Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎK 1 Elnclrlnt kırmak uzere olan ölkeler le bakıhyordu; bugun bütün bu ülkeler gutlaklanna kadar dış borca batmıjtır. Bu. diger az gelişmiş ülkelerde oldugu gibl Türklyenin de yapısal özelllklertne ve dış borolarına. bugünkü hükümotlerin becerisini aşan güçlerin eKemen oldugunu gösteriyor. Hükümet devalüasyonla birlikte bir dızi önlem almış, benzine. demir ve çeliğe, alkollü içkilere, bazı taşıma hizmetlerine zam yapmıstır. Bununla vanlmak istenen amaç, devlete hasılat saglamak ve açık bir bütçe olasıhgını azaltnrak enflasyonu önlemektir. Bu önlemlerin yeterli olduftu söylenemoz. Ürneğln bonzin zammıyla elde edilmesi bek lenen yaklaşık B milyar liralık ek kaynak «akaryakıt istikrnr fonunun açık vermesini önleyecek yeterlikte degildir. Devalüasyon ve bu kadarıyla alınun önlemler özellikle imolat ve inşaat kosimlerinde üretimi olumsu7 yimdc etklleyecek ve işsizliğe yol açacak niteliktedir.. Bütün yurtiçi sanayi ünınlerl dı.ş rekabate karşı korunduftuna göre devuliiasyonun yabancı mallara olan Utlebi azaltıcı, yurtiçi ürünlere talebi arttırıcı etkisi söz konusu olmayacak. buna karşılık ithalat girdilerine bağlı olduğu derecede malların maliyeti yükselecektir Hükümet bu kararlan siyasal bakımdan yıprandıgı ve Meclisto kararsız bir dengrenin söz konusu oldugu bir dönemde almıştır, itha] mallarında dolaysız, Ithal girdisi kullanan mallarda dolaylı flyat artışları ve üretim azalışı nedeniylo hem işçi sınıfını, hem sermayeyi karsısında bulacaktır. Roel etkenleri kısa dönemde değistirmek güçtür. Tutarlı bir para politikası devalüasyondan dofricak f'iynt artıîlarını belli bir sınırda tutabilir. Elde edilen dış krediler bu yıl sonuna kadar nısbi bir rahatlık yaratabilir ve yabancı döviz fiyatlfinnın yükselmesi. dövizi en gerekli oldugu alanlarda kullanma ve yabancı doviz girdisi az mallan üretme eglllmini arttırabilir. Devalüabyonun kath kur şeklinde gerçekleşmesi nisbî bir esneklik soglamıştır Bu devalüasyonun yaratacagı fiyat artifjlarını en fazla düşük gelirliler hissedecektir Bu yükün adil bir pnylaşımı, düşük gelirlilerin ödedigi vergiyi azaltacak, yüksek gelirlilerin odedigi vergiyi urttıracttk bir maliye politikası uygulan masını gerektirir Özetlemek islersek şunlon söyleyebiliriz. Devalüasyonu yalnır parasal bir işlem olarak alırsak bu devalüasyon sürekli odemeler bilançosu açıgı veren. dış kredl peşinde koşan bir ülke için kaçınılmazdı denobilir. Fakat paramızın dıg rieğerinin niçin sürekli şekilde duşlüğünü, onflasyonu niçin önleyemedlfeimlzi düşünürsek bunun altında yatan yapısnl nedonler üzerlnde durmamız gerekır. Köklü bir yapısal düzenlemeye baş vurmaksızın. az golişmiş bir ülkede sadece parasal önlemlerle istenir bir i»tikrar saglamak olanaksızdır örnek llglnctlr. Yargıtay Ceza Dalrelerl üyeliğlne kadar yükselmis deneyll haklmler, 141 142. maddelerln uygulanmasında ve ayni konu üzerlnde yarı yarıya, blrblrlne aykırı görüşlerl benlmseyebllmektedlrler. Bunun nedenl, sözü gecen hakımlerln düşünce yapılarından cok 141 142. maddelerdekl euc ögelerinln octk ve seclk olmamasında, başka bir deylşle maddelerln, ıSuçlarm yasallığı llkesUne aykırı bulunnıasmda aranmalıdır. 141 142. moddeler, Anayasamızda. uluslararası andlaşmalarda ve Ceza Yasasında yer alan ve yukarıdo açıklanan «Sucların yasallığı» llkeslne aykırıdır. Uygulamado Anayasanın esltllk llkeslne ters sonuclar doğuran bu maddeler, klfl güvenllğlnl da ortadan kaldırmdktadır. Yukarıda Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararından verdlğlmlz örneK ve bu yazı kapsamı içinde açıklanmaeı olanaksız ötekl blrcok kararlar düşüncelerlmizi doğrulamaktadır. Yasalarınnzın; Anayasanın acık ılkelerine. Ceza Yasasının saptadığı kurallara ters düşen ve salt düşünceyi cezalandıron inceleme konusu maddelerden anndırılması kişi güvenliği açısından zorunludur. ruMHURİYET 21 IIAZİRAN 1979 ktlsatta temei sorular» verilecek tlk yanıtlar çok kez dogru, fakat, yeteri kadar açiklayıcı deiildir. Örnegin Türkiye'de fiyat.lar niçin yükaeliyor? Yanıt: Çunkü T/ürkiye'de zaman içinde para ura, mal ve hlzmet arzından daha hızlı artıyor. İktisadi büyüme hizı nlçln dugtü? Yeterll yabancı dövlz olmadıgı için. Blreylerin r»elirleri arasında niçin büyük farklar var? Üretltn araçlarına sahip olma baJcımından bireyler arasında büyük farklar oldugu için. îşsiz.lik nranı niçin bu kadar yüksek? Herke stn çalışmasma olanak sağlayacak kadar Iş olmadığı için. Dış ticaretimiz niçfn sütfekli açık veriyor? Diğer ülkelere sattığımızdan fazla satın aldıgımız için. Fakat soruların ikinci turuna geçersek ve zaman İçinde para ar/.ımn mal ve hîzmet arzmdnn niçin daha hızlı arttığml, niçin yeterli yabancı dövize sahip olmadığımızı, üretim araçlanna sahip olma bakımmdan blreyler arasmda niçin büyük farklar olduğunu. niçin herkesin çalışmasına yetecek kadar İ9 olmodıgmı. niçin diğer ülkelere sattığımızdan l'azla satın aldıgıımzı sorarsak siyasal nedenlere inmek, sorunlan iktisadi sınıflar açiKindan inrelemek zorunluğu dogar ve birbirinden çok farklı alanlardaymış glbi gözüken sorulann birbiriyle yalcından lüskili olduğu görülür. Yazımızm amacı güncel konu olan enflasyon 've devalüasyonu bu açıdan de#erlendirmektlr. I PENCERE Enflasyon ve Devalüasyon Prof. Dr. Nuri KARACAN İstonbul Üniversitesi Iktısat Fakültesi İ nsansal... B Soruna enflasyonla baslamak yeılnde olur. Türkiye'de son 40 yıldır yıüık fiyat artışları ortalaması yüzde 10'un üstündedir. Enflasyon u önlomek istiyorsak, zaman içinde ya mal ve hizmet ararn arttırmamız. ya da para ar/ının artış hızını azaltmaınız perekir. Çözüm bu kadar basit. oldugıı halda Türkiye'de hükümGtler bunu niçin basaraınıyorlar? Kapitaiist ekonomilerde hükümetIfirin ürefcimi arttırma olanakları çok sınırhdır. çünkü üretim araçlarımn mülkiyeti özel glrişlmeüerin elindedlr. özol girişlmcllerin amacı Ise üretJmi arttırmak değll. kârını arttırmaktır. Kârl&r tekel koşullan altında üretimln kısılması pahasına artar. Buradan ilri sonııç çıkar: Kapitalizmin zamanla tekelci niteliğirün ağır basması ve zaman içinde üretimi arttırma olanakiarının azalması. Son 3 Ü yılda ABD. tngiltere gibi ülkelerin zaman içinde saglayabildlkleri yüzde rnal ve hlzmet arttşlarının Türltlyenin altında olnıası, kapitaiist ülkelerde üretimj arttırma olanaklarına hükümetlerln becerisini asan güçlerin egemen oldugunu gösteriyor. Öyloyse lîükümetler para arzını zaman içinde daha yavas arttırmak yolunu niçin tıoçmiyorlar? Devlet çeşitli harcamalar yapniak zorundadın Savunma, asayls, sağlık, eğitim harcamalan gibi; ayrıca özel giriijimcinin taşıtlarının üstünden gidip geleceği yollar, köprüler, özel girişimcinin fabrikasının işlomGsi için enerji santralları. barajlar. alt yapı tesisleri. maliyetleri tek tek özel girişimciyi a$ftn ağır sanayiin kurulması.. Devletin iktisadi faaliyetlerı Kamu İktisadl Teşekkülleri (KİT) kanalıyla yürütülür. Devlet Kenel olarak harcamalannı ancak vergilerle kaı^ılayabilir tşçi ve memurlann vergileri ücretlerl ödenirken keslldigi halde. hür teşebbus» vormesi gerektigi kadar vergi değil. beyanname verir Devlct. harcamalannı kısarsa iktisadi faaliyet azahr. özel girişimçi a/ Uâr pder vo hükümete bayr.ak açar. KİT'ler ürettigi malları zarar etmeyecek bir düzeyde tutsa. bunlan ara malı olrtruk kullanan girişimcinin maliyetleri yülcselir, karları düşer ve hükümete bayrak açar. «Hür teşebbüs» ayrıca kredi nuısluklarının açılmasını. fiyatların yükselmesinl ister. çünlcü fiyatlar yüksoldikçe aldıgı borcun reel yükü düşer ve spekülasyon ka/ançları ssğlar Hür teşebbüs» kamuoyu yaratmasını dö bilir. ilân yoluyla basının büyük bir kısmına egemendir Hükümat için tek yol kalır: Vergilerle karşıla.\ amadıgı harf.amftlar kadar dovlet tahvili basmuk. bunları Merkez Bankasına verip kanşılı.&ında banknot almak, harcamalannı bunlurlei yapmak: KTT'lorin •/.araıiannı Merkez Buıkası kanalıyla karşılamak Türkiye'de enflasyonun kaynakian bunlardır. Bir ülkede enflasyon hızı hangi ülkelerdekinden daha yüksekse. bu ülkenln paraısının diğerlerintn parasına oranla değerl dü^ur Sabit kambiyo kurunda. parasının seıbest piyasada dış değerj düşen ülke için diğer ülke mallan ııcuz. digeı ülkeler için bu ülkenin mallan pahalı hâle gelir Bu ' nun yonucu olarak yabancı dövlzler resmi kanalJtırdan, ka.rabor.saya kayar; ilâç hammaddesl alacak yabancı dövtz yokken, Monf.e Karlo'da kumar oynamak için karaborsadan yabann döviz satın alınabilir. Türkiye için de durum bu olmuştur. Nitekim Zürih piyasasında II ağustos 1978 tarihinde 1 Amerikan doları ao TL 05 kuruş olduftu halde. ayni piyasada 8 haziran 1979da (devalüasyondan 3 gün önceı ı Amerikan doları 40 TL 50 kuruşa yuk.selmist.ir. Bu anormalligi önlemenin. ithalâtı kısmanın. thracatı arttırmanın yolu ulusal paranın dış degerini resmen düışürmoktir kj buna devaıyusal hak ve özgürlüklerln hukuk alanında en ön<5mli güvencelerlnden birisi de klşinin, hangi eylem ve drjvranışların suç oldugunu ve hangilerlnln suç nltelıği taşımadığını bilmesidir. Ancak bu bılglnin edinilmesiyledir kl kişiler, yasalar karsısında ken ' dılarıni rjüvence altında görebiler.nk ve davranışlarını bu öl çulere göre düzenleyebıleceklerdir. Öyleyse, suçların ve suc ögelerinln yasalarda acık, secık olarak ve değişik anlama lara ya da yorumlara olanak vermoyecek bir bicımde göste rilme3i, kişi güvenllâlnin koşullarından bırldlr. Cezo hu kukunda buna «Sucların yasal lığı ilkesı» denilmektedlr. Yargıloma ve uygulomarJa haklmlere genlş yorum yetkl8l tanınan eskl dönemlerde bu yetkl keyflliğe varan bir doğ'rultuda kullanılmış. «yasa koyucu» ile thaklm» adeta özdeşleşmiş, bunun sonucu ola rak kişı güvenliğl açısından a ğır tehlikeler ortaya çıkmıstır. 18. yüzyılda ünlü Italyan cezacısı Beccaria'nın bu key(iliklon önlemode önemli kotkılan olmuş ve bu alanda verl len mücadeleler sonunda ceza hukuktında «Suçların yasallığı» ilkesi ortaya cıkmış ve çağ daş ceza yasalarında yer olmıştır. *1789 Fransız tnsan Hak lan Bildirisi, 8. maddeslyle bu llkoyı benimsemlş ve ilan etmiştlr. lüusyon dlyoruz. Demek kl enflasyon «ftbep, devalüasyon sonuçtur. Bu îjekliyle Türkiyed^ yapılan devalüafiyonu ve devalüasyon haddin) elestirmek güçtür. Fakat devalüasyona yol açan iktisat pülitikasını, devclüasyonun zamanlamasını ve yapılış şeklinı oleştirmek gerekir. Türkiye'de fiyatların zaman içinde yükselmesine yol açan yapısal ve sınıl'sal nedenleri önemle belirtmemize rağmen. bir yıl içinde fiyatlar genel düzeyinin yaklaşık yüzde 60 yükselmesıni yalnız bu nedonlerle açıklamak olanaksızdır. O zaman niçin geçmiş yıllarda ayni nedenler ayni sonucu dogurmadı sorusunu yanıtlayamayız. Ayrıca. devalüasyona başvurulması için bu kadar gecikllmemesi gerekirdl; devnlüasyon oranı ne kadar büyük olursa. bu önlemin ekonoml üzerindeki okımsuz etkilerı de o ltMdsr h'""'rti{ olur Vlae, devalüasyon kararının TMF'nin zoruyla ve dış kredilerin ön koşulu olaralr alınması Türk ekonomislnin bagımh oldugunu vurgulamıs ve ulusal gururu zedelemiş. devalüasyonun adeta önceden ilftn edilmesi spekülasyona yol açmı^tır. Fakat, sürekli devalüasyonlara yalnız parasal bir işlem gözüyle bakmak da yanıltıcıdır. Bununla ilgili reel sorunlar üzerinde durmaK gerekir Endüstrimizin yapısı niçin dışa bu kadnr bagımlı, niçin IMF'nin bu kadar devamh bir müçteriBiytz, niçin zaman ıcinde dış kredilere gitgide daha fazla gereksinim duyuyoruz ve niçin dısj borçlarımız devamlı arlıyoı? Bunun en önemli nedenlerini ihraç mallarımızın yapısında igelir elastikliğj düşük t.anmsal bir lhracat yupısı'. işsizligl dalıa da arttıreın ve sürekli yabancı döviz gerektiren teknoloji transferinde ve sanayileşme politikumızda (eğır sanayl yerine monta) sanayii) aramak gerekir. Böylece yine siyasal. yapısal ve sıziıfsal sorunlara gelmiş oluyoruz. Bu sorunlar hemen bütün e.z geliîmiş ülkelerin ortak «orunudur, gelişmiş kapitaliat ülkelerin v» uluslararası kuruluşların. az gellşmiş ülkelerde bugünkü yapısal dü/.enin süntıesinı istedigini gösterir sayısız rapor ve belge vardjr. lö65'de Ariantin'e, lö70'de Venezüellaya. I973'de Brezilya'ya az l u yazırtın başlığı «Sınıfsal» mı olmalıydı? Bu köseyl izlly«nler olaylara coğunluklo 3inıfsal acıdan yakloşmaya çalıştığımı bilirler. Ama evrenae herşey sınıfsal mıdır? Sınıf, evrensel çellşkinin topluma yansımasıdır. Koca evren ne çelişkiler içerir? Yaşamla ölümü düşununi Artı ile eksi arasındaki çelişkiyi, matematikte ve tızlkte ammsayın. Günlük hayatımıza bir göz attıgımızda herşeyln ikl yanı oldugunu görmüyor muyuz? Zorluk oımosa kolaylık varolablllr mlydl? Mutsuzluk mutluluöun karşıtı değil ml? Her olaya dar sınıf acısından bakmak; bazan lnsanı bağnazlığa götürür, bazon göruş acısmı daraltır. Partilerle politikacıların davranışları, temelde kuşkusuz sınıfsal kökene bağlamr. Ama bunca açıklama yeter ml? • Polltikacı da Insandır. O zaman sınıfsalı biraz unutup, insansal dcıdon polltikacılarımıza bakmak yararlı olmaz mı? insan var. insan var. Kimi ınsan iyidir, kimı kötüdür: kimi yalancıdır, kiml dogrucudur; klmı yüreklidlr, kiml yürekslzdlr; kiml erdemlldlr, kiml erdomslzdlr; kiml yüzsüzdür. kiml utangactır; kiml soğııktur, kiml sıcaktır: kiml cana yakındır. kiml soğuktur. Cevremizde bin bir türlüsunO görüyoruz. faazön yaşamın buruşturup pacavrayo cevlrdlğl ınsanlara do rasiarız. Kücüklüğünden berl yaşadığı hayatın Dula»ığında ruhu pislenmiş klmselere tie topiumda yer vardır. Hırsızı, uğursuzu, orospusu, ückâğıtçiGi. iklyüzlüsü. dolkavuğu. kaşarlanmışı, rezili, c'rkefi ve her türlüsüyle İnsan insandır. Kimi zaman ncıyarak. kiml zaman öfkeıenerek bakarız onlara; ve sevmek. bağışloınak. va <1u hosgörmek için deriz kl. Ne yapsın zovallı? Belki özönde iylydi; yaşamın koşullan onu bu duruma düşürdü. Ne var kl son günlerde televizyonda Izledlğimiz bazı polltikacılara insansal açıdan nasıl yaklaşacağız? Acabn böyleslne onursuz, böylesine mahkeme duvarı suratlı, böylesine clrkef. böyleslne yılışık, böylesine bayağı, böylesine kokuşmuş klsllerin toplumu vonetmek adıno en kaba yalanları birblrl ordına her akşam yinelemelorl demokrasinin gereği midir? Öylesine yağ tulumları siyasal yaşamın ve partisel yönetimin köşebaşlarını tutmuçlar ki hicbirinin eli sıkılamaz. Cünkü odamın elinl sıktığınız zaman ellnl?e bulaşocak klrl. plyasada reklamı yapılan hicblr deter|anın tamlzlemesl olası değlldlr. Yıllarco adaletten kaçnıış. çeşltll yolsuzluklaro d<lı karışmış, soruşturma komısyonlarını calıştırmamak lcin oimadık corelerl sınamış, hırsızlık ve yolsuzluk dosyoıarır.ın hlcblrlnden aklanmamış; herif; yarrjıc rolüne çikıp koskoco ülkeye talkın vermeye kalkarso ne yapmalı? Surotı deve derlslyle kaplı polltikacı; blrkac klşlnln do011. mllyonlarca klşinin yüzüne bnkobakn snğafiola ahlflk dersl vermeye calışırsa, olaya insonsal açıdan nasıl yaklaşacağız? Bu adam hanpi ortamda böylesinb yetlşıp böyle•Ins palazianmıştır? Kokusmo., Çür.üme.. Klrlenme.. Hırsızlık, yolsuzluk. rQ$vet bl!e$irnlndorı bir hes'n^fe polazlanabllen klrlı yaratıkiann ülkenin vazgısı üzerine hâlâ konusabllmelerl ceyrek yüzyıldır ülkemizln ulaştıgı olumsuzluğu gösteriyor. Gerci bu olayın kökemnde de sınıfsal gerekceler yatar; oma, insansal acıaan ocınacak durumdayız. Polıtlka kullsinde sayısı az oimıyan bu klsllerin yanından. doflrudürüst bir yurttaş ancak burnunu tıkavarak aecebillr. Okurlar konuşuyor OKTAY AKBAL S Evet lîayır kur mektupları ylno blr|kt|. Okuriarın önemli bir bölümünü llgllendlren eorunları, konuları dlle getiren mektupları bir yana ayırırım. Zaman zaman buniardan parçaiar sunarım slze. Bugun de oylo vupacağım. O 141142 ve Suçlarda Yasallık İlkesi I 141 VE 142. MADDELER, ANAYASAMIZDA, ULUSLARARASI ANDLAŞMALARDA VE CEZA YASAMIZDA YER ALAN «SUÇLARIN YA SALLIĞI» İLKEStNE AYKIRIDIR. Sonuç Büyükada'dan bir emekli Öğretmen yazıyor«Büyukada'nın arko tarafionndo henüz insan elinin bozamadığı bir doğa harlkası vurdır: Esklbağ. Burası Yahya Kemal'ln şllrlerlnde Vlranbağ diye geçer. Herkes buramn gercek adı sanır:» Adalardan yaza ettlk de vedfı Senl halırlıyoruz Vlranbağ igte. bu bulunmaz güzelliktekl k6?e çlmdi fırsatcılann saldırısına uğrnmıştır. Bir cırpıda yüzlerce ağaç kesilırıiştır, tatil köyü adı altında bir tesls kurulmaya boşlanmıştır. Herhalde kaçak olarakl... Cünkü Orman Idaresinın böyle bir şeye Izin vereblleceğl düşünülemez. Allah rızası icln llgillleri uvanrtız ve bu cinayetı durdurunuz.» • AYLIK TİYATRO DERGİSİ Halit ÇELENK ve katl bir lüzum olmaksızın, esaslı bir surette muhotarava (tehllke) düşürmektlr.> (Tahlr Taner. Ceza Hukuku 8a, 111117).. Ceza Hukuku'nun Ceza YaSamızca da kabul edilen «Suc ların yasallıçjı İlkesi» açısından 141142. maddelere ve bugüne kadar süregelen uyguiamalara baktığımız zaman, moddelerin bu llkeye aykırı olduğu a cıkco ortaya cıkmaktadır. 43 yıldanbari ülkemizde uygulanagelen bu maddöler. dönem dönem ve siyasal konjoktürlere göre değiylk bicimlerde uygulancgalmiştlr. 12 Mart önceslnde, genelllkle mahkemeler ve Yargıtay birlncl ceza dalresl, maddelerde «zor ögesi» nln bulunduğunu kabul etmiş vo czor»un önerllmedigi haller de suçun oluşamayacağı sonucuna varmıstır. 12 Mart döneminde Ise aksine Askeri mahkomeler ve Askerl Yargıtay maddelerde «zor» ögeslne yer verilmediğl görüşünü benimsemlşler va «zor» önerllmemiş ol sa blle maddelerde yazılı BUCların gercekleşeceğini kabul et mislerdlr. Öte yandan kiml çeviri yapıt ların cevlrmenlcri hakkında 1971 ve 1972 yıllarında ağır mahkumıyet kararlan verllmlş ve bu kararlar Yargıtayca onanorak kesinleşmiştir. Ayni kltaplar 12 Mart dönemlnden sonra kiml yayınevlerl tarafından yenlden yayınlanmış, cevirller oyni olduğu halde, secilen blllrki$ller cevirilerde suc bulunmadığı yolunda raporiar dü zenlemlşler ve Basın savcıiık ları bu yayınlar hakkında taklpslzllk karorları vermlçlerdır. Ylne kiml kltap ve yazılar hakkında acılan davalarda Ikl, üc, dört, beş hatta yedi kez bilirklslve basvurulmuş, uzman öğ retlm Oyelerlnden olusan bilirklsl kurulları davayo konu olan vavınlar hakkmdn risölslk roporlar düzenlemlslerdlr. Bu da vaları gören mahkemelerln kiml üyelerl sözü geçen yopıtlarda suc görmüsler, kiml üyelerl Ise suc görmemlşler. Yargıtay ceza dairesinin kiml üyeleri şu görüşü, klmi üyeleri de başka bir görüşü benlmsemlşlerdir. Burada, Izledlğimiz bir dava dan Örnek vererek düşüncelerlmlzl açıklamak Istlyoruz. 1971 yılında, Türkiye Öğretmenler Sendikası Ankara Şubosl torafından yayınlanan bir haber bültenlnde cıkan Iki şlir ve bir yazı lle komünlzm propagandası yapıldığı ileri surulmüş ve bültenin sorumlu yönetmeni C. Ç. hakkında 142. maddeye daycnılarok dava aCilmıştır. Ankara Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi davaya konu şiir ve yazılarda suc ögesi görmeyerek sanığın beraatına karar vermlştlr. Yargıtay Birlncl Ceza Dairesl, bu kararı Ikiye karşı üc bir coğunlukla bozmustur. Böylece Yargıtay Ceza Dalreeinin ikl üyesi yazılarda suc görmemie, üc üyesl ise suc Oormüştür. Ankara Ücüncü Ağır Csza Mahkemesi beraat kararında direnmlştır. Oava Yargıtay Ceza Genel Kurulundo Incelenmiş, 18/2/974 günün de yapılan toplantıda Genel Kurul üyelerlnln yarısı yazılarda suc ögesi bulunmadığı ve öteki yarısı da suc ögesi bulun duğu görüşünü benlmsemlşler ve coğunluk safllonamadığı lcin toplontı ertelenml$tlr. 18/3/ 974 gününde yapılan Iklncl toplantıda Genel Kurula katüon 31 üyeden 14'ü şllr ve yozı larda suc görmemlş ve beraat \ kararının onanması yönünde oy kullanmıştır. Üyelerden 17'si Ise yazılarda suc görerek bozma yönünde oy vermlslerdlr. Böylece sorumlu yönetmen hokkmda verilen beraat kararı üc oy farkla bozulmuştur. (Yar. C.G.K.K. 18/3/974973/530 Es. 165 K.) OYUN HAZİRAN SAYISINDA Nazım Hlkmet, Muhsln Ertuğrul, Özdemlr Nutku Necati Cumalı, S. Günay Akarsu, Zlhnl Küçümen Ömer Faruk Toprak, Işıl Özgentürk, Mehmel H. Doğan Haluk Çevket, Murathan Mungan, Harlka GÜraes, Dündar İncosu Yıllığı 200 TL. (Posta cekl S Günay Akarsu 111534) Clhanglr Akyol Sk. 16/2 Tophancistanbul • Şışli'don bir grup öğrenci yazıyor: «Şlşll'nin göbeğlnda bir modaevı var. Knzondığı mllyonların haddl hesabı yok. İtalya'dan 300400 liraya aldığı mallor 34 bln llradan oşağı satılmıyor. Bir örrıek: Zengln kızlarındar) blrl 350 bln liralık alışverlş ettl bu satırlorın yazıldığı gün. Nasıl bu eşyayı getlriyorlar? Porcıyı nerderı buluyorlar. Biz bu mücadeleyi orayı kapattırano dek sürdüreceğlz.» * Av. Alı Turgan, «Evet. Herkös Yerll Yerine» başlıklı ya/un konu9unda şöyle yazmış: «Horkea yerll yerine diyorsunuz. Şimdl Metin Tüzün Ecevit'ln istegl lle CHP Meclıs Grup Başkam oldu. Yeri orası değil mı dlyecekslniz? Kopı orkalarında en cirkin &o/.\en söyleyip bir Genel Baskonlık sorunu varatmoya calıştıktan sonra Kurultaylardo «Genel Başkana bağlıyız. amo etralı kötü» dlyenler mi partlye yararlı olurlar. yok60 Genei Yönetim Kuruiunun başkonının acıkco eleştirnıs üünistlügünü gösterenler ml? Genel Başkan Kurultüy'da eieştlrllmevecek de nerde eleştirllecek? EleştlrlInrin ıioğrulu^u yonlı$lıf)ı ayrı konudur. Asıl önemli olan eıestınierin bir llkeye dayanıp dayanmamosıdır. Yoksa, dureyiı oduöu icln bugendlflim elestlrller benlrrı ncımdan da eksiktl» Savm Turgan'm bu Iklncl mektubu. Ben, CHP progroırı v« tüzüuünürt acık oldugunu, bu clzgide oimayan kendıni «daha solda» qören klsllerin sosyallst partilere kıiiıirnolarını ya da veni bir sol portlyı oluşturmalannı soyiemistirn Turgan'sa böyle bir şev olmadığı kanısında görünüyof Tüzün. CHP Grup Baçkanvekllllğlni kabui ettlâine göre /aten eorun kalmıyor. Kurultay'do güze1 bir konuşma vopon TÜzün'ün çlzglsl demek CHP' nın daha soiunda değllmlş! Ben o sözü kendınl daha solda goren vo da öyle göstermek istevenler lcin söyiemıştım vEcevit'in eleştlrillp eleştırllmemesl CHP'lilenn bnecekle<'i bir konu.. Ben bunu biraz zomansız bulmuştuın Bu do bemm blleceğlm bir sev... * Vozar ve teisetecl Suot Ergıner de gönderdiğl bir msktupta, «Burası istanDul» ba$lıkh yazımdakl düşüncelere katıidığını bellrtlyor, «gercekten de Istanbul artık bir ımırke/den yönetllmeBl olanakstz bir blcımde kalabaiıklaşmı$. buyumus ve yayılmıştır. Üsküdar. Beyogiu, Bakırköy Patlh blrer büyük AnadoKj vllayetl olabllecek kopusııeye uiasmıçtır» dedikten sonra Osküdar'ın Anadolu yakasınnı vllayet merkezi olmosı gerektiği göıuşünıj öne 8ürüyor. diyor kh «Nitekim Osmanlı Imparatorlugu zamanında bu cografı oneml gözönüne alınorak Üsküdor Mutasarrıfiık dü/eyine vükseltılmiş. Kadıköv. Beykoz, Adalar, Kartal, fc,ıla ıiceleri Usküdar'a bağlanrrtış ve bu surelle yönetirn ruuyonaiize edilmljtlr. Istanbul elzin de bellrttlğlniz glbi üc yonütim böigesine ayrılmolıdır: İstanbul. Beyoğlu ve Üsküdar bolgeien... Artık bu Cok zorunlu olmuetur.» * Suleyrnarı Cakır adlı bir okurum da kısa bir siirlni yoilamış «vaşam» «Senoe sevglllm vaşamak nedlr Heie öiıimle de olsa vaşcmıak Nâzım Usta da bak yaeıyor nâlo Morx da, Arçimet de Blzlm köv aflası da vaşıyor Garlban.Memet de Ve sankl bazıları ölünoe Sanki vaşomak üzre ölüvoriar Sonsuz yaşam îrlnclrlne keneHenivorlor» Anısma her zaman saygı duy duğum Ceza Hukuku hocom Tahir Taner bu konuda şöyle demektedır: «Bu kaidenin (tuc ların yasallığı ilkesi) mucip sebepleri, şahsl hürriyet ve masuniyetin teminldir. Fllhaklka bir klmee Işleyeceğl bir (I ilin suc teşkll edlo etmedlfllnl ve cezayı müstelzim olup olma dığını önceden bilmezse tered düt hallnde kalır, muoheze e dilmek. cezaya uğramak Ihtimallerinln doçjurduğu endlşe Ile hareketlerinde hür ve 4erbest oiamaz. Mesele cok ehemmiyetlidir ve günün mesele lerlndendlr. Çünki her ne kadar kanunumuz gibi bir çok ce za kanunları ve hatta pro|eleri suçların kanunlllğl prensiblne eadık kalmışlarso da, Nasyonol Sosyalist telakki ve zihnlyetlyle hnreket eden Almonya 1 eylül 1935 torlhinden berl bu prenslpten ayrılmış ve bu maksatla Alman Ceza Konunu tadil odilmiştlr: Yenj Alman Ceza Kanunu pro|esl de ayni yolu takip etmiştir. Ceza Hukuku aahasında cok mühim olan bu hadise pek derin aklâ ler (yankılar) yapmıştır. Tutulon bu volo göre, Kanunsuz suc ve ceza olmaz (Nullum Crl men. Nulla Pena Sinelege) prenslblnın yerine Cezosız suc olmaz (Nullum Critnen slne pe na) prensibl konmoktadır.. Hokimlerln yalnı? kanunufı sarih metnlne değil, lcabında onım osas hukukl ruhuna do bakarak hüküm vermâlerlnl ka bul etmek. ceza kanununun etrafındo bir tehllkell mıntıka yarotmak demek olur: In sanların yapabllip yopamayacnkları horekellerln vazıh (ocık) oiorak hududunu clzmemek ve orayerde meşkuk (kuş kului ve müoheni bir sahn bırakmak, şahsl hürriyetl, Clddl KENAN AYDEMİR Acısı, billnclmlzl blleyecek v anısını yaşatacağiz. DEVRİMCİ ARKADASLARI Cenazesi perşembe (bugun) gOnt Ikındi namazından sonra Kocomustafapaşa Ramazan Efend1 Camilnden (Meydan) törenle kaldırılacaktır. (1981 ) KAYBIMIZ Öflroneilerimızderı Kenan Aydemir'l yillrmiş olmanın acısı içindeyiz. Ailesine yakınlarına ve arkadoşlarına başsağlığı, Kenan'o rahmet diliyoruz. Isıanbul Erkek Llsesi Öğretmen ve Öörenclisri KENAN AYDEMİR (1961 ) Halkının yanmda onurlu mücadeleslnde ylğlt bir davrlmcl arkadaşımızı yıtirdik. Anısını yaşatacağız. İST. ERKEK LİSESI DEVRİMCİLERİ KENAN AYDEMİR (1081 ) Onurlu yaşamı vancımız olacak... AtLESt (1961 ) Onurlu lYıucadftiesl kıvon olaoak. Anısını ya şatarağı? İ.i Erkek Llsesi M;7.ı.ın >ıe Mensupları Cemlvail KENAN AYDEMİR