17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 Kt ALEN gCncelî'S'ir Voruvon ven? ler Vasoscnda kanımızco aikkat1 bır soru yanıt bekıemeKte. bır sorurı da cozüm beklemefctedır Yetiştırenler nasıl yetışmektedirier? insanlığa ve ulkeye oaha yararh aydın insan va yetenekll meslek üyesı yetışttrmekie vükümiü, sorumlu, görevll olan unrversıte öğretim üyelerı nasıl yetiş'rler?, nosıl yetiştırılmeüdırier? Vuz yılımızdo «egltim biümljnln tüm egıtım pfogrannlarını etkinleştirerek avdın insan, biîlm odamı va meslek üyesl yetiştirmedefci katkısı artık tartışmasız kabul edilen blr gercektlr. Bu nedenle, ümversite ve tüm yüksek öğretım kurumlanmızda öğretım ve öğrenirrti sürdürürken bu yeni dlsiplinin ilke ve yontemieıinı bıfincll otarak uygulamak zorunludur. Onlverslte ve yuksek öğretım kurumlarında föğretirr uyesi yetıştirme programlan» düzenleyerek ve oman eğitsel 8ürecin kaynakiandığt ulkelerde bılgı ve becei sahibl yapmok ve bunları öğretim ve öğrenlm uygulamalcnnda kullanmaîarını saöiamak, basorılı ünlversite öğrencisî yeîiştnilmesinde eîkın rol oynyacaktır. CUMHURÎYET 12 HAZÎRAN 1979 H ÖĞRETİM ÜYESt SORüNU Perihan VELİOGLU Rorsnce Nıghtmgcle Hemşirelık Yüksek Okırtj nin oğelerinln katılmasını sağiamak zoruniudur. Öğretım ustoNğmın devamı, öğretım . öğrenlm surecının değerlendırılmesı ve ıstenilen amaclara zorlamasız ve baskısız gırış. sadece öğretmeniik mesleğınin dışardan teknıklerinı eı yoroomı ıle bılmekle başanlamaz. Kaldı k! sadece öğretımın işlem *e araçtannı kullanmadakı ustalık, /ani, nasıl yoptlacağını bılmek, öğretımın ayrılmaz bir parçası olan insan variığına ağıriık verilmezse, de^ersizdir va bu tür davranışlar hem oğret'me hem öğrenims zoror vereb'lir. Öğretım uyesın'n, eğıtirrin temellendıği fe(6efi psıkolojık. sosyoloıık, Kültüre! ve moral deÖeıierde formal b:r hazırlığı yoksa, kendine ozgü bır değerler sistemj ve begenisı ae olmayacaktır Boyle bir öğretım uyesının ögrencinin davramş ve karaktc nde b r ge'ışme sağiamastno yardımcı olması be^lenemez Modem unıversıto oğret'm Dvesının kendıne özgu eğltsel bır ılkeler sıstemi ve düşunme alışkonlığının olması, öğretım uvgulamalarında ona bunların yol göstermesl gereklıdlr. Öğretimln İlke ve teknikle ıigill kavramian hem felsefî, hem de bıhrnsel temellidır ister ünıversıte, ıster ilk OK'ji düzevindekı öğretıcıler icm o!sur> auşünmenin ilke ve olıskaniıkları evrenseldır. Kaldı kl İlk ve orto okul oğretmenlerinin bile öğreticllık formasyonundan gectiğı bir yerde. ögretfm ve oğrenlrr.in daha korrnDşık bır biçlmde devam ettiğ: ünıversitelerde gorev yaoacak öğretım üvelert tan bu otonağın halö sağlanamarNs o!mo«ı, âuşunüimemış olması blr taiıhsıziiktır Ünlversite öğretım uvesı adayıcr< kendl oklnındo uzmonıoşmok uzere cuiışmaicr vapmış. blümsel araştırma nıtelığmdekl tezlsri i!e kertdınl kabul ettlrmiş, uzmanıık dolı Ile ılgaı biign »ınl kollokyumlarla kanıtlamış, bır ya da kı dH blldiğl eınanmıs bır insandır. Bu aşamolardan gecerek. öğretım uyollğine hak kozanmıştır. Fakot. kendısınln, tum meslekler lcınde en guc ve karmaşık blr mes ek olan «öğretrrenlık mesleğlnde» hlc bır hazıriığı yoktur. O. öğretım yapmaya. sodece kendl alanında sergilediğl akademik yeteneğı ve klşiliğl Ile hak kazanmıştır. Öğretlrp formasyonu usta çırak boğlantısı ile karakterizedir Bu cnaif» o'gunloşmamış öğrefclnin, üniversite, ya da yüksek okuıdakı öğretlm ve ögrenirr ışievlerf hakkında formal bılgiye sahip oJmadıgı ocıktır Bu konudaki motlvasyonu, uzmanlığı, kendi b:lgj alonı ve akadem'k yaşoma duvduğu ılgi ve «Öğretim»e karşı henuj tam blclmlenmemekle bırlıkte istekil olmasmdan Iborettlr. Btlgl derinllfll, l!gl VB Istek, Ontverslte *flretim uyelıöınm temel blr nıteliğldîr, ancak sodece bu yetmez. Yeteri] öğretmenük yapab lecek durumo gelmeden önce, başka bazı nlteliklerin geliştlrilmesl zorunludur. Bu kanımızi b;r CO'K öğretım uve<!1 yadsıyacak ve burada ileri sürulen metodoıojinın, bılimln verlni tutacoğı anlamına geldiğlii söyllyecektır. Ama, metodo'off, bBlmfn verfn? futamtra Ylne bazı kışıier iyı öğrelmenienn sonradan değıl, fa»ca' doğuştan iyi ögretmen oldukları savına kon.t olarak. geçmlştekl ustun öğretmenlerın metoOoto'i oianında hicblr hozırlık görmemış oldukIcrı gerceğlne ışaret edebflirler. Fokat bu gercek «accba bugün vetent sayıda Ivl ögretmen dürryaya gelmiyor mu? Yoksa gellyor da buntar baş'.a çalışmo alanlarma mı gidiyoriar?» blc'minde bır soruya ışık tutacak nltelikte değıidır. Bu kaderci /adsıma ayrıco herhangl bir beeerl kazanmada zekl insanların gücü hakkmdc do bir kuşku uyandırmaktad'r; eğer Insanlor ogretmen olarak doğarlar ve bu meslek içın yetist'r'lmeıen sor konusu olmazsa o>nı 8ey, yargıc, hekim, m'mar, mühendis, hemşıre vb. meslek uyelerı icm de sö? konusu değil midlr? *• * • 9* DİNLENCE ,atHe, artık dlnlence dentvor Eğlermekten egieiee, dınıenmekten dınlence. Bei ds bır süreden beri dinlencede idlm. Sorarsanız. Ne yaptı n? Dolaştım. Nerede? Ormanda. Havalar yağmurtırydu. Akdenlzie Ege"n!n kesiştifl! yörelerde cam ormanı ilkyazın yağrr.urunu ıcıyor, guneçını emıyor; sonra toprak kokusuyla yaprak kokusunun harmanı insanın lliklerine Işliyor; şaşılası bir dingınlik oluşturuyor. Oysa adamın biri Sokrat'a yakınmıs Dinlenceye gıttım arsa, demış, dinlenemedlm. Bılge döşünmuş: Kafanı da birlıkte göturmüşsündür de, ondandır; diye yanıtlamış adamı. Böylesine acıkiamalar, l!k elde klşiyi carpar, beğenlyle karşılanır, ustünde derınlemes'ne duşünüimez. Oysa Sokrat'ın yanıtı tüm eski mantığın ürunler! gıb! gerceğin ancak bir yonını yansıtır. Dinlenceye ciKan kışmın kafasını evınde bırakması olası mı? İnsan kafasını her yere taşır Ama kafanın ıcındekılerı etklleyp oluşturan da cevredir. Bır süre büyük kentln dağdagasından koparak dıngınlik ortamınaa vcşamak, Irsanı etkiler. Hergün ormanda gezıntıye cıkan; kurumuş yapraklcra basarck. com kozaıaklarına çarparck. yüksek dallarda ötüşen kuşları dinleyerek bır sure gecird' rnl, ısterıstemez cevrenln denges.nı icne sındırıyor Ahmct Haşım'm orman konusunda guzel bır dortlüflü vardır. Anımsadığımo gore Su deflil, ormantn havası okan Duyduğun yaprağın dalın sesldlr Suda yıldızlann parıltısıdır Şu karanlıkta bazıbazı cakor Her sobah orman gezıntisinde Haşimir' dSrtlu^unu mırıldand'm Bır de Nazım H krneî'm unlu şiıiıriden uç dize akiımdon cıkmadı: Yaşamak btr ağac kadar hu' Ve bır orman gibi kardeşcesine Bu hasret bizım. • Bir aflac kador özgür vs b'r ormon g;bi ka'desçesfne yaşamak güzel olurdu; olacaktır Ozanıar coğu zaman gelecekte gercekleşecek ozlemlerı vurguluyortar. Yeşil ccmlar arasında yürürken, kımı zaman ağaclan sevrederek ama ormanı gozden yıtırm>ysrek Nazım'ın ş,irinl icımde duydum. Ağac carpıcı, dal şaşırtıcı. yaprak oiağanustu... Ama orman sait ağoc mı. dal mı, yoprak mı? Rüzgâr hışırtısı mı? Tepeden suzülen günes mi? Yerden yükselen toprak kokusu mu? Hoyır. Insana dlngınllk veren durağon görünuşlu ormonda ocımasız blr yaşam sovcşı da surer Kertenkele, kayolar ve catlağında renkli bır ke'ebego scld.rmaya ycneür; yılan, cclılar arosınaan kurbağaya sokuiur; atmaca, yüksek daldo cıvıidoyon serceyı kapmak içın nöbet tutor. Ancok bılim kltaplarında Latınce adiarıyla resımlerine raslanan büyüklü kücüklü nıce varatık, bırbinnı Kovalıyarak günduzü geceye kat a". Orman yasası denlyor buna. Ormanda dlnlence, orman yasasınm dışıno cıkorak, oğacları seyretmekle. toprak kokusunu soluksoluk lcmekle. kuş seslerlnl dınlemekie olası. Ama her orman biroz cang.idır. Türklye'nin güncei toplurru gıbı. Ve simdl dinlenceyl bitrp. yeşil ormandor. geldtm Merhaba "toplumsal ortranımızın vitarîları. "6ıvani3nr* Juw3enkaleJerl. akreplerı... Merhaba kuşları, ccekierı, ycprakları. kelsbexıerl. ogustos böceklarl... Ve merhaba arıları, karıncalart. U meo^ ^ f f f l o n t m r a ö , ^^ e I •*•*• Bugür.e kador Ontverslte öğretim öğreticı o'crok yetfşmes) üzerinde hiç durulmamıştır. Sorun, sadece kendı aıanındak! uzmanlığın yete'fi sayılması gibi dar acıdan ele alınmıştır. Ovso tyi ve kötü öğretımi beiirliyen özelllk. öğrenım ve öğretimle ilg'M temel düşünoe lerı. iikeisri, yör.temleri ve tekniklen bümek yo dc bilmemektır Yeni müfredat ders progranı p'cnlorı, konu lcerlklerf actstndan dıslpiınlerarası yoklaşım, modem öğretim ve öğrenlm y3ntemlerı ilerl öğretırrı teknolojisi ve sosyal bilim arcş tırmolarının öğremmle ılglll burgulcnnm SŞrettme uygulanması. üniversite ööretim uveHrınin egitım brüm ve san'ütında, formosyan kozanmaeını gerektırmektertlr. öğretim ne rutln, guntük, alelode blr !s, ^e de el yordamı He yonetılebilecek blr eylemdir. Öğretim tarr> anlamı (!e uygulandığmdc, gercek. entellektuel b'r uğraştır. İyı öğretim, yeteneklerin cesurco uygufanmosmı, ftğrenim durumunun değışen gereksinimterlnt karsılamok üzem devomiı, öğretım işlem ve yönetimierntn buluş vs voratılmasını gerektlrlr. Bunu yoparken öğrenclnin okılsoi mekanizrnasının ve öğrenım surec! ünlversite ve yukseK öğretirn kunımlonnın eorunıanna kapsamlı yonıt verdiğl, soylenen bu yeni Yasc Taslağında ortaya koymaya calıstığımız, ümversite öğretim uyelerlne öğretmenlık formasyonu kazandırılması sorunu ele olınmış mıdır'' Eğer ele alınmamışsa Yoso üniversite öğretım ve öğreniml ile Mgill blrcok sorunu yine cözumleyemıyecek demektır Üniversite öğretım uyalerl. eğıtım'n tüm alonlarında. tıpta, hukukta, ıktısatto, san'at, edebiyat. hemşırelik ve darıa pekcok büim dalında eğltsel ve yöretseı strotejı1' mevkılerde bulunarak, yarının kuşakiannı oluşturccak, yuzbınieri aşkın oğrencınn düşüncesıni, duygularmı, Istek ve Ideallerinı vonlendırmektedlrler Bu denl! bır sorumıuluğu yükleneceklerden en üst duzeyde b!r eğ.tım vapabllmek özere bıigl. beceri ve davronısı bekiemek doğa! değll mıdlr? Her ne kadar ayn blr yazı konusu olması 5«fekT tse de, bu sorunun cczumü icln getirılecek oner:ierden bir ıki örneğl, ışaret ederek yaıryı bitirmek ist'yoruz Bunıardan bırı, ünıverstteîerln Icındeci eğ>tım fakülteıerınde ya do mezuniyet sonrnsı eğıtlm programları kurarak öğrefm uyeler) icm dtploma ya da sertıfiko programlon gellstirrnek: IkınciSı 'se, fakulte yo do yüksek öğretim kurumlan lcınde kıso va da uzun surell hizmet c eğitım programlon düzsnlemektir. Hesaplaşma.. Giyim Modasına Uyar Gibi Burhan ARPAD ürklve'de kimi oydınlcr, ne batıiı, ne dogulu Dış gorunuşlen ve gıyımlerıyle batıhya benzıyorlar Kafo yapıları ve davranışlarıyla doğufu. Ytne de be;ırgın bir özellikleri var. Günun socer akçe slogar.ına avak uyauruyorlar. Sozgelışı, kopıtalıst ve sosyalıst auzenlenn kımı gunlerini nemen benımsıyorlar. BenımsemeK aeğıl, gıvsı modasına gore glyınmek, kimi filmlenn baş oyunculcnno benzer saç kestırmek, bıyık ve sakol bırakmak gıoı görünuşlariyle. Burckrct aydınların milletierarosı günlerde tören demeçien ae ilgınç. Bütün sorunlann cözumu ıc:n her derde deva formul sayılon U.S.A. potentlı cVakıfjçıliK da var Doğa/ı korümax ıcın vokıt, Kiş) adını unutturmamok, icln vakıf, kültur kalkınması icm vakıf!. Dunyq Cocuk Yılı şu iıro T.ürklye'de da kutlontyor. Cocuk kıtap sergıleri, Mıllet Mect;sı'nde cocuk oturuTiları. tele\/ızvonc)a konuşmala' Dünya Cocuk yıiını lof olsun dh^e benimsemış görıinen daha bır sürü toren ve demec. Türkiye Cevre Sorunlan Vakfı'nın bildirısi de bunlardan bin. Ankara'da Kennedy Coddesinde çolışan ve kâğıt başlığındo ingilızce «Environmental Problems Foundatlon Of Turkev» yazılı vakıf, Çocuk Ynı ıcın şu slogonlan önerıvor: «Kirll hovayı teneffCs eden çocuklar; Kirlı mıkroplu sularda yuzen ve oynayan cocuklar; Beton yığınları arasında yeşile hasret koian cocuklar; Kuş seslerıni, bahcr cıceklerini ancak masallarda okuyan cocuklar; oştrı gurultüden slnlr sıstemleri bozulan cocuklar; Yeşil ve temiz porkları hayal dohı edemeyen cocuklar..» Bosılı bıldirl şöyle bitıyor. €...Cocukianmız icm daha temlz bir cevre prensiblrın bütun gorevlıler, bütün ılgıliler ve bütün yurttoşlartmız icln her an akılda tutulması gereken bir prensip olduğunu hatırlatmayı görev sayor.» Guzeı sözler! Fakat once şunu cevaplamak gereklyor. Kurucuları arasında, eskı imar Bakanları, ünlü ış adamlan ve kımı profesorler bulunan «Vakıf»cılar çocuklarımızın ac.nası durumlara düşürulmesi karşısındo neler yaptı? Şu sayılan durumların kökeninde yatan büyük İmar planı yolsuzlukları, vurgunculuklar, kapkaçC'ların ülke topraklarını yağması, büyük şehirlerde kişi başına yeşil alon bir metrekarenin altına duşmesi gibi korkunc gerceklere neden ses cıkarmdaılar? Turkiye buyük şehirİ8rinde yaşayon rrılyonlarca cocuk nasıl kurtarılacak? Yılda bır basılı kâğıtla «Görev bildirısi» yayınlayorok mı? «Kus seslerını, bahar cıceklerini ancck masallarda okuvan cocuklarıı klışe kutlama bildirısi dışında hıc duşunen oldu mu? Cocuklardan vazgectık, Kavaklıaereden şovle bır bakınca Hacettepe Ünversıtesı ve hastane bioklarının b'rbırlerini ezercesıne ve orado bır kanş toprak bırakmadcn yükseltılmesıne ses çıkaror oldu mu? Sağiığa kavuşmak ıcın Hcstaneye sığınan yurttaşiann ve kafdlan ışısın diye ünıversıteye koşan genclenn tos yıâınlorı arcsındo sağliklarını büsbütun yıtıreceğını, bunalımların daha da kötüleşeceği hiç düşünüidü mü? Bır süre önce blzım mahallenin cocuk bahceslnde kücükleri seyrediyordum. Avuc ici kodar yeşil alanda bır kac saiıncak ve kt'cök bır oyun veri. Cocuklar cıvıl civfldi. Park bekcisins yaklaşan b'r adam: «Bu arsanın sahıbı kim?» dıye sordu: tBu arsayo on katlı apartman yapilır. Et'rası boş bırokılmış, yazık!» Te!evir,'onda gecenlerde gorünen cocuKlann sözferinl duşündum: <Cocuk bahcelerf Istiyoruz. Parkiar ıstlvoruz Apartman Istemiyoruz.» Bu kösede yayınlodığım blr llkotcui öğrencısinln yazdıkları da aklıma geldi: cTop ovnodığımız arsayı kozıyoriar. Yine opartman yopccoklar!» Cocuklor. vakıf bıiainsl ve öemeç değîl, porklar ve cocuk bahceierı ıstıyoriar. Fakat bizım Istanbui beled'yesl bils. parkları Amerıkan otelcienne verıyor. yorım yüzyıltık ağacları kestsrlyor Hatta Hasekı'ae oiduğu gibi parklar vokedilip dükkân yGpıiıvor Saracrianeboşındo olduğu gıbı canlı cmariar dükkân ycpımındo Kullanılıyor. ı'ste bövle! Sn. Orhan Blngöl. Izmır: Stefan Zwsig. 1942 vılında Brezi'ya'do kendi ei!/ie canır.o f"n.şrır p a I konomlk güclenrr.e duzeninın başta gelen hızlı 'endüstrıleşme surecl. temelde ınsan sağlığını kemıren sinsı bır felâkettir. Cunkü şımik ve teknık başarılar arttıkca bıyosfere salınan zehirler de coğalmakta, cevre koşulları değışmekte ve bövlece bitkilerln, hayvanların ve insanların sağlığını yıyip bitırmektedir. Artan nüfusun ve hızıanan sanayllesmenin canımıza saldırdığını bılmek zorundayız, eğer yaşamak ıstıyorsak. Yoksa umursamazlık vuzunden, Insan neslı bu iki conavarın elınde ya ortadan kalkacak veya beklenmedık sorunlarla korşılaşacaktır. ' Gecmış yüzynlar lclnde ancak 2 milyon dolayında klmyosa! büeşim oluşturulduğu halde, şımdi her yıl 250 bın sentez bulunmakta ve 300 kadarı uygu lanmaya konmaktadır; hem de zararlılık oranı saptanmadan ve onemsenmeden. örneğin: beğe nıien ceşıtli temızlik gerecleri; rahatltfcgetiren mutfak esyaları; zevkle ıcilen ve yenilen mod delere katılan renk, tad ve koku verıciler; besinlerın konservelerı icin başvurulon careler; haşerat öldürüculer; sentetik ve plastik nesnelerie bazı ilaç lar bunlardan birkacı. Bu klmyasal saidınya; endüstrinın, ta şıt araçlarının ve ısıtıcı gücların gaz ve katı artıkları ekiend'kce; insanların cevre kırlenmesınden etkilenme olasılığı artmaz da ne olur? Konunun önemıni, araştırma cevrelertnln ortak goruşünü ozetle/erek noktalanmak istıyorum: 1 Hangi olanda kullanılırsa kullanılsın yeni sentetik maddelerin piyasaya sürülmesiyle insan sağlığı zaror görme^edır. 2 Kanserierın, cevre koçullannın etkısınde oluştuğu deneysel yinelemelerle kanıtlonmıştır. 3 Vücut dışındaki etkenIsrın yaptığı urlardan ölen ınsan sayısı gıtıkce artmaktodır. Durum böyle olunca; dünyavı vonetenlerın ckar cevrelerıne, ekonomık gucleime karşılığında ödetme ıstedıkleri faturanın ağ'rlığı ınsan gücünü aşmıyor mu? Cevredekı rıziko faktörlerinı araştırıp yok etmeve yonelik biyolojık ve toksiko loıik çalışmaların variığını yadsıyor de^ilim. Ancak tüm dünyayı kasıp kavurmayo devom edecek felaketler karşısındakl yönetsel cabanın kücükluğunü belirtmek istıyorum. Cünkü bilımsel gercekler lc acıcı değiidır. Örneğin: kanserin, etkenlerin gozedekı enformasyonları değıştirmssıyle oluştuğu biüniyor vs moleküler biyolojik araştırmaıara hız ve güc vermek Isteniyor. Ama ölesiye çabasına rağmen tıp. henüz işin basında bulunuyor. Cünkü kanserieşme surecınin kesiniikle cydınlatılması Işınl, dünyanın sılahlanmak ıcin harcadığı poranın yanında gülünc sayılacak kücücük bütçelerie yapılacak tüm ülkelerdeki araştırmaların, ancak uzun vadeli blr pro |e oimckian ileri götüremeyeceğinl kanıtlamaktadır. Bu da dünyado uygulanmakto olan yönetsel yöntemlerin; Insanlan yaşatmaya mı, yoksa mutsuz kılmayo mı yönelık olduğunu anlatmaya yetmez mi? 1 E Çevre Kirliliği ve Savsaklamalar HERYÖNDEN KİRLENMEKTE OLAN HAVAYA, BIR DE SİGAKA DUMANININ EKLENMESİ, tÇEN VE İÇMEYEN HERKESE SAYISIZ ZARARLAR GETÎRMEKTEDİR. düstrinln ve sfgaronın olusturduğu gaz ve partikullerl sayablliriz. Hele tütün tlryakillği, coğunluğun sakmcalı bulmadığı bır moda alışkanlığı nitehğmi kazanmıştır. Her yönden klrlen mekte olan havaya, btr de sıgara dumanının eklenmesl, Icen ve lcmeyen herkesa sayısız zararlar getirmektedir. Sonuç Cevre sorunlan yalnız Olkernızin değıl, tüm dünyanın kar;ı karşıya bulunduğu felâketletin başında gelmektedır. Yaratıcı neden cığ gibi coğalan Insanın ve gelişen endüstrinin oiusturduğu uygunsuz ortam ve her türden artıklardır. Sucu. sorumluluk bilincıne erişememlşiikte mi, yoksa umursamazlıkta mı aramolı?. Daha cok gec kolınmadan tüm ülkelerde nüfus artısının hemen durdurulması. doğumo pirlm vermekten vazgecio faılo doğumdon vergi alınma»K toplumun her kesMnlnln «ö'tilm»si, kamu sağlığınrn düzenlenmesl, kişiset ve toplumsal hi|lyenin öğretılmesi. besin ürünlerinln denetlenmesi, gürültülerle savaşılması ve cevre korunması savsakianmaması gereken önlemler olmalıdır. Sağlıklı yaşama kurailan öğretilirken blr vandon do soğlığa aykırı dovranışlar acıklanmalıdır. Eğitimln genclerde vetlşklnlerden daha etkili olacağı unutulmamalıdır. Bilimln yanında sanatm eğitlci gucunden yararlanmamak bağışlanması zor blr suc olur. Dr. Hayri DAVAS den gertye kolan gaz, sıvı ve katı artıklar ile ceşitll gürultü(er okla gelmelldir. Ağac kıyımının da cevre klrtiliğini boyut landıran nedenlerden olduğu unutulmamalıdır. Kara klrHllğinl cöplerle mecro artıklan oluşturur. 1978'ae Istanbul'da yapılan kirlilık sorunlarıyla Hgili kongrede, gur,luk cöp mlktarının kentte 500 bin tona varmak üzere olduğu vurgulandı. Buna karşın basın da 17 bın kışiye bır cöp kamyonu düştuğu açıklandı. Günler geçtıkce büyümekte olan cöp dağlorında bu aracların sesi bile yankılanamaz duruma gelmeyecek mi dersıniz? Yıilar yılı bu araç ekslğini ve cöp yakma, çöplerı değerlendirme uygulama yetersizliğini; sürekII olarak deniz ustlenmeye calışmıştır. Boylece deniz kiriiiiği. boğaz dohil, kiriılık sınırlannın cok cok üstüne cıkmıştır. Oysa Batı ulkeelrinde geml lerln bile artıklannı denıze bırakmalarına Izin verilmez. Sulan kirletmeden bunları ahp yokedecek örgutler kurulmuştur. Böyiece hem kirletmeyl ozaltıyorlar, hem de döviz geliri sağlıyorlar. Bizde ıse yerli ve yabancı gemller dışında; !âğımlar. yalılar, lokantalar, depolar, fabrikalar, irrıalathane!er ve belediye temizllk araclan denize cöp ve artık kusmaktadırlar. Yokiaşan yazla bfrtikte halkın yoraıianablleceğl sağlıklı bir deniz ortamı hazırlanmadan, belediyelerin pla| \ar\n zam önerilerinl ve acılnna Iztalerinl nasıl gönül rahatlığıyla onaylayaeaklanna akıl «rdirmek kolay olmuyor. Temelde yasol eksikler ve yeterSlzlikler nedenlyle de dsa, beledlveler ve hukümetler davrontslarıyle ülkeyl bir uctcn blr uco klrietmekte adeta halkkj yanşmaktadırlor. Beslnlerln hazırtanıs «unuluş ve dapolanış blcimlne gellnce akıl almaz bir baş! bozukluk Içinde olduğunu görüruz. Hangl maddeyl ele alırsan alalım, oiumsuz blr sonucia karşılaşacağımır yadsmamaz bfr gercektir. Örneğin sut, peynlr, sucuk, sosis, et vb. He her ttirden yağo Hiskln basında okL«ıiWorımız bunlon ya. yetmez mr? Besin konusun *****%* da öncelikle suclanmösı gereken her halde gun gectıkce bozulan toDfumsal terbıye olmolıdır. Sonra da kazanc tutkusuy la blr keslmin fslediğl sucun onemsenmeyşi ve hattâ buntann yakasına yapısacak yasaların eksikliğl ve besin kontrol laboratuvarkınnın yetersizliâidir. Hava kirtiliğlne gelince de Istanbul'da bile. yer yer dünya sağlık orgütü normlorının üc buçuk katını aştığı saptanmışttr. Nedenler arasında taşıt araçlarıyia ısıtıci güclerln, en MAKtNE MÜHENDİSİ ARANIYOR Şirtcetimizin Karaköy deki büros'jnda istihdam edilerek, Pazarlama faalıyetlerinde \»tiştirilmek üzere, genç. dıkKatlı vt cakipçi bır Makıne Muhendısı aranıyor, İttaklilerin 14, 15 veya 19 Haziran 1979 tarihlerı, mesaı saatleri içinde aşağıdaki adrese şahsen veya yazıjı olarak muracaatları rıca olunur. P O L İ K i M A. Ş Necatibey cad. Karanlık Fırın sk. No 5/1 Karakoy İstanbul VÖMCTIM Çuko birlik Genel Müdürlüğünden 1 Şortrtame Gerefltnce, 10 ton Role Naylon (örtüluk) ve 10 ton Preselik naylon satın almacaktır. 2 İhale 4.7.1979 carşamba gunü saot 10 da Genel Müdürlüğümüzde yapılacaktır. 3 İlgilenenierin teklif mektuplarım Ihaie gün ve saatinden önce Cukobirlik İhaıe Komısyonuno vermelerl koşuldur. 4 Şartname mesal saatleri dahilinde Levozım Müdürlüğü i!e istanbul Şubesl (Necatibey Cad. Kozacıoglu Han)dan temın edılebılir. 5 Cukobirlik İhale Yasasına tabi olmayıp, Irıaleyl yopıp yapmamakta veya diledığıne yapmakta swbesttlr. (Cumhuriyöt 4761) (Poyraz 43, 4758 jMiımııuıııııııııııınıııııııııııınıııııım^ I S VEFAT VE TEŞEKKÜR Atatürk'ün Adalet Bakanı merhum | Mahmııt Esat BOZKURT ile merhume FEHEDA Bozkurt'un en büyük tonınu, Giresıuı eşrafmdan Ahmet Sabahattin Gedikali ile AY Bozkurt'un biricik varlıklan, Selçuk Müge Restoran sahibi, eski gazeteci, Kore gazisi birlik 1516 Haziran Sayısıyia ÇIKIYOR Yozişma od.: Yesll Tulumba Sokağı Engln İşham Ko: 18 Kat 4 No: 16 Aksaray İSTANBüL Cevre Kirliliği Nedir? Cevre klrlenmesi, canlıiarın yaşam ortamının olumsuz yönde değişmesidır. Cevre korunması ise bu koşulların oljmiu duruma dönüşturülmesl veya olumsuziüğun engellenmesidır, Konu ile ılgısi olmayonlar hep hava kırlenmesinde takılsp kaiırlar. Oysa karaların, denizl»rin. göllenn, okarsuiann klrlenmesi; besın ürünlerinın azalması ve bunlann üretilisi Ile sunuiuşundan ileri gelen zararlar; sen'etik ve o'astik maddeterfn dogurduğu hastalıklon herssySevlnc 9ELC Ile Yunus DEMfR Mahmııt Aydan GEDİKALİ omrünün baharında hayata doyamadan elim bir trafik kazası sonucu 29.5.1979 günü Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Biricik varhğımın acı kaybı nedeniyle gerek cenaze törenine katılan, eve gelerek gerekse telefon, telgrafla başsağlığı dileyenlere sonsuz şükranlaxımı sunanm. Annesi AY BOZKURT (Cumhurryeu 4758) ıınnnnnıınnınıinınııınnnrnııııınııııııııiiiiııııııııııııııııiiiııi!!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle