Katalog

t K t CUMHURİYET 11 urnhurlyet'de yoyınlanan Mehm9f Harmancı tarafmdan dılımıze covrillp Hıkmet Andaç'ın resimlediğı, Amerıkalı taıar Jeo Esterhas'ın «Yumruk» adlı 'omanını, sendika Konularını ilginç bulanlar ıziemiştir sanırım. Kısaca, Amenkan modell sendikocılık ve •ejidikacı orneği anlotılıyor... Adam. Johnny Kovak adındo bir Macar göçmenı. pür kapıtalist tcplumun aşağuoaığ; kenar mahalia eır.ekçısı. Vuuıp kırıyor, amaca ulaşmak Içm her şey yapılabilır (meşruJ ortamı icinde gangster cetelerıyle ışöırlığı, G.evltr. lokavtlar. dırenişler, cınayetler, şantaiıc anamalcınin direksıyonunda şaşkın poiıs, an chlâksızca korkutmacalor, ışsızük. sefalet. torforo bir basın sevgı ve saygıdan uzak, paradcn goyri bir şey düşunmeyen, yoziaşmış, cozfı'müş bir toplum... O aroda kırık dökük bir aşk ve Sıroz do gelecektekı sendikacılığın ıyi olocağı urerine umut, pariamento soruştjrmaları, hem oe Ke! Hasan Tıyatrosu gıbı, televızyon ekranıarmdc koskoca Senato Yaso Dışı Faaliyeîler Komısyontı'nurt üyelen ıle o bicim sendıkacıîar arasındo varı güldürü, yan gerçekci soruşturmalar, FBI aıonları, vs... her şey var... Ülkemizde Amenkan tipi sendikactlığo ozenenlere. o dümenda gıdenlere cok şey anlatan, dersler veren bir rornan. Adamı, Eyaletlerarası Surücüler Federosyonu (F.I.S.T.) Başkanlığ na kadar yukseiterek sonıpsız hcrlonan emekçi toplumunun sozjm ona yararına kıyosıyo kişısel bir savoş vsrdirıp. yapmacıklı, abartılmış Amerikon Işcisi tovırları. biraz yazorın muhayyllesi. bıraz do ıiuvenln fınonse ettiğl kışisel kavga sonundo bu roman cıkıyor ortaya. Ne bicım senblkaf mücadele bümem. beyenenlere, örnek secenlere mubarek oısun... Hepsinı bir yano itelim. beni daho cok dü sündüren, romanın 19''6/1979 tarıhlı CumhLTiyet'te yayınlanmış bölümündeki şu sot:nor oıdu: « Dinle Jchrtny, bız sano yardı.n ettık. şimdi senln yordımıno ıhtıyacınrz var gangster cetesınin reısı.) C #/&:l**İ i^if'^A 1.067.755.261.71 Ilra alınon faizler, 4.001.820.176,83 lira tahvı' ve tasarruf bonosu gelirleri. 341.065.272,22 lıra kira gelirleri, 1 736.282.236,28 lira ceşitli gelirler. Ylne aynl rapordo, Sosyal Sigortalar Kurumunun 1976 yıl. plasmanlarınm %13,45'i milli bankatardakı rrevduot, %56,29ru tahviller, % 10,14'u tasınmazlar (gaynmenkuilerı). %13 08"i işçı mesken kredileri ve temlık edilen konutlar. %2.04'u dığer plcsmanlan teşkil etmektedir. Aym bilarcodan bozı işverenlertn SSK'no 14.606.470.058,33 lir a borclu olduğunu ögrefryoruz. Bu paralelde, bir mılyon'j aşkn memurun sosyal güvencesini sağlayan T.C Emekli Sandığı He iki mılvona yakın Esnaf Sanatkârla öbür bagımsız calışanın sosyol guvenlığinı sağlavaıi Bağ Kur'un. ceşitli özel malı kuruiuslara aıt ışyerlerin de calışan ye'mıs b'nın uzerındekl pers^nelin sosyal guvenl'klennı sağlama cmacını güden 25 odet tes s halındeki Fmekli Sondığı'nın; gehr aıder tabiosu ve plâsmanlanm da sergılerrek cok zevklı olacoktır ÖVIP sanıyoruz kt bu acıdop vapılocck Oçı'< gorü'iu btr karşılastırma tab'osundan ince duşün mevi seven yu r ttaşlanmız daha anlcmlı sayılaria konusmo olanoğını bıılacaklardır Hic kuskusu2. devletın arka olduğu Anavosamn koruduğu bu kutsnl kuruluşlann değerlı yö. neticilarinin, emekcilerın terli clınlarından kuruş kuaış biriktirilen sosyal güvenlik fcmanno karşı, 140'ların seruvenci. kişissl. beicıl kapitalist sendıkacı mantığı Ce. sorumsuz, hesaps^z kavgısı? ve savurgon olacaklan asla düsünu'emez. Ne de oiso insanoğlu bu. JSOCI biımedık vetim hakkı Henuz kurumamıs emekçi xen bedell Ah alan onmaz Emonete hıyanet o!maz Kedimn bovnuna ciğer asılmaz...» gitü onlamlı lafîar eder kızor köpürür de yine her seyi unutur gıder Unutmaya dönuk r.e denll koşullandırıımış Isek, offetmaye karşı da o denli cömert bır yapımız vordı» Her günahın hesabım ahrete bıraka bırako dunyoda yapılocak ışimız kolmadı... kıtapbr. Yaşamdakl tum kötülüklerden sorumlu duyuyordum kendımı ve artık insan oklının .•oratıcılığma çuvenıvordum • inanclanmın ge'cek ol"'uğunu. soğru olduğunu en <ucük bir kuskuyu bile kaldırlayacak derınlıkte kobul et.TiıŞ bırı olcrok. herkese şunu soylemek ısterım. K.taplan sevinlz; onlar, yaşomınızı daha cekılır hale sokacak, sıze dostca hızmet ederek, düşüncelenn. duyguların ve olgulorın doloşık ve gürültülu karmaşasında yolumuzu bulmamıza vardım ede cek. ksndimıze ve başk.alarına soygı duvmayı oğretecek. yureğı ve oklı, dünva ve Insonlık sevgıs'yie dolduracaktır • Inançiarımıza ters düşse bile, lc'enlikle. insan sevgisıyle. iyi niyetle yazılmış her kitap değerhdır. Yararsız bügl yoktur Yapılan yanlışlardon. ahnan yaniış kararlarrlan bile mutlaka b>r şey öğrenıür • Kıtopları sevinız, onlar bilgl kaynağidır; ve yalnız, bilgiden yararlanılır, ondan örnek alınır; sizi tinsel bir guce kavuşturacok, ictenltkli, dörus» ve ckıllı kışiler ycpocak. sıze insanları sevmeyi. emeğine saygı duymayı oğretecek, durmak bilmez direncnin eş<\z r"pyvelenne sıcak bir hayrcnîık dııy manızı sağlayacak olan, kıtsplardır. • insanoğlunun yaptığı her şey, var olan her şey, insop ru hunun bir parcasını içerir. Bu kotıksız ve soylu ruh, bilimda ve her şeyden cok sanatta yaşar. Ve bu ruh en acık, en ba lirgin ve en guzel bıçımdo yol nız kitaplar aracılığıyla konuşur. (Edebıyat Yaşamım, cev. Şemsa Yeğın, Payel Yayınevi, İstanbul 1978, s. 2425.) Gorki'nin sonsuz bir duycrlıkla söyledıği bu sözlere ne eklenebilir! Yapılacak iş; kitaplıkları çoğaltmak. her okulo cocukların ilgiyle okuyacağı kitaplar göndermek. kimi kl tapları yuz bmlerce basmak, Mtabı olabildiğınce ucuzlat mok, okuldan önce, orado acı lacak kitaplığı düşünmek... Okuyan kuşaklar yetiştirmek... Birbirini öldüren değıl, var eden, insanca yaşamanın tadına vardıran. dünyayı yaşanır kılan çoğdaş ınsanı yetıştırmok. Kentlerde, gecekondularda. köylerde kasabalarda kitap düğünlert yapmak... Kitapları çoğaltarak insanca çoğalmak... Kabak Tadı ... işman adam: Düşureceğim, diyordu. Ne duşürecekti? Duşurmenin çeşitlen vardır. însan para düşörur; kadın çocuk düşürür; zampara kız duşürur. hizjnetçi tabak düşürür, şışman adam ne düsürecekti? Öfkeliydi: İlle de düşureceğim, diye direniyordu. Kuyumcu babalan, DÇM babaları, politikababalan, para babalan. iskele babalan şişman adamın duşürmesini istiyorlardi: Düşsun. diyorlardı. Araan yapmayın. etmeyin.. Şişmanlar sevimli olur. güleç yüzlü olur. can* yakın olur ama insan hem şışman olur. hem hırs küpü olur. hem nefret damacanası olur. hem yuvarlak havuz fıskiyesi gibi öfke köpukleri saçarsa. sevimli olamıyor. Bizim şişman da bozulmuş bjra fıÇisı gibi çıkıyordu televizyona; Düşureceğim. Dur hele.. Düşureceğim. Şişman adam yinehyordu. Bu hükümet paranm değerini duçörtnuştur, bu hukumet yurttaşın geçım duzeyını düşürmüçtur, bu hükümet ulkeyi batağa duşurmuştür; bu hükümet devletin onurunu düşurmüştür; bu hükümet düşürülmelidir. Aman beyefendi. hızh konuşmayın: Paranm de*enni siz de düşürmediniz mi? Devleti 70 sent» muhtaç hale düşüren sız değil nıisıniz? Ülkeyi üç yılda 30 kat borçlandoran sız degil misinlz? 18 milyar dolarlık borç batağına nasıl düştük? Biraz yavaş olsamZi biraz daha yumuşak, daha tlıınli.. Dun dündu, bugün bugündür. Bu hükümeti düşureceğim. hesap soracağım. bu hükümet düşmeli. Kuyumcu babalannın ankovanına çomak sokmustu hükümet. Para babalan dumeni tam ele geçirmek. ufukta görünen yeni kredileri paylaşmak İstiyorlardi. İskele babalan avantalarını yürütmekle birükte grandı direği boyunda yeni kazıklann hesapları ıçindeydıler. Ne var kı hükümeti düşürmek ıçin mebus ayartıp düşurmek gereklıydi. Kulis hesapları kâğıt kalemle yurütülüyordu; Dort mebus daha duşürsek tamamdır. Ismailiye mezhebının ımamı azamına dönmüjlerdı bazı yuzer ve gezer mebus beyler; agırlıklarınca altınla tartılıyorlardı. Gazetelerde hergün yeni haberler çıkıyordu. Türkiye'niiı cici demokrasısinde sıyasal dengeler kuyumcu terazisiyle tartıhyordu. Ne var ki şışman adamın umurunda değıldi; Düşüreceğım. Sosyal Güvenlik Fonları Selâhatiin TURLA Ne gib' bir yorrfım? fdlye so'uyor. o cok unlü sayın sendıko başkanı). Florıda'do yeni bir tatil yeri fVaranıı* işlerin dönduğü ysr> yapıvoruz, yıfe V'o >$• teyeceğiz. <dıyor cete reisi). Daha b>r milyon ' ^ vuz bın do'orlıK borcunuzu ödemed'niz kl. oara benım değtl Dyelerin emeklil'k fonundan C'Kıyor, yopumorn <diyor sayın başkan» Yopamazsıp ho, o henf seni ortadan silecekti 8en sano bu cevabı mı verdim. yo pamam nnı dedlrf? (dlyor gangsierV O emeklilpk paras>, üveler eTiekliye avnldıklorı zaman... (diyecek soyın bsşkan ama d.yemiyor) Sıcarm onların emeklılıklerine. seni kurtardım (daha pıs bir soz ya ! ben! Bax scnundo nereye geldik! Su oromızdckı'ere bak hele! Emekli olduklanndc ne DOK venerse yesinler, umurumdo bı!e değil! idıyor bcşkamn eski ışbirlikcts' cete reisi)» Romondcıkt dıyalog böyle... Böylesme bjyük b>r işcı teşekküifjnün başında bu'Ljnan kışıden. eskı hizmetlere karsı harac ıstenırken b'ie yine garıbon Amerllcan iscisinin. ılerde emekMik yardımı yapmak bahonesıyle tooianon tonîorı peşkes ce'cıhyor. işie beni derin denn düşunojren cumleler bunior olmuştur akırköy'de buvücek bir kıtaplığın acılışırıdan bulundum. Yöre halkının da özeüıkle katıldığı bır tören yapıldı. Ana baba. coluk cocuk en venı gıysılerle katılmıştı bu torjne Cocuklar sevinc ic>nde oradan oraya koşuyorkjrdı. Bır yanda soylevler söyleniyor bir vando u'.usol oyunlar oynanıyor, bır yanda da kitap dağ'tılı yordu Eşin dostun yakın arkadaşların toplaştığı bir düğün alonı gib'ydi kitapliğın önu. Türkiye sank' yepyenl bir olayı yaşıyordu bu alondo Orcdo birdenbire ınsonoğlunun eşıtlığı. dostluğu, yaratıcılığı baş gostermışti. Hıc bır yüzde yorguniuk, duşmanlık, tedırgınlık yoktu. Halk, kendılerıne armağan edilen kıtoplığın sağını solunu gezıyordu Orada polıt.kacı oğzıyla soylevler de venimıyordu. Kulturel alonlarda yapılması gerekenın kucuk b>r bcslangıcı sayılıyordu kıtaplığın aclması «Çok ve buyuk işler boşarmak» zorundo olan toplumun hoşgorulu tutumuylo. yo ptlan işlar halkın kafasında abortılmıyordu. Bunlar olagelirken. Gorkı'nin cBende ıyi olan ne varso hepsinı kitaplaro borcluyum» sözu kafomdan geciyordu ve k>tabın ne büyük uyılıklen yaratocağını duşünüyordum. Okullarda. her nasılso bir yer oyrılmış kıtaplıkların bir bir smıfa dönüşturuldüğünü, kıtapların bırer umacıymıs gıbi paketlenip bir köşeye atıldığını görduk ce. yarctılan ckıtapsız» toplumun nasıl tiyilikler» yaratacoğının da umutsuzluğunu yoşı' yordum Kimse bir tek kıtapla bile bin sınıfın acı'abıleceğini göz önünde bulundurmuyordu. Sınıfların birer insan ambarı ol ması do kimsenın umurundo değıldi. Gereksınımler sağlıklı planlanmadan, ha bire okul açılıyordu. Elıyle yeteneğlnı gös terecek bır insandan kuramsal bilgıler istıyorduk. Çağdaş bılgıleri kavramıs insan yerme tdiplomalı cahıller> yetiştirıyorduk. Gorünüşte, yetıştirdiğımız insanlar bile yerlerde oturup birtakım ışlen yürütüyorlardı. Ama işlerde bir adım ilerleme olmuyordu. Hicbır sorun köklü bicimde cözümlenemlyordu. tSalla başını, al maaşınıs tür den insanlar gittikçe coğolıyordu. Toplumsal bilinci yaratan toplumsal ohlak bır yana, bireyse' ahlaktan bile yoksun kişıler"^ uyordu. Çağdaşlık IIkellık catışması her dönemde güncel kalıyordu. Blreyleri bırbirinl anlamayan, anlamamakta da dlrenen kuşaklar yetiştyordu. Sorun. böylece gelip insanda düğümlenıyordu. Çağdaş, ülkesinın gerceklerini kovramış, dünyada olagelenlerj bilinclo iz leyen «insamı yetiştiremiyorduk. İSCilerıii T>evdano ge'ırdiâl tasorruflarîa 1930;40 yıllarının Arnerikan Sendıkacılığı ne denlı scvurgon ıse gunümüzde eaz> ulkelerın sendıkocılık anlaysı do üzüierek belirtmek gerekırse hâlâ o yoilarm özîeminı duymaktadır Coğımızda sosyaı güvenlik kuruluşiarrtın fonlan. Anayasalario. ozeı kurulus vasalarıylo, secımle gelmiş demokrctık kuruluş temsilcilerinın ve kamunun denetimıyle, devletce guvenca Oıtma ahnmış olmosına kors'n. cesitli kötü kullanımları gCnlül' oıayiO' arasındo sık sık görun duvmuvo muyuz? Bu etkenlerin altındo ıster ısttrnez, uikem!zm gerek kapsam gerekse oarasal ycnclsn en önemlı ıscı sosyal güvenlik kuruluşu olan Scsyof Sıçcrtalor Kurumunun fonıan ocaba ne durumdodır dıve bır endisenin baskısı aıtıno gıriyoruz Ve ardıno'on SSK'nın 1978 v''• Cal'şmo Rapora ıle Büancosu'ndakı ces't'i koynaktardan sağlcnan gelırler tobiosu önünnuze serlıyor. Işte 1978 yılında sağlanan 47 842.025 865.71 (iraıık gelirin aynntisi (detayıl40.392.700.054,82 224 228 626.26 lıro net prim gelirleri, ITO borcionan slgortaiıiardan clınan prım. 20S 824.31 'ıra too'an alınan prımler, ka r şılığı 7 S56 913.28 iıro dovız prımler $ Birleşnıiş Toplumcu Parti,, mi? Oktay AKBAL B Eyet Hajrır KÎTAP DÜGÜNÜ BİRBİRİNİ ÖLDÜRE.\ DEĞİL, OKUY^\N KUŞAKLAR YETİŞTİRMELİYİZ. LNSANCA YAŞAMANIN TADINA VARDIRAN, İNSANI YETİŞTİREN KİTAPLARI ÇOĞALTMALI, KİTAP DÜĞÜNLERİ YAPMALIYIZ. Adnan BİNYAZAR Okul Kutüphanes), Ankora 1969. s. 1.) Okul kıtaplıklarının. ii Haik Kıtapiıkları okuma salonlarının da ancak sınav donemlerınde birkac kişi bulduğu da bır gercektır Oysa her şeyden önce okul kltaplıklorm işlar kılmak gerek. Çunkü evinde k.tap görrne yen cocuk, gözunü kitoba okul da oçor. Ktşiliğinin Wlg( temelteri okuldo atılır Daha r»<ce şeyl&r kozandınr kıtap... fBende iyi olan ne varsa hcpsıni kı taplara borcluyum» dıytn Gorkı'nın yasam deneyımlerıyle pe kışmiş gorüşleri kıtabın onemıni ortaya koymoktodır: • İnsanın aklını ve yüreğ:nı içme alan kıtaplor beni bombos ve sıkıcı kucağında yutacak olan bataklıktan kendımı kcrumoma yardımcı oluyordu. K taplar, dunyanın sınırlcrını genışleterek, insanlorın dcha ıyi bir yaşam sağlamak ıçin verdığı mucadelenın güzelliğını ve önemiılığını. büyukluğünü anlatıyordu İnsana. yaşamında neler elde ettiğ nı ve korkunc acılarla dolu savaşımının sonunda elıne gecenler karşılığ.nda nelerı yitlrdiğini onlatıyordu kitoplar. • Ruhumda, Insantara korş>. ne oiiirsO'Oİ&un butun insan lora karşı • okuduğum kıtapların sayısı arttıkca dennleşen bir ılgı doğdu. İnsan emeğine karşı saygı, huzursuz ruhuna karşı sevgi tomurcuklondı içim de. Yaşom. şlmdi daha kolay, daha cekılır • çekmekten de öte zevklı geliyor bana. Yepyenı ve depderin bir anlamı vor dı artık yaşamın. • Bende da bir bireysel sorumluluk duygusu yaratmıştı «Sol böiünmemiştlr. Bunu yayanlar bur]uvo a|anıarıdır va da bur|uvazı ila koşut dururrc duşen sol görunumlu kışilerdır...^ «Karıyenzm, kuçuk burıuva devnmciliği. kestirmecıliği. ılerıcilıği, demokratlığı. sosya'istiıği 1 ...». «Soğduyunur! sadık temsilcılerı!...» Solda birlik olsun, bütünlüK olsun. 1981 secimlerıne gerçek Turk solu biıyük bır güç olarak katılsın, bireysel anlaşmazlıkiar bir yana ıtıisin, top'umcu anıayışın cercevesınde bir arayo gelınsın, cBtrleşık Sosyaiist Parü» adı oltında bir ıceprse» kurulsun, hıc değılse bir kac vıl sıceyle csosyolistiz» diyenler bu partide yer alsırı, Meclislere temsılciler sokulobıls'n. faşızmın, gericılığın, coğdışılığın karşısına etkıleyıci b i ' kışılikle çıkılsın... Istenen bu. Özlenen bu. Gercekleştırılmek ıcın uğraş veruen bu... Ama vczımın başınc aldığım suclomalar bu uğraşı. bu çaboyı çösterenler ıcın söyleniyor! Bu da ayrı bir gerçek!. Anlamo; suctür. tbız err.ekciden. sosyalizmden yanoyız» diyenlerin, «birMk düşüncesı»nl duyar duvmaz böylesine saldırpcn kesilmelerinı... En ağır sözlerle karccalmaıorla üstümuze yürümelerıni anlamlandırmak daha da güctör! Niye istemezler «Sotda bırlık kurulmasını?> Oniar sol bölunmemiştir kanısındalar!... Evet. tüm ulusun gcrdüğü gerceği kimi toplumcu liderler gormekten kacmıvorlor... Böylelerinin toplumcu savaşımda en küçük bir başorı kazonamayacaklan apaCik değıl mi?. Hastalığm varlığını tanımlayamayan. daha doğrusu kobul edemeyen bir heklm o hastalığı nasıl iyileştırebilir? TSİP Genel Sekreteri, fSolu bölünmüş kabul «tmeyen bir anloyışla bağdaşamayız. iddia ediyoruz ki sol bölünmüştur. Birlik ve bırliktelık solun en ivedl gereksinmesidır» diyor... TEP Genel Başkanı da «Gercekçllıği elden bırakmadan kısa vadede özellikle 1981 seçimlerinin sağladığı olanoklar gözönünde tutularak hemen harekete geçip birlik doğrultusunda atabileceğımiz adımlar var. özet olarak şu adımlar: Emperyalizm ve faşizm kavramlarını genel cizgilerıyle aynı bıcımde anlayan partıleşmış ya da partıleşmemış sol orgut ve cevreler. kenoı varlıklarını koruma hakkını saklı tutmakla birlıkte. genel secimlere tek bir örgutla katılmak üzere bir 805yalıst dayanışma partisl kurmak ıcın derhal harekete gecmelidırler... Partileşmış, partıleşmemış gruplar, boşta DİSK olmak üzere. demokratık meslek kuruluşlan bu par tinin kuruluş calışmalanna aktıf olarak katılmalıdırlar. Kuruluş calışmalannı yuruten komıte Türkıye solunun tum etkin keslmlerlnl temsil etmelidır. Parti program» 'Boğımsızlık. demokrasi ve sosyalizm' sloganının icerdıği istemleri dile getirmell, ayrıntılı tahlillere girişmemelı, mumkün olduğu kodar kısa tutulmalıdır... En kötü olasılığı hesaba katsok bile icinde bulunduğurnuz kcşullarda bir sure de olsa solda dayanışmayı sağlayacak böyle bir partıyl bır an önce kurmaktan başka seceneğımiz yoktur.» diye yazıyor... TEP Genel Başkanının bu sözlerine kotılmayacok bir tek toplumcu yoktur sonırım. Türk solunu güçlü, etkilı bır butun halınde birleştırmek tum ilericı yurttaşlorın oziemle b«klediği bır eylemdır. Belırli partılerin mılitanları, gercekleri gormeyecek kador büyüklük tutkusuna yakalanmış kişılerı dışında. ilerici, SOSCJ, demoKrat, faşızme karşı, gerıcıiığe korsı tek kurtuluş yolunu böyle bır bırleşme de buluyor. Bırlesmiş Sosyaiist Partl ya da Sosyalist Dayanışma Partısı. tüm demokratık kuruluşlan, örgütleri, en başta da DISK'i. kapsamına almak zorundaaır. Hatta böyle bır girişim DİSK yönetıcilerınden gelmelidir. DİSK, birlesmiş bır topıumcu partinin kuruluşunda öncülük edecek guçte ve yeterlıktedir. Ama bu bir geniş cephe partısi olmalıdır. TOm toplumcu parti ve örgütleri casgarl muştereklerde» bır araya eetirmenın caresi en kısa sürede bulunmalıdır. Bu kaçınılrrıaz bir zorunluluktur. tBöylö bir Dartl elb«tte k| emperyalizmin ve Işbirlikcllerinin kesin muhalefetiyle karşıloşocaktır. Gerlcl güclerın soldo birliğin önune engeller dikmek lcin yopmoyocakiarı baskı ve provokasyon yoktur.. Solda bölinmüşlük en az, solun olduğu kadar sağın eseridir. Emperyallzm ve işbiriikcHeri tüm dünyadaki deneylerlnden yararlanarak Türkiye solunun bölünmeslne elverişii ortamı kasıtlı olarok yarotmışlar ve solda da bu oyüna gelenler o'muştur. Sağın bu ortamı sördürmek lcln eskl tertiplerl sürdüreceğl, glderek yenl tertiplere boşvuracağı acıktır», «Emekclı derglslnln tikl seçenek var» adlı boşvazısından aldığım bu sözlere katılmamak eloe mi? Evet. fek bir secenek vor: Birlik, beroberlik. her türlu bölücülüğe. sağdan yo do belirll bir 8Oİ kesimden gelebılecek parcalayıcı soldırılora direncle karşı koymok... Düşüremedi. Sıcaklar bastırmışh Parlamento kapandı. Kim! tatile çıkjyordu. kimi seçim bölgesine gidiyordu; başkent boşaîmıştı. Ama şişman adam kendini kaptırmıştı bir kea gazetecilere rastladıkca şakalaşıyordu. Bu yıl yaz tatili yok, hepiniz burdasınız, akşama yine basın toplantısı yapacagım. Her gün basın toplantısı yapıyordu şişman adam: her gün televizyona çıkıyordu; her gün telefon otomatigi gıbi aynı şeylen söylüyordu: Bu hükümet gayrimeşrudur. bu hükümet düşmelidir. bu hükümet gitmelidir. Beyefendi. hep a>Tiı şeyleri söylüyorsunuz. Şışman adarh sayıkhyordu; sıcaklar da bastırmışti: Yagma yok, künse tatile gidemez, bu hükümet düşecek, bu hükümeti kactığı yere kadar kovahyacagız, bu hükümeti duman edeceğim, Anayasayı dumduz edeceğim. Bu televizyonda başka program yok mu Ailafa askma... sosyalist devrim im^\ partisi duyuru 14 Ekim 1979 günu yapılacak olan Cumhuriyet Senatosu üçtebir yenileme seçimlerindp partimizden aday ad..yı olmak isteyen, yüksek öğrenim yapmış ve 40 yaşını doldurmuf vatandaşların en geç 20 Temmuz 1979 cuma günii saat 17.00 ye kadar kısa özgeçmiflerini bildiren bir yazıyla Partimiz Genel Merkezine başvurmaları duyurulur. Adres: Sümer Sok. No. 9/9 Kızılay Ankara züffü livaneli ATLIIMIN TÜRKÜSÜ Genel Dağıtım Y A \ K I PLAKÇILIK LTO ŞTI I.M.Ç 6 blok 643~ Lrıkapanı Uunbul VEFATLAR IÇİN Acı (flrüertnizı pa;!Bfio tSLAM CENAZE tSLERl bir leJefonl» emnnlzdeflir Gaıete U&D rs gmum m u ı n » leler daktor rapor defln mbsau oatını ctuası ctevir dualan belva. seieı Ulen rapüıı Hassaslvetis <« dttzUUe Istemlartnla derubtc edeı $osyaKst devrim partisi (Cumhuriyet 5494) ÇIKTL NECATİCUMALI UĞUR MUMCU BÜYÜKLERİMİZ SAKINCAll PIYADE (18. bosı) SUCLULAR VE GÜÇLÜLER (10. ba«l) BİR PULSU2 DİLEKCE 16. bosı) (8'INCİ BASI) Kuşkusuz kitap temel etkendir bu insanın yetişememesmde. Böyle olmaklo bırlikte, calışmosı okul programını tamam laması gereken okul kitaplıkla rının, hotta kamu hizmetine acılmış birtokım kitoplıklorın gö rünümü su tabloda clzildiğl gibldir: cKilıtli olan dolaplannda birkac yuz kitap bulunan, rahat oturulon>ayacok kadar sıcak yahut soğuk, iyi ışık' olnna yan bir oda. Beş on okuyucu lcin sandalye. Başlıca Işl, ders kitaplarını okumak icin göndörilmlş öğrencileri gözetmek olan bir sorumlu. Ciddiyetle ça~ lışmoktan çok bezgln veya d.kkatl üzarlerine cşkmeğe merak lı öfirenciler... Üstelik bu kütüphanesl yerslzlikten sımf haline getirllmemlş ve her nas:lsa bu iş içln bir kodro ayırmo mutluluğuna erlşmis okullarda rastlanan tablodur. Gercekte. bugun Türkiye'de vuzlerce okul kütüpbanesı ya arton öğrencl sayısı yüzünden dağılıp dershane şeklıne sokulmuş ya da personel yokluğundan kapısı kilitlenıp kaderine terkedilmtştir.» (Doc. Dr ö?er Soysal, Çağdaş Eğıtım ve Türkiye'de Malı tahlıl uzmanı arıyoruz. İSLAM CENAZE İŞLERİ TEL: 47 20 06 40 68 86 NOT : ButUs ccuazscleleT ı$iet> mey» alt oJma* azer» yurt fcp, yurt di9i, yurt uıcıadBfi rards eeci^e oaklı vapuu. Güoflc oer sastlBde emrtnl» Yakubun Koyunları İsroi! öyküleri Cumalı, 20 ay yaşadığı israili anlatıyor. İsrail Arop aniaşmazlığıno cözum getirıyor. TEKİN Yayınevi İSTANBUL Bankamızın mali tahlil kadrosunu yönlendirecek, en az 5 yıl iş deneyimli, uzman arıyoruz. tlgilenenlerin, şahsen: Türkiye Garanti Bankası Genel Müdürlük, Personel Müdürlüğü Mıhçıoğlu Han, Galatasaraytstanbul adresine baş\rurmaları rica olunur. , TÜRKİYE (Türkel 5490) Cumhuriyet 5500 Sevgiü arkadaşımız, meslektaşımız DOÇ Dr. BEDRETTİN CÖMERT Bir yıl önce bugün Ankara'da güpegündüz, eşinin gözleri önünde, demokrasi düşmanlan tarahndan kurşunlanarak öldürülmüştü. . Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. TÜMÖD TÜMA8 JGARANTl 'BANKASI