21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKt orfs TörV tarlhii: 1071 :1e biş'otmcMrjn yana oıan VGhyo Kenıaı Bevcc.ı. «venı oır yurt, yenı bır ulus yurüiü» dermşlı. Bıroen anladığımızj sanıyoruz, oma duşundukce Karmo«ıklcşan bir söz bu. «Yeni yurt» sadece yeni cr toproğı mı kapsıyor, yoksa yeni bır yaşayış bıcımi de var mı cnun içınde? Kuşkusuz ttoorak» ycşoyış bJcimint etkileyen en büyük ögedır. Tarihlnin bilınen en eski donemierında Anadolu haikı, bir toprok bereket tanrıçası otan «Kıbeleıye tapmıştır. Ne şaşılacok bir benzerliktir ki, Frcncoıs Mauriac, cFransa'do Kibele'nın Isa'dan çok ummetl vardın dlye yozmıştı. Topra<severlık Fronsa'nın eski bır köylü dini idi. Bızım YUPUS Emre, toprağa sesîenerek «Bana rahmet senden yağa'» der. Aşık Veysei'ın «Benim sodık yârtm karo topraktır> dizesıni de unutmayalım. 107i'cien baçlcyarak Anodolu'ya giren Türkie'i. toprağin bereketl ml daho cck etkıledl, yoksa orada buidukları uygar'.:k'ar mı? Konu. bir cck bakımdan onemlidir. B z sadece toprok ınson liişkisi üzerinde duralım. Fransa'yı gezip gördükce, onunla bizim yurdumuz arcsında, bizim uygarltğımızla onun uygariığı orasmda karşılaştırmalar yapmaktan kendirr.s alamıyorum. Bilmenı, bu korşılaşt'rnaiar okuru sıkmakto mıdır? Çunkü Guney Frcnsa'daki Tcbes'a yoptıjım yolculuğa ilışkın yazımdan ben sürdCırüvorum bu yor.temi GerCBkte o uzun yolcu'ukîu bano bunu es'nleyen. Fronss toprcğının bereketi, yoşillıği karşısında şaşırmiîtım. Onu Anodolu bozkın ıle ötcüştürmeğe kclkmak olanaksızdı, bunu bıiıyordum, ama insanın toprağa bcğlılığı konusu, iki ülks arasında düsündüriicO benzsrlikler doğurmuştu. Der'er ki, Fransızlar yoiculuğu. başka ulke'ere gitmeği. dunyayı dolasmcy sevmezlermlş. Ovsa Almanların tutkusu nep çuneve, Akdenız'e nmek olmuştr. Bunun en büyük temsıicisı Goethe'd.r. Ingilizier dünyayı dolosmok hcstalığına tutu!nmjslordır. Gercekren de dünvoyı görmeye cıkan büvük gezginler içınde h c bır Fransız yoktur. Yaimzca bir kişi. La Barbincis Le Gentil ad!ı biri. 1714'de asmi ile F<anso'dan acimış: oma O odam öa vergi kacokcısı «mış. istemeye istenneye cıkmış denize. genısinin adı «La Bcudeuse» (Küskün). Anlas'lan. vurdundan aynlmak zorunu onu küstürmOş. Bizim gezgınlenmız de pamnakla gosterilecek denii az deöil midir"> Bu vOzden o'acok, Ev!;yo Celeb1 b?de aü'umseme uyandınr; «Adam eolışon yobancı Işcflerln başında Kuzey AfriVa ln«onları (Fas, Cezoyır) sonra Portekızi^ierle lapanyollar, ItOiyanlar, cnlardan sonra da Yugoslavlarla Türklof geliyor. Yunanlı Işçllar pormakla gösterilecek kadcr azdır. İşto şaşırtıcı bir sonuc! Topraflına bağlı. •ndüstri devrlmlni başarmıs Fransa, yabancı !şCİIerin günden güne çoğalması üe, Birleş;k Ame rîka gibi, karmo bir ülke oima yolundudır. O, bunu ıster miydi? Hic sanmıyonjm. Bır zamanlar, gen kalmış ülkeleri sömürgeieştiren batılı ülkeler, şimdi o sömürge haîklannın istüösı aitındodır. Bunun umulmadık sonucları olacaktır. Göreceğiz. Fransa'nın bereketii toprağı yalr.ızco yaban ctyı değıl, Fransızı da kendıne hayran bıraKmıştır Bu yüzden olocak, Fransız, yurdunu dıinyanın msrkezi sayna masalına kapıımıştır: Oiun yurdu uyumıu bir aüıgend.r. (ben, bızım dikdörtgenı doha daha bicmli buiurum) kutupla ekvatoro eşit uzaklıktadır. Hatta «Cher» eyaletinde, «Bruere» çevresırde Romaiılardcn kaima bir sınır taş1 varmış ki, üzerınde «Fransd'nın coğrafi merkezii yazıiı ımış. Fakat Fronso'dakl toprak boğlılıği, toproğın güzeiüğine, bereketıne du yuian sevgi ıle bir ariamccdır. c.r T?T 3 A7.USTO3 P Yorgun Savaşçı ve TV ... Kemal Tahlr"ln «Yorgun Savaşçı> adlı romanı TV'd« gösterilmek üzere filme çekiliyormuş. Aitı bölumden oluşacak dızıye rnilyonlar horcanacakmış. 1950'lerde bır gün Cağaloğlu Cemal Nadir sokağındaki DDşün Yayırıevi'ncia Aziz Nesm'i görmeye gltmiştim. Aziz, tanıştırmıştr. Kemal Tahir. Adını duyuyor, kitaplannı okuyordum. Uzun yıtlar mahpushaneae yatmanın insanlara kcttığı birşey vardır. Kemai Tahır'in gözüne baKtınız mı, hapishanecı oiduğunu anlardınız. Tatlı odamdı. 1360'ta 27 Mayıs patlamasıyla Turklye so'a ocılınca bütün aydmlar ve sanatcılar gibi Kemal Tanir de y«nı bır arcnış dönemine girdi, Yazarlık sezgıleriyle bilimsel kurcmlar cluşturmaya kaıkîı. Ceşıtlemelen sınırsızdi. Bir gün göklere çıkardığı kişiyı ertesi gün yerin dıbıne batırır, bilinen tarih gercsklerini carpıtıp icine soğan doğrar, insanın gozlermi yaşartırdı. 1960'ların scnlanna doğru evı tekkeye dönüşmüştu. «Tahirizm» diye bır okul cıktı ortaya, ve rahmetlinin müritleri oluştu, Ne vcr k' Kemal Tahır sanatçı kişiliğiyle tTahirist» olobılirdi, ama bır bilim adamı tTahirıst» oldu mu gülünçleşıyordu. Bir romancı ıster Abdülhamitcı olur, ister Atatürkcü, ister Osmanlı sosyalisti olur, ister Troçkist... Sanotcı takar altından kanatlarını, ayağını verden kesip düşlennın bulutlarında kulac atar, tarih kitaplannı parça parca edip cöp kutusuna ator... Kim karışabiür ki? Kemal Tahır romancı kışıliğiyle guzet yapıttar vwmiştır. Yorgun Savaşcı da Ksmal Tahir"ın ünlü romanlanndan birıdir. Yunus Ncdi Armağonı da kazanrr.ıştır. Osmartlı Devletinın cökuşu ve ulusal dırenrnenın başiadığı dönem de gecen romcnda kimler yoktur ki? ...İttihat Terakki'nin emrıyle Şemsı Paşayı vuran Mülazım Atıf, Birincı Oünya Savcşı orau kumandanlarından Hal\l Paşa, Paşa'nın yoven Yuzbaşı Seıahattin, Birincı Dünya Savaşı kumandanlanndan ve uiuscl direnisin öncülerinden A'boy Bekir Scmı. meşhur Yusuf Izzet Paşa, Yartav Kasap Osman Cerkes Etem ve kardeşl Reşıt Bey ve başkalcrı... Bütun bu tarihı kişilikler, Kemal Tahir'in kafosındaki senaryoda kullanılan birer kukladırlar. Ve Kemal Tahır söv:emek 'stedıklerıni (Kemal Tahir uslubuyial hep sıne teker teker soyletir. Bununla da yetınmez tar.nsel o'aylar yaratan kanramanian bır yana ıter, kafasmda oiusturduğu Topcu Yuzbaşı Cemıl'i Egedeki ulusci direnmenin lıderi yapar cıkarır. Kemal Tahır'in bu konuda en kücük blr kaygısı yoktur. Denebilir ki. Romancı bu, Istediğini yazar... Doğrudur, ancak bır romancı İzmlr'ln Isgalinde duşmana ilk kurşunu sıkan Osman Nevres'in yerino uyduruk bir kişiyi koyabilir rri? 19 Mayıs'ta Samsun'a Mustafa Kemal Paşa yerıne bir başkasını cıkarabilir mi? Bunun gibi, Ataturk'le telgraf başında gizllce anlaştıktan sonra Kolordu Kumandonı Yusuf izzet Paşa'y1 Mustafa Kemal'ın emriyle Ankara'ya postaliyan Yüzbaşı Selahattin'ı bir yana it;p, «Bu işi Yuzboşı Cemil yapmıştır» dıye düşsel bir öykü oluşturabilir mi? Romancı boyle vcparsa günahı vebali boynuna, İsteyen romanı alır, okur, beğenır... Ama devleîin TV'sinde onbeş mllyon "kişiya tarihsel yalan sövlenemez. Çünkü ulusol tarilvmizin gerceklerinı (hem de somut gerçeklerinı) saptırmak hakkı TRr nm özerkliğinde yoktur. «Yorgun Savaşcı» romanı, yakın tarihlmizle b'raz IIÇilenmiş olanların ilk bakışta görebilecekleri kaba nesnel yanlışiıkla dolu bır yapıttır. Bu romandan TV dızısi cıkarmak lcin ikl yol var: Ya kitaptaki scmut tarihsel yanlışlor düzeltilecok (kl 0 zaman ortada Kemal Tahir'in yapıtı kalmıyacak). ya da Türk haikına beyaz camda yalan söylenecek... ikisi de cıkmaz sokak. GÜZEL YURT Melih Cevdet ANDAY evm! bcırkm bırakmts, dünyayı doleşmcya ckrrtış!» d,ye acıyarak d.üşunurüz.. GerçeKte Evliyo Çelebi de yaptığı ışın gnrip karşılenacağını btldiğsnden, düşünde gordüğu Muhammet Peygambere, «Şefaat va ResuiuMâh!» dıyeceği yerde, yaniışl'kla «Sevchat va Resulüllârı» ded'ğini anlatır, böylece Peygamberin buyruğu ile gezdlğine inandırmak ıste okuru. Anarloiu hcikının issizlıkten AvruDu gurbetıne cikmcsı. bu ocıdan bokılırsa, onun doğasına avkırı bir işlir. NiteKim bu aykırılığın acısı, pcra kazandığı Avruoo ülkelerınde. yüzunden okunur onun. Fransa'da vuz bin kadar Türk işcis1 var, ülkenin orasınd burosına dağılmıs durumda. K.m bi'ir, bu topra(5m bereketıni, iş olanoklarım gârdükce ne sc;crlar diye düsünmekten kendıml a\amıyorum. Bız'm başl'co sorunumuz olcn «döviz» sorunundon burodcı kimsenin hoberi yok. isteyen istediğince parcyı ceoıne sokup. dışan Cikor. Gel de sasma! Bizm ekonomi bılgımtz, onlarınkinden üstün. Endüstrı devnminl cokton başarmıs olan Fransa'dc bugun Avrupa nın sıvosal bakımdan ei güclu içcı sınıflanndan b'rl var. Bu sınıf, ülkenin s.vasal, toplumsal kr.roKterim cızmekta baslıca etkenlerden birıdır. Sozgeişl, binlerce komüni3t beledıye başkanı ıle karşilaşmak blzi şaşırtır, ama Fronso ıcın olağanaır bu. Ancak Fronsa"da «koviüıük» her zaman ana karakterlerden biri olarak koimıştır. De Gaulie, bu yuzden, yenı Fransa'yı bır türlü Gnlayamamıştı. onun icın Fransa bi' köylü ulkesl idl cünku, hep öyie kalmalı ıdi. Benzeri bir sorunla bız de karlr yıldır savunucuiuğunu yaptığımız «akaryokıt türlennın kdrneye bağlcnmosı» vöntem.ıın ••"hcvs!. cok dar kapsamlı da oisa. uygulandığını görmek, konunun önemmin yöneticüerce yavaş yavaş kavranmaya başlcdığını belırtmesi bakımından sevındıricidir Ancak, ülkemlzde yonetlcl kadroların genel hastalığının acık özeliikleri burada do kendini gösterm'st'r Ülkem'zde yönetım. aiınması gerekll kararları daima cok gec yani lş Işten geçtikten sonra. cok eksik. pek işe yaromaz bicimde ve genel olarak uygulanobilme özelliğinden yoksun ola rak almaktadır. Bu ay İstanbul da, yanı akar/akıt tuketimı en yüksek düzeyde olan kentimizde uyoulanmava başlnnan Ben zm Karnesi yontemı bu özeibk lerm îumünu bunyesınde toplamaktadir. 91 karşıyayız bugün: Sanayneşm* sureci Ic'nde Turkiye'nın koy.u karakterı gıtgıde değış.yor; onun yerıiı. kente yerleşmış ışci vo aa yan işc:. gizl! ıçsız, lurrpen nıteliğinde bır köylu ol.'/or kı, bu.iun sadece sıvosal etkilerinj değü, toplumsd] eîk'ennı da dennden duymaktay»z. Konunun can alacak yonı ıse. hem köylülüğün zavıfiaması, hem ce sanayileşmenin bir turiü gercekieştirılememesınde kendinı göstenyor. Boylece kolay kolay tamm'anamıyacak yeni bir sınıf doğuyor üiksmızde, Asya tıpı üretim bic'mınden söz eden Mcrx'ı nereds bulup da, bu yeni durumun ccıkiamasını, oiası sonuçlarını soracoksınız ondan! Yazık ki, blz ülkemizi bır cgüzelltk» oiorok cocuklorım'za sevdirmeyı hıc düşünmemışizdır. Kchramdnlık c\kuierıdir bızde vurt vazını Dcho8i, ülkemizm en çüzel yerlerinı «sürgun yeri» yaparok ligısızlığe boğmusuzdur. Cevat Şckır. surgun •diidığı verı sevıp tanıtTiasoydı, bugun en Yafr/a Kemal Beyatli'nm sdzune benzer bir kaiabalık t:jristlk merkezlerden bıri oian Bodsözu de Mich°!et soyiemış 1833'ieidfc. «Tarih rum'a gıtmeğı k'mse okdndan gecirmezdi. Bızher şeyden önce tümden coğrafyadır» demiş. de «güzel yurt» yazını pek üstunkoru gecmişAma biz buroda tarıhın ne oldugunu, onun coğ* tır, cocuklarımıza tgüzel yurdumyz» tamtılacarafya 'le 'Igisı Ozerınde çokça durmoyıp, Franğına, «Orta Asya» sövlencslerine önem verilsız karakterinın kökenlennı craştırmayı sürdumiştir. Fronsa'da, Ronsard'don başiayan «güzel re'ım. Mourıce Barres, caha ileri gitmış. «Ulus yurt» şıırırin yazınımızdakı korşılığını bulmakta topraktın deTiş cıkmış ış,n icinden. Yahya Keguçluk cekeceğ'Z Dıvon S'.ıri Acem mazmununmal'ın Fronsa'da uzun süre vaşad.ğı nasıl belll do ustalaşmayı ış edinrnistı. Tanzımat ozanlooluyor! Chanscn de Roland'da Fransız toproğı, rından hic biri tvurîvj bnmez. Onlar ıcın yairuz«Sen ne $irn bır topra<sın» dıye ovuiüyor. Ronca İstanbul vardı diyeceğim ama, o bıle doğru sara. yurdunu anlatırken, «Başko yere gitmeCikmayacak diye korkartm. Retık Halıt'm tMemye gerek yok, buğdaylar, şaraplar, ormanlar, cavırlar... hep burada; burası re öyle cok sı teket Hikâyelerı», sevilen değü, eacır.aru Anaaolu vazınına yol acmıst> bır ara. caktır, ne de cok soğuk» demektir. Ona gore. yuvciannı boyura ceğiştirmak zorunda olanAma Koracaoğian gerçek bır toprak sevdalar. bai'''larla kuşlordı: Bunlora şımdi az g» lısı Idı; öyla ki, sevgilılerıni, toprakla, topragın lışmiş ülkelerın, sanayıieçrniş ülkeıere koşuşan güzel örünleri ile birarada ele almıştır hep. «Lode katmak gerekecek. Fransa'da le, sümböl aoılsın da g'delım...» görülmektedır. Kararların, Bckanlık yetkılılerıyle istanbul il yetkılilerınce alındığı. onlor ta rafındcn bu bicimde düzenleme yapıldığı beürtiliyor. Hastalıkların tedavisl için gercekler nedenl; ocı olursa olsunlar cesaretıe ccıklanıp sergilenmeleri lek cıkcr yoldur. Petroi konusundakı bu olumsuz durumun belirtılebilmesl icm yabancı petroi şirketierındeki durumu gorelim: Yabancı petroi şirketlerlnde sorumiu mevkilere atano". kişilar uzun calışma yılion I oetrol konusuna vermiş, bu endustri dalının tüm basamaklarında calışmış, gorek tekr>ik, gerekse tıccn bllgl bakımından tom olgunluğa erişmış yöneticıierdir. Bu kuralın hic bir istis nasını bu'mok olası değildir. Bu ozellıklerine ek clarak atandık\on gorevlerde uzun yıılar kaldıkiarı ve gerek ulusal gerek ulusararcsı acılardan konunun tijm inceliklerine ve ayrmtılorıno Ineblldiklari gorülmektedir. Buna karşılık petroi ile uğraşan ulusal kunıluşlarımızda en yüksek yöneticilik kadrolarına dahi herhangi blr kimsenin atanablldiğl cok sık görülmektedır. Petro! konusunc tek yakınlığı. belkl de çokmağına koyduğu yakıt olan. gecmiş görev leri hiç bir sekilda petrolle 1 lışkili olmovon, örneğin bir ban kanın muhasebe mudürunün Petroi Ofisi Genel Müdürü mev kiine gelmesl cok olağandır. Yazık kı siyasetcllerin bu tür hataları uzun yıllar surmüştür. Aynca yüksek kodemelere devlet memuriyetl yollcrından gelinebildığf lcin ticari bllgilerl de cok sınırlı kalmak duaımundadır. Öte yandan bu sorumlu ve yetkili kişilerin konu ıle b'r yakmlık oluşturmaları ve daha vo nmli bir yönetici durumuna getebilmeleri için gerekli olan uzun süreli görev olanağı da pek bulunamamakta ve kısa arolıklarta yöoetıcilerde degışıklikler olmoktadır. Salt kuramsal bilginin eğer bir deneyler birikimi ile desteklenmemiş ise pek yararlı olmavacağı da blr gercektir. Örneğin kuramsal petroi bilgisi cok geniş olan fakat ömründe bir benzin istas yonu dahi kurmamış olon blr TPAO Genel Müdürü bir yıl lch de 250 adet istasyon kurma buyruğu verebllmektedir. Konuya oldukca yabana olan bu yönetici kadronun buyruğunda bulunan ve.lşlerl yürutmekle göres'li olan memur sa yısının aşırı derecede kabarık olması ve normal olarak bir Wşlnh yapabileceğl blr 1 turO 8 lcin 5 llo 10 memurun var olması klmsede bir sorumluluk duygusu bırakmamakta ve en basit Işlerln dahi uygulanabllme olanağını yok etmektedir. 3 Bütün bu olumsuz durumlara ek olarak petroi sanoyilnln ülkemizde yıllardır buyuk blr kargaşa lclne atılmaaı da sorunu, tamamen cözumlene meyecek duruma getlrmektedlr. Nltekim uluslararası büyük petrol şlrketlerlne bakıldığnda gorülüyor ki araştırma, gellştlrme, üretim, taşıma, pazariama gibi tüm uğraşılar blr şlrketln bOnyesl lclnde ceşltil unitelerı ce yurütülmekte ve aynı bir polltika cizgısini Izlemektedir. Ülkemizde ise bu uğraşılar blrbir lerl Ile amansız hatta duşmanca bir rakabet içınde olan ceşittj ve tümü milli sayılabilecek kuruluşlarca (TPAO, PO, ADAŞ, ISIÜTAŞ) yönlendirilmek tedir. Bu kuruluşlar öyle bir hueumet havası icine glrmişlerdlr kl yabancı şlrketlerle rekabetl blr yana bırakıp blrbirlerhl yok edebilmek lcin neler yapılması gerektiğinl Incelemekle uğrcşmaktadırlar. Bu nedenle Turklye'de blr petroi politikası oluşa mamış, fakat devamlı ulke zorarına Işleyen blr kısır cekişme poütlkası gellşmiştir. • 64 Büyük Denize Yolculuk,, Oktay AKBAL Solun bolünmüşlüğü. solun birlikteliŞi'... Sm günlerde uzennde en çok konuşulan konuların başında gelıyor. 'CumJıuriyet'te Şükran Ketenci arkadaşımızın hazırladıgı 'Soldakj Guncel TartışmaİAr" yazı dızısini de izlemışseniz bu konudaki değişik gorüş ve duşuncelerden bır bölümünu öğrenmişsmızdır. Sosyaiıst Partileriraiz. demokrat:k demek ve orgutlerin sorumJu kişileri "sol'Jn bölünrnuşlugunu' kabul edip, 'solda bırlik kurmanın gerekljligj u/;eı1nde duruyorlar. Solda bırhk kurmanın gereklıllgine inanar» bir yazar olarak bu konuda bir çok yazı yazdıtn. Aldığim mektuplar bu birliktejiçi kurrnak özJem ve iste^inia şaıularıjnçok üst.ünde olduğunu gösterdt. Solun b.üyük bir kesirnina"eböyle bır bırliğln kurul ması ıçin özvenyle çaba harcayanlar var. Şlmdilik si ze bir mektup <=unacagım. Sözünu ettigirn mektubu yazan. Hasan Izzettin Dinaıno'dur. Türkıye nin ellj yıllık geçmişinde 'sol' b>.r ozan olarek kendini geniş yığınlara tanıtmış. sevdirmiş bır kişi. romanları. şiirleri, îüm yapıtıyle 'sol'un en onemlj öncülerinden biri olan Dınamo bakın bu konuda ne diyor: • Sevgili kardeşım Oktay Akbal; Geçenlerdo son kerte önemli bir konuda üstüste bir kaç yazını okudum. Kendim yazmışım gibı sevindim. Çoktan beri böyle yazılar yazmak ugruna yanıp tutuşuyordum. Ancak,. araç yoklugu bunu engelliyordu. Serun yazılarını okuyunca çoktan beri yazmak istedıgira yazılann bır bölumünü olsun yazmışım gıbı gerçekten bir yenı döneme gelindlgini anladıra. 'Cumhunyef gibı solun tuttuğu bir gazetenin sutunlannda çıkan bu yazılann benim gibi daha yuzbınlerce kışiyi sevindırmış olması olağandır. Bu düşunce bile içimi ışığa bogdu. Evet sol, büyük kOÜssıyle sıyasal bir örgütün ya da örgütlerln diiindaydı. Basıboş dönüp dolaşmaktaydı? Ben. elii yıllık solcu da elli yıldır herhangi bir toplumcu orgute mal olmaktaıı. kapılanmaktan dikkatle uzak tutulmuştum. Şundan kl, ben de Türkiyenln ilk (Astenenleruıderı biriydim. Hem buriuvazi, hera de sonradan yasalarm boşluklanndan yararlanarak kurulmuş olan so'cu örgutler, partiler, benden vebah gıbi kaçıyor. benı içlerine kanştırmamait ugruna öteküer kertesinde özen gösteriyorlardı. Bu. bu^ün de böyledir Benim gibi ılk fişli ya da lânetlilenn sayısı şu sırada Türkiye'de ya parmakla gösterılecek kerte azalmıştır. ya da hiç kalraamıştır. Bu da çok önemli değü... Önemli olan. belki yüzbinlerce kişinin. boş olanın boş kalfası gibi. ortalıkta dolaşıp durması, sollugun. sosyalizmin orglıt olarsk kendilerine kapalı oidugunu sanmaland\r. Mılyonlarca üyeli bır sosyalist örgutun. bir partinın yoklugu yüzunden btrtakım genç ınsanların illegale inerek anarşizme, yanîi'ja suruklenmeleri de aynca bizi çok üzmektedir. B'r Somozamn. bır Batısta'mn, bir Şah'm ülkesinde silahianan gençlik. dogru yolu çizmışse de o ,voçullarta hıçbır üışkisi bulunmayan ülkelerde ger.çlerin. kozlannı sıiâhla çözmeye kalkışmalan, hem us. hem de bilimsel bakımdan yanhştır. Turkiye nin bütün solu. bütun bu özelllkleriyle büyıik sosyaiıst bır orgutün ssfları araiina yerleştigi gün genç sosyahstler Bianqui gibi zamansız bayrak açarak bokaklarda hem kendı uluslannın. hem de kendüerinin kanlarını dokmeyeceklerdir. Devnmcihğın dernir mantığı ve dısiplini içinde yeuşeceKlerdir. Sonra 141142 külhanilerini de. sanırım. ancak partılerivle. gruplanyle. kliklenyle. özellikienyle. nitelikleriyle bir araya gelmiş şöyle boyle elli altmış tnebus çıkarabilecek bır topluluk kuracsk oian en buyük sosyalist örgüt ortadan kaldıracaktır Akbal kardeş. işte. ben senm yazılannı okudukra hep böyle güzel şeyler duşundıım, düşunmekteyim. Büyük Turkiye Sosyalist Partisı 1381 de çöyte böyle 50 meDus çıkanp. Türluye sıyas&smria söz sabibi oltnalıdır. TSÎP ıle T1P partilermın aralannda gıdip gelen mesai trafi^inin yan yolda kalışı. herkes gibi benı de çok üzdü Bizler. hep karaya vurmuş Kocaman bahklar gibı zor soluyajak yaşajnakta. basıraızın uzerinde sallanan hevenk hevenk renkli umutlar altında uzgün günler geçırmekteyız, Iki partimizin. TSÎP ve TlP'in. ayaklannriaki bukağılan kırmak ugruna yapuklan çaba boşuna gitmekle birlikte sol düşüncenin örgütlenemem'ş eüçlerine doğru bir esıntili yol açtığından da yararlı olmuştur. Senın üstüne parmak bastığın durum umulandan dçıha çok insanın kaiasında u'nut ampuüeri yakmıştır Karaya vurmuş balıklar bir ke? d=!'na huyuk denizi anmıslardır. Büyük de1 ni/e vclnıîuk B KARNE OLUMSUZ TUTUMLAR ÇOK KISA SÜREDE VE ETKİN BİR YÖNTEMLE YOK EDILMEZS1, ENERJİ DAR BOĞAZINDAN ENERJİ ÇIKMAZI İÇİNE DÜŞECEĞİMİZ YADSINA. MAZ BİR GERÇEKTİR Prof. Selçuk SOMER blr tasarruf öngörülüyor denilen önletn hw türlü kötü kul mektır Oysa petroi tüketımmın lanıma acık bir sistemdir. Rüş%50'ye yakın kismmı oiuşîuran vet e veya iltımcsia istenildıği fueloil icm herhongi kısıtloyıkodar benzln satın alınması, cı bır onlem alınmadığına göre karneye cok küçük bir mlktar ya büyük bır fueloil darlığı Iİ8 yozdırılması lıatto hic vozdırılkarşılaşılacok ya da bugün o!maması olasıdır. Yapılan kötü duğu gıbi hakkettiğınden daha uygulamanm denetlenmesl olcaz benzm alabılen Istanbul'a, nağı yoktur. Karne sistamini GEÇALINIVITŞ * gereğinden fazla benzm alan başko olanlarda başarı ile uyBtKKAR^R öbür i:ler#en tehlıkeii ve gizll gutomış bir ulkede benzjns uy11 şubat 1S78 tarihll Cum benzin toşımacılığı ve karaborguianan bu anlamsız düzanin huriyet gazetesınde Türkıyede sacılığı varlığını surdurecektir. oçıklanmosı olcsı değildir. petroi tüketimint denevm ortıİstanbul'da uyguianan kararna alabılmek icm îek cıkar yo OLANAKSIZ ların bu denli aksak olmasının lun akaryakıt tür'erinr vesikaya nedenlerl araştırıldığında genel ÜYGULAMA bağlamak oldugu savını ileri olarak bu tür kararların konuya sürmuş ıdik. Arodan b'r buister vesika, ister karne, ister yabancı ve doiaytsı ile bu alançuk ytl gıbi o'dukca uzun bir da bilgisi kıt kişiierce alındığı kart densin uygulanması ıstesürenin geçmesınden sonradır kl yönetımin sorumluları karne yöntemıni uygulama girişıminde bulunmuşiardır. Eğer bir bucuk yıllık bu süre kaybedtlmemış olsaydı bu güne dek enerjl savurganlığmın önlenme slnda cok uzun bir yol gldılmis. yöntemler gelıstir'lmış, gö rülen kuyruklar oluşmamış, yaratılan karaborsacılık gelişm'jmış, blr umutsuzluk ve karamGrafik. sanatı ve sarlık havasına kapıtmış olan reklamcılık mesleğinde tızman, geniş halk kitlelerl bu ruhsal deney, yetenek, bilgi sahibi cökuntüye uğramamış olurdu. Ozülerek belirtilmesl gereklr k! GRAFİKERLER... sağlonılabilecek tüm maddl ve Ajans deneyimine sahip, manevl kazanclar bu gecikme nedenıyie yltlrilmlştlr. genç, yetenekli, • ALMANYA AVUSTURYA BELÇİKA ÇEKÖSLOVAKYA FRANSA HOLLANDA HİPvlDİSTAN İNGİLTERE IRA!\J İSVEÇ İTALYÂ MÂCARİSTAN SO V /YET RUSYA YU.%İANISTA;M EKSİK ICi\RAR Uygulanmasına başlanılmış olan karne yöntemino hangl acıdai bakarsanız bakınız bır perişanlık, blr anlamsızlık. bir eksiklik duygusuna kapılmamak olası değlldir. a Karar cok eksiktlr, sodece benzln tüketlmine bir dlsıplin getirmeyi amaclamaktadır. Oysa defalarca bölirtilm:? olduğu gibi 16 mılyon ton petrolun yaklaşık olarak sodec» %13unü benzln oluşturmaktadır. Başka blr deyimle petroi tüketimlnin sodece %13'u. hatta karne yöntemi tüm yurtta uygulanmadığına göre bu %13" ün de sadece bir bölümü lcin bir 6nlem alınması yolu secilmiş olmaktadır. Petroi tüketlminln büyük kısmını oluşturan fueloil lcin henüz hic blr girlçimde bulunulmamıştır. Cok olasıdır kı oldukca uzun blr zaman sureci gectikten sonra vani gene gec, gene Iş Işten gectikten sonra fueloil tüketirmnl smırtamak lcin de yanlış blr karne uygulaması yöntemlne başlanacaktır. b Uygulonmasna başlanılan karne yönteminln hangl sayısal verilere dayandığını anlcmak olası değildir. Türkiye'nin benzin tüketiml 2 milyon 250 bn ton dolayındadır. Türk'ye'deki benzinli motorlu arac sayısı 900 bin doiayında olup bunun %35'l istanbuldadır. !stanbul'daki motorlu aracların vokiaşık %75'l özel, gerl kolan %35T d« taksi olarek kabui olunabilir. Taksiler», özellere verilenin 6 katı yakıt hakkı tomndığına göre istaibul'a y l da 500 bin ton benzin tuketim bakkı tanınıyor demektir. Bu hesap yöntemine göre TOrklye'nin blr yıllık petroi tüketlmfntı 11 nVIyon ton olması gerakmektedir. yanı bugunkü tükotıme oranla %35 mertebeslnd* dalmda ilerlemeye istekli YARDIMCI GRAFİKERLER arıyoruz. KimUğMzi ve btediğiniz ueretl bir mektupla aşağıdaki adrese lutfen büdirin. ALİYON SOK. ERMAN HAN KA T 4 BEYOĞL UIİSTA NB UL RACAR REKLAM A.Ş. SÎMEL SUİNŞAATMAKİNA ELEKTRİK LİMİTED ŞİRKETİ Şlrketlmlzln gereksinmeel lcin 2 ad«t LODER (Yukleyicl) Ile 1 adet paletll EKSKAVATÖR satın olmocoktır. Bu işe ait şortname dosyası Şlrketlmlz Tlcaret v« Malzeme Müdürlüğünden 2.500, TL bedel mukablllnde temin ediiebllir. Kapalı teklif mektupian iÛ'8/1979 Cuma günu soot 15.00'e kadar ŞırVetimiz Ankaro Ziya Gökalp Cod, No: 19 Yı'dız Han kat 3'dekl Yazışma Yayın Sosyal İşler Müdürlüğüna verilmiş olacaktır. Postada olabilecek vakl gecikmeler gözânüne alınmoz. Şirketimlz 2460 sayılı yasaya bağlı değlldlr. (Basın T. 6021) Siz de bu ulkeleri Haldun Taner'le eezmek istemezmısiniz? (Cumhuriyet: 6C34) f EGITIM CİDDÎ KURUMLARIN ,. İSİDİR BILIMLERI MERKEZİ UÜİVERSİTEYE HHZIRLIK ıKas C>raqan Csddfsı No71 Tel. 61 96 13 • 61 84 66 (Reklamcılık: 3»> • 6018 FİTRE VE ZEKATİARIN1Z İCİN TURKİYE SAKATLAR DERNEÖı İSTANBUL ŞUBESİ TELF: 21 88 82 KAYITLAR BA3LADI //
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle