Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT CUMHUKÎYET 15 MAYES 1İ79 'POÜTİKA VE ÖTESİ ,MEHMED KLMAL Kadınlar tüm uygar haklara sahip 1964 de toplanan llk Fllistin Ulusal Meclisi'nde kuruluşu acıklanan FKÖ'nün tüzüğünün (Anayasasının) 4. moddesinde şöyie diyordu: ıTüm Filistin ha> kı, FKÖ'nün doğal üyesidir.» Bu madda, bircok kurumunu yakın dan görme oianoğını bulduğumuz örgütün, başından beri bir devlet şeması uzerine kurulduğunun yanıtıydı. 17 ocak 19791 da toplanan 14. Filistin Ulusol Mecüsi Kongresi'nde bu yapının son aşamclarından biri olan Fl iistin Ulusal Bankası'nın da kuruluş hazırlıkiarının plânlandığı bildirıldi. Uzun süreden beri bu dev örgütün pclitik büro başkanlığını yapan Faruk KADDUMİ (Abu Lutf) bizi gscenin gec bir saatinde kabul etti. Birkac gün önce FKÖ. işgal aitındaki Filistin topraklarında bazı askeri hareketler düzenlemiş. bugün de İsrail, Güney Lübnan'daki Sur kentini bombaiamıştı. Politik büro sürekli toplantı halindeydl. Görüşmemlzln ağıriık noktası nı Türkiye FKÖ ıllşkileri oluşturdu. Kaddumi, Türkiye'nin Ortadoğu'daki konumu ile ilgili bir değerlendirme yaptı: «iran devrimi ile birlikte emperyalizmin Crtcdoğu'dakl en önem'ii dayanaklarından biri çöktü. CENTO eriyip giderken Türkiye ds cekildiğinl acıkladı. Bunu memnunlukla karşıladık. Amerikan emperyalizmi kaybettıği dayanaklarını Ortadoğu'da yeni siyasal dengelerla telâfl etme cabasında. Mısır İsrail anlaşmasının bu kadar aceleye getirümesi bir tedırginliğin işa retidir. Türkiye'nin Camp David onlaşmasına karşı aldiğı tavır FKÖ tarafından olumlu karşılan mıştır. Ortadoğu ve islâm ülkeleri arasında Türkiyenin çok önemli bir yeri var. Türkiye iran ve Arap ü'keleri arasında ilişkilerin geüşmesi. hem bölgenin güvenliği acıs:ndan hem de bu ülkelsrin ksndi sorunları acısından büyük önem laşıyor.» «Bızce Türklyo'nin içlndo bulunduğu ekonomik güclüklerden çıkış noktası bu ilişkılerden ge çer. İran Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki ekonomik Işbirliği cok olumlu sonuclar doğurabilir. Biz bu işbirliği olanoklannı sürekli destekliyoruz. Türkiye'nin uluslararası topîantılarda Filistin sorununa bizim acımızdan destek olmasını FKÖ ve Arap kamuoyu memnunlukla karşılcmaktadır. Arap dünyasının da Türkiye'ye destek olması gerektiği inancındayız. Biz bu konuda elimizden gelenl yopmaya calışıyoruz.» TÜRKİYE'DE BÜRO Göruşmemiz devam ederken Kaddumi FKÖ'nün N3wYork'ta ki Birleşmiş Milletler temsilciBiyle telefon görüşmesı yapıyor. İsrail saldırısıyla ilgili bilgl ve talımat veriyor. Konuşma, FKÖ'nün Türkiye'da büro aç ması sorununa gelince Kadduml kırgınlığını gizlemiyor: «Büro Türkiye FKÖ Hişkile rinin bir simgesidir. Biz buna cok önem venyoruz ve gecikmesinden üzüntü duyuyoruz. 1977'de Türkiye Bakanlar Kurulu'nun bu konuda olumlu karar aldiğı açıklandı. Bunu iz leyen dönemdeki başvurularımız sonucsuz kaldı. İslam Kon feranslarında Türk delegasyonu büronun acılacağını yinele di ama büro aclamadı. Sonunda Çağlayangii acıkca «Amerika'nın ve İsrail'in» baskısı na dayanamadıklarını söy'edi. Bu hiç olmazsa net bir tavırdı. Anlayışla karşıladık. Ecevit Hü kümeti gelince, yine büronun ocılccağı söylendi. Fckat sonuç çıkmadı. Bu kez net bir acıklama bile yok.» Kaddumi, bu sorunun sonunda mutlaka cözüleceğine inandığını belirterek sürdürüyor konuşmasını. FKÖ'nün önünde ki görevlerden, geleceğe yönelik planlarından, Ortadoğu ve İslam halklan arasındoki dayanışmanın acacağı yenl ufuklardan sözediyor. ORTAK MİRAS FKÖ liderleri dahil, konuştu ğumuz her Filistinli, ortak tarihsel mirasın ve islamlığın, Or tadoğu ulusları arasındaki yakınlaşmada cok önem taşıdığını vurguluyor. Her olguda göze carpan iayik anlayışa karşın Filistin devriminde dinsel öge nin birleştirici bir güç olduğu anlaşılıyor. Hio bir bağnazlık görüntüsüne rastlamıyorsunuz. Kadın, tüm politik, askeri ve sosyal eylemlerin lcinde erkek le omuz omuza ve uygar hak larına sahip olarak calışıyor. Kaddumi İle Ikl saate yakın görüşmeden sonra ortık kanık8adığımız silah seslerinl dm leyerek otele dönüyoruz. Yarır Güney Lübnan'da, bomboin"" r Sur kentlne gideceğiz. EYYUBİ'NİN KALESt Sahlll Izleyerek guneye inen yol uzerinde üerliyoruz. Yemyesil verimli topraklor uzanıyor. Yollarda, silahlı milıtanları taşıyan askeri. araçlar yanın Anayasadan Yakmanlar aşka ülkelerde durum nasıldır bilemiyorum, onun için uzmanlarıno bırakıyorum ama, blzde her sıkışık durumda ortaya bir Anayaso sorunu atılmıştır. Beceriksiz politikacı kusuru hlc bir zomon kendınde aramamış Anayasado bulmuştur. Bu öykü 1876 yılında başlar, günümüze değin süror. «Ne icin sovaşıyorsun?» «Anayasa icin...» «Ne vor Anayosa'nın içinde?» «Vallahi okumadım, bilmiyorum.» «Öyieyse ne diyo savcşıyorsun?» «Herkes bu uğurda bir şeyler yapıyor. Ben de yaptyorun » 1908'de Anayasa isteyenler de 1876 anayasacılanndan fazia bir $ey bilmiyorlordı. Onlar da Abdülhamit'l devirir Anayasa'yı ilan ederlerse her şeyln toz pembe olccağı kamsındaydılar 27 Mayıs'la Iktidardan olaşağı edilenleri yenl Iktidar sahipleri »Anayasayı tebdil ve tağyirden» vargılamadılar mı? Sanki Anayosa'yı «tebdil ve tağyir edenier» sadece beceriksiz Demokratiarmış gibi... 1924 Ancyasa'sı tCm yetkinliği ile uygulanmış mıdır? Ne kurbanlor verilmiştir!.. Şaka sanilır ama, gercekttr. 27 Mayıs sonrcsında Anayasa suçundan mohkemeye verilen bir doğulu mebusun sorgusu yapılırken yargıç Borar: «Gel bakalım Halls Ağa, s©n Anayasa'yı tebdil, t a j ylr etmişsin... Ne diyorsun?» «Val'ahi kurban ne etmişim?» «Anoyasa'yı çığnemişsin.ı tBen mi?» «Evet sen...» «Vallahi kurban Incil'l ciğnemlşlmdfr, blimeyerek Kuranı KerimI azimşanı ciğnemişlmdir. Ama bu Anayasa ne biclm şeydir, görmemişlm. bilmemlşim, çlğnememlşimdir» Yargıcta bu yanıt ustüne can mı kalır? Gülmeye başlar. Yapacağı bir şey do yoktur, doğulu mebusu yargılar. Nitekim Yassıada duru$ma!arı Anayasa ciğnenmesl üstunde gecmiştir. Anayaso sorunudur ki 1961 Anayasa'sını doğurmuştur. Ülkemizde ne kadar hukukcu, ne kadar Anayasa'cı varsa 1961 Anayasa'sını cluşturmak lcin ter dökmüştür. Dunyanın bütün Anayasa ları incelendikten sonra ortaya bir yenisi cıkarılmıştır. Ne olmuştur?. Aradcn on yıl geçmeden 1961 Anayasa'sından 1971 yılında Taömac ve Sunay yakınıcı olmuştur. Bir hukukcu olan Nihat Erim'e Anayasa'nın lüks olduğu söyletilmis, sonra dn onun eliyle o gunkü parlamentoya Anayasa değiştirilmiştir «Tebdil, tağyir» demlyorum haşa, «değı^tırilmiştir» diyorum. Şimdi aradan bunca zaman gecti, 6orabilir miyim, 1971 bunalımı bir Anayasa bunalımı mıydi, yoksa beceriksiz politikacının sırtındcki yükö başkasına atması mıydı? Ülkeyi. d>ş ilişkilerinin bozukluğu ile birlikte yönetemeyen politikacı «muhtıra»yı alır almaz kurtuluşu sıvışmoda bulmuştur. Ondan sonra da karşıya geclp. maholla çocuğu gibi: «Anayasa, bcbayasa...» demeye başlamışlır. Anayasa'nın ne sucu var? Borc ekonomisine dayalı, dışa bağımlı bir ülkede. «Bon Başbakanlık yapamıyorum.ı demlyorlar da. «Anayasa, babayasa...» diyorlar. Elinsaf nısfıddin!... D.nin yorısı insaf demişler. Pokl, becerikslzllğln tömü değiise yarısı Anayasa mı oluyor? Sişman adam bugünkü bunalım karşısındo fırdolayı kentten kente dolaşırken «Anayasa'yı, babayosayı clğner geceriz...» derken Insaflı mıdır? Halka gerçeği m) söylüyor? h'alka hic bir zaman gerceklerl söylediler ml? Eugün ülkenin bunalımı Anayasa değildir. BugOn 01kenin bunalımı politikacı dediğimiz özenle yetiştirilmis nazlı sera ciceğinin Anayasa'dan da, halkın özlemlerlnden de, çağdaş gerceklerden de uzakta kalmış olmasıdır. Dahası vcr. politikacı halkı poiıtikaya hic bir zaman karıştırmamış Dört yılda bir genel secim'erle politikaya ellnin ucuyla değen bir halk politikcnın Içinde olabilir mi? Hulktn poütıkanın içine girebltmesi icin güncel yaşamında politikayıa birlikte olması gerekir. Dört yılda holka politikacı sectlreceksin, ondan sonra eilerini yıkavıp kr/ıya ceküeceksin!... Bu. halkla birlikte. halkın ycptığı po'itika değildir. Bu, ser ciçeği politikasıdır. Muhtıracı generallikten sonra, parlamentocu generalliğe uzanan politikacı da Anayasa mıncıklamasına katılmıştır. Muhtıra verirken Anayaso saygınhğı olmayan bir kişi, hadi yenisini yaptik diyelım, yapılana saygısı olacağını nereden kestirebiliriz? Bir başkası çıkar, o da yeni yapılanı beğenmez. Hadi. sil baştan bir yenisini kotarmaya calışır. 1875dan beri yaşamı Anayasa tartışması İle geçmlş bir ulusun. diyelim kı Anayasa tecrübesi yoktur. Pekl, Anayasa ve demokrasi geleneğl nasıl verilebilir? Yuz yılı aşkın bir deneyim gecirmişiz. bu yüz yılı aşkın süred» sınav: veremiyen gene politikacı o'muştur. Hâlâ bu ü ! keyi sınıfsız toplum sayan politikacılar vardır... Hâlâ bu ülkede sınıf sözü ettirmemeye yeltenenler vardır. Hâlâ. bu ülkeyi çağdışı bir yöntemle kandırmaya caiışanlar vardır. Neyi, kimden soklıyoruz? Ülke çağdaşlığını ycşıyor, ccğüaş olmak Istiyor. Politikacı, «İlle de seni cağdışı ycsotacağım» diye kand:rmaya cabalıyor. Sıkıntı ne Anayasa'dadır, ne babayasada... Sıkıntı ülkeyi bugünkü kafa ile yönetrreye direnen politikacıdadır. Adı ne olursa olsun bu politikacı da her portlnln lclnde kümeienmiştir. Ha orda olmuş. ha burda!... Secilip geldikten, kürsülerde lacüerinl glylp cafcaflı Anayasa yemini ettikten. ona bağlılığını yemlnle kanıtladıktan sonra, gene Anayasa'dan yakmanlar kimlerdir? Her kesimin örgürlüklerini ve istemlerinl eşitlikle karşılayan Anayasa'ya var gücuyle kimler arka cıkmıştır, bir de ona bakahm. Anayasa, Gursel'in deyimi ile hep rafa kaldırılmıştır, sonra da ondan yakınılmıştır Cemal Gürsel yenik düşseydi. Adnan Menderes onu ne ile yargılayacaktı? Topraksız Devlet B FKO Yücel Sayman Haluk Gerger Gencay Gürsoy Coşkun Özdemir'in Lübnan izlenimleri EYYÜBİ KALESİNDE BİR FİLİSTİN MEVZİSt FKÖ POLÎTİK BÜRO BAŞKANI FARUK KADDUMİ, TÜRKİYE'NİN CENTO'DAN ÇEKİLME KARARINI VE CAMP DAVİD ANLAŞMASINA KARŞI ALDİĞI TUTUMU OLUMLU BULDUKLARINI BELİRTİYOR. FKÖ BAŞINDAN BERİ BİR DEVLET ŞEMASI ÜZERİNE KURULDU. OCAK'TA TOPLANAN FİLİSTİN ULUSAL MECLİSÎ KONGRESİNDE DE FİLİSTİN ULUSAL BANKASININ KURULUŞ HAZIRLIKLARININ PLANLANDIĞI BİLDİRİLDİ. FKO TÜZÜCÜNE GÖRE, TÜM FtLİSTİN HALKI FKÖ'NÜN DOGAL ÜYESt da son model binek arabalara da rastlanıyor. Güneyden Kuzeye doğru gelen taşıtlar, İsrail bombardımanından sonra evlerinl terkeden Insanlarla dolu. Yanımızdaki Filistinliler, bunların kısa süreli göc!er ol duğunu söylüyorlar. Sahil boyuncc giden eski demiryolu kullanılmıyor artık petrolün simgesi kanatlı at tarafından bası ezilmiş bir yılan gibi uzanıyor.. Saida kentine girerken güneyin yaz sıcağı kendini hissettirmeye başlıyor. Kenti biraz gectikten sonra doğuya doğru bir yay cizerek tekrar sa hile inen bir yan yola sapıyoruz. llk durağımız, Nebatiye. Burası İsrail sınırına yakın ve son ucak saldırısındo oldukca hasar görmüş. Yolumuzun üstüne. kapısında catallı Hazretl Ali kılıcı duran bir Şiî camisi cıkıyor. Cami bombalanmış ama fazla harap olmamış. Catal lı kılıcın üzerine siyah bir harmani bağlanmış, yas simgesi olarak. Yer altında bstondan yapılma bir FKC karargâhında yine Fatah viskilerimizi içiyoruz. Kumandan 35 yaşlarında bir Filistinıi. Bize icten bir dost luk gösteriyor. israil ucak saldırısını anlotıyor. Buradan, daha önceki bir israil saldırısından sonra terkedi miş Nebatiye göcmen kampına giriyoruz. Yıkılmış evlerin bahcelerinde yaban otları bitmış. Saksılorda ciçekler daha kurumamış. Güneydoğuya doğru ilerlerken uzaktan eski bir kale görünüyor. Bu Eyyubi'nin kalesi. 800 yıl önce Haclı seferlerl sırasında kurulmuş. Şimdı FKÖ' nü İsrail saldınlanna karşı koruyor. Yaklaştıkca kale bize ortak tarihsel mirasımızı anım satarak bir şeyler anlattyor sanki. Burcları, korunakları ha lâ sağlam. Kumandan Abu Ahmet kalenin dışında yerleşmiş Fransız ve Norvecli Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerlne fotoğraf çekmemelerinl hatırlatıyor. Barış Gücu askerlerinden bir grup büyük bir buzdolabını taşıyorlar. Bir yerlere 200'ün Ozerlnde yaralı 20 fllu olduğu söyleniyor. FKÖ karar gahında kentin gördüğü hasar konusunda bilgi veriyorlar. Onarım için çalışmaların hemen başlcyacağını söylüyorlar. Ölülerse çoktan gömülmüş. LİDER ARAFAT Beyrut'a dönduğümüzde, bek lediğımız Arcfat görüşmesinin bu gece yapılaccğı bildiriliyor. Sokaklarda olağanüstü güvenlik önlemlerınin alındığı bir yer lere gidiyoruz. Karanlık sokcklarda, elleri tetikte, silahlılar doiu. Yanımızdaki FKÖ temsilcilerine rağmen sıkı kontrollerden gectikten sonra icerl giriyoruz. Gecenln bu geç saatlnde bina an kovanı gibi. Arafat bizi dostça korşılıyor, Odada FKÖ'nün Enfor masyort Bürosu Başkanı Labadi ve bazı başka yöneticiler d« \ar. «Türk halkının dostluğundan onur duyarız.ı Diyor Arafat. Ve Türkiye'nin tarihinden gelen sorumlulukları olduğunu ha tırlatıyor. «Biz ortak bir tarihi poylo şıyoruz. Türkiye'nin tarihlne karşı sorumlulukları vardır Filistin halkının toprağından kovulan cocuklcrına karşı so rumlulukları vardır, Sultan Ab dülhamit, ta o zamonlar, siyo nizmin Ortadoğuya yerleşme planlarına karşı cıktı. Ödün vermedi. Tarihsel mirasın bit örneğidir bu. Aramızdakl bu do ğal dostluğun yolu zaman zaman tıkandı. Ama unutmayınız ortak bir geleceğimlz vardır Bizim, toprağından kovulmuş Filistin halkının emperyılizmle siyonizmle mücadelesl, bizim ve sizin cocuklarınızın savun masıdır. Bu sorumluluktan ka çıncmazsınız. Bunlan heryer de söylemeyiz. Gazetelerimizda bila yazmayız. Ama size değil de kime söyleyeüm?.. Bü ro konusuna değinmek bile istemiyorum. Bunlar cözülebilacek sorunlardır. Güo koşullar altında olduğunuzun bilincinde yiz. Türkiye, Ortadoğu'da cok önemli bir rol oynayabillr ekonomik gücluklerinin cözümünde bu ilişkiler yepyenl olanak lar doğurabillr.. FKÖ bu konu da eünden gelenl yapmaya ha zırdır.ı Türkiye'nin demokraslye ve bağımsızlığına sahip çıkacağım ağır sorunlorını cözecefilnl söy lüyoruz Arafat'a. «Biz de atlatacoğız bu zor gün'eri» diyor.. Haklarımızı almadan bölgede huzur. istikrar ve barış olmaz Sonuna kcdor sovaşacağız. Siz Türkler iyi anlarsınız bunu Fl İistin halkı toprağına kavuşun caya kadar buralar patiavan bir bölge olmaya devam edecektir. Dunyanın güvenliğinin r°'>reğin! vakından llgüendirir Filistin sorunu. Unutmasınlar petrolün yakınlarında volkan lar vardır.ı Konuşmasını sürdürüyor Ara fat: «Biz töm ucünca dunyanın özgürlük mücadelesinln bir parcasıyız. Barış ve huzur Iste yen herkes bizi desteklemelidlr Bizsiz barış olmaz. Buna asia Izln vermeyecegimlzl bilsinler.ı Sertleşme stratejisinde kararlı ve g;ücünün farkında olan ların rahatlığı icinde konuşuyor. Son üc ateşkesin Birleşmiş Mülstler Barış Gücü aracı lığı ile israil tarafından isten diğine dikkatimizi cekiyor. «Zo man bizim yanımızdadır» diye noktalıyor sözünu. YARIN: «Devrim yalnız sllah değildir.) FKÖ POLİTİK BÜRO BAŞKANI KADDUMİ. karton kutular lcindekl yiyecek ler istif edi : iyor. Neye yaradıkları pek belli olmayan bu istek siz «turist» grubu, koca Eyyubi kalesiyle birlikte garip bir man zara oluşturuyor. Burçların tepesinden bir şerit haünde, Had dad'ın kücük kukla devletinin topraklarıyla, israil'in işgal ettiği Filistin görünuyor. ÖRNEK BİR DAYANIŞMA Yeniden güneye. sahüe uoğru yol alırken bir başka göcmen kampına uğruyoruz. Dün burası da bombalanmış ama ucak sal dırısını haber alan miliîanlar kampı cok kısa zamanda boşaltmışlar. Yıkılan evlere kar şm can kaybı yok. Dar be;on sokokiarı ve insansız kücük evleriyle oyuncak bir kenti an dırıyor kamp. Sokak köşelerine glzlenmiş ucaksavarlar görülüyor. Siyah giysiler lcinde Ihtiyar bir kadın gülumseyerek zafer Işaretl yapıyor. Kampın tam orîasında bir sağ lık merkezi var. Avludan icerl girdiğimizde bir grup beyaz gömlekli gene kadınla karşılaşıyoruz. Bunlar Isveç ve Nor vec'ten ge en doktor ve hemşireler. Sağlık merkezi Isveç • FKÖ Dayanışma Derneği tarafından finanse cdiliyor. Sağlık elemanları da iskandinav ülkelerinden geliyor. Bir gün önceki ucak saldırısını gülerek anlatıyorlar. Binlerce kilometre ötede ccılı Fiüstin halkına yardım etmek için gelen bu yurekli kadın!ar «uygar» Batı'nm henuz tükenmeyen Insan değerlerinin simgelerl sanki. Kampı geride bırakıp portakal bahçeleri icinde mevzilenmiş bir savaşcı blrliğini ziyaret ettikten sonra Sur kentine geliyoruz. Sur, tarihi kalıntılcrı, masmavi denizi ve yeşillikleriyle efsane gibi bir yer. Koyun biraz ötelerinde Filistin topraklan görülebilyor. Kent hemen hemen boşalmış. Sahila yakın evlerin bircoğu koyun güney ucundaki İsrail topçu ateşiyle yer yer harap olmuş. Üc katlı bir evin orta katındaki duvarlar yıkılmış. Köşeden bir cocuk karyolası sarkıyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr Hidrografi ve Oşinografı Bildırümıştir. Dairesl Başkanlıflından YONSEN Film Yönetmenleri Senaryo Yazarlan ve Yardımcı Yönetmenler Derneği nden DUYURULUR Derneğimiz III. Genei Kurulu, 1 Haziran 1979 Cunıa günu saal 14.00'de Sakızağacı Sokak, Sinem Han Kat 4'deki Dcrnek Merkezi'nde, aşağıdaki gündem ile olağanüstü toplanacaktır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr Hidrografi v« Oşlnografi bildirilmiştlr: Dairesi Başkanlığından DENİZCİLERE VE HAVACILARA 71 SAYIU BİLDİRİ 21 ile 25 Mayıs 1979 tarihlerl arasında 07.00'den 18.00'e kadar aşağıdaki noktaları birleştiren saha icinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 2.000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENİZ İSTANBUL BOĞAZI GİRİŞİ 014 SAHASI DENİZCİLERE VE HAVACILARA 72 SAYILI BİLDlRl 21 ile 25 Mayıs 1979 tarihlerl arasında O7.0Oîden 18 00"e kadar aşağıdakı noktaları birleştlren saha içinde seyretme. demirleme, ovlanma ve bu sahanın 2.000 metreye kaüar olan yuksekliğl can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENİZ YENİKÖY AKPINAR (1) 41 derece 25 dakika kuzey 28 derece 48 dakika cioğu (2) 41 derece 19 dakika kuzey 28 derece 50 dakiko doğu (3) 41 derece 15 dakiko Kuzey 28 derece 48 daklkc doğu (4) 41 derece 15 dakikc Kuzey 28 derece 43 dckiko doğu (5) 41 derece 22 dakiko kuzey 28 derece 44 dakika doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA DUYURULUR. Gündem: 1. 2. 3. 4. Açıhş Divan Seçiml Raporların okunmaii Eleştiriler 5. Aklama 6. Karar ve Önenter 7. Scçimlcr (1) (2) Yönetim Kurulu < (3) (4) 41 29 41 29 41 29 41 29 derece derece derece derece derece derece derece derece 13 09 27 15 22 29 11 29 dakika dakiko dakika dakikc dakikc dakiko dakika dakika kuzey doğu Kuzey doğu kuzey doğu kuzey doğu DENİZCİLERE VE (Asa: 4065) HAVACILARA DUYURULUR. (Basın: 14477/4067)