19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON CUMHURİYET 26 TEMMUZ 1978 YÜZ YIL ÖNCE TOPLANAN BERLİN KONGRESÎ GÜNÜMÜZÜN AVRUPASININ DOĞMASINDA ÖNEMLİ ROL OYNAMIŞTI l i n c e k i hafta Berlin Kongresinin 160. yılIJdonümuydü. Berlin Kongresinde bir **asır onc© alınan kararlor, Avrupo'nın geleceğini ve bicimlenmesini etkilemişti. Bir oy suren toplantılardan sonra 13 temmuz 1978 tarıhinde sonuçlanan Berlin Kongresı, 19. yüzyıljn son buyuk Kongresıydi... «Le Mondeı gazetesinde Dımıtri T. Analıs imzasıyla yoyınlanan ve Berlin Kongresinin kıtanın geleceği üzerındekl etkısini tahlil eden yazıda. o dönemdekı sorunlann Avrupa'nın«Balkanlaşmasına neden olduğu gibi. bugünün Avrupa'sınm doğuşuna savaş actılar. 1878 yılında Avrupa'daki gücler de^ gesi, Avrupa'nın güçlü sanayi ve askerı dev let konumuno sahip Alman İmparatorlug 1 cevresinde oluşuyordu. 1870'te Sedan'dn yenılgiye uğrayan Fransa, cumhurıyet deneyine girerken. 1866'da Sadovva'do yenilen Avusturya Balkan macerasına gırışmlş ve Berlin Konferonsı sırasında BosnaHersek'ın yönetimini üstlenmiştir. Almanya, Rusya, Inglltere ve Avusturya'nın, Balkan halkları ıle Osmanlı imparatorluğunun geleceğini tartıştıkları Berlin Konferonsında, «Balkanlaştırma» terimı henuz yaygınlık kazanmamıştı. O dönemde doha cok «Doğu Sorunıundan söz edılırdi. Avrupa gücler dengesinl korumak, Rusva'nın Akdeniz'e acılmasını ömemek ve İngıltere'nin Hındistan ile irtibatını korumak amacıyla, cAvrupa'nın hasta odomı» Osmanlı İmparatorluğuna canlılık kazandırmak gerekiyordu. Sırbistan ve Bulgaristan halklarının ayoklanması 1875 ve 1876'da Osmanlı İmparatorluğu torofmdan bastırıldığındo, ilk aşamoda Avrupa'da sadece muhalefet partıleri Sırplar ve Bulgarlardan yana cıkmıstı. Ancak, kamuoyunun baskısı karşısında, büyuk devletler de durumo müdahale etme kararını alıp Abdülhamit'ten önemli reformlara girişmesini isteyince savaş canları colmaya başlamıştı, Bu ortamda Sırbistan ve Karodağ Osmanlı Imparatorluğuna da yol actığı belirtilmektedir. AYASTEFANOS ANLAŞMASI Rusların da duruma müdahala etmele ri sonucu yenilgiye uğrayan Osmanlı Im paratorluğu 3 mart 1878'de Imzaladığı AyaStefanos anlaşmasıyla Ruslora Kars Batum ve ilerde Ruslar tarafından Romanya'ya verilecek Dobruca bölgesini ter kediyor, Büyuk Bulgaristan kuruluyor, İngütere ise Kıbns'ı elde ediyordu. Berlin'de, Bismarck. Gorcakov Disra eli. VVaddington, Corti ve Andrasi balkanlorm geleceğini tartışırken. Osmanlı İmparatorluğunu yaşatmak ve Ruslonn Ege' ye acılmasını cnlemek amaclarını sürekli göz önünde tutulur. Dısraeli'nin buyük başarısı ile sonuçlanan Berlin Kongresinden sonra, milliyetcilik balkanlarda giderek önem kazandı ve o tarihten itibaren kurul maya başlanan yeni dengeler. «balkanlaş ma» olgusuna yol octı. Salt büyük devletlerln çıkarlannı göz önünde tutan ve gercek bir Avrupa görüşünden yoksun olan Berlin Kongresi tRe al potitikaının hakim olduğu bir Kongredir. 20. asırda Avrupa'nın artık merkez ol maktan cıkması ve uluslararası ağırlığını yitirmesinin tohumlarmın bir bakıma Berliiı Kongresinde atıldığı söylenebilır. (Dı? Haberler Servisl) Afrika Birliği Zirvesi'nde somut bir sonuç alınamadı • SUDAN'IN BAŞKENTİ HARTUM'DA TOPLANAN ZIRVE'DE EN ÇOK TARTIŞILAN KONU, SIYAH KITADAKI «YABANCI GÜCLER» SORUNU OLDU AFRIKALI L1DERLER, SADECE RODEZYA VE GUNEY AFRİKADAKI IRKCI BEYAZ AZINLIK REJİMLERİNE KAR$I MÜCADELEYİ SÜRDÜRME KONUSUNDA GORUŞ BİRLİGİNE VARDILAR TUTUCU REJİMLER AFRİKA'DAKI SOVYET VE KÜBA VARLIĞINA KARŞI ÇIKARKEN, RADİKAL ÜDERLER BATILI ULKELERİN ASKERİ MUDAHALELERINE KARŞI ÇIKTILAR. ZİRVE'DE ALINAN BASLICA KARARLAR • Afrika kıtasının yabancı askeri üslerden temizlenmesi ve Afrika ülkelerinin yabancı ülkelerle askeri anlaşmo yapmalarının kınanması. • Afrika ülkelerinin, savunmalart lcin, yabancı ülkelerden askeri yardım almak dahil, istediklerl yontemlere boşvurmokta serbest olmalorı. • Güney Afrika ve Rodezya'dakl ırkcı beyaz azınlık reiimlerine karşı mücadeienin sürdürülmesi ve bu rei'ımterle doğrudan catışma halinde olan ülke ve örgütlere sağlanan desteğin artırılması, bu rejlmlere uygulanan ekonomik ambargonun sıkı bic'mde sürdürülmesi. • Guney Afrika'dakl ırkcı rejimin nukleer teknolojiye sahip olması icin girişimıerin sürdürülmesi. • İsrail'in işgal altındaki Arap topraklarından cekilmesi ve Filistin halkının kendi geleceğini belirleme hakkına kavuşması. • Kurulması onerilen ortak «Afrika Barış Gucü» konusunun Savunma Komisyonuna havale edilmesi. • Etyopya ve Somali'nin ateşkese uymaları ve aralarındaki anlaşmazlığın Uzlaştırma Komisyonuna havale edilmesi. • Cad Libya anlaşmazlığının giderilmesl icin arabuluculuk cabalarının sürdürülmesi. 9 Eritre ve Batı Sahra sorunlarının Uzlaştırma Komisyonuna havale edilmesi. • • udan'ın başkentı Hartum'da 1822 temmuz tanhleri arasındc toplanan Afrika Birliği Orgutu 15. Zırve Konferonsı, somut hethançi bir scnuc almayı başaranadan dağıldı Bunun başlıca nedenı, Sıyah Kıta nın çeşıtlı onemlı sorunlarla çalkontı icinde bulunması ve bu sorurıInra değısik rejımlerın farklı bicimde yaklaşımları olarak gösterılmektedir. Gercekten de Etyopya Somolı, Angoia Zoıre. Lıbya Cad kav gaları ıle Erıtre ve Batı Sahra sorunları. Kıta'dakı Sovyet ve Küba askeri varlığı, başta Fransa ve Belcika olmak üzere kımi Batılı ulkelerın baT bolgelere yoptıklan askeri müdahale gıD'ı sorunlar, Afrıka'yı ıkı cepheye bolmuş durumdadır. EN COK TARTIŞILAN KONU Afnka ülkeleri arasında dayanışma ve ısbırlığıni güclendırmek, somurgecılığe karşı bu ıılkelerin bırbirlerini desteklemelerini sağlamak amacıyla 1963 yılındo Etyopya'nın başkenti AddısAbaba'da kurulmuş olan Afrika Bırliği Örgütu'nun bu son Zırve Konferonsında en cok tartışılan konu. Sıyah Kıta'daki yabancı güclerın varlıgı oldu. Konferonsın acı$ konuşmasını yaocn Sudan Devlet Başkanı Cafer Numeyri, yobancı ulkelerın Afrıka'yı bir «savaş alanı> durumuna getirdıklerini söyleyerek bu mGdahalelere son verılm'esını isîedı. Numeyrı'nın ad vermeaen ustü kapalı bir bıcımde eleşt'rdığı «yabancı guçlermn kimler olduğu, daha doğrusu hangı Afnka reıımının bunlardan kimlerı kaslettığı. kendısinden sonra soz alan liderlerin kcnuşmalarıyla belırlendi. Radıkal liderler, «yabancı gücler»m Batılı ülkelerce Sıyah Kıta'ya gönderilen askeri birliklerle paralı askerler olduklarını vurgularken, tutucu reıımlerin başındakı yöneticıler, ounlardon Sovyet ve Kuba oskerlerini kostettıklenm ackıadılar. Bunların başını ise Somalı Devlet Başkanı S Sudan Devlet Başkanı Numeyri. Yabancı ulkelerin Afrika'ya mudahalesinl kınadı. General Sıyad Barre'nin cektığı görülciü. Etyopya'yı, ulkesını ıstılâ etmeye hazırlanmckla suctayan Barre. bu ulkenin Sovyetler Bırlığı ile Kubadan destek aldığına dıkkatı çekerek, Kuba'nm Anyoıu devlet Başkanı Neto: «Ülkemizdeki Küba'lıların sayısını artırabiliriz.» «Bloksuzlar Konferansundan atılmasını ıstedı. Ne var kı, radıkal reıımlerin başındokı yönetirılerin bu konuva yaklaşım bıcımleri farklı o;du. Bunlardan bırı Nııerya Devlet Başkanı O'esegun Obasan,o idi. Obasonıo, Sovyetler Bırlığı ıle Kuba'nın c^ğrıldıkları ıçır, Afrika ya gelaiKlerını hatırlatarak, bu durumia emperyahst ulkelerın durumu arasında karsılostııma yapılomayacogını soyledı ,e «Afrıka'yı somurgeleştirenlerin emperyalist ülkelcr olduklarını unutmamak gereklr» dfedı. Obasamo. bJiıunla bırlıkte Sovyetler ve Kubanın gereğınden fazla kalmamolannı da ıstedı. Mozambık Oev!et Başkaru Samora Mochei de. Kuba ve dığeı sosyalıst ulkelerın Afrıka'daki bağımsızlık hcreketlerıne sağlad.kları desteğı ovdu ve «emperyalist ülkelerle kuklalarını Afrıka'yı bolmeya calışmOhsla sucladı. Angoia Devlet Boskanı Agostıno Neto ise. Guney Afnka dakı ırkcı beyaz az:nlık reıımınde ulkesıne yonelen tefıdıtlere dıkkatı ce ke r ek, Angoia'daki Kuba oskerlerının sayısının bu nedenle crtırılabıleceğını acıklodı ANLAŞMAYA VARILAN TEK KONU Çad Lıbya anlasmazlığı. Erıtre ve Batı Sahro'dakı carpışmalar gıbı soruniar hckkınca somut bir karar alamayan Arrıka Bırlığı Zırvesmde uzerinde anlaçmaya varılan tek konu Guney Atrıka ve Rodezyo'dakı ırkcı beyaz azınlık re|imlerın8 karsı mucadelenın sürdürülmesi ve bu re|imiere uygulanan ekonomik ambargonun s>kı bir bıcımde uygulanması konusu oldu.'Buna karşılık diğer konular ya tilgili komisyonslara havale edilerek ya da ertelenerek gecıştırıldı Sıyasal gözlemcıler, Afnka ülkeleri arasında" ki anlasmazlık ve catışmaların kısa sürede sono errreyeceğınin ve Sıyah Kıta'nın daha uzun sürft colkontılardon kurtulamayacağının bu sonucla aa ortaya cıktığını belırtmektedırler (Dış Haberler Seıvisi) TARİHİN İLK "TÜPBEBEĞİNİN,, PEK YAKINDA DOGMASI BEKLENİYOR • ıp tarihinin ilk tüp bebeğiniri' dogacagına ilişkin haberler gunlerdir gazeto manşetlennde yer alıyor. Peit yakında dogması beklenen bebek ıçın Ingihz «Datly Express» gazetesi *Asrın hebegı* deyımini kullamrken, *Daıly Maıl*. 'Bizim mucıze bebegımiZ' manşetleri ile dünyada ılk tup bebeğin Ingüiz doktorlan tarafından gerçekleştirildiglni ovgu içlnde duyurraaktalar. Enflasyon, işsizlik, Kuzey Irlanda'da ölen Ingiliz askerleri gibi karamsar haberlerden sonra halkın yuzünu guldürecek bu *mutlu o/aym neşir hakkını almak üzere Ingiltere basını aralannda yanşmış ve Daily Mail gazetesinin. 1 milyon 530 bın lıra odeyerek bu hakkı elde ettiği öğrenilmiştir. Tıp dünyasının yakından izlediği tüp bebeğin özelliği, anne yumurtasının. babadan alman sperm iîe ana rahmi yerine bir laboratuar tüpu ıçinde bırleşmesi ve döllenen yumurtaların bir süre sonra tekrar ana rahmine aşılanması ile hamileliğin sağlanmasıdır. Dunyada her elli kadından birinin yumurtahğından rahime giden kanallannda değışik nedenlerle tıkanıkhk olduğu istatiklerle belirlenmiştir. Ancak bu tıkanıklık çoğu kez açılabilmekte, kimi zaman ise bu konudaki girişimler başarısız kaldığmdan kısırlık ortaya çıkmaktadır. Kanal tıkanıklığı, ana yumurtasının rahime inmesini ve kadının hamile kalmasını önlemektedir. Normal birleşim ile hamile kalamayan kadınlar için Doktor Patrick Staptos ve Robert Erwards, tup içinde birleşim yöntemi keşfetmişlerdir. İki doktor. 1966 yılından bu yana birçok tüp bebek deneyinde bulunmuşlardır. Ancak bugüne kadar bütün deneylerde aşılanan anne birkaç ay içinde çocuğunu düşürmüştür. Tıp dünyasım ile basının yakından izlediği ve bugunlerde dogması beklenen tüp bebek ise. bir kaç aylık dönemi geçirmiş. anne olması beklenen Bayan Lesley Brown kimyasal ve hormon tedavisi ile hamileligının dokuzuncu ayına erışmiştir. Doktorlar, Eayan Brown'a once hormon vererek yumurtalıgın yumurta oluşturmasını gerçekleştirmişlerdir. Sonra karından küçük bir ameüyatla yumurtalar almmış, bunlann arasından seçılen bir yumurta ıle eşinin cardı spermı laboratuarda birleştirilmistir. Bu dollenmiş yumurta derhal içinde besin kiftiyasal bir selüsyon bulunan bir tube konmuştur. Tüpteki döllendirilmiş yumurta beş gün içinde 64 hücreye aynlmıştır. Beşinci gun sonunda yumurta Bayan Broun'un rahmine yerleştirilmiştir. Tüp bebek teknigini geliştiren Doktor Steptoe. bebeğin rahimdeki gelışmelerini ya ktndan izlemiş. bebeğin kalp atışlan kontrol edilmiş ve incelemelerde cinsiyetinln erkek olduğu saptanmıştır. Gözlemciler. Baystn Brown'un daha önceki tüp bebek denemelerindeki gibi duşük yapmamasının iki nedeni olduğunu belirtmektedirler. Bunlardan ılkî kendisine verilen hormonlar. ikincisi ise yumurtanın kaldığı tüpdeki serum ve kimyasal solüsyonun özelliğidir. Ancak Ingiliz bf sınının iyimserliğine rağmen bebeğin ne k< dar sağlıklı doğup büyuyeceği konusunda bazı doktorlar kuşkulannı belirtmişlerdir. Pensilvania Üniversitesi doktorlarından Luigi Mastroiani tüpte geçen süre ve aşılanma sırasında ceninin zedelenmiş olabileceğine veya sun'i ortamda gelişen bebeğin jenetik bozukluklar gösterebileceğine dikkati çekmiş ve doğumdan sonra bebeğin ne gibi gelişme göstereceğinin beklenmesi gerektiğini söylemiştir. Aynca aralannda din adamlannın da bulunduğu bazı çevreler tüp bebek yönetiminin doğa kurallarına ters düştuğunü ve dine aykın olduğunu belirterek deneye karşı çıkmıslardır. (Dış Haberler Servisi) 64 HUCRE TIKAUMIŞ KAKIAL • TÜP BEBEĞİ, ANA YUMURTASININ BABADAN ALINAN SPERM İLE LABORATUVAR TÜPÜNDE BİRLEŞTÎRİLMESİ VE DÖLLENEN YUMURTANIN TEKRAR ANA RAHMtNE . YERLEŞTİRİLMESİ SONUNDA GELİŞTtRİLDÎ. BEBEĞİN CİNSİYETİNİN ERKEK OLDUĞU SAPTANDI. ' ' TtıPTE. ZİLİYOZ. AUkJIVOR KADINDAU Atina'da bazı aşırı sağcı örgüt üyeleri gözaltına alındı ATINA Kamu Düzeni Bakanlıgı. pazar gecesi Atina'da meydana gelen patlamalardan dolayı aşın sağcı kuruluşlara mensup olan birkaç kişinin gözaltına ahndığını bildirmiştir. Bakanlık, bomba olaylan ile Yunanistan'ı uzun bir süre yöneten faşist cuntanm özlemini çekenler arasmda bir bağlantı bulunabileceğirü Ueri sürmüştür. Ilk tahminlere göre. bombalar. cuntanın devrilişinin dördiincü yıldönümünde. Karamanlis hükümetine karşı olan aşın sağ unsurlarca patlatılmıştır. Kamu düzeni BakanhgL gözaltına almanlann sorguya çekildiklerini ve olay ile ilgili aynntıh bilgilerin daha 6onra verileceğini söylemiştir. ta.a.) GELİŞMEKTE OLAN ULKELERİN SÜT ÜRETİMİNDEKİ PAYI ARTIYOR ünyadakl süt üretiminın giderek arttığı ve gereksinim fazlasının geri kalmış ülkelere kaydırıldığı bildirilmektedır. «Le Monde» gazetesinde yer olan bir hobere göre dünya sut üretimi 1965 ilâ 1975 yılları ara sında %133 oranında artış göstermiştır. 1978 yılında 432 milyon tona ulaşan süt üretiminde gelışmiş ulkelerın payının giderek azaldığı da sap D tanmıştır. Nitekim 1978 yılında gelişmiş ulkelerin uretim yüzdesi %1.5 oranında düşmuştür. ABD. Kanada. Avusturya, İsvicre ve Norveç gibi geliş mış ülkelerdeki bu djşrnenın nedenlerinın başındo. sadece kendi ulusal gereksinimlerini karşıla ma politıkosı gutmeleri aeımektedir. Bu ülkeler bu sonuca kota ve ücretieri sınırlandırma polıti kası ile varmaktadır. Buna karşılık dünya süt üretiminde Afrika, Güney Amerika ve Asya ülke lerinin katkısı artmıştır. Nitekim gectiğimiz yıl bu ulkelerin süt üretimi dünya üretımıne oranla %13,3 iken bu yıl %14.8 oimuştur. Büyük süt üretıcı ülkelerden sadece Yeni Ze landa ve AET ülkeleri rekabete acık ve dış pa zarlar arayan bir uretim politikası izlemektedir. Ye ni Zelanda yılda 6,5 mityon ton süt üretirken ROMA, (ANKA) Uluslararası Para Fonu <IMF) ile İtalyan hükümetinın üc yıl süreli bir ekonomik istikrar programı üzerinde anlaşmaya vardıkları acıklanmıştır. 19791981 yıllarında uygulanması öngörülen istikrar programının, italyan hükümeti tarafındon meclislerin onayına sunulacağı bildirilmektedir. Üc yıl süreli ekonomik istikrar programının yürurlüğe konulması halinde. Uluslararası Para Fonu. 1 milyar dolarlık yeni bir «Standby» kredlsl için Itolyo'ya olanak tanıyabilecektir. İtalyan yetkilileriyle ekonomik istikrar progrcmı üzerinde görüşmelen tamomlayon Uluslararosı Para Fonu yetkililerı. programın italya'nın orta donemll ekonomik gereksinimlerini karşılamaya uygun olduğunu ve programla işsizlik sorununo do belirll bir çözüm bulunabileceğinı söylemişlerdir. Uluslarorası Para Fonu ile Italya arasındokt önceki «Stondby» duzenlemesınin uygulanmasınaa karşılaşılon güclüklerden sonra yeniden olumlu bir yaklaşım sağlanması. kamu acığının ozaltılması icin harcanon cabolara bağlanmaktadır 1978 yıiırtda İtalya'da kamu ocığının 14.450 milyar lıret lynklaşık 5 mılyor dolar) olmosı beklenmektedır Bu mıktor, önceki «Standby» düzenlemesınde öngörülen tavanın iki katıdır. • MOSKOVA ABD Başkanı Carter'ın Güvenlik işleri Danışmanı Zbignıev Brezinski'ye yine şiddetle hucum eden Kremlin, Brzezinski'yi soğuk hatta sıcak savaş kundokcılığı ile suclamıştır. Komünıst Partisinin organı «Pravdo» gazetesi uzun bir yorıırrtunda Brzezınski'nin bütün sosyalist dünyaya cJüşTicn olduğunu one sürmektedir. Brzezinski'nın Columbia Üniversitesi'ndeki ders lerinde uluslararası catışmanın kacınılmazlığını öğrettığınl yazan Pravda, «ABD İcinde bu görüşü paylaşonlar cok olduğu gibi, Brzezinski geçen yıl Pekin'l ziyaretinde Çin liderlerinin de kendisiyte aynı gorüşte olduklarını gördu» demektedir. * , AET 100 milyon ton süt üretmektedır. AET ulkelen ıhtıyaclarından fazla sut ürettıkleri ıçın. ya uretımı sınırlandırma politıkasını, ya da kendılerine yenı yeni pazarlar açıp gelış tırme politıkasını seçecektır. Sımdılık kücük ve orta halli üretıcilen zararo uğratmamo kaydıyla uretımi kısma politikası tercıh edılmektedir. Yenı pazorlor bulmok ise oldukça guc görünmektedir. ÇJnku ödeme gücune sahip yenı pıyasa sadece petrol uretıcı ülkelerde bulunmaktadır. Akdeniz ve Basra körfezindekı ulkeler 1975 ılâ 1976 ora sındaki ithcıatını %49 oranındo arttırmıştır. Bu ul keler arasında İran peynır ıthalatını uç katına cı karmıştır. ARTTI Son on yıl icmde gelışmekte olan ulkelerin ithal ettığı sut ve sutten uretılen maddeler 3,< milyon tondan 8 milyon tona cıkmıştır. Peuol üre tıci ülkeler 1977 yılında bu ıthaiatın 3 milyon ton artmasına imkan vermıştir. Gelışmekte olan ülke lerde yaşayan 450 milyon ac ınsan goz önüne alı nırsa bu artıs yeterlı olmamaktadır. 1978 yılında AET ülkeleri 150 bin ton süt to zu, 45 bın ton da tereyağı yardımı yapmayı plan lamıştır. Ancok geiışmış utkelerdekı uretim fazta sının az gelişmiş ulkelere aktarılmasında bazı tek nık guçlukler ortayo çıkmaktadır. Uretılen sütün uzak mesafelere taşınması icin kaymağı olınmış süt tozu halıne getınlmesı gerekmektedir. Bu mad denın de tekrar sut halıne getırilmesı icin bazı iş lemlerden gecmesı gerekmektedir. Buyük yotırımlan gerektıren bu ışlemier genelhkle gercekleştı rılememektedır. Bu yuzden besın yardımlarınm tahıl olarak ve rilmesı cok daha yararlı olmaktadır. Gelişmiş ulkelerın gelişmekte olan ülkelere yapacağı dığer bir yardım da onlorı ileri teknoioIilerınden ycrarlandırmak olmaktadır. İran besin dolında fobrıkaiar kurmuş uzmonlar getırtmış ve Holstem adı verilen inekler ithal etmiştir. Bu inek ter yılda 6C00 kılo sut vermektedır. (Dış Haberle' ı Italya IMF ile üç yıllık bir ekonomik istikrar programı üzerinde anlaştı Pravda Carter'in güvenlik dantşmanı Brzezinsky'yi savaş kundakçılığı ile suçladı % •' «Provdo»nın yazısı şöyle sürmektedir: «Brzezınski'nin uluslararası catışma teorlsinde detant'a yer yoktur, soğuk savaş yeğienir Cünku Amerika Birleşik Devletleri'nin c'karlarına daha uygundur. Ulusal Güvenlik Konseyinin başından cıkcn öğut ve tovsiyelerin detant anlayışmo yaptığı zarar cok kücük değildir.» Bılindığı gibi ABD yönetımi icinde Dışişler) Bakanı Cyrus Vance ve Andrev* Young Moskova'ya korşı daha ılımlı dovranılmasını isterken Brzezinsky Sovyetler'e karşı sert polıtıkayı savunmaktadır. (AJANSLAR) \t%
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle