Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÜRT CUMHUIîtYET 15 MART 1979 * İ POLITİKA VE ÖTESİ .MEHMED KEMAL ÂB8ÜLCANBAZ Ü \Ll\X 3nW&.Ei)İLpîâ,>|p£ NAîıKt SEMİ, KALcMİNJl ÇCKfrü^Uİ \ j *\ ' HAN.'M. Çarşambanın Gelişi ırkoç gundur Ankara doyım Bılırım, Ankara, oldum olası polıtıkanın codı kazanıdır Kczcnın ateşını kımter yckar, harcını kımler koyar, kımler pışırır, kımler kotarır, beliıdır Gençligımde bır şıir yazmıştım: Bır tencera kaynar ocakta Eı mı kaynar, dert mı kaynar Bı ınmez. Eskıden bılmezmişım, şimdi bllıyorum, eti de, derdi de tencerede kimler kaynatıyor. Eskı kodamanlar sahneden çekılmişse de, şımdı onların oğulları, yegenlerı, damatları, yakınları ortadadır. Parlamenloya gırmışlerse orda, dışında kalmışlarsa, eilerınde ceymıs bond çantaları uçakta, bır Istanbul • bir Ankara dumenlerınl çevıriyorlor. Ucokta birisıyle konuşuyorum: «Canım, madem dovlz bulamıyorlar Bıraksınlar blz Istedlklerı kodar bulalım.» «Nasıl buJacoksınız?» Kocaman bır (o) çekıyor: •Vatandaşta dovız cok, Istedlgin kodar.* «Oyleyse verın hukumete. » «Nasıl verellm!» dıyor. «Hukumetln tjvız kuru 25 IIra, karaborscda 45 lıra .. Insof, olur mu?» «Peki nasıl olacak?» «Neyo ihtıyacı var? Bıroksın bıze llaç getlrtelim, yedek parça getlrtelim, hammadde getlrtelim. Ama dolar 45 lıradan olacak. On para dovlz istemeyiz. Vergısinı alsın hukumat .. Ama bizı serbest kotun, dovizi nereden bulduğumuzu sormasın.» «Dovız o zaman karaborsada 90'a cıkmaz mı?> «Çıkmaz» «Mark ıcın boyle bır şey yaptılar, mark cıktı • «Onu sadece mark icın yaptılar, mıllet Almanya da mark toplaaı, ondon oldu » «Butun dovızler icın ml yapocak?» tDovızln nereden geldlginı, ne dovizi oldugunu »ormayacak » cHa » dedım, sustum Otelde konuştuklanm da önerıyi pekıştlrdiler. Kendilerının vatandaş dedıgi, sırtı kalınların ellnde cok dovız varmış. Aklın almayacagı kadar bol dovlz varmış, ama cıkarmaya korkuyorlormif. Yalonı, dolanı ornuzkmna boyle soyluyorlar Gelecek olan Moğol zulmu pahalılıgın adı burada «ekonomıyı guclendırme onlemleru dır Gelıyor ama ne gelıyor Bakalım nasıl altından kalkıfflcak? ı t ü u'i u ı t r e te?rıîın au> tjıtı meqer Şevk ı şiirıdeyı gordum gelır ammo ne gelır Dılbaz Nedim soylemiş bunu . Gençler ıcın açıklayayım but, put demek Burada sevgılı yenne gecıyor. Sevgılının eve gelışini duyunca şevkı kınlmış olan (kurşun yemış domuz gibi) blr geliyormuş ki, ne gelış. Ekonomıden acıldı, tarnomlayalım. Planlamcnın boşı Bilsay Kuruc, bunlara blr yıl once, IMF pora vermlyecekmış gıbı bır plan onerisınde bulunmus, kabul etmemışier Şımdl onun dedığlne gelmişler. Aidatan da bellı Paranın gelmıyeceğinl akıllorı kestı, gelmıyecekmiş planını uygulomak istıyorlar. Bır yıllık bır geclkme o • u\or rru' Haa, ka nedekl sorunılulcr, tcevıl ı kandı• ranlor, onkır ne olacak? Bır şey daha ogrendım. Ecevit'ın carşamba toplontıları varmış. Kendlnco önemli saydığı, coğu otoous murettebotıdır, çogırırmış. Ekonomıyı guclendırme onlemlerını orada açıklamış Ertesl gun gazelelere baktım, Ecevıt sırrını, hepsı de akiı . «rdıgınce acıklıyor «Toplcnlıda v.skı var «Yok canım caylo pasta > Tabıi toplontının gecesme de neler konuşulduğunu gazetecılerden bıri Demırel'e aktarır Al gulum, ver gulum Ankara gazetecıliginı biz de bılmezsek, dı mı? Bıraz da ic politıko yokladık Efendım, memleket nerdeyse bir ıc savafo gebeymış de, bunlar gelmce kurtarmışlar. Oyle kl her yan »ilah doluymuş Once stlartlardan ulkeyı temızlemek gerekıyormuş. Turkeş, bir elınde Kur'an, blr elınde uç hilal, dılınde müslumanlık ve turoncılık tabana çoktan Inmış. Artık tutuculuk do, mıllıyetcllik de Turkeş'ın tekelındeymıs Erbakan da, Demlrel de bunları yıtirmlşler. Eğer giderlerse ıc savaş cıkarmış. Burokrasi de cok tutucuymuy Burokrasinın böyleal tutucu oldugunu kestlrememışler. Burokrasıyl tetniziemeden, yerine yenılerı bulunmadon hıç blr çey yapılamazmış Bır de Onblrier var. Tek başına portı hukümeti olamadıklart lcin Onbırlen gozlemek zorunluğundaymışlar. Oysa Onblrlerln bır sey dedıklerl yok Onlar Tarık Bin Zıyat gibl butun gem;'erl yakıp Endulus'e cıkmışlor Onbırier'in ustun* atarak kendi becerlksızliklerinl ortmeye mi çalışıyoriar? Kıza demişler ki: «Oyna 1 «Yerım dar.» Yeıini genişletmişlsr, ortayı açmışlar. «Hadı şımdı oyna > «Yenım dar » Yen. yanl koltukaltı sıkıyormuş Şuno oyurt bllmryorum, oynamak ıstemıyorum, desene .. Onbıriermış, Orhan Aip'i saymazsanız hepsı de kuzu gıbiler Oonuşte geldik termlnale Otobuslere blneceğlz. Taksıler otobuslerın onunu kesmlsler. Bırokmıyorlar otobusu Merkssı dolmuşa bınmeye zorluyorlar Bellj kl bir sırket kurulmuş Personelın şırkette payı var. Çınku kımse taksilerın ustune gıdemiyor Dolmuşcular egemenlıklerını kurmuştur «Yahu bır polıs yok mu?» cVom «Nerede?» Gosterdller Beledıye polisl, koltugunun aftında contası. bır de fıltreiı slgaro yakmıs, keyfine bakıyor «Hey devlet uyuyor musun?» Nerfen sonra geldi Toksılere blr görundu Yolu açtılar da zor zor olana gelabildik Otobusle gltmek 25 lıra ddmuslo adam başına 75 llra Boyle blr avanta bırakıhr m ı ' Ankara'yı bu kez Istanbul'dan beter gördum. B Kırmızı Mektuplar Bizim üniversitemiz başka türlü bir üniversiteydi, yarınki savaşlar için başka türlü savaşçılar hazırlayan hem dünyasal hem mıstık bir arenaydı... Şevket Süreyya AYDEMtR teTisilcılerımn oluşturduklan protestocular Kuyrugu genlerde kafıleler hallnde uzanıyordu Bu gosterı yuruyuşu boyle nıcın tertıplemııştı Bu gosterl de neler konuşmjstum Na3il konusmuştum Bu sorular uzerınde ılerı gen cok şey soylerebı' r Ve bence bu so/.e^ebılecek olonların bugun de benım ıcın hepsı mano taşırlar... Koldı kı o gunıerde Ankora'do Büyuk Mıl et P.'ec'ıs nde, dort Komünts' Ptırtısı veya Grubu vardı Bunlar n bir. de, Mec'i'5 BaşKanı Mustafa Kemal POşa toratından terlıp cndırılmıştı Amo hepsı de koksuzdu Hıcbınsı sosyaı gehşma le n ve koşulıann eserı değild Hepsı navadaydı Ama mem leketın yarını da o kadar karışık ve belirsız ıhtmaller ıçınusyo k ı ' rako bu at, " ver^ıvcte PO"e m Başka ülkelerdekı başko üni versıteıerın ganluk dediKodulorı gunluk konuıarı kodın mey hane kumor kavgaları oızım unıversıtenn kapılanndan icerıye gırmezdı Yemek ıçmek borınmak ış'erınde aaha ly ozlem ler de bızim ıcin hictl Yemekhanelere ıtışmeden kokışmadan gimtGiLj QroWr(ja nftlpr vecıgıınızın de farKına b''e >/ar mazdık Belkı blraz lahano veya balık corbos1 belt' braz dan lapası Ve ga ıba hepsı cte bu Kadar 1920 1921 de u<keyı soran he'e daha once dunyanın en zengın buğday alanlc 1 c an Vc j ve L Slarında, Insan yıyıcılığıne kaaar varan buyuk aclığın korkunc kuraklığı, ulkenin ustunden tamamıyle sılınmış değıldı Bazan uzak açlık bolgelerın den yenı oğrenıcıler de gelırdı. Bunlor, yaşanan o korkunç dra mın, henüz dehşetı ıcinde bunalan, çökmuş, zayıflamış insanlar olurlardı Yemekhanelere ılk gunler gelışlerınde, sofra lara ılk oturuşlarında. gozlerl döner. ellerı titremeye başlardı Ortaya ne gelırse, ne konurso sağlartna sollarına bakmadan. bunların hepsını kapmak, kavramak. kımseye bır şey bırakmadan ne yakalayabılırlerse hepsını kendı onlenne çekmek, saklamak gibi davanışlar gosterırlerdı TıpKi, Robenson Kuzoe nın ok^anuslardakı arasında yıllarca süren açlıkıardan sonra Ilk kurtarıldığı çem'da yaptığı gıbı. Bır ınsanın ylyemeyeceğı kadar ekmek yt^ın'nı onlerıne yığmak, onlerıne do'durmak taşkınlıkları gösterırlerdı Gozlen dönmüş, son kalan guç lerı ıle sofraya saldırırken Ya Volga kıyılarından, yahut da Mongolıstandan Sıbirya'don ve cok defa ınsanların ınsanîarı yediklerı bölgeden gelmış olurlardı. Onlan anlayışla karşılardık önümüzdeki ekmek dilımlerını. taboklarımızdakı dan lapalorını, sessizce onlerıne surerdık BHırdlk kl bu aclık delılığı bır ıkl gün sonra gececektır O zaman. cepierıni ko/unlor.nı, kaptıklan ekmek dılimlerı ıle doldurmoyacaklar Onlar da sofrava konulanlan kendı paylonno göre sukuietle paylaşacaklardır Başiormdan gecenlen İse sormazdık BılırcJık ki yaşamımızdo hem hatır^na cak hem unutulacak halier vardır Yemek icmek mesele'erı ve bazan yemekhanelerde /aşonan sahneler bunlord; Amo ders odaları ve kıtaplıklar gunun 18 saatınde tıklım t klım dolu olurdu O zamanlar bızım aıdcm 2 "^rı's)c' '• n1»ve bır de dunyanın o gunlerde yaşanan ve ıleride yaşonacok olan problemlenydı Oünyanın her bucoğında tâ Kutup denızlerine kadar ulkelerl saran duSankı dunya avuc'arımızın gıbıydı Evet kı, yarın, bu bız olacağız. yuvarlağı bizim cınde donüyor oyle ınanıyorduk yuvarlağın sohıbt Gençlik gıdamız teoriler, doktrinlerdi O gece Londrada. KromveJ caddes ndekı Italyan KafeRes toranında Pavel le her daldan konuşurken, bu ucuncü a'kadoşımızı da elbette kı hatırladık Adı Lı YaU ıdl; Çınlıydı. O da bır topraksız koylünün co cuguydu. Zaten bır zeng n Cınlı aganın veya devlet adamının oğlu olsoydı. aromızda ne işl olurdu kı'' Çünku Çınde ancak, Ağaların ve Mandarenlerın cocuklaı okuyup yukselebllirler. Oburierının onunde, yokluklar, zaruretler ve en az 5 000 yıllık gslenekler, sankı Çın seddı gı bı yukselır. Çınlı yoksul cocuk, bu seadın kendısını saran burc ları dısında olup bıtenlerı gors bılmeK ıç.n başını, hıçbır zaman bu burcun ustune ciKaramamıştır. Çınöa bu ayrılık. tanrısal duzen gıbıd'r ve Çınde halkın ıktıdara karşı ıktıdar ıcın ayaklanmasının. Çın tanh nde mısalı yoktur Kısacası, üYaU dan da Çlnın bu değışmez kanununu nıce defalar dınlemıştık Pavel'e sor dum 7 Acaba Lı YaU ne otdu Ne kadcr ıclı, ama kendını nas.l da Çın Seddı gıbı taş taş usiune koyarak tamamlayon bır gençtı Ben kendı taşkın ve bıraz do spekulâtıf zeka oyun larımdan onunla tartışmolanmızdan sonra daımo utanırdım. Cunku sağlam olan, koklu olan oydı... Pavel'ın yanıtı sevındırıcı, ana beklerıedığım gıbı oldu: LI 1 hoycttaymış Pavelle mektupla sı,orlarmış da Kaç defo cellad n kılıcı altına eğılen başını. kıl payı kadar tesaduflerle kur tarmış ArT.o gerclığının bır kaç Vi'ını. gene de Can KayŞek'ın toplama kamplarındo, cezaevle nnde yıt rm ş Bır taraftan Can KayŞek e b r taraftan Japoniara karşı sa vaşmış Ben oğrend klerımden heyecanlı/dım Ama Pavel ben, t)L,tun bu ışlere kanıksamış b.r sessızlık ıcırde dınledı Son ra da aynı kanıksamışlık icınde Lı ıcın bıraz bırşeyler anlattı Lı. Ş mdl «S'n KıYang» ta, önem'ı blr gorevın bcşındoymış 1927 ıç savaşında Can KoyŞek ın komunıstlare karşt actığı ölüm kampanyasından, toptan oldurmelerden, Lı yakasını kurtarobllmlş O toptan oldurmeler kı, 1922'de \e daha sonra Moskovadan Cıne d6nen arkadaşlarımızın coÖu. bu insan kıyımında başlarını vermışler Ama şlmdı Çınde ve nıce dayamlmaz cıleler pahasına ve oz da olsa da. bu tur kıyımlardan arto kalan bır kısım eskı orkodaşlarımız varmış Örneğın, Lı YaŞauşı (eski Çin Cumhurbaşkanı) gıbı Gerc< o da cok cıleler çekmış Nıce ölüm gecltlerıni aşm ş Zaten Pave' e gore Çn.ın son ellı yılı demek, biraz da. bu ardı orası kesılmemış kıyım lann, olum gecıtlerın n drarrı demektır YaU'ya gelınce'' O bu kanlı yollarda ve bulabıld ğı fırsatlarda, oğrenımını ılerletmış, tamcmlamış Düşmanlar karşısındc. dağdan aağa, ınsan sırtlarında goçürulen sılâh ımalâthanelerı gıbı, gene dağlardo. bellerde, her durak ye nnce henen kuruluveren haık okullarındon halk unıversıtelerınden o da çok faydaianmış Şımdı b r bı'g nm s Bu haberiere cok sevındım Onunla rrektuptaşmoya çalışmalıydım Daha doğrusu bız iıC eskı arkadaş, şımdı aramır^a mektuplaşma, haberleşTe ycllarını aramalıydık Ve bu yollar k mbılır, ne düşundurucu prob lemlerın ortaya serılışıne gebeydı (Pavel den Lı nın adresını aldım Mektuplaşnamız oy le başladı) Evet, 50 yıl oncekı yace/kamız (Hucre) demek kı yenıden doğuyordu Bu sefer bu hucreiın kapısından gırerken. herb rmiz sırtımızda. eskı katıldığımız savaşlann arkacantalarını değıl ama arkamız da kalan ve belkı de yüzyıllarda bır yaşanan ve sanıyorurr kı. yaşanmcyo değer olan seruvenlenmızı ve onların, bugunku ölçjlenmıze gore değer lendınlmelerını taşıyocaktık E/et, nıce yıılar sonra Pavel' le korşılaşTiamız ne guzel b r rast antıydı Ne duşundürücu bır buluşmaydı . günlerle ılgıll düşüncelerımiz üzerınde pek fazla durmodık. Za ten kışıselhk vaktıyle bizım ben lığımızın belırgınleşmesıne temel olan eğıtım ve alışkanlıkla rımızdo yoktu Bız. kollektıf bır kadrolaşmanın, standart formul lerı Içınde yetıştırılmlştık O ho vanın ıcind», ben değıl. bızler vardık Hatta bızler bıie değıldık O Biralandığımız saflarda bız ruh ve fıkır yapımıza dam gasını vurmaklo do kalmayan, bızl, kollektıf bır akımın. standart bır dünya goruşunün, sodece sıradan aske'lerı, hatta belkı de robotlarıdır. Bu saflar da yoğurutuşun, acayıp, a n a h!c yadırgamadığımız carkları ıcmde bır hammadöeyd k B J carkların düğmelen, manıvelaları, kımbılır hangı ellerle, han gı kafa veya merkezlerden harekete getırıllyordu Ama bız bu 0lusuma kendimızı buîunumuzle vererek her nefes alışım'zda vardığırmz oşarradan, kcyıtsız şartsız memnun, yogurulup duruyorduk. Bu yoğuruşların duzenlendığı garıp ımalâthane, bızım un,varsıtemızdı Ve bu Unıversıte, başka türlü bır Umversıteydı Bır takım yannki savaşiar ıçın, başka turlu savaşçılar, onculer haz'rtayan, hem dunyosal. hem mıstık bır orena Djnyanın yedı ıklımt dort bucoğından gelen yuzlerce gene ınsan, bu catının altında. hem kendı kendılennı geleceğın bılınmeyen seruvenlen ıçın hazırlıyorlardı Hem de. o goze gorunmez, ama hesaplı, korışık tertıpler ıçınde yannkı mısyonlan na haztrlanıyorlardı Gercı Um versıtede, bır bakışta hıcbır o lağanustü hal goze carpmazdı, Ama, bır de o sakın gıbı gorunen 10 rüzgârların, fırtınalı akışlarını gorebılmelıydı Işte bız o gece Pavel'le kendımı71, bu havanın ıçınde bulduk Gercı zaman değışmıştı Kararr gâhla ımız gıbı dunyamız da. el bette kı. değışmıştı. O eskı gun lerın. dunyanın dort bir yanına doğılan kadrosu, akla gelmez irrtıhanlar ıc.nde. akla gel mez cıle'er yaşamışlardı Eunlardan nıcelerı Rusyada Çın de. Hıntte, Iranda yohut da Ku zey Afrıkada ve Guney Amerıka ülkelerınde, ya cellâtlann kılıcları altmda can vermışlerdl. Yahut da, o.um mangalarıACLIĞIN GEÇICI BıR OLAY OLDUGUNU B I L . Y Ü K J U N . . , 1 L A N M.E.B. Ç1RAKUK EGİTİMİ GENEL MÜDÜRLÜOÜNDEN CIRAKLIK KURULU 22 1 1979 tarıh.nde yaptığı 1 Sıra numaralı too'antısında aşağıda yazılı a tı ılde kars İGrındo yazı'ı mesleklerı CIRAKLIK EĞITıMI Kapsamına a'mışttr 2089 Sayrh C:rak Kalfa ve Ustalık Yasası nın 2 rraddes. uyarınca ılân olunur CIRAKLIK KAPSAMINA ALINAN İLLER VE MESLEKLER: h.LER ANKARA DENIZLI ESKIŞEHIR 1ZMIR KAYSERI TEKIRDAĞ MESLEKLER Tesvıye. Derrır Dokum Eiektıonık Dokum Elektronık Tesvıye Deırır Doküm Tesvıye Derrır E.ektronık Tesvıye Demır, Marangoz Tesvıye Dokum NOT: Gerek I btlgı ıcın ıllerdekı Miılı Eğıtım VüdLrluklerıne boşvurulabılır (Basın 12255) 2220 BAŞKA TÜRLÜ BİR ÜNİVERSİTE Kromve! caddesındeki Kafe Restoranda gec saatlere kadar kaldık Ama b zım klşısel durumlarımızla, hatta gelecek nın ateşlerı, Işkence odalarının vahşı tertıplerı ıle, hayata gözlenni yummuşlardı. Yahut da, sıperlerde, barıkatlarda. yer lare senlmışlerdl Bu orodo. gençııkierının dınomızmmden ve eskl hotıralarından tomomen kopanlar da elbette ki var dı Ama bız o gece Paveıle bugunku dünyado yerlenmız ne kadar ayrı olursa olsun, heyeoanımızın derınlıklerınde bırbırımızı bulmuştuk Bu hava ıçtn de bızı saran, sarmalayan, bu genclığımıze donuşe, demek kı. ikımiz de muhtaçtık. Araya g en yılların capraşık problemlerınden, gecıcı de olsa sıy nlab.imıştık. Bu problemlerı do'ia sonra orneğın bundan sonra bırbırımızle yazısmalorırrız eğer kabıl olacaksa, o yazışmalarda, enlne boyuna didık leyebılırdık Ama 0 gece var ya? O gece, kayıtsız, şcrtsız r b zımdı Ve bunun boyle olması aa, pekalâ hakkımızdı... Bugün gercı bu havayı, anlatmak bıle zordur. Hele olduğu gıbı canlandırmak olanaksız Çunku o gece bızı koîayca <aynaştıran hava başkaydı Sankı bırden ve yenıden şu bızı bız yapan Unıversıteroızın, catısının altına aonmuştuk Bızım Unıversıtemız ise, dunyanm butun (jnıversıtelennden bı rı değ Idı. Orada suren \aşam, dun/anın butun Unıversıtelerın de sürup 51den yaşamdan baş kaydı Oraaa b z bır bakışta, sankı bır saf nızamında. standart cskerler gıbı yeralmış görunmekle beraber, aslında her b nmız kendımızı, şu ihtiyar ajnyamızda, yenı başlayan b r cağ ın onculerı, kahraman'arı, mucahıt mısyonerlerı gıbı goru yordjk Oyle manırdık ki yonn kı dı,nya, bzım dun/amız olocaktı Yarınki dünya, bize vad edılmış bır cunya ıdı Fazla oiarak. bunun böyle olduğuna ve böyle olacağına da inanıyorduk . Orneğın Cmlı bır oğrencı şoyle soze baslardı: Ben. 400 000 OOO'luk maz lum Çin mılletı adına. amo bu mılyonlann yannkı kurtuluşunun. yarınki zaferlerının bir mü cahıdl. bir muıdecıSi olcrok sıze temm ederım kı. Yahut da bır Cezaylrli öğrencı şoyle söz alırdı Sen, mazlum ve eslr Ceza ylr milleti adına, oma bu mılle tın yatınk ısîık.âl savaşının kutsal bayragını omuzlannda taşıyacak savaşçılanndon bıri olarak, Cezayirdekl son emper yalıstlerın yere serılışını, daha şımdıden goruyor gıbiyım Hintlilerin, Guney Amerıkalıla rın dıllerı de böyleydı. Örneğın bır gun Mısırlı bır Musevı Bayan oğrencıye. soz arasında sormuştum Sızm Mısırda. ıhtllâlcl ar kadaşlarınız çok m u ' Bayan arkadaşımız birden de ğıştı, sarsıldı. YOzume azarlar gıbı baktı. Cevabı aa sert oldu Işte ben varım yo 7 . Eve". ona gore bu soru yersızdi. Munasebetsızdı Çünku ıhtılâlcının azı veya coğu olmazdı. Madem kı o vardı daha ne aranabılırdı k ı ' Belkı de o haklıydı Onun ıc benlığınde, 1nanç yapısına belkı dokunmuş tum. Özur dılsdım. Ama o cevap vermedı Yuzüme uzun uzun bakmakta devarn ettı. Ktrn b'lır hakkımda ne duşunüyordu. Un versıteda genel toplantı V9 konferanslar. unıversıteye tahsıs edılen bır sın8ma salopunda yapılırdı. Ghate Noıre! Ama zamon zaman, Moskova cevresmdekı eskı fabrıkaların, Mahorka (bır nevı degersız yap rak tütünü) kokan yarı otölye toplantı yerlerlne de giderdık Nnek m Staltnı. ı'k defa boyle b r yerde dınledım Oralarda, Proletarya dedlğımiz işcinm gerçek dılı harekete gelırdı On lar, hayalsız, heyecansız, ama gercegı ve maddeyı konuşurlar dı Bazan da sokak ve meydan mıtınglerınds Meselâ bır kamyonun L,zennden konuştugumuz olurdu Benım, boyle bır hava içınde. Turkıye Buyükelçılığı önünde, gene bır kamyon dan sankı butun dunyo ufuklarını yumruklayorok cınloyan haykınşlarımı. o zaman Elcılıkte askerı gorevlı Saffet Bey (Arıkan E?kı Bakan ve CHP Genel Sekreterı) dığer gorevli erle beraber balkondan dınlenvş ledt Bu anısını nlce zaman sonra Ankara da kendısındep dost ca dınlemlşımdır Bu konuşmamda, Ankara'do yop'lan bazı tutuklamalan proteeto edlyordum Fabrıko ve kuruluşlar YARIN: Harcanar, Bir Kusak