Katalog

A LT I CUMHURIYET 4 NlSAN 1978 JdCDTl Bir açık oturumun çağrıştırdıkları... Son iki haftadır televizyonumuzda kadın sonatcılorımıza değgııi programlar yoyınlanmaktn. Gercekten de edebiyatımızda kadın kahromanları işleyen roman, hikâyeler kadın sorunlarına yeni bir boyut kazandırmıslardır. Ne var ki edebiyatımızdo kadın kahramonlar deyirni ve kadın yazarlanmız deyimi bir kısıtlcmayı cağrıştırdığından psk soğlıklı bir kullanım ol mayobılir. Kimi kadın yazarlanmız bu yaklaşımı sağ liklı bulmayabilirler. Daha önceki dönemlerde kadını yalnızca erkeğin yanında bir yarotık olarak ele alan yapıtlar. onun sosyoekonomik varlığına hic değinmemışlerdir. Onun vorlıâı bir de ahlâk açısından ırdelenmıştir. Oysa bugunkü düzsnde onun yeri bir başka konum kazonmıştır. BUGÜNKÜ TOPLUMUN KADINI Üretım ilişkileri icinde kadının yerı tartışılmağa başlanınca romana. hikâyeye dp o yonıyla girmiştir. Ondon da öte bir cok romanın güzel süs bebeğı olan vorotığı. düşünen, toplumun'in îorunlarıno e^ilen, eğilim alanında vetiştirdiği öğ rpncı ve cocııklnrıyla vcırOlnn bir kimlık kazanmıştır. Televizyondaki acık oturumda ünlu bir hikâyecııni zin dedıgi gibı. vazı calısmoları icinde. cocuk bokımı vs ev ışlerı gıbı aunluk yoşriının buyuk bir kesnnpııi kapsoyan uğraşlar vordır. Bu uğraşlordan gerive kalan zaman ya da hırsızlama zoman sanat yapıtlarının ortaya danmıştır. konulmasına aBİLİNCLİ BİR DUYARLIK Son yirmibeş yıldır kadın yazarlarımızm gercekten edebıyatınııza yeni bir bakış acısı. bilincli bir duyarlık getirmişlerdir. Edebîyatımızın bu sorununu irdelerken, sosyo ekonomık soruniardan soyutlanarak ele alınmayacağı besbellidir. Yalnız bu hatırlatma da yeterli değildir. Kırsal kesimdeki kadının sorunları ve yaşoma bicımivie, kente doğru yönelen bir yaşama cizgisi icindeki kadınm koşulları aynı değil dir. Aynı olmayınca bunu anlatma da bir farklılık getırecektir. Öylesine bir farklılık cıkacaktır ki iki ayrı tip oluşacaktır. Sosyoekonomik soruniarı algılayış bicimi de bu değişikliği getirecektir. EĞİTİM GÖRENLER VE GÖRMEYENLER Calışan kadınlarla calışmayan kodınlar arasındaki farklar. oğretim eğitım sure cıni de icerdiğinden bakışla rı arasında ucurumlar olabilır. Televizyondaki konuşma ve acık oturum gene de bıze bır gerceği, bir gelişme sürecinı gostermesi yonunden ilgi ceklcidlr. Bu program yalnız edebiyatımızda kadın yazarlarımız ya da genel deyimle soyleyelını. yazarlarımızm nereden kalkıp nereye geldiklerini gostermemektedir. Kadınlara değgin sorunlarımızın da bflincli yazor temsilcilerinde, onların yapıtlannda ustalıkla one çıktığını vurgulamaktadır. BİR SEYİRCİ DEVLET TİYATROSU'NA Tiyatro giderlerinin her geçen gün artmasma karşılık sahnelenen oyun sayısında ve gişe gelirinde sürekli bir düşüş var. ANKARA Tiyatro dunyamızın onemli kurumlarından biri de Devlet Tiyatrosu'dur. Ödenekli tiyatro olması, geniş her türlü olonağı kullanabilmesi Devlet Tiyatrosu sorununu gun cel kılmaktadır. Ülkemizde ycpılmayon mukoyeseli istatistik calışmaları bir takım konularda sağlıklı sonuclaro varmamızı, bu yüzden de sağlıklı onlemler almamızı engellemektedır. Devlet Tiyatrosunun omoc ve doğrultusunu saptadıktan sonra karşılaştırmalı rakamiarIG bu kurumun nereden ge'ip nereye gittiğinı yada daha doğru deyimle gidemedığinı sergıleyeceğız. Devlet Tiyatrosu 10.6 1949 ta rih ve 5441 sayılı kanun ıle 1949 yılında kurulmuştur. 16.7.1970 tarih va 1310 sayılı konun ile. kuruluşunda değişiklik yapılmış Opera ve Bale kesimleri ayrılmıştır. Devlet Tiyatrosu'nun kuruluş amacları şöyle belirlenmiştir: • Yerli ve yobancı eserlerle halkın genel eğitimini, yurt ve guzellik sevgisınl, dil ve kulturünü yukseltmek, 9 Türk dram sanatının yayılmasını ve gellşmesini sağlomak, 9 Yurt Içlnde vs dışındo Türk drcm sanatını yayarak Türk dilinl yerleştirmek, şive birliğini meydana getirmek, 9 İşlevsel acıdan, halkın kultürunü besleyerek temel değerler üzerinde doğru yargılara varmasını sağlamak, sanat ve estetik duygusunu gellştlrmek. 1971 yılından bu yana Devlet Tiyatrolarının faaliyetleri ile ilgili gelişmeler şu şekilde olmuştur. " Devlet Tiyatrosu'nun 1971 1972 sezonu ile 19761977 sezonu faaliyetleri arcsında yapılan karşılaştırnıa bu kurumun durumunu Tartişmasız bir kesinlıkle sergilemektedir. Rakam lar ve oranlar ayrı ayrı birimlere gore saptanmıştır. Tabiodan cıkarılan sonuc bu kurumda bir gerileme olduğunu ortaya koymaktadır. 5 yıl süresince olması gereken ve bir ödenekli tiyatronun kolaycn ba şarabileceği ilerleme olmamış aynı düzeyde bile kalmamış, ge rıleme olmuştur. Aşağıdaki tablo polemikleri önleyen bir gerçekliği vurgulamoktadır: 9 Sahne Sayısı: 197172 sezonunda Devlet Tiyatrosunun 7 sahnesi vardı. 197677 sezonundc da 7 sohnesi vardır. Ankara Büyuk Tiyatro. Kücuk Tiyatro, Yeni Sahne ve Altındağ Tiyatrosu. izmir Tiyatrosu, Bursa Ahmet Vefik Paşa Tıyatrosu, İstanbul Devlet Tiyatrosu devamlı sahneleridir. Bunlara ek olarak Adana, Kayseri, Trab zon ve Erzurum'da turnelerle temsil venlmektedır. Devlet Tiyatrolarının sahne sayısında son 5 yılda bir artış olmamıştır. 9 Oyun Sayısı: Devlet Tıyatrolan 197172 döneminde 35 oyun sahnelemiştir. 1976 77 döneminde ıse oyun sayısı 30a inmiştir. Azalma oranı % 14'tur. TİVATRO ocrv OOU I İRAYA LlrıMYr\ MALOLUYOR 9 Temsil Sayısi: 197172 döneminde 1590 temsile karşılık 197677 döneminde 1407 temsil yapmıştır. Duşüş % 1.5 tur 9 Seyirci Sayısı: 197172 döneminde Devlet Tiyotrolon'nın sahnelediğı oyunları 433. 566 seyirci ızlemişken, 197677 döneminde bu sayı 313 787'dir. 5 yılda 119.779 seyirci azalma orcnı % 22.6'dır. Duşuşün yıllık ortalaması % 4.5'tur. 9 Hasıiat: Devlet Tiyatroları 197172 döneminde 2247. 205 TL. hasılot sağlamısken, 197677 döneminde 1.998.335 TL. hasılat sağlamıştır. 248.370 TL. hasılat düşuklüğü % 11 oramna varmaktadır. 9 Oyun başına ortalamo seyirci: 197172 döneminde her oyunu ortalama 12.387 seyirci izlerken, 197677 döneminde oyunların nerbirini ortalama 10.460 seyirci ızlemıştir. Oyun başına seyirci azalması % 16 oranmdadır. 9 Temsil başına ortalama seyirci sayısı: 197172 donemınde her temsile 272 seyucı üuşerken. 197677 döneminde bu rakam 223'e duşmuştur. Azalma oronı % 18'dir. 9 Seyirci başına maliyet: 197172 döneminde Devlet Tiyatrolarında bir seyircinın devlete maliyetı 59 TL. iken. 197677 döneminde her seyırcının devlete malıyeti 350 liraya Cikmıştır. 6 yılda seyirci başına maliyet artışı % 493'dur. 5 yılda maliyet yaklaşık 5 katı artmıştır. 9 Oyun başına maliyet : 197172 döneminde bir oyun 728 bın liraya moledilirken, 197677 döneminde oyun başı na maliyet 3,6 mılyon liraya Cikmıştır. 9 Temsil başına maliyet: 197172 döneminde her temsil ortolama 16 bın liraya mal olurken. 197677 döneminde her temsil 77 bın liraya mol edilebilmiştir. «YÜRÜYEN GECEYİ DİNLE»DE ŞÜKRAN GÜNGÖR İLE KADRİYE DEMİREL... Kent Oyuncuları'nda 'Yürüyen Geceyi Dinle,. S. Günay AKARSU Turkıye bırbırini anlamayon insanlorla dolu bugun. Ne zamandon beri de süruyor bu karmaşa. Ölenler. öldurenler. tutuk lanonlar, suclayanlar. 12 Mart oncesı, 12 Mart ve bugünlerde geldik. Bir kavgadır gidiyor. Peki neden? Bu sorunun karşılığı tek ve cok acık aslında: ancak herkesın bilgi ve bilinc duzeyi farklı olduğu icin, koşullanmo sonucu klişe yargılarla olaya vaklcşanlarımız ne yazık ki, coğunlukta. Necatı Cumalı boylesıne gun cel ve o oranda da ön«mlı bir konuya gırışr.ıiş. 12 Mart olay'" rının hemen ardından 1974 yıi.nda yazıp bitirmiş, oyunu. Somut koşullor icinde, savasınıını yozarlığında direnerek scr düren bir aydınla, sılâha sarılmış bir gencin tcrtışmasına tonık oluruz oyun boyunca. Bu *o nunun işlenmesi gercekten cDk onemli ve yurdumuzun şu sü'ecinde sanatcıyo rtuşen gorev)»'den bıridir. Genelde yanycna olması gereken bu ıkı kesinı n i den bırbirine ters bıle riuşme;tedir zaman zaman'' Antîfaş;<;t cephenin bu iki vazgecüniez k«simi, aydın ile genchk, avm doğ rulardan yola cıkıp sonra nedfi'i ayrı doğrultulara yönelır" Bu av rıimanın. kopmanın nedenleri d? cok ve karışık elbette. Iste OOLCI icin sanotcılorımızın konuya eğilmeleri. olaya değişık acılardan bakıp araştırma vapmalan çhzum icin kücuk de olsa bir katkıdır. Ne var ki, ekonomk ve tcplumsol nsdenlerın ıcmde vosidıği^iz surec icin zorunlu kı'.'ı ğı bu uyumsuzluğu irdelerken. oraştırırken olabildığınce nesnel bir değerlendirme gerekır. Bu savaşım icinde yer olnn guc lerin konumunu somut verilenyle birlikte gercekci acıdan kavramak gerekır. Bir yazarm, ne denli ncsnsl ol maya cabalarsa cabalasın, bıolguya kendi bakı$ acısı' ıcinr1^. kendi doğrularıylg yaklaşmaîi. doğal biF s«n<j<ıtur. Oyohda tonımlanan aydın, genel cızgileny le yurdumuzun devrimci yaznrlarının büyük bir bolumunu sm geleyecek niteliktedir. 12 Mart öncesmden gunüm^ze. gittikce büyuyen bovutlaria genelleşen bu genc tipinın sectiâi eylem bıcımı, sodece sevqısizlık, mutsuzluk, ilgı bulamann vb. gibi psikolojik nedenlere dayalı bir hastalık değildir. Oloyı cok daha değışik planda ırde1?'mek gerekır. Devnmcı aydınla devrimci yazarm butünuyle aynı duşünmelerı, olaylora aynı qö?le bakmalcrı bfiklenenıez Ön<?rli olcn iki gücun b r b:rini toi'~3ir. loyorak b.ı ,:cnge oluştı.'irnstdır. Yozar, burıuvo oydmı olarik devıi~c bir go:ev u«tl*.i" ""Çîır ve bunu do v.öü.r ıi'. 'urnıe':tedir. Dolayısıylo nsncm ',rr * • lacak yargısı. ornn f.urıu"u ovdım olup olmadığı değil de '/•!gm» olup oimadığıdır. Kent Oyuncuiarının spyircisi şimdiye değin bu tiyatroda oiıs madıkları. buna karşılck her gun öfkelenerek yosadıkları bir gerceği işleyen bir oyunuyia kcrşıloşıyorlar. Oyun, Muşfık Kenter'm re'ısıyle Kent Oyunculan'no yoros" bir ustolıkla oynanıyor. Az kisıii ve genelükle konuşmaya dpyoiı oyun. bu yüzden iıic sıkırı olmu yor. Şükran Gungor i!e Kodri/e Demirel uicüiü ve inandıncı oyunlonyla ustlendikleri tıpleri gercekten başarılı conlanrlırıvor. Yıldız Kenter sevimli bir ano rolü ile oyuna renk katıyor Suot Özturna Delikanlı'nın öfkesiyle dromını doğol bir oyunla se r giliyor. Rüyiece yurdumuî'r, T ı T n lı bir sorununu is'eyen oyunu ya lın bir sahneîeTie riı;zenı ıcmde Süsleme sanatında yeni bir oge: Çavdar sapı Salim ALPARSLAN npı ve Kredi Bankası Ga latasaray Sanat Golerisi'nde 7 nısana dek izlenebılecek 155. sergi; cavdar sa pıyla süslenen resimlerden oluşuyor. Sanotcı Şadıman Baydar, bu ılginc colışmayı onlattı. Y ŞADIMAN BAYDARDAN «ERTUGRUL GEMISI» ABDÜLCANBAZ «AfciR, lcaCü MİMAfL <İNAN USTA'NIN kamıC CfNNET İH OMÜA ifAÎELErîj'Nt VÛCC 2 M İ HENPESt BîLfrîiÎN <r£LÎ>ı' h , 9» İ dARı'P vE 'ı'fcKİN MAN7AM Sanatın bu turune olan llginiz nasıl başladı? Cok kucuk yaştan beri guzel sanatlara duyduğum aşırı ılgı, bundan beş yıl once somut ornekler verme bicımine dönüştü. Geleneksel motiflerden esınlenerek yapı lon v« ert belirgin karakterıstik örneklerı Cin ile Japonyo'da görülen bu sanatın inceliklerini Cağaloğlu Kız Sanat Okulu Öğretmeni Ulker izgi Hanım'dan oğrendim. Önceleri benim İcin oyalandığım kücuk bir hobiydi. Basit resımler üzerinde calışıyor, onları susluyordum. Gel zaman git zaman motifler icinden çıkılmaz oldukca duyduğum heyecan da arttı. Eski yapıtlan sectim, kafamdan kompozisyonlar cizdim ve uzun yıllar calışarak bu gorduğünüz sergiyi açtım. Bir yapıtınız oluşurken hangi oşamolardan geçıyor? Cavdar sapları bağ bağ, demet demet satılır. Yapılacak ış bunlarm arasından işe yoravanlarını, temizlerını sec mektır. Saplar, calışmaya baş lamadan once beşon dakika suda bırakılır ve sonra da bil dığımız utüyle ustunden gecılır. Ancak bunların ipince bir hale getirilmesi gerekır ki bu da, sert bir cisimle üzerine bastırmakla mümkun olabiliyor. Kâğıda cizdığim resmin parçalara bölünmesi işinden sonra geriye sapları kâğıtlara yapıştırmak kalıyor. Parcaları bütünleştirme. monte aşamosında da son derece titlz bir calışma gerekmektedir. Resim ve desende cavdar saplarıyla birlikte ayrıca bakır. pirınc ve yaldız kâğıt kul lanılabilıyor. Suslemelerlnlzde bir derlnlik oğeslnin de ayrımına vorılıyor. Evet, bu gravurle mümkun oluyor. Gravur bir anlamda kalem olarak kullanılıyor. Elektrikü bir makinenin ucundaki nar gibj kızarmış rezistans telini kalem gibı oynatarak gerekli golgeleme ve ışık oyunları ycpılabilmektedır. Bu oldukca onem lı bir nokta. Dıkka! gerekiyor. Tersi d'.i.'iimda or'avc konan colışrna. derlnüği buiiinmoyan m.ny.lijrder. f a r k s ^ oluyor. Yapıtlarınız nerelerden konulanıyor? Daha cok klasik Turk motıflenni, klasik yapıtlarını ruğraları, hotları secıyorum. Bunu. kendime özgu yorumlarla stilize etttğim geleneksel Türk rnoııfleri dwe de ozet leyebihrım. Değisık konuiarı icere" co!!ş.~alanın o'u var. Size son sorumuzu, «Bun dan sonro yapmak istedikieriniz?» biciminde yonelteiim. Art;S< \'Oinızca o'uvarlardo osılı duran tablolcr: panolorı değil a> k^licmlan eş yaicrı, masa, sar.dalye. vazo vb. süslemevi düşunuvoıum Bugün birr: oirp>r ystip giden nt'şop evleri, yaiıırin süsler.ielc'n'Je ycışatmrik düçunciOğun. ^or.ular Ayrıca daııs etisr. kızlor, balerînier, cssn'.e bcsmda su dolduran kO'/lu irziar, hayvonlar da geîecektek kc\rc's\?.nr\\ c l | jslüracak. SINEMA BFY05LÜ AS (*7 63 15) Fıdye 0 R=ed R.İ DÜNYA(49 01 66) Bagsı Malon R i EMEK (44 84 39) Terhk ve Gül R. Chamberlaıii R : FİTAŞ (49 01 66) Fidye • O Reed R.İ GAZİ (47 96 65) Bagsi Malon R.İ İNCİ (40 45 95) Bemm Gib; Sevenler F. Tayfur R. KENT (47 77 62) Capk'n Tılki R. Schneider J. L. Trintignrsnt R.F KONAK (48 26 06) Dam dakı C/C&..') • j . Rocheiort RF ÖZLEM (66 60 83) 1 HaîaFiz Kul Olmaz • O. Gen cebay 2 B=ş Milyoncuk BO''C '.'B'i':,;Si' Z. A'OS/a SİNEPOP (44 24 22) Copim îjjı;ı R. Schneider J L. T'roüanant R F SİTF (Î7Ü2Ş? 1 Oet'Ps. .' Gırordot R.F. YENİMELEK (44 6,t 391 1 Sijkclî Kadını R. Kris tel 2 T.ze GiJnai.lar • C. R.î :; (61 01 91) 1 Vahşl Sevgill M. Ar 2 Kambur F. Girik R. TİYATRO 9 ALİ POYRAZOĞLU KORHAN ABAY: Kücuk Soh ne (49 56 52) Sinekler de Olacak» Pazartesi harıc her gece 21.15 çarşamba 18.30 Cumarîesi Pazar 15. 15 9 CEVRE TİYATROSU: A. ErbulakM. Serezlj (250178) «Olur Böyle Vakalar» Pazartesi. Salı haric her okşam 21.15. Cumartes!: Pazar: 15 0021.15. 9 DEVEKUŞU KABARE (44 46 75) «Cıktık Acık Almla» • Pazartesi harle 2130, Corşamba. Cumartesi, Pazar: 18.30. 9 DOSTLAR (49 56 52) (Kücuk Sahnede) • «Ikill Oyun» Car. 15.15 Cumarte si, Pazar 18.15. (Anya Man ya Kumpanya Salonunda • 44 25 26). «Devrik Süleyman» Cor. 1530 Perşembe 18.30. Cuma 21.30 Cumarîesi 15 30 21.30 Pczar 15.30 9 G ÜLKÜ • G. ÖZCAN (•Î9 80 91) cismaıl Anon Seni Caği'iyor» Pazartesi harıc her pun 21 00 Cumar tf;s; Pazar 16.00 21. 00 9 KFNTFffLER (46 35 89): «Aiır Sı? Koyun» Sniı Corsambo. Persembe CuıMor'çsi: 21 15. CnrşafT''r.c 15('";. Cumartes1 13'•5. «Se neyo Bugün> •Cuma 21.15. cYürüyen Geceyi Dinle> • Pazar: 150018.15. 9 ORALOĞLU TİYATROSU: (Kocamustafapaşa) • (21 58 74) cüc Çapkın Arkadaş» Salı horlc her gece 21.30. Çarşamba. Cumartesl: 15.3Û ŞEHİR TİYATROLARI • HARBİYE (40 77 20) «Sapak> Cumartesi Pazar 15.30 Cumartesi 21. 00 Pazar 18.30 «Hü'leci» Çarşamba, Perşembe 18.30, Cuma 21.00 9 FATİH (26 53 80) cAy Işığında Şamata> Çor. Perşembe 21.00. Pazor 15. 30 18.30 cYorgun Savaşcı» Cumo. Cumartesi 21. 00. Cumartesi 15.30 «Ta ranta Babuya Mektuplar» Cumartesi. Pazor 13.00 • ÜSKUDAR (33 02 97): «Zengın Mutfağı» • Carşam ba, Perşembe. Cuma. Cumartesi 21.00 Cumartesi 15 30 «İşpai» 13.00 • 1530 9 KADIKÖY (36 31 21) «Eşegin Gölgesi» • Corşamba. Perşembe, Cuma 21.00. Cumartesi: 15 30 • 21.00. Pazor: 15.30 • 18 30 9 TEPEBAŞf DENEME SAHNESİ r44 79 58): cOso ret A~3 vft Çz~i;<1(m* • . ' 10 •'i9rş.t.rrıfcs Cu*S:r BULMACA 1 2 3 4 5 6 789 me. 2 Turpgillerden yap rakları salata gibi yenen baharlı bir bitki. Bir nota. 3 Kısa ve carpıcı propaganda sozü. Bir renk. 4 Resim konusu olmaya elverişli manzora. 5 Osmiyumun simgesi. Utanma, utanc duyma. 6 Sabahm gün doğ madan önceki saoti. alaca karanlık zamanı. 7 Zorlu bezgınlık ve sızlanmo anlatan bir kelıme. 8 Bir ismin yerine kullanılan kelime. Acılmamış veya bir zaman sürülmemiş toprak, buiamk suyun kapta bırak'iğı cökelek. 9 Herhangi bir ödevin veya yükümün dışında kalmak ya da organizması şu veya bu hastolığa tutulmayacak şekilde hazırlıklı bulunmak, bağış:k!ık. AKSARAY BULVAR (21 35 78) Derbeder • F. Tayfur R. HAKAN (23 42 33) Vahşi Sevgili M Ar R. İPEK (22 25 13) 1 Şeref Sözü E. Kolcak 2 Perişan P. Savaş R. ŞAFAK (22 25 13) 1 Capkın Tilki 2 Muhteşem Ücler R.T YILDIZ (21 11 37) 1 Dar Kalcalar 2 Kurtların Öfkesi R. KADIKÖY AS (36 00 50) Sokak Kadını S. Krıstel R.T ATLANTİK (58 84 64) Candy M. Brando R. Bur ton R.İ KENT (36 96 12) Suspir,c Ri OCAK (36 37 711 1 ŞCS'MI Kahrarr>oi l So ko^:or;n S^lchSi RT SÜREYYA (36 06 82) Vctaniari 'c |r öidjier fi i POZO'J 13 TO SOLDAN SAĞA: 1 Keyfe bağlı ve baskı icinde yönetim, istibdat yönetim. 2 Tersi kent. Altının simgesi. 3 Yosun sporlannın cimlenmesinden meydana gelen iplik bicimmdeki örgen. 4 Yabancı dilde söz anlamına gelen ve bilesikler meydana getirmede kullanılan bir kelime. Sabun köpurtüp yikanmak icin kullanılan ve bazı bitkilerin teüeri ditiiklenerek yapılan gevşek yumak. 5 Kiraya ver.lerek gelir getiren mü'k. Başkasına gecen, bulaşıcf. 6 Eski dılde put yo da guzel kimse. 7 Mskke'de buluna^ı kutsal yapı. 8 İVi şey orasındo bııiunan herlıanai bir boğhlık. Hctırlanması p.ereken b'r sey icin bir yere kısacc yazılcn yazı. 9 Ba?ı no'/vanların tırnn^iorına cokılon rt'r.ır poroo B' nota YUKARIDAN ASAĞIYA: i SDOrria yer değiştir DİSKin afiş yarışmasına katılma süresi yarın bitiyor DİSK'ın «1 Mayıs işci Smıfı Uluslararası Bir! ; k. Mucadele Ve Daya'rşria G.ınu» nedenıyle öuz&''ziii. LJ'IS vor!smaî;n'rı, kc'ilOIC S'jr?5' ;3i;n dOi'VıOV.tadır. Bülsnt Erkmen, Kema! Nsbioğl'j, Mustofa Aslıer, Semih Bal cıoğlu, Tahsin Sorac. Yoşar Kemo! ve Yucel Yaman'dan oluşan on secialer Kurulunun ük eierresmden sonra secılen renk li. /o cio s ihbe,nz calışılnj u,i Uiürıier DİSK Ge^'si Bjş'<cr.' Ç: ~r,u î.îrgı.erıecekt'r. Birınc: a»'SS 7 500. 'kıncv/e 5.000, ucüncuye de 30C0 !:ra n ödui verilecel; l o n yorışmcı.'O Koîıirnak icm Mer'sr'ipk: D3K Ge*e! '/îrkezı :ıe bcş.'u! ıji "JıT'ıyor. DÜNKÜ BULMACANIN CÖZÜMÜ SOLDAN SAĞA: 1 Agorafobi. 2 Korobasan. 3 Cit 4 Alavereci. 5 Kam. kileB 6 As. M». Aba. y Wane!:i'. 8 Aîadîler. 9 Yrjf. rneD YUKARIDAN AŞAĞIYA : 1 Akcnkcvor;. 2 Gaı'es'z "i Ortam. Ray. 4 Ra. T.adA. 5 Ab. ekeneT. fi Fonri. El 7 Or. Eiaiem. S 6c >fc"re 9 intbcK.