19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 28 OCAK 1979 B EŞ tSttncay'ın yakındıgı «Ala» «debıyatı olçusuzlüklennin, Ikıyuzluluklerının ve dın 8akıncası korkulannın kökenlennı Kemalızm rejı mıne (Ataturk Yonetımıne) bağlayacak kopruyu «halka ragmen» ve bıçımsel değerler» teonsı ile kurduktan sonra o yonetımm bunlardaa «orumlulugunu göstermek lçın onun sakat özelHklerinl belırterek eleştırme Işine dalar Bunca onemlı 6orunlan, bir bıhm dergısı içln eok kısa, haylı yuzeyde kftİTTiiı}, yetersiz bır yazı ıçinde •verebileceği sanısı ile. Bu yetersızlıklere karşın, onlan saptarken, her bınnde tarlh olaylanna uyup uy madıgı hesınlıkle belli olmayan iddıalan var. Orneğın. bir dlp notunda ılen surdüğü bir göruş vardır ki okuyaru yennden zıplatacak tu hatliktai •Cumhunyet Dona ml»nln m. Selım, II. Mahmut il« Ittahat ve Terakkı'nın devamı oldugunu iddıa eder. Onun, Osmanlı imparatorluğunun «ıçmden çıktı gını» töylemek de nerdeyse küfür sayılıyormuş Selım ve Mahmut'u anıp da Abdül mecıd'i. Abdülazız ı, ve hele Abdulhamıd ı ne hakla at ladığıni; Osmanh tanhınde onlann da bulundugunu ne den tanımazlıktan gelir gıbı olduğunu merak ettım. Eger söylemek ısted^ğı şey. bır tanh zıncın olduğunu, Cumhuriyet donemmde de ondan kalma suregelen yan lar oldugunu sovlemek ıdıyse. bunu boyle soylemekte. hele o zavallı Abdulhamıd ı atlamakta ne sakmca \ardı* Bunu soylemek ıle Cum hunyet reıımının Osmanh împaratorluğunun «ıçınden çıktığını» soylemek avnı şey Hri'> Bır «cumhunyeN rejımi bır saltanat hılâfet» renmırun ıçınden nasıl çıkar"> Ve bır sr. asal bıhm \e reıımler uzmanı nası! bovle laf eder Cumhunj et sozun J ettıgı saltanat hılâfet turü renmın g:derek Ittıhat ve Terakkı reıımının ıçınden degıl, onlara karşı ısyan olarak çıkmıştır OzelKkle Ittahat ve Terakkı denen (ılende anîatacagım gıbi) bır Osmanlıcıhk Islâmcüık. Turancılık koahsyonuna karjı Bunca açıkhkla bılinen hır çevın tersıni sırf bir Atatürkculuk bıkkınlığı yu7undon tanh olaylan ıle rranhk kavramlannı altusf ec"ecpk bır dıkkat«tzltkle bır bıl'm Bdnmı na ATATÜRKÜN YÖNTEMİ VE YÖNETİM Prof. Nıyazı BERKES Cumhuriyet ' Osmanh L İmparatorluğu içinden çıkmadı •ıl •öylert BunJar yalnız tarihsel yak laşım yoksunluğu ile konunun ele alınmış olmasından ileri gelen yetersızlıkler değu, aynı zamtınria basıt tan h olaylanmn değerlendtn lemeyışinden de doğan yanlışlıklardır Bu eleştirimde (buraya degın henuz yeterince belirtmemiş oldugum) Cumhuriyet ya da Ataturk olaylanna tanhsel açıdan yaklaşım olmaksızın bıze bu gün yabancı gıbı gorunen yanlan yorumlayamayız tezını savunuyorum, ama bunu yapayım derken Cumhunyet Abdülhamıt Ittı hat ve Terakki Vahdettın çızgisının devamıdır» dersem dünyaya gülunç olurum. Aynca, Cumhunyet'm Osmanh împaratorluğunun ıçınden çıktığını ıddıa edene de raslamadım bugune değın. Tersme, Cumhuriyet donemını tartışırken onun Osmarüılık gensıne gereğınden çok bağlıhk eostenldıgı mancındayım Osmanlı devletının Cumhunvetın karşıtı oldugu yanlannm kı mılenne dokunuldugu zaman kabarmalanmızı da tu tarh bulmam ULUSAL BAĞIMSIZL1K SAVAŞIN1N ÇAPI Ataturk Yönetımınin daha sert eleçtınlen kısmına henuz gelmedık Yukardakt iddıaya benzer bır ganp iddıası daha rar Ttıncay'ın. Ulusal bağımsızlık a»vaşı, tanht» eçi menendi gö rulmemış bır «zafer» gıbi abartüarak anlatıhyonnu} og rencilere. Onun da ögrencıhgı yıllarında bu savaşın mılıter yan lanna gereğmden çok yer venlerek anlatılmasmdan g\na getırmışlerden olduğu anlaşılıyor Buna karşı ona sempatımı açıklamayı öde\ bılınm Çunkü savaşın. o donemm olaylannın ancak bır yanı bır parçası olma öğundüklerini bıhrim. Ne var kı Tuncay meramını anlatmaiaçalışırkenbu Kurtuluş Savaşının ve onun sağladığı «zafer»ın «çap>ınm uzak ve yakm zamanla nn savaşlan ve sağladıklan zaferler ayannda olmadıgını iddıa etmek gıbı bır pot daha kırar Bu pot kırma» sozcuğunu uluslararası ta.ş kınlığı nedenıyle sövlemıyo rum Iddıa bende bır merak uyandırd. da ondan Toplann. tufeklenn çapını olçen leri acılan, «zafer» denen şeye ulaşmak içın nelen feda ettiklen ıle mı 9 Sıyasal bıhm bunlan saptadı da bız mı bılmıyoruz dıye merak ettım Akhmın alabılecegı kadannca bır sa vaşm ve getırdığri zafenn ça pı, ılgih ulusun ona verdıği önem oranı ıle ölçulebılır Giderek, bır savaşın bır yan ıçm zafer» ötekı yan ıçın •yenılgı» olduğu zaman bı le ıkı tarafça da buyuk çap ta sayıldığı olur Çanakkale eide edıldığını duşunursek ATATURKVN DEMOKRAS1 KARŞ1TL1GI Bınncı Dunya Savaşı'nın >onunda kurulmuş olan cum hunyetlenn çogu gıbı, Mus tafa Kemal'ın kurduğu cum hunyetın de bır dıktatörlük olduğu yollu Tuncay'ın göz lemı bana bır bilmece gıbı geldı Sıyasal bıhm adamı olan bır kışının kalemınden çıktığı için merak edıp bır İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINDAN SONRA KURULMUŞ OLAN CUMHURİYET VE DIKTATORLUKLEPP.N HIÇ BIRISİNIN MUŞTAFA KEMAL TÜRKIYESININ KOŞULLARI ÎLE EN KÜÇÜK EIR ILİŞKISİ VE BENZERLIĞI BILE YOKTUR. j • Mustafa Kemal'in diktatörlüğünü önce, kimi Türkiye ile uzlaşamamış olan emperyalist devlet adamları yaygınla ştırdı. Sonra yumuşama başladı. Mustafa Kemal'in diktası sözü üzgünlükle söyleyeyim, ardılı olan Millî Sef döneminde Türkiye'de canlandı. Çünkü O kendini demokrasi yanlısı olarak bize inandırma amacındaydı.» yıp her yanı oldupu gıbı bır nanç verleştıımesı tehlıkesı var Bu yanlış tutumun bel kı bır nedenı bu savaş vanınm anlatılmasının bır mu kayeseh savaş tanhı oğretımı ıçınde yapılmamış olmRsıdır Buna bır de gençh ge ozgu muhajv'le \e gu rur yamnın katacagı abart ma da ılâve edılpbılıı Kaldı kı başka uluslann da ömeğın bızım açımırdnn onlann sandığı kadar eşsız ben zersiz olmayajı savaşlarla bır fen var Acaba zaferlenn çap. hangı fen saye sınde olçüluyor? Savaşın kaç yıl surmuş olmasıyla mı 0 Kaç bın kaç yuz bm kaç mılyon msan öldürmp <îiyle mı 7 Savaşlardan son rakı «tamırat komısyonlannın yaptıklan hesaplama larda olduğu gıbı ne kadar zarar \e zıyana mal oluş lan ıle mı' Savaşı >urüten kumandanlann niRnfetleri ı le mı'' Savaşı yapan kişılenn kahramanhklan. çektıkSa\aşlannın (kı «Buyuk Sa\ aş» denen Bınncı Dun> a Savaşının ıçmde belkı en kuçuk bır epi7ottur) çapı bu gun bıle hem Türk hem Bntanya halklarınm buyuk «aydıgı bır savaşttr Kurtu luş Savaşı ıçın de aynı şe vı so>levebıhn7 O küçük çaph savaçm getırdiğı za fer»ın çapı Büyuk Savaş ta kı bir dızı savaşlann çapla nndan nuşkusuz daha bu vuk olmuştur. nıce güçluk ler ve yoksulluklar ıçınde kaç kaynak karıştırdım Bı nncı Dunya Savaşından son ra kaç cumhuriyet kurulmuş tu ve kaçı dıktatörlüktu? Almanya da VVeımar CUTI hunyetı kuruldu. Rusya da vasal durumlan henuz bel 1: olmayan cumhurıyetler Baltık kıyılannda uç cum hunyet Bır de Fınlandıya da. Orta Avrupa da Çekos lovakva Bunlann hıç bın d'ktatorluk değıl Bu sonun cunun az dogusunda Polon ya. kıia süre sonra dikta torluk Macanstan da öyle. Hem de ust uste ıkı kez. Balkanlarda Yugoslavya \ar, dıktatorluk degıl Ilomanja Bulganstan ve daha aşagıda Yunanıstan zaten \ardı Italyada Mussolını dıktatorlugu oldu ama Italya ne cumhunyettı ne de kurulan dıktatorluk savaşın ardından olmuş bır şey Hıtler dıktatorlugu de oyle Ispanyadakı Pnmo de Rıveta dıktatorlugu de Ne bunlarla, ne dunya savaşı ıle, ne de cumhunyetle ılgıli bır şey degıl Hepsının ayn zamanlan ve ayn nedenlen var Bunlann hıç bınsınin Mus tafa Kemal Turkıyesı koşullan ıle en küçuk bır ılışkı sı ve benzerhğı bıle yok. Mustafa Kemal'in dıktatorlügunu önce kımı Türkiye ıle uzlaşamamış olan emper yalıst devlet adamlan yaygınlaştırdı Sonra yumuşama başladı Bntanya Kralı olmakla beraber henuz daha taç gıymemış olan Eduardın Anüar ında bavan Sımpson ıle yaptıgı bır Akdenız ve Orta Avrupa gezısınden donuşunden sonra karşılaştığı en buyuk devlet ^damının Kemal Ataturk olduğunu yazdığını tesadüfle «rormuştum Son gunlerde Edvvard Sımpson olayını bır dızı fılm ıle Insrıltere'de r ılk kez açıkla>an bı televızyon gostensınde Edv\ard dönuştpn sonra Ana Kralıçe«;ınm elım öpmeye gıttiğı zaman soyledığı ılk söz olarek ^nılar ındakı bu gozle mını almışlar. Fılmde Ana Kralıçe oglunun bu sozunu duvunca yuzu buruşur Ama o devrımcı bır dıktatordur» der Edvvard ona şu >amtı venr Amd ulusunu , ukseltıyor » Sert goruşme urada bıter Genç Edvvard. buyuk bır pot kırmıştı tutu cu ana^ına katşı Ana kra hçelerden sonra. Mustafa Kemal'in iktaai sözu, uzgunluıvle sov leyeyım, ardılı olan Mıüı Şef donemınde Turkıye de canlandı Çunku o. kendını demokrasi vanhsı olarak bıze ınandııma amacmdavdı Tuncay. herhalde Hıtler d^ktatorlugunun sonbuz gucunu duşunerek, Mustafa Kemal dıktatorlugu nun benzerierı gıbı saldırganlıga geçmemesını onun zayıf oluşuna baglar. Dıktator Mustafa Kemal ın durma dan banş sıyasetı guttugu herkesm bıldıgı bır şey olduguna gore Mılh Şef zamanındakı Turkıye daha da guçsuz bır Türkiye olduğu halde demokrasi yaniısı şefın zamanında buyuk bır se nıvene atılmasına kıl payı kalmıştı (bunun oykusu henuz açıklanmış degıl Bu ko nunun yalanlan ıçınde yaşıyoruz hala ) 'ATATURKVN HALKÇ1L1K VE DEMOKRAS1DEN NE ANLADIGl Tuncay'ın bu konudakı ılk yargısına tumuyle katılıyorum. Ona gore. onun halkçılıktan anladıgı şey «genış kapsamlı bır demokrasi» ol mayıp (her ne ıse o tur demokrasi) sadece bır «antımonarşızm» ve bır de «statu ayrıcalıklarına duşmanlıktı Mustafa Kemal ın anla dıgı haLkçılık. kuşkusuz. Tun cay ın anladıgı demokrasi degıldı. Giderek. herhangı bır demokrasi olup olmadıgı da soz konusu degıl Evet, Tuncay'ın kullandıgı (ve benım kullanmıyacagım) alafranga bır tenmle antı monarşızmdı Mustafa Kemal (hadı ben de alafranga bır terım kulla nayım) Osmanlı «monark» larının împaratorluğunun kesınlıkle vıkıldıgını ıçmdekı halklann onunla olan ılışkılennın bır daha gelmıyecegını en açıklık ve kesınlıkle anlavan bır kışı olmuştu (Sanıma gore ona baglılıgı çok daha oncesınden kopmuştu Buna karşın 1919 ve sonrası yıllarda bıle hâla onun gen gelebılecegıne ınananlar, yalnız Istanbul da degıl. Ankara da da sayısız denecek kadar çoktu) Mustafa Kemal'in o halklardan bın olan Turk halkının ken dı başına ugraşarak bır ulus olmak zorunda olmaktan başka bır seçeneğl kalmad'gım gorecek kadarlık bır kavrama yeteneğı de var dı Onun anladıgı şey Tuncay ın genış kapsamlı demokrasisı degıl ondan önce bulunması gereken bır şey, ulusal egemenlık kavramıdır MUSTAFA KEMAUIN 1ŞLEDIĞI BUYUK SUÇ Ister romantık narodızm anJamında olsun ıster Mete Tuncay'ın an'adıgı an lamdakı genış kapsamlı çogulcu demokrasi anlamında oUun demoAratık bır >onetım kurmakla başlamamış ol mak dışmda Ataturk gunu muze degın affedılmeyen da ha buyuk başka bır suç» ışlemıştır 1919 dan 1945 yılına dek geçen çeyrek yuzyılın tanhı. onun duşmanlarının Turkıye yı o zaman sokmajc ıstedıklen ujduluk yorungesme getırmek ıçın harcadıklan çabalann başanya onunde sonunda ulaştılar ama. daha sonrakı tanhte ulaşmadıgı bır donem olmuştur. Eger onun karşıtlannın o zaman enşılecegını umduk lan hedefe o zaman enşılmış olsaydı, Tuncay'ın Ataturkçulugun hedefı dıye gosterdıgı (ve ılen surdugu ıkı nedenle başan şansı olmadığını söyledıgı) «Batı düzeyıne çıkma» amacının, 75 senthk başansızhk smırına gelındığı bır zamanda anlamış olmamızm sorumlulugunu. Mustafa Kemal'ın (az sonra anîatacagım) fark lı bır yorüngeyı. seçeneğı yeglemış olmasına yukletmek te haklı olacaktık Ve belkı de o zaman Tuncay'ın onca kaygılanarak behrttiğı halka rağmen ve bıçımsel değerleri benımsetme» gıbi yanlışlıklar da işlenmemjş olacaktı. Hılâfet saltanat reıımı olarak Osmanlı împaratorluğunun kurtanlması umudundan Mustafa Kemal gıbı kuşkuya düşmuş gozüken kışılerle onun arasında çok gergınlık yaratan. ancak bel kı elde olmayan tesaduflerın çozumledığı ve ondan sonra da unutulmuş gözüken bır seçenek çatışması vardı Bu. unlu ABD .mandat»sını sağlama sorunu üzenne çıkan anlaşmazlık sorunudur Bu konuyu yenrmn elverdığı ölçüde ve şım dıye dek anlatılandan azçok ayn bır bıçımde avnntıyla anlatmayı yanna bıra•iiyorum. Söyledığme aore Gazanfer Özcon ıKozaku bır aıle reisl. Cünku evde ışte her yerde onun sozu gec vor Gonul Uı ku de eşının bu goruşunu doğruluvor aGerceklen kazak tır aırra artık yun mu orlon mu bılmiyorun,» dı>or ve eklı/or cEvet her ye;de onun sozu gs çer, bentmkı kalır.» Ki7İarının da tıyatroya baş!aması/la aıloce gulduru sanatını meslPk edınen Ozcan Uıkü ıkıİFSıy'e konuşuyoruz. r Ilk so umuz başarılarının sırrının ne olduğu Gazanfer Ozcan şoyle yanıtlıyor bu soru yutBu'Ova gelen seyırcı hep oynı çızgıde cvunlar seyeder. 1 Bır scnotçın'n kıs ığını scpta TOSI esasdır Buraya gelen seyırcı zaten şartlanmış gelıyor Dıyor kı ne sekılde olursa o'sıjn sa.ctsal ccısı cok yüksek clmasa dn buyuk bır sanat ese'i sevretmesek de, b)z guleceğ'Z eğleneceâız ve de clmosn bılırse'< bıraz ken d TIIZI pğıteceğiz E i basıt ko r r"edı t'J unde bıle mutlaka öğ retıcı bır tarof vardır Yanı fı kırsız oyun yoktur Bır tuluat oyunurun bıle verdıği bır şey vardır Smdı sevrcıde alışkan hk oluyor Ucuncü zıl cald'ğı zaman en asık suratlı seyırcı b le kendmı nazırlar Gulmek lcın yuzunu müzünLi değ ştırır bek'er CunKÛ ge'm ş bır se'er, ıkı sefer bes sefer Bu tıyatro 17 yaşında Bızım tıyatromuzun cızgısı bellı derken, gulduruyü amac edınnışız. Arîık seyırcı ö/le bır hale gelmıs kı ben falan tıvatroya gıdersem, orada gulerım, günluk yorgunluğurru uzerımf'en otopm dı/e gel yor Bunun orneklennı soyleyeceğım Cok tanınmıs dok'orlar vardır bızım dostlarımız arasında Her gehşlerırde «Bugun cok yorucu bır gun geçirdim. İste sekız amelıyat yaptım Hanım kalk hu gece Gonul'le Gazan fer"e gıcelım. Bır şoyle oh be dınleneyim» faian ded'ğınl yüzde vuz ben sıze kamtlaya b'lırım Doğru m u 7 Kanıtlar mak doğru b r laf değıl mı'> SORU Bu şartlanma na6il başladı? Gazanfer Özcan Onun boşlangıcı tuhaftır Bu taa cocukluâuma dayanır İlkokul dan, ortaokuldan hoşsohbet sayılan anında hazırcevaplığı ıle tanınmıs arkadaşlarımız vardır Bunlar eğer tıyatroyu sectılerse mutlaka tyatrodo guldürü ustaları olmuşlardır Ta cocukluktan baş!ar bu Is Ben mahalle arakrnnda satıcıların falan tak Gazanfer Ozcan "BU GÜLDÜRME IŞİ TAA ÇOCUK YAŞTA SAŞLAR...,, Yalçın PEKŞEN Htlerını yapardım 45 yaşında Bu benım çevremde bayağı ılgı uyandırdı. Lısede amator bır oyun oynarken, bu halımı hatırlayan bır hocan «Bunu Gazenfsr becerlr» dıye benı gostermıştı. Ben komedıye başladım Hep öyle gıttı. Gönul Ülku Ben de komedıye başladım ama benım anım değışıktır Ben dramı da severım, ama şımdı şartlonmış seyırcı Boyle bır oyun sahneye koyarsak çok yadırganır. SORU Guldumrak zor mu, kolay mıdır? Gazanfer Ozcan Cok zordur Bır kere komedi yazarı tukendı nedense Bol ck sesuara dayonan Amerıkan oyunlorı folan b>ze ters gelıyor. Yazdıkları blze uymuyor Mesela bır tebassum ıcm odam bır odo dolusu eşyoyı, p yanoyu falan kapıya dayıyor da kapı gene kendıüğınden acılıyor. Ona gülüyorlar Ayağı takılıyor da adam bınanın sekızlnci katından düşuyor, ona gülüyoflar Bızımkl söze dayanan guldürü. Bol »eprı, cok guncel olması gereken oyunlar Bızde maalesef oyun yok Oyun olmayınca ne oluyor, sanatçılar bır şeyler katmaya çalışıyorlar. Oyle gun gelır kı bır kaptıramadık mı. vıdanın bınncı dışlısi gırmedı mı başlar teklemeye Sın.rlerımız bozu ur. başlarız terlemeye Onun ıçın ben cıfter çıfter gömlekler bulundururum burada Şarîlanmış seyırcıye oyun oynamok çok zordur Oraya asmışsın 75'nci oyun, 100'üncü oyun dıye O kendın1 hazırlamış cok lyı bır şey göreceğım dıye. Bu ışın zor tarafı budur. SORU Sız genelllkle saf vatandaş tıplnl canlandırıyor sunuz sahnede Bunun bir ne denl var m ı ' Gazanfer Ozcan Seylrcı ona şartlanmış Benım ters bır konuşmam daha hoşlanna gıdıyor Konmın fıkrıdır Bır oyunda az gulündu mu «Gazanfer hadl »en başlo» der. Sonra bızım Insanımız saftır, temızdır, sahnede böyIs bir oyuncu gördüğü zamon GULDUREK «Gönül'e sorarlar. "Ay, ne kadar mutlusunuz, hayatınız kahkaha ile geçiyordur" diye. Tabii Gönül'ün yüzüne bakınca anlarlar bunun böyle olmadığını.» «Otuz sene çalışma sonunda çok verimli bir toprağımız oldu. Sonra içıne çiçek ektik. Balkonda duruyor. Y&ni bir saksı toprağımız var.» yüzde sekız bucuk fark getırdı Ondan önce yuzde ıkı, üç kalırdı bıze Ama bu yuzde seklz farkı duyan tıyatro sahıbı hemen 100 bın lıra fark ıstedı Sekızın beşı gıttı Istemeyen şu arkadaşlarımıza da o gun bıner lıra zam yaptık Yuk sek sesle soyluyorum ki yalansa gelsın bırl yalan desın Yanı gıne yuzde dorde, beşe gelır kı Turkıye de bu kârla lımon bıle satılmaz Eskıden hıç unutmam. altın bır saat zıncın yaptırmıştım 7 500 lıroya, saatıyle beraber 2 500 lıraya sattım zıncırı. arkadaşlarımızın o haftalığını verdım Ailah korusun. hastalık, herhangı bır değışıklık, bır gece yasağı olsa, bır oy dayanamayız Gucumuz, maddı daya nağımız yok. On poramız yok Hıçbır bonkada hesabımız yok Ama dedığım gıbı, bız mıl yonerız Tekrar soyluyorum ozur dıleyerek soyluyorum, kıbarcasını soyluyorum, halkı guldürmeye calışırken bızım pantolonumuzun ağı hep ısloktır ve oyle kalacaktır. YARIN : Ali POYRAZOĞLU GAZANFER OZCAN IŞTE YIYORUZ, IÇIYORUZ HEPSI O KADAR . (Fotoğraf Erdoğan KOSEOĞLU) onda kendmı buluyor. guluyor. Bızım oynadığımız oyunlor herkesın başına gelen olaylar. Insan çevresıne duyurmadan, sahnede kendını gorduğu zaman ona gülüyor. Mesela bın sevgılısıyle yakalanmış sahnede. Kendlsının yakalanmadığını düşünerek sevınıyor, gulü/or. Veya ne bıleyım cocuklan ıle ilışkisı Bu oyunda olduğu gıbi. O kendı hayatı. Kendı hayatınc çok rahat güluyor Bu yüz den zaten yabancı oyunlaı bızım seyırcıye cok ters gelı yor. Her oyunu her yönuyle kendlmlze uyorlamaya calıştık bugune kadar Başarılı sc yıyorsanız sebebi bu. Soru Bir gulduru ustası olarak tomnmak, ozel yaşamınızda bazı tersliklsr yartrtı yor mu? Gazanfer özcan Bazı oluyor Gönul'e sorarlar: «Ay ne kadar mutlusunuz, hayatınız kahkaha Ile geçlyordur» dıye Tabıl Gonul'un yuzune bakınca bunun boyle olmadı ğını anlıyorlar. Yorgun Insan larız bız Buradokl durumu dışorda devam ettlremeylz. Za ten herhangı bir sanatcının sahnedeki tutumunu dışarda da surdürmesıne cok karşıyım. Ben hıç bır yerde yeme ğe davetlı bır hakımın cubbesı ıle geldığını görmedım Veya bır eğlence yerınde beyaz gömleğıyle bır doktor gormedım. Bızım içın de aynı şey Bu bakımdan duş kırıklıkları oluyor çevrede Soru Tiyatro ve diğer cabalarınız parasal açıdon lyl olanakkır sağlıyor mu?.. Gazanfer Ozcan Bıze ŞJ tıyatronun getırdığı yıllardır, sadece yiyıp, ıçmektır Şoy'e anlatayım Cok şukür 30 sene dır calışma sonunda cok verımlı bır toprağımız oldu. Son ra icme cıçek ektık. Bolkon da duruyor. Yani bır saksı toprağımız var Başka bır şe yımız yok. Katımız dahı yok Kırada oturuyoruz Bızım kıra mız, yakıt dahıl 5 500 lıra, onu bıle verırken gözlerimlz bu ka dar oluyor. Daha iyı bır yerde oturma mıza imkân yok. Buna rağ men bır arabamız var Hep ol du ilk gunden berl Ben 500 lıra maoş alırksn, 500 lıra taksitle aroba aldım Sattım, borç landım aldım Sattım borçlandım En sonunda altımızda yıne bır oraba var Ama bız mılr yone ız Öyle teievızyon mılyonerı değıl Şu tıyatrodan asgarı 34 avukat, dortbeş doktor cıktı Hem de bunlar teşrıfat çı. Cunku bız ılk gununden berı teşrıfatçıları okuyan çocuklardan seçtık En sıkıntısız, en az zaman koybederek para kazanmak ısteyen talebeler. Şımdı bunlan yetışmış gor rrek bana cok keyıf verıyor Bunun dışında. tıyatronun b'ze getırdığı şu oldu 1970 yıında 2 mılyon lıra borç getırdı bu tıyatro bıze O gunden berı 2 mılyonu oduyoruz Ha len 350 bın lıra borcumuz kaldı Fakat borçsuz nıssedıyoruz kendımızı Bır tek aaba mız var, onu da sattık mı borç bıter. Yanı moddı hıç bır şe/ getırmerrtıştır Işte yıyoruz, ıçı voruz Eh 30 kışı de ekmek vı or. Durum bu Soru Kendınize ait bır tıyatro kurmak çok zor mudur'' Gazanfer Özcan Hesabı gayet acıktır Imkânsızdır bu Bu yıl Inanılrnaz bır durum oldu. Beledıye rusumu yüzde beş'e ındı Bu asağı yukarı YARIN: Mustafa Kemal'in Affedilmeyen Suçu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle