17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMnURİYET 21 CUBAT 1979 enî bir sı\ıvön»tinv don»Tii baîlamış bulunuioı" Bunjn zorunlu olJuğu kanısı yaygindır. Yeni başiayan bu dönemin sakıncasız sona ermesi için nelere dikkat edilmesi gerekir? Bu yazı, bu soruyu yanıtlamak amacıyla kaleme ahnmıştır. Zaman »zaman sıkıyönetim yaşadık. Sıkıyönetım uygulamasırun. bu arada özellikle sıkıyönetim işlemlerinin bazı tenkitlere maruz kaldığı amrasanmaktadır. Sikıyönetimin, ardında daha agır sorunlar bırakmaksızın sona ermesi saelanamaz mı? Bugün bilımde •demokrasüerde sıkıyönetim aynca incelenen. özguıiüklerle kısıtlamalar arasındak: deneeyi demokratik düzeni zedelemeyecek biçimde saptayan araştırmalara rastlanmaktadır. Bazı gsrçekler. önceki dönemlerde Anayasa Mahkemesine. Yargıtaya ve Askeri Yargıtaya intikal eden dosyalarla kanıtlanmış ve yüksek mahkemelerimiz yürürlükteki yasanın demokrasiyi zedeleyen yönjenni saptamışlardı Bu kararlann dikkatJice incelenmesi «rerekir. İktidarlann dejrişmesi bu «emsal kararları» değiştirmış olamaz Y Demokrasilerde 'Sıkıyönetim, Prof. Dr. Faruk EREM giden yasanın çok gerişindedir (Rona. S. Anayasa ve Sıkıyönetim Yasası. îstanbui. 1971. ayrı bası. s. 5) Milletlerarası Hukukçular Komi«yonu bir önceki dönemde Türkiye'deki sık;yönetim uygulaması hakkrada Cenevre'de yayınladığı 14 11.1971 tarihli raporda şunlara ışaret ediyordu: Türkiye'nin samimi dostu oian Mil'etlerarası Hukukçuiar Komisyonu, bu raemleketin yavaş yavaş en soylu geleneklerini terketmesinden üzüntü duymaktadır» îlgili mercilsre yapılan başvurmalar ve uyarılar. özellikle şu konu üstünde toplanmışti: •Hakların özüne dokunulduğu» 2. Hukuk Devleti: Anayasa Mahkemesine göre Hukuk Devleti deme*. insan haklanna saygı gösteren ve bu haklan koru.yan adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmeye kendisini yükümlü sayan. davranışiarında hukuka ve Anayaaaya uyan. bütün işlem ve eylemleri yargı denetimine tabi bulunan devlet demektir* (Anayasa Mah 11.10.1963. E. 983/12. K. 963 2431. a; O halde demokrasüerde sıkıyönetim» Hukuk Devleti kavramı içinde ele ahnmaiı ve buna gore sonuçlara varılmalıdır. Bu yolda bir çaba demokrasiye bağhhgn kanıtlar Yürütmeye olaganüstü yetkilenn tanınması ancak demokratik rejimlerde önemlidîr Diktatörlüklerde bütün yetkiJer yürütmenın elinde toplandığmdan konu 6zellik göstermez (Kapani. M. Les pouvoirs exaordinaires de rexeculatif en temps de guerre et de crise nationrle, Cenevre. 1949. s. 19». Sıkıyönetim reimi. olağaniistü zamanlara ozgü. geçici bir rejimdir. Açıhşı. uyguurdumuzda IMF ve dış yor dım konusjnda yapıion eleştirıler. yardım vermek icin IMF torafından :leri sürütlen koşullann oğırlığı ve güc uygulanabilirliği uzerinde yoğunlaşmoktadır. IMF koşuilarmm ve dış yordım alıp olmamonm doğru olup olmadıkları tartişılmamaktadır. Gercekler iMF'nin az ge|ismiş ülkeler (A.G.Ü'ler) iç,n önerdiği politikaların sadect güc uygulanabilir değil, yanlıs olduklorı, dış yardırrın Isa IMF tarofındon kabul ettirilmek istenilen en oğır koşullardon bi n o!duğu yönündedir. 8u ger ceklerin vurgulanma«ı, IMF receîe'erme sodece guç ırygula.nab.1ir oldukları icin değil. yaniış oldukları icin karşı çıkılması gerektiğini belirlemeK acısmdan önemlMir. " ; ' lanışı ve kapanısı da Anayasaja bağhdır. Nitekim totaliter otoriter yonetimlerde sıkıyönetim rejimınden bahsedilemez. Bu rejimlerde, bütün zamanlar için gecerti (keyfilik yönetimi) bir özel. geçici (sıktyöîıetim rejimilni zaten anlamsız, gereKsiz kılar» (Serozan. R. Anayasa ve Sıkıyonefim Yasası. İsunbul 1971. ayrı bası. s. 5). O halde sıkıyönetim sistemimizin demokrasiye uyumunu saglayacak bir çaba içinde uygulama zorunlugu vardır b) Eğer bir sistem veya sistemin uygoılanması demokrasinin temel ilkelerini zorlarsa artık ona demokratik sıkıyönetim demek olanaksızdır. Ozfillikle temel hakların özüne. savunma hakkına dokunulursa. hukııki ve demokratik sıkıyönetim niteligı yitiriür. c) Anayasamızda savaş hali ile sıkıyönetimin aynı maddede yer alması sebepsiz sayılmaz. Savaşta. muhasara edilmiş bir bolge veya kalenin komutanmm aîdiğı tedbirler olarak sıkıyönetim kavramı Fransız kökenlidir. «Etat de siege» Fransız sözlüğünde kanunlann askıya ahndığı, yerlerine askeri rejimin korunması halidir» diye tanımlanır. Bu kavram zamanla ltalyan (stato di assedıo). Alrnan ve Avusturya Anayasalarına geçti (Motzo. G. Stato di assedio. Enciclopedia del diritto. III. s. 250). Bu suretle aynı kökenden gelen Askeri sıkıyönetim». sivii sıkıyönetim ayrımına raçtlanmaya başlandı !bk. Dönmezer, S. Sivil Sıkı Yönetim. Son Havadis. 19.7.1978). 3. Haklann Ozüne Dokunulmazhk: Ana yasamız C124). «Sıkıyönetim... halinde... hürriyâtlerin nasıl kısıtlanacagı veya durdu rulacajfi... kanunla gösteriHr demektedir Bu hüküm «kanun. temel hak ve hürriyet lerin özüne dokunamaz» kuralına . istisna getirmemiştir. Her ne kadar kanunun gerekçesinde «Anayasa ile tanman hak ve hürriyetlerin özüne dokunulmamıştır» denilmekte ise de evvelki uygulamada görülen örnekler bu gerekçeye uygun olmamıştır. *•• Anayasamız (124) sıkıyönetimde Özgürlüklerin. kısıtlanacagı ve durdurulacagı nı kabul ettigine göre kayıtlanmış ve durdurulmuş «özgürlükler» ile «Hukuk Devleti ni bağdaştırmak çareleri aranmalıdır. İîk otkin çare butün karar ve işlemlerin yargı denetimine tabi oldugu kuralını geçersiz hale getirmemek^edir. Sıkıyönetim İşlemlerinin yargısal denetimi önlenmemelidir. «Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan ve durduran işlemlerin etküi bir yargı denetimine tabi olmasî ve bu denetimin sağlanması haünde, teme! hak ve özgürîükler güvence al tına aFınmış. hukuk de%letinin hem temel hakların gerçekieştinlmesi ve güvence altına alınması. hem de yargı denetimi gerekleri bu olaganüstü hâl refiminde bile korunmuş olacaktır» (Bilgen. s. 187) Her sıkıyönetim rejiminde işlerliği tartışmasiz olan temel haklar ve özgüıiüklerin özüne dokunulmazlık ilkesi. somut planda. ahnacak tedbirleıde ölcülülüğün. amaçaraç uygunluğunun gözetümesi anlamına gelir. Kökü maddi anlamda hukuk devleti ilkesine dek uzanan ölçülük kurajı çerçevesinde toplum için söz konusu somut ve güncel bir tehlikenin önünü alabilmek için daha hafif tedbirler yeterli ıken. bu todbirlere başvurulmaksızın doğrudan doğruya kestirme yoldan daha agır radikal tedbırlere. son çar«lere başvurulamaz» (Almp.n Federal Anayasa Mahkemesi. 1964, 385. Serozan dan naklen. s. e). •Yasanın 3. maddesi alabildigine geniş ve ölçüsü kaçınlmış bir tedbir ve yetki kataloğu ile ölçülülük ilkesine degil. fakat ölçüsüzlük ilkesizlijrine uygun düşmektedir. Nitekim bu maddenin uygulama denem&si (evvelki dönemde) bu teşhisi açıkça doğrulamıştır» (Serozan. s 7). Yargının da bu •teşhis»! saptadıgı görülmüştür (As. Yğ 3.8.1971. 388/332). dünyo bühranmın âaha kotüye gitmesini önlemişlerdir. AGÜ'ler kendisine kötüluk etmekle dünyaya iyilik etnişlerdlr (2). Her hükümet izlediği ekonomık politikalarla önce ülkesıne iyilik etmtkle yükümlüdür. Doloyısıyla, AGÜ hükümetlerinin yapmaları gereken öbür ülke ekonomilerini conlı tutmo polıtikaiarından vazgecip kendi ekonomilerini canlandirdcak ön!emler olrrakiır. Bu boğlam icersinde. AGÜ'lerin dış borc somnuna doğrj cözüm, bu ülkelerin uretmedikleri maıların tüketimin:. yoni dı$ alımlon a^aitmaları, yerli üretimi arttırmaîarjdır. IMF'nin yan!ış .çözü münü uygulamak. yerli üretim etkinliklerinin giderek daha cıUz fıale gefmesi. dış borcfarm artması eonjcunu doğuracaklır. Şili, Endonezya, Brezilya ve benzeri ülkelerin yokın gecraşteki deneyimleri urrutlarını borc veren ülkelerm lyi nıyet'erine bağiayarak doğru cözömü uygulamamakta direnen hükümetlerin ya yanlış cözumü uygulamak. ya da yerlerini yanlış cözümu uygulayacak hükümetlere bırakmak zorunda kaldıklarını göstermektedir. (1) Douglos Dillon, ABD Kongresl Banka ve Para Komlsyonu önünde yaptığı konuşmadon, 4 Mart 1959 (2) Rlchord N. Cooper, Economist, Aralık 18, 1976 Harita !.. oralık 1974 günü bu köşede «Avrupo Horltası» başhkiı bir ycaım yayınlanmış. Oldyların hıiını onlamak icin bu yazıdan (altını çizdlğim) bazı catırları okuyalım: , Birkoc yıl önce Türkiye, 12 Mort faşızmini yaşarken bir Avrupa haritosı elden ele dolaşıyordu. Bu harüada bütun Avrupa ülkeler1 beyozdı. Ama Portekiz, İspanya, Yunanistan. Türkiye siyaha boyonmıştı. Gercekten Avrupa'nın güney kuşağı kara renkteydi. Portekız'de sömürgeciliğe dayanan faşizm suregetlyordu. İ8panya ic savaştan beri Fronko diktası altmdaydı. Yunanistan olboylor cuntasınm yönetimindsydi. Türkiye, porlamento foşizminin koyusunu yaşıyordu. (...) Aradon çok gecmedi, Avrupa'nın güneyindeki kara kuşakta kopukluklar başgösterdi. (...) Bugun Avrupo haritasına boktığımız zaman komünıst partilerinin yosaklandığı iki ulk« göze carpıyor: Bin ispanya, öteki Türkiye.» Aradon aşağıyukan dort yıl geçti. Bu sür« iclnd* İspanya da da faşizm yıkıldı; yerini flkir özgüriüğOne doyolı Batılı demokrasiye bıraktı. Demek ki bugün Avrupa haritasında rengi siyaha dönuk tek ülke Turkiye'dtr. Çunku Batı dünyosında fikir özgürlüğünden yoksun tek toplumuz. • Peki, yoşodığımız botgenln haritasına baktığımız zaman ne gorüyoruz? İran olaylorından sonra çevremize bir göz atalım. Bir okul atlasmı acalım Kuzeyimizde Sovyetlar, sosyalist rejimde yaşıyoriar. (Siz canınız isterse komünist d« dlyebllirsiniz). Kuzeybatıda Bulgortston benztr Mr düzen icindedir. Türfciye bu iki komşudan elektrik olmak zorundodır. Guneylmlzde iki Arop ülkesi var Surtye ve Irak. Her iki toplumda, bir soy Arap sosyalizminl savunan Baas Partisi iktidardadır Sosyal gercekleri ne olursa olsun, güney komşularımızda duyulan sözler «devrim ve antiemperyolizm» laflandır. Doğu komşumuz İron'da Şohlık yıkıldı. Yeni Tahran rejiminin ilk işi İsrail'l* ilişkllcrinl kcsmek ve boşolan İsrail ElcMiğlnl Flllslin Kurtulus örgütü'ne vermek oldu. Humeyni emperyalizme karşı »öylevler atıyor. A *•* Bu nedenlerle •sıkıyönetim sistemimizin demokratikleştirHmesi. zaruretini nedenlenni. bir dereceye kadar da çöziim yollarını kapsayan bir incelemenin faydah olacağını sanıyoruz. 1. Konu. Memleketimizde örfi idare geleneği ile başlayan ve evvelki dönemde •sıkıyönetim uygulamalan» üe hukuksal niteligini yitiren, hukukun değil. sıkıyönetimin hukuka üstünlüğü yoıunda yanlış bir kanaaîin toplumda yer almasına sebep olan onceki uygulamalara düşülmemesi gerekir Bazı resmi beyanlar bu titizliği yansıtıyor. Yürürlükteki yasa kusursuz degildir Kusurlu bir yasa ile uygulama kolay clmayacaktır. Bununla beraber bir önceki sıkıyönetim üanı kararmın metni ile son kararın metnj karsılaştırılacak oîursa, sorumiulann daha bilinç,!. daha dikkatü oldukları sonucuna vanlabilir (bk. Merih Sezen. Anayasal Düzenin Korunması. Cumhuriyet 8.1.1979). .1924 Anayasası çizgisinde ve tek parti döneminde çıkanlmıs olan örf; idare Kanununa orarüa daha özgürlükçü daha demokratik bir Sîkıyfinelim yasası umanlar. bekledjkierini. bulamamjşlardır. Gelen yasa. Yağıııaya Son... OKTAY AKBAL «Bugün Tiırk basınım bir kon»er glbl tarmış bulunan naylon gazeteleri. yani 50 adet bosıp da binlerce satıyormuş gibi gosterilen ve bunun karşılığı devletten resmi ilân ve indirimli kâğıt yolu ile milyonlarca lira alan odlarını bile duymadığınız kadrosuz gazelelari. aynı matbaado bir gazete dizdlrip isim degiştirerek kendisini blrdcn Cok gazete sohlbi gösteren v» her birj için devletten ayrı resmi ilân ve ayrı kcğıt yardımı alan nayion gazete salıiplefini, basın dunyamızdan atccok her türtu girlşimi . TGS olarak daimo dest«kl«y*c«$iz. Ancott bu kararnam»nin Basın İlân Kurumunu naylon gazet* »ohiplerinin egamenliğinden kurtarırken siyasal iktidorın egemenllğint sokmomasını da dllivoruz,.» Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı, arkadaşımız Oktay Kurtböke boyle konuttu gec*n gün... (Naylon Gazete» ve «Naylon Gazetecilik» cok verimli bir iştir. Herkese göre değll! Dumenlni çevlren, «köşeyi dönmesinl» bilenler icin kolay bir gelir kaynağı... Bir gazete imtiyazı alacaksın, altı sayfalık sözüm ona bir gazete cıkaracaksın; yasada gerekli gosterilen kadroyu da eş dost, akraba, coluk cocukla dolduracaksın; hepsine aylık veriyor gibi bordrolar hazırlayacaksın; bir süre dayanacaksın. bir kaç yüz bln lira horcoyocaksın, sıran gelir gelmez de Resmi İlân alma hakkıno kavuşacaksın! Bunun yanısıro indirimli kâğıt tahslslerlne konacaksm! Bir kac yüz gazete basarsın, bes, on bin basmış gibi göslerirsin, elinde kalan kâğıdı da koraborsa fiyatına başkalarına satarsın! Devlet bütceslnden de, yani hepimizin sırtından, her yıl Ikiuç mllyon liraya da ayrıca konarsın! Nasıl, «tatlı kar» getiren bir iş değil mi? Gözler önünde olup bitiyor bunlor .. İlk kez soyl«nen, yazılan bir konu da değil. Kendi payıma ben, yıllardır yazıp durdum, bu açıkgözce cıkar sağloma yo.'unun kapc;ılmosını . Sonuc yok!... Ama bütün yakınmalar, yazıîar, söylentiler, gerçekler; sonunda Basın İlân Kurumu'nun yeni bir düzenlemeye gecnıesi yolunda lleri adımlar atılmasını sağladı. Turizm ve Tanıtma Bakaniığı, basın örgütlerinin, aydın kamuoyunıın desteğiyle yıllardır bir türlü cözümlenemeyen bu kördüğümü artık çözmek üzeredir. TGS Genel Baskanının verdiği adla «naylon gazete» adı vetilen bu utanç verici cıkar kapısının yasal yollardan önlenme«l gerekmektadir. Bu konuda geç bile kalınmıştır Basın İlân Kurumunun 1977 Vılı Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunda okuduğuma göre, İstonbul'da kırk, Ankara'da 27 gündelik Türkce gazete yayınlanmaktcdır. Akıllara durgunluk veren bir sayıt İsıanbul'do 40, Ankaro'da 27 gündelik gazeteye gerek var mıdır? Hangi ülkede bu denli cok gazete cıkar? Paris'te. Londra'da, Roma'da, New York'ta bile bu kadar cok gazete yoktur? Şimdi size Ankaro'da istanbul'da cıkon gazeteterin adlarını sayın desem ne yanıt verlrsiniz? istanbuldan hadi hodi yedi, sekiz, Ankara'da bir iki gazete adı, ancak o kadar! Ama şu gazetelerden hangisini gördünuz: Bizim Anaaolu, Haber, Millet. Sabah, Yeni Asyo, Yeni Oevır, Zamon, Yenigün. Tünaydm. Bayrok. Ekspres. Guneş. Hergün. Hürses, Milli Gazete, Özgur. Türkiye. Son Saaı.. Birkocının belki adını duydunuz, ama elinize hic a!dın:z mı, merok edip «nedlr bu gazete» diye para verip okudunuz mu? Hic sonmıyotum. Coğunu arasanız da bulamazsınız. Ankaro'da cıkan, Adalet. Ekspres. Başkent. Bugün. Devrim, Floş. Gündem. Günlük Olay, Hür Anado'u, Hurses Memleket Savaş. Tosvir, Yenigün. Yeni Halkcı, Yeni Tanın. Yeni Ulus. Yeni Yol. Zafer vb. gibi gazeteler içln de aynı sey söylenebilir. Bu gazeteieri kim satar, kim okur. Türk düşunce, sanat. kültur, siyasal yaşamına en küçük bir katkıları var mıdır? Pek çoğu tutucu, sağcı bir poliiika izler. Beiirli bir düşünce duzeyınin çok aşağısındadıriar. Tek amoc. devlel sırtından zenqin olmaktır. Şimdi de bırkaç ornekle adı gecen kimi gazetelerin Bcsın İlan Kurumu aracıiığıyla devletten 1977 yıtındo kacar pora aldıklarını yazayım. «Güneşs adlı bir gazete 3 milyon lira almış. «Yeni Asya» Z bucuk milyon lira, «Orta Doğu» üc milyon. Ötekiler de bunlar gibi 23 milyon... Oysa resmi ilan alabilmek icin koşullar var. İstonbul gazetelerinin en az beş bin satması, Ankara gazetelerin'n üc bin... Admı saydığım bu gazetelerin acaba hongisi beş bin okuro sahiptfr? Açıkca söylemeli, bir iklsi dışında, hiçbiri. Ama devletten para alıyorla, ucuz kağıt alıyorlar. . Bütün bu paraiar işbilen bir kac «patronıun ceblne giriyor. Sonra da bu tatlı cıkar kapıları kapatılmok Istendi mi; resmi İlan denen para dcğrtma mekanizmcsına yeni bir biçim bir adaletli görünüs verllmeye kalkışıldı mı; bu okursuz gazeteler cığlıklar atıyorlar: Basın özgürlüğü önleniyor, hükümet flkre bcskı yapıyor; gazetelere siyasal gorüşlerine göre ayrım yapılıyor, diye!.. Oysa Basın İlan Kurumu'nun ilkeleri acık, belirlj koşullora uymayon. beiirli sotis yopmayan. «gazete olmok» niteliğini tasımoyan koğıt parçalorıno devletten yardım yopılmaz, para verilmez, İndirimli kafiıt sağlonmaz. İsu bu danli ocık .. Y IMF'yi 1yi Tanımalıvız TMF'NtN EKONOMİNİN DÜZELMESİ VE DIŞ BORÇLARLA İLGtLt ÖNERÎLERİNÎN YARARLI OLMAMASI. BU KURUMUN BİLGİSİZLİĞİ YA DA HATALI TUTUMUNDAN DEĞİL, TEMSİL ETTİĞİ ÇIKARLARDAN ÖTÜRÜDÜR. BU ONERİLER, DIŞ ALIMI ARTTIRICI, ÜRETİMİ DÜŞÜRÜCÜDÜR. Sonuç Dış Borç Sorunu Ve Çözümii Gunjmüzde kapüaiist yoldan kalkınmaya calışan hemen îüm az gelişmiş ülkeleri ezmekts olan dıs borclor. bu ülkelftrin ürettiklerinden fazlo tüketmelen ile oluşmuştur. Borclarını ödeyemez ho'e gelrnîş olon AGÜ'ler tüketimlerini azaiirrak, üretim'erini artttrmak yoluna gitmelidirler. Billmln ve sağduyjnun dış borclar sorunu icin ileri sürebilecekleri boşka b:r cözüm yoktur. Ancak IMF'nin önerdiği cö zümler biiime ve sağduyuya ters düşer. Ürettiğinden foz!a tükettikleri icin güc duruma duşmjş olon ülkeisre IMF. üretmedikleri malların tüketımı ni arttırmayı ve üretimlerini kısmayı önerir. Doiayısıyla. bir ülkenin ekonomisini düzene sokmak omacryla IMF öneril» rıni uygularrasnın tek sonucu ülkenin giderek artan bir borc yükünün oltıno girmesi olabiür. Reşit ERGENER Boğazici Üniversılesi edılebılmeîeri icin, borçlu ülke nın yüklü bir dış yardım, yani borcu kabul etmesî gerekır. Yoboncı sermaye üzerine konulon kısıntıların kalkması. üretim kaynaklonnm denetiminin daha önce borc verm ş olon ulkeler ş;rketlerinin eline gecmesini soğlar. Sonuc üretimin düşmesı, borclann artması, üretim ka/ noklonntn yabancı şlrketlerin eline gecmesi olacaktır. Dış Yardım gerc»kte yardım değil yardımı alan ülkenin dışordon alımlarını arttırrrak amacıylo kullanılan bir aracti'. Demek ki Türklye üç yanından sosyalist ve onti»mperyalltt devletlerle kuşotılmıştır. Geriye kaiıyor Batı sınırımızdaki Yunanistan. Yunanistan Batı dünyası içinde «muttefikımz dostumuz»!.. Ama nasıl? Biz Ege Ordusunu kurup Yurwnlstan'a karşı «teyakkuı» durumunu sürdurüyoruz. Atlna, bizim gözumüzü oymak icin elinden ne gelirse yapıyor. Ege'de ve Kıbrıs'ta karşıkarşıyayız. Ulusal cıkarianmızda tom bir çatışma sürecini yosıyoruz. Bölgesel harltadaki yerimlz de Avrupa harltosındokl glbl ters vt düşündürücü. • İşte Atatıirk'ün anti»mperyalist ve bağımsızlığa dayalı dış polltlkasıno Ihanetle vardığımız yer burasıdır. Çoğına ters düşen Türklye, haritalarda sırıtıyor. Pekl, ne yapacoğız? Botıyla eşit kosulkırda burunlesemiyoruz; Batılı d»mokrasiy* «hayır» dlyoruz. Cevremizle bütünleşemlyoruz; cünkü antlemperyo*lst tutuma giremiyoruz. Batıdan «taze para» bekledlğlmlz icin boynumuz egik. Bulgarlstan v* Sovyetler'den elektrik: Irak ve İran'dan petroi almak zorundayız. Türkiye'yi yaşodığı bolgeden soyutlamak da olanaksız. Alm elinize haritayı, evirlncevirin; Yunanistan btl* NATO'nun askeri kanadından çıkmış; biz ABD'nin uslerini acıyoruz. Oysa Amerikan ikili ilişkilerinin ne denlf islediğl İran'da görüldü. Bugün ABD ile Türklye arasmdakl «Temel Cerceve Anlaşması» iptal edildlğlnden Turklye'deki Amerikan vartığının devlerter hukukuna göre de hicbir hukuksal dayonoğı yoktur. Hayır, Türkiye bu cukurda ve bu cıkmozda yaşayamaz. .:r JTalnız ..loriht değil, coğrafyoya da ters düştük.. .. ain ülke hükümetlerinin, borcu ülkelerin «para ve maıiye politikası gibi hassas konularda nesnel, tarafsız ve uzman bir kuruiuşun tovsiyeleri, başka hükümetlerin tavsiyeierine tercih edeceklerine» (1) inonrrolarıdır. TEŞEKKÜR S8K GÖZTEPE HASTANESİ BAŞHEKİMİ Sayın Dr. Dış Yardundan Kim Yararlanır Ali Hacı PAŞAOĞLU'na Bevliye S*rvisinin Kıymetli Hekimlerinden Sayın Dr. IMF Önerileri IMF'nin önerdiği istikrar ön lemleri: devalüasyon, ithalot Itberosyonu ve yobancı sermayeye kolaylıklar olara< özetlsnebilir. Bütce acığının kı sılması ve paro sunumunun lorzınml kısılması gibi istikrar önlemleri ekonomiae durgunluk yarotıp, üretimi düşürürken. ithaiat lıberasyonu dış olımların ortarak sördürülmesine yol acar.. Artan dış alımiarm fınanse IMF'yı denetleyen 'borc veren' ülkeların cıkarları 'borc alan' AGÜ'ierin giderek daha faz;o borçlanmalorı yönündedir. IMF'nin AGÜ'lere borclonmavı azaltan değil arttıran, ekonomiyi düzenleyen değü karıştıran önlerr.ler önermesının IMF'yi Kim Yönetir nedeni budur. IMF'nin dış borç!ar ve ekoAGÜ'ierin borclanması. bu nominin djzene sokulması koülkelerin borc veren ülkelernularındo borc^u ülkelerin ya d»n aiıT yapmaları anlarnına rarına olmayan cözümler ögelmemektedir. Bu alımlar genermesi, bu kurumun bilgisizlişmiş ülkelerde görüten talep lıği ya da hatalanyla ddğil acığını kapatmakta üretimin IMF'nin t%msil ettiği cıkarlardüşmesini, işslzliğin artmosıla acıklanobilir. nı önlemektedir. Yani AGÜ'ler IMF yönetimine, üye ulkeler borclanarak başkalarının tüekonomik güçleri oranında ka ketmediği mallan tüketmektılırlar. Dolayıstyla IMF'nin yönetimi tümüyle Batılı büyük ü! te, borc veren ülkelerin ekonomüerini canh tutmaktadırkelerin elindedir. IMF'nin AGLT lar. lere ekonomüerinl düzenîemeleri amacıyla önerdiği receteBonn'da Türkiye'ye yordım lerin Batılı büyük ülkelerin cıamacıyla yapılan toplantıda karlarını yansıtması doğaldır. ABD'ys terrsil eden Prof. Richard N. Cooper'a göre, AGÜ' Borç veren ülkelerin AGÜ' ler 1972 petroi krizi sonrasınlerle doğrudan değil de IMF adc tgelişrriş ülkelerin Ihrac racilığıyla görüşrreierinın neürünlerine olan isteği arttıradenı, eski bir Amerikalı ekorak durgunluğun büyük ulkenomik işlerle görevli dışişleri leraekt e'kisini azaltmışiar. bakan yardımcısırKi göre. zen Fethi SOMER'e omehyatımda emeği gecen hekim ve hemşirelere yakın ilgilerini esirgemeyen tüm personele sonsuz teşekkürler. İbrahim ŞENGEZER ÇAĞDAŞ YAYINLARI Çıktı Mehtned Kemal Metal Kapak Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığından Şirketimizin 15.1.1979 tarihli olaganüstü Genel Kurul Toplantısnda, sermayemlzin yeni hisse senedi ihrocı »uretiyle 50000.000, TL.'sı artırılarak 75.000.000. TL.'sıno cıkarılması yolundaki kararı ile ılgili olarak T.T.K, 394. maddesi gereğince eski ortakların sohip olduklorı pay oranında rüchan haklonnı kullanmoları icin tanınmış oian süre 15.2.1979 günü sona ermiştir. Bu tarihe kadar bazı hissedorlorımızın, ilânen ve odreslerine tebliğ suretiyle bildirilen % 25 blokaıı yapmamalorı ve iştırak toahhütnam esi vermemeleri nedeniyle kullanılmamış 11 rüchan haklorına tekcbul «d* miktardaki yeni hisselerin, Türk Ticaret kanunu hükümleri çerçevesinde rüchan haklarını kullanmış olan ortaklorımızo teklif edilmesi kararlaştırılmıştır. Daho evvel kanunj haklartnı kullanrnış ortaklorımızdan teklifi karorlaçtınlan hisselerden yeniden alma ısteğinde bulunanlarm, hisselerine düşen yeni pay miktarının %25 ini en gec 9 3 1979 larihire kadar istanbul Bankası 4 Lev ent şube3i nezdlndeki bu konu iie ilgili bloke hesabo yatırmalon ve yine aynı torih* kadar yeni paylaro ait iştirak taahhütnamelerini iki nüsho oiarok şirket merkezine tevdı etmeleri gerekmektedır. Oaha «vvâi kanuni hoklarını kullanmış oiupto yukarda zikredilen süre İçinde ildve %25 bfekajı 6deneyen ve iştirak laohhütnamesım v«rmeyen ortaklarımız. taahhütte buiundukları hisseiere Höve olarak teklif «dll«n yeni pay alma haklarını koybetmış sayılacaklardır. YÖNETİM KURULU Ederi: 30 Lira Ara Reiim Kara Reiim 12 MART PEJİMİNIN PERDE ARKAS!. DERIN YARALAR ACAN HUKUK VE İNSANLIK OISI TUTUMU... Isteme adresi: ÇAĞOAŞ yAYlNLARI Cağaloğlu, Türkocağı cad. No: 3941 İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle