19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURIYET 2 OCAK 1980 ÎLME bfr oyışığı köyün koya§ını agzına kador doldurmuştu. Saiman taş avlunun köşesinda kıpırtısız duruyor, duyulur duyulmaz bir türkü mınldanıyordu. bir hoş, bir eski zaman türküsü... Çocuklar gene pıslanpatır oynamağa çıkmışlardı. Pıslanpatır bir tür saklarrbac oyunuydu ve geceterı ayişıfiındo oynonırdı. Köyün pıslanpatıra cıkmış cocukları ikıye ayrılır, bir bölüğü köyün en olmoyacak yerlerine saklanırlar, öteki boluğü de onkırı arardı. Kim saklanacak, kim arayacak, dive da yazı tura atılırdı. Yazı turayı hep Tay Mu'stafa atardı. Bu böyleydi, bu ayrıcalık oldum olası Tay Mustafa'ya tanınmıştı. Salman'm ötedeki karartısı iki üc kat büyümüş gölgesi avıunun tozlu toprağına upuzun, koyu serilmışti. Omzundaki tüfeği de hayal meyai seciüyordu. Pıslanpatıra cıkmış çocuklar ta uzaktan onun dımdik iki üc katı büyumüş karartısına bir göz atmadan edemiyorlar, onu görünce de ne kadar uzağa gıtmek, onu görmemek rrümkünse o kadar uzağa sidiyorlardı. Salman'ın saçları sarı. kirpi oku gibi, başına cekicle cakılmışcasına dimdikti. Cckır gözleri ciğ bir ağı yeşilındeydi. kucücüktü, göz canaklanmn dıbine soklanmı$ Sitmişti. Hıç bır yöne bakmaz. insando her yor.ü görüyor duygusunu uyandırırdı. Hıç konuşmaması, çülmemesi kavrulmuş yüzünü bıraz daho sert'eştirîp keskinleştiriyordu. Sivri burnu hep ür^rır, kıpır kıpır eder, onu az önce oraya bir burun ustası takmış gibi yüzünde dururdu. Omuzları geniş, boyu kısa, bacakları çarpık, kolları cok uzundu, yere değercesine. Cocuklarm ondan korkmaları, uzaktan ona bakmaktan bile cekinmeleri icın hic bir sebep yoktu. Salrran'ın omzundcki Alaman filintası gıcır gıcırdı. Kundağı. namlusu ayışığında bile parlıyor, günışığında olduğu gıbı sanki menevişlıyordu. Günduzleri uyumadığı zaman Saiman hıc başka bir Iş görmeden boyuna tüfeğıyle uğraşır. kundağı, nomluyu, fişekleri, bile tuhaf, kokulu bır süru yağlarla yağlar, sıler, parlatır, güneşe koyar, kar. şısına geçıp hayranlıkia ysmeyı ıcmeyi unutup dolardı. işte o z:ımanlar, bir düşte, uykuda, uyurgezerlıkte gibi büyülenmiş bir gülümseme, mutluluk onun yuzünde dolaşır ardından da yitıp gıderdi. Sonra tüfeğini, fişekliklerini güneşten alır. gene sıler yağlar, gene güneşe cıkarır, konoğın kapısının karşısındaki koktüs ağılına dayardı. Tüfeğın menevişinden. yemyeşil, ak, sert keskin dikenü, sarı. mavi, pembe, turuncu cıçekli, bir bucuk insan boyundaki sık kaktüs oğılına kaynaşarak navi, celik kıvılcımlar sağılırdı. S YASARKEMAL Yağmurcuk kuşu düğund* da sutbeyaz oğzındo bir stra düzgün parlardı, yaşı belli olmayan kişilerdandi. Belki onyedisınde, belki yinriyedısinde .otuzundaydı. Kasketinl kulaklarına gatJar indiriyordu yaz kış. Düşük kırmızı bıyıklan çeneslna aşoğı inlyordu, mısır püskülü gibi. Orada. ta avlunun köşesinde, kayalıği cevreleyen uzun. yıtan işlemez koktüslerın sağında. tam kayalığın ucunda bitmiş, ne zaman dikildiği, kac yaşında olduğu belli olmayan, dallan bir cınar oğocı dalı gibi yöreye yayılmış nar ağacmın gölgesinın ucundo Salman'ın karartısı büyüyor. sallanıyor. golgesi gidip gellyordu. Kıpırtısız Salmon'ın gâlgesi tek başına kaktüslerin golgesın>n ucundo oynayıp duruyordu. Çocuklar. gölgeleri Ceyhan suyuna doğnı uzamış komış huğların, toprak damların arasından usulco kayarak, götgelerıni izleyerek köyün öteki alanına gidiyorlardı, Salman'ın karartısı gözden yltincsye kadar. Bazı geceler nereys gitseler Salmcn'ın karartısı onları inatlo Izler, arkalarından gelir, onlar da başlarını alır. ta köyün ucundaki ıncirlerın oraya. angıt kayasının olonına, Ceyhan'ın kıyısına gider. pıstanpatırlarını orada oynarlardı. Kışın soğuk ıssız gecelerinde pıslanpatır oynanmazdı. Kışın köyün lcinl salt kayalık mor dağdan inen poyroz yeli doldurur, ortalığt kılıc gibi bicerdi. Kış gecelert ayışığı olsun clmasın köyün içl bir ıssızlık. bir yalnızlık. kedılsrden boşka hic bir canlımn olmadığı. poyrazın delicens ıslık calorak öttüğü bir borrboşlukta. Toptak damların kücücük. bir el buyükıüğündeki pencerelerinden. hugiarın kamış cıtlerinın aralıklarından inceclk sızan ıçıklor. bır de ismall Ağanın avlusundaki köşede kaktüslerın ucunda, nar ağacının yanındo karartısı büyüyerek bir yamcıya sorılmış duran Saiman koyün canı. atar damarıydı. İsmall Aflonın avlusundo onun evirtf bekleyen M kişi da* ho olduğu bilinlyordu ya. şimdlye kadar köyden kimse, ne cocuk, ne de büyuk, onların avluda ne kcraltılarını, ne de kendılerini görmüşierdi. Orada. avluda yalnız, karar'.ısı, bütun avluyu. bütun geceyi doldurarak, ayaklarmın dibinde uyuyan. iri, her birlsl bir at kadar coban köpeklerine bokmadan Saiman dururdu. Ve o orada durdukca coban köpeklerinin bir kere olsun baş!arını kaldırıp ürdüklerl duyulmug değildi. Mustafo soydı. çocuklar tam on dokuz ki»lydiler. «Aşrk All fazia.» de* Ur cocuk. Aşık Ali: tBen oynamam öyleyse.» diye boynunu büktü. tBen oyun bilmem ki, hic oynarradım kl...» Aşıfc AJI cocukların lcinde en yaşlısıydb yaşı dokuzdan aşkın. onikiden de azdı. Mustafa altı, ya da yedisindeydi Uzun. Inceydı. irl, karo gözleri korkuylo, sevınc'e onında parlar sönerdı. Cocukların içinde ayağında ayakkabısı olan tek kişiydt. «Herkes Iklye ayrıl3tn.> Bir kütürtü patırtı, pazarlık, eebefleşme Htlye ayrıldılar. Aşık All: «Ben oynamam.» dedl. ocıkta kaidığına üzütdüğü sesinin düğümlenişinden belliydı. Kuş Memet gene Mustafa'nın bölüğünde koimıştı. cOur sen.ı dedı Aşık Ali'ye Mustafa. cDur hele sen, yazı turayı atayım. sonra sen...» Yazı turayı attı, yere düşen paranın üstune Cökuştüler çocuklar. Mustafa: cBiz saklanacağız,» dedi. tAşık All sen ds blzlmle saklanacaksın.» Sakırga en buyükleriydi, sakalı bıyığı cıkıyordu nerdeyse. o hic bir oyuna girmez. gece olsun, gündüz olsun, çocuklardon da bir an ol Saiman eksiksiz silme fışek dolu altı tarte de fişeklık bağlıyordu, sırma işleme. Fişekliklerın ıkısıni sağ omzundan, ıkisıni sol omzundan atıyor, ikısını de belıne sarıyordu. Kimisinde de ta boğazma kadar kendısini fişekliklerle donatıyordu Boynuna asılı kocaman dürbünü tam çoğsünün ortcsına geliyor bel kemerina takılı sapları gümüş savotlı cifte uzun biribirlnin tıpkısı Cerkes hancerien kalcalarını döğüyordu. Nagant tabancası. sapı altın kakmo fildişiydı, üstune paha bicılmez deniyordu her yerde, cıplak olarak sağ kosığının üstüne sokuluydu ve her zaman Salman'ın ell hic olmazsa lcbancanın sapıno dokunuyordu. Yirmisinde gösteren Saiman. dışleri cok görünmezdi ya, görun sun aynlmaz, oz öteden onlonri oytmtannt. kendıni kaptırarak bır büyüde. duşte mutlulanarak seyrederdi. Pıslanpatır oyunundd da, or tadaki yazılı, büyük dört köşe ak mermer taşın üstune oîurur. bir tür yargıçiık yapar. cocukların oyunbozonîık, hile yapmalarına kesinlikle tzin vermezdı. Sakırga işini o kadar benimsemişti ki, Işinden başka dünyayı gözü görrrezdi. Çocuklar da ona güvenirlerdi. Şlmdi de saktanacak çocuklar ortadan yitinceye kadar, dokuz cocuğun dokuzunun da yüzünü samanlık huğunun citine döndürecek, ötekilerin imi tirrw bellisiz oluncadır ki. onları saiıverecekti. Oyunun kuralı saklananların hepslnl bulmaktı. Bazı çocuklar öylesine soklanıyorlardı ki. uzun bir süre, geceler boyu o saklanan çocuklar bulunamıyordu. Bıltekmil saklananlar bulununca. bulanlara ormağanlor veriyorlord!. Mendil, bilya, kuş vurrrvak icin lastik sapan, uzaklara taş fıriatmak icin örülmüş nokışlı yün, deri sapanlar, kuş fokları. doha türiü türlü armağanlar... Bulunanlar bulonlara şölen de veriyorlardı, zengin yiyecekti. Ve saklananlardan en cok ücü bir hafta bulunmazsa bu sefer butamayanlar veriyorlardı ormağanları. Sakırga: ıSıralanın çitln dibine.» diye bağırdt. «Sıralandık.t dedi Tırtıl Yusuf. Bu cocuk köyde oturon tek Trakya göcmeni Tırtıl Hüseyin'in oğluydu. Hüseyin köye gelir gelmez, doha yükünü cözmeden, oturacaklan eve girip bokmadan, kendisine yordırr icin gelen, hoş geldin. diyen köylülere dönmüş: tBokın arkadaşlar,» demiş. ıBenim adım, iyl bilesiniz kl Tırtıl'dır. $unu büesiniz ki memlekette bano namıyla sanıyla Tırtıl derlerdi. Sizin lcinizde hic Tırtıl var mı?» Köylüler htc şoşırmamışlar, cYok böyte bir adom.» demlşlerdi. cöyleyse Tırtıl hoş geldl köyumüze.» cöyleyse Tırtıl eefalar getlrdl köyümuze» tCok canımız sıkıldı ya bu köyde daha önce bir Tırtıl daha olmamasına...» cVarsın olmasın hic bir krymetl yok.t fBlr Tırtıl geldl ya köye.» tBir köye bir Tırtıl yeter de artar bfie.» cArayın tekmil Cukurova"yı, bafcın bokalım hangi kcyde var bir Tırtıl daha...* fOlamaz,» diye gülerek gürledi Tırtıl. Sonra karısına döndü: fYahu karı,» dedi. tŞu öteberiyi hacan sen taşı iceri, biz iyl bir yere gelmlşlz, hükumet Wzi göndereceği yerl bllmiş. Bir köye bir Tırtıl yeter de artar bile... Ben şunlarlo he!e bir sohbet edeyim.» Kırmızı kuşoğınm arasmdon tabnkasını, aflızlığmı, cakmoğını cıkardı, belini komuş cite verip cömeldl: «Hele çelln hele,» dedi slgara sarmağa baçlcdı. fOlmaz,» dediler. tilk sigara bizden,» dedller, önüne sağdan soldan birkac sigaro birden düştü, demircl cakmakları birkac yerden birden yakıldı. Cömellp halkalandılar, sıgaralar tellendirildi. tSizin köyde benim gibi bir Tırtıl daha olmodığı cok tyi oldu Bir tek olırak her şeyden lyidir ya... Ben bir demirciyım, hem de araba ustcsıyım. Burada demircl, hem de araba ustası klmse vor mı?» cYok,» dediler. (ARKASI YARIN) ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKCİ Köhne «Ankara Notlanının catısını kurarken, yazmadıflım gunlerde aldığım notlara bakıyorum. Mengü Ertei. afiş sanatı İcin şöyle demişti: Afış. bütün sanatların picidir. derler. Çünkü, her eanattan bir şeyler var onda.. Orhan Peker de, Mengü Ertel icin şöyle demiş: Menflü. büyük bir sanatcıdır. Çünkü, kocaman ellerl var. Gercekten Mengü Ertel'in ellerl kocaman koc<H mondı. Öğretmenlik uğraşı İcin de fTanrısd! bir uğraş» denir. İnsanları alır. yuğurur, yaratır da ondan belki. Boskı dönemlerinde, en çok kıyılanlar öğretmenlerdir nedense... Öğretmen fsmail Yılmaz Sunucu. ıŞiirimizde Oğretmen» kitabının dördüncü cildıni de yayınlamış. Kitabını gönderirken, şu notu da eklemiş: «26/12/1979 günlü yazınızda sözünü ettiğiniz «G» III Milii Eğitim Müdürü beni cok iyi tanır. Kitabın onbeşincl sayfasında, «G» ilinde şu an Milli Eğitim Müdürlüğü yapan kişlyl daha yakından tanıyacaksınız.» ismail Yılmaz Sunucu, yaşam öyküsünü anlatırken. boşından gecenleri de sergıliyor. Sunucu, kitaplarının sol lcerikli olduğu gerekçesiyle Savcılığa veriliyor. soruşturma acılıyor hakkında. Savcı «Kovuşturmaya yer oimadığı» kararını verip, dava açmıyor Sunucu lciru Sunucu şöyle diyor daha sonra: «Bu karan aldıktan sonra Türklye'mizin siyasl yoşamı MC dönemlerine girdl. Uşak'a atanan A A Isimt) bir Mılli Eğitim Müdürünün özel ilgisiyle şubat 1975'te kovuşturmasız soruşturmosız Ürgup'ün Aksalur köyüne otandım. Kararnamem ve yolluğum 31 ocak 1975'te özel ulokla evime dek geldi. 15 günluk bekleme süremi dinlenme tatilinde kullanmış oldum. Usak'tan Ürgüp'e gitmek icin ayrılmamdan üc gün önce bakmokla yükümlü olduğum anneannem yaşam yılını doldurdu. Onun ölüm sonrası törenlerinde bulunamadım. Eşim üç ay sonra doğum yapacaktı. Son gunlerde bana daha çok gereksinmesi vardı ve öğretmendi... MC döneminin Milli Eğitim Bakanı «Görülen lüzum üzerine tayinleri yapıyoruz. Fakat eşlerl ayırmıyoruz..» dlyordu. Eşlerinden ayrılarok kıyılan ilk öğretmen değildim. Kıyımı da ilk kez tatmıyordum. Ama geride yüklü sorunlar bırakarak kıyılmış bulunuyordum. işte o zaman bu kıyımı bundan öncekllerden cok farkiı buldum. Ve kıyımm ne demek olduğunu daha İyl anladım... 1976 ocağında Danıştay'ın Iptal kararıyla Uşak'takl görevıme döndüm. Bu kez de Uşak'taki Millî Eğitim Müdurü a. a., Uşak'taki başka bir arkadaşın atanmosmı Aksolur'a yaptırttı. Ben Uşak'a dönmüştüm. Ama bu kez de Uşak Millî Eğitim Müdürü a.a.'nın özel kararıyla eşimın yeri değiştı. Ve Danıştay'da bır dava dosyası daha orttı. Aksalur Ortookulundaki ikinci orkadaş da, Adana'dan gelen bir kıyımzedeydi. Aksalur üzerine yeterince bilgi edinmiştim. Bunlardan bırtanesi, MCdöneminde parlamenter sayısına eş. bakanlık sandalyesiyle hükümet ortağı olan bir partinin genel başkanı, her yıl haziran ayında Aksalur'a kiraz bayramına gelirmiş... Bu kiraz bayramlarında a. o.'nın da bulunduğu söyleniyor... Özel ilgisiyle kovuşturmasız ve soruşturmasız Aksalur'a atanmamı yaptıran Millî Eğitim Müdürü a. a., MC dönemlerinin son bulduğunu anlodığı gunlerde kendl atanmasını da, kendi ıli olan Güneydoğu illerinden birine yaptırdı. Hem de ilköğrctlm mufettişlerınin sayıca ozaltıldığı MC dönemirtde Ilk6ğret1m müfettişi olarak... Söylentilere göre, Uşak'ta, ilkokul öğretmenlerlnln köyden kente otomalarınm"Vapttmosından sonrakt (çlrtli BULMACA Yılbaşı Şehrimizde Neş'e İçinde Geçti İskoçya'da İki senede memlekette bir facia yüz bin kişi evlendi 19Î7 19M senelert 1.13311 bofaomif, tx> nnıclle Utanbnl 7.491, tariıud» TOrlciye'de şanmıs ile; 876'sı âa Balıkesir 5.414, Konya 100.533 lrişi evlenmiş hall medentleri meçhu' 4.341, Burs» 4.518. Ma Ur. Bunlardan 70.550' eşbas İle evlenmişler al bek&r bakıre ile. âir. Son jrapılan ista nlsa 4.136 Tilayetlerto6 U62's( b • r. dul ile. tistiklere nazaran 1928 de olrauf, en az ola6 830'u dul, bakir İle, senesinde 1927 senesı rakta Hakkari vilaye7 613'ü dul. dul ile; ne ni£bet!e 1623 mik tlnde olmusrur kl, bn 1.807'si boşanmış, ba tannda evlenme TI> vilayette iki sene rartare ile; 2 105'i dul. kuatı bzalnuçtır. Bu evlenenler 63 bosanmıç ile; 832 bo İki sene tsrfında en bnda vukuatı nüfustao lbarettir. Sinmıs. dul ile; çok evlenrru LONDSA » ( M . ) Iskoçya'da Pılsley jehrlndcki slnemalarâ*n blrindt çocuklarb mabsus bir fllnün irae •1 esnasınd; fec, v* korkunç bi' yınpn zubur etnuştlr. Ekserisl çocuklardan ibaret olmak Oıere 69 kisuün öiduSü tahmln oluuuyor. Yangın operat* rün kabir.esinden çıknus vs biru sonra alevler slnema binasınıa her tarafım sarmaŞ» başlamışur. Bımun *• Mrtns ılneınaâa nanlat büyük bir kcrku ve telaş İçinde kapılara dogru kOfmuv iardır. Simdiye kadar 69 ceset bulunmuştur. Bir baba üç oğlunu kaybettruştir. Tüzden fazla çocuŞun hastanevc kaldırılmasına lüîum gorülmuştür. Bun lardan otuzu ykrahdır. Valruc bir genç 18 ç o cugu kurtarmBğa muvatfak olmusrur. SOLDAN SAÖAs 1 Afganlstan'dm Sovret askeri müdahalesl ile blrukte yonetiml ele geçiren darbed lider. Kısa zaman diliml. 2 Gü ney Amerikalı devrimd bir ede blyatçı. 3 Eski dı'do yoksunluk öneki Tersi bedertn bolumlerlrıden. 4 Olanak, bir İH yapabılmek Için zorunlu kojullir Bir haber ajansımızın kısa adı. 5 Tersi kimyasal bileşlklerden Parlamentodakl gruplardan birinir kısa adı. 6 Shakespeare'nin yapıtlanndan birlnln kthramam Tersi türlü silihlarla hayvan yal:alama lşl. 7 Terzl u bulunmadıÇı halde a ı yenen rorunlu gida rcaddelerinden Alganlstan'di Uk Soryet yanlısı darbeyi gerçeklestlren tncalı ba$ka bır dar beyle devrilen lider. 8 Herhongi bir kişi ya da nesnemn bır yere gelmeslnl lstemek. 9 Kl} ıporlanndan Çeşitll bahuat ya da kimyasal madde bulur.duran dfikkân. VIKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Siyasal olaylara sahne olan Asya ulkelennden birinio baskenti • Boynuzlu hayvanm kata vurusu. 2 İçinde eritme, niteliklerini yitirtme. 3 Tersi ülkerrJlin uluslan.rası Bimgesi KomşTi ulkeîerden birinin siyasal yaşammda eüdn bir siyaai partinin simgesi Tersl sıvı nesoeyi tüket »ii*mında emir. 4 Yanıltmak Için sOylenen söl, kandırmaca 5 Rütbesis bsker Tersi reogi açılan, (ecedeo ründüze 123456789 Yın>a?ı gecesl, çehrlniıide de pek hararetii ve eglenceli FJrette tes'it edllmiştir. Beyoglundakl büyük otel ve barlarda büyuk bir ızdlham vardı. Sâat 24 te limandaki vapurlar d u d ü t lerıiu Ç3»larak yenı se nenın bulülunü llân etmışlerdir. Aym zamar.da 1 dakııca içm elektrıkler de sonmuş tür Bazı eglence ma halîertnde elektnkier sonduğü zaman har fll buse seslen duyulmus ve iambalar yaaınc& bazı Kavalyelenn vüzlerinde kınnızı dudaklann lekeler bıraktıg^ goruirnuştür. Barlar o kadar kalabalıktı kl. Mulen Ruj da yer oimadıa» halde gtrmek ısteyen öaa kımseler gurultü çıkar Eçen. 8 Tellt ealgüardan Tersl yesfllik, ajaçlık yer. T Tersi vücuda darbeyle y> da kesld aletle yapüan a r o verUen billmsel i d . I Keslnlık le Körmeye çalışma anlamında btrleşik emir sozcüğO. 9 Ter si İtalyan radyo ve televizyon kurulusunun yabanc] ril^*^ g<m ges!. DCNKC Bl'LMACANIN Kadastro ÇÖZÛMÜ SOLDAN SAĞA: 1 Olaybiürn. 2 Laternact. 3 Giy ariZ. 4 ükala N"br. 5 loH. 6 UL kaıskaK 8 uA zıtlaM. 9 Kkk ırA. VUvARIDAN AŞAĞITA: 1 Olguculuk. 2 Laikot mak. 3 atyaH. 4 yE Kaz. 5 Br arakıP. « inA Mit. 7 Larnakalj. 8 iciB Asar. 9 Uızrak barda 2 bln kışi top lanm.jtı Kapıda p o lısler be'âliyordu. Sabaaieyin Darlardan ve eglence mahallenndeıı başlannda t a ğıt Killihlar. ellennde oyuccai duduklerle çıkan fcadıiî ve erkeklerln fcanlıaaalan Beyo»\u caddclnı doldurmustur. Bunlcrdan genç bir kadm da A£acamı'lnde raddenın ortasıni ceçtr.is. el;ndelti kâŞu duriu?ü ötturerek geli' geçen ve Eaıtı naKllIveye. seyruseîer memunı gıbl lşarst verivordu Kadıkdyünds Sure>T» Pa şa slnemasında da lak btr balo 5ir. Resimüay tahkikatı devam ediyor ANKAKA 1 (Teletonlı) Malive T« kalett yeDİ 7*P<Iacak apsrtmuüar ?art namesini son heyeti vekile karan üıerlne tadil etmiştır Bu tadüauna gore mezkur binalarda kullamlacak ' tnalıomei iEşaıyeden mumkün clanlan yerll olacafetır. Apartmtnlar 7080 binadaa mürekkep olacak her bina 78 dilreye tefrik edilecektlr. Eu apartmanlara 8O0 memur ailesi yerlesecek ve 8 milyon lira sarfolunacaktır. Apartmanlar Yeoi«enir'de yipılacakiır. İLK TAHKİKAT HİTAM BULMUŞ VE BEHCET BEYE BİLDİRİLMİŞTIR nun temin ettiği menafi Tenl kadastro kanocuna rnühim bir madde ilave edUmis ve bu maddeye göre kadastro muamelatı takibe ba?landıh yerlerde a tık mahkemeler huku ku tasamıliye davalanru dinlemeyeockler *e berkes kendl roalına aabip olacaktır. Bu suretle artık mal sanipleri dertten kurtulmus k&dastronun tatbiki sayesinde de aynca halinede maddi istifadcler temln etrrustir. Kadastro ıcrası dolayısiyle şimdiye ka dar 958233 lLralık harç resmı tahakkuk ettirü mistır. Aynca meomuu 435 parça olarak 101379 lira kıymetinde mahlulat 175 parça olarak 36779 lirahk evkaf mahlulatı tah^kkuk ettiritrr.lştır. Metrukiyeti tabakkuk eden emvall metruie 626621 aralık olmak üzere 2739 parçadan ibarettir Bunlann hep sl 1.623.512 Ura tutmaktidır. Memurin apartmanları Portakallar ağaçlarda çürü/or Bn sene dörtyol'd» portakal gayet çok ye tışmış ıse de ıfcr&cat yapuamarnaktadır Geçen sene portakal cıah sulü 25 mJyon iken bu sene 60 milyon taJırnm edılmektedir. Geçen sene 1000 tanesl 2030 îiraya satılan portEltallîJ bu sene 512 ıra arasmdâ satü rnaktadjr Dortyoi'daa şehnrtuze ebnderilen portakallann sandjğından bir. birbuçuk 11ra zaraı edilmektedır. Zıraat Bankas: müstahUlere para vermedıgi sıbı büyux tacirler de ancak 1000 lira kadar kredi açabllnuV terdlr. tttujtmla kadar bir vagon portakal aacak beş yüz Uraya gönderilmekte ve burıdan dolayı masra! bıle çıkanlanıamalîtadır. Mersine kadar ge len seyrisetaın varjurlannm Payas »e Is Şark vilayetlerinde faaliyet Birincî mufetttşi uırramı Ibrahım Talı Bevo vılayet'' btr oda tohsıs cdılmıs ve îaü bey dünden ıtibaren odada faalıvette bu'un nıa5a ba^iamıstır Ken disini Hokkı Şinasi, Hılalchrtıer reisı Ali pasalar Emin Ali, Rüknettın nevieı, raül klye mü'ettisleri ziyaret etmı«!erdir İbrahim Talj bey 15 Rüa kidaı şehrir.i'de Kalacak sonTa vazıfesine avdet edecsiîtir. Sark vilavetlerlnde faaliyet devam etrr.ektedir ürfada Dir yerll ma! sertrisi ihzaratı ya pılmaktadır Cumburtyet Bavrammda bır serf! nçılmıs. cok ra? bct fT^^müs bllabare sersK'?!£i eşya tlcaret odasma nakie'1i!erek daimı blı errt haline konım;=tur Bu feie bereket dl?er seneler den çok faz':,dır M«let mektet3ler( muayyçn Wr DroffTanı dahllinde sc 'miftır Halk cok zeta olduffundan rer.l harflen 'çolayUkla açrenmelrtedlr. B*sönll»y mecmaaa hakkmda ikirici lstintak dairesince y»pılan llk tahkiiut hitara bulmuştur. lîk tahkikatın bitügl mes'ul müdür Behçet beye blldlrilmi; ve tahkikat evrakı berayı mütalea müddeiumumilige venlmi;tlr. MUddeiumuml, evrakı teUbk ettikten sonra mütalcasım bildirecek. bu mükendemm ıçin kaymakamhk tara talea da Behçet beye Müdfındar vüayete müra büdirilecekür. raaC edılmlşür Bu te deiumuminin mütaleanuı edildlgi takdirde sına B«hçet bey tarabüyut faydcsı olacak fından itıraı eöiimedi mustantır. ÇOnku ecnebl va gl takdirde puTİaıı yüksek Ocret tlk kuamamesint ya, zarak davayı mahkeaimaktadır. tneye Terecektlr. Dava eirakmın a t u ceza yemekü bir ktr lokantasındakl Içkl sonrası söyleşide, a.a belındeki tabancasını konuşturmuş. Ve oradakilere s o rarmış: Bu ses ne sesi? Mülî Eğitim Müdurumüz a. a.'nın tabancasmm sesl Gene söylentılere göre, bu ve buna benzer olaylar nedeniyle aynı masadakı dostlorının C. Savcılığına şikâyetiyle 14 ay hüküm giymış. Ve şimdi gittıği yerde tutukluymuş... izinsız silah taşıdığı iddlasıyla yargılanıp hopis ce> zacına carptırılan biri.törtülü MC» iş'cc^ına gelince, Millî Eğitim Müdürlüğüne g3tırilob:ii7cr. Hükümetm ooşı, kargaşayı önlemek icin, baskı yasalan çıkarrr.aya hazırlanıyor. «Şiirimizde öğretmen» kitabında, güze4 şilrler var. Haşım kanar,, tkurbansız bayramlar icm> başlıklı şiirini, t1 Mayıs 1977'de şehit düşen eğitim emekçisi Bayram Çıtak'a» adamış. Şiirin son bölümü şöyle: «Gök ekin gibi devrilirken ölulerimiz yere / Geride kalanlar siper ettik göğsümüzü / Haykırdı hep bir ağızdan / tFaşizme gecit yok...» / Gelecek 1 Mcyıslardo yine / Ölümüz dırimiz cocuklarımız icin / Daha kalabalik daha coşkulu yürüyeceğız / Aramızda yerini olacak / Üc oğiuyla şehit Bayram'ın yiğit eşi / Daha bir sıkacağız yumrukları / Dahu bir sıklaştıracağız safian / Kurbansız bayramlar bizimdir kesinkes / işciler köylüler öğretmenler gencler / Durmadan akacak dalga dalga / Kurbansız bayramlar icin ileri...» Hükümetin boşı, sağı kollayan «baskı yasalarısnı çıkarmayı tasarlıyordu ama, çıkarabilecek miydi bakalım? Kendlnl toparlamaya calışan CHP, buna kesinlikle karşıydı. DGM'ierin yolunu kesecek olan «ihtisas Mahkemeleri» tasarısıyla, ısuç işleyenlerın kendılerini suca itenleri cçıklamcları halinde cezalarının azaltılmasını» öngören tasarı da, meclısın gündemindeydi. Hükümetin başı. CHP'nin hazırladığı «önlem paketi»ni acmaya hazırlanırken. bunlardan nedense kapak kaldırmıyordu. Vaktlyle. «İhtisas Mahkemelerı» icin: «bu, abesle iştigoldir» dememiş mıydı? Şmdı, rıükümetın başı olarak. İCtü^üğe göre, bunları komısyondan indirtmek isterse, CHP de yardımcı olurou. Hükümetin başı, onbeş yıldan beri yaratıp büyüttuğü yeni yıla da getirdiği kargaşayı önlemek istiyor muydu. istemiyor muydu? Bunu görecektik. Köhnemiş, tükenmiş kadrolarla doldurduğu kuruluşlarda. sağa göz kırpıp. solu kıyarak nereye değin grdecekti? «Bana, sağın cinayet işlediğini söyletemezsmiz» diyecek miydi? Hani, yokluk. kıtlık olmayacaktı. Varlıklıtor. yollarını buluyorlardı. Burada butamazlarsa isvicre'de buluyorlardı. Ahlak ölcülerl de ono göre değil miydi' Halk ne güzel söylemış: Zenginin hoppası, yoksulun katıpesl.. diye. Bu yeni vılda, modası gecmışhğın, azeri deyişlyle ıköhnetmişliğin bitişini de seyredeceğiz. dedi biri. I LA N AOAPAZARI 2. SULH HUKUK HAKİMÜĞİNDEN Dosya No: 1979/144 1979/358 Davacı: Adem Cihan Vekili: Av. İbrhaim Durduran. Sakarya Barosu Avukatlarından Dovalılan Aptullah (Ömer Lütfüoğlu) Adresi mechul Cemal (Ömer Lütfüoğlu) Adresi mechul Solıh (Ömer Lütfüoğlu) Adresi mechul Dava Konusu: Ortaklığm Giderilmesi Karar Tarihi: 27.12.1979 Davacı tarafından davalılar aleyhine mahkememizde ccılan Ortaklığın Giderilmesi davasında davalıların adresleri mechul kaldığından ilanen teblıgat ve gıyap karan cıkarılmış, duruşmaya gelmediklerinden dava gıyaplarında karar verilmiş olup, taraflar arasında aynen taksimi mümkün bulunmayan Adapazarı Cukurahmedıye Mah. Demirci Sokak Pafta 73. Ada 164 ve Parsel 15'de kayıtlı dava konusu taşınmazın umum arasında satılarak satıştan elde olunacak paranın tapu kaydındaki hisselerine göre hissedarlara verilmesı suretiyle ortaklığın gidenlmesine karar verilmiş olmakla tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 28.12.1979 lecegt evrelc» mıçtı. YaptıSımu tah kjkata göre bu neşrtytx hakkındak, dava «gtr ceza'da degil cea mahketneslada rüy « cdflecektlr. Vilayette lokanta tesisi Llman şirketl ttrafmdan tesıs edilen lokantanm çok ıstüade lı ve nwmurin!n malşetlen üzermde müessir bir halde bulunvai£i dolayi'îile vilavet te de bovle biı ldare lokantası tes.51 natta kabll olursa meımırtnin evlerine dahi yemek ?önderilmesj R & rargır olmus ve bununl& vali munvini Pazlı. defterdar Şefik heyler mesgul olmaga basl^nıslardır Hindenburg'un şikâyeti BERLtN n («J ) Rristcumrnır Hü> denburg, milliyetçl sos yalist tııkası reislerin den meb'us Goebbe'.s aleyhlnde muddeiumum l l i « müracaat vc sikayetta bulunnniftuı Bu müracaattn sebebi sosyalist meb'usun Rei sicumhura hakareti müt&zammın bir makale yaznııc oü&asıdır. Ispanya diktatörü başvekaletten çekildi Uadritten bildlrildiSine gbre, kralın riys. setınde toplanan nazır lar meclisır.de basvekil M. PrtmodBrivera, kabtnenin müşterek tstlfasıni krala takdlm et miştir Kral üe güne kadar cevap vereceÇini M PrimodbnverVya b?van etrr.is dah» sonra da bu tstifayı kabul stmlştlT. KONYA D.M.M. AKADEMİSİ BAŞKANLIĞINDAN KONYA Akademlmizde acık bulunan aşağıda yazılı docent kadrolarına atama yapılacaktır. 1134 sayılı yasanın 17 veya 18. maddelerındekı şartları taşıyan isteklilerin 21 1.1980 pazartesi günü mesai bitımıne kadar Akademl Başkanlığına müracaatian duyuruiur. Bölumu Harita Kadastro Küreünün Adı Kartoğrafya ölcme Biigısl Dengeleme Kodastro Bilgisl Açık Kadro 1 1 1 1 BONDATE 1 <«J.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle