Katalog

ALTI CUMHURIYET 17 OCAK 1979 T.C. Kültür Bakanlığı Devlet Tiyatroları (16 31 Ocak 1979 OYUN DÜZENİ) KIBRISTA GÖRÜŞMELERE DOĞRU LEFKOŞE «Iki bolgeli, iki toplumlu federal bir devlet»ı ongorduğu ıcm Kıbrıs Rumlarınca olumlu karşılanmayan ABO planı. BM Genel Sekreterı Kurt Waldheım'ın tgundem beigesi»ne yansıyan yönlenyle bırden guncelleşıverdı. Amerıkan planının reddedılmedığını savunan Rum onderlerı, ozellıkle Rum Dışışlerl Bakanı. top lumlararası goruşmelere, BM orgütü Genel Sekreterı gundemıyle «Kosulsuz» olarak başlanabileceğıni savunur oldular. Oysa eskı goruşmecı Klerıdes ABD planının kabul edılerek olumsuz yanlarının duzeitılmesıni savunurken, cWaldh«im'ın konuşma gundem belgesiyle gercekleştirdiğiının yapılmasını istıyordu, Rum onderlerden Rum yönetımı Başkanı Kıprıyanu ıle Rum Dışışlerı Bakanı Rolandıs, ABD planını kabul etmedıklerını soylemıyoriardı. ama eskı Rum gorüşmecısınce «Reddetmekıle suçlanıyorlardı. Rum Ana Muhalefet lıden Klerıdes'in göruşlennde gercek payı vardı. Cunku Rum yönetımının Rolandıs'le ABD'ye. Chrıs tophsr'e ilettıği goruş belgesı. temelde, bır «Red» ıle eşıttı. Neleıi icerıyordu Rumların İ. Rıza YALIN 6ÜNE3İN COCUKIARI Ankara Büyuk Tıyatro'da ve İstanbul Atatürk K. Merkde Herman Melville'dan Maksim Gorki Maksı Louise O. Cox Robert Chapmann YASALAR VE İNSAN «BILIY BÜOD» Ankara Buyük Tıyatro'da ve İstanbul Ataturk K. Merk de Ana muhalefet lideri Kierides ABD planının en hızlı savunucusu durumunda rsddett.ğı ABD planı? «Toplumlararası goruşmelere taraf olanların, çerçeve kavramını temel almaları» ıstenen bu c'a nın Waldhe'm gundem.y'e olan benzerlıklerını, değışık yonlerını, dünku yazımızda vermş tık. Waldheım m toplumlara fakat ozellıkle Rumlara, masa başına oturma olanağı sağ'o mak uzere «Bırer başlık duru muna getlrdlği» ABD Tiadde lerı, 6'yı buluycr. FEDERAL HUKUMET Onıkı maddenın ıkıncısınde, tKıbrıs Cumhuriyetinin yeni Anayasal yapısında ışleyen, et kin bir federal hukumet ststemı» ongoren ABD plânı bu nsdenledır kı, bınncı maddesınde «Birbirıni tamamlayıcı, bir bilesik meydana getiren iki bolge ıle ıkl toplumiu federal devlet» olarak tanımlodıgı Kıbrıs Cumhurıyet nın, «Federol Huku met»!ie, şu yetkı ve ışlevlerı bırakıyordu Dışişleri, dış savunma, para surumu, ve merkez bankacılıgı, bolgelerarası ve dış ticaret, ulaştırma işlerl, federal butçe, gumrukler, içe ve dışo göç, slvil havacılık... Buna karşılık «Federal Hukumete açıkça verilmemiş y«tki ve işlevler» bırırcı ve ıkincı naddede o dugu gıbi 4. madaede de. «Birbirını tamomlayıcı, bir bfleşlk olusturucuı bıcımınde tan nlanan «İki bölge» ye ayrılacaktı. Yıne de «Başlangıcta bölgelere ayrılan yetki ve Işlevlerin ıki bölgenın ortak karanylo federal fcukumetce ustlenılebileceği» belırtılıyor. | RUM TOPLUMU LIDERI KIPRIYANU, AMERİKAN PLANINI RESMEN REDDETIVIEDI AMA, KLERİDES'E GORE BENIMSEDİĞİ TUTUM, REDLE AYNI ANLAMA GELİYOR. BATILI ÜLKELERIN «ORTAK YAPITI» OLARAK DEĞERLENDİRÎLEN ABD PLANI, RUM İSTEKLERİNE YAKIN OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR. İkınci maddede, «Birbirinl tamamlayıcı iki bölgeye, her iki toplum bireylerinin haklarını ko ruyacak ve kaygılarını karşılayabllecek biçlmde sağlam yetki ve sonımluluklar» da verılmekte .. YASAMA YETKİSİ ABD planının 5 maddesı. yasama, yürutme. yargı, kamu hızmetleri ve bolgesel yonetimlerm yapı, oluşum. yetkı. sorumiuluk, ışlev ve yontemlerının ayrıntılannı ıcerıyor. Buna gore; (a) Yasama yetkisi, iki meclisli bir yasama organına verılecektır. Ust mec'ıs, iki topSumu es:!lik esası lie temsil edecek; a!t meclıs ise, toplumların nufus oranına göre secllecektır. ABD planı 1960!arda Meclis oncmaları ve veto!ar konusun daki eieştiriiere de bir çozum getırmeyi ongoruyor. (b) Nıiekım <A!t Mecllsin gecirdigi bir tcsarıyı ust meclis coğunluğunun cnamaması durumunda, aıt meciiste, her top lumun temsüıılerir.in, ayrı ayrı, sekizds ucunun onaması koşuluyla, alt meclisin daha sonraki uçte iki olumlu çcğunluğu, tasann>n yasalaşması için yeterlıa goru'uyor. BAKANLAR KURLJLU (c) Pian ayrıca, «Biri bir top !um, otskisi kaışı topiumdan olmak uzere dcmokratik yontemlerle seçilscek bir Cumhurbaşkanı, bir de Cumhurbaşkan Yardımcısı olmasını» oneriyor. «Cumhurbnskanının isgörmezlik veya gecici yokluk durumunda, Cumhurbaskanma Cum hurbaskan Yardıncısı vekâlet edecek.» Daha once Cumhurbaşkanına, Meclis Boşkanı; Cumhurbaşkan Yardımcısına da, Meclis Başkan Yardımcısı vekâlet ed.yordu. ABD planı uyarınca «Bakanlar Kurulu'nu, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkan Yardımcısı birlikte atoyacakiar», ancak bu r<a, «Toplumlardan hlc birislnin bckanlıklcrı yuzde 30'dan az olmayacak» koşu u get'rılıyor. B, KOŞUI aa votoya ılışkın... «Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı, federal yasaları, birlikte veto edebilirlerse de, vetoları, meclıslerin, ayrı ayrı ucte ıki cogur.luğu ile çecersiz kı;ıncbilıyor.» FEDERAL YUKSEK MAHKEME d) Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaskan Yardımcısının bırlık te atayacakları Kıbrıslı bir Rum, Kıbrıslı bır Turk ve Kıbrıslı olmayan bır k,ş den «bir federol yüksek mahkeme oluşturulması» da, planda ongörulenıer arasında... «Bu mahke menin Anayasa'yı yorumlama ışlevi buluııccak ve Federal Ya sama ile ilgüi olarak başvurulacak en yuksek mahkeme gorevıni gorecek.» e) «Federal kamu hizmetlerinde her iki toplumun da adil olculerle gorev alabilmesinl sağ lamak uzere onlemler» de one rinyor; «Yuksek kademedek! atamalar, yasama organındaki ust meclisin onayına bağlı olacak.» ABD planının 6. maddesi, ıki bolgemn yetKı ve ışlevlerı konusunda... Buna gce, «Her iki boige, Anayasamn kendllerine verdiği veya ayırdığı yetki ve işlevleri yerine getirsbilmek amacıyla bolgesel yönetlm kurumları oluşturacoklar... Her bolgenin yürütme ve yasama or ganları, demokratık yontemlerle sccılecek. Toptumlararası goruşmelerdekl taraflar, her Ikl bolgenin yonetim organları arasında, gerekll uyumu sağlamanın yollarını artırmakı ıle yükumlu. Pianın, bolga yonetımlerl ora sındakı uyum sağıama ongorusunden başka, ışbirliği ve eşgudum önlemlerı de sıralanıyor. BOLGELERARASI İŞBİRLİĞİ «Bolgelerarası ışbirliği ve eşgudum icin Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı bir Turk'un ortaklaşa başkanlıgını yapacağı ve birbirini tamamlayıcı her bölgeden eşit sayıda gorevlinin bulunacağı bir daire kurulması» amaclanıyor. «3u daire iki bol ge arasında, ozeilikle ekonomi ve ticaret alcniarında pratik iş birliğini tesvik edecek; iki bol ge arasında azami uzlaşım ve beraber olabilirlik olasılığını araştıracak ve ulusun bütünluğünü artırıp geMstirecek.» DENXTAS MAKARİOS Denktaş'ia f/akanos arasındakı ŞLbat 1977 a"laşmasının crta ilkelsrmden bın, ABD planının 8. maddes'rtde... Şöyle aenüıyor: «Her bolgenin yöneiimlndeki belirlı toprak, ekor.cmik yaşanabillrlik ve verimlılik, toprak mulkiyetl, güvenlik, nüfus dokumu ve tarihsel etkenler gibi ölçuîler, temel aiınarak goruşulecektlr. Bu konuda Kıbrıs Turk torafının, Kıbrıs Rum tarafı lehine onemli coğrafl duzenlemeiere rtza gostereceği anlaşılmaktadır.» A3D planı, adanın askerden and.rılmasınoan oncekl 9. maddede de, «Tarafların, yerlerinden olanların mülklerine donmeleri, donemiyecek veya donmeyi yeğlemlyenlerin de istemlerinin karş;!anması lcin, Cumhuriyetin iki toplumlu karakterine uygun ve olabiür. oranda onlemler almaları»nı ıstıyor. ORTAK YAPIT Batılı u!keler;n ortak yapıtı olarak tanımlanan ABD planındaki oneriler, Kıbrıs'ta Rum lsteklerıne daha yakın olarok d9 ğerlendırilrrekle bir,.kte, Rumlar, her belge ve planda kendılerınl daha az bağımlı kılacak terlmlere ve koşullara yer ver'Imesine yctkın... Şimdiye dek sunuîan her önerl ve planı da bu duruma indırgemış bulunuyorlar... Iste ABD planı karşısındakl «VValdheim g«jndemi»»örneği... Başka ne de 60ZLERIMI KAPAR1M VAZIfEMI YAPARIM Ankara Kucük T.yotro'da Haldun Taner ESKİCIHİN TAZESİ Ankara Yenı Schne'de ve Adana Hacı O~ner Sabancı Kultur S tes''ndo F. G. LORCA Toker: Finansman için IMF ile anlaşmak sart ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Senato'da dun tTurkıye nın dış ı.ışsklerı» konusuoüa Ki genel goruşme surdurulmuş. tontenıan grubu adına söz alan Senator Metın Toker, luku"ietın «Daşansızlıklarına sebep dıye umacı aramarnosını» salık vermış hukumetın «ç,«r cekçı ve cesoretlı oldugu haılerae dış polıtıkasının bosoriy'n donuştuğunu» soy'emıştır Toker, ABD ambargosunun kclkmodığını, koşullu kaldırıl mış olduğuna ılıŞkın gorı.ş!ei9 kontenıan grubunun kesmlıkle kat.lrnadığını ve ABD usîennın bunun karşılığında yenıdei e/leme gecmesını doğal karıslo aıklarını bıldırmıştır «ABD siloh ambargosunun Kıbrıs nedenıyle konuldtığunu, bunun kaldırılmosı için de Turkiye'nin bu konuda katı ve uzlaşmaz goruntusunu degiftirmesi gereğini anlayan Ecevit hukumeti'nin o yöndekl girişlm lerinl ve yaklaşımını doğru bulduklartnıı soyleyen Toker, «Bu konuda Basbckan basarı kazandı. Ambargo kaldırıldı.» t>ıcımınde konuşmuştur. «Ecevit hükümetl'nin bir d«B SENATODA DIÇ POLITIKA KONUSUNDAKİ GÛRUŞMELERDE MBG SOZCUSU «BİR YILLK ICRAATIN ZARARLA KAPANMADIGiNI AMBARGONUN BAZI GERÇEKLERI ORTAYA CIKARDIĞINID BİLDİRDI. AYYAR HAMZA AnVara Ye^ı Sahns'de Âli Bey CHP SOZCUSU MULAYIM «DIŞ POÜTIKANIN DİNAMİZM KAZANDIGINI KIBRISTA ABD PLANIN BENIMSENMESİNİN SOZ KONUSU OLMADIĞINI» SOYLEDI. SOZ VİRİYORUM AıAara Yenı Sahne'oe Aleksci Arbuzov mcgojl konusu yopılcn usler sorununu gerçek yerine cesaret Ij bir sekiide oturdı.ğunu» soyle ,en Toker «Aynı gerçekçiüğin ve cesaretin yaboncı sermcye konusunda gosîerilemediğini» one surmuştjr Toker, konuşrnasında ozetle şu gorüşlere yer vermıştır <Dış polıtıkada umut verıcı bır tarzda ıse başlayan Ece vıt hukumetı. b r sure sonra ne vapacağm bılemez hale gelaı Bunda Ecevit ıktıdarının eko nomık bckiTöan cok sık sık b r Turkıye devralmış bulunmasının etk lerı »'nraır Dıs fınansrron ı cın IMF ıle onloşmamız sart so zune ıktıdar hıc ınanmamış, IMF'yi atlatcb.lırız sanılmıştır Devletın devlete yardımı bugün ancok, pek kucuk, bızım ıhtıya cımızın cok altında oranda ka bıldır Bu kapıları ne kadar ?or larsanız, zorlayın daha faz'a aralayamazsınız. Buçtın finans pan mkanı bır t©k yerde. ozel sektorde vardır > Toksr daha sonra, Dı?">len eoıanı'nın bağlontısızlara \okla"Tinı eleştrırke'i «Bakan ın yobancılarla görüsme tarzı, A BD ve Belçika Dıs;şleri Baknnları'nı Ankaıa'yı terketrri'j esiğıne gstirmistir. YetkiHlorın Yugcslcvya ve Hindistan gezllarınden buyuk teshls hataları ıle dönduklerl bir vakıadır. Bunun sonunda Bağiantısızlar Konferansı'nda hayal kırıkllğıp.a uğranılmıştır » denrstır MBG adına soz alan Senator Selahattın Ozgul de Kıbrıs sorununo değınmış, BM'den bu sorunun cozumune katkısı olacak bır korarın cıkmodığındon yakınmıştır. «Yenl huküm*tin AET ile iliçklleri iyl bir düzene sokmak nlyet ve t«f«bbusunde otduğunu» belırten Ûzgül kor.uşmasının bır bölümun F. Arrabal: CEPHEDE PİKNİK Moliere : GÜLÜNC KİBARLAR Ankara Altındağ Tıvatrosu'nda cle de ABD sılah ambargosj EOrununa degnerek «Bır bakıma Amerikan silah ambargosu Kıbrıs ve Yunan sorununun Tur kiye'ye bazı gerceklert gostermek ve derlenıp toporlanmok ıçın fırsot tanımıştır. Bunu iyı degerlendlrmemız lazım g«imekt«dirj derrnstir Ozgul «Bır yıllık dış politika bılancosunun zararla kopanmadığı gorusunde olduklarını da» belırtmıştır CHP grubu odına soz alan Senato Dısıslerı Komısyonu Başkanı vs Samsun Senatoru Zıva Gokalp Mulayım «Sadece bır yıldır ıktidcda bulunan Ece vit huKumetinin, MC hukumetmden devraldtgı bir suru sorun ora«ında en başanlı bir şekilde yüruttuğu bir konu varsa, o da dış poütikadır» demıştır. r.iulayım konuşmasında ozetIg şu göruşlerı savunmuştur: «Ştıphesız hukumet dış politıkayı başanlı bır şekılde yuruturken, lıenuz ustesınden gelemedsgı bazı sorunlarla karşılasmaktadır. Bu arada dığer devletlerie ust duzeyde temaslor \apı!arak ılışkilere bır canlılık retırılmıştir MC doneminde yapılan orr.açı belırsız sayahatler yer.ne Başbakan Ecevit Dışışleri Bakanı Okcun, ulkemizin çıkarlarını on pîana olarak, yakın komşularımızla, dost ve mut tefıkîerirr.izle ve bağlantrsız deviet ileri gelenlerlyle karsılıklc diyaloglar kurmaya boşlamıslcrdır. Ecevit hukümetine ka dir pasıf ve dondurulmus dış ıliskilerimiz yeni bir ener|i ve dinamizm kazonmıstır.» ChP İ! konuşmacı, Kıbrıs somnuyla ilgili hazırlanmış olcn ABD planının benımsenmesınm soz konusu olamayocağını da sozlerine eklsmıştır Dış politika konusundakı Ge~ ne< Gorüşmeye Cumhurıyet Senatosunun perşembe günku birleşırrnnde devam edılecektlr. Ülker A. Köksal Ankara Aıtındag Tıyatrosu'nda Antalya Devlet Tıyatrosu'nda SESİENE vo SÖZSÜZ OYUNLAR İstanbul Atoturk K M Oda Tıy.da Erdinç Dinçer Oben Güney YÜK İstanbul Ataturk KM Oda Tiyda Dinçer Sümer ESKI FOÎOGRAFLAR Izmır Deviet Tıyatrosu'nda Yasar Kemal TENEKE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ortak Grubunda dun Mılli Savunma Bakanlığından ayrılan Hoson Esat Işık bır konuşma yaparak ıstıfa nedenlerını anlatmış, bu arada «tam gun» yasasının orduda huzursuzluk yarattığını bıldırmıştır. Başbakan Ecevit de, Işık'tan sonra konuşarck, Işık'ın ıstıfa nedenlennm kendılerıne bazı onemli devlet sorunları uzerınde daha denniığıne düşunme olanağı sağladığını belırterek «Sitahlı Kuvvetierie ilgili yasalorın birkac suzgeçten geclrilmesrne, ilgili Bakanla ve gerekıyorsa Başbakan ile rmıtloka goruş birliği aranmasma ozen gosterilmelidir» demiştır. ISIK'IN KONUŞMASI Bursa Mılletvekılı Hasan Esat !şık, Genelkurmay Başkanının Başbakanlığa bağlı olduğunu hatırlatmış, bu konudakı soylertıier üzerme şunları soylemıştır«Fakat ona ragmen de gene f/illj Savunma Bakanı etkin bır hızmet verebilir. Ben derim k! bu uçlu işbirliğinde ahenklı bır çalışma mumkun olabılsm Bunun olcbilmesintn bir şartı Milli Savunma Bakanı ile Genelkurmay Başkanının Başbakana karşı mumkiın olan ölcude eşit rr.esafede olmasıdır. Bu sağlanabildiği olçüde bu üclu birbirine bağlı olmayan insanInnn, beraber çahşabilmeleri tabiatıyla kolaylaşır.» ışık gorev yoptığı süre ıcır de Genelkurmay Baskanmın kendısme yardımcı olduğunu belırtrrış. «Ordunun ekonomiye katkısı, savunmanın ekonomider. soyutlanarok değerlendirilemeyeceği gibi konuiarda, hukumetle Geneîkurmay arasında herhcngi bir onlasmazlık söz koni'Su olmodı. Aksıne belki de hayrete dusurecek derecede suratli giden bir isblrliği ve anlayış havası oidu. Bu bir hayli surdü. Ama bir yerde biraz noktalandı. Bunu noktatayan bir olay «tamgün» yasası çalışması.» Sılchlı Ku'vvetlerın tam gun yasasına alınmaması icın caba harcadığını oncak bunda başarı saqlayamadığını belırten Isık, konuyu Bsbakana ılettığ.nl, ve Başbokanın emrı uzerıne Grup yoneticılenyle terrasa gectığmı bıldırmıştır. Işık, ancak arkccaşlarınm endışesınden zıycde Sağlık Bakanlığı yetkılılenn soz lennı dıkkale aldıklcrını anlatnış ve bu kcnuda Genelkjrma/ Başkanına da yanlış bılgı verıldığıni söylemıştır. Işık bu konuda şunları soylemiştır: «Ve bir gun öğrendim kl bu konu Sağlık Bafcam ve Muste Işık: Tam Süre Yasası Ordu'da huzursuzluk yarattı şorı tarofındon toplanmak üzere bulunan bir Milli Guvenük Kurulu eşiğinde Başbakana ve Genelkurmay Başkanına benım mevcut olmadığım bir zamonda, yeniden iletıimiş ve aradaki farkın 150 200 lira gibi cuzı bir fark oldugu soylenerek, Genelkurmay Başkonımız da mizccı ve 1yi niyetı itibariyle, bunda bir sakınca olmryacağını ıfade etmişlır.» Tam sure Ycsası'nın cıkarıt.nası sırasır.da askerı sağlık persone'ın n ııcretienndekı artışiar konusunda Genelkurrrcy'a ycnlıs bılgi verıldığırı ' e yetkılılenn «Ucret politikasında dengesiziik olmiyacağını ve artısların 150 . 200 lıra arasında bir fark yaratacagı» şeklınde yanıltıldığını belırten Işık, Genelkurmay Boskanının tasarıyı o şeklıyle kabul ettığ'nı, ancak daha sonra uygjlomadaKi dengesızlıkler uzer ne dururna karşı cıktığını bıldırmıştır. Işık «Geneikurmoy Başkanı gibi nazik bir kişi guc duruma duşuruidu.» demıştır. Hasan Esat Işık bu arada ıstı fası ıle ılgılı ortaya otıian ceşıtlı soylentılere de acıklık &et rmış, dış poııtıka ve savunma Konuiannda BasDakanla ve Dısısleri ıle goruş ayrılığı bulunnadığını soylemıştır. PROTOKOL KURALLARI Mılli Savunma eskı Bakan tu arcda Cumhurbaşkanınn sağlık nedenı ıle katılamodığı bazı resmı törenlerdeki bazı rrotokol anlayısına karşı cıknıştır. Işık'ın CumhLrboşkan'nm yerine Genel Sekreterinın crotokolde ılk srada yer almasını ters bulduğu ve Cumhurbaşkaiının olmadığı yerlerde r hunyet Senatosu Başkanır onde yer olacağını zoman zamon duyurduğu oğrenilmiştlr. Işık, CHP Grubuna konuyu getınrken Cumhurbaşkanlığı Ge rel Sekreterı'nin protokolde ilk sırayı almasının olanaksız oldu ğunu söylemış, «Daha önce de AP Genel Bafkanı Demirel, Se nato Başkanının onune geçtigi ıcm haklı oiarak tcpki gostermistir.» şeklınde konuşmuştur. ECEVİT'İN KONUŞMASI Daha sonra soz aian Başbokan Ecevit. hukumet olarak dış polıtıko konusunda aralarındc hıcbır ayrılığın olmadığını, bunu Hasan Esat Isık'm da koruşmasında belırttığını hatırlatmış ve şunları soylemıştır: «Soyın Isık'm doğindiği bir husus vardı burada. Kendisinin kabul ettiği gibi bizlm demokrasi anlayışımızın bir sonucu olarok herhangi bir konuda politika katorı verirken, değtfik goruşleri de oğrerunek isteriz. Uzmanların, teknr»yenlerin o sorunun çeşitli yonleri ile ilgili aoruçlerini ve hazırlıklarını dayondırdığı verileri bilmek isteriz. Bun'ar hicbir zamon bizi baglamaz. Fakat içlerinden yararlanacağımız noktoton aiabiiıri/.» Ecevit, istıfa etmış olan irfan Ozaydınlı ve Hasan Esat Isık'ın güclerını mevkılftrınden doğıl, kendı kışılık^rınden olai part, ıike'erıne bağlı arkadaşları olduğunu kaydederek, «AsImda iki istifanm da kamu oyu cnunde yodırganan yonleri belkı de CHP'nin uzun sure devlet yonetiminden uzak kalmış olma sı nedeniyle bazı devlet gelenaklerinin, bazt görev anlayışı olçülerinin bır olcude unutulınus olmaıından ileri geliyerdu» demştır. Ecevit, CHP grubundan do b r riccda bulun.Tiuş. ve Törk Sıiohlı Kuwetlernin politika dışınoa kcımaya özon gösteren BAŞBAKAN, DIŞ YARDIMLAR KONUSUNA DEĞİNİRKEN «TURKİYEDEN ŞU VEYA BU KONUDA ODUN ISTENDİĞİ VEYA TURKİYENİN OuUN VERMEĞE HAZIRLANDIĞI ŞEKUNDEKI YORUMLAR TAMAMEN YANLIŞTIR» DEDİ. • GUNDEM DIŞI KONUŞMA YAPAN TURGUT ARTAC ADALET BAKANINA «İSTİFA ETMEK İCIN NE BEKÜYORSUN» DİYE BAĞIRDI. «GRUBUN GUVENİ YOKSA GİDERİM» DİYEN CAN GRUP'TA İSTİFA EDECEK ŞEKÜNOEKf SÖYLENTİLERİ REDOETTİ. bır kuruluş olduğu goz önünde tıtuicrck grup Cıyelerinin Silah lı Kuvvetlenn gareksinimlenni once<ik>s Milli Savunma Bakan lığı naar> oğrenmeierınl ıstemış tır Ecevit Içişlerı Sakanlığı ıle ilgili olarak da, gruptan bır rıcada bulunmuş ve yeni İcışlerı Bakanı'nın b r sure ozluk ışlen ıle aşırı olcüde llgılenmemesım ve Güvenlık Kuvvetlennın or giitlenmesıne zaman ayrılmosını gruptan ıstemiştır. DIŞ YARDIMLAR Başbakan konuşmasının scn columunde, dış politikadakı qeışmeler ve dış yaraımlarla ılqılı olarak grupa bılgı vermış, tDıs krediler ve destek bakımındon cok umutlu bır aşama, a vanldığını» soylemiştır. Ec«vıt, «Sanırım, dunyan n sayılı buyük borc erteleme opo rasyonlarından bırını gercekleştırdık» demış, buna rağmen borcları erteîemenın yeterlı o rr.adığını. ayrıca yeni kredıler da sağlonması gerektiğını onictmıs, gecen yıl ıcınde 650 mtl >,on dolar program kredısi al'idığını bildirerek şöyle korusmusturfGerekıinmemizi gercek boyutlanyla dünyayo anlatmaya calıştık. Ve bunda başanlı olduğumuzun kanıtları son gunlerd* ortaya cıkmaya başladı. Yalnız 4 devletin yetklllleri arasında yapılan son toplantıda degil, ondon once de bizlm ilgili bulunduğumuz veya uye bulunduğumuz bir cok kuruluşlartn en yetkili kişileri adeta komponya açarak, Turkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sorunların hofifletilmesine yardımcı olunmasının bir yükumluluk olduğunu, o kuruluşlarda buiunan devletlere anlatmak icin görülmemis bir caba gösterdiler. Ve nihcyet bir cok dott ulkede Turklye'y»^ Ivedl, izmır Devlet Tıyatrosu'nda Haşmet Zeybek DÜGÜN YA DA DAVUL Bursa Ahmet Vefık Paşa Tıyda DÜNYANIN DİİZENİ Bursa Ahmet Vefık Paşa Tıy da Sean O'Casey AU BABA VE KIRK Ankara Kucuk Tıyafo'da ÇOCUK OYUNLARI YED1KOYUN YAR6ICI Izmır Devlet Tıyatrosu Ataturk II Ha'k Kutuphanesı'nde ORMANIN BEKÇILERİ Bursa A h m e t Vefık Pcsa Deviet fıy da KURNAZ AVUKA! İstanb'i' Ataturk KM Odo T ,'da Antalya Devlet T ,a:rosu nda yordımlo İlgili «lyasal korar cok ocık Ucimde betirdi. Bu siyasal karorı olusturanlar, bizlm ulusal soruniarda duyarlığımızı bildikleri iein düşundukleri desteği »ağlarken, bunun herhangi bir siyasal istekle bao lontılı olmayacağı konusunda bize kendiüklerinden ve ozellik le guvence vermektedirler. Bu yeni yardım olaşılığı belirdıkten sonra, bazı gazetelerde cı kan bazı yorumlar tamamen ycınhstır. Turkiye den şu veya bu konuda ödün istendiği veya Turkiye'nin odun vermeyo hazırtandığı yolundakl yayınların tumü yonlıştır. Hlcbir dost veya mutteffk ülkeyle aramızda böyle bir gorusme olmamıstır. Türkiyeye bir ivedl yar dım yolundoki siyasal irade bu yuk olcüde oluşmuştur. Şimdi beliren bu siyasal Iradenln uygulamaya gecirilebilmesl İçin calışmalar yopılmoktadır. Henuz kesin sonuc alınmadan ke sin kanı bildirmeyi ihtiyatsızlık sayarım. Fakat Turkîye, gersksinme duyduğu dıs kredilsr ve destek bakımından cok umutlu bir asamaya vormış durumdadır. Ote yandan CHP Ortak Grubu'r.un dunkü toplantısında Adalet Bakanı Mehmet Can'ın ıstıfcsı ıstenmıştır. Gundem dışı bır konuşma ya pan Kars CHP Mılletvekıli Turgut Artac, hukumetın ıcınde gö revını tam anlamıyla yapamayan bckanlann kendiliklerinden cekılmelerını onermış bu arada /*üalet Bakanı Mehmet Con'a yonelerek, «istifa etmek îcin ne bekliyorsun?» şeklinde ba ğırm ştır. «Cezaevlerl yol gecen nanına döndü. Kacan kaçana, mahkum lar her gun ellerini koliannı sal lcyarak ceroevlerinden kaçarKen sayın Bakan ne yapıyor? Daha istifa etmek lcin ne bek llyorsunuz. Polis aüvenük kuvvetleH kan dökerek sucluyu ya kalasın siz kaçırın. Bu duruma son verümelldir » CHP'li Artoc'm elestHflerl 0zerıns» kü^üye gelen Adalet Ba kanı Mehmet Can, «grubun ba na guvenl yoksa istifa ederim » demıs, gruptan güvenoyu istemıştır Oğrenıldığino göre Can'ın ıstemı ictüzuğun Incelenmesinden sonra goruşulecektır. CAN'IN ACIKLAMASI Toplantıdan sonra kulste Adalet Bakanı'nın istifa edeceğı şeklınde soylentiler yayılmıs, gazetecılenn bu konudaki sorularını yanıtlayan Mehmet Can soylentılerı yalanlayarak «görevimln başındayım» demıştir.' KOVÂ SU (Basın 10469) 535