Katalog

ÎKÎ CUMHURİYET 2 TEMMUZ 197t ikkat ediyor musumız? Uîuslaşmış. »oplumumuzun demokrasüeşmecı sosyaileşmecı anayasal sistemme egemen oian sağcı finans kapıtal partılen. parlamentarızmımizı gıttıkçe yozlaştırmaya çabalıyorlar. Bılerek, büınçlı olarak, kastı curmi>lı olarak... Ne yapıyorlar? Bırazcık demokraülj sol savında olan, birazcık •emek. sözü eden ama bu bırazcılığı bile uygulamayan bır eksen uzerindekı çok ılımlı bir karma hukümeti devirip, yenne yansız, yaru so rumsuz bır tabandan; gene yansız, yaaı sorumsuz bir Başbakan yonetimmde yansız yaru gene sorumsuz hukumetler çıkarıp. ulusun yazgısım. soyut bır usa yan; devlettoplum ışiennde raslantüara bıraKmak ıstıyorlar. Ojsa çagcıl karmaşık topiumlarda de\lettoplum ışlen, örnegın, Cumhunyet Sanatosundakı uç beş Kontenjan Senatorunun, ya da partısınden soyutlamtuş birkaç Tnılletvekılinin usu ile çozulemez. Devlet ve toplum ışlen, sistemleşmış dünya goruşlen eıssercnde. bır parü kanalıyla halka karşı sorumluluk yüklenmış grup tabanlanna dayanılarak. onun dınami^i olacak olan sorumlu Hukumetler ve Meclısler eiıyle çozulur. Bunun ofesı. aitmda bır partı kefaletı olmadıgı için, devlettoplum işlennı raslanülara bırakmaktır Boylesj bir ortamda da raslantüar, temelde finanskapıtal çıkarlarıaı doguracağı ıçin, bu devlet toplum işlennı, fmanskapıtale teslım etmekten başka btrşey detildir. fşte böyle sorumsuz kuruluşlar yaratıp, ekononıiyi ve ulkeyi onlar kanaiiyla yönetmek istiyorlar. Bundan da şunu umuyor3ar: Kısa bir süre sonra bu yöntemden bıkacak olan halkın oylannı devşırip ıktıdar saltanatına konmak. Böylece u'us egemenhğının sıyasal uygulaması olan ıktıdarı sağcı fınanskapıtal adına kullanıp bozuk duzen» sömuru sısteminı surdurmek istiyorlar. Bu yol ile, sosyal uyanıs.macılık akımlannı, tam bağımsızlık gereklennı u'kenın ekonomikkulturel bütünleşmecılik özlemlennı söndurmek ıstıyorlar. Konuya bu kadar tutku ile sanlmalan once sorumsuz hukumetler kanahyla, sonra da kendı iktidarlan kanalıyla, sosyal uyanışmayı bütün dmamikleri ile beraber söndurme duşunden gelır. Bu aym zamanda halkı kandırmadır da... D Sorumsuz Tabanlı vc Baskanlı Hukumetler Prof. Bahri SAVCI tir, dıyor Yeterh finans kaynagı, teknolotf o!uşmuşlugu oimasa aa, dunya tekeileri ile ışbirhğı yapan bır «sag» iyiaır dıyor. îşte Denurel bu solu ezereıî gondenp kendısı ı*mdar olma.i ıstı>or: Ecevıtıa elae etme kapısım açtığu dış yardımlarla, sag finanskapıtalın kasasuu bır kez daha doldurmak üzere... Bunun ıçın de, baş suçlusu aslında kendı pohtiKası olan borç aramp, borçlanma IMF'ye > anaşma mane\raiannın «ka:a guîdürü» turunden olan taş!t.ınasını yapıyor Böylece. bu hukumet gıdecek; yenne parlamentodaki parti gruplanndan soyutıanarak yaratılacak yapay bır scrumsuz tabana dayalj bır partisiz, yanı kendısı de sorumsuz Başbakanlı bir hükumet acı ilaçiann smd'rıimesj suresinı dolduracak; sonra. Demırel'm kendi yuce degeriendırmesının (takdıri âlisınin) uygun gordügü bır zamanda. iktidar kendısıne teshm edılecek. bo>lece gostermelik b:r parlamentocufuk örtusü altında. ama gerçekte kendısmde merkezleşmış bir monoht:k 'tepsden irme) s:>asal iktidar uyguiaması ile. ulkedekı sıyasal uyanışım söndürülecek. Iste bunlan dıyor, bunlan ıstijor bunlar.n peşmde koşuyor Demırel. Çünkü bu. özgurleşmeddeır.okTasileşroecı bır sosyalleşme goruşü ıster. Demırel ıse, bunun adanu değıidir. O, bütun «karar»ı kendi ıstencmde toplayan bir aıerirezcı otontaryanızm pohtıkacısıdır. Bu yamtlan özgurluk ıçinde aıayamaz. Aynca dünya kapitalizml ile ds bütunleştığı içjn. ce kadar demokratik olursa olsua her târden sosyalleşmecılıge de karşıdır. Sosyalleşmecıhge karşı sijrasal eğilimler Içinde. bı; eorulara ciddi yanıt bulunamaz. O aacaK Türlaye'yi Batı'nın kasabı • bakkalı • maEftvi tarımcısı yapma sisteminin el uUğıdır. Onun içın ozgürieşmeci demokrasıleşmecı eşitleşmecı bır sosyaUeşme go^aşundc özjmlenen yenı sıstemler «arşısında ve yenı zorunlar onunde. mahkumdur O sorunlara cagdaş yanıt bulamayacak o,an bır esici sıstemın adamı olarak. mahkumdur tek bir pajtinin. ya da birkaç partinin, ya da partısizın oluşturduğu somut sosyopolitik, sosyoekonomik ve kulturel düşunler ekseni uzerinde oluşturulur. Aym parlamentanzm hukumetleri de, tabanın en buyük parçasınm ondennm ya da bu büyuk bölümun destekledigı başka bir par•Knın onderinin yonetimmde kurulur. Hükümet bu önderlerin direksiyonu altmdadır Bu dıreksıyon da oluşturulmuş olan tabandaki düşün eksenının somut izlencesi oia£ gorüş'er demetine dayanır Bunda, kesin olarak sorumluluklar ÎC re kalmmışlık vardır Taban, hjkümet eylemlen başarı kazanamazsa boyle başansız bir nukümet yarattıgı ıçın halkoyu öııunde kredı y:tirir Boylece ilerde, iktida' ra doğru tırmanraası engeılenmiş olur. Işte sorumluluk buaur Gelecektekı iktıdardan da yoksun kalmak . Hukümet de kendı eyıemlen başan kazanamazaa, dayandîgı tabanı halk kredısıncien yoksun kılacasr. ıcin, tabanı ile birliKte, sı>asai karuerde başansız kalreanm t sonuçlarına ka lanmak zorunda kahr. Onun için de sorum'ulı:* budur Tabans ile bir likte geiecek iktdardan da uza^laşmak . Haftanın Özeti KÖSELER I 0 TE eclis tatile glrdi Mechsm tatîle glrmesi en azından agustos ayı sonundakı Sıkıyoneıımın uzatJmasına ılışkın gomşmelere kadar hükümetin muhalefetin engellemelerıyle uğraşmaktan uzaklaşması, başka sorunlara eğüebılmek ıçın zaman kazanması anlamına geLyor. MuhalefeUn, bırçok bakımdan belirleyicı olan geçen hafta ıçmdekı çabalan yme sonuç vermedı. Ama gensoru oıurumlann» katüan milletvekili sayısı en çok 222 ye uiaşırKen, CHP den ıstıfa edıp etmedigı henuz tam bır açıklıga kavuşnianıış olan Barbaros Turgut Boztepe ve bagımsız Imar ve Iskan Bakanı Ahmet Karaaslan'ın durumları yıne tartışma konusu oldu Karaaslan, hukumet \ e CHP'nın açık tutumuna karşın Mechs'in ıkı toplantısıaa yıne de katıldı, ancak bır gun sonra Baçbakan Ecevıt'le birlikte Istanbul a geldıgınde tutumuna ilışkın olarak hâlâ açık bır şe> soylemıyordu. Başkent kulıslerinde dolaşan sözlere göre Karaaslanın bırçok sorunu vaıaı. ama herşeye kaı>ın hükumetten ayrılma gıbı bır karar almaktan da oldukça uzaktı. M Sosyale Karşı Bir Tavır Olur mu Böyle Şey? Mıllet Meclisınde tek sandaîyesı olan part.nm onden bır profesör de, sorumsuz bır taban o'uşturarak ondan sorumsuz bir başbakan yönetıminde. gene sorumsuz bır huKamet çıkarmanın şampiyonudur. Ona gore. parlamentodaki parttler. kenda ideoloulerını yaru halka karşı yuklendıklerl sorumluluk.arını unutacaklar bır yapay taban oiuşturacaklar fhangi göruşleı eksenı uzennde?' Bır yansız başbakan da, bu tabandan, bır hukumet çıkaracak (lıangı sosyopolitik ve kül'ürel düşun ekseni üzennde') Bu hükümet de uygulamalann da eylemJerınde tutariı bır felsefesi olma?a da Turkıye'yl, içinde bulundugu zorluklardan. kısa bır süre ıçinde çıkarabihrmıs f Hangı sosyopolitik. sosyoekonomık v» kulturel duşün ustunde ve o duşunden selecek eylem bırhği ustunde' . Ve bu huk"umet başan kazanamazsa. hangı sıyasal sorumluhık karşıl'gmda0 ı Çağcıl psrlamentarizmde tabanlar ya Mahkumdur H ç oiur mu böyie şey? Oimaz. Olmayacak da' . ÇünVü hıç bir cıddı onlem. ciddı öneri ileri süremıyor d:kkat edersenız. Alınacak dış borçlanmalan nasıl kullanacak'' Onlan nasıl bir uretime vuracak? Sonra, faızleriyle beraber onlan nasıl ödevecek° Dış tecim açığını nası! kapayacaJî? Nası! akaryakıt bulacak' Ekonominln epern kaynagmı, hangı yolîa yeniden duzenleyecek1? Sorumsuz tabanJı ve başkanb huküraet kuramınm bu şampıyonu. bu sorulara yanıt veremez de... Şampiyonlar Boyle bır kandırmacılığm şampivonlan özelhkle son gunlerde eskı MC'lerin önderleridır. Ozellıkln ikı tanesi. Ne dıyor. ne istiyor neyin peşinde kor şuyor Dem: el? Çok açık. çok seçiktır bu.. Ustelik, çok b'linendır bu! Ve çok degersizdır bu'.. Demırel e göre bu iktıdar sol'dur Ov1e dıyor. Komumstlerı koruyucudur. dıyor. Demokratık de olsa sol. her türü ile felaket Tek kışîlık uyeL partırun öüdenn '» dür~naugü taban, bır ön sos>opolıtık <.s düşunden yoksun olacagı ıçm joıtsun oldu gu ıçın. hükumatme cirektıf veremeyeceK kendısıni, ondan soyutlanmış sayacaktır Hükumetınin kredb yıtırme sorumlulu^una da ortak olmadıgmı ılei surecektır Hera hukumete taban ol. hem de ondan soyut lan. olmaz bu Bu ondenn öngordugü hu kumet. herhar.gı bir sıyasal grubun ilenkı yazgısi ile ılgıli olmadıgı ve kendısı bu yazgıya ortak olan a>acagı ıçin kimden ce 7 k*nıp kıme gore ejlemde bulunacaktır Ka m j görevler.nı hangı dırektiflere. hang; ozieraiere gore yüıutecektlr? Buna yanıt verilemez. Yanıt olsa olsa şu olacatır A'atürk L'ke'.en ıçınde (') Anayasa çiigısınde US'UT bujurduğu yolda. geniş açıh bır becen veteneğine dayah olarak eylemde bulunulacakt:r r Ba anlamsız bır soyu lamadi' Ya da, fmanskapıtaiın venı bır örtaia tavndır B:c razcık da olsa. demokratik de ol a, temelden mahkum edılmesı gereken sosyale kaısı bır ta\ ırdır Şö\ le uzaktan uzaga da o!^a «emek» sözu eden ve bu neden'e gene mahkurr. edılmesı gareken sosyaüeş me uysnışımına karş' bır tutumdur. Hukumetler dîşeb'hr Bövie sorumsuz 1 taban ve başbakan hukümetleri kurulab hr Ama nafıle Bun'ar yaliüzca bır sıs teme dayanmaktan yoksun soyut bır m ve becen ile sorun çozeTiezler Ve böv'pce sorunUn ÇOZUTI beklp''en gerçek sosyal tabanlarca sorumlj kılmırlar ı'erde .. 1 PETROLE YİNE ZAM VAR MI?... Hükümet Meclis'tekı saldınyı bır olçüde basanyla puskurtuyordu ama gunden gune valıımleş.en ekonomık sorunlar konusunda aynı başarıyı gösterebıhyor muydu° Şu anda kojden kentten, ışçısınden esnafmdan ışadamına kadar tum yurttaşlann en ıkıraklı olduJdarı konu bu.. Sorunlar agırlaçır, enflasyon artık ekonomı kıtaplarındakı deyunle «galopant (dort nala) bır hızia derlerken OPEC'in ortaıama yuzde 35 oranındakı zammı da sorunlara tuz bıber ektı. OPEC'in zammı. Türkiye'nin petrol dışalım baglantılanna aynen yansırsa ayda 60 milyon dolariık bır ek yuk anlamına geliyorda. Bu durumda bır tek yoi vardi: Petrol ve urunlerine yemden zam yapmak. Teknisyenlerın hesaplarjıa göre hemen yüzde 36 dolayında bır zam zorunluydu. Ve zaten büyuk ölçude hazır olan çalışmalar deıienıp toparlanıp yetkilılere sunuldu Artık karar slyasal duzeyde. yanı hükümet katında alınacaktı. Sorunlar ağırlaşırken, Mahye Bakanı Zıya Muezzmoglu nun 300 mılyon dolariık koprü kredinln önumuzdekı gunlerde gelecegme ılişkın açıkıaması da bır suru umuou venıden canlandırıyordu Hükümet, aynca kredılenn nasıl kullanılacagı konusunda iş çevrelenyle de göruş alış venşınde bulunma geregını duymuştu. Ekonomık konularla ılgilı alü bakan, Hıkmet Çetın'm başkanlığında Sanayı Odalarının temsılcılerıyle bıraraya geldıler. Ancak toplantı sonrası demeçler, genel kalıplartn otesınds fazla iyunser ya da sıcak görünmuyordu. Nitekim Odalar Birliginm yeni Başkanı Mehmet Yazar. bu toplantının ertesmde yeniden artık klasıkleşmış söz lerle hükümete yuklenerek, ekonomının durdugu ve pıyasanm penşan oldugundan soz edıyordu. İŞ ÇEVRELERİ VE TAZE PARA 14 Ekim Seçiminedek OKTAY AKBAL Sağcı Basın Ne Diyor? Hayıi* Alpay KABACAU JEOPOLİTİK S oym Memduh Dnlütörk. ro rrtan zamon «Emeklı Tum genera!> sıfotıyia Tercuman a yazılar yozıyor. Kendısi. Adalel Partısı'nın «Mılli Savun ma istışare Kurulu»nun da üyesı. Bu kurul hongı yosaya. tüzüğe ya do yönetmeliğe gore kurulmuştur diye araştırırken ılgınc bılgıler edındıK. Bu bılgıleri oktarmadan ve Sayın Ünluturk'un yozılanndan al'n tılar yapmadan once bellrtme liyız: Sözu geçen kurul, herhargı bır yasaya, tüzuğe vo da yönetmeliğe dayanılarak de ğıl, cben yoptım oldu» anloyışıyla oluştulmuş. Kurulda Fa ik Türun vor. Ali Elverdl vor, Musa Öğun vor, Cıhat Akyol var, Unlütürk de var.. lar tomamen ası'sız ve uydurmadır. Yasal yollaHa guvenlık kuvvetlerının yoptığı sorgulama lann adil yorgı organlannca ka rara bağlanmost ve gerekçel! huKum'enn onaylanncsı korşısında yar^ı mercilerın'n ıtham edılmesı mümkün değıidir Gu venlik kuvevtlerimn gorevi sanıkları adaleîe teslım etmektlr Bu gerçekler karşısında Zıh nl Paşa Köşkünun esrarengız bir merkez halınde insanların olduruiduğu ve öldurülebılecegl br yer olarak kamuoyuna tanıtılrnasın.n altında başka maksotlar bulurmaktadır. (...) Kendilerine ışkence yapıldığını Iddıa eaen bazı kışılerın zaman gecinlmeden resml muamelelert yopılmış ve tam teşekküllü hastanelerde muayeneleri yaptırılarak aldıkları raporlar mahkeme dasyalonna konulmuştur > İkıncl acıklamasında Ise (Mıl llyet, 13 4.1978). «Türkiye'de bir kontrgerılla teşkilatı bulunmamaktad'r.ı doyor; cAradan 67 yıl gecmesine rağmen tekence edeb'vatmı bir kurtulus çaresi olarak ortaya otanların Içinde bulunduklorı Ihtilâlcl ve yıkıcı faalıyetlerl d« hatırlayarak her zaman yargı orgontonna muracaatları yasal haklorıdır,> cümleslyls hukuk yolunu da cöstermış oluyor. Bu a r a d j Koçoş'ı da sucluyor. Sadl Kocaş fse Sayın Onlüturk'e yanıtındo (Mflliy«t. 154. 1978 şöyle dıyor: «Sayın General Onluturk'u adı geçen işkence köşkünde gö revde gördüklertnl Iddia edenler, sanınm ve temennl ederlm, bu açıklomadan »onra tddlalannı gerı alırlar. (...) Özellikle Soym Generalın Zıhnl Paşa Köşku ve işkencelerle ı'gfll olarak «asılsız ve uydurma» demıç olmalanndan duyduğum haz sonsuzdur (...) Ya'nız yeri gelmlşken bir cum'eyi actklayayım. Sayın General Fatk Türun, zamanında gazetelere yaptığf ocıklamoda, Işkence yapılmodığını söy'ememişler. Veyo biz öyle okuduk. Bugüne kadarkl yayıntar konusunda hep susan, bu yuzden de herkesın Suphesln» sebep olan Sayın General Onlüturk'un k&ndllerine bu otonog/ vordiğimlz Icin blre tesekkür edeceğınl santııştiTi > So</in Onlütürk'On MC dönemfnde Ereğlf Demir Celik İşletmslert Yönrtim Kurulu ÖYe8l olduğunu ve CHP ağırlıkl! hükOmet/n işbaşına gelmesfnden bir sör« sonra bu gorevfne son v«rild'ğinl de ögYenmış bulunuVoruz. Türk!ye> başlığmı toştyor ve şu goruşlere ı'er verlyor «... Uc super devletın bu tutumu bır genel savaşa donuş mese bile nufuz saholorırvn buiunduğu yorelere köpru baş larını muhafaza ıçın cıddı savaşlorın ortaya cıkması mümkundür. (...) Dünvanın bugünkü gıbı fevkalade cıddı olayiar yaşadığı bır donemde, kuvvetll ve ınandırıcı hukumetlerın işbaşına getırıldıgı bır vckıadır. Ve böyle bir ihtıyac memleketımız Icin de belırtenmıs bulun maktadır Bunu temın İcm, par lamento kendı ıcınden yeterli bir alternatıf bulamadığı takdtr de. mılletırî hakemlığ'ne ve ser best iradeslne müracoat edılmesi, suratle bır genel seçıme glddmesl kacınılmazdır.» Sayın Önlütürk'ün 11 nlsan tarıhll Ikinci yazısı. fOrtadoğu Barışının Muhtemel Sonuçları ve Türkiye'nln Durumu» başlığını taşıyor. Mısır'la Isroıl arosındakı barışının yenl sılahlı catışmalaro yol ocabıleceğını ifade ettıkten sonra şu çozüm yolunu önerlyor: «Bu careslzlikler ve Ortadoğu'daki son dorece ciddi gelışmeler muvaceheslnde, parlamentomuz tanhl bir görevle karşı karşıyadır ve kuvvetlı bır hükümetin zaman gecırilmeden kurulmos! şart olmuştur.» tam bıtmlş, tukenmlş bu meîın ışbaşında kalmamasm gereKtırmeKtedr Sağduyu sahı bı parlamenterlerımız bu gerce ğm tercumanı olacaktır ıncrtcınr]G,iz» Parîamento yaz tatiline gırdi Dört ayhk bır zaman kazandı hükümet... 14 ekım seçımlenne dek Ecevıt hukümeti kendı yazgısı ile başbaşadır. 14 ekim uönemecinden geçebüırlerse 1981'e aogru uzun sureli bir iktidar donemı yaşayabilecektir. Birbuçui yıldan ben bekledığı 'Ak' gunlen bır turlu göremeyen halkımız. CHP konusunda yeni bır deeerlendirme yapabılecektir. Bu, CHP agırkklı hükümetin ıç ve dış sorunlarda göstereceğı başarılı atılımlara bağlı bir şey... •226yı bul beni duşur» diyen Demirel'ın şımdi Meclis'te 220'yi zor buldufu halde hukumetın azınlıkta olduğunu söylemesi bıraz ganptır. Başka biri bunu söylese bir dereceye kadar etkisi olabılirdl Bugun Mechste iktidar ve muhalefet cepheleri arasmda bir eşıtlik, bir denge kurulmuş gorunuyor. Bir yanda 222, öteki yanda da 222. Tam bır korduğümleşme . Bu durumda ne bır yasa çıkabılir, ne olumlu bir karar alınabıür, ne komisyonlar ışletilebılır. Ne hükümet düşebılır, ne de muhalefet iktidar olabılir . 14 ekım seçımlenne dek Ecevıt iktıdarı elinde tutacağa benzer. Ara seçıme ve Senato uçte bir yenileme seçımine CHP 'ıktıdar" partısı olarak gırecek. Bu bir avantajdır elbet Dort aylık sure ha!km ozledıği bır takım ışleri yapma olanıgım tanıyor bu partıye... Once ş.u upuzun gaz Kuyruklarını ortadan kaldırmanm yolunu bulabılmeh1 Yaz sıcagında saatlerce bekleşen halkın hukumet içın hiç de olumlu şeyler düşünmedıği açıktır. Yaşam pahalılıgının kontrolsuz, oniems.z sürekli artışı da bir yerde durdurulmalıdır. Herkes, herşeyi ıstediği oranda artırıyor. Bunu önlemenin bir yolu bulunmalıdır. Ulus. işbaşında 'halktan yana' bır hukıinretın bulundugunu artık gorebilmehdır. Senato ve Mılletvexıb ara seçımlenne geknce... CHP ozeilıkle ara seçimi yapılacak ıllerde ozenle davranmak zorundadır. Mecliste muhalefet safmda yer olacak dörtbeş milletvekili bu hassas dengeyı iktidar aleyhme de^ştırecektir. Bugunku muhalefet topîamı 220, en çok 222 olabılıyor. buna dort beş kışının dahd eklenmesıyle MC partılenne ıktıdar yolu açılır. Şurası da bır gerçek ki, ara seçimi yapılacak illerin çoğu AFnin son seçımlerde oy ustünlügü sağladıgı yerlerdır. Ustelik de MC partilerimn kendi aralannda bır anlaşmaya varmalan da oiasıdır. AP adaylannı destekleyerek kendılerine iktidar yolunu açmak istemeleri MSP •e MHP ıçın büyıık bir ozvende bulunmak sayı* lamaz, AP'nın dorı beş sandaîyesı daha fazla olursa, MSP ve MHP bundan gocunacak degildlr. Iktdar ortağı olmak içın MSP. ozellikle MHP. ara seçıının yapılacagı ıllerde oyların AP adaylan üzernde toplanmasıru dogru görebılırler. AFnın tek başına çogunlukta oldugu ıllerde MC'nin kuracağı bır seçım anlaşması seçım sonuçlannj busbütün lesınleştırecektir. Bu konuda CHP ne yapabıiir? Şımdılik şunu söylemek isterim: CH? bu ilîerde göstereceği adayİ4nB ulus ölçusünde sevılea, sayılan, değer venlsn kişıler olmasına önem vermelidir. CHP bu tectmde ge ış yığınlarca tanınan, bılinen. s>aygı tyandıran adaylarla halkın karşısına çıkabılmehor. Hatta ara seçımin yapılacagı illerde CHP "bağıaısız' adaylar gostermelidir CHP ulus ölçusünde a sahıbi, değer sahibi, etkılı kışilerle AP'yı ve MC partilerini alt etme olanağına sanip olabilir. Toksa, her zamanki yol ve yöntemîe davranarak t illenn sırada bekleşen kişiJerinden birlnl. ya da psrti üyelennden uygun görulen bir politlkacıyı MC'nin guçlü oldugu illerde 'aday' diye ortaya surnek yenilgiyl önceden kabullenmek sayılacaktır. AP'nin her zaman çogunlukta olduğu illerde CHP1la göstereceği adaylar zaten her ılde bir tek klİ seçilecek AP'nin ve MC partilerinın gftstereceF adaylardan daha nitelikli daha güçlü sevgl ve aygı uyandıran kişileı olursa bu seçinMerde üsSnluk sağianabiîjr. Yokstı. şimdiden, ba illerde "ipıiacak seçlmleri yıtırılmiş sayabîhriz... «Ölçüdeki Kriterler» 2 hazıranda yayımlanart «Mll tî guvenliğ nrz ve yıkıcı faallyetler» başlıklı beşıncı yozıdo Ise şöyle dıyor Sayın Ünlütürk: «Hsr geçen gun lc ve dış tehlıkelerle daha cok karşı kar şıya getmekte olan memleketımızin guc şortlar lcınde mı!M guvenlığımızı koruma ve kolla ma durumuna getırılmesl oslo kabul edılır bır durum değildır. <...) CHP'ye ve diğer siyasl partılenmize mensup vatandaşlanrmzın okıdelen de. yabancı rejımlerın karşısındadır. Ne var kı, gerçekler bu yön de ıken, siyasi ıktldarın mıllfyetcılere hok ve hukuk tanıma ması ve koyu bir partızanlığı polıtık stratefisıne uygun görmesi, daha şimdiden memiefcetı »nkaz haline getırmektedlr. (...) Guclü bır siyası IktkJar iş başına gelmedıkce, vatandaşkjrımızın huzur ve sükuna kavuşması mümkün değıidir. Bugün, meml&ketlmızdekl yıkıcı va bölücü faaliyetıenn, dünya ölcüsündekl knterlerin uzerinde olduğunu da asla unutmomolıyız.» Ekonomık sorunlar. belli bır kesım dışmda herkes ıçm «kâbus» olma mtelığıni sürdurürken siyasal terör de geçtıgimız hafta garip bır tırmanış içine gtrdi. Haftanın «sıcak kentı bu kez Manisa idL Olayiar MHP II Başkanının oldurulmesıyle başladı. Ardından terör yıne klasık mekanızması içmde tırmandi; Manisa muhabirimizin babası kahveden çıkartılıp, CHP'li bir bayan eczacı ışyerine baskin yapılarak ve bır işçi bu arada öldürüldu. Ancak işin ilgınç bir yanı daha vardı. Oldurülen MHP II Baskanı bir sure önce göre\anden ve MHP'den istifa etmiş ve birkaç gun sonra üzerine ateş edilmiş, bunun ardından da istifasmı gen almıştı. Sonrakı terör kurbanı MHP'nm Istanbul Zeytinburnu Dçe Başkanı oldu. Bu kez olayı MLSPB adlı, boyu posu ve ıdeolojısı beürsiz örgüt ustlenıyordu. Ardından Ankarada MISK v e MHP Genel Merkezlenne Hollyvvood filmlerini andıran bir bıçimde baskin yapıldı ve ikl kişi ölduruldü. Haftanın terör kurbanları arasmda aynca iki öğretmen, birkaç öğrenci ve her zamanki gıbi birçok raslantısal hedef de yer alıyordu. Toplumun belli kesimlerinde kök salmış olan örgutlü terör tüm polisiye önlemlere karşın varlığını guçlü biçimde korudugunu kanıthyordu. ÖRGÜTLÜ TERÖR YENİLEMİYOR Gerçekler... Sayın Ünlütörk, ı12 Mart !croatıı sırasındo onemll görevler yükleniyor. Kendı deyışıyle, o donemdekı fBu korkunc monzara korşısında son Türk devletının bolünup porcalonmasıno göz mu yumulmolı ıdı?» (Mılliyet. 13.4.1978). Aradan yıllar gecınce kontrgerıl la iddıalorı ortaya atılıyor, Erenköyu'ndekl Zıhnl Paşo Koş kunde yapılan Işkenceleri konu olon yayıniar bırbırınl izlıyor. Bu yayınlarda Ünlutürk'un adı da geciyor. Bunun üzerıne o donemin unlü Başbakan Yordımcısı, fSodi Kocoş 12 Mart'ı Anlotıyon boşlıklı yazı dızısınde şunları yazıyor: c . B o z ı kışiler bu kanunun tek ve bırınci elden tanıklarıdır. İclerınde cok yakından tomdıöım, cok guvendiğim, Inon dığm klşiler, emekll suboylar. hatta generaller vardr. Konunun bu yolla ve 1974'lerde bana ulaşan kadan Me bils clrkm. töyler ürperticl olduğunu baştan kobul etmek gerekır (...) Bu dinledlklerim orasındo bazıları ve sonra basından aldığım bılgllere göre, ba yaaa dışı orgütün başı Tümgeneral (halen emeklı) Memduh Onluturk imiş. (...) Bu durumu oydınlığa kavuşturobltecek kişlleHn başında do Sayın Gsneral Onlütürk vardır. Uygar bir Insan olarok tanıdığım bu ge nerolin gerceklerl olduğu o> bl acıklayarak, bu cirkin suclamadan kurtulması en buyük temennımdlr.» (Mlllr/et, 4. 4.1978). DÛNYANIN ÎLGÎSİ Dış iliskilerde ise bir yanda U 21er konustmda ki belirsiz tutum sürerken Türkiye'nin durumu btrçok Batüı ve Dogulu yayım organlannda çeşitli açılardan yorumlandı. Fransız Le Monde gazetesi Türkıye'ye ihşkin ilginç bır dizı yaymlarken. Tim« Dergısi önumüzdeki aylann Türk ABD ilişküeri açısından önem taşıdığını belirtıyor, Sovyetler Birliği Komünist Partisinın resmi yayın organı İzvestia da Türkiye'nln ABD'ye aşın olçude bağımlılıktaa uzaklaştağmdan söz ediyordu Dünya, petrol bunalınu ve İran'daki değişımle birlikte Ortadogu ile daha fazla ilgilenme gereğini duyarken. her bakınıdan önem taşıyan Türkiye'nin durumunu da yeniden tarbşmaya başlıyorda KİMLER ENGELLÎYOR?... Muktedir Hükümet Sayın Unlütürk, 20 nison ta rlhll yazısında ise, «Bolücülük faallyetleri ve milli guvenliğimiz» uzerinde duruyon «Dunyanın pek cok yeıinde ve memleketımızde kol gezen bevnelmılel komünızmın b j aerece ağır tahrıbotı gozler önünde ıken, tehlıkeyi başka yer de aramoya devam edertıer ta rıh önünde sorumludurlcr. Netice olarak Türkıyo Cumhuııyetı devletl, Içinde yaşadığımız su fevkalade donemde taze paroya değil, taze bir hukümete muhtoctır. (...) Porlomenîomuz ve Sayın Cumhurbaşkonımız, cevremızde ve memleketımlzin iclrıde cereyan eden bu ciddi oloyları dlkkate olarak, kuvvetll, muktedir blr hüküme tin Işbaşma getirümeslnırt İlk adımını atmalıdırlor. Çünkü, ko nu tomamen mllll güvenllğlmız ve istikbalimizle llgilidır.» Dördüncü yazısının başlığı, «Hukümef ve Sıkıyönetim», tarlhl 7 mayıa. Gerekce ve sonuc şöyle: «Yıllordan berl kapımızı caimokta olan ve bundan oncekl sıkıyönetim donemlerırsde mey dona cıkarılan büyuk lc tehhkelerl görmezllkten geien bu hu kümet. Ortadoğu'doki gelışmelerl sıkryönetlmln uzatılmasıno gerekce göstererek oloylann na Vaüar gerlslnde kalciığım lian etmlştlr. (...) Bugünku or Ve Çözüm: AP Sayın Onlütürk, 25 hazlranda yoyımlanan altıncı yozısına «Bır durum muhakemesi» başlığını koymuş. Durumu şöyle muhakeme eaıyor: Iktıdar başa rısız Içte anarşi. maışet derdı... D'ş olaylaro ge'ınce«Memleketimızin 1960lardan itibaren beynelmilel komünlzmin Ortadoğu'da kurduğu «Ortadoğu Devrırrci Çernben» ıcmde bulunması, bu tehlıkeyi gunur müzde büsbutun artırmış gö un mektedir. (...) CENTO teşkilatı yıkıimış, NATO'nun güney kanadı mefluç hale gelmıştlr.» «... Boyle bir ortamda bulunan Turkıye'de (. .) 12 Mart Muhtırosını arabalorında ve odalarında dlnleyenler ve gözyaşı dokenler. ş.mdı mllletl ken dı koder ve ızdıraplarıyla boşbaşa bırakarak savfıye yerlerıne gıtmektedırlar. Düşunuyoruz acaba, Türkiye'de sosyalıst bır re|im uygulamasına doğru bır adım mı otılmak istenlyor? Yav gın sıkıntı uygulamalarının oltında yatan senaryo bu mudur? (...) Bugün mlilı güvenliğımizl gerek siyasi ve gerefcse sosyol ve ekonomık yönıerden en kısa zamanda garanti olt>na almak mecburiyetfndevız (...) Muhalefetin mlll' bırl'k şuuru Içinde Adalet Parfsl e!rofmda toplanması. şımdf daho zarur) gfirülmektedlr..» Türkiye'nin dünyadaki ünajının bırçok bakımdan yanlış önyargılara dayandığı goruşune agırlık kazandıran iki olay da Kıbns göruşmelennde Rum tarafırun kaü tutumu ile Uluslararası Basın Ensütüsü (IPD'nin Atina'da yapılan Genel Kurulunda gözlenen garip tutumlar oldu. Enstitunun Yunan Milli Komitesi Başkanı Bayan Vlachos'un anlamsız tutumu bir yanda TurkYunan diğer yanda da Kıbns TürkRum basın temsılcılen arasmda başlayan ve birçok bakımdan onemli olabilecek yakmiaşmayı engellerken, gerçekte banş yönünde asıl engel çıkaraalann kımler olduğunu ortaya koyuyordu. D 1$ T A İran Sahj artık hîçbîr yerde guvenoeete degfl. Meksika polısinin ve kendi özel koruyuculannın tüm çabalanna karşın bir helikopter kaldığı vülanın üstünde iyice alçalıyor vQ içindekiler makinah tufeklerle ateş açabiliyorlarsa, önümuzdekl gunlerde Şah'm öldürüldüğu haberi olmasa da suikast girişünleri konusunda sık sık haber vereceğlmlz kesin gibi. Yaşamı boyunca binlerce, hatta onbinlerce kişinin ölümü için karar vermiş olan Şah'ın ça anda sürekli bir ölüm korkusu altında yaşamaya çabalaması da tarihin ilginç derslerinden bın olsa gerek. TARİHÎN DERSÎ Açıklamalar... Sayın Unlütürk. Koçoş'ın bu savlarını cürütmek icm ikl acıklama bırden gondsrlyor. ilk acıklamosında (Mılliyet, 12 4. 1978), «Bu tomamen asılsız bir ıddıadır,» derken, Falk Türun dânemmde hangl görev'erde bu lunduğunu anlattıktan sonro şuniarı yazıyor: tistanbu! Erenköy'dekl Zihnl Poşa Köskunün bır ölum m«rkezı olduğu hususundarc' 'ddlo* ...VEKÖTÜÖGRENCÎ Tarihin derslerini iyi bellemeyenlerden btri de BU anda Nikaragua'da kıvranıyor. Diktator Somozanın kendisini artık iyiden iyıye terketmiş olan ABD'ye yaptığı koşulJu gıdıs önensi de olumlu icarşılanmadı. Diktator Somoza. gitgide yalnızlaşarak kaçımımay sonun* ki Ciddi Olaylar Siındl Sayın Onlötörk'ön blr sured»n beri Tercüman'da rostladığımız yazılanna gecebl llrlz. 5 mart 5 hoziran arosındo yayımlanmış altı yazısı var •limlzde ilkl (5.3.1979). «Bu yOk Blr Sava? Servsryosu ve Cumhuriyet