19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMHURIYET 26 TEMMUZ 197 hukümetlerinin plona verdiği önemin e denli eksik olduğunu 1978 yıîır.ı plansız geçirmekle daha iyi anladık sanırım. Aradan altı ayı aşkın bir süre gectı. hâlâ 4. Pianın cotisı üzerinde ciddi bir çalışma yok. Ama buna karşın işci sendikaları ış cdamiarı yo da temsilcileriyle, gerek hüKumet düzeyinde gerek plancclar düzeyinde yoğun bır temas var. Bunu basın ve yoyın organlanndj altıdokuzluk fotoğraflarıyla ya da filmleriyle birlikîe izliyoruz. Bakıyoruz bir gün devrimci işci sendikaları lideri, Başbakanla, daia sonra Pianlama Teşkilatı Müsteşarı ile görüşmüş. Bır başka gün Türkiş lideri aynı temaslar icinde. Sonra büyük işadamları. kimileri tişortla yoKapaca acık. ciddilik dışı görüntüler icinde, Pıa:ılomo Müsteşarına özel kesimin pıana ilişkin görjşlerini yansıttığını TV ekranlarındo görüyoruz., Şimdi bir soru akla geliyor: Dördüncü Planı işcilerle mi, işodamları ile mi, yoksa her ikisinden ya da ücünden bir koşık calorok m\ oluşturacağız? Doğrusu bu soruya yanıt vormek olanaksız. Çünkü bugünkü hükümete sahip cıkmak istiyen iş cevrelerinin niteligi ve niceliği gun geçtikce kormaşık bir durum gösterivor. Konumuz bu değil. Üzerinde durmak jstediğimiz 4. Plon. Bllindiği gibi 4. Planın modeli MC iktidarları sırasındo hazırlanmrştır. Bu mode! 12 Mort Faşizmi döneminln damgasmı taşıyan 3. Planın modolfnin biraz genişletilmiş geliştirılmiş değil) bir bicimidir. Yoni üçüncu planın tutarlılık modoli olduğu gibi olınmış, biraz denklem sayısı orttırılmıştır. Politik olarok da gelır dağılımını icerdiğl ileri sürülmektedir Ama aslında bu özollik ile ücret gelirlerinin denetim altına alınması kolayloştırılmıştır. Başka bir onlatımla siyosal Iktidaro ücretlori baskı oltında tutacak bir arac getirilmiştir. işciden emekcilerden yana olmayan MC gibi iktidarttir icin bulunmaz bir nimettir bu özelliğj 4. Plon modelinin. OLAYLAR VE GÖRÜSLER Strateji mi 4. Plan Modeli mi? İcen BÖRTÜCENE teğini almış ve iktidara gelmiş kararlı bir sal güg var hükümetin başında. Bu hukümeı MC'nin plansız bıraktığı topluma 1978 yılında bır plan yapocağını ilön etti. Aradan altı ay gibi bir süre gecti; hâlâ MC dönemının sagcı plancı kadrolarınca hazırlanan plan modelı değiştirilmedi. Onun yerıne stroteji tartışmaları yapılıyor. Gerçekten stratejisiz plan yapılmnz ama, bu hükümetin dayandığı emekci halk kıtlelerinin yarorına bir plan modeli olmaksızın strateh tartışmaları anlomsız. Cunkü Türkiye'nii kalkınma gereklerine, toplumun kalkınma isıeklerine ve CHP ıktidarının nıteliğine uygun bir stratejinm uygulanmosı içın yeterli bır makro plan colışması yok. Bu model olmaymco da işçi sendikalar:nm, işadamlarının önerilerim iceren ve onların ısteklerine uyumlu yeni koynak tahSislerinl yapacak bir plan modelinı yeniden geliştirmek gerekli. Kuşkusuz MC hükumetlerînin gerici kadrolarınca hazırlanan mevcut model icinde bu istekleri uzlaştırmak olanoksızdır. O zaman da işcinin plana katılması anlamsızlaşır. Birinci plandan bu yana kullanılan «modeller» önerdiklerl ilışkiler acısından birbirleriyle aynı vöndedir. icerdiklerı değişkenler kolaylıkla bıre indlrgendiğinde bu planlar arasında bır fark bulmak olanaksızdır. Hepsi sermayenin etkenliğını artırır. Dörduncu Plan modeli de aynı özelliktedir. Bugune kador olanlar gibi, faşist dönemin kalıntısı burokrat ve teknısyenlerince hozırlanan 4. Plan modeli, bugunku bozuk toplumsal yapımızı biçimlendiren ekoncmik, sosyal ve siyosal engelleme ve sınırlaTialarm üzerine kurulmuştur. Başka bir deyışıe. «sistem» tüm aksaklıklorıyla ve Dağımh kopıtolist gelişmenln tüm özelliklerı il e degışmez b.r veri olarak temel alınmıştır, ve kaynnk tahS'Sleri bu ilişkiler icinde oluşturulmuştur, Öte yondon bu modelde icerilmeyen bir dizi yapısal, kurumsal ve teknik değişıklik, sonradan plan belgesine girecek ve anlamsız tutarsız bir cercevenin ortaya cıkmasına neden olacaktır. Gelir dağılımının iyileştırilmesi, toprak reformu gıbj yapısal değişikliklerın her ış olup bittikten sonra, yani kaynaklar icinde bulunduğumuz sistemın gelışme doğrultusuna göre dağıtıldıktan sonra. plon beıgelenne b:r «süs» gibi eklenmesi 4. Planı hozırlamakla sorumlu bugunku hükümetin ciddiyeti ile bağdasmıyacaktır. Bu alanda bugünkü siyasal iktidarı aldatmoya kimsenin gucu yetmlyecektir. Oysa DPT'nin hâlâ iki ucundan tutup yırtamadığı 4. Plan modelinin niteliği budur. Plan modellerinde birer politik karar niteliğinde olan DU tOr değişkenler ya acıkca nicel, ya da nlteı değişkenler halinde, ya da kapalı yan calışma ve modüller halinde bulunmadıkça, bütün amacı tutorlılık sağlamak olduğu ileri sürülen plan modellerinin tutarsız olmast olasılığı beürır. Gercekter de üc plonda da sayılamayacak kadar cok oian tutarsızlıkların nedeni budur. Artık bu vurd'jm duymazlıkların sonu alınmaiıdır. Mini Liderler... ider, ingilizce bir sözcüktür, ama çeşitli dillere yerleşmiştir. Bizde de bolca kullan;lıyor. Sendika liderleri, öğrenci lidcrlerı, parti liderleri, soldaki liderler, scğdaki liderler... Atalarımız, «Baş ol da soğan başı ol» demişler. Liderlik bir bakıma baş olmaktır. bu nedenle. fiyakalı bir iştir. Ama ülkemizdeki bunca lider bollugunda gercek lider kac kişidir? Sağda da, solda da lider enflasyonu vor. Her gemiye bir amiral, her bölüğe bir general, her hizbe bir lider... İyice kartlasmıs, ama başarısız kalmış liderlerin yanı sıra bir de genclik lidcrlerinin dramı yaşanıyor. 18 yaşındo sosyalizmle tanışıp 19 yaşında lider olan, 20 yaşında teori oluşturup 21 yaşında parti kuran, 22 yaşında ordu düzenleyip 23 yaşında öldürülen genclerden kim sorumludur? Bir insafsız carkın dişiileri toplumsal dengesizliği hemen düzelteyim derken dengesini yitiren gencleri yutuyor, yaşoyanları da harcayıp buruşturuyor. Kuşkusuz bu böyle gitmeyecek ve devrimci eylem gercek liderini oluşturacak... Ama ne zaman? Eskiden iider dendi mi, herkesin aklına Atatürk gelirdi. Tek liderdi Atatürk... Cocuklara soruiduğunda: Büyuyünce ne olacaksın? Kaşlorını çatıp dikilerek soruyu yanıtlardı küçük: Alatürk oiacağım... Kuşaklor böyle yetişti. Atatürk ölünce «Ebedi Şef» ilan edildi. İsmet Paşa'ya da «Milli Şef»iik duştu. Ne var ki hic bir kuşakta İnönünü'ye özenen olmamıştır. Neden derseniz, Paşa torihsel ödüncülüğün simgesi oimuş, Atatürk'un bağımsız cumhuriyetini Amerika'ya teslim edenlerin başında gelmiştir. Çok partili döneme gectikten sonra da liderler çoğalmış, yozlaşmış politlka ortomındo mantar gibi bitmiştir. Kapalı dönem aşılıp ülkemiz dünyaya acıldığında, evrensel nitelikte liderler de Türkiye sınırlarından iceri girmiştlr. Nt vor ki Atatürk'un tek parti yönetimiyle koşullanmış olanlar, coğu Batı ülkesinde doğal sayıian bu duruma bir turlü alışomamışlardır Ne demck Marks, Engels, Lenln, Mao? Atotürk nemize yetmiyor? Oysa yeryuzundek; sosyalizmin kurucuları ve kuramcıları, Turkiye'de kapitolizm gellştikçe toplumda daha cok gecerli olacaklardır. Hem kapitalizmi pompalayacaksın, hem kapitalizmin büyük eleştiricilerini yasaklayacaksın... Böyle demokrasi olur mu? Gercekte Marks'ı ve Lenin'i üreten kapitolizmin ta kendisidir. Türkiye'nin sağında kapitalist kuramın liderleri nasıl gelişiyorsa, solunda sosyalizmin liderleri oylece yetişecektir. Ne var ki sağda da, solda da şimdilik lider değil. lldercik yetişiyor. Hele sosyalist keslmde, çevresine otuz kişi toplayan oluyor bir lider... Eskiden Turkiye'de sayısı bol Atotürk yetişirdi; şimdl Lenin'lerin, Stalin'lerin, Mao'ların sürüsüne bereket... Boylesine liderliğin tekkeleri geliştirmekten başka bir !şe yaramadığı artık belli olmuştur, ama huylu huyundan vazgecer mi? Miniliderlerin cevresindekiler ise lider üretiminln bllincsiz emekclleridir. Mini lider somürur bunları... Ve bunların da gözu bir türlü acılmaz: Yohu sizin lider somürücü ağalar gibi yan gelmiş, tekkesine postunu yaymış, kendisini size besletiyor... Marks do kendisini besletmedi mi? Banko soymokto liderlik olur mu? ' Stalin de banka soydu.. Liderin demecleri, yazıları öğrenci kompozisyonu gibi... Bunca cahillik olur mu? Castro da başlangıcta her şeyi bilmiyordu. Hoyotı yurt dışında gecmiş, devrimci eylem dor boğaza girlnce kacmış... Lenln de kacmıştı... Mürltler tekke şeyhinin her kusuruno bir kulp takorak dergâha yerleşmişlerdir. Her miniliderln tekkesddl bir kozan kaynar.. Ülkede kaynayan kazanın yanısıra... Ne denlr, Turkiye'de sosyalist hareket gercek lid«*W buluncaya dek tekkecilik sürecek... Şlmdilik tek olumlu nokta şu: İşci ve köylü, doğasal sezgüeriyle miniliderlere yüz vermiyor, kucuk bur|uva tekkeciliğinden uzak duruyor ve gercek liderini bekliyor. L Toplumsal Öz j Plancıların görevi, ceşitlj agılardan yap:lacok siyasal tercihleri, ekonomiye ve topluma yön verecek bıcımde plan modellerıne uıabümek bu değişksnlerı denetleyebilmek, ya da onlara toplumsol tercihlerın özünü kazandırmaktır. Bır katsayı plancılığına ve fetişızmine calışmalarmı dayandırmamaktir Ama bu konuda ne siyasal bir görüş oluşmakta ne de plancı sivasal iktidara yardımcı olabilmektedır. bunun icin henüz ortam oluşmodığı anloşılmaktadır. O kadar ki, temelde plan modeli ve tercihleri acısmdan vapilacak tartışmaların. frjgunlerde stroteji üzerinde yoğunloşmosı dik.^aî cekicidır. Siyasal iktidar nasıl bır plan istec'iğine ilışkın DPT'na bır direktif vermediği gibi. sözunü ettiğimız MC kalıntısı planı benimssyen plancılar da hükümetten sırateji direklıfi almadan strateji hazırladıiar. Bu terslikler, yanlışlıklar bir yana, üstüne üstlük bir politikacı plancıları politik karar almakla sucladı. Neresinden bakarsanız bir guldürü oyunu. Sözü bitirirken kısaca yine belırtelim ki, zaman g<:cıyor: 4. Plonın MC kalıntılarından temizlenerek bugunku siyasal iktiaarın politik tercihlerini yansıtan işcinin emekcinin özlemlerine aayanan bir nitelikte hazırlanması süresinin azalmış olmasıdır. Bu sonuc ıster istemez 1979 yılının da plansız bir yıl olocağının bir göstergesidir. Acaba plansızlık İMF ve benzeri finans kurumlarının istediği bir sonuc mudur? Model Değiştirilmeli Oysa, bugun geniş emekci kitlelerin des Toplumsal Anlaşma... OKTAY AKBAL Evet Hayır VEFAT Şırket Müdürümüz Sayın Cengiz Solakoğlu'nun değerli babası Sayın Refik SOLAKOĞLU vetot eımıştıı. Muteveffgyo Tonrı'dan rahmet dıler, Solakoğlu ailesmin buyük acısını paylaşırız. //•joplumsol Anlaşma»... J. J. Rousseau'nun «ContI rat Social»inden 216 yıl sonra yeni bir toplumsal anlaşma ile karşılaşıyoruz. Rousseau'nun toplumsal anlaşmasf cağım etkllemlştı, Ecevlt'le Tunç'unkinin etkisi ne denli olocok? Hem olacak mı, uygulanabilecek mi? Bunu bllmiyoruz daha... DİSK'ten, sosyalist parlilerden, AP'Iİ ve MHP'II sendika liderlerinden gelen tepkilere bokılırso bu «anlaşma» öyle koiaylıkla uygulanacak bir kesinlik toşımıyor Nedir bu toplumsal anlaşma? Uzmanların yorumlorını bekleyelim. Ama şu anda görünen şudur, Ecevlt hukumeti eınekcilerle bellrll bir anlaşmoya varmak isteğindedir. Tartışmalar, anlaşmazlıklar, kavgalar, grevler durdurulmalı, elbirllğiyle bir kalkınma atılımına gecmeli. bu dar gecitten kurtulmanın yollorını aramalı... «Bu toplumsal anlaşma Cumhuriyet Anayasosı cercevesinde ve bundan on beş yıl önce gercekleşen ilerl ve demokratik işçi hakları doğrultusunda uygulanacaktır.» denilmektedir. Getecektekl toplu sozleşmeler de yeni flkelerin ısı^ındo yapılaeafc... İşçllerln yönetime katılmolorı başlıca önemli noktalordan bi«dtr. Toplu söeleşme, grev hakları, toplumsal gereksinimlerin ve demokrotik gelişimin gereklerine uygun biçime getirilecek. işten cıkarmayla ilgili yasa maddeleri çalışanların hakları doğrultusunda yeniden düzenlenecek. Yetklli sendikanın belirlenmesinde, referandum ilkesi, sendikal yarışmada sorumsuzluğa vol açmayacak ve işcilere zarar vermeyecek yönde yasalaştınlocak. Buna benzer, şlmdilik gerçek anlamları, nitelikleri keslıice be'irlenmeyen bir takım istekler... «Yalnızca ekonomik savaşıma ağırlık veren sendikacılık, ülkemizJn ekonomik ve sosyal koşulları yönunden hızla bir cıkmaza yönelmekte, bu cıkmazın bugun var olan emekci hakları bakımından kamuoyunu olumsuz bicimde etkllemeye başladıği görülmektedir» denilmekte olduğuna gore, konu iyice ciddidir. «Toplu iş sözleşmelerinde toplam ücret zamlarının, işcinin sotın alma gücünü geriye göturmemek uzere» hesaplanacağı onlaşılıyor. Toplu sözleşmelerle işci ücretlerinin sürekli artması, bunun yanı sıra yaşan, düzeyinin de yukselmesi hepimizin bildiği bir gercektir. Ücretler arttıkca yaşamdaki pahalılık da yukseliyor. Peki, ücretleri belirll bir yerde tutmaklo, yaşom pahalılığı dondurulabilir mi? Ya öyle olmazsa? Ecevit hükümeti görülüyor, zor bir işs girişmiştir. Altı aylık bir iktidardan sonra yurt sorunlarına el atması doğaldır. Her şeyden önce yaşam pahalılığı, gecim zorluğu İle savaşmak gerekmekteydi. Günden güne yükselen tiyatlar orta hallileri yoksulluğa, yoksulları daha beter bir yoksulluğa itmektedir. Bugün seklz on bln lira kazançla «orta halli» yaşam surmek olanaksız hale gelmektedir. 8ol sıfırlı soyılar hic bir anlam taşımıyor. Menderesin «her mahallede bir milyoner» sloganı bugün «her mahrıHede birçok milyoner» olmuştur. Ne yar ki bu milyonerlik bir ise yaramıyor! Üc dört odalı bir kat sahibi herkes milyoner sayılıyor artık. Böyle olması o «milyonei»lerin de sıkıntı icinde yoşamalarını engellemiyor! Ya «ınilyoner» bile olamayanlar! Onlar ne olacak? Yurdun dc.t bir yanında bir is, bir ekmek diye büyük kentlere akın akın gelenleri kim düsünecek? İşcilerin kazancları bir cok kişinin gözüne batıyor. İki yılda bir toplu sözleşmeyle buyuk zamlar alıyorlar, blzlerse sürünüyoruz diyen devlet görevlileri, hatta serbest meslek sahipleri pek cok. Efendim on beş yıl okudum, sonunda elime gecen para dört beş bin lira, oysa bir işci bizlerden daha cok alıyor diye sızlananlara rastlıyoruz! Ecevit, on beş yıl önce Calışma Bakanı olarak İşcilerin yasal haklarını sağlamış kişidir. Toplu sözleşme dönemine onun zamanında gecüdi, sendikalaşma o günlerde hız, güc, anlam kazandı. Böyle bir insanın başbakanlığı sırasında emekci yığınlarının kazancları kısılmaz elbet. «Toplumsal Anlasmas İşçi sınıfını daha zor durumlara sokmak icin değil, toplumda gercek bir denge kurmak, yaşam pahalılığmı durdurmak icindir. Çalışanlcrla hükümet arasında varılan bir dostluk anlaşmasıdır bu. DİSK ise «sömürünün olduğu yerde calışma barışı olamaz» diyor. Genel Sekreter Işıklor «Zarorlorın sorumlusu işciler değildir Bizler değîliz. Bu kurumlarda tam sorumluluk verilmemekte, ama sonuca ortak edilmektedir. Bizim sınıf sovaşımı icinde böyle bir yükümlülüğe girmemize olanak yoktuı» diyor. MESS Genel Sekreteri «İşveren kuruluşlan görüşme dışı bırakıldığı icin anlaşma toplumsal omoc tosımoz» buyuruyor. MİSK Başkanı İse «Anlaşma ile dün taban olındığı icin bugün ücretler dondurulmuştur» demektedir. Öte yandan Türkİş Başkanı Tunc, bütün bu korşı cıkmoları «siyasal» olarok nitelemektedir. Kısacası. Hükümetle emekciler arasındoki ilişkiler yeni bir asamoyo gelmiştir. Yeni «toplumsal aniaşmaomn gercek niteliği bir süre sonra ortoya cıkacaktır. Hükümet iktisadi vasamı gereği gibi denetim altına olobilecek mi, fiyot artıslarını durdurabilecek mi? Bunu yapamazsa, emekcilerin kazançlarını belli bir yerde dondurmaya kalkısmak. büsbütün kötü sonuclar verecektir. Bütün sorun. Ecevit hükümetinin «gercek bir iktidar» olması, toplumdaki sosyal ve ekonomik anarsiyi güclü, hızlı bir dovanışla önlsmesi, durdurmcsı... Gerisi kolaydır. E L M O R ^ Tesisat Malzemesi Ticaret A.Ş. Personeli (AJANS KONSEY: 130 10082) VEFAT Şırket MudurOmuz Sayın Cengiz Solokoâlu'nun degerfi babası (1952...) O, komprador patron • ağa düzenine karşı demokratik halk devrimi mücade lesinde savaşırken faşist katiller tarafından katledıl di. Ölümünün 1. yıldönümün de yaşamı onurumuz anısı mücadelemize örnek olsun. A İ L E S I Cumhuriyst 10072 ILAN USKUDAR 2NCİ SULH HUKUK HAKİMÜĞİNDEN 978/322 Üsküdar 1. Sulh Hukuk Hakımliğinin 976/65 sayılı ölü Fatma Tetik'in mirascısı olup bütün aramalara roğmen bulunamayan kızı Gülderenin. kayyumla temsil edılmek ve hukukunun korunması icin açılan davanın 29/8/1978 günü saot: 10.10'da yapılacok olan du ruşmasında hozır bulunmosı. bir vekille kendlsini tem sil ettirmesi. gelmediği tak dirde kendisini temsil etmek üzere bir kayyum tayinlne karar verileceğl llfln olunur. 21.7.1978 Tuncay Bali Refik SOLAK velat etmıştir. . " Muıeveffaya Tonrıdan rahmet dıler, Solakoğlu ailesmin büyük acısını poytaşırız. ELMOR Tesisat Malzemesi Ticaret A.Ş (AJANS KONSEY: 131 10083) T.C. Ziraat Bankası istanbul Yenıköy Şubesıne sınavla, 1835 yoş arasında en az ilkokul mezunu. VEFAT Elmor Tesısot Malzemssi Ticaret A. Ş. nin Şırket Muduru Soyın Cengiz Solokoğlu'nun değeriı babası Bulaşıkçı Bir Eleman alınocaktır. 28.7.1978 tarihinde yapılacak sınav icin isteklilerln en gec 27.7.1978 tarihinde ilgili şubeye 17'ye kadar müracaotları ilân olunur. (Basın: 20501 10063) Sayın Refik SOLAKOĞLU vefot etmiştir. " ' ~ *~* ' BAŞSAĞLIGI Şîrk«timiz .Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın Fethi Armanın sevgili eşi Solakoğlu ailesinin acısını poylaşır, en icten baş sağlığı dilekierimizi sunonz. AJANS KONSEY (AJANS KONSEY: 134 10084) V E F A T Rezzan Ornon'un kıymetli eşi, Tülın, Oya, Ayşen vs Orhon'ın sevgili babaları. Üstün Alpman'ın ve Harald Kiresh'in koyınpederi, Emre Alpman'ın dedesi Em. Piyade Albay (1338) ; Ayş« YILMAZ , (Şlmşek) Attllo YILMAZ Evlendiler 25.7.1978 Fatih İLHAN ARMAN'ın elım kaybını uzüntüyte öğrenmiş bulunuyoruz. Merhumeye Tanndan rahmet, kederli ailesine baş sağlığı dileriz. A. SEYFİ ORHON 24.7.1978 günü vefat etmiştir. Cenazesi 26.7.1978 carşamba günü (bugün) ikindi namazım müteakip Osmanağa camiinden kaidınlacaktır. Tanrı Rahmet eylesin. A İ L E S i NOT: Cicek gönderilmemesi. arzu edenlerin Cocuk Esirgeme Kurumuna boğışta bulunmaları rica olunur. (Bilgin 10076) TRAKYA CAM SANAYİİ A.Ş. YÖNETİM KURULU (Reklamcılık: 498 10070) Cumiuriyer 10073 BAŞSAĞLIGI Şlrketimiz Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın Fethi Arman'ın eşi T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI T.K.İ. Kurumu Genel Müdürlüğünden DÜZELTME Cumhuriyet gazetesinde 23.7.1978 günü, Uân ediien A£LI ve ADLI Müesseseierinin ihalelerinde aşağıdaki hususlar düzeltilmiştir. ı.) Bütün işler içın yeteriik müracaat tarihi son günü 31.7.1978 ganü saat 17.00'ye kadar uzatılmıştır. 2.) a Sıra no. 1 ıçın karne grubu B. b Sıra no. 2 için karne grubu 75.000.000.TL./B geçici teminat 3.000 000 TL. c Sıra no. 4 için karne grubu A. d Sıra no. 7 için karne grubu B. tlgililere ilânen duyurulur. KAYIP Akbank TAŞ Beyoğlu Şubesi Seri G No: 043693 sıra no: 2773 lü Hollanda'don geien 15 000. Hollanda Florinı tutarındaki, 10.10.1977 tarıhli döviz alım oordrosunu kay bettim. Hükümsuzdür. Palandöken Ticaret Tevfik PALALIGİL KAYIP İ.E.T.T. ve öğrenci kimlik kartımı koybettim. Hükümsüzdür, Ekrem YABAŞ Cumhuriyet 10061 KAYIP İ.E.T.T. kartımı kaybettim. Hükümsuzdür. NESRİN BİLEŞİK (FER: 10069) İLHAN ARM AN' m elim kaybından auyduğumuz büyük teessürü belirtir, merhumeye Tanrıdcn rahmet, kederli ailesine sobırlar dileriz. TRAKYA CAM SANAYİİ A.Ş. PERSONELİ (Reklamcılık: 499 10071)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle