18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 6 MAYIS 1978 Y ED / SANAT EDEBİYAT Doğan HIZLAN Kültür Bakanlığı, Tanıtma ve Yayınlar Doiresi Başkanı Adnan Bınyazardan Bakonlığın yayın politıkası konusun da ayrıntılı bılgi edindık. Binyazar, yayınların nitelığf ve temel ozelliklerl konusundakl sorularımızı yamtladL » • Dalreniz, «Tanıtma ve Ya yımlar Dalresi» odını taşıyor. bu daırenin tştevi, gorevl n«dlr? • Admdan da belll, tanıtma ve yayın işlerıyle uğraşıyor daıremız. Gorevi, Işlevı, Turk kültur urünlerını topluma yansıtmaktır. Bu görevını yenne getırırken, en ustün duzeyi tut turmayı da amaçlıyor. Ozelllkle dış Olkeler. özel sektorun yoptıgından çok devletın ne yoptığına bakarlar. Bu nedenle, hep tutarlı bır ölcüyu goz onüncie bulundurmamız gerektl ğı kanısındayım, Bu, ayrıca, to nıtma gorevımızı de yenne ga tırme olacaktır. • Hukumet değiştl, dalrenln başına siz geldiniz.. Nasıl blr calışma donemine girdlnlz, ne gıbi atılımlar yoprnayı duşunuyorsunuz? • Gazetelerde de yansıdığı gibi, danışmo kurullorı değıştı Bızım ış akımımız, danışma kurullarıyla sağlanmaktadır. Bu kurulları oluşturan kışıler, kendi alanlarında, sanat ve bl lım dallarında adlarını duyurmuş, ürunler vermış kışılerdır Onların uzmanlıklartnm büyük değeri vordır Kultür Bokanlığı yoyın ışlerinl yonlendırmede Bakanlığa buyük katkıda bulu nacaklardır Kuşkusuz, bütun sorun. uyumlu, emeğlni esırgemeyen bır danışma kurulu TANITMA VE YAYIMLAR DAIRESİ BAŞKANI ADNAN B1NYAZAR, UC ANA BOLUMDE YAYIN YAPACAKLAR^'I BFL'RTTl KULTUR YAYINLARI CEVIRı \APITLAR VE COCUK YAYINLARI. ÜÇ ÜLKE, BEŞ KENT ş«r«n KURDAKUL "TÜRK KÜLTÜRUNU ÜRÜNÜ İLGİLENDlREN YAPITLARIN, YABANCI DÎLLERDE DE YAYIMLANMASINI SAĞLAYACAĞIZ,, Tanıtma ve Yayımlar Dairesl Başkanı Adnan Blnyazar okışturmaktı. Bunun büyuk ölCüde gercekleştırıldığl kanısındayım. Nıtekım daha ilk top lantıda genel ılkeler saptanmış. her kurulun colışma yon teml belirlenmıştır. Cok kısa surede, bu kurulun calışmaları ürunlerını vermeye başlayocak tır. Ne gıb! otılımlonmızın olduğunu soruyorsunuz. Bu cok onemll Kultur Bakanı Sayın Ah met Taner Kışlalı, bu ottlımlanmızı «ınsan» kavramına getırdlğl tanımla, acık secık belırtmıştlr. Kültur polıtıkamızın insana yönelık olduğunu belırten Kışlalı, bu Insanın nasıl bır «ınsan» olduğunu da şu soz lerıyle acığa kavuşturuyor: «Bıl dığıyle yetınmeyen. sürekll, bil gısınl sınayan tum ınsanları bır tutan, kendı mutlulugunu tum insanların mutluluğunda goren kendı kışılıgını gelıştınr ken tum insanlann gelışmesıne calışan» ınsan... Burada «ınsan»ı temel olan bır anlayışla karşılıyoruz Sanınm, bızım son yıllarda yıtırdl ğımız bır «ınsan» arayışı da vurgulanıyor bu sözlerde Tur kıye'nın tnsanca bır barışa uloşmasının, bu «ınsan»a bağlı olduğunu da özellıkle belırtme lıyım Bu tanımda nıtelıkleri cı zılen ınsanın yaratılması, cagdaş bır Turkıye'nln yaratılması da o'acaktır Çunku kültur, etkısını, en cok ınsanda gosteren bır olgudur Polıtıkamız bu olduguna gore, atılımlarınızın bu yonde olmosı doğoldır • Yayınların saptanmasında, seçılmesmde nasıl blr yo) izlenecek? Bunun yontemi, ca lışma duzeni ne olacak? • Yukanda soz konusu ettı <Jim danışma kurulları uç alanda surduruyor colışmalarını «Kültur Yayınlan», «cevırı yapıtlar» «cocuk yayınlan» ayrıca, «kültur yayınları» ıcmde bır de «felsefe yopıtları»nın yo gun bıcrnae okunduğu bır doneTide boyle bır kurul. bırtakım temel yapıtları topluma ulaştırmo yonunden kuşkusuz cok yararlı olacoktır Teknık ve bıl m ılerledıkce, felsefe coğımızda doia bır onem taşıyor Yayınların saptanmasm da ne denlı cagdaş bır olcut kullamldıgının da kanıtıdır bu Danışma kurullannın toplan ması uzerıne. Kültur Bakanlıgı Musteşan Prof Dr Şerafettn Turan ın yaptığı acıkloma, bu sorunuza ışık tutmaktadır Ya ymların sapianmasmda, sayın Turan ın degındığı şu noktalar goz onunde bulundurulacaktır 9 Eskı doğu, ıslâm ve batı felsefelerının temel yapıtlarını kulturumuze ve cağdaş felssfe akımlannı yansıtan eserlerı Turkcemıze kazandırmak, • Ulusal kulturumuzle cağdaş (evrensel) kültur arasındakl llışkılerı belırten yayınlara yer vermek, • Turk kulturünün tarihsel kaynaklarını oluşturan yapıtla rı, bugunkü kuşakların anlayabıleceğı bıcımde yayımlamak • Türk kültürünu ilgılendlren yapıtların yabancı dıllerde de yayımlanmasını sağlomak Bunların saptanmasındaki yöntem ve calışma duzeni de, danışma kurullarının cabalarıy la sağlanıyor. Yapıtlar, danışma kurulunun ıcınden ya da dışmdan uzman klşılere mcele tılıyor Gelen raporlar danışma kurulunda goruşüldukten sonra. yapıtın yayımlanmasına ya da yayımlanmamasına karar verılıyor Bu kararın Bakanlık makamınca onaylanması da zorunlu • Kültur Bakanlığı'nın cıkar dığı «mıllı kültur», «dunya edebıyatındon secmeler> gıbi dergiler yayımlarını surdurecekler mı? Bu alanda yeni gelişmeler var mı? O Kültur Bakanlıgı yeni bır dergı cıkaracak Çıkarması da gereklı oncok şımdılık bir dergı uzennde calışmalar sürduru luyor. Dergı «Ulusal Kültur» odıyla uc ayda bır yayımlona cak Dergıde evrensel ve ulusal kulturumuzle ılgılı ınceleme, araştırma, eleştırl, deneme... Turunde yazılar yer ola cak daha cok. Carpıcı dış gorunuşten cok, ıcerığın çorpıcı olmasma colışılacok bu dergıde Sanırım bır kültür kurumu na yaraşan da budur. Dergmın belll bır yazı kadro su yok Unıversıtelere, Turkıye Yazariar Sendıkası na, Turk Dıl Kurumu ve Turk Tarıh Kurumu'na yazı yazılarak uyeler den yazı gondermelerı ıstendı. Ne kı. uyelerm coğu, boyle bır yazmm kendılenne ulaşmodığını belırttıler Bu cağrı Turkı ye Yazariar Sendıkosı nın cıkar dığı bultende yer aldı Butun bunların ozetı dergı butun yazarloro acık Ataturk'un başlattıgı dıl de^nırıyle vardığımız dılde<ı aşarna goz onunde buıunduruldugu. yazıda be I ri| bır vazna ve duşunce duzeyı iuıtLrjldugu surece gondenlen yajılar, olusturulan bır yazı kurulurıco aegerlendırnecektır Bılındıgı g bı Kültur Bakanlıgı darıa once bır de «Dunya Edebıyaundon Secmeler» dıye bır dergı cıkarıyordu Şımdılık bu dergmın surdurulup surdurulmeyeceğı belli degıı Cevırı kurolu oluşTiuştur Sanırım boy le bır Oergı uzerınae goruşlerı olacaktır Orneğın yıllar once yayımıanan «Tercume» dergısı nın kulturunıuzde cok Oıumiu etkılerı varüır «Tercume» ge rek. ku tur gerek banat yonun den cok duze/lı b r dergı ıdı , Boyle oır dergmın «Cevın» acıyla yenıden yayımlanmasın.n yararlı olacagı kanısındayım Cunku Kültur Bakanlıgı o'crak kerdı kültur ve sanat uıunlenmzıı yabancı dıllerde yayiTilanmosı da duşunulen, tasarlanan b r konudur Bu ger cekleştınlırse Baıanlık olarak tanı'ma gorevımızı daho ıyl yenne getırebı!eceaıiı.ızı duşu nuyorum. FİLİBE'DE HAVA KİRLENMESİ BÜYÜK BIR SORUN OLARAK ELE ALINIYOR INCELEME ARASTRMA ROPORTAj ÖzelBirŞiir BAŞINDA HİC SEVMEMEK VARKEN SONRA ANLAMAK VAR Ml BIRDEN BIR SEVI DİLİ. ANILASI BİR GEÇİTTEN İKİU TAM ALDATIRKEN ÖLUMU SULAMAK BIR YALAN GULÜ. YIKANMAYOR CAMAŞIR GİBİ KONULAR DOĞURUYOR YALNIZIN KANAYAN ELİ. SAYGILI SEVGISİZLIKLERLE DOLU IŞ1LDAYAN GECELER, TUM UYKUSUZLUKLAR UYKULU. TUM SICAK YASTIKLAR SOĞUK. SEVGILER YORGUN, YAPAY, ACIK GÖZLER KAPALI. BİR DÖNULMEZLIĞE DÜŞMÜŞ KIMBILIR KİMLERIN YOLU, O GIDILMEZLİĞE GOMULU. AKSAMLARIN KUCAĞINDA DEGİL KENDİ KUCAĞINDA AĞLAYOR HIRCIN SEVGILI. özdemir ASAF Deten: MATISSE lzde yazarın kendısınf billno edlnv lerının öznesl olarak, nesnelerden ayrı ve onlann karşısında yer alon bağımsız bılıncvarlığıyla bulgulaması ve bunu oykü, roman. şiirlne yansıtması henuz yenl boştamış olan bır olaydır: gercek anlamıyla, 1950 kuşağı dıye odlandırılan kuşakla ortaya cıkar ve yeni ıcerıkler, llişkıler kazanarok gunümüze değın gelir. Bu turlü öznelcl yazış lcın Saıt Falk örneklık etmtş gibl gozükebılır İlk bakışta. Sait Falk'ın sözü edılen yazariarca benimsendıği ve sevıidıği de doğrudur, ne var kl onun öykulenndekl öykücü bir «özne» olmakton cok bir «ben» olarak cıkar karşımıza: sık sık başvurduğu «samimiyet» sözcüğu llkın tbent dıye bırşeym varlığına Inandığını, bu «bemin de ne dışarıyla ne icerden smırlan cızHmeksizln bilmcll bılıncsız bır cok şeyl lcme alıp yansıttığını gosterir, yoksa yazarın başkalarından ve dünyadan ayrık bır özneolmanın sorunlarını yaşadığını değıl Kendısınl »lüzumsuz odam> gördüğü gecıci anlar dışında, o do bırlıkte yaşadığı lnsanlardan bırldir. kendıslnın duygu ve coşkulanyla onlar gıW olmasını kutlar boyuna 1950 sonrası yazarlarının öznellığı Saıt Faık'ten değıi, başka kaynaklardan ve lclnde bulundukları belli bır durumdan geimıştir. B bır dünyadakl özgOrtük olarak tammlamak istemıştir. Varoluş sorunsalı icmde yenl belirlenlmler kazanmış olsa da, buradakl öznelllk temelde Batı Felsefesınce Yeni Cağ'dan bu yana oe|>Şti"lmış olan öznellık kavromıdır. Bızdekl 1950 sonrası yazarlorı konuya tam do bu noktada gırmektedlrler Yazılarmda ortaya cıkon oznellık, Sartre, Beckett. Kafka vb. nın yapıtlarından devraldıkları, ama kendılenne uydurdukları ya öa uydurmak zorunda oldukları bır özneilıktır. Eksıklığını o denll duyduğumuz karşılaştırmaiı yazın tarıhl bır gun buradakı etkılenmenın koşullarını, ne tur Bu kaynakların başında hlc kuşkusuz felsefesıyle daha cok dolaylı, oma yazındaki etkınlıklerlyle doğrudan tanınmaya başlanan J. P. Sartra gelır. Andre Gıde'ln «Dunya Nimetlerıı adlı yapıtında o denll övgülediğı ve belkl de tüm yopıtlarına cıkış noktası olarak aldığı «smcente» «samımıyet, ıctenlık»kavramını (Saıt Faık'tekl samımıtık düşüncesının ardında başlıca bır etki kaynaği olarok bulunan bu kavramfl eteştıren Sartre, ictenlık inancının bilıncın kendinl aldatmosından boşka blrşey olmadığını. bu aldanmayı oşarak varoluşumuzun bilıncine katlanmamız gerektığlnl savunur Bu savın arkasında blr yandan Descanes'cı cogıto felsefesmın ve onun öznelciliğınln doğrulonması yatmaktadır: öbür yandan Ise Sartre ve onun izindekl Fransrz varoluşculuğu. Descartes'cı cogıto'nun öznesınl kuramsallıktan kopararak dünyanın orta6ina fırlatmış, ona sonsuz değıl sonlu olduğunu göstermiş, onu özgürluksüz Felsefe ve Yazında Öznellik Sorunu Onay SÖZER den olduğunu va tüm Batı yazınından aldığımız etkıler ıçındekı yerını ortaya ctkaracaktır. Ama bız bugunden, tartışmo ve eleştirısı henuz yetersız bır bıcımde yapılan bu konuvla ılgıil şu doğruları saptoyabıliriz: İlkın, kücuk burıuva burokrat kesimındekl sayısal ve nıtelıksel zenglnleşmenın sonucu toplumdakı ışbolumu karşısında kendılenne az cok bağımsızlık sağlayan ve boylece kalabatıklardan ayrıklaşarak sozü edılen etkıye ack bır duruma gelen bu yazarları daha genış bır düşünce bağlamı lcınde ele almak gerekir. Gerçekten de 1950 ve 1960 yılları bızde VVılhelm von Humboldt, Husserl, Descartes uzerme akademık tezlerın yazıldığı ya da calışma hazırhklannın yapıldıgı yıllardır Bu da şunu gostenr toznellık» bu yıllarda bızde yalnızca yazınsal olarak değıl, ama aynı zomanda kavramsal olarak işlenmış. gıderek felsefı bir refleksıonun konusu olmaya başlamıştır. Öyleyse yazmdakl oznellığı felsefedekıne paralel olarak duşunmek yalnızca kuram değıl, eldekı verıler acısından da bır zorunluluktur. Ikıncı önemlı nokto. sozu edılen yazarlann butun bu bılmen kaynaklardai aldıkları etkı yo da etKilerı tam bılıncınde olmadan ayrı b'r bıclmde yorumlomış olduklandır Varoluşcu telsefenın bılınc kavramı ex nıhılo bır kavramdır nesnelerden ayırımını kendı traıık ozu olarak yaşayan bu b'lmc hıc bır uzlaşım kabul etmez salt anlamıylo kopmuştur, kendi ozuyle ozgurdur Beckett'te duşunce yalnız kendi devınımıyle, kendı gelgıtı icmde kıpırdamoktadır Kafka'nın yobancılaşması ı^e yabancıOıanı sureklı olarak kendınden yenıden yaratır Bır de bunlardan etkılenen bız m yazarlanrrıza bakalım bı zım oznellığ mız kac nı'maz bır bıcımde başka turlu bel.rlenmışti' Gercı 1950 kuşağı yazarlorındo da ozne va da bılınc nesnesınden kopmustur ama kendısmden koptuğu şeyı asla bır «hıciık» olorak algılaTiamaktaıjır Bılınc kopup bağımsızlastığı şeym onunde sıkmtılı sıkıntılı salınmakıadır kendı=ınden kop tuğu gerceklık oradadır, valnızca arava bır myihos b'r masa! fontozıye kacan bır anı gırmiştır Bu yazarların oznelleşlıklerl anda kendı «dusuncenlcnnden once imgelemlerıyle karşı'ostıkıaı, oznellıklerlnın kaynağmı ımgeleTide hayâlgucünde buldukları soylenebılır Yapıtlarında mıtoloııye verdıklerı oneme tanıklık eden pek cok say'a vordır. Marx mıtoloıının fdoğa cjucierını hayalgucunde ve hayâl gucüyle venrfığis nı ibuyruğuna OIID bioınMendırd <, «nı soylemıs»! bu yazarlann da benzer bır yoldan toplum guclerını kışıselbıre^se) mythoslar yaroîarok yenmeyı denedıklen ıddıa edılebılır Bu do onlorın ımgelemlerınde kendısıne karşı bagımsızlık ılan ettıklprl toplumsal gerceklığı yıne ımqelenlen/ie ka s'anna almalanndan başka b rşey değıldır satış mağazaları gftrdük ElAntık Tıyatro'ya kadar uzanlen cebınde, dudakıannda cıdığını soylemıştı Beledıye garası esmersı bır adam cıktı Yokuş yukon dar sokaklar Başkon Yardımcısına sordum Ozellığı nedir bu cadde magazaların bırınden Georgı dan gecıyoruz. Ahşap evlerın Petkov du adı Ağır Yuk Taşınin? cumbaları el uzatılso değecek ma Aroclorı Fabrıkası nda co 1976da proıelerl Fılıbe kadar bırbırlerıne yakın. Eskı lışıyor, 170 leva kazanıyordu. Imar Burosu nca hazırlanan Istanbul'un Cerrahpaşa. Koca Eskıden evı olduğu ıcm ona bu cadde cagdoş yontemlerle Mustafa Paşa semtlenndekı da yeni yapımlardan «daıre» yapılmış, once butun ait yapı ahşap yapılan anımsatıyor bu verılmıştı Ben sormadan «datesıslerı, butun bır kolektor evler Sokak'jrın ozellığı yıtıiresi uc oda bir salonmuş» de (Yer altı galerısı) olarak durılmesın dıye tek kaldınm :adı konukçum. «Gormenizi t»tlşına bıle dokunulmamış Zor zenlenmıştır Merkez su, ısıtyof » ma tesısleri, telefon kabloları çıkıyoruz yokuşu. Yukseldıkozel kesimlerde konmuştur. O onde, bız arkada ıkı kat ce evlerın nıtelığı degışıyor, Ciktık, Bır kıralık evı gezıyorTAŞIT SIKINTISI en yukarıya doğru artık eskı mus gıbi, tek tek odalannı Gorduğum kodarlyle Fldonem soylulannın oturdugu gosterdı Georgı Pet*ov bıze. lıbe de hem kent ıçi yolları, anlaşılon gorkemlı ahşap yapı Arko ve on cepielerdekı ballarla karşılaşıyoruz 1860 lar hem taşıt sıkıntısı olduğunu konlarının havasını ovdu 8ulsezinledım, dıyebılırım Dogru don sonra eskı kentın en yukgarların (Mokro Pomeşteniye) bir gozlem midır bu 7 sek kesımıne kurulan konGK•Islak Yer» dedtklerı banyosuBaşımı notlarımdan kaldınn larda gercekten donemın soynu bıle actı onurıuze Dahaca umarsız bır ıkı devınım lulan yoşamışlar 1863 te yası, bırer kadeh erık rokısı ıcır yapan ellerını gordum Vasılpıldığı soylenen Netkovıc Komeden de bırakmadı kov un nağı nın dışında buyuk penIC DUNYALARI Evet dedı Sorumluluğucerelerle ulusal kurtuluş done Cevırmenle de olsa konuşnu taşıdıgımız Fllıbe eski kent mınde ozgurluk sımgesı olan tukca konuşmak ıstıyordum ın lenmızden birıdir Sokaklorıarslanlar dıkkati cekı/or sanlarla Çop kanalızasyon, mız dardır. Bu nedenle bırinGınş katındakı odalarla büci sorunumuz eskı yolları ye ıc yol, taşıt, konut derken onyuk sofa oturanlara huzur lorın ıc dunyaları ortaya cınilemek oluyor Yer yer i»timvereceğı duşunulerek ılkba kıyordu Bu guzeldı Petkov lakler yapmak zorunda kalıhar. yaz ve sonbaharın renkun evınde kucuk mosasımn yoruz. Kentin guney keelmiyle lerıyle boyanmış Her oda kuluzennde elışı ortuler gordum kuzey keslmınl bırlettirmek lanış amacına uyan renkler llgılenınce ormağan etmek ısıçın uc yeni kopruyu bu yıl taşıyor. Mlsafır odası kırmızı, tedı bana Bu guzeldı. Sılahhızmete actık. Yeni yolların yatak odası yeşıl, yemek oda % 35ı ıstlmlâk zoruntugu do lonn. oldurmelerın. oldurulmesı eflatun, oturma odası porlerın, tutuklamaların, nukleer gurdu Kentin yapıtı gereğl takol rengı... Oturanları dubombolann surgun edildığı daha % 47 oranında Istlmlâk vorlorın yaratacagı tek duzeceyrek dakıkalık bır dunyoda gereksınmetı karşmndoyız. lik duygusundan uzaklaştırBunun doguracagı kanut bu bır kadeh erık rakısı lcerken mak lcın suslemeler konmuş, ınsoncıl duyguların gozlerde nalımını goz onunde tutarak, yer yer de ışlemelı ahşap suışıması guzeldi yol yapımını ertelemek zoruntunlar yukseltmışler. da kalıyoruz. MAHAUE KİTAPLIĞI TANPINAR'DAKI GİBİ HAVA KİRLENMESİ Petkov'un evınden cıkınca Nerdeyse, Ahmet Hamdl gıttığımız «mahalle»nın kucuk Hava klrlenmesi konuTanpınar ın kımı romanlarmkıtaplığındo evrensel bır ansunda kaygılorınız var mı? da betımledığl eskı Osmanlı Hava kirlenmesl bizlm lam kazandı bu duygular. Kıyopılarından bınne gırmış gıtapiar. bu ınsanca duyarlıgın buyuk sorunumuz. Ozel temiz bi. ust katlardan bırınde bır bılınc sımgelerıydı cunku Oleme aracı olmayon fabrikatanbur ya da bır nısfıyenın lara colışma izni vermiyoruz. kuma odalarındo çgcuklar, gecmış zaman saelennı dugençler gordum Bır kadın oBu yetmıyor Merkezl Itıtmo yacakmış sanısına kapıUy orSıstemı'mlzı 1975 te kentin ku kur, elınde kıtap cıkorken yosunuz zey kesımının yororıno suna lunu kestım, Elena Ivonova /Evet. . Fılıbe'deyız Eskı bıldık. Bu sıstemın ozeliıgi yal dı adı Telefon Mudurluğu nde kentm olduğu gıbi korunmas1calışıyor, ayda en az ıkı kınız ısıtma degıl, aynı zamanna ozen gosteren yonetıcıler. da hem konutlar hem entfuct tap okuyordu sur kalıntılarının ozgurluğunu Sorar mısın Svetla şimbozmadan degışık gazınoiar, ri kuruluşları Icin elektrlk de dl hangl kitabı almıs? vermesıdır. Plan guney keıılokantalar yapmışlar burada Kamen Kalçtfm HayatBahcelerlnden yeni kentın bu mınde de 1979da oçılmatmı ta Olanlar Hatırlıyorlar. Yazaongormuştur. Çolıeıyoruz. Bu yuk bır kesımını goru^orsurın Ayna adlı romanmı araslstem de işlemeye baslayınnuz ca hava klrtenmetı sorunu bu dım, bulomoyınca bunu »ecKONUT SORUNU yuk olcude hafiflemış olacak tım • dıyor Elena Ivanova 1947'lerde 120 bın kışımn Bır Turk yazarının adını tır.> yaşadığı Fılıbe 1960 da 240 bı vereblllr mi blze? Sabah trenıyle gidıp okşam ne, 1977'de 330 bıne ulaşıverGozunu kırpmadan yanıtlımış Beledıye Başkan Yardım trenıyle donmek zorunda oldu gum ıcm Sofya dakı gıbi socılarındar» Sayın Vasılkov un, Nazım Hıkmet... «en beş yıl lcinde ezclllkle ko kaı< sokok gezemedım Fılıbe yı Beledıye Başkon I. Yardım nut açısından buyuk sorun TURK YAZARLAR yarattı. .» dedığı bır nufus pat cısıyle goruştukten sonra SofKıtaplığın yonetmenı Marıa ya Press temsılcısı ve konukiaması bu Mılkova Asenova Turkceden cevrılmlş kıtaplor bolumune Vasılkov da Inşoat Muhen cumla bırlıkte yuruye yuruye Kapton Rayco Konut Sitesı ne goturuyor beni Rosgele beş dısl Agır, sozcuklenn uzerıne kıtap secp alıyorum Necatı basa boso konuşuyor. İlk ba gıttık. Boylece anca blr kesımm «mahrtml esrarı»no gırCumalı, Halıkornos Bolıkcısı, kışta mesleflın getirdığı sorum Burhan Arpod Fahrı Erdmc lulukları taştmaktan yorgun mış oldum. Kapton Rayco nun ve Cengız Tuncer ın yapıtları duşmuş blr kışilıkle karşılaş ıc yollon henuz tarnomlanmamıştı. Bınaların onundekı ye cıkıyor En az ıkl yuz kıtaplık tığınızı anlıyorsunuz. Dıyor kı. şıl alanlar da henuz «olan» bır bolum bu «1980'larda buyuk bir metolarok duruyordu Gezlnırken, Saot 20'de trene bınlyoruz. ken buhranı N karşılaşıyore elınde tıle corşıdan donen bır Fılıbe arkada kalıyor Yar.n duk. Dartık ceklliyordu. Hızlı kadın cıktı korşımızo. Veşa Sofya'yı da arkada btrakocanütut artifi Intonlarımıza huğım Svetlo'ya daha iyi ogzurlu blr ev ortamı sağloma Stenonova. 57 yaşında... Erkek cocuğu ile oturuyormuş renmem ıcm bana bunca samıza engel oluyordu.» KİRACI Ml atıni comertce veren konukcu Ne glbı onlemlere başKonukcuma «artık öğrendın, ma defterlmı uzatıyorum Kavuruldu? sor bakalım» dedım «Kıracı dınlonmıza selam gonderlyorOTURMA DENETIMI «Turklyell kodınlora, kadın 1966'dan bu yana yoğun mı, ev tahlbl ml?...» Blok apartmanlarm bulunolarak, anne olarak, toplumblr Ineaat califmasma girdiduğu alando eskl evı olduğu •ol sava<ımde ışlevlerl olan glmlz halde gerekslnmeleri kar sılamak mumkun olmadıgı lcın ıcm yeni yapılordan «daıre» Insanlar olarak, yerUrtnl ve 1974'de ozel bir yasayla ken vermışler Stenanova'ya ikı o kifilıklerıni bulmalorını ictenllkla dillyorum .» te akını denetlm altına aldık. da bır salon Bır sokak arka Sofya'da olduğu glbl ml? ya gecınce Sofya'dokı gıYARIN Yugoslavye'da Evet Sofya'da olduğu gl bi buroda da blnaların bırın cı katlannda kucuk . buyuk Uskup bı, kentte yaşamasında kesınlıkle toplumsal yarar gorunen lenn dışında kalon vatandaşlora oturma ıznı vermıyoruz. ÇAĞOAŞ YAYINLARI Boylece yaptıklarımızın somut olarak gorundugunu soylıyebılırım İlk kez çaiışmalanna gırışılen Şaır Hrısto Smırnentkl Konut Sltesın» blrincl oşa mada 12 bın, ikincl aşamada 5 bın kışı yerleştı Ote yandan Kapltan Rayço, Trakya Ko nut Sltelerinin yapımını tamamladık Açamalı olarak yıllık dalre sayısını 9 bina kadar cıkaracağımıza guveniyorum Kent buyudukce ıc yollann yetmezllğı sorunu cıkmıyor mu? ~ Evet diyor Vasilkov Konut ıcin saptanan kesımlerde ınsaata koşut olarak yol v« Hazırlavan SADİ BORAK, otekl alt yapı tesislerinın yapımıno girlstyoruz s»v»*ıvızm 1960da kent lcl yollor kac kılometreydi, bugun kac CUN «tfim e«MU »u kılometre'' 343 kllometreden 360 kllometreye ulastık... Beledıye'ye gelırken bır UeÇAÛDAŞ YAYINLARI s.mı yapım durumunda uzerı bır ceşit mermerle doşenen Caj«loflu Halkevt Sok. ne: 3941 genıs caddeden gecmıştık BıİSTANBUL zı Fıhbe'de karşılayan Sofya Press muhabfrı bu caddenın Gizli Oturumlarda ATATÜRK'ün Konuşmaları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle