Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ON CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 197S PeugeotCitroen, Chrysler'in Avrupa'daki şirketlerini yutarak dünyanın 4, otomotiv devi olmak istiyor • IKI FIRMANIN YETKILU ERI ARASINDA VARILAN ANLAŞMAYA GORE PEUGEOTCITROEN GRUBU CHRYSLER'İN FRANSA ISPAN/A VE INGILTERE'DEKI ŞıRKETLERI ICIN YAKLAŞIK 430 MILYON DOLAR ODE YECEK BUNA KARŞ LlK CHRYSLER'IN YENI OLUŞTURULACAK UCLU ŞIRKETTE % 15 PAY ALMASI SAĞLANACAK GECEN YIL 1 MILYON b25 BIN ARAC URETEN PEUGEOT CITROEN'IN YAK LAŞIK 8 MILYAR DOl ARLIK CIROSUNA KARŞILIK CHRYSLER'IN AVRUPA DA URETTIGI ARAC SAYıSI 780 BINDE TOPLAM ClROSU ISE 3 MILYAR DOLAR DUZEYINDE KALM Ş Dünyanın En Büyük Otomotiv Firmaları (1977) Uretılen Arac (sayı) Toplam Clro (mllyar dolar) 549 Calışan Personel 750 000 450 000 245 000 230 000 135 000 110 000 45 000 58 000 330 000 • Generol Motors Ford Motors Chrysler A B D Peugeot Cıtroen Chrysler / Avrupa Volksvvagen Auıdı Renau't Savıem Toyota Daımier Benz Nıssan Fıat ) ) 6 700 000 3 744 000 2 175 000 2 304 000 1 665 000 1 794 000 2 720,000 583.000 2 278 000 1 357 000 37 8 13 5 117 104 100 96 86 7.7 45 Beynin ağrı dindirici doğal morfın ürettiği öne sürülüyor EEYNiN SALGILADIĞI UYUŞ TURUCULARIN BIR INSANDAN DIGERINE FARKLILIK GOS TERD1GİNI SAPTAYAN BILIM ADAMLARI, BU VERIDEN YOLA CIKARAK BAZI INSANLA RIN OLAYLAR KARŞISINDA DAHA AZ, YA DA DAHA COK DUYARLI OLMAI "RINI ACIK LAMAYA CALISIYür^LAR Ağnlan d nd rmek cın u/uşturucuların yorne yenı bazı maddeler n bulunaugu btldırılmektedır Pans'te yapılan farmakoloıı kongresınds be/nın ağnlara karşı koymak ıc n doga! morfınını kendısının urett ğı acıklanmıştır Bu acıklamanın tıp tarıhınde cok onemlı bır olay oldugu da belırtılmektedır Kongre de yapılan açKlamalara go re beta endorfın adı verılen dogal madde cok guclu bır u/uşturucudur Ancak bu guclu u/uştj rucunun kullanımmda ceş tlı enge'lerie karsılaşılmakta ve tam anlamı/le başanlı sonuc alınamamoKtadır Yapay olarak elde edıien beta endorfının etkılı olması ıcın doğrudan dogruyo beyne ver Imesı gere<meı<tedır Bu ıse son derece tehlıkelı ve hemen hemen gerçekleşmesı olanak dışı bır ışlemdır lloc damara sırınga edıldıgı takdırde ogn kesıcı olcrak fazla etkılı olmamakîadır Doz artırldıgı halde beta endorfın be/ne kadar ulaş mamaktadır Insandokı dogal morfnın keşfed Imesı beş yıl sncesıne kadar uzanmaktadır Ilk adım, zehırlen Tıeler uzerınde yapılan araştırmaiarda atılmıştır. Araşlırrracılor u,usturucu kullcnanlarm aynı etk yı sagıamak ıcın doz yukseltmek ıhtıyacı duynıalarının nedenını araslırırken beynin bazı ozellıklernı bJİmuşlardır Nıtekhn bırı Iskoc dığerı Isveclı ve ıkısı de Amer kalı olan dort degışık araş tırma grubu hemen hemen a>nı anda bey nde u/uşturucu maddelerı emebılen alıcıların bulunaugjnu keşfetmışt r Boylece bazı sınır hucreler nde morfını sapta,abılecek yapıların bulundugu me/dana cıkmıştır Bu olay araştırmacıları başka bır sorunun cevabmı aramaya ıtmıştır Madem kı beynde haşhaştan yapılon uyuşturucuları kabul edebılen aııcılar bulunmaktodır o halde beyınde morfıne benze/en bır madde de uret lı/or demektır Ikı yı'lık b r colışmadan sonra bu sorunun da cevabı bulunmuş ve ınsan vucuduiun enkephalıne adı verılen 'kı değışık uyuşturucu urettıgı meydano cıkarılmıştır Calışmalar ılerledıkce vucudun cok dahn guclu bır uyuşturucu urettıgı de saptanmıştır Bu araştırmalam sonuclorı bılım dunyasının oldjgu kadar ılac sana/nnın de ılgısını cekmıştır 10 degışık oroştırma ekıbı agrı mekanızmasını an lamak ve morfın kadar etkılı fakat zararsız »enı u/usturucular bulmak umıdıyle bu yenı maddeler uzerınde calışmalara başlamıştır Vucudun kendı kend ne salgıladıgı uvuşturucuların bır ınsandan d gerıne farklı'ık gosterdığı de saptanmıştır Bıhm odamları bu o'gudan hareket ederek bazı ınsanlann olaylar karşısında daha cok, ya da daha az duyarlı olmalarını açı< lamaya calışmışlardır Bundan başka araştırmaalar endomorfınlerın beyınde dığer bazı maddelerın oluşmosını engelleyerek agrı ve acı duygulorıyla dıger başka olay ları etkıledıklerını de ıddıa etmektedır Bılım adamlarının uzerınde calıştıgı yapay endomorfınlerın hıcbırı henuz kullanılabılır durumo getınlememıştır Cunku ağrı dındırıcı dozda verıldıgı takdırde zehırleyıcı rol de oynamaktadır Öte yandan, bu maddeler morfın gıbı bazı yan et kıler de yapmakta ornegın solunumun yovaşlamasına yol acmaktadır Gonuüuler uzerınde yapı lan dene/ler başarısız sonuclanmış ve onemlı a'lerıık tepkılenn meydana geldığı gozlenmıştır Ancak aroştırmacıların umutlarını yıtırmedığı ve beynin urettıgı dogal morfını yakın bır gelecekte sentetık olarak yapacaklarına ınandıkları bılınmekted r Ote yandan haşhaş uretımını ortadan kaldıracak bu buluşun yenı bır uyuşturucj sanayı oluşturmasından çekınılmektedır (Dış Haberler Servısi) Iki fırma yetkılılen arasında surdurulen gızlı goruşmeler sonucunda Fransı/ Peugeot Cıtroen fnmasının. A B D kokenlı Chrysler ın Avrupr dakı şırketJerını satın almaya karaı verdıgını açıklaması, dunva otomotiv endustnsı çevrelennde bomba etkısı vapmıştır Tasan gerçekleştıgı taktırde Peugeot Cıtroen Chrysler/Avrupa uçlusu dünyanın dorduncu Avrupa'nın bınncı otomotiv grubu halıne gelecektır (Bak Tablo) Peugeot Cıtroen grubunun agırlık taşıyacagı bu bırleşme sonucunda oluşacak olan jenı grup uretılen top lam araç klasmanında Nıssan ı toplam satış cırosu klasmanında Wolkswagen ı beşıncı sırava ıterek dun>a dorduncusu durumuna geçerken otomotıv endastrısındekı jogunla^ma ve tekelleşme de bır adım daha ıleılemış ola caktır. Bu satış \e bıı leşme gerçekleşlrse anavatandakı faalnetlerı de pek paılak gıtmeven Chr>sler kendını toparlamak ıçın venı bır ola nak elde etmış olacaktır Bu vıl Amenka dakı faahjetlerınde 100 mıljon dolar /arar etmesı beklenen Chrvslerın dev rakıplemle >arışa cak duruma gelmesı 1983 e dek venı modellcr gelıştırmek \e tesıslerını venılmek ıçın 7 5 mıl var doîarlık \atırım vapmasına baglı bulun maktadır Bu amaçla gıdeıek Amenka pa/arına çekılmeje karar \eren çokuluslu fırma daha once de Tuıkıyedekı tesıslerını yerlı or taklara devretmış olup Avustıalva Japonva \e Bıezıljadakı tesısleıını de kısmen >a da ta mamen satmajı tasarlamaktadır Chrysler ın ıçıne duştugu durum otomotı\ endustrısınm gıdeıek «kuçuk de\lere bıle >aşam hakkı tanmayan bır buvuk devler» alanı oldugunu btr ke/ c^ha \urgulamakta ve bu gerçek en fazln Brıtısh Lejıandı \e Ingılı/len duşündurmek tedır. (Dış Haberler Sen.ısı) 430 Milyon Dolar Peugeot • Cıtroen ve Chrysler vetkılılen arasında vanlan anlaşmaya gore ıkı Fransız şırketmın 1976 da bırieşmesıjle oluşan ve f 1977 de başanlı bır \ıl geçıren Peugeot Cı roen grubu, Chrysler ın Fransa, Ispanva ve Ingıltere deki şırketlerını satın alma* ıçın ABD. kokenlı fırmava yaklaşık 430 mılvon dolar odejecek ancak Chrysler ın yenı oluş turulacak uçlu şırketten <V15 oranında pay sa hıbı olardk kalması saglanacaKtır 1977 yılında Peugeot Cıtroen grubu 1525 mjjon araç uretmış ve yaklaşık 8 mılyar dolarlık bır cıro saglamış buna karşıhk Chrysler ın Avrupada urettıgı araç sayısı 780 bınde toplam cırosu ıse 3 mılyar dolar dolavında kalmıştır Anlaş madan once Peugeot Cıtroen grubunun hep sı de Fransa da bulunan tesıslennde 151 000 kı şı çahşırken Chrysler ın Fransa (41000) Ingıl fere (22 500) ve Ispanya dakı (15 500) tesısle rınde toplam 79 000 kışı çahşmaktaydı Bırleş me gerçekleştıgınde oluşacak grup 230 000 ış çı, 2.085 000 bınek otosu ve 225 000 tıcan aıaç uretımıyle Avrupanın en buyuk otomotiv gru bu olacak ve Avrupa pazannın yaklaşık %18' ını denetfeyecektır. VVASHINGTON ABD ve Uluslarorosı Para Fonu UMFJnın dıger guçlu uyelerı Suudı Arabıstan ın genışletılmış yurutme kurulu ndo temsıl edılmesı konusunda on laşmışlardır Vanlan anlaşmaya gore, en az ıkı yıl ıcın gecerlı bır geçıcı uyelık sandalyesıvle 21 cı uye olarak IMF yurutme kuruluna katılacak olan Suudı Arabıstan ABD Ingıltere. Batı Almanya Fransa ve Joponya ıle bırlıkte kurulun «buyuk oltılor» ını oluşturacaktır Karar eylul ayı sonlann do VVashıngton da yapılacok IMF yıllık toplantısında, yenı yurutme dırektorlerı seçımıne koşut olarak uygulamayo kona caktr Suudı Arabıstan ın IMF ın ABD den sonra ıkıncı en buyuk fon kaynogı ulke olarak yurutme kurulunda temsıl edılmesı gecen yıl onenlmış ancak ABD nm 20 K şılık kurulun genışletılmesıne karşı cıkma sıyla karara donuşturulerrtemıştı Bılındıgı gıbı IMF yurutme kurulu son karara dek en buyuk kota payına sahıp «bes buyukler» le gerı kalan 129 ulkeyı temsıl eden 15 uyeden oluşmaktaydı 12g ulke ceşıtlı grup lara ayrılmokta ve her grup kendı ıçınden bır ulke/ı yurutme kuruluna temsılcı olarak gondermekteydı Suudı Arabıston da ssn karardan once 14 uyesı olan Arap ulkelerı grubunda yer almaktaydı Suudı Arabıstan, «petrol kolaylığı» dıye adlandırılan fona ve son olarak da henuz kullanılmayan «VVıtteven Fonu»na yaptıgı katkılarla Batı Almanya yı geçerek IMF nın ıkıncı en buyuk fon kaynoğı durun^una gecınce yurutme kurulunda ayrı bır sandalyeye sahıp olma hakını elde et mıştır IMF kurallarına gore kuruluşun en buyuk ık| fon kaynagı ulkenın «buyuk beşler» ıcnde yer almasalar bıle yurutme ku rulunda sandalye sahıbı olmaları ongorul muştur (Dış Haberler Servısi» I Sııııdi Arabistan IMF yürütnıe kuruluna 'altıncı olarak katılıvor BM ırkçılıkla mücadele konferansında Küba, Çin'i suçladı .,.„.. ^ ~ J3M (CENEVRE) Kuba DijiSİen Bakanı îsıdoro Malmıeıca Cenevredekı BM Irkçı lıkla Mücadele Konferansında Çın Guney Afrıka ABD \ e Israıl ı sert bır dılle suçlamıştır Malmıerca Mozambık ve Angola'nın bâgımsızhklannı sokup alarak Guney Afrıka ve muttefıklennın batılı ulkelenn ve Pretona yı destekleyerek halkına ıhanet eden Çm hukü metmın planlannı etkısız bıraktıklarını kaydetmıştır Konferansa katılan dıger ulkelerın sozculerı Guney Afrıka ve Rodezya rpiımlennı ^uçlarken Çeko^lovak delegesı ozellıkle Is raıl'ı eleştırmıştır Konferansın 25 agustos ta 5 enıden fopla nacagı acıklanmıştır (a a > «İngiliz Hükümeti Ne Diyor? Ancak tasannın îngıltere tesıslenjle ılgılı bolumunun gerçekleşmesı ıçın Ingıltere hu kumetının onay vermesı gerekmektedır Anım sanacagı gıbı Chrvslerın Ingıltere dekı şırketı 1975 yılında cıddı bır malı bunalımla karşı karşıja gelmış ve Ingıhz hukumetını guç duruma duşurerek hatın sayılır devlet yaıdımı saglamayı başarmıştı Ingıltere hukumetı bugune dek Chrysler e 80 mılvon Ingıhz lırası vardım saglamış olup bu yıl dogacak zararla rı karşılamak uzere 25 milyon Ingılız lırası daha vermesı beklenıjordu Ne \ar kı Ingıhz hukumetıvle şırket arasında vanlan anlaşma va gore Chrysler'in Ingıltere ve Iskocya dakı şırketlennın re20den fazla payını satabılme=ı ıçın Ingıltere hukumetının onayını alması zorunludur \e muhtemel bır genel seçım arıfesındekı Ingıltere hukumetının Ingıltere ve Iskoçyadakı tesıslerının ve ozellıkle bu tesısler de çalışanların geleceğını saglam bır güvence altına almadan bu onajı \ermesı beklen memektedır Ingıltere dekı »endıkalar da kara rı kuşkuvla karşüamışlardır. SUUDİ ARABİSTAN, ABD, INGILTERE, BATI ALMANYA, FRANSA VE JAPONYA ILE BIRLIKTE KURULUN «BUYUK ALTI LAR»INI OLUŞTURACAK. SUUDİ ARABİSTAN KRALI HALİP Petrolden elde edılen yoğun gelırler, kendının ve ulkesının gucune guç katıyor. U. ÇALIŞMA SAATLERİNDEKİ ESNEKLİK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIYOR Fronsa nın Orleans kentındekı bır ıloc fabrıkasında son derece başanlı bır calışma yontemmn uygulandıgı bıldırılmekteoır Le Monde gazetesınde verılen habere gore cu ilac fabrıkasındakı ışcıler sabah saat 6 ıla gecn 22 arasında 8 saatlık calışma soatlennı ıstedıklerı gıbı oyarlayabılmektedır 450 ucretlının calıştıgı ış yerınde araştırma servısınde de 90 kışı calışmaKtadır Tam bır guvene dayanan bu calışma sıst«mınde ışcılerın gırış cıkış saatleri kontrol edılmekte, sadece bır haftalık calışma programı cuma akşamları ısteğe gore onceden saptanmaktadır. 1971 yılında uygulanmaya başlanan bu sıstemde ışçıler çalışacakları saatleri secmekte serbest bırakılmakta ve fabnka ışcılere sabah saat 6 dan gece 22'ye kadar acık tutulmaktadır Işyerındekı ışcılerın ortalama yaşı ıse 36'dır. Laboratuvarlarda calışanların % 78 ını kadmlar oluşturmak etmek, ya da kurslaro katılmok gıbi özel Işlerını do rahatca gorebılmektedır «Harika Çocuk» Ote yandan sureklı zarar eden bır şırkete jardım etmektense geleceğe guvenle bakacaK bır şırketı ulkesınde banndırmak kuşkusuz Ingıhz hukumetının de ışıne gelecektır Chrys ler ın Ingıltere operasyonu bu yılın ılk altı a> hk donemınde de zarar ederken Peugeot Cıtroen grubu 41 yaşındakı «hanka çocuk» M Jean Paul Paravrem yönetınundekı atıhmını surdurmuş ve kânnı arttırmıştır Jean Paul Paravre'm yenı oluşturulacak uçlu grubun da başına getınlmesı kesınleşmış gıbıdır Ancak yenı grubun adı henuz kesınleşmış. degıldır. Fransa'nın Orleans kentınde bır ılâç fabrıkasında başanyla uygulanan calışma j onteraınde ışçıler haftalık calışma saatlerını kendılerı saptıyorlar. Karşılıkh güvene dayanan bu yontem sonucunda üretımın ıkı kat arttığı, buna karşıhk ışcılerın devamsızlığmda onem lı oranda azalma olduğu belırtılıyor. tadır Bu calışma sısteml sayesînde kadın ışcı'er cocuklarını okula goturebılme olanagı bulmaktadır Işverenlerın behrttıgıne gore bu soyede calışan annenın gozu arkada kalmamakta, ışınde daha ran dımanlı olmaktodır Bazı kodın ışcıler ıse bu y o n tem sayesînde cocukiarın annelerının calıştığ'iı hıssetmedığını ılerı surmektedır Bu sıstem saye sınde ışcıler doktora gıtmek, fızık tedavıye devam Ancak bu sıstemde aynı servıstekı personslın tumu oğle postasında calısmamakta zorunlu olarak bazı kım=elerın sabah bazılarının da akşaiı postasını alması gerekmektedır Buna karsılık degışık ışlerı yapma yetenegı kazandırılcn ka'ıfıye ışcıler sayesınae servısler arasında da kaydırmalar yapılmakta ve sakmcalar ortadan kalkmaktadıi' Sozu gecen ılac fabrıkasında on hafta onbes degışık ışı aynı mukemmellıkte yapan uzmon ışcıler de yetışmıştır Bu nedenle daha fabrıkanın kapılon sabahın erken saatınde acılır açılmaz butun mckıneler calısmaya başlamcktad r Ustabaşının beK lenmesı dıye bır sorun orta/a V ıamaktadır Fabrıkada 22 degışık ışı yapabılen ustun yeteneklı ışcıler de bulunmoktadır Fabnka yetkılıierının yaptıklan ocıklomalo'O gore ucret mıktarı uzmanlık ve sorumluluk oronında ortmaktadır Fabrıkadakı en dusuk ucret ıse 15 bın lıra dolaylarındadır Calışanlar arqsında'<ı ucret farkı 1969 yılında 17 kat ıken, 1978 yılında bu fark 6 2'ye duşmuştur Ucret odenmesınoe kacın ve erkek ışcı farkt da gozetılmemektedır Dığer calışanlarla fazla ters dusmeden her ıgcı bazı aylar haftaaa 40 saatın altınoa çaMşrra hak kına sahıp bulunmaktadır Hatta haftalık calışma suresı 20 saate kador duşurulebılmektedır Ancak bır ay bu tempoda calışan bır ısçı dıgerlerının de aynı haktan yarcrlanabılmesı ıcın bır sonrakı 0/ normal calışi'asına başlamak zorundadır Bo/lece bır ay ıcınde 25 ıscı haftalık 20 saat calışma hakkını kullonabılmektedır Bu çaltşma temposu bazı ışcı kadınlara haftanın bır gununu çocuklarıyla beraber gecırme olonagı vermektedır işcılerın en cok uygulamak ıstedıklerı haftacîo 32 saat calışma olmaktadır Işcıler yılda beş hafta ücretlı ızın de yapmaktadır Bu ızmn uc haftası yazın bır ha'tası kışın ve dıger sonuncusu aa ıstenıldıgı zaman olınabılmektedır Fabnkanın otomobıl parkında, şoforluğunü yıne ışcılerın yaptıgı 8 mınıbus bulunmaktcdır. Böylece her semie bır mınıous ayrılmış ve ışcılerın yollarda zaman kcybetmelerının onune gecılmıştır. Işcıler ıkı gun ışlenne gelmedıgı takdırda doktordan repor getırmek zorunda do bulunmamaktadır Bu karşılıklı guven ve ış saatlerının serbestlıği üretımın oiagan dışı artamasına nedei olmuştur Bugun uretını 1970 yılına oranla ıkı kot ortmış, doğum ızınlen oahıl devamsızlık 1968 1969 yıllarmda % 11 3 ıken, 1976 1977 yılları arasında % 3 8 e duşmuştur Bu yıl ıse devamsıziık oranı doha da dusmuş ve % 3 75 olmuştur (DIS HABERLER SERVISİ) TOKYO Kapıtalıst ekonominin paranın degerının artırılmosıyla bu yolu uygulayan ulkelerde ıhrocaatın gerıleyecegı ve ıtholatın cogolacagı goruşunu savunan teorısı, kısa devrede Japonya ıcın gecerlı olmamıştır Bu kuralın uzun devredekı geçerhlıgı de bugun ıcın tartışma konusudur Japonya yönunden teorının ışierlık kazanmayışı, gorulen şu nedenlere dayanır Japon Yen'ı deger kazanmıştır, bu anlamda Japon malı pahalı olmalıdır. Ancak Japon ekoncmısındeki venmlılık faktoru ve Japon mallorının ıhroc edılegeldıgı kalkınmış ulke pazarlarındakı Iç fıyat artışları, bu urunlerın rekabet gucunu devam ettlrmiştir. Artacagı savunulan ıthalot bır anlamda gercekleşmıştır. Ancak ithal edılen urunlerin coğunun tuketım yerıne uretıme donuk hammodde nıtsligınde olması ve Yen u. r'ger kazaniı.ası sonucu daha ucuza alınınosi bu ıslevden beklenlien dıs tıcaret fazlasını erıtme gorevi yerıne Ihracatı guçl«"»dirme gorevi yapıyor olması, teori Ile 'cek arasındakl çelişkiyl vurgular Konu teorının ışlerlik kazanmayışı ile IIglll bu nedenlerin otesinde, uluslarorası para piyosalarında Amerikan dolorının gosterdigı değer değişlklıklerl teoriden beklenllen sonu cun alınmamasındakl nedenlerden birl olarak değerlendirilır. Bu anlamda, bır yandan Japon ekonomısıne ozgu nıtelıkler nedeniyle duşunulenln dışında deger kazanmakta devam eden Yen, değer kazanması yolunda pek ötesinde polıtıktlr Dlğer blr deylmle ekonomık gerçekler ve çıkarlar, sadece soz konusu iki ulkenin değll, bu oluşumdan etkflenebılecek diğer tum ulkelenn çıkorları, polıtık bır takım nedenlerle etkilenmek Istenilmektedır JAPONYA. MEKTUBU Ekonomik kurallar Atila KORYÜREK ilginctlr kl bu gorusü paylaşonlardon bırı Japonyo'da, ulkenın en guclu kuruiuşlarından bırı olon Ekonomık Kuruluşlar Bırlıgı (Keıdanren) Başkanı Toshıvvo Doko'dur 80 yaşındoki bu pırıltılı kafadan cıkan dusunceler, genc fakat eskımıs bır takım kafalara ışık tutar nıtelıktedır. Doko'ya gore yapılan veya yapılocak zlrve toplantıları şimdıye dek olumlu bır sonuc vermemıştır ve de vermıyecektır. Cunku, yapılan konuşmalar cok, ancak eylem azdır, önenler kuçuk caplı ve dunya ekonomısının karşı karşıya bulunduğu buyuk gerçekler karşısında etkısız ve anlamsızdır. Japon basınına yansıyan sözlerl arosında en fazla gelışmış ulkelenn tum bu oluşumlardakl katkısına değınen Doko, Başkan Cart e r l tEnerıı sorununu bıle cozemeyen adam», Başbakan Fukuda'yı «Verdıgı sozlerın uygulanmadığı adam» ve Avrupa'nın kalkınmış ulkelerlnl eCıplok egoızmlerı ıçmde kalktnmakta olan uıkeleri kendı pa2arlanno sokmtyanlar» olarak değerlendırmektedır Bu «genc» ıhtıyann goruşlerl dogruysa, ışlemıyen sadece ekonominin belırlı kuralları değll, bu kuralları ve dunya ekonomısının geleceğını hıce sayıyor gozuken belırlı çıkarların hesap an olabılir. buyük goyretler gösterllmeyen dolorın devomlı değer koybedışı, belki blr anlamda kapıtalıst ekonomller lcln gecerll olduğu savunulan bellrll kuralların blr kez daha ozenle ıncelenmesfnı gerektlrecektlr. Blr goruşe gore konu ekonomlk olmanın Bu gdrüşt» blr geceriillk varsa, kl zlrve top lantılarında konunun cozumlenmesiyle flgılt sozlerın otesinde olumlu blr girişlm oimamo sı bunu bir anlamda kanıtlar, olaylar bellrh bir sorumsuzluk çizgısine gelmiş ve doyanmıştır.