18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ONIKI COIHUSÎYET 4 ARALîK 1979 EKONOMI... EKONOML. EKONOMI... EKONOML. EKONOML. EKONOML EKONOMI... EKONOMI... EKONOML. Füsun ÖZBİLGEN EMİREL HÜKÖMETİNİN hazırlayarak mecllslere sunduğu 1980 yılı butce yosa tasarısı kay nak ve harcamalar acısından ıncelendığınde seçım bütcesı nıtelığı taşıdığı anlaşılmaktadır Maliye Bokanı Ismet Sezgın butçeyi açıklarken yapılacak sosyal hcrcamaları sıralamış enflasyon ıle mücadeleyı ongordüklerıni bıldırmış ancak butce gelırlennın kaynakları olarak enflasyondan elde edılecek vergı gelırı artışlarından başkaca bir koynak gösterememıştır. D KEMER SIKMA YOK 1980 yılı bütçesi 1979 yılı bütces'ne göre yüzde 82 oranında arttırılarak 740 mılyar lıra olarak boglanmıştır Butcenın geçen yıl butoesıne gore bu oranda büyütülmesının yonısıra dıkkat cekıcl bir ozellıği de cari hızmet ve transfer harcamalarına ayrılan oranlcrın büyümesıdfr. Özellıkle sübvansıyonlor, sosyot fonlar ve KİT'ler Için kullanılan transfer harcamalarının 1979 yıtı bütçesınde öngörülen 118 mılyar lıradan 1980 bütçesınde 253 mılyar lıraya yükseltılmesl, bütce harcamalarının kemer sıkmaya değıl secım ekonomısıne yönelık olarak düşünülduğunü ortaya koymaktadır. YATIRIMLAR Başbokan Süleyman Demlrel'ln hukümet programını sovunurken sürekli olarak yatırımların artırılması gereğınden söz etmesıne karşılık 1980 yılı bütçesınde yatırım harcamalarına ayrılan ödenek oranı daha oncekl bütcelere gore onemlı olcüde azaltılmıştır 1979 yılında yattrım harcamalarının ödenek mıktan bütçenin yüzde 24'une yaklaştığı halde 1980 bütçesınde yüzde 19 oranında öngörülmektedır «Yatırımcı Demırel»in hükümet bütçesınde yatırıma ayrılan ödenek oranlarının düşürülmesı hükumelın yatırımcıları arttırarak uzun dö nemde ekonomıyi guclendırmek gıbı bir omac taşımadığını. tam tersıne kısa dönemde kıtleleri hoşr.ut kılacok. ancak enflasyonu da kamçılayacck ödeneklerle secim ekonomısı polıtıkasını sürdürmek amacında olduğunu belırlemektedır. BÜTCE GEÜRLERİ 1980 bütcesinde gellrler y&nunden de gercekcı olmayan ve celışkıler ıceren acıklamalar bulunmaktadır. Butce gelırlerı sağlam ve yenl kaynaklor yaratılmadan. enflasyona bağlı olarak her yıl yüzde 40'a yakın artış göstermektedır. 1980 yılı bütçesınde gelır kalemlerı saptanırken gelır vergılerının yuzde 65 oranında arttırılması ongorulmektedır Buna karşılık vergı dışı normal gelırlerde beklenen artış yüzde 9 8 olarak acıklan maktadır. Gelır vergısınde yuzde 65 oranında ar tış sağlamak üzero yenı vergi kaynakları gosterıl memekte. Malıye Baka'nın acıklamasına gore ver gi yasalarında yapılacak değışıklıkler kaynak ge tırıcı değıl vergı azaltıcı yonde duşunulmektedir. Malıye Bakanı vergı yasalarında yapılacak değışiklıklene asgarı ücretın vergı dışı bırakılacağını, sosyal amaclı muafıyet ve ıstısnalorın sınırlarınm yükseltileceğlni. e snaf ve zircl kazanc sahıpiennın götürüluk sınırlannın yukseltileceğtal soylemektedir Buniann hepsı geltr azaltıcı duzen lemelerdır O zaman ge'ır vergısındekı yuzde 65 artış nasıl sağlanacaktır1* Bu artışın hükumet programında yazıldığı gıbl vergı da relerınde vatandaşa cgüler yuzlüı davranılması ıle sağlana mayacağı açıktır Dığer vergı gelırierınde de an lamlı bir artış beklenmedığl gelır tahmınlerıode acıklanmaktadır. GERÇEKCl DEĞİL Bu durumda 1980 yılı bütçeslnln SngorOlen sosyal artışlar ve tahmın edılen gelırler açısından gercekçl bir bütce sayılamayacağı açıktır. Gecen yıl 25 mılyar lıra olarak ongörü len ic istıkraz da 1980 bütçesınde 45 mılyar lı raya yukseltılerek kaynak ve harcamalar den gesı kurulmağa çalışılmıştır. 1980 yılı butcesl bu acıklanan nitelıği ile gecmış yıllar bütcelerınden pek anlamlı bir ay nm gostermeyen, ekonomık bunalım dönemlerın de bunalımı kontrol altına almak icın ıçermesı gereken receteleri icermeyen, tam cksıne ceşıtli sosyal kesımleri hoşnut ederek fbenden sonrası tufan» anlayışı ile ele alınmış bir cseçım bütcesi» olmaktadır. Mallye Bakanı'nrn butceyl takdım ederken söyledıği «gerçekci bütce, sağlam kaynaklara dayanıyor Enflasyonu ongormuyor. vergı ada letı sağlanacak, üretım artacak» gıbısınden sozler ıse her bütce yılı Malıye Bakanlarının tekrarladığı ancak tam tersıne gercekleştiğı avutmalar olmaktan öte bir anlam taşımaktadır. 1980 yılı bütçesi tüm yönleri ıle bir Seçim bütçesi,; niteliği taşıyor ÜYÛK TÛRKİYE'nın mıman Demlrel toplumun karşısma cbuyuk bır bütçe» ıle Ciktı Ne var kı, butcedekı her cbüyük» rakam, Demırel'ın hıc de şanına yakışacak türder. sonuclar getırmıyor Buyük bır butce, kücuk bır Türkıye getirıyor. HÜKÜMET FİYATLARIN SERBEST BIRAK1LMASI İŞLEMİNE YAĞDAN BAŞLADI Kenan MORTAN YENİ HUKUMETIN YAĞ FIYATLARI KONUSUNDAKI YAKLAŞlMl, DARLIK GORULEN TUM MALLARDA TEMEL POLITIKANIN ISTENDIGI KADAR ZAM VERMEK VEYA MAL FIYATININ SERBEST BIRAKILMASI OLACAGINI GÖSTERMEKTEDIR BOYLEJ.IKLE KAMU KESIMININ VE KOOPERATIFLERIN KITLIĞI GORULEN MALI URETMESI GIBI, GEÇMIŞTE AKSAYARAK DA OLSA YURUTULEN POUTIKANIN TERKEDILECEGI ANLAŞILIYOR BUNUN SONUCU TUKETICI AC'SINDAN TEK KELIMEYLE KCRKUNÇ OLACAK. tYASADA istenen ölçüde yag bulabılmek ıçm çözüm bulundu. Bir yandan, ham yağ fıyatı 27 TL'den 40 TL'ye çıkarılırken, öte yandan yemeklık yaglann tumune yuzde 70 100 arasmda zam yapılması kesmleştı Son üç yüdır gundelık hayatın en onemk mutfak sorunu olarak bılınen yaga yapılacak zammı açıklarkea Tıcaret Bakanının «Yağın pıyasaya çıkarılmasını sağlamak ıçm» bu yola gıdılecegını belırtmesı elde bü>ük atoklar olduğunu dogruluyor Ama daha da önemlisı şırketlerın tumu zamdan hoşnut değıl Amaçlan Israıl ve Arıantın'de olduğu gıbı fıyatlann serbest bırakılması Bu amaçla çımentodan lastıge tum uretım dallan ıçı^ «semınerler» duzenlıyorlar Günluk konuşmalarda bu talep açık bir bıçımde dıle getırılıyor Bu durumda akla şu soru gel1 mekte ' Tüm dayanlıklı ve dajanıksız tukeUm mallannda fıyatlann serbest bırakılması talebı etkılemez mı? Bu soruya bırkaç bölükten oluşan yanıtlar vermek mümkün. P kanma yaşanmaktadır. Ancak yeni dftnemi daha oncekı donemJerden ayıran önemlı bir fark tüketıcının o turlu mallara alışkanlık kazanmış olması, bır başka deyışle artık ondan vazgeçmemesıdır Bu durumda fıyatlann seroest bırakılması, alıskarJıklar kısa dönemde degışemeyecegınden, tekel veya olıgopol olarak tanımlanabılecek pıjasa yapısından ölçusuz ve buyuk ^arlar yaratıhnasına olanak saglayacaktır. 9 Yağ pıyasasının özel onemı burada yabancı sermayeh kuruluşlann egemen olmasıcL Çogunun uluslararası une salııp tekeîler oiması, onlara hammaddayı kaynagından onemlı fıyat avantajlanyla sağlatmaktadır. Ancak ıç pıyasada fıyatlann ıaan kararlarla dondurulması. onları ıstedıklen fıyat polıtıkasını surdunnekten alıkoymaktadır. Bu yüzden. Türkıye nın en buyuk yag şırketi bu yü çok önemlı kârlar sağlamasına karş.ın adının 300 büyük şırket arasında anılmasına ızın vermemıştir Oysa, serbest bırakılmış bır fıyat duzenınds denetım oîanaklan tümüyle yıtırılecektır Boylesı bır durum ıse 622. sayıh yasaya göre çalışan yabana şırketlenn kar transferi yapmasına trygun bir zemın yaratacaktır • Bir şırket, zorla dondurulmuş flyatlarla da hıç kuşkusuz kâr edebıur. Bu amaçta, örneğın yağ şırketlennın buldugu en uygun yöntem naylon pazarlama şırketlert kurmak olmuştur. Ancak bu durumda lşletme masrafları olçusuz yükselmış, ustelık fülı kapasıte düşük olduğundan buna dayanılanüt verılen ithalat tahsısı düşük kalmıştır. Yine sıkça oluşan vergi deneümleri şırketler açısından kamuoyu önünde «sıkıcı» dunımlara yolaçmıştır. îşte bu nedenlere dayah olarak bilhırl»şan «fıyatlann serbest bırakılması» talebi. tüketıci halk acısından korkunç bir fîyat kmsırgası yasatacaktır Tüm fıyatlar böylesine bır yapıda karşılıklı etkıleşım içınde arbs gösterecegınden, sabıt gelırlıler lçto sonuç tek kelımeyle korkunç olacaktır. Bu noktada yag şırketlennın yoklar donemınde kendılermı savunmak ıçin anlatbkları bır gerekçeyı. «Idar! kararlarla fıyat duzenlemesı yapmanın ekonomıyi altüst ettiğı» savını ele alırsak bunun bazı göruntusel haklıhklar taşıdığı akla gelebılır. Çünku hem mal yokolmakta hem de fıyatlar yapay bır bıçımde duşuk tutulmaktadır. (Olmayan mala fıyat bıçılmesi yontemı) Ama unutmamak gerek kı tümuyle çıkmaza sürüklenmış ekonomıde fıyatlar en hızla değışen degışkenler halıne gelmektedır. Resmı kuruluşlar bır ınceleme sonucu bır zammı açıkladıkları an yenı bır zam zorunlulugu doğabümektedır. Iste buna yolaçmamak için Fıyat Kontrol Komıtesinin kuruluç tebligtne açıklık getirllmls, ve zam Isteyen ^rketln talebınm 15 gün içinde sonuçlanmaması halınde kendısıne otomatık olarak zam yapma hakkı venlmıştır. Bu nedenle yakınmanın ger çekle pek bır ılışkısı bulunmamaktadır. Yeni hükümetin yağ fıyatlan konusundakı yaklaşunı, darlık görülen tüm mallarda temel polıükanm ıstendıfi kadar zam vermek veya mal fıyatının serbest bırakılması olacağını göstermektedır. Böylehkle kamu kesımınm ve kooperatıflenn kıthgı görülen malı üretmesı gıbi, geçmışte aksıyarak da olsa yürutülen polıtıkanın terkedıleceğı anlaşılmaktadır Kamunun yenı gören salt hammaddeyı düşük fıyatlarla sağlamak olacaktır Terkedılen bir başka polıtıka ıse fon yöntemıdır Ham yağ fıyatlannın 27 TL'den 40 TL'ye çıkarılarak yag şırketlenne 1 mılyar TL ek kâr olanağı yaratan kararla geçmişte uygulanan ve zararları kapatmk ıçm kul« lanılan fon bu kez şırketlerın kar hanesine kaydırılmıştır Oysa denetım yapıiamıyacağı savıyla fonu kaJdınnak ve geçmışo sünger, çekmek anlamsızdır Çünkü bu şırketlere bırlıkler aracılıgıyla venlen ham yağ miktan bellıdır. Sonuçta gırdısi fazlaca dışa bağımü olmayan tüketım mallannda yakın günlerde ferahlık yaratılması doğaldır Ancak, bu ferahlığın büyük bır olasılıkla denetımslz buyük kârlar. yenı bır enflasyon dalgası ve tuketıci halkı iki büklüm yapacak bir ferahlık olacağı unutulmamalıdır. • Türkıye'de üretlmde 20 yılını tamamlayan şırketler önemlı evrelerden geçmlşlerdir 1957 lı yıllarda herşeyın yok olduğu vurgun ekonomısı donemını, 27 Mayıs dönemının au kârla yetınme döneml izlemışür 1965TJ yıllarda montaj surecınin hızlanması sonrasını. halkın sınırlı alım gucu nedenıyle önemli bir taksıth satış donemı ızlemıştır 197S sonrası düşuk kapasıteyle uretım yaparak bunalım ekonomısı sonuçlanndan yararlanmak geçırlı bir yontem olmuştur Iş kolunu saran uzun zamanh grevlerde ıse scoklar erıblerek çözam aranmıştır. Şımdı yenı bır ti B Türkiye'nın kücülmesi, rakamlarda büyurken, gercek ekonomık boyutlarda kücülmesi, toplundn dınamızmını etkılemıyor. Toplumdakı dınamızm ve gelışme aslında rakomlardakl büyumeye, ekonomıdekı kücülmeye bır tepkl olarak her gecen gün yeni nıtelıkler kazanıyor Gelışme oylesıne boşdöndürücü bir hıza erışıyor kı, bunu gormek ıçın mutiaka gazeteci olmak gerekmıyor Ama. gazetecı olarak toplumdakı gelışmeyl yaşamak carpıcı bir olgı.yu beraberınde getirıyor Sabah yazılan bır yazı ya da bır değerlendırme. bır haber, akşama, yani daha gazete yoyımlanmadan eekıyor. örneğın. gecen cumartesı günü sabah programla blrtıkte 1980 bütcesl de değerlendınldığınde, ortaya ıkı carpıcı gerceK cıkmak. tadır Gercı. bu ıkı gercek son ıkı yılda Ecevıt ın ekonomık polıtıkasıyla da bağımlıdır ve Demırel'den bağımsız gıb« gorünmektedır Ancak, yıllar once «buyuk Türkıye* dıye yola cıkanların ektıklerını bıçmeleri acısından, za man ıçınde ıkı yıllık bır ora bıle olsa, elbette Demırel ı de tumüyie bağlamaktadır 1979 yılında kalkınma hızı yüzde 2,5 olarak gercekleşmıştır. Aynı yıl nüfus yüzde 2 6 oranında artmıştır Başka bır deyımle Türkıye 1979 yılında kışı başına gelır acısından yerınde saymok bır yana, gerılemıştır Gelırler daha da duşmüştur Bunun anlamı halkın proleterleşme surecının hızlanmasıdır. Çunku, aynı yılda bır başka carpıcı olguyla tanık olunmuştur 1979'da sermaye en yüksek kârlara ulaştığını acklamıştır Bır yanda en yüksek kâr, öte yanda proleterleşme surecı 1979 bu bıc mıyle sona ererken, 1980 üzerıne ye'nın köculdüğü Işte bu yüzde beşln arkasın da sıkışmıştır Carı harcamalarda olağanüstü artıştan herhangı bır kesıntı yapılamayacağı ortadadır Yanı devlet memuruna, harcayaca ğı benzınle. kaleme, kağıda para vermeden e demeyecektır. Cari harcamalardakı artış ge cen yıla göre yandan da fazladır Bunlardan kısıntı yapılamayacağına göre kısıntı yapıla cak yer yatırımlar olacaktır Bu 1980 yılında gecen yıla gore daha az yatırım yapılacak demektır Bu bır küçulmenın rakamıdır. Bu, ge cen yıla göre daha az kışıye Iş bulunacaktır demektır Gercek olarak yüzde beş artan bütce, yenıden vurgulamak gerekır kl yüzde 33 fıyat artışına dayandırılmıştır Fıyatlar yuzde 33'un ustünde kalırsa, bütcedeki rakamlar daha da buyuyecek, o zaman yatırımlar daha da azalacok Türkiye daha da kücülecek demektır Bütcedekı ıkinci olgu, kücülmen n ıkıncl YORUM Büyüyen bütçe, küçülen Türkiye Yalçın DOĞAN saotlerlnde Mallye Bakanı Ismet Sezgın'ln bütce nedenıyle duzenledığı basm topıantısında ıkı onemlı acıklama yer alıyordu Bunlardan bın kamu kesımı tarafından üretılen ve zarar edılen ürünlerde «ekonomının gereğıniTi yapılacağu, yanl zamlara gidıleceği idı Ikıncısı de, IMF ıle yenıden goruşmelere başlanacağı. Sabah saatlerındekı bu acıklama Demirel'm ekonomı polıtıkasının ılk ıpucları bıCimınde değerlendırılırken, basın toplantısin. dan hemen bırkac saat sonra Bakanlar Kurulu yağ ve cımentoya zam kararı alorak dağılıyordu Zam yapılacağına ılışkm kararı daha Malıye Bakanı yenı acklamıştı ki, İMF Ankara'nın kapısında görundü Böyle dinamik bir toplumda. olaylonn boşdöndürücü hızında bütce büyurken, Türkıye nasıl kücülür?.. Ayrıca, tam ayrıntılan henüz bellı olmamakla bırlıkte, 1980 bütcesıne ılk bakış hangı rakamlarında kucülen Tür. kıye'yı sımgelemektedır?. 1980 yılında uygulanccak yıllık ekonomik hesaplar başka gerceklere uzamaktadır 1980 butcesi 1979 bütcesıne gore yuzde 38'lık bir artışı göstermektedır 1980 bütcesı aynı zamanda fıyatlann yuzda 33 oranında artacagı «ırsayımına dayarıdırılmıştır Demek ki, 1980 butcesındekı gercek artış yuzde beş dolayındadır. Oysa 740 mılyar lıraya ulaşan bütce, 140 mılyar lırayı bulan kamu yatırımları, yuzde 6,5 kalkınma hızı, 7 mılyar dolar dışalım, 3 5 mılyar dolar dışsatım Türkıye'de rakarrların sanıldığından da büyüdüğünü ortaya ko> maktadır Ama, bu rakamların gerısınde gercek durum Türkiye'nın hıc de büyümedığını gostermektedtr Bir kez akla gelebılecek tum dış kaynaklan dıkkate alsanız bıle, 1980 yılında yıne de bırbucuk mılyar dolara varan bır acık vardır Başka bır deyımle. yuzde 6 5 luk kalkınma hızma ulaşmak hemen hemen olanak dışıdır 740 mılyar lıralık bir bütceye rağmen, 1979 bütcesıne gore artışın ancak yüzde beşle sınırlı olması, kücülen Türkiye'nın en tipık olgusudur Daha dogrusu Turkıkanıtı, yine butcenın o büyük rakamlan arasına sıkışmıştır Bu da gümrük vergısl De ilgıdir 1980 bütçesınde gümrük vergılerlnın yuzde kırk artacagı belırtılmektedır Gümrük vergısı dışalımdan cl.nan vergıdır Bır yıl ıcınde dışalım ancak yüzde otuz dolayında artacaktır Pekl aradakı fark? Işte, o fark 1980 yılında Türkiye'nın en azından yüzde on oranında bır devaiucsyonla karşı karşıya gelmesl demektır Ama, dış fıyatlar ıc fıyatlarla b rlıkte sanıldığından da hızlı artarsa o zaman gumruk vergılerının m ktarı, rakamı daha da büyüyecektır Yanı devalüasyonun oranı yüzde onu aşacaktır Gümrük vergılerl yüksek görünecek gercek dışalım azalacak. devalüasyon büyüyecek, Türkıye kücülecektır. Sadece devalüsyon rakamlarına, ylne sadece gercekleşen kalkınma hızlarına bakarak teror olaylarının buyüduğüne hıc şaşmayalım Büyuyen bütce buyuyen cınayetlerl beraberınde getırırken «3uyük Türklye'nın> gercsk boyutları gunden gune daha bır açıklık kazanmaktadır. I 0RKİYE CUMHURİYETİ'NDE Merkez Bon kası kanalıyla pıyasaya surülmüş bulu nan cresmıı kağıt paraların toplam dağerının son verılere göre 171 mılyar lıra do* laylannda olduğu bılmmektedır Buna karşılık. gene aynı Türkıye Cumhuriyetı'nde «hemen tümüne yakın ıı yasa dışı yollardan elde edılmış servetlerden kaynaklanan ve uzmanlarca tSerserl Paraı dıyo tanımlanan Lıra'ların değerıyse 500 mılyarı aşmaktadır. Dlğer bır deyışle, Türklye'dekl resml para arzı. cyasa dışı para değerlnın» yalnızca yuzds 30'u dolaylarında kalabılmektedır. Pıyasadakl aşırı para arzının enflasyonu körükleyen başlıca etkenlerden blri olduğu ileri sürülürken ve enflâsyonun temelinde Işcımemur ücret ve maaşlarındaki hızlı artışlorın yattığı vurgulanırken «yasa dışı yollardan kaynaklananj bu «Sersert Paraılar. ekonomlstlerın olduğu kadar, halkı ezmekte olan hızlı fıyat artışlarını durdurocağını ve işclmemur glbi, ücret ve maaşlcrından doğrudan doğruya vergılendırılen ojvük coğunlu ğun omuzlarındakı verg. yükuLn hafıfletılmesı icın calışmalarda bulunacağını acıklamış olan Süleyman Demirel Hukümetı'nin de glderek güncelhk ve önem kazanan soruntanndan birırri oluşturmaktadırlar Süleyman Demlrel Hükumctı'nln vaadlertnl gercekleştırmedekl başlıca umutlarından blri. kuşku yoktur ki, bu «Serseri Para»ların hlc yoksa bir bölümünü yenıden toplanacak «Servet Beyannameleri> aracılıgıyla tvergtlendırılebilır» duruma getırmektlr «Serserl Parmnın «resml ellerde» toplanrp, yatınmlara yöneltilebıleceğı konusun Serseri para,, ve tefecilik da ne denll umutlu olmak gerektığine de değinmeden önce sözkonusu 500 mılyar Lıra' nın nerelerden ve nasıl kaynaklandığını ve hangi amacların gercekleştır Imesi tcin kulla nıldığını araştırmckta yarar vardır. KAYNAKLARI Türkıye'de yıllardan berl süregelen vurgun düzenımn «gereğı» olarak yapılan spekülâsyonlar, kacak dışalımlar, ya da «devle tın resmi ıznıyleı yurt dışından getirılen dev let fabrıkalarından «ozel» tahsıslerle alınan demir. sac. teneke cımento, soda ve benzeri ürünlerın, ülke ıcmde zaman zaman yüz de 300 ve yukorısmı bulan «karaborsa kârlar laı satılmalarındon kaynaklanmaktadır «Serseri Paratlar. «Buyük tüccarların» ya da «ithalâtçıların» ellerınde toplanan bu olağanüstü servet ler; kuşkusuz kl «etkısıni uzun dönemde gös terecek ve düşük kârlılık oranlan sağlayacak» yapıcı yatınmlara yöneltılecek değıldi. Nıteklm yönelt Imedl ve yoneltılmtyor da... «BORSALAR» Son yıllarda. özelilkle 1979'da bir yandan enflasyon yuzde 100'e ulaşır ve bır yarıdan da «dışalım tıkamklıklam Ic üretıml durma noktasına getırırken, «Serserl Para» ların da kendılerıne yenı ve «yasal görünüm lü» bir kanal buldukları gorüîmeye başlandı. Bu kanal, ceşıtli adlarla kurulan tpara tıcaretl kuruiuşlanıydı ÖzelHkle yılın Ikinci yansında bu yoldaki ılânların boyutlarının büyüdüğü v» şekıllennın de değıştığı gözlenmeye başlandı. «(...) Ticaret Ofısı». «{...) Borsa». <(...) Emlâk ve Kredi Borsası) ... gibl. Bu Ilânların bir bölümünde «para altnır* dığerlerınde de «para verılir» duvuruları yer alıyordu Aranan paraları şımdıllk bır yana bı rakalım, verıleceklerın toplamları. «hem de yalnızca ücdört günlük sureler icın» bır cır pıda 200 mılyon Lıra'yı aşmaktadır. (Kuşkusuz ki, aranan paraların toplamı da bundan az olmamaktadır . ) Verileceğl belirtılen rutarlar arasında 100 bınler, 300 bınlerın yanısıra 25 mılyon • 30 mılyon gıbl rakamlar da bulunmaktadır. Hemen her ilânda, faız oranının yüzde 5 düzeyinde kalacağı ıleri sürülmektedlr. Ne var ki. bu yalnızca «aylık» orandır Diğer bır deyışle, resml banko faızlerının «vadelı mevduat» lcln yıllık faiz oranının yüzde 24 5'le ve «devletce» sınırlandırıldığı Türklye'de, «Serserl Para» faızi yıllık en az yüzde 6O'ı bulmokta, «özel anlaşmalar» ve «Ipotek faızlerlninı de eklenmesıyle bu yüzde 100'e yaklaşmaktadır. Hemen her llanda, duyuruyu yapanlar, kendılerinın «para komısyoncusu» olmadıklarını ve amaçlorının «Ulkenın zorunlu koşullan Dinç TAYANÇ gereğmce değerıni günden güne yitlren Türk llrasının elınızdeki bolümünun değerıni korumak ve yatınmlara yönelterek cıddı kuruluş ya da kişılerın atılımlarına yardımcı olccak şekııde yöneltmek» olduğunu da vurgulamaktadırlarYATIRIMA YÖNELEBİLİR Mİ? Ancak bızım de şunları vurgulamamız gerek «Para komısyonculuğu yapmayan» söz konusu borsalar, yalnızca borcu alanın, verene ödeyeceğl yüzde 5 faızle mı ış görmektedırler: dığer bır deyışle, hlc bir kâr sağlamadan sırf kamu yararına mı calışmaktadırlar'' Yılda yüzde 100'e ulaşan faızlerle borc alan hangı «ciddı» kışı ya da kuruluş, bu paralan yıllık sanayl kâr hadlerının yüzde 20 dolaylarında olduğu ülkemızde «atılımcı yatırımlara» yoneltır? Ayrıca. ışlemlerde ve belgeler üzerinde faız oranı yalnızca yüzde 5 gorünmekte ve vergılendırmede de bu oran temel alınmaktadır. Bunun sonucunda ortaya cıkan. tütı yükü ücret ve maaşlılara bınecek. korkunç bır vergı kaybı yaratılmamakta mıdır? Bu yalnızca bır yanıdır ışın, yasal olmayan yanıdır . Yıllık banka faızlerinın yüzde 24 5 ıle sınırlandırıldığı bır ülkede nasıı olup da cserbest tıcaret erbabı» bazı kışıler ve kurdukları «borsalar» aracılıgıyla yuzde 100'ün üzenndekl oranlara cıkılabılmektedir ' 1933 yıl ııda vürurlüğe gl'en 2279 no!u «Ödünc Para Verene Işlemlerını Düzenleme Yasası'na» 1960 yılında eklsien 17 Maddesmde aynıyla şoyle denılmektedır «(...) beyannamedekı şartları ve faız hadlennı muvczaa ıle gızleyenlere tefecı denır» Şımdı sormak gerekir. «borsalar» kendllen aracılıgıyla elden ele dolaşan mıiyonların, mılyarların kaynağını nasıl acıklayabılır ya da «müştenlerine» acıklatabıllrler*' NEREYE? Pekı, bu milyartar nerelerde kullanılabıimekted r? Ya da. hükümet bu para'arı yenı beyannameler aracılıgıyla resni alanlara cekmey e calıştığında. tatlı kârlcra alışanlan bundan caydırabılecek ne gıbı secenekler gatırebılecek ve bu secenekler «serserı para» sahıplerme ne denli «tatlı» gelebılecektlr"» «Sersen para»nın el değıştırdıkten sonra, sanayı yatırımlarına kaymcryacağı bır gercektır Bu para yenıden doğdugu kaynaklara yönelecek veya kacak dövız yatınmlarına, ya oltın spekulasyonuna, yo da dığer yasadısı alanlara akacaktır. Boylesıne «dışahmlor» ya da «yatınmlar» % sonundo Turkıye' 'e gırecek «mallar» kuşkusuz kı öncelıkle enflasyonu körükleyecek fıyat karmaşasıyla karaborsaya düşecektır, hem de mılyoniarla belkı de daha fazlasıyla olcülecek faızleri ve anaparayı ödedıkten sonra, tıcaretl yapana «olağandışı bir kâr» da bırakarak Bu «mal'ar» ya yokluğu cekılen tüketım mallarının hammaddelerıdır, ya endüstri gereçleri, ya da belkı sılah.. 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle