Katalog

ON İ K f CUMHURİYET 20 OCAK 1179 Cezaevi kurallarmda değişiklik yapılıyor!.; cekecek  Mahkumlar artık hapis cezalarını dışarda RIZA ŞAH, KENDİ RIZASIYLA GİTTİ! on yılkırda lsmln« isim katarak laim sayısını arttınp Şah Iken Şehlnsah, Rrza Iken Rıza Pehlevi o4on; vs aynca, eşi Ferah iken kendlsin* Şahbanu Farah Pehlevi diye hitap edilmecl Içln yabancı boşkentlere haber uçuran İran Şahı'nın şimdl İran'ı terkedlp Şah'lıjı da fillen bırakmasıyla pek Rıza kaldığı öğrenilmistır. ' Ünvanlorından sıyrılınca titaber ;ahmerdan kalan İran Şahı'na (Ahşkanlık n*denlyle boyl» diyoruz ylne) nasıl hltap edıleceğl ve ne gibl bir titr bulunacağı merak edilmektedır. Neyso ki, gittiği yerin Amerlka Blrl»şık Devletleri olması ve kendisinln de alesiyle birtikte Amerikan terbiyesl almış bulunması i$l birazcık kolayiaştırmaktadır. Şoyle ki, sabık Şah için hesap zaten dolar idi. Kitap deseniz kafası ve kutüphanesl hep Amerikan kitaplarıyla dolu ıdi. Hesopkıtap Amerikan olunca geriya kalıyor bir hitap .. Amerikalılar onu da çozumlerler. Oğluna junior Rızo, babasına senlor Rıza diye ikisinl blrbirfne kanştırarak kalabalık isimli blr formül bulup durumu Idare ederter. S Ciddiyet .İ.ERSARAÇ. Çocuk Yıh Uyu dediîer maıdu çocuk. U\udukça büyüdü çocuk. Elmi tuttular yürüdii, kitap ver diler okudu. silah verdiler vurdu. Adam oldu, odun oldu, ziyan oldu... Sanki bir çocuk daha ölü doğdu. lınon tOm önlemlere karşın cezaevlerlnden kocısların önlenememes! uzerıne. cezaavi kurallannın değıştırılmesi düşünülmektedır. Bundan boyle uygulonacak olan tsor, derece modern» Infoz yöntemıne göre 8uc Işleyenler hüküm gtydıkten sonra cezalarmı lsterlerse cezaevlennde cekecek ler, Istemezlerse tömur bcyu> dısarda gezeceklerdır. Adolet Bakanı Mehmet Can bu yenl Infaz yöntemının gerekceelnJ soranlara «Aslında fozlfl bfr doglşıklık yopılmış defllMlr. Bundan önce de Isteyen lc«rd« kolıyor, ıstemeyen oMtyordu» domiştir. Kurollorın bu sekılde değışttrilmestn« ömür boyu hapse mohkum edılen Iki Fılistınlının doho kccması yol acmıştır. İkl yabancının ülkelenne dönmelertnd«n sonra Sağmaicılar'da tondl Istekleriyle yatan bir kac hOkümlü kolmıştır. Bu arada eezoevlnde en cok zaman geClren ktşllerln de cezaavi müdüru Ito gardıyanlar oldugu ortoya çıkmıştır. Türkcemızde fol yemenın orapcosı» diye blr söz vordır. İW Fılıstinlınin kopmasıyla tcezaevınden kacmanın arapcası> da bulunmuştur. Cünkü Filistfnlılerin Turkce bllmedıklen ICHn bu Işl Arapca yaptıklorı onlaşılmaktadır. Bu arada RHstlnll gerıllalorın turtst koğu sunda yatmcları üzerınde de dunılmoktadır. İki Fılistlnünın «Biz nasıl olsa turlstiz» dıyerak ollerini kollorını sallayarok cezaevinden cıktıklart. hat ta çıkarken kendilerme Turizm Bakanlığının onerısi üzerme «güler yüz» btle göstefüdiği sonılmaktadır. Adclet Bokanlığı ye!kll>!erı Slmdıye kadar ülkede ikl tür cezaevi bulunduğunu. bunlorc fkapalı» ve tyarı açık> glb odlar verıldığıni soylemışlerd'r Sağmalcılar cezaevlnin 6on du rumundan sonra bu adlara t.r yenisl eklenmış ve Sağmaic. lor'a fkapısı yarı acık cezaevı» denilmesl kararlaştırılmıştır 'Bu arada Ulaştrrmo Bakan W y»lkilileri d* oloya el atmışlar ve Sağmalcılardan gdı sin cok kolay olduğunu gözönune aiarak eYahu Sırkecı'de mıllet cok zorluk cekıyor Madem ki Sağmalcılar cezaevi olarak Işe yaramıyor, barı Sirkecl garı yorıne banlıyö trenlerlnl oradan kaldıralım» demişlerdır. Sağmalcılar'da yatan hükum luler de bu değişıkllklerden sonra pencere, kapı, parmoklık kesmek ve tünel kazmak lcln kullandıklorı, oksııen koynağı, torna tezgahı, vlnç ve grayder gıbi aroclannı gızledik len yerlerden cıkarmışlar «Bız artık bunları kullanmayacoğ'Z Cünku kapıdan çıkmak daho kolay oluyon demlşlerdir. Reşit AŞÇIOĞLU BESLENME SAATİ ÜMİT ecen gün büyükonneni kapıcıyı coğırıp, arap sabunu yerine, kendi deylmlyle televizyon sabunu oldığı için bir temız benzetince, aklımo geldl. Nasreddin Hoca'nın leyleğl kusa b«nzetme çabasından, devtet yağmasını ekonomik kolkmmnya benzelme hunerbazlığına kadar, toplumsal seruvenimizin akışı, benzemeyle benzetmenin parantezlerl arasında gobek atıp durmakta. İnsanlıktan Istlfa etmlş klşileri adoma, ayıları doyıya, devleti kayığa, ayoklorı başa, sad* suyu asa benzete benzete, bu benzelmelerin donup dolaşıp başımıza çorap örmeslnden öylesine ağzımız yanmış ki, sonunda tahtoya vurup 6 Bizimle dans edermisiniz? Mine GÖKÇE Benzstmek gibl olmasın. tasa ölçeylm! diye. kulağımızı cekmek zorunda kalmıjız. Tanzlmat'ton bu yana, fiyakasındon plyasasma kadar Avrupa'ya benzemeye calı fip cahşıp, yapılanların h!ç blr şeye benzemediğini görmek, dllimlzde «benzetme» sözcüğunü kendiliğlnden, <cezalandırma>yla eş anlama getlrmiş anlasılan. Büyükannem kapıcıyı, kapıcı kasabm cı rogını, kasabm cıroğı da otlakcı kedlyl benzete benzete, başan özenlmlzln flyaskosu. sonuçta her yaptığımızı kendl suratımıza benzetiyor. Bütün bu benzetmelerte benzetislere, oldu olacak bir tane de blz ekleyellm barlÜlke yönetimi deyince. bazılan bunu blr erkestra yonetimine benzetir. Ama blzlm »Imdiye dek dinledlğlmiz orkestranın muzlğl öylesine dokuiuyor kl, garson ellndekl tepsiyl ysre duşurse, ciftler dansa kolktyor. Söz Yazmalı mı, Vermeli mi ? tBIR ÇİİR BESTELENlR, ŞARKI OLUR SÖYLENİRSE. ŞIİRLIKTEN ClKIP SOZ"» OLUYOR. 1979 COCUK YILI NEDENIYLE TRT'NIN ACTIĞl ŞAR Kl SÖZU YARISMASI'NA BEN DE BİRKAÇ SÖZLE KA TILIYORUM ÇOCUKLAR UZERINE SÖZLER EDIYORUM FAKAT. BESTELENECEĞINE DAİR SOZ VEREMİYORUM.» V. S. ÇOCUKLARIN SÖZÜNÜ DİNLEYELİM Sevgfll arkadaşlarım..» Bu yıl cocuk yıhymıs! öyl» uygun gormus büyOkierfmlzt iso'nın doğumundan Bin dekuz yüz yetmiş dokuz yıl sonra çocuklann doğduğunu; bu dunyada çocuklann da olduğunu, Nötron'u bulan beylnciklerl nasılsa okıl etmlsl Değeril arkodaşlarım... Bu yıl blzlm oimuşken, fırsat gecmlîken ellmlze gelln, h«p blıifkt* blr dunya kurabm kendlmlzs. Dajlan cikolotadan. Denlzlert baldan. Agoclan şekerden yapalım, asolım dallara salkım sacak, serellm pozaıiara öbek öbek; tum yemlşleri bedova dağıtertınv Ç«şm«lerden süt akıtalım. Kâğıthelvosından olsun bahçe duvorianj duvorlara, «kahrolsun» yerin* karonlıkta glzllce öhnekten korkorak de$n; yoşamak sevlnclyle Oupegundüz erkekce sevgill Islmlerl yozatım, yurek resimlert clzeilm. Susamd cörekler döşeyetlm yoliora kotron yerlne taf yerine. Kimseyl bırakmoyafım koranlıkta Her yanını dunyanın ateşböcekleriyle aydınlatalım. Yalnız kömurfukler karanlıkta kalsın aydınlotmoyolım. Aptal büyuklerl atalım komürtuklere yedirelim öcülere gecmisken firsat elimlze çocuklan kurtaralım, Öldürür, .Semih P0R0YTARIH YINELFNMELEROEN OLUŞUR! .. (DERS ALINSAYDI, YINELENİRMIYDİ HIC?!) O. ŞAŞKAL Niçin Öldürür? Dr. thsan ÜNLÜER y çocuklar niçın ağaçtaki meyreleri olgunlaşma dan koparmaya çalışıyor sunuz' Bekleyın, onlar nafiil sa olgunlaşıp duşecekler... Ey gençler niçin kadınlann peşinden koşuyoreunuz? Bek leyın ool&r slzan pofinlzden koşacaklar. Ey insanlar niçin birbirlnizi öldürüyorsunuz? Bekleyln nasıls» ölecek sıniz... E Yalçın PEKŞEN KURGU YÛREK S. KULAKSIZ Minik Öykü M f » yılıno tYltlrflmlş» <H Ferruh DOĞAN 7Xyen Süteyman Hoca, elde değnek. ayokto cank, sırtında aba, köyun birln« geldl. Ac susuz köy kahvesfnın yanına oturdu. Köylüter se<am verdller, telAm oldılor: Senl blze Allah gonderdJ, dedıler... Anrıan hocam, köyun hocası kaçtı. Buyüklerimlz namazı kıldırıriar. san bızim ölülerımızl yıka, yetartl. Süleyman Hoca: Bu ise razı olurum oma, Voşulum var, dedi, Oda isterlm, bol odun isterım, ölunüzü kapıdan verirsinız, yıkor kapıya bırakırım, alırsınız. öyle yaptılar. Süleyman Hoco. gelen ölünün üzerine. tHaydi oâlum bır, haydı o$lum İkl. haydi oğlum üc.» deyıp üc tas su döküyor, kapıya bırakıyordu. Sonunda koylüieri bır meraktır sordı. «Acaba Süleyman Hoca olülerimizl nasıl yıkar?» iclerınden aslan gıbl genc bırıne olü taklıtı yapt'rarak kapı onüne bıraktılar. Süleyman Hoca, oluyu icerl aldı. «Haydl oğlum bır> deyıp haşlonmış ilk tas suyu dokmuştu kl ölü ayağa fırladı Süleyman Hoco'yla genc arasmda bır bo ğuşmadır boşladı Alt üst derken, Suleyman Hoca gencın ka fasına tası yapıştırdı. Yme üc kez haşlanmış suyu döktü. ölu yü dışarıya bırakırken orcda bulunan koylulere Bana bakın, bir daha bana tam ölü getirın. Içerde öldürene dek aiam ağladı. dedi Tann buyurdu: Üktn «Öldurmeyec«ksinl» Ademoglu HÂBİL. İlk dnayeü l^leyino» KABÎL*» Çiğnendi yasası Tannnın Verildl öldürme yetklsi Azrail'e Ve gökten inen Tannlann arabalannda Kımliği belirlenemeyan Fraklı smoklnli katillere Azraıl'in görevini üslenen katılleri yasal yönden Vurgulayan Orhan Apaydın'ın 'Kim Öldürüyor. Niçin Oldü rüyor?* adlı yapıtından esın lenmeyi CİDDİYET'le el« & 1 dık. (Arkosı 11. Sayfada) Vural SÖZER Stratejik madde ına deyip gecmeyelim! Kırta, Anodohı !nsonımızm keyfMtr. DOgün onsuz olmoz. Şenliklerde baştâcıdır. Sözün kısası, kmomn olduğu yerde senlik, senliğin olduğu yerde kına vordır. Bu özelüğiyl* kına. toplum morallnde strate|lk blr yer hrtor. K Son günlerde böyle önemli blr moiın da plyosodan katktı^ını saptayan yetkililer sorunu ivedi olarak e!e aldılar. Nedenler orostırılırken kınanm cşenlik malıı olma 6zeH'gtnden yola çıkılmca İlk oğızda cuvallanıldı. Oyle ya, ülkede dugun yok bayrom yok eniştemlz kınayı nereye surecek?.. Uzun tartısmolor sonucu. Aktor Ethem Dode'den alman bfla> lerln değeHendirllmesl v« cşenlik olmadan da kim kma sOrer?ı sorusuna, ters akılyurOtme metodunun uygulonması korarına tmrıldı. fyl de oldtıl Cünkü knrsrm hemen ardmdan blr ev« yaptkm baskmda uç ton kına ele geclriliverdı. Kalm enseli kınacı, bunca kınayı satmak icln d«4fl salt kendtne kullanmak uzere aldığını soyledı. Avukotlorı şimdi, sucu karaborsocılık kopsomındon kurtarıp hlc olmazsa «m»ni ısrafot» yasası hukumlerine yöneltmeye çaU sıyorlermış. ?0 SluJi vf MMM âiriftsN AYPA 61i \ 0U K£2 OO&üiA Dufdt'jT Lİf E0Û.» HAKil't tâ&.ZlOTt? AlıMAlUH Bı'fc GMMDC l>AHt. Muzaffer İZGL FuntÖRER