25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON İKÎ CÜMHURÎYFT 30 OCAK 1979 EKONOMI... EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... r Kcmu Iktıscd Teşebbuslerının yonetıcılerıne, kurum zororlarının bellı bır tovonı aşmosı hal'nrie Bakcnlar Kıırulu'run kararıno gerek kalmnr'cr! ürun ve h z"">etlerıne zam yapma yetKisı tonınmış tT. 1979 vılı butce yasssmın 71'ıncı maddesı ıle KİT vonetıcılerme tanınan yetkı bu kuruluşlorm pıvasa Koşullarra gore calışTiaıarı ve rasyonel 'ş letmecılık esaslarınc gore hareket etmelerı amccıyla oet'nlmok'edır Yosonın 71'ıncı maddesı şu «Kamu Iktısodı Tesebbuslennın faohyetleu ile ilgıli olarak yıl Içinae ortaya cıkan gorev zarar ıarır:ı karşılamağa Genel Yatınm ve Finofismon Programındo saptaton mıktorlaria sınırlı olmok •jzere Molıye Bokanı yetk'Mdir. KIT'lerin mevcut korarnametorle verllen görevlerden doloyı ortoyo çıkan gorev zararlan miktarları ile işletms faalıyetleri zaror miktarları Genel Yatınm ve Finorsman Programmda soplonan miktarları asamcz Korlar do saptanan meb loğiarın altmdc olarraz. Bu omaca ııloşrr.ok içtn kuruluslar, uret<m h* d*fieririi ve ışlelme faolıyet sonuçlarını gerçekleş tlrmek zorundodırlar Soptanor gorev zararları veya Işletme fooliyetı zarortarının artmamosını, körırt azalmamasım sağlamok uzere, kuruluş'a' oncelikle kâriılık ve verimlılık icınde cc'ışmak, »ermaye birikimıne yordımcı olmok. savurganlıgı ontemek, etkin yonelıme yortelmek ve bugunku mallyet gelışmelerl karsısmdo, progromdakl hedef ieri.1 gercctkleşttrılemeyecegtmn belırtnesı halınde gereklı onlemleri almakla goceviı ve yetkıldirier » GOREV ZARARI BCtce yasasına konulon bu hukum ıle KİT /ö netım kurulları programda kendılerıne venlen hedefıe'6 gcre scptanan gorev zararınm program tavenırı oşma&ı ho mce har turlu onlemı almoği yetkılı kılınmışlardır Aynı şekılde belırlı bıt mıktarca kâr etmes* prcgromianmış HIT'lenn de bd sınırın oltırda Kâr edecoklerınm onlcşılması halınde KİT vonetınn Kurulları urun ve hızrnetlemo zom dahıl h«r turlu onlemj aiobıleceklerdır Bovlelıkle şırrdıye dek Bokamar Kurulu'na tanınan bır yetKi butcc ycscsı ıle belTİı koşulların gercek '.6şmesı nal'nde kuruluş yonetıcılerme bırakılmış olmaktadır KİT'lerle ılgılı bu tur kesın onlemler alınma sıno bu kuruluşlann ışletme acıkiarının ve zarar larının gıderek buyumesının yol açtığı bıldırılmek tedır. 1977 yılında KİT fınansman gereğımn yuz de 4,3'unj oluşturan ışletme ocğının 1978 yılındo yuzde 12.8'e ulaştığı saptanmıştır. 1979 yılında bu oranın yuzde 5e duşurulmesı programlan mıştır. Aynı şekılde KIT'lerde oz knynak/yabancı kaynak oranı gıderek yabancı kaynaklar lehıne bır gelışım ıcıne gırmışt.r Bunun sonucu olarak ta kuruluşlann malı yopıları onemlı olçude bozul muş ve pek cok kuruluş ağır borc yuklerı altına gırmıştır POLİTİK ETKENLER Öte yandan hukun"etce zamon zaman KİT ürun ve hızmetlerıne zam karorları alınırken polı tık etkenlerın do ağıriığını duyurduğu, madde secımı ve zamanlama açısından duzensıziık goster dığı tMİdırılrnsktedır Bu nedenle kuruluşlann pıya sa koşulıarı icınde foolıye! gosterebılmesı, kadro iorının oluşmasında ve urunlerımn fıyatlarının soptanmosında sıyosal etkenlerden cok ekonomık etkenlere gore horeket edebılmelerıne bağlı Olmoktadır 1978 yılında, toplu sözleşme yuklennın ve gırdı malıyetlennın programdo ongorulenlenn üzenn de gerçekleşmesı. ayrıca KİT fınansman programmda duşunülmedığı halde yıl ıcmde meydana gelen dovız kuru değışıklıklerı KIT'lerin kaynak odeme forklarını olumsuz yonde etkılemıştır. Buna karşılık 1978 yılı ıçınde ceşıtlı KİT urunü ve hızmetlerıne yapılan zamlar programlanan mıktar ların ustunde olduğu ıcm 1978 yılı ıcın KIT'lerın 27 mılyar lıra olacağı hesaplanan kaynak ode me farkını 17 mılyar lıraya ındırmıştır KIT'lerin kaynak • ödeme farklartnı karşılamok ve programlonmış yatırımlarına kaynak sağ lamak amacıyla Merkez Bankası koynaklanna do başvurulduğu belırtılmektedır. 1877 yılında KİT flnansmanı amactyla Merkez Bankosı kaynaklarından 23 5 mılyar lırolık olonak sağlanmıştır. 1978 .yılında bu mıktar azoltılarak 17 mılyar lıraya ındırılmıştır 1979 yılındo ise KİT fınansmanı icın Merkez Bankasından 15 mılyar lıralık kaynak kul lonılacağı hesaplanmaktadır. KlT'lerm hızmet ve ürünlerine zam yapma olanağı getiriliyor 1 BORÇLANMALAR (X) ULKELER BOLIVYA SiLI KOLOMBIYA ÇEKOSLOVAKYA FlNLANDiYA YUNANISTAN MACARISTAN ENDONEZYA FILDISISAHILI GUNEYKORE LU6NAN MALEZYA FAS 1977 2 250 2 375 1.500 1 500 1.062 1 125 1 687 2 000 1.982 FILIPINLER ISPANYA TUNUS ZAIRE SENEGAL (x) 1.125 1.500 1,750 1.650 1.250 2500 1978 1 542 1 125 1 125 0.750 0.687 1.000 1,000 1.375 1.750 1,375 1 187 0,625 1,125 1,354 1 206 0 937 2.250 2 250 Çok sayıda ülke borcunu uygun koşullarla yeniliyor; Türkiye ağır dış borç yükü 5 yıldon uzun süreH borclarımolarda llber üzerlnden odensn uste oranı. nedeniyle iyileşen koşullardan yararlanamıyor. ne gelışmesı şoyle bır orrek e oçıklanabılır Bı sure once Jamaıka'ya acılacaK kredıye bır Ingı \\z oonkerı kculmayı reddetmıstıt GereKcesı, kal aıgı otelde çcmcşırının yıkanomamnsı clmuştur. Bu olay gunumuzde olsavdı farklı sonuclanacsğı kuşkusuzdur Banker yoinız Kredıye «atılTialla kalma/ccck, ayrıco «çomaşır koiayhklarına» ıl.şk'n ıkıncı bır kredı daha onerecektır Kosi'llcr ıse dort vılı odemesız 10 yıl surelı ve du şuk faızlı oıacaktır (Ir.stut.onal Investor, temmuz 1978) İYİIEŞMENIN NEDENıERi Bır yıl orcesiTe deç'n yuksek foızler ve kı sa sureler'e Avrupa Pora Pt/asası'ncıu kredı ai> > olonorjı bulc mayanlar gunumuzde ~a kolayca borclar.abılmektec'ırler Beş v> surelı kredı bulmak guc ıken, bugun 10 y.Mık kredılerın sorun olmadırjı aozleniPkteciır Faız uygulaması ıse. lıbor (İngiltere bankatorarası faız oranı) uzerınde yuzde 1 51 aras'nda fSprecd» (uste/ek faız» eEasına dayalı ıken lıbor'un altına duşulebıleceğı belırtılmektedır Avrupo parn pıyasalarında sayısı artan ban kalor arasında cldukcc sert bır fıyat duşurne scvoşı sürrrsfcktedır Gunumuzde buyuk bankalor ıçın uluslorarası kazançlar onem kazanmıştır. 1973 yılında uluslararası Kazanc'ar önem kazanmıştır. 1973 \ılında uluslararası kazançiar bu Füsun ÖZBİLGEN BUTÇE YASASINA KONULAN BÎR MADDE ILE. KİT YONETİCILERİNIN KURUM ZARARININ BELLÎ BIR TAVANI AŞMASI HALINDE HER TURLU ONLEM ALMAĞA YETKILI OLMASI KARARLAŞTIRILDI. Avrupa para piyasasında koşullar borçlu ülkeler lehine gelişiyor Avrıpo para pıyasalarında koşullar borclular sh ne ge'ışmektedır. Borçlanma koşulları gıdereK y leşmektedır. Cok sayıda ulke ve kuruluş, eskı borclarını daha uygun koşullarla yenılemektedırler (Instuıonal Irıvestor ocok 1979) Borclar yenılenirken, borclanmalonn fıyotı licuziamakta ve gerı odeme surelerı uzamaktaGir. Ispanya. Şılı ve Fılıpınler ceşıtlı kredıierlnı ye nı kosuilcra uydurmaya calışmaktadıriar. (Euromone>. ocak 1979) Para D'yasalarında koşulların borclular lehı/uk Amp^Kan ban<alannın toplom kazanclarının portte bırırı clustururken, bugun coğunluğu mey dana get'rmektedır. Bu konuda Chase Manhattan' dan Robert Bınney çoyle demektedır: «Avrupa ve Bırleşik Amerika'da kazançlar azolmıştır. Bu azalmayı dengelemek ıcin denitaşırt kazançlara geteksınım vardır.» Deniz aşırı kazançlara üuyulan gereksınlm vonında. pcra pıyc£.alcrında buyuk bır fon bınkı mı vardır Buyuk tutarlaro ulaşan bu fonları dağıtmoK ısteyenlerın scyısı ıse alıcılardan daha coktur. Pıynsanın önde gelen bankaiarmdon bın smın yetkılılprıne çcre, bjnkaların dıkte ettıgı k5 şjllarlo artık kred c'uşturulamamaktadır. «Bu d'jrısmdo» cıyor yetkılıler «Bulabıldiğiniz muşts rıye siz gdiyorsunuz ve onun koşultarını kabul ediyosunuz.» Mogan ıjL.aranty'den Vaglıano. cok sayıda fcankonn herkese < iyı muşterı» gozuyle bakma». zorunda kaldığını soylemektedır Brezılya Malıye Bakjnı Snnoı sen ıse şoyle demektedır «Bonkerier, hıçbır zaman unutmayınız, onla. rın kpndilerinden borc aiacaklara ıhtıyacı vardır.» Gercekte bankolorm eilerınde bınken fon bot'uğu ıcmdb. r'er borc ısteyen ıcın alabılîlığıne lekabete >!irmel°rı dune kador pıyasado horlaran cok snyıda ui:<e ya da kurulusu. ılışıktekı tablodon da ızleneD.leceğı gıbı, ıtıbarlı muşterılet yapmıştır. BanKalann reKabetı, kredılerı ucuzlotır, sürelerını uzatırken, kredı hacmınde de onenî lı bır artısa yol acmıştır. ULUSAL GURUR Para pıyasaicnndan krsdı sağlamak, gunumuzde, teknık bır malı ışlem olmaktan öteyş gıtmıştır Ülkeler, yararlanacaklorı kredıyı «ulusal gurur» sorunu yapmaktadırlar Hıcbır ulkeye kom şusundon daha ağır koşullar kabul ettmlememektedır Bu nedenle, para pıyasalarındakı gelışmeler dıkkatle ızlenmektedır Chase Manhatton'dan Robert Bınney şoyle demektedır «Son yıllardo borclular para pıyasalarında ne olup bıttlğınden haberdardırlar. Bır bankayı otekıne karşı oynayabilmektedırler» 'Euromoney', 'Economıst', 'Fınancial Tlmes', 'Agerı' ve 'İnternational Insider' artık yalnız bankerler tarafından değil, borclular tarafından da izlenmektedir.» BJ ortamda, cok sayıda ulke pahalı eskı kredılerını ucuzlatabılmışlerdır. Ekvator, yuksek foızlerle aldığı kreaııerm uste oranlarını, 1978 yılının mayıs ve hazıran aylonnda yuzde 0,125 duşurebılmıştır Hındıstan. agustos 1978'de yüzde 1 uste ıle borclanabılmıştır Malezya. Irlonda. Bolıvya ve Güney Kore kredılennın sürelerını uzatmışlardır. Şımdı de, Fılıpınler yuzde 1,375 olan uste oranını yuzde 1'e. Şılı yuzda 1,75 oronını yuzde 1,125'e. Japonya ıse Vın uzennden yuzde 0,75'e ındırmek ıçın pıyosadadırlar Daha iyı koşullorla kredı yenılenmesı kcnusunda Cıtıbank'dan George Putman şu bHgıyı vermektedır «Muşteri bunu Istemektedır. Siz yapmazsa nız yapamazsanız, başkası yapacaktır. Yenilenen kredilerin çoğunda, rokiplennizın onerilerine karşı yarışmak «zorunda kalıyorsunuz». Deutsche Bank'dan Ikkerhard Storck ıse şu goruşu savunmaktadır: «İnilebilecek bazı asgari koşullar vor, kuşkusuz ancak ptyasayı da ızlemek zorundayız.» Para piyasalarındaki gelışmeler. bankalorın riskini artırmaktadır. Ancak, bankalar az gellşmiş ülkeler ıle ılişkılerını surdurebılmek ıçın bu riskı goze almaktadırlar Chase Manhattan'don Haley in verdığı bilgıye gore, «bankalar borc vereceklerının seçıminde yclnızca kredı rıskıne degil, o ulke ıle olan ılıskılerının geçmışıne ve boyutiarına da bakarlar > TURKIYE'NIN OURUMU Turkıye, para gereksınımmın artısı doğrultujjnda, pıyasaıardok olumlu gelışmelerden yarar anamamıştır Ycrarlanamayısta cephe ortaklaı"dan devralınan enkazın etkısı kucumsenemez aızlerı/le bırlıkîe 2b mılyar aolaro yaklaşcn dış aorç yuku vs bu borcun. 7 mılyar dolarlık bouTiunun odemesı gecıknış ya dc henen oderecek olaniardan oluşmosı, kuşkusuz pazarlık gucunu azaltmıştır Ancak, Turkıye, banka'.ar ıle olon ılışkılerihde krıtık hotalar da yapmıştır Turkıye den olacaKlı butun bankaları bır araya getıren bır borc erteleme operas/onuna gırmıştır Boyıece. b.r bankayı otekıne karşı oynayabılme olanağı peşınen yıtirılTiıştır Oie yandan, 1978 yılındo dıs odemeler alonında sagıanan lyıleşme ve Turkıye nın potans'yelı pozarlıklorda geregnce değerlendırılmemıştır Turkıye'nın dış tıcaret acığındakı buyuk aza.nıa, oiumlu bır koz olarak kullanılaca><Wen «kotuye gidiyoruz yardım edin» yaklaşımıylo ele alın mıştır 100 mtlyon doior ıcn Turk ve adına Lıbyo Arap Dış Bankosı nın garantı vermesı kabul edıerek, dışalımlorı artırinak uğruna her odunun ver leb'leceğı dunyaya ılan edılmışt'r Ote yandan. borc erteleme operasyonu taze pa'O koşuluna bağlanmıştır Taze paroyı sağlo.obılmek ıcın bankaların borc ertelemes ne ılışkın koşullar kabul edıimıştır Daha uygun koşulınr sağlanmasmda yabancı musavır fırmaların se katKisı sağianamamıştır Gercekte. Deutsche Bank'dan Vonta'un soz'enyle, «borclarını erteledıkten sonra Turkıye, para piyasasına pazarlık gucu cok daha artmış olarak çıkabilirdf» (Instutıonal Investor kosım 1978) Ya da «Manzımajıyı?. Transkei Guney Afrıka'da b:r dev lettir. Manzuma bu devletın kukla başbakanıdır Bantustan ıse, bu dev 'l«1ın sınırları icınde gerçeklestirıten Wr tur «top omo kampıdırs Sadece sıyoh halkın kapctıldığı bir tur yurl lordır bunlar Transkei Guney Afrıka'da kurulmuş tam bır kukla ulkedlr. Tam bir cduzmece devıettır > Guney Afrika Birliğinin ırkçı ve sıyahlara kar sı yurüttuğu politikanın, sıyahların Afrika'da başlaltıkları ozgurluk savoşımını engellemenin en buyuk arae larından bıridir bu <dev'et» Irkcı rejimler kurdukları bu «devlett aracılığıyla siloh tlcareti yapmokta, kendıleri ile her turlu dısolım ve dıssatım ItlşkHarini kesmiş bu.lunan ulkelerin ustune bu <devle'* yoluyla gitmekte, dolaylı yoldan gereksinimlerlni korşılamaya colışmaktadırlcr. Beyaz azınlık ulkedekı toprakların yuzde 87' sine sahip bulunmaktadır Siyahlar ıse, ger! kalan yerierde oturmaya zor lanmakta, en verimsiz toproklordo tanmsol uretlmle geçinmeye calışmaktadıriar. Sadece verimsiz topraklar olsa lyi. Ustelik o topraklarda bile «Bontustan» denilen toplama kamplarında siyahlar bir araya getirilmekte ve tam bir cağdısı yaşama ıtilmek istenmektedirler Salt kendi icınde değll, Afrika'da suren siyahların tum ozgurluk eylemleri karşılarında Transkei'ı bulmaktadır Irkcı rejimler de bu «ör/envı» değerlendirmekte ve Transkei'ın ceşitli gereklerini karsıla mada, birbirlerinden geri kalmamaktadırlar.. Işte, bu Trcr.skel tum ozetlenen nı teliklerlnden dolayı Birleşmiş Milletler tarafından protesto edllmiş ve ulkenin tanınmaması yolunda arka arkaya kararlar alınmıştır. Deer ırkcı yonetimlerie ilişkisi olan ülkeler bile, Transkei'ı tanıma cesaretıni kendilerinde go rememişlerdir. S ız tBontustan» adını hlc duydunuz m u ' . Ya «Transke» adını? Şlmdi, durup dururken da neyin nesi?.. Transkei Bu cduzmece deviet»ın kukla baş bakanı ya da devlet başkanı, her ne ıse, Manzuma, gecen hafta Turkıye'ye geldi Bununla ilgıli tek satır habeı verılmedi. TRT'de Cok dogaldı boyle bır haberın verilmemesi Havaalanın da «devlet başkani'.nı Dışişlerinden ya da hukumet yetkilllerlnden kimse kar sılamadı Cunku, Turkiye'de tanımıyor du boyle bır cdevlet' > Ne var kl, bfzim Sanayı ve Tekno lo|l Bakanlığı bu «devlet » tanıyor ol malı ki, bokanlığın kimi yetkilileri bu yetklllleri yıne de bu adamlarla goruştuler Transkei nire. Bizım Sanayı Ba kanlığı nıre?. Iş belki biraz dolaylı ama, oldukça net gorunuyor. Transkei denilen bu ulkeye bizim ozel kesım kamyon satmış bır tanhte Sımdi kımi nscdamlarımız», ozellikle de oto motıv sanayinin onde gelen kişilerı, iraktor satmak ısterlermış, başka sınai urun sotmak ısterlermış Eh, Turkiye'nin de dıssatımını arttırması gerekır Anıian gerekce ıle harekete gecilir Dunyada kimsenin kabul etmediği bir «Devlet Boskonı» ile bızım ozel kesim de gorusur. YORUM Bantustan İle İçiçe Yalçuı DOĞAN amocıyla olanca cabanın gösterlldlğl cok gozlenmıştir. Sanayi Bakanlığının ızlemekte oldugu politikada Bokon Orhan Alp'ın bır sozu sonırız temel Planlama Kurulu toplantılarının bırınde Alp acıkça «kamu kesımı denıljığınde tuylerım dıken oıken oluyor> dıyebilmiştır Bu sozler de Yuksek Planlama Kurulunun tutanaklarına gecmiştır Anıian ılkeden hareketie ekonomıde temel karorları, Yuksek Planlama Kurulundo yo da hukumette alınan temel karartarı Sanayı ve Teknoloıi Bakanlığı sureklı engellemektedir Orneğın, leşvik onlemleriyle ilgıli kararname Sanayı Bakantığmdadır ve çıkmamıstır. Traktor ile ılgilı kararname Sanayı Bakanlığındadır ve çıkmamıstır Demırcelik ile ilgıli kararname Sanayı Bakanlıgındadır ve çıkmamıstır Üstelık, bu korarnamelenn ortak yanı «devletın ekonomı ıcmdekı ışlerlığıne oğırlık» kazondırmasıdır. Traktor dışalımı ile devlet kuruluşlanyla görevlendirilmek tedır Demircelik dısalım ile yurt icı dagıtımında devlet kurulusianna gorev verılmektedır. Teşvik belgelerindo devlet yatırımlarına onemll kazanımlar sağlanmakta, ozel kesimin onune gelen yatırımdan ceşitli bıçimlerd* v« de gerekmeyen nedenlerle ayrıca teşvık yoluyla gelır sağlamosının onune gecilmektedır Ne WT kl, bunlar şimdı bekletilmektedır Sanayı Bakanlığında Orhan Alp Ecevıt Hukümetinin kurulmasında onemli ve tarihsel bir ışlem görmustur. Onbir bağımsız bakandan bıridir ve Turkiye'de binlerce politikacıdan ancak iste beşon kışinın yapabileceği bir cesoreti gostermiştir. Ancak, bu hukumetin bır uyesıdir. Transkei gıbı bir «Devlet» il« bakanlığının yetkılılerinı göruşturmemek bu hukumetin temel bir ilkesi olduğuna gore, ılke Sanayi Bakanlığı ıcin de geçertidir. Boyle bır gorusmeyi hangi çevreler ısterse istesin, temel ilke herhalde korunmalıdır. Bekleyen kararnameler ise, bıran onc» açıklık kazanmalıdır. adamlarla kımi ycrlerde buluştular, ye mek yediler. Hatta Sanayi ve Teknololi Bakanı Orhan Alp adamlara yemek vermek isteyince, Dısişlcrı Bakanlığı kızılca kıyamet kopardı ve Sanayi Bo kanlığına cultımatom» gibi bir beige gonderdi. «Kesınlıkle olmaz» diyordu Dışişlerl Bakanlığı, «Tum Afrıka ulkeerını ve ucuncü dunya ülkelerını kor ş mızo altrız boyle bır yemekıe» goruşunu savunuyor ve Ecevit'in tam Libya gezisl oncesinde bunu engellemek amacıyla olanca cobayı gosterıyordu Orhan Alp'ın yemek vermesı boy lelıkle engellendi. Ama, bakanlığın Özel kesim goruşur, goruşmez lartışmaları bır yana. tanınmayan bır devlet ile bir bakanlığın yetkilileri nosıl goruşebilir. Ne goruşebilir? Hem de, Lıbya gibı bu konulardo cok «du yarlı» bır ulkeye yapılan gezlnin oncesinde, istediğiniz kadar kamyon, traktor, araba satın. Ondcn gelecek gelirin bin katı bile bu skandolın malıyetini karşılayamaz Nasıl oluyor da bu maliyet goze alınabiliyor? Genel olarak bakıldığında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bedrll çevrelerden gelen istekler* hicbir zaman karşı cıkmamaktadır. Terslne belirlı cevrelerin isteklerinl yetine getirm?k Konutlarda ısı yitirilmesini önleyici önlemlerin almması Türkiye'ye petrol dışalımında 90 milyon dolarlık biriktirim sağlayabilecek İ V B B Mokına Fakultesı Isı Tekmgı Kursusj • I I I Başkanı ve aynı fakulteye bağlı Isı Tek" ™ nığı ve Ekonomısı Araştırma EnstıtuS'j Mudüru Prof Dr. Kemal Onat. bınalarda yapılacak pencere, catı doşeme ve dtş duvar ızolasyonu ile yüzde 50 oranında bırıktınm (tasarruf) sağlanabıleceğını soyiemış ve oda ,sıcakhğınm da 20 derece olarak belırlenmesi ıle bu bırıktmmın yüzde 58 68 olabıleceğını açıklamıştır. İlgılılerden alınan verılere gore. 1979 yılında Istanbul'da ısınma ıcın kullanılacak 300 bın ton dolayında fueloıl'den bu onlemlerle yaklaşık 200 bın ton bırıktınm sağlanabılecek ve bunun karşılıgında da 650 milyon lıra ya da 26 milyon dolarlık daha az dışatım yapılabılecektır. Bu değerlenn Turkıye duzeyındeki dovız bırıktırımı ıse 90 milyon dotar dolayında olabılecektır. Prof. Dr. Kemal Onat, çok katlı bınaiarda ısıtmo eneriısınm yuzde 50'sının pencerelerden yuzde 40'ının duvarlardan, yuzde 10'unun da catı v© doşemelerden kaybolduğunu belırtmış ve ısı yıtırılmesınden soğlanobııprek bırıktırım onlemlerını şovie noiotmıştır Deniz SOM da beyaz kopuk konup uzerine sıva yapılsa ısı kaybı yuzde 50 oranında ozalır Izolasyon 5 santım olursa butun binanın ısı kaybı yüzde 50 duşer 20 sanum kaiınl;g.nda ızolasyon yapılmış bir duvar aynı zamanda ısı depolaması da yapar. Kalorifer sonunce ev soğumaz, yazın da fazia sıcak olmaz ..» Prof Dr Onat bu onİ8mlerın /anısıro Avru pa da alnan o'ekı onlemleri de şoyle sıralamış tır «Avrupa'da yaygın olan olomatık kontro moalesef bizde yoktur Kapıcı, dış sıcaklığa gö re taktir edeceğı oranda kazanı yakar. Dış sı caklığa bağlı olarak kazan suyunun sıcaklığm ayarlamaz. Oysa otomatık kontrol sisteminde ka zandan çıkan suyun sıcoklığı, dıs sıcaklığa bağ lı olarak azaltılır ya da coğaltılır. Bu sıstemir maliyetı 4050 bın lıradır ve bır yıl içinde yuz de 30 40 kazanc sağlar Bır de radyatorierır gınşine termostatık valf takılır 500 700 liralıJ bu arac. yakıt tuketimınden yuzde 20 kazanc saglar. Kat mulkıyeti kanununa gore. kaloriferl apartmanlarda yakıt masrnfı ortak odenır. Hic kimse bu nedenle, oda sıcak olduğu zamcn rad yatorun vanasını kısmaz. pencereyi cear Halbu ki bunun icın Avrupa'da payolçer kullanılıyor Radyatorun uzerine lakılan bu alet buharlasma esasıno gore herkesın ne kadar ısı harcadığım tespit ediyor Harcanan ısı oranına gore, yakıl masrafı poylcısılıyor» İTU Makma Fakültesl Isı Teknığ: KC*"SÜSİJ Başkonı Prof Onct. bu onlemler'e ısı kaybından ve doloyısıyla vakıt tuket Tiınder 'uzde 50 orannda bırıktınm soğlanabıleceğ nı soylerken oda îicak'ığı korusuia da değnmş ve söyle dem ştır«Oda sıcaklığı bızde 22 derece olarak belirienmlstir Ancak bu sıcaklık 25 dereceye kodar cıkartılır Almanya gibı soğuk bir ulkede oda DUVARLAR İNCELDİ! «Pencerelerın oranı az ve cıft camlı olursa yüzde 50'lik ısı kaybı yarıyarıya duşer Catı izoiasyonu cok katlı binalardo onemli değildır. 10 katlı bir binanın catıdan tsı kaybı yuzde 7 dolayındadır. Tek kotlı bir binanın catıdan ısı kaybı yuzde 7 dolayındodır. Tek katlı bir bınada ıse bu oran yuzde 22 ye kador çıkar. Ozellikle tek katlı bına olan fabrikalarda bu konu cok onemlldir. Duvarlardan kaybolan ısı ise yapı sisteminin değlşmesi ile daha da ortmıştır Kentlerdeki cok kotlı binolar betonorme sistemıne gore yapılır. Blna kolonlar üzerinde durduğu icın duvarlar yuk taşımaz Bu nedenle bıraz da malzemeden tasarruf ıcın duvar kalınlıgı 10 sontimetreye kadar dusurulur Eskiden vamlmıs yığma insaatlordo Ise duvar kalınlıgı 30 40 santimetredır. Burada, duvar ızolasyonu yapmaktır Binonın djs, cephesıne 2,5 santımlık bır cam pamuğu ya sıcaklığı 20 derecedır. ABD'de ıse 19 derece olarak tespit edilmiştır. Oda sıcaklığını 22 dereceden 20 dereceye duşurursek, dış sıcaklık ortalaması eksi 3 derece olan Istanbul'da bu Ikı santigratlık tasarruf, yakıt tuketiminde yuzde 8 oranında tasarruf sağlar. 25 dereceden 20 dereceye iniste ise yokıt tasarruf yuzde 18 olur Cografı bolgelere gore bu tasarruf yuzde 510 arasında değişebilir.» prof Onct Avrjpa'da bırırr hacım basına günoe y.ıırıecel ısı orannın sınırlandınldığmı. ı.'Olasyon koşu'unun getırıldıgını oda sıcoklıgınn rluşurulc'uğunu beiırtırketı bu onlemlerın Tur k ye'ae de clınmosı gerektığını savunmustL.r Prof Kemal Onat'ın belırttığı şekılde ızolas yon yontemı ıle sağlanacak yuzde 50'lık bınklirım n ve buna ek ola'ak oda sxakl:ğının dusuruimesı ıle e'c*e °dılecek yuzde 18'lık bınktırımın ya kıt tuketıTiıne yarsıması konusundo ortaya eko ncmımı? ırın onemli sayılar cıkrnıştır Petrol Ofısı Istcnbul Boige Muduriugu raen olınon ver \gre gore Istanbul un ıs.nrrada tukett §• fueioı' 1978 yılında yaklas.k 270 bın ton oımustur KoC'inma Plonı'nda belırtı'dığı şekılde nkaryoKit tuketımının MİIık yuzde 12 8'lık artısı ı!e DU sayı 1979'da 300 bır ton dolayındo o'acaK tır. Prof O"af'ın beljrttiğı onleinlenn alınması ıle 1979 yılında 200 bın ton dolayındo yakıt bırıktırı nı sağ'onob'.ecektır 'sınmaca kullanılan kalor fer vakıtı, 5 ve 6 nurrara fueloılın ortalama kılo fıyatı 3 40 lıradan 200 bın ton karsılıgı yalnız ca İstanbul'dn 650 milyon lıralık ya da 26 mı>von dclorlık bır bırıktınm söz konusu olocoktır Tjrkıye'de 1979 yıl'nda ısınma ıcın tuket'lecegı snm'an 1 T>ılyon ton dolayınoakı tueloıloen sağlınabılecek yuzde 63'iıV bır bırıktınm ıse 90 m I yon da'ar!:k daha az dışaıım getırebılecektır 10 c*o rel k bır apartmanda yıldo tuketım ortalcmo 30 ton fueıoılaen söz konusu onlemler.e •>uzce 68'l.k bır bırıktınm sağlanabılmesı durumunda 105 b.rt lıralık yakıt gıderı 35 bın lıroyj ırebılecektır. KARADENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ VERGİ YASASININ ÇIKMASINI ISTIYOR ORDU, (Cumht'rıyet) Sıiıop Samsun Ordj Gıresun, Trabzon Rıze. Artvın. Gumushane dlerı ıle bu ıl'ere bağiı ılce bucok beledıye baskanian beledıye gelırlerı yascsı ıle vergı yasosının TBMM den cıkması ıcın ŞLOot ayı ıcmde Ankara'da toplanmayo karar vermışlerdtr Ka'adenız Beledıyeler Bırlıgmın pozar gunu B rlık Merkezının bulundugu Ordu da yapılon meclıs toplantısında bolgede bu'unan 151 be'edıye boşkanının aldığı karar uyarınca tanhı henuz saptanmaTiakla bırlıkte şubdt ayı ıcmde Bırlık Başkanlığınca belırleneceK bır tanhte beledıye başkonları Arrkaro'da beledıye gelırlerı yasası ıle vergı yasasının bıran evvel cıkması ıcın gırışımlerde bu'unmak uzere bırorova gelecekİPrd'r Dığer taraftan bu konuda vapıian acıkiaTiaya gcre ycsatarın cıkması ıcın Ankara da yapılocak toplantıya ulKemızde bulunan tum beled ye başkaniarı da davet edılecekt r Karadenız Beledıyeler Bırlığ nın ocak donemı meclıs toplontısında Bırlığm 1979 mal yılı butcesı 150 milyon lıra olarak kabul edılmıstır Ayrıca Bırlığm Turkıye Beledıye Brlıklerı Yurutme Kuruluna ve uluslarara sı kuru'usloro da katılmosı uygtin qorulmü$tur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle