25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ONİKf so KASEVÎ 1979 Kayseri'de okullara yakacak komur verilmemiş tilİ Eğitim Bütçesındo okullanu carj giderleri ıçin aynlan fonlar her geçen gun daha gulünç rakamlar düzeyıne inerken. okullarda bannma, ısınma, araç gereç gün gun daha büyuk boyutlu sorun haline gelmektedır. Olanaklı yörelerde dernekler kanaü üe aılelerden toplanan paralarla gereksınmeler karşılanmakta, yoksul bölgelerde ise sorunlar tüm çıplaklıgı üe açığa çıkmaktadır. Yakacak gereksinmesi karsıJanamıyan pek çok okulda, sogukta öğrenim yapümaktadır. Örneğin Kayseri muhabirimiz Yavuz Okayben'in verdig:i bir habere göre, Kayseri'nin tüm ilçe ve köy okullan bu kışa yakacaksız olarak girmişler, hiç bir okuia bırkaç günluk olsun yakacak venlememiştir. 10 ilçe. 40'ın ustünde kasaba ve 480 köy okulu öğrencisinin soğukta ders yapmaya mahkum edildıği Türkiye Kömür İşletmeleri Kayseri Tevzii Müdürluğünce de dogrulanmıştır. Yetkililer yeterll kömür gelmedigi içln dağıtım yapılamadığını. şimdilik sadece kent merkezindeki okullara da dağıtım yapılabildiği. köy ve ilçe okullan için de dağıtımın başlatılması umudunda olduklaruu bildirmişlerdir. 210 ÖĞRENCt TASDlKNAME ALD1 Öte yandan Kayseri Endüstri Meslek Lisesınde son günlerde artan komando Daskılanna dayanamayan ve her gün saldınlarla karşılaşttn 210 kadar sol görüşlü ögrencinin. artık okula devara edemeyeceklerj Için tasdiknamelerini alarak okuldan aynldıkları öğrenilmiştir. Ögrencilerin derslerden çıkarblarak dışarıda dövüldüğünü, gruplar halinde saldıran aynı okul ögrencilerin dışarıdan da destek alarak okula sokulmadtkîannı söyleyen öğrenciler. okul yönetımi ve polisi saldırganlan korumakla suçlamışlardır. Atatürk IIH1I1II Öğrenci Sitesi'nin sorunları dile getiri.iyor uksek öğremmde barınmo sorunu en onemlı soruniarın başında yer aldığı halde, yurîfarı.n guvenıriığını yıtırrniş olîmcst ve yurtlora gırış koşulları, yurtların kapasıtalerıre uygun bıcimde değerlendırılmelennı engellsmektedırİstonbul'un en buyük öğrencl yurdtı Atatü'k Öğrencı Sıtesınde 3200 öğrencı!>k kapasıteye karşın halen 500 kız ve 350 crvarında erkek öğrenci kalmoktad'r Blokların bınnde poııs vordır ve 6 blok da halen boş durmaktadır. Ataturk öğrenci Sitesında kalan ögrencıler icınde bulunduklan koşutları ve sorunlarını ise söyle dıle getlrmektedirler: cYurtta Kredl ve Yurtiar Kurumu tarafından yemek çıkarılmamaktadır. Yemeğın ucuz, oıdalı, sürekll o/maeı, kâr omacı gütmemesi. coğunluğumuz dar gelırll olan öğrenciler için çok büyük onlom taşımakfadır. Saldırılartn. top'u katliomların yoşondığı günümüzde AÖS • Eminönu yoi hattı cok tehlikelidir. Bu hatta güvenlik soğlanmolıdır. Asıl sorun otobüs sayısmtn yetersız olması ve okullann olduğu semtlere sefer yapmamosıdır. Yurt b/oklarından blrinf kullanan polls, tavrı ile sürekli öğrencileri tedırgin etmektedir. Erkek polislerin kıztarı aroması, sözlerle rahatsız etmesi önlenmelidir. Toplum polisi karakolu yurttan çıkcrılmalıdır. Sıcak 8u programlı ve sık verilmelidlr. Kredller cok yeterslzdir Herkese kredl ve yurt hakkı sağlanmalıdır. Yurtlara kayıt işlemlennde ayrıcalik engellenmeli. bürokratik işlemler azoltılmalı, yurtların dısiplin yasaları öğrenci gelişmesıni engelleyici nıtelıklennden arındırılmalıdır. Kız öğrencilerin gece yurda en goç glriş saatı değişttrflmelıdir. Öğrenci temsılcileri konseyl kurulup yönetımde doğrudan söz sahlbi ofmalıdır. SoGyai ve kültüreı gelişmede öğrencilere kolaylık sağlanmalı bu konuda gereksinmeye cevop verilmelidir.t EĞİTİM ÖGRETİM Şükran KETEPfCt KIZLARLAERKEKLER AYRILARAK ÇAĞDIŞI BİR ANLAYIŞ YENÎDEN HORTLATILIYOR îlkokuUarda, üniversitelerde birlikte okuyan, kent yaşamında iç içe olan insanları erginlik çağlarında kadın ve erkek diye ayırmak onlann namusunu korumak değildir. • STANBÜL'da kız ve erkek öğrencilertn I ayn ayn okuduklan liseler. bu yıl eğitlm • açısından alınao gerçekten olumlu bir kararla, birJeştirilmeleri için ilk adım atılmıy tı. Istanbul'da sadece erkeklerin okudugu bfrinci sımflanna 300 civarında kız ögrencj, kızlann okuduğu okullara ise 1300 civannda erkek öğrenci kaydedilmiş ve öfretim orta dereceli okullardaki sakıncalı ayncalıi kaldırılmış olarak başlatılmıştır. Ancak hükümet degişikliginin hemen a^ dından. yeni Milli Eğitim Bakanı Orhan Cemal Fersoy ilk uygulama olarak. ahlak adına, özünde ahlaksızhğı kamçılayan bir kararla, liselerin tekrar kız ve erkek ögrencileri için aynlması karanıu vermiştir. Oğretinı yüının içinde öğrencilerin bir okuldan alınıp diğerine aktanlmasının güncel sakıncası bir yana, namus adına alınaa bu karann gerçekten namusu kurtancı bır karar olup olmadıguun cesareüe tartışdması gerekmektedir. Hkokulda birlikte okuyan, unlveısitedo tekrar bir araya gelecek, iş yaşamında b!rlikte çahşacak, kent yaşamında her yerde birlikte, iç içe olan insanlan. erginlik çagiannda kadın ve erkek diye ayırmak, onların namusunu korumak mıdır. yoksa olgun«e.şmadan cınsiyet bilincini artıncı, Kamçılayıcı, daha olumsuz davranışlara itici bir uasur mudur? Bunun karannı vermek İçin, sadece kızlann ve erkeklerin ayn ayn okuduklan okullann çıkış kapılannı ve öğrenciiena evlerine gidiş yolîannı bir gözlemlerntk ve aynı gözlemi kızlarla erkeklerin bır a'ada okuduklan okullar önünde yapmak yeterkdir. Toplumun, çoi daha tutucu olduftı Anadolu kentlerinde orta dereceli okullar başınrta dereceli okullorda yenl ders yılının başiamosından 1,5 oy sonra, hâlâ birçok ders kitahnnrn sıkıntısı cekılmektedır. Özellıkle Mıllı Eğitim Bakanlığına bağlı yayınevlerinde bosılan ders kıtaplannın bazılarında hâlâ cekıten sıkıntı, eğitimı cok olumsuz bır bıçimde etkilemektedir. Aıleler kitap arama sıkıntısından kurtulamamaktan yakınırken. öğretmenler ders kıtapsız sürdürülen eâitrmin öğrencinin bcşarısızlığında ço|{ olumsuz etkısi olduğunu vurgulamokfadırlar. Bu ders yılı ıcın ders kıtaplarında herhongi bır değışiklik yapılmadığı ve gecıkmeleri önleme amacı ıte okutulacok kitaptar lıstesi bır af öncesinden llan edildiği halde, kağıt lahsıslerindekl gecıkmeier kıtap basımını gecıktırmiş ve bir kez daha ders yılı başına yetıştlrilememiştır. N Y O Bazı ders kitapfarı hâlâ bulunamıyor dan beri kanna olarak ögrenim yapmaktadırlar ve bu okullardaki kızerkek öğrenci ilışıtileri çok daha sağlıklıdır. Büyük kentlerde de kanna Üselerde sadece sağlıklı bır kızerkek iüşkisi değil bunun öğrencilerin tüm davramşlarına, sosyal ilişkilerine daha olumlu yansıdıgı. bu okullarda öğrenci olaylannın DÜ3 daha az oiduğu gözlemlenmektedır. Ogretmenler bir arada olmanın, yetişme çağındakJ gencin kişiliğini daha çabuk kazanmasında bile çok yararh etkisi olduğunu, hatta öğrer.cinin başarıü oLmasını safladıguu vurgulamaktaaarlar. 20. yüzyılın sonlannda. kadm ve erfceiln yaşamm her alanında birlikte olmak zorunda olduklan. sosyoekonomık koşullarda, tejc kalime ile çagdışı bir kararla kızlarla erkek öğrenciler okul duvarlan ile birbirlerlndtın yeniden aynlmaktadırlar. Aynj koşullard» insan olduklan bilinci yerine. ayn cinslerden olduklan bilincini daha iyi kazanraalan ve sonra da sosyoekonomik koşullar geregi zorunlu bir araya geldiklerini birlikte olmayı başaramadıklan. yani namus adına bu karan alanlara göre biraz daha namussu3 olmalan için... Filistin Halkı için ilkokuldanüniversiteye eğitim örgütlenmiş «Eğitim Mucadelesl» dergisinin kas:m sayısın. da FKÖ Türkiye Temsılcısı Abu Piras İle, Fılıstın Devrimmde Eğitim konulu bır soyleşı yer olıyor. Özgürlükleri için savaşan ve dünyaya kendileri.iı, kavgalannı kabul ettıren b,ı holkın, kendl topraklarmda henüz yaşıyarmyorken, gelecek günler adına sürdurdükleri eğitim çalışmalarını yansıtan bu (Iginç soyleşmın cncak cok kso b'r ozetlnı vermeye calışacağız. Dorıa doğrusu Abu Fıras'ın onlattıkiorından, oltmı czmek gereğifri duyduğumuz bazı bolumlerı aktarmakla yetinmek zorunda kalacağız... cBugün topraklarından sürulmuş Fllistınlıler çeşitlı ülkelerin topraklarmda yaşıyor Halkımızın bır tolumü de 30 yıldır ışgal altında yaşammı surdüruyor. Bız sıyonızmın ve emperyalızmın yozlaştırdığı. carpjttığı her şeyı ienı boşian va en ıyl bıcimde kurmak zorundayız Bunun ıçin yepyeni değer yargılarıyla donanmış bılınciı insanlar yetışt/rmek gerekır. Kurduğumuz ve kurmakta olduğumuz devlet kurumları yepyenı değer yorgılarını, ulusal bırlığın temel dokusu olarak elo almaktadır. FKÖ'ye bağîı Fıfısnn Arcşz/rma Merkezi'nfn Eğitim Bolümu Fılıstınlı Araplar ıcın eğitim felsefesmin dayandığı temel ılkelerı saptamış. ılkokuldan liseye kadar eğıtımm örgütlenmesınj sağiamış, saptanan ılkeler ışığındo ders kıtaplarını haztrlamış, müfredat programlarmı, öğretim ve eğitim yöntemlerını oluşturmuş. öğretmenlerın yet'şmesi \e rne&ekı faalıyette bulunurken yertiden eğıtımden gecmelerı ıçın gerekü olanı celırlemiştır. Bazı dost uikelerde Fıl stın mültscı kcmplarında kenciı okullanmızı açmamıza ızin vemmıştır. Burada çociıKlor Filistin Araştırma Merkezı fara fındon hazırlanan kıtcplardan eğitim gorürler Ancak kendi okullanmızın bulunmadığı uikelerde de. özellıkle ışgal cltındak! topraklcraa kendi kıtaplarımızı, yanı Filistin tcnhı. Fılıstın coğrafyası v.s., okutulur. Bu gizli eğıt'mın sorımluluğu FKO'dedir. Siyonizmın sembolü Israil Oevleti tcrihl carpıtarak öğretir öğrencilere. Bızım cocuklar'mız, Filistinlı çocuklar tarıhı böyle mı öğrenecekler? FKÖ Fıüstin okollormda okumayan cocuklarımızın da diğerleriyle aynı eğıtımden gecmesmi soğioma çabcsmdadır. Bu ccba dunyoda eğıtım alanında rastlanan tek deneydır sanırım. Başka ülkeleroe değ/şik yontemierle baskılar söz konusudur. Ozellıkie Fılıstın kültürünu gelıştırmemek ıçın önlemler alınmaktad'r. FKO ışgal edilmış toprat;'ar dışındn. dost bır ülkede Fılıstın Universıtesı açmak ıçjn gırışımieröe buiunmuştur. Yeterli kaarolarımız vardif. Ceş;tlı ülkelerin ünıversıtelerıni bıtiren 24 bın Fılıstınlı vardır. Bız neyo savaşıyoruz? Işgal edilmış topraklarımızı kurtararak Fılısdn Devletı kurmak ıcın Bu devlet cehalet üzerıne değıl. bılım. teknık temelıne oturacak. Devrımden sonra bıze kanromannk hikayelerin; anlaîon. gecmış n anılanyla yaşayan. ovünmekle yetınen kışilere ihtıyacımız olmıyacak. O zaman Filistin Devletınin geiışmesı, biliml ve teknıği her alanda toplumun ve halkm vararına ! fcullanılabüen, dennlemesir>e bılgılı b r kuşağın varlığıyla sağlanacaktır. Her Fılıstınîı genç Kendl dafında en bilgılı, en iyı uzman oiarak yetişmek zorundadır> f [ DÜNYADA EKONOMİ VE TİCARET Üye Ülkelerin AFTye Net Katkı ( + ) ya da AET'den Net Yararlan () (Milyon İngiliz lirası) İNGİLTERE F. ALMANYA FRANSA LÜKSEMBURG OANİMARKA HOLLANDA İRLANDA BELCİKA İTALYA Toplam Net Katkı 1980 + 1.199 Kişi Başına N©t Katkı 1930 Derleyen : Osman UL.\GAY AHT ciddi sorunlarla karşı karşıya 2030 kcsım günlerl Dublln Şatosu'nda bir craya gelecek olan AET ulkelerf başbakanları, Topiuluğun gıderek ciddı boyutlar kazanan sorunlarına eğılecekler. Bu sorunlar arasında. AET' nin 1980'de dahc da kötüleşmesi beklenen genel ekonomık tablosunun yomsıra Topluluk lcı anlaşmazlıklar da önemli yer alıyor Özellikle ingıltere Başbakanı Marcaret Thatcher'ın. ulkesinin AETye net katkısını azaltmc yolundakl girişımlerinın Topiuluğun geleceği ocısmdon koygı vericl gelışmelere yol acmasından korkuluyor. 1930 de %2 GSMH artışı. %9 enflâsyon ve %B2 Işsızlık orant bekleyen AET'yı uğroştıran ooşlıca İC sorunlar özetle şunlardır : • Ortak Tarım Politikosı: Topluluk bunyesinde cıftçıleri sübvansyone etmek için harcanan fonlar gıderek taşınamaz bcyutıara varmış ve geçen yıl Topiuiuk butcesinln yaklaşık %75 ini alıp göturmüştür. Bu yıl ise yılsonu geimeden bu amcca ayrılan fonlar tükenmış ve Avrupa Parlamentosu yeni fon ayrılmasını reddetmlştır. Bu durumda üye ülkeierin ciftcııerıni yılsonuno dek bütçeierınden sübvansyone etmelerl gerekecektlr. öte yandan soz konusu subvansyoniarın yardımıy la cluşan sütlozu ve terevağı «dağ»larının czaltıl ması ıcin süt yağ üretıcılennp sağlonan subvansyonlarda 250 mılyon İngılız lırası ındirım yapılmış aynca bır de yonı vergı getirılmiştir. Bu karcrların, tonmsal çıkarların siyasal ağırlık toşıdığı Fran sa va Almanyo gibı ülkelerle sütyağ üreîıcilerinın ağırlık taşıdığı kuzey Avrupc ulkelennde tartışmalara yol acması beklenmektedır. • İngfieere ve italya'nın Bütceye Katkisı: (tal ya ve ozeılıkle İngıitere. AET büfcesine net katkılarının ulusal gelir düzeyleriyle ters orantıh o1djğunu ileri sürsrek bu olandcki uygulamanın + ,+ 193 244 279 339 363 485 693 13 + 21 : + ii + 0.2 527 46 19 102 36 8 Kişl Bosına GSMH 1978 2.870 5,430 4.600 4.950 5,660 4,880 1.970 5.090 2.180 • AET Komfayonu'nda Reform: AET'nln surekll yürutme organı durumunüakı AET Komısyonu'nun yapısı ve ışl9yişi konusundakj eleştiriler giderek yoğunlaşmış, 8 bın kış.liK bir personelın desteğinden yararlanan bu komısyonun. harcamalcrıyla orantılı b,r etkinlîk soğloyamadığı ıleri sürulmuştür. Komisyon'un üys sayısının ozaltılması, haroomalarının sınırlandırılması vs yeikılerıni doha etkın biçımde kulıanması için önlemler alınmosı ıstenmektedir. • Bölgesel Polltlka: Topiuluğun gdrecell olarak geri ve yoksui bölgeierini kalkındırmayı ornaçlayan cbölgesel politıka»nın yeterınce etkili olamadığı, zengin ve yoksul bolgeler arasındakl farkın czaimasına dcha cok zeng.n cölgelerdekf gerilemenın yol octiğı ileri surulmekte, bırim olarak ülkeler alındığında İse zengin V9 yoksullar arasındaki fcrkların giderek omığ; bel'rtılmektedir. • Topiuluğun Genişlemesl: Yunanistcn'dart sonra İsponya ve Portekız'in AET ile tam üyeliK ıcin resmi görüşmeleri başlamış bulunmaktadır. Ancak özellıkle gümrük tarifelerinin karşılıklı olarak indiriimesi ve geçış dönemınln süresi gıbi konularda onloşmazlıklcr olduğu aniaşılmaKtadır. Öte yandan Ispanya gibi bır torım üreticısinın daha bünyeye katılmcsı olasılığı, Ortak Tarım Polıt>;ası cıkmazındc bocalayan AET'yi ciddl bicimde düşündürmektedır. değiştirilmesinl Istemekte, diğer ülkeler ve özel likle Fransa ise bu alanda önemli bir değışıkıiğe karşı cıkmaktadırıar (Bak. Ingiltere ve AET) • Ener|i Politikosı: AET ülkeleri Tokyo Doruğu'ndo yükümlendıklerl toplam petrol dısalımı hedefinın kendi oralcrındakl paylaşımı konusun da nazirandckf AET Doruğu'nda bır anfaşrnava varmışlardir. Ancak Topluluk Içlnde uyumlu ve tüm üyelerin isterlerine uygun bir genel ener|l pofıtrkast saptanmosındc güclöklerle karşıicşri maktodır. • Avrupa Para Slsteml: Avrupa Para steteml (EMS)nm ikip.ci aşamasına gecme, bir tAvrupa Pare Fonu» oluşturma ve Avrupa Para Birımi (ECU)yu bir rezerv birimi haüne getirme çaIışmaları sürerken AET ülkeleri arasındakl enflâsyon ve tıcaret dengesl farklılıkları giderilebilmiş değildir. Bu nedenle 24 eylulde Alman markının %2 devalüasyonu ve Danımarkc korununun %3 devalüasyonu zorunlu olmuştur. İngiltere'nin AET serüveni bir kopmayla mı sonuçlanacak? "Gelişmekte olan # , ülkelere yardımlar 1980'de yetersiz kalacak OECD Kajkınma Yardımlan Komitesl IDAC) Başkatu John Levvis, sanayileşmiş ülkelerce «Gelismekte olan» Clkelere sağlanan kalkınma yar^ımlarında sınıriı artışlar beklendiğini. ancak bu artışlann gereksinimleri lcarşılamaya y stmeyeceğini açıklamıştır. J. Lewis'in açıklabnasına göre GSMH'larutun %0.7'sini bu t^r yardımlara ayınnaya karar vermiş oîan s ınayileşmiş ülkelerden ABD. Japonya GSMH'lannm %03u F. Almanya dolaymda süm lekte olan kalkınma yardımJLanm 1980'de arnrmaya kararlıdırlar. Ne var ki,t «Gelişmekte olan» ülkelerin gereksinimleri.* kabaran petrol faturalarmıa da etkisiyle çoft daha hızlı artmaktadır. Gelecek yıl petr( 1 fiyatlannda sınıriı artışlarla bile «Geüşrtekte olan» ülkelerin cari aesap açıklan e4 milyar dolan bulacak ve bu grup içinde y\r alan «En yoksul» ülkelejuı bu yıl 5 milyav dolar olması beklenen aç> ğı 11 milyara tırmanacaktır. «Orta gelî'Ii» ülkelerin 1979'da 2i milyar dolar olarak gerr c 'eşmesi bekl<an açıklannın ise 1980'do 50 milyara erisn.esi beklenmektedlr. Bu geıişmede, petrol fiyatlannın yanıstra. «Orta geîirli» ülkeler içjn önemli bir pazar niteliği ta^ıyan sanayileşmiş ülkelerdeki ekonomık buaaJınım ve aj»tafl korumacılık eğilimlerioln de önemli pa^' olacaktır. « ZUN süre AEFnln dışında kulan Inglltere'nın Topluluğa kotıiması 1975 yılında yoğun politık tartışmalara konu olmuş, Muhafazakâr Parti ve İşçi Partisi lcinde AET yanlısı ve Karşrtı kanatlar oluşmuştu. Oîellikle isd Partisi icindeki sol kanat. ülkeye ekonomik yaror sağiamayacağı ve egemenlık haklannı sınırlayacağı gerekçeslyie AETyo katılmoyo karşı cıkryor, her iki büyük partide de çoğunlukta olan katılmo yonlıları İse aksi tezi savunuyor ve çesitlı örneklerle AET'ye katılmanın csokaktcki İngılizıe sağlayacağı somut yararlan anlatıyorlardı. Sonunda AET İngiltere'ye kimi yeni ödünler tanıyor ve guvenceler veriyor, İngiitere'de yapılan referandumu ise büyuk farkla katılma yanlıları kazonıyordu. Ancak 1975'den bu yana geçen süre kp tılma yanlılarının umut vo vaadlerlnln büyuk ölcüde havada kaldığını gösterdl. Çiftcilerin toplam nüfus İcindeki oranı yalmzca % 2,5 olan İngiltere tarım sübvonsyonlanndan yarartanomazken AET'den itha! ettiği tarım ürürtlerine yüksek fîyatlor ödemeye başla' Ostelik sınai ürun dışsafımında do AET pazarlarında beklenen sıcrarrtayı yapamadı. Sonuçta İngiltere'nin AET'ye katKisı AET'den sağladığı yararı kat kat aşmaya başladi. 1980"de İng'ltere'nın AET'ye 1,2 mılyar İngiliz lırası net katkı sağlayacağı hesaplanıyor. Bunun csokaktaki İngiliz> Icin anlamı İse % 3 oranınöa yeri bir gelfr vergisi demek oluyor. Ve Ingiltere'nin AET"ye net kotkısı, gelir duzsyl çok daha yuksek olan Fransa'nın net katkısının neredeyse 100 katına yaklaşırken İngiltere Başbakanı Morgaret Thotcher'in konuyu oldukça uzlaşmaz ve kararlı bir turum tçinde AET Ooruğu'na getırmesl kacmılmaz görünüyor. Thatcher'in İngiltere'nin AETyo lcotkısıyJa yaran arasında makul bir denge sağlamayi amaçlayan yakloşımına karşılık AET Komisyonunca hazır\cman çözüm öneri'erl ingiltere'nin net katkısının en fazla 500 mdyon İngiliz lırası azoltıtmasını öngöruyor. Topiuluğun üye/erinden F. Afmanya ve Benelüks ülkeleri üçte bir oromndo bir indiriml kabul edilebılfr sayarken Franso ise ancak ondabirHk bır indirimde ısrar edıyor. Bu koşullar altındo İnglllzlerm AET'dekl geleceklerini ciddl blclmde gözcien geçirmeleri güclü bir olasılık olarak gundeme geliyor. öğrenme güçlüfü olan çocuklara yardım edilmelidir Eğıtım sıstenıımızın çarpıklığı ve olumsuz sonuçlorını dıle getiren yozıları aeğeılendırmeye calışıyoruz olanaklarım.z eJverdJğmce. Nazmi Şen türk öğrenme güclüğü olan cacukların karşı kar şıya bulunduğu sorunian anictıyor. Görjşlerıni yansıtıyoruz.. eistanbul Üniversıtesi Pedagojı kürsusünön 1975 yılında yaptığı ıncelsme/s gjre, ılkokullar da, smıfîa kalma clayı en çok oırıncı smıflarda görülmektedır (9İ45.9)Ben, geri zekalı öğrencılsnn, örel eğıttme gereksinmesi olan öğrencilerin varlığını yadsıyor değılım. Nıyetim, bu yüzde elfr/e yüklaşan başarı sızlık oloyının, arka pîanın! gösrerebilmek, öu oranın istenılırse coi< aşağıiara duşalebıJıneceğın) vurgula maktadır. Çünkü. bu oranın iomde, zekosı normal oldu ğu halde, çevrenın nesneı ve kulıare' yoksunluöu yüzünden, Eğitim Öğretım için gerekli güdüJerı, bulamayan çocuklar vardır. Yanı, bun.lar sı nıfın bır köşesinde, terKedılmese, bırcz ıigı goste rılse, biraz şevkat gosterılse. kazanılacaK tıpten çocuklardır. Geri zekalı değıl, sait öğrenme güç lüğü olon çocuklardır. Bu, cocuk'arın sorununa eğılmeyen. ve yıl sonunda onları sınıfto bırokarok, gelecek yıl rahat etmek ısteyen bır öğretmen, bu tavnyla kımin değırmenina su taşıdığının farkın da mıdır? Şu aşamada hiç değüse şu yapılabilır. Okuma yazma oğret.mı salt Dırıncı sınıfto oğret/lir, safsatasından vazgeçılmeiıdır. On yıl önce bu aianda atılan adımiar, yanlış olduğu icın değıl, sj'andırıldığı ıç n bcşarıya ulaşılamamıştır. Ücuncü sınıfa kadar. smıfta kalma diye bfr şey oimamalıdır. Öğrenımi guç çocuktar ic'n özel prog rom riazırlanmalı, öğreîmen bu konuda yeterii kı iınmaîıdır. » Dış borçlarını tanımayan Iran'ı zor günler bekliyor I RAN'm dış borclannı tanımama karannın yankılan sürmektedir, Dünya para ve banka piyasalanna yakınjıklarıyla tazunan uzmanlar. İran'uı bu karanndan geri dönmernesi halinde dış ticaret tşlem.'erlada büyük güçlüklerle karşılaşılacağını. bir yandan tamamen petrol üretimine bağımlı kalırken, diğer yandan bu petrolü peşin parayîa satmakta bile güçlük çekebilecegini ileri âürmüşlerdlr. Uluslararası ticaretto her işlemin ve her ödemenin zorunlu olarak geçmesi gereken belirli kanallar bulunduğunu vurgulayan söz konusu uzmanlar, tran'ın bu kanailar dışında ancak trampa anlasmalan yolj/la ticaret ya^abileceğioi bunua ise îran'ın I dtşaJım gereksinmelerini karşılamaya vetmeyecegini belirtmişlerdir. tran'ın dış borclannı tanımama karan ulusîararası kredi piyasaîanndan yararlanmasını olanaksız inlarken, SĞZ konusu ticaret ve ödeme kanallarından yararlanmasıaı da büyük ölçüde güçleştirecektir. Oysa Şah döneminin mirası olan dışa bağımlı ekonomık yapı, haikın yiyecek gereksinımlerinden gazyağma, sarıayinin makinearaç gereksiniminden, ordunun yedek parça gereksinimıne :adar pek çok malm dışalun yoluyla sağlanmasjnı zorunlu kılmaktadır. Örneğin geçen yıl Iran gıda maddeleri gereksialminin yüzde 30'unu dLşalunla karşılamış, tanıl gereksiniminin yüzde 65'ini ABD'den sağlamıştır. Son olaylara dek ayda 100 bin ton buğday, 100 bin ton hayvan yemi, 50 bin ton pirinç ve 30 bin ton bitkisel yağ dışahrru yapmakta olan Iran'm bu ürünlerln piyasalanna egemen olan Batılı güçleri karşısına aldığında nasü bir seçenege yönelebileceglnJ kestirmeK kolay değildir. İran yöneticileri bir yandan petrole karşılık bu mallan sağlayabilecekleri yeni kanallar ararken, bir yandan da kuşkusuz kendıni devrime adamış îran halkımn özverisine guvenmekte, ba haikın «Kutsal savaş» • ujrunda belirli yoidukiara katlaaabilecefini ummaktadıriar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle