ııtlnd» tmrtnl> HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA HEDEFE VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU ULASABİLİRİZ. ISTEME ADRESİ: ÇAGDAŞ YAYINLARI TURKOCAGl CAD. 3941 CAĞALOÛLU İSTANBUL 6) (Türkel: 425) (Basm: 10531) 427