19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKt ET 15 MAYE5 1971 on hazıriıkları \filli Eğiüm 'Ba'kanlıgînca büyuk bir gizlihk ıçinde s'iınitülen yeni Üniversiteler Yasası tasarısı geçtığımiz haftalar içinde Büyuk Millet Meclisine sumıknuş durumda. Sonradan kimi değişikjik lere uğrayan tasan, şu gunlerde çeşitli kesimlerce çok değişik biçiınierde değerlendirilmektedir. Üniversiteler dışındaki kuruluslar tasanmn yasalaşmasını sabırsızhkia beklerlerken. universiteierde çoğuniukla Milli Eğitim Bakanmm tutariı kişiliğine bağlanan <umut». yerini düs kınkhğına bırakmaktadır. Bu değerlendirmelere bir de konu dışı çevreierin belki yansız, ancak soyut görüşleri katılınca. kamuoyunıın tasan halrkında sağlıklı bir yargıya varmasj giderek güçleşmektedır. Kanımızca yüksek öğretirr. kurumlaruıda ve özeilikle üniversiteierdeki huzursuzluğuc ve yozlaşmamn büyük boyutlara vardığı şu aşamada, universiteierde bu gidişten yakman geaç kuşakların eleştiri ve öneriierine kulak vermek gerekmektedir, Bu kesim. tasannın gerekçesîne sıkışıp kalan temei ükelerı yadsımamakta; tam tersine. bunJann tasanya yansımayışındaü yakınmaktadır. Buna kai"şılık. tasannın hazırlanmasında olumsuz etkiieri açıkça okunan ve tasanyı destekleyen kesim ise. 1750 sayılı yasadan aktarılan tüm olumsuzlukiara dört eîle sarıimakta, bütünîük, demokratikleşme ve fakultesiz bölum düzeni gibi yap;sal ve yönetsel yenilikiere var güçleriyle karşı çıkmaktadır. Dunım böyle iken. genç ve yenilik yanksı kesimin eleştirüen «ÜniTersitelerin görüşleri» biçiminde ele alınznaâta ve tümden yadsınmaktadır. Oysa, bu aşamada yapılacak iş. yüksek öğretim kurumlannın ve özellikle üniversüeierin terne! s,orunlarına sağlıklı tanılar koymak ve tasarının bu sorunlara garçekçi cözümler getirip getirmediğini irdelemektir. Biz bu yazınuzda bu yo!u izlemek ve konunun ağıriık merkezini otuşturan «bütünlük» ilkesi uzerinde durmak istiyoruz. S Yüksek Öğretimde Bütünlük Prof. Dr. Metin ŞENGONCA Eg<^Üniversitesi Rektör Yardımcısı nLain araştırma f9 öğretim kurunuarıyia bir bütün olduğy ortaya çıkmaktauır. Ozellikle 2 Dunya Savaşı sonrası bvı biünce varan Batı ülkeleri 1963de gerçekleştirdikleri yeni yasa! duzenlemeleHe ün> versitelerinı. ülkelerinın gereisinim duyduğu alaniarda yararlı büim. texnoloji ve yetişmiş insan gücü üreten demokratik. özerk ve topluma açık kurumlar durumuna getirmişlerdtr. Türkiye gibi, ekonomık alanda geri bıraktırıimış ülkelerde ise. üniversiteler hem toplumdan. hem de düzenin öteki kurumlarmdan soyutlanmışlar. ülke sorunianna yabancüaşmışlardır. Her tür denetimden uzak oldukları için de. yarun vamalak özerklik ortamı ve Ortaçae: kahntısı feodal yapıiarı içinde bilim ve teknoiojideki şeüşmeleri yeterince izleyememişleroir Dolayısıyla araştırma etkinlikleriyle eğitim ve öğretim yöntemieri çagın istemlerine yanıt vermez olmuştor. Bu olguda, hiç kuşkusuz yıliardır suregeien plan ve siyasa yoksunluğuyla. bu durumu kendi siyasai yatırımları içın sömüren siyasai iktidarlann buyük paylan vardır. Bu çevreler. sanki çarpık ilk ve orta öğretim düzenimizin üniversite kapılanna yıgdığı gençlerin sorunlanna tek çözümmüş gibi. her gün yeni yeni üniversiteler. akademiler ve yüksek okullar açmışlar. asü soruna eğilmemi^lerdir. Ayn yasalarla kuruian ve çalışan bu kurumlar zaman içinde birbirine öylesine yabancılaşmışlardır kı. gündeme getirilen bütünlük ilkesine ilk ve en güçiu tepki üniversitslerden gelmiştir. Şimdi bir an için kendi kendimize soralım Acab? bu tasan yüksek ögretlmde isteniien burunlüğü sağlayacak, bu yoziaşmayı 6nieyecek ve savurganlıklara SOD vere'aüecek nitelıkte mıdlr? Bu sorunun en doğru yanıtını. tasanyı hazırlayan bugünkü siyasai îcadronun en son uyguiamalarıyla. tasannm maddelerinde ai'amak durumundayız. Hemen belirzelim ki, yüksek öğretim açısmdan soa bîr yilın uygulanıalannda esklye orania olumla bir degişikliğin oldugunu söylemek güçtürPIansız!ık ve savurganlık bugun de sürüp gitmektedir. Orneğin. 22 yılda 9 fakültes:ni ancak kurabüen Ege Universitesi, fakülte sayısım. DPT'nın olumsuz görüşune karşın, bir çırpıda I7'ye bu dönemde çıkarabiîmiş; yeni kurduğu 8 fakültesine bütce oîanağınj yine DPT'nın ve Maüye Bakanhğınm tüm direnmelerine karşın bu dönemde sağlayabilmiştir. Bir Kayseri Universitesi daha birkaç ay once çerçekleşmiştir. Ankara ve Istanbu!da a v ıian yenı Tıp Fakülteleri. Ankara Ziraat Fakültesinin Tanm Universitesi olma girisimlert daha geçen hafta Ege Universitesj Senatosunun açmaya karar verdiği Oenizii Tıp Fakültesi. üniversitelere karşı bugün de süregelen anlaşılması güç bir hoşgörünün olumsuz urünJeridir. Tüm bu örnekler. tasannın gerekçesindeki bütünlük ilkesiyle gellşen uygulamalardır. Bütünlük ilkeslnin tasan maddelerine yansıma biçimi de. savTirganlıkları önlemekten ve anjlan bütünlüğü sağlamaktaD uzaktır. Tasanda yer a!an ek maddeierde Anadolu'nun çesitli yörelerinde kurulmuş oian. ancak gelişmesi kuşkulu birçok yeni yüksek ögrettm kurumu aynen korunmaVta; kurulması öngörülen 8 yeni universıteyl» 15 kadar yeni fakültenin çekirdegini oluşturmaktadırlar. Kısacası, daha önce du^unüldüğü ve umulduğu gibi, gelişmeleri çok güç ve kuşkulu oian yüksek öğretim kurumlarmın bugünkü üniversiteler içinde eriülmesi gerekirken bu yapılmaniiŞ; bugun bile işsizliğln ve eleman bolluğunun Ercrâidüğü mühendislik ve ekonomi gibi alanlarla zaten büyük eleman gereksinimi duyuimayan ilahiyat gibi daüarda yeni yeni fakülteler kurma yolu izleomiştir Tasannın ı. maddesi da bütünlük ükasiyle çelişlr durumdadır. Maddede biı yandan yüksek öğretimin bir butün olduğu ve ün:versite!erle on'ara bağlı öğretim. araştırma ve uygulama kummlprında.n oluştuğu betirtjimekte. bir yandan da bakanlıklara yeni meslek yüksek ögretım kurumlan açma yetkisi tannm=)I'Ta'iı' Bu^rünku nokîaya bu uygulamayla geündişi sanki unutulmuş gibidir ve böyle bir maddeyle bütüniüğün nasıl sağlanıp korunabileceğini anlamak olanaksızdır lasajıda >e; dian ve ayn bu" yaiimızda değinmek ıstediğimiz çahşma birimien de, eldeki kapasiieyı değeriendirmekten ve savurganlıklara son vermekten uzakur. Tüm savurganlıkların ve sömürülerin kaynaği aian fakülte kaiıbı nedense özenle koıanjnaktadır. Tüm bu uygulama ve düzenJemeler. bu tasan ve bu tutumla gerçek anlamda bir butünîüğün sağlanıp korunamayacağını açıkça göstermektedir. Açılmış oian birçok yüksek okul. fakülte ve unıversıtenin çelişmesi bile uzun yıllar isterken. bunlara yenüerini katmak ve tümünü üniversitelere bağlamak. yüksek öğretimı tüm sorunlany!a birlikte üniversitelsrin üstüne yıkmaktan başka bir şey değildir Olanaksızhklar nedeniyle daha uzun süre yeterince yetişmemiş. iş olanaklan sağlanmamış diplomalı işsizler çıkaracak oian bu düzenin asıl zarannı bu yoksul ülke çekecektir Bir kez daha yineleyelim: Yüksek öğretim sorununun çözümü. her gün yeni yeni üniversiteler ve fakülteler açmak degil. eldekilerini geliştir mek ve bu potansiyelden en verimii biçim de yararlanmaktır Ulusça içinden geçtiğimlz bu ekonomik bunahmdan savurganlıklara son vererek ve kemerleri sıkarak geçebileceksek, bunun öncülüğünü devlet yapmahdır Arkadaşımız yazar İlhan Selçuk. ydlık izninin bir bölümünü kulîandığı için yazılarına bir süre ara verecektir. TEŞEKKÜR Kızım Esra'nm hastanede yattiğı surece yakın llgiierini gördüğiim SSK Beyoğlu Hastanesı cocuk hastalıkiarı mutehassısları; DR. DR. DR. DR. DR. DR. DR. GÖNÜL İKİIŞIK FİKRET TÜMER OYA EREN MUZAFFER YAVUZER BAHRİYE ALTAŞ TÜRAN AKKURT FİGEN PEKÜN ile hemşireıer Beyhan Tchtakesen Sevgl özton Naifln Yalcın ve Münıre Karpuz'a, cocuk servısi persoreüns dertierirr.ize koşan. cocukiarımızın hastcl.kıanvia her zaman ilgiienen, dostumuz, ağabeyimiz. SSK Bakırkây Doğumevi Cocuk Hastalıklan Mütehassısı; DR. NEJAT IRVALrYA sonsuz teşekkürierımı sunarım. FİKRET DAĞL1OĞLU (Cumhurivet: 4072) Yüksek öğretim kuruınlan bir ülkede tcplumun aydın kesimini oluşturan ve bilim odaklannı besleyen kaynaklardır. Birincil işlevleri büim ve teknoloji uretimi oian üniversiteler ise, gunümüzde topluraların beyni olarak nitelenmektedirler. Yük sek öğretim kurumlarmın başhca görev: oian *öğretim»i, «üniversite ve araştınca Iruruluşlannm ürettikleri yeniîiklerden o!uşan bilgi birikiminin topiurna aktanlması» olarak tammlarsak: yüksek öğretim düze KUŞTEPE LİSESJ MUDUBÜ Doğan ERDOĞAN Faşistlerce evinde yatağmda katledüdi. Cenazesi morgun önünde 15 mayıs salı gunu fbv»gün) 10.30'da düzenlenecek töreırfe memleketi olan KARS'a gönderilecektir. AILESI Gerekli tzln alınmış'rr (Cumhuriye* • 4074) Hesaplaşma Konserve patlıcan kızartması Burhan ARPAD Patlıcan mevslml e*W istonbul'da yonsınlor simi de sayılırdı., Zira tahta evlerin balKonundo, ya da mutbağında pompalı goz ocakları üstünde paîlıcan k,zartılırken tava devrilir ve alevler kısa sürede ötek! evlere sıçrayarak büyük yıkımiara yol ccardı. Bırinci Dunya Savaşının son yıllarına rastiayan ve gunSerce surmüş olan Fatıh, Haydar. Unkapanı, Vefo yangmlorı njxı patücan kızartırken tava devrilmesinden çıktığı söy lentıst yaygındı. Bahor yeni girerken patlıcan kızar'ımasındon söz acmonın yersiZ koçacaömı billyorum. Fakat geçenlerda bakkalda gsnc bir bayan: ıPatlıcan kızartması konser vesı» isievip. bakkal aa kücük bir kutu uzatınca şoşırdım. Yoş sebzelerin her ceşıdinaen konserve yapılırdı a'mma, patlıcan kızartmasının teneke kutu icınde hazır satıldiğını ilk görüyordum Gördüğüm halde manamamıştım. Satıcrva soraum Bir süredir vapılıyor, cevabını a'Kİım.. Bakkalın bu açıklcmasına rağmen y1n« de akhm yatroamıştı. Dalgın dalgın bakındım. Beş aitı yaşında cocuklor değişik marka cıklet alıyordu Genc kıziar ve deükanlılar cola iciyordu. Sosisli salcmlı sandvic yiyen ler vardı. Fıltreli cigcra tüttürenler de. Ev kadınları, ye ni koiavlık «kızormış ekmek» satın oldılar. Apartman ka pıcılan kasa kasa boyalı sular tasıöılar. Yabancı pa tentle Türkıye'de vopı'an boyalı sulardanIstanbul sözlüğüne yen: gıren tsüper market>ıerden b;nnin önunden gecivordurtı. KalabafıkJı. Ginp şöy le bir dolaştım. Hazır vemek ve mezeük sotılan bölüm müthış kaîabalıktı. Şık görunümlu boyanlar hazır dolma, Rus salatası, soğuk etler, cerkes tavuğu. börekler. tatl'lar alıyorduiar. Ak$am vefrıeğine cağırıh konuk lcnn, ağırîamak yo da yorgun argın dönecek unlü işadarr.ı eslerine «yuva mutİLiiuğu» tattırabilmek icin. Osrranbeye doğru yürudüm. Bankaiar ve konfeksıyoncuiar coğunluktaydı. Hozrr aiylm öteberisi satıcılo n volun iki vcnında sıraionmıs mağazalaro sığamamış, son yı/lann İçîanbul pasajlorınr aa doidurmuşlardı. Ask Imoo bu dükkânlar. toprağm İki üc a t aıtında bir c« şit günümüz İstanbul kctakombianydı. Eski Roma'do Hıristivan kölelenn boskıdan kurtuimak ıcin sığındığı yer oitı kovııkian benzen veni Jstanbui carsılannda bir kac dukkân türu coğunluktoydı. Plakcılar, kadın süslenma ve yüzgjzeüıği öteberisi saticıiar ve nazır giyımciier. Yeni cciıy.n konfeksıvoncular. Bu cd dcrıa b'r kibar olmalıy dı!.. Ovso vokın bir aecmıste erkek olsun. kadın oisun «hazırcısdan gıyinmekten hoşlanmazdılar Şimdi bir öviınme bdbürfenme savılon konfeksıyon g/ys/ler. eskl den Matmutposa vokusunda fhazırcıkjrıda satılırdı. Bir de. Tring Gaiota. Stein Kartman Orozdibak. Maver ad lı büyük mağozalordo satılırdı.. Ne var ki o günlerin ha zır ovsHeri ucuzdu. Dar gelırli yurttaş icm zorunluyr*"j fHazırcıioan giyinmek. S.mdiyse bir kadın Danta» lonu ve biuzu o sözürn ono «zoronno satıs» samatasmdo bile Dinlerce lira Değer v© pörau kavTCTilan bövlesıne oltus' olmus bir ropinm rln7en'nin «venı ^e>gin»lerl, Fransız. Ame{•Mnn Al'rıcn moda mcgazinieri fo'oârafiJrıno ben^er gıysiieri. »doho Dır kîba' ışi* savar oiduiar Böyle olıın ca da. oksnm vemedS' 'an gece klübe gidilmezse. «süper Tarkets ve «sar'^uierislenn ac'jrcubunıno binls'pc9 !IT) orienıverir ve patlıcan kızartrnosı ckonservesî». zen g;n sctası'rKio sunulur. Taze DOtMcan dilım dHim ve bez Csfunde kurutuldLiktan sonrg kızaın vaödo kıso siireie nar gibi kızartıiorok sıcok sıcok sunulon pathcon kızartmasını. ertesı gune kaiso mideye ağır peiivor. dıye klmse vemezdl Cırakic öçjle vema^Sınde pevnir ekme* verine Homburçe vivor vobancı Dofenti' bira ve cola icıyorlar.. Ar koi'ğım >1ıjvaro vasiayıp «orgunluk cıkaran homal kaçak filtre'ı tüttürüvor Darlıkton dikis verleri atmıs Dontolon lu rteliifonlılcr ve asnc k:zlor da Patlıcon kızartması konserve vapılmıs, kıyamel ml fcooar Izmet Ûretmek» deyımi, mühendislik hizmetleri uretrr.ek anlamında kullanılmaktadır. Teknoloji transferinde maliyetin yaklaşık yuzde 15'ini mühendislik. yüzde 20'sin! işciük hlzmetleri ve vergüer oluşturmaktadır. Teknolojı tronsferindekl bu yüzde 35'iık maliyet bölümü «Hizmet Satışı» olarak tammlanabilir. Bir ülkenin hizmet satabilmesi öncelikle hizme! uretebilir olmosına bağlıdır. Hizmet üretimi ve sctımı üniversite, mühendislik uygulama t ı ve mekanik ımalât sanayiinin ortaklaşa malıdır. Bu nedenle hizmet üretmeye uygıın ortamın oluşmasında bu üc etkenjn sunuistek (arzta!ep) iliskist icmde tümieşmesı şarttır. Etkenlerden birinin kendi başı na fa'fklı nitelik kazanması, den flesiz geüşme olarak ekonomiyi oiumsuz yönde etkiler. Dengesız geüşme liberal ekonomik uygulama ortammda değil, devlet Büaümünün egernen ofduğu ortamda ydnlış değerlendirme ve\ra yanlış uygulama sonucu olu şur. Ülkemizdeki durum denge siz geiişmeye. başka bir deyişle, gelişmemiş ülke oimak tutsaklığına ilginc bir ömektir Üniversitelerini ileri ülkelerden sa tın alınan değerlerle kurarak iîe ri ülkelerde istenen formasyonda meslek odamlan yeîiştirıp ve sonra bunları «beym göcü» yoiu ile ihraç eden veya ülke İCinde pasif işlerde kuîlanan, Üniversite Mühendislik uygulaması Mekanik imalât sanayii arasında sunu istek ilışkisi kuramamış oian bir ülkenin, plânlı kalkınma iddiası gecerll kabul edüemez Ekonornimizin bugünkü duruma gelmesinöe şüphesız ceşitli etkenler vardır. Fakat bu etkenlerın büyük coğunluğu maddı o'anaklara bağlıdır. Temelde maddi olanaklara boğlı bulunmayan insan gücü ve hizmet potansiyeü organize edıirneden ve değerlendirilmeden, obür mcddı oianoklara bağlısorunların cözümüne yonelmek. en azından «zamanj unsurunu savurganca kullanmak olur. Bu nedenle hizmet plânlamasıno önem vermeyen kolkınma plâniarında üikenin ekonomik kalkınmasında etkin olması beklenemez. Harp silindiri a/t/nda ezilen günümüzun gelişmiş ülkelerinin kullandıkları sihirli anahtarın, yetişmiş ve organize insan gücü olduğunu daima hatırlamalıdır. Plânlı dönem başlannda «kolkınma» deyimi, iıeri ülkelerls aradaki nesafeyi kapatmak anlarrında kul lanınrdı. Bu tamrmn artıK anlamını yitirrniş olması ve gerek tiği yerde kuliondmamasına özen gösterilmesi, nereden nereye geldiğimizı ve cevremlzde nasıl bir yapay ortarr. oluşturduğumuzu sergilemektedir. «H Hizmet Üretmek Ve Satmak Koşulları KAMU MÜHENDÎSLÎK KTJRUMÜ, İŞ İLİŞKISİ NEDENİYLE İŞLETMELER BAKANLIĞI BÜNYESİNDE «GENEL MÜDÜRLÜK» OLARAK « «,,..^ ,. KTJRULMALIDIR. . Sadettin HANOĞUZ Kim. Yük. Mühendisi mektedir. Oıkemlzin htzlı kaikın ma gereksinmssi mühendislik hizmetinin kurumlaştırılrr.asını gerektırmektedir. Kurumlaştırıimış mühendislik hlzmeti bir yön den cağdaş eğitim düzeyine çı karılmış üniversiîeyi uygulamo ile, diğer yönden mekanik ima lât sanayiinl, isveren. nitelik ve niceük geliştiren olarak tümleştirmiş olacaktır. Müheidisfik uygulamasının KİT bünyesinds kururnlaştırılması. ülkemizin hızlı kalkınrna zoaınlüğu vs özellikl» komu ku ruluşlannda zamanla oluşturulan araştırma ve imalât birimlerinden üstün düzeyde yararlanmak bokımlanndan öngörülebilir. Mühendislik ürünieri ön ce mühendislik meslek gruplarının ortak cabası ile plan ve proı'e holine çelir. Mekanik imalât bu dönemden sonra baş hizmsrlerinın kurumlaştırıima8i. aynı zamando mühendislik meslek gruplan arasında tümlesmeyi, dolayısıyla üretkenliği geliştirecektir. Mühendislik uygulaması yapıcı (konstruktiv), yaratıcı (araştıncO v» yurütücü Oşletmeci) olmak üc grup ta toplanabilir. Sanayüeşmede yapıcı işlev (fonksiyon^ fabrikanın kuraiuş projesinden garantl denemelerine kadar uzanan hizmetlerl kapsar. Yapıcı hizmetlerin yurt capında yerine getirilmesinde K.M.K. ayrıca müşavirlik hizmetleri, dış firma, patent ve Knovv How seciml, teknik hizmetlerin zamanla artan oranda yurt lcinde üretilmesi gibi konularla da yükümlü bulunmalıdır. Muhendisllğin oraştırıct vönü, isveren ve araştırıcı elemon olarak, uygulamacı ve oynı zamanda nazari bilgive. şart lanmamış düşünca ve haya! gü cüne sahip kışilıkleri gerektirjr. Bir zamanlar ulke kalkınması icin araştırma yapmanın zorun lu olduğu kanısı ile bircok kamu kuruluşlarında araştırma laboratuvarları kurulmuş ve bu laboratuvarlar araştırma ile iliş kisi buiunmayon genel müdürlere bağlanmıştır. Esasen kendi başına butün olmayon araş tırma eyiemi, başlıca Idarl nedenle daho da sillk kalmış ve ekonomiye hicbir katkıda bulunamamıştır. Araştırma evlemi konusunu yapıcı eylemden aiır ve karşılığında yapıcı eyleme rekabet gücü kozandınr. Kendi başına «bütun» olmayon araştırma eyiemi harcamalarının yapıcı eylemin gelirınden karşılanması, uygulama ilo araştırma arasındaki tümleşmenn, başka bir deyişle. arz • talep ılişkisır.in, doğa yasalan kadar gercek olduğunu komtlor. Bu doğal ilişki K.M.K nun bünyesinde işlerlik kazana caktır. K.M.K. araştırma bölümü, kurum bünyesinde araştırma laboratuvarlarına sohip oimakla beraber, T.B.T.A.K. laboratuvarları da dahll. başlc ca idarî nedenle ekonorniye katkıda bulunamayan kamu ku ruluşlarındakl aroştırma laboratuvarları kurum bünyesine katılarak, ülke capında güclü araştırma örgütüne ve oianaklarma kavuşulmuş olacaktır. Yukarıdan beri yapılon acıklamaiar ve öngörülere göre kamu mühendislik kurumunjn İş ilişkisi nedeniyle İşietmeler Bakanlığı bünyesinde «Genel Müdürlük» olarok kurulması uygun düşmektedir. Genel Müdürlük yapısı, kururnun görev ve yükümlülükierine uygun pro je konstrüksiyon ve mekanik atölyeleri, araştırma laboratuvarı, kütüphane ve dokümontasyon bölümleri gibi olanaklar'a donatılmış toplu tesisler grubu olorak düşünülebilir Kamu mühendislik kurumunun KİT'ler bünyesinde kuruiması kurumun geleceö' hokkında kuşkulara neden olursa da, hızlı kalkınma zorunluğu ve KİT'lerin ekonomik yapıdakı büyük payı nedeniyle başka bir cözüm yolu bulunamamaktadır. Kurumun başarısımn olanaklar kaclar siyasî etkilerden uzak tutulmasına bağiı bu lunduğu gerceğlni, özeilikle ku ruluş konjnu hazırianırksn daIma gözönünde bjlundurrnalıdır. Bağımsızlik, ras/, Sosyalizm delesinin yiğit DemoVmücounsuru DOĞAN ERDOĞAN (1944 ) Doğan Erdoğan DEMOKRASİ İCİN 8İRÜK Foşistler tarafından vurularak katiedllmiştir. Anısı, mücadalemize güç katacaktır. NOT: Cenazesi bugün 10.30'da Morg önünde tören yapılacaktır. (Cumhuriyet: 4CS3) Duyuru TÖB • DER İstcnbu! eski Yönstim kurulu üyesi ve Kuşter pe Lisesi Mâdü ü, DOĞAN ERDOĞAN faşıst katilierce alcakca kotled'lmiştir. Anısı mCıcadelem ze güc katacaktır. NOT: Cenczesi bugun (15.5. 1979i scat 10.30'da morg önünde yapılacak törer.le nemleketi clon Kars iiine aonderiiecektir. Tıım yurt ssver Deı/rimci, Demokraî, Sos/aiist öğretmenier torene katıiaccktır. TÖB DER GENEL MERKEZ BÖLGE TEMSİLCİSİ, TÖBDER KARTAL Şb., TÖB DER ÜSKÜDAR Şb., TÖBDER KADIKÖV Şb.. TÖB DER ÇATALCA Sb.. TÖ3DER BEYKOZ Şb., TCS DER ŞİLE Şb., TÖBDER SıLİVRİ Şb. TÖBDER İSTANBUL ŞUBESİ BAŞKANI Z'YA AKGÜN VEFAT Merhum Veyîs Şotıroğlu ve merhume Selvar Şatıroğlu'nun oğuliarı, merhum Hakkı $atıroğ!u ve merhuma Havvo Şatıroğiu'nun damadı, Zekiye Kapıcıoğiu. Cahlt Şatıroğlu'nun kardeşleri, merhume Sabahat Şatırcğlu, eniştes' Muhterem Satıroğlu'nun eşi, Diş Hekimi Güngör Şatsroğiu'nun sevgili babası; K A S A P TEŞEKKÜR Futbol camiasının ve oile mizin büyük kaybı Ulusiararası Hakem ve Merkez Hakem Komitesi'nin Isîanbul üyesi i Necip Şatıroğlu eüm bir trafik Kazası sonucu Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 15.5.1979 salı gunü Üsküdar Carşısı Yent Camiinda kılınacak ikindi namazını müteakip, Karacaahmet Miskinler Tekkesi aile kabristanına defnedılecektir. Mevla rahmst eylesm. OĞLU: Diş Hekimi GÜNGÖR ŞATIROĞLU (Cumhuriyet: 4078) RIFAT ATAKANI'nın Vefati uzerine buyük acımıza katılan Futbol Federasyonu Başkanı Cemal Saltık beye, eski Futbol Federosyonu Başkanlan'ndan Hasan Polat ve Fıruzan Tekil beylere, Millivet, Cumhuriyet ve Tercüman gazetesinin basın mensupianna, Merkez ve Bölge Hakem Komitesi üyelerine, rarımetlinin kulüp, meslek ve hakem arkadaşlarına, aiiemızin maiemine ka tılan bütün dostlarımızo, ce nazeye ve kobristana bizzat gelerek, telgraf ve telefonlo bizlerl arayan, celenk gönderen, Türk Eğitim Vakfına teberrudo bulunarak bizlere yakınlıklarım gösteren bütün dost ve akrabalarımızo şükranlarımı sunarım. ESİ (Yayın Ajans: 79/28) Teknik Hizmet Planlamas] OKTAY AKBAL Suçumuz İnsan Olmak Vozonn 1958 Turk Oü K^rumu Roman ödulunü kczanmış bu unlü vaprtmın 5 Bosîtısı c;kti: fiyatı 30 l!ro E VAYlNUJRl (PK. 1? Istl Teknik hizmet plâniaması Ünlversite Mühendislik uygjiaması Mekanik ımalât sanayii arasında hizmet boşluklarının dolduruimasını ve arztalep diyaioğunun kurulmasını amaclayan plânlama olarak tanımlanabilir. Bu üclü iliski içinde mü hendislik uygulaması işveren, niteJJK ve niceîik taieb eden, itici güc olarak «beyins fonksiyonuna sahiptir. Üikemizdeki teknik hizmet boşluğu mühendlsMk uygulamasının sistemin herikl ucu İle bilincli ve plânlı olorak arztalep ilişkis'ne başlatı!rr.amış olmasındadır Bu nedenle tüm sistem kurumsal veya ki$isel tutumiora veya kazanc nedenlerine göre dislplinsiz o!uşumiarla ekonomiye yerine göre yarar, yerine göre zarar ver DUYURU Gazeîemlze alt 1976 mode! Murat124 o!o ı>8 1975 rnodeı Ford minibüs kapalı zari teklif a'mo sureü 'ie aatıiacaknr., İlgüenenıerın tekiit mektupıarim en gec 18 raayıs 1979 Cüma günu saot 1Ö30'O kaoar CUMHURiYET goz e t s i Idare Mudüriüğune vermeierı duvurulur.. CERRAHPAŞA TfP FAKÜLTESİ DEKANLIGINDAN 15 mayıs 1979 tarüıinde saat 10.30da yapjlması gereken 1978 1979 yüı mezuniyet töreni ertelenmiştir. Tarih aynca bildirilecektlr. Davetlllerimizden özür dileriz. tBasın; 14931) 4073 HEDEF. DEV BİR DENİZ GCJÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDJMLARLA BU HEDEFE ULAŞABÎLİRÎZ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle