19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKt Sosyal duzensizliklerin tohumlorı, cim tohum lan gibı, bugünflen yarına, cabucak füız vermez. Ekildıği bahceyi ancak bîr oy icinde yeşile boyar. Sertlık ve şiddetin tonumları ise, yılkır sonra ülkeyi kana boyar. Ünlü ingiliz yazarlarından Herbert George VVells (18661946), sosyal ve polıtik nitelikteki yazı ve romanlarının yanısırd, «Dünya Tarihinin Genel Cizglleri» adı altındo özlü bir kitap da yoyımlamıştır. Birlnci Dünya Savaşı'nda.i sonra yayınlanan bu kitabın önemli bir botumü Mehmet AN Tevfik Bey tarafından «Cıhan Tarihınin Umumî Hatları» başlığıyla Türkceye cevrilmiş ve 1928'de Milli Eğitim Bakanlığı'nca >cıyımlamıştır. Bu kitabın lemen başındaki birincı bölum, «Asri (cağdaş) Emperyalizm Felâketi» başlığını taşır. Yazar, burada. emperyalist devletlerın tutumlarını eleştirirken sözü La Have'de toplanan iki konferansa getirerek şöyle dDr: «Dunyadaki bağımsız devletlerden coğu Ikinci konferansa delegeler gönderdiler. Fakat bu delegeleri diplomotlar arasından sectiler; dunyanın özgür düşünceli düşünürlerinin; görüşms ve kararlar üzerinde bir etkisi olmadı. Halk, bu konferanslara karşı ügi gostermlyordu» (s. 3). Emperyolist devletlerden, özellikle. Alnianya'dan söz ederken de şöyle der: «Almanya, bütün gücünü cocuklarının oğretim ve eğitimlne ozgüyordu; Avrupa'da oğretim ve eğitim slstemi en cok gelismis ülke Almanya Idi. (...) Cağdaş Almonya'da iyi ve büyük olarak her ne varsa, Almanya bunları oğretmenlere borcluydu. (...) Ama birincl derecede önemli birşey vardır ki o da, Almanya'da yetişen kuşakların nasıl bir düşünce eğitimi aldıklarıdır. Hohenzollern sulalesinin yararına olarak okul, yazın (edebiyat) ve basın, sistematlk bir kontrol altına alındı. (...) Almanların bütün tarih oğretimi amacı, Hohenzollern hanedanının geleceğini sağlamaktı. (...) Almanlar yovaş yavaş Almanya'yı ve Alman İmparatorunu doğa üstü »eyler glbl görmeğe başladı. (...) Cağdaş devletlerden hiebiri oğretim ve eğitime karşı bu kertede büyük bir cinoyet işlememiştir. (...) Bütun gençler aynı yönetimle eğitllmişlerdi. Alman oğretmenlerl, protesörleri, hatiplerl, baskanları. bu gençlerin anaları ve eşleri kendilerini şimdi pek yakın olan büyük olgu icin hazırlamışlardı. Bu gcnçlerin hepsi, patlamak üzere bulunan savaşı du$undukce, kendilerlni Almanya dışında bütün insanlığa ve Almanya icinde boşkaldmcı işçilere karşı büyük bir yengi kazanrr.aya cağıran boru seslerinl duyarak titriyorlordı. Bir güreşçi, antremanı bitince nacıl coşkulu bir durumda bulunursa, Almanya CUMHURlYETı 2 NlSAN, 1974 le yak'ın tarirîimfze, Ulusal Kurtuluş Savaşı donernine bokılırso Karadeniz yöresindek1 Pontus'culuk ve Doğu sınırlanmızdaki Ermenicıiik akımları dışında herhangi bir bölücülük akımı görülmemişti. Şimdi doğudak! Müslüman halktan bir kısmını bölücülük doğrultusunda kışkırtmak isteyen bir akım varsa, buna karşı vatan bütünlüğünü korumak, fanatik bir ulusculuk duygusuno kapılan genclere değil, doğrudan doğruya devlete düşer, Böyle olmazsa. kendi damarlarında saf Türk kanı dolaştığını şurada burada gerine gerine bdğıranlann karşısına başKa bir takım gencler de cıkarok, kendi domarlarında kürt kanı, !öz kanı, cerkez kanı dolaştığını söylemeye başlar ve işte halk arasında korkunc bir düsmantığın ve acımasız tedhiş hareketlerinın tohumları yeşenp zehirl; meyvelerini boyle vermeye başlor. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER S nml {j Son Fırsat.. Şiddet Tohumu Nasıl Atılır? Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU da öyle coşkulu bir durumdaydı.ı ;Weils, sözü edilen kıtap s. 511). Kendısıni, Türkiye'yi kurtaracak, gerekırse bu uğurdo ölecek öldürecek. bir «milli kahraman» olarak görmeye başladı. î?te bu düşüncede birleşen gencier, kendileri gibi düşunmeyenlere duşmon kesildiler. ••• İngiliz yazan, kiımi cümlelerinl yukarıya oktardığımız gözlemleriyle. bir uiusun gencliğinin, eğitim yoluyla ne gibi zararlı doğrultulara yöneltilebileceğini Birinci Dunya Savoşı öncesi Kayzer Almanyası'nı ele alarak cok carpıcı bir biçimde vurguluyor. Onun an'attığı bu tıp eğitim süreci Hitler Almanyası'nda da egemen olduğu icin, ikinc' Dünya Savosı öncesi durumlo, Birinci Dünya Savaşı öncesi durum arasında koşutluk vardır. Her iki sovoşın sonrası ise, Almanya icin yıkım olmuştıfr. Bütün bunları. sosyal düzensizlik tohumlarının felöketlı sonuclarını ancak yıllar sonra verebileceğine örnek olmak üzere anlottım. •*• Bızde de Demokrot Parti'nin 1950'de iktldara gelmesinden sonra, özellikle 1953 yılından başlayarak, bağnaz partizanlığı gi.'tikce gelışmesi, C'jmhurbaşkanhğı asasına DP simgesıni işleter bir Devlet Başkomnm. karşılarındaki siyasal muhalefeti ıKarınca gibi ezmek»ten söz etmesi. bir Başbakanın »Vatan Cephesi» adı altında zorba birlikleri kurması dönemind» atılon tohumlor, günümüzün milli cephe uygulamolanna, komando sertliklerine zemin hozırlayan etkenlerden olmuştur. Ben cok yakmdan biliyorum kı. 27 Mayıs Devrimi'nden sonro Türkeş'in el ottığı kurumların başında ünlversite öğrenci yurtları bulunuyordu. Türkeş. eski Milli Birlikci genc arkadoşlarından kimisini, orolardaki öğrencilerl !şlemekle görevlendirmişti. 14 kasım 1960'da bozuion bu girışim, Türkeş'ın yeniden polıtika sahnes'ne dönmesiyle, kaldığı yerden sürdürüldu. yainız öğrenci yurtlarına değil. Eğitim Enstitulerine de el otıldı. Hele her iki cephe hükümetinde, genc «beyin»ler uzerindeki bu Işlem voğunloştırıldı. öyle ki, bu genc'erden herbirl ••• Nereden. kimin elinden kurtaracaklardı Türkiye'yi bu «milli kahramanlarj?... Onlorm öğretisine gore, komünistlerin ve bolücülerin eîinden... Ulkede emeğin tam hakkını vermek, ulusal gelırin doğılımmdo denge sağlamak. ulusal kaynaklarımızdon yerli yobancı sömürüyü ka!dırmak, toprak dağıtımını gercekleştirip vüzyıllardan beri süregelen teodal düzene ve toprak kolelığine son vermek, kısacosı. Türk insanına gerçek kişılıöinı kozandırma ve insonlık onurunu tattırma doğrultusunda 1961 Anayasası'nın ongordüğü sosval reformlorı yoporak ülkemizde sosyal adaleti kurmak yolunda kim calışırsa ve bu kavromlardan kim söz ederse o kimse. kafosı yıkanmış genclere göre. bir komünisttir. Işte tedhiş dediğimiz acımosız öldürmecllik, bir yanıyla bu carpık düşünce ve inanıştan kaynaklanmaktadır. Türkiye'yi bolücülerin elinden kurtarma düşüncesine gelince: Anadolumuzda hangi ırktan, hangi din ve mezhepten ulursa olsun, bütün halkı «Turk vatqndoşlığı> kavramı altında birleş tiren, mutluluğunu bu vatanda arayan. kendi yozgısım bu vatanın yozgısıno boğlamıs olan bütün kişilerın «Türk» soyıldığı Atatürk doneminde, bölücülük diye bir kavram yoktu. Doğu'ia başgosteren ayaklanmalar smperyalıst devıet ajonlarının «din, mukaddesat» gibi kutsal kavromları kullonorok yaptıkları kışkırtmalorm etkisiyle olmuştu ve sıyasal olmokton cok. ekonomik kökenliydi. Bunlara karşı o zaman alınan onlemlerde su götürür ve elestirilebilir bircok yân b'jiunobilir. Ama tarihsel gecmlşe, özellik ••* Bu arada, bölücülerden ayrı olarak, yıkıcılığı, daha doğrusu dış kaynaklı Ermeni tedhişciliğini de jnutmamak gerekir. Onların omacı. sağıyla, soluyla, kürdü. cerkezi ve Türk'üyle birlikte bütün Türkiye'vi batırmaktır. Buna karş; önlem alacak olan kat, yine devlettir, tek tek «milli kahraman»lar değil. Bütün b j düşün ve eylem karmaşasında oluşturulmak istenilen bulonık suda komünist devrim provasının bahğını avlamak isteyen aymazlor, şiddet eylemlerine karışmakla sol düşünceye ne denli büyük bir kötülük yaptıklarmın bilincinde değillerdir. ••• Düşünüp görebildığim kadarıyle şiddet kaynaklanm bövlece sergiledikten sonra, en önemli noktayı belirtmek isterim: «Demokrasi ve particillk, özgürlükcü bir yönetimle kalkınıp yükselmek ere'ğine ulaşmak icin bir aractır. Bu erek olmaksızın particilik yapılırsa, hele partiler, vatan sevgisinden uzak, kısa görüşiü kişilerin ellne düşerse, partiler savaşımı, ilkeler savaşımı olmaktan cıkıp, kişiler savaşımı durumunu alır ve kan davasına donuşur ve o zaman parsayı, tepeden inmeci foşizm toplar. Devleti şiddet değil, işte bu kör düğüşü yiKar. Şu halde tedhişin en birinci koynağı, devleti yönetenler arasındaki düşmanlığın ülkeyi zayıf düşürmesidir. italya'da Aldo Moro'nun kacırılması olayında alınan önlemier icin Komünıstler de İcinde olmak üzere bütün partiler birleştiler. Sağdan ve soldan vüzlerce genc evlodırnızın ve yiğit Savcı Doğan Öz'ün öldürülmesı karşısında bızler, Italyonlar kadar da mı olamayacağız?!... Erbakan'ı kurtarmak OKTAY AKBAL Eyet Hayır İstanbul Iktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Başkanlı^ından Akademlmizd* münhal bulunan asauıdo sınıf, titrtc», ünvan ve adedı belirtilen kadrolora elemon alınocaktır. Kanuni şartları hoiz isteklilerin bir dilekce ile 17 Nison 1978 günü mesai saatl bitimin» kodar Başkanlığımızn müracaatlon duyurulur. Sınıfı G.İ.H. G.İ.H. Gİ.H. G.İ.H. S.H.S. S.H.S. S.H.S. Ünvanı Büro şgş Büro Memuru ~~ Büro Memuru^j Buro Memuru Doktor Hemsir* Memur Oerecesl 8 9 11 13 10 Adedl 1 1 3 1 1 1 (Boaın: 13698) 6Û52 GAYRİMENKULÜN AÇIKARTIRMA JLANI JSKÜDAR 1. İCRA MEMURLUĞUNDAN : Dosya No; 1977/2305 Sotılmosına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Üsküdar Kondilli Mahallesı w<"zarlık Caddoslnde 163 pafta 946 ada 4 parsel soyılı 5 roktar 5428 M2. miktarında tarlanan 336/56425 hissesi 84.000 iıra tahmlni değerle acık arttırmaya cıkarılmıştır. Sotış Şartları: 1 Satış 15/5/1978 Pazartesi günü saat 11'den 11.30'o kadar Üsk. Vci İcra Doiresinde acık artırma suretiyie yopılacaktır. Bu artırmada tohmin edilen kıymetin % 75'nl ve rüçhanlı olocoklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masratlarını gecmek şartı ile ıhale clunur. Böyle bir bedelle alıcı cıkmazsa en cok ortıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 25/5/1978 Perşembe günü Üsk. Vci icra Oaireslnde saot 1111.30'do iklnci artırmaya cıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılorın alacağını va sotış masraflarını gecmesi şartiyle en cok artırana ihale olunuı. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 10'u nisbetinde pey akcesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satıs peşin para iledir, alıcı istediğinds 20 günu gecmemek üzere mehil verilebilir. Dellâliye resmî ihale pulu, tapu harc ve masrafları alıcıya aittir. Birikmi» vergiler iatış bedelinden ödenir. 3 ipotek sohibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul uzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddiolarını dayanağı belgeler ile onbeş gün icinde dairemize bildirmeleri lâzımdır; aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkca paylaşmadan haric bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet icinde ödenmezse icra ve İflâs Kanununun 133. maddesi gereğlnce ihale feshedllir. iki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hic bir hükme hacet kalmadon kendilerinden tahsil edilecektır. 5 Şortname, ilan torihinden itibaren herkesin görebilmesi icin dairede acık olup masrafı verildiği tokdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. (10 TL. pul gönderildiğinde) 6 Sotışa iştirak edenlerin şartnomeyi flörmüş ve münderecatını kabul etmis sayılocokları, boşkaco bilgi almok istiyenlerin 977/2305 soyılı dosyo numarasiyle memuriuğumuza başvurmoları ilân olunur. ( + ) ilaililer tâbirine irttfak hakkı sahlpleri de dahlldlr. (İC. İf. K. 126) 22/3/1978 (Basın: 2194) 6042 T.C. YALOVA ASLİYE HUKUK HÂKİMÜĞİ Esas No: 977/345 Davacı Şükriye Araz vekili Av. Mesut Seien tarofından davalı Valovanm Yenimahalie kovinden Süleyman Ûstün aieyhıne aclan tescM davasında: Vukarıda acık isim ve adresl yozılı bulunon davolı Suleyman Üstün'e c:korılan davstiye tebiiğ «îaiiemediği gib: zobıtacado yaptırıior: tahkikato rağmen aaresinin tesbiü mümkün o'madığınrion. ömo nrzuho!' yerine koim olmok üzere ilânen tebüğ fidıirr'iş ve y:ne diıruşrpava gelmediğinden bu kerre üânen gıvrıc karon teb'iğine ve duruş.Ttrînın > 8/6'978 soo' *O'"îf *cı hırai.lmasına karar verilnrş o^duğündan. mucyyen güa ve saatte bizzo? gBİT.ediğimz v?/G kendisini bir vekılle temsü ett'rmedığinız lakdirae gıvobınizJo karor verileceo:nde.i gıyfip knrnrı yerine >foim olrrrı1' ü?er? ilânen tebliğ oluiur. 23/3'97S. (Basın: 2325! 505/ c BU HAFTA SİNEMALARDA fUngi AJan» [?j Tel 40 39 38 46 32 90 EMEK SINEMASI 2 HAFTA lzim memlekette yaşantılar «umut»la «fırsat» uzerine kuruludur. Umut, yoksulun ekmeğidir; fırından taze çıkmış francala gibi yenir ha yenir; Hazreti İsa'nın *on lokması gibi bitmez tükenmez. Fırsat, umudun aynı yumurtadan ikizidir. Umut, gecekonduların düşlerinl doldurur; fırsat, büyük kentin kaldırımlarını. Tüketim toplumu furyasında dargelirlinin umudu, bir fırsat yakalamaktır. Acıkgözler bunu bildiklerinden tezgâhı kurarlar: Son fırsatı kacırmayınız!... Fabrikası iflâs etti, böyle oldu. Şu mala bak!... Magazada beş mlsilne; bizde sudan ucuza!... son fırsat bu; fısatı kacırmayınız!... Büyük gazeteler, büyük bankalar, büyük kumpanyolar, ve tüm büyük girişimlerin holka dönük yüzlerlnd», Mahmutpaşa kaldırımlarında gecerli yöntemler sırıtır. Toplumu tepeden tırnağa kapsayan salgın glbl her yanı kemiriyor son fırsat felsefesi: Fırsatı kacırmayınız... Piyango... Bedava apartıman... Kur'a numorası... Cekilişe bir gün kaldı... Kosun, koşun... Soluk soluğa yaşıyor gibiylz. Herkes fırsatı kocırmamak üzere yarışa girmiş. Büyük sermayenin gazetelerl yarışı kızıştırıyorlar Son fırsatı kacırmıyalım... Hayrola? Son Türk devletini yıkmak İsteyen anarşlstlere karşı birleşmek yolunda son fırsatı kacırmıyalım. Ecevit Hükümeti olaylara yanlış teşhis koymuştur, Bu politlka devleti kurtarmoz. Son fırsat kacıyor, son Türk devleti yıkılıyor. Komunistler, anarşistler, leninistler, ve hatta maoistler tek dünyacılar, üc dünyacılor, revizyonistler, tikkocular. tekstilciler, acilciler, yavaşçılar, savaşcılar devletimizi yıkıyorlar. Ecevit aklını başına devşirmeli; son fırsatı kaçırmomalı . Ne yapmalı? Son fırsatı kacırmomak gerekir. Tencereyl otes» vurmadan önce birinci sayfaya bakmalı; belki yemek kuponu vardır. Trene binmeden önce ücüncü sayfaya göz atmalı, belkl seyahat kuponu vardır. Evsahiblne klrayı vermeden önce sekizinci sayfayı okumali; belki klro kuponu vardır. Bir işe girişmeden önce yirminci sayfayı Incelemeli; belki dükkân kuponu vardır. Evlenmeden önce yirmi ikincl sayfayı irdelemeli: belki sarışın cıkar piyangodan... Evet, son fırsatı kacırmamak gerekir; ama Süleyman Beye göre bu hükümet zaten kocacok... Kacacak mı? Acacak... Neyi acacak? Acacak, şişeyi acocak. Son fırsot blra kopoğının lclndedlr; bira bu kapağm altındadır. Acacak, biro kapağını acocak; kacacak, bu hükümet kacocak. Modem bu hükümet kacacak; siz de son fırsatı kacırmayın; bir renkli gazete alın; bedava ev, apartıman, arsa, otomobil, seyahat, totlı hoyat... Son Türk devletinde yaşayabilmek icin yurttaşlarımızo son fırsatı veriyoruz. Son fırsatı kacırmayınız, B ar'omentoda uyesi bulunan partiyle parlamentoca uyesi bulunmayan parli arasında bir ayrım var mıdır? Bugünkü durumda vardır. Daha doğrusu bir ayrım vopılmaktacır. örneğin parlamentoda bir tek tamsilciti bila bulunan parti sözcülerinln denıeçleri radyoda TV'de vcrlllr, ötekl partilerinki verilmez. Türklye Birlik Partlslnln bundan önceki dönemde bir tek milletvekili olduğu İcin bu portinin sözcülerinin bildirilerini hemen her akjam duyardık. Şimdi adı anılmıyor. Parlamentoda temsil edilme olanağı bulmuş CHP, AP, DP, MHP, MSP, CGP'nin dışındoki SDP, TİP, TSİP, TBP, TEP. TİKP vb. partiler, her türlü kendilerini tanıtma, düşüncelerini duyurma olanağından yoksun bırakılmışlardır. Bu ayrıcolığın, o dillerden düçürülmeyen czgürlükçü demokrasiye, hukuk düzenine aykırı olduğu ortadadır. Hele «Erbakan'ı Kurtarma Yasası» olarak ün kazanan bir yasa değişikliği de parlamentoda uyesi bulunan partilerin başkanlarına bir üstünlük, yeni bir dokunulmaılık, bir ayrıcalık daha tanımıştır. Parti başkanlarını bir takım soruşturmaların tehlikesinden kurtarmak gerekiyorsa o zaman bu hakkı parlamento üyes! olmayan, hatta parlamentoda temsilcisi bulunmayan bütün partilerin genel başkanlarına da tanımok gerekir. Bay Erbakan zaten milletvekili dokunulmazlığına sohiptir. Böyle bir dokunulmazlığı ancak Meclis coğunluğu kaldırabilir. Bundan başka bir ayrıcalık daha tonımak neden? Siyasal partilerln genel başkanlarını her türlü ayrıcalıklarlo donatmak kacınılmaz bir koşulsa, bunu Anayasal cizgide kurulmuş. varlığı yasalarca onaylonmış, toplumca btnimsenmlş. yoygın bir örgütlenme aşamasına gelmiş, seçimlerde de belirli bir oranda oy almif tüm partilerin başkanlarına tammak doğal bir durumdur. F Bir telâştır gldlyor sermave Ne oluyorsunuz yahu? Son Türk devleti Hollywood bltlversin? Türk devletine birşey koltuğa ısındıkca, bazı cevreleri • basınında... filml mı «The End» dly« olduğu yok; bu ".ukümet ateş basıyor. Rlchard Charrîberlain • Gemma Cravm ChristopherGabteMichacl Hordem , RENKU TUmin yapımındo sorfedi/en C2250.000'un bir penny'si dahi boşa harcanmamış. çeiimın yapüdığı sel ve dekorlar sıcak re samimi. kadro if* tüptr. Netice olarak neresinden baküacek olurta olstın alkışlanacak nitelikle bir /i7m «rttaır Thlrta* 0*11» M1«KO» BAŞSAĞUĞI Sümerbonk eski Geneı Müdurlerinaen Sayın Burhan Zihni Sanus 28 Mort 1978 tarihinde Tanrının rohmetıne kavuşmuştür Merhuma Tanrıdan rahmet. kederli oilesine başsagiığı dileriz. SÜMERBANK GENEL MÜDÜRLUK (Basm 13775) 6036 • Yafinız ne olursa olsun. git *• neşelen Madeletn« Harm4w«rth SUhDAV U1M0R FULL STEREOPHONIC ses düzeniyle SITE SINEMASI 2 HAFTA • • * • • • » » •• • •• • • ••• » . • • • •• • • • » »• • • • » • > • ••» FIJRKİYENİH EN TEMIZ, EN LÜK5 VE FN IJCUZ PANSIYONU Annie Girardot Se»n»l«,r yön: Andre Cayatte Tel 476947 Gelelim Erbakan'ı kurtarma yasasına, bu yasanın korşılaştığı engellere... Bay Erbakan ın. «Yanlışları savunma hakknna sahıp bir parti başkanı olduğunu biliyoruz. Bu, kendi deyimidir, doğrular kadar yanlışları da savunmak hokkı vardır, diyor. Oyle olsun... Peki, kendisi «Yanlışları» sa'vunacak da başkaları «Doğruları» nlye savunmayocak? «Bano ne senin 141142'nden» dlye bağırması bu politikacının kafasında yalnız kendisi gibi düşünenlere yer olduğunu, elinde olsa karşısındokl tüm gorüşleri, inanışları toptan ortadan kaldıracağını göstermlyer mu? «inanıs özgürlüğü, vicdan özgürlüğü» sözlerl Türkiye'nin Atatürk döneminde «Yanlış» ve «Zararlı», ulus İcin «Tehlikell» bulduğu bir tokım cağdışı göruşleri, inanışları savunmak, bu cağdışı «Yanlışlıkları» Meclis'te Senato'da yaygınlaştırmak, iktidara gelip gerceklestlrmek özleminden başka bir şey değildir. Bu özgürlük yalnız kendisine tanınmalı, başkasına değil!.. Öyle olmasa, MSP Grubu Erbakan'ı kurtarmo yasasının yanı sıra 141142'yl yasadan cıkorma önerisini de getlrlrdi. Tüm inanıslar, görüşler, hatta «Yanlışları» savunmak hakkı, ancak eşitllkle, yansızlıkla uygulanırsa, bir anlam, bir değer kazanır. Cumhurbaşkanı «Erbakan'ı Kurtarma Yasasonı bir kez veto etti. Parlamento yeniden oylodı, onayladı. Devlet Başkanına bir daha veto etme yolu kapandı. Cumhurbaşkanı Korutıirk bazı parti başkanlarına böyle bir ayrıcalık tomnmasına korşıdır. Ben de, bu hakkın yo tüm parti başkanlarına tonınmasını, yo da kimseye tanınmamasını doğru bulurum. Sanırım yurttaşlarımızın coğu da Bay Erbakan'ı Parlamentoca kurtarmaya kalkışmanın büyük bir yanlışlık olduğunu düşünmektedir. Önce yasalara oykırı davranmış, Cumhuriyet Sovcılığınca bu konuda soruşturma acılmış bir kişi, kim olursa olsun, bu hesabı Adalet önünde vermek zorundadır. Soruşturma acıldıktan sonra, cabucak bir yasa değişikliği yapılarak o politikacının yasaların elinden kurtarılması parlamentonun saygınlığını sarsıcı bir davranıştır. Böyle bir değişiklik, gerekli Idiyse Parlamento üyeleri niye daha önce bunu düşünmediler? Şimdi Sayın Korutürk Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Siyasal partiler yasasının III. maddesini değiştiren yasanın Anayasa Mahkemesince iptâl edilmesini istemektedir. «Kişi»yi ya da «Kişileri» korumak, savunmok yanlış bir tutumdur. Parlamento tularlı, yansız, eşitlik ilkelerine bağlı davranmak zorundadır. Erbakan'ı kurtarolım derken. Parlamentonun saygınlığı tehlikeye düşmemelidir. «Bana ne senin 141142 nden» diyen bir politikacıya bir de «Bona ne senin yanlışhklan savunma hakkundon desek sanırım hjç de haksızlık etmiş olmayız. GAZİ SINEMASI Bugsy Malone Scott Baio Jodie Foster Renkli Ingilizce Seanslar 12.431500171519308145 Tel 479685 I Lâle •••«««•MM» OREN • ZENGİN KAHVALII SICAK SU KAIORIFER BURHANlYE/ÖRfN 3 kızıltoprak KENT SINEMASI Kadıköyde Uk kez FULL STEREOPHONIC ses düzeniyle Suspiria yön:DARIOARGENTO Bu filme 12 ya.aındın kiiçük cocuklarınızı getinneyınU Tel 3834 81 Oktay Akbal'ın yeni yapıtı: Temmuz Serçesi Yakında çıkıyor! Severek okuduğunuz «Hiroşimalar Olmosın», «Zaman Sensin», «Yaşasın Edebiyat», «Gencler Bize Bakıyor»dan sonra «Temmuz Sercesi» de başucu kitabınız olacak. Yazın, ekin, Insan ve yasam üzerine, okuru yeni duyarlıklar, düşünlerle zenginleştlren denemeler, söyleşiler... Ederi: 30 Lira İsteme odresi: Türkocağı Cad. 34 41 Cağaloğlu İstanbul fCumhuriyet; 6048) f şişli KENT SINEMASI Kaderi arayan adam "Mr KLEIN' 3 HFA AT Alain Delon SeansUr 12451300171519302145 T e l 477782 r bakırköy SİNEMA 74 BİYONİK ADAM r. 13J0Ol4L6ia3Q18.4521.30 Tel 72O4 44 (Hangi Ajans: 2) 6034 DİYARBAKIR ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemiz bazı bolümü ve kürsülerine aşağıda belirtilen dallarda, Asistan Almacaktır Adayların sınav tarihi olan 3 Mayıs 1978 günü saat 9.00 do Ankara Fen Fakültesi Kimya Bölümünde bulunmoları gerekmektedir. isteklileri.i 22 Nisan 1978 gunüne kador fotoğraflı 6igecmişleri ile beraber Diyorbakır Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığma başvurmaıorı duyuruiur. Bilim Dalı Zooloji Eölürr.ü Genel Kimya ve Fiziko Kımya S:ııai Kimyn ve Analitık Kımya Fizik Böluratı Adedi 3 2 1 4 (Basın: 13766 6035> Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden Üniversilemizin tüm Fokü'te ve Bölümlerlnden mezun clorı öğrerıcüere yo!<iiido v s'iırresine başlünacak c;clomalaro ycpıştınımck üzfire iü.1rurvp!ü o'an 2'S6r vesikolık fctoğrafın: \ieiun oldukicrı bolümün cdı. mezuniye: yılı ve âonfiıTi', adı îoyad;. öğrenci ruT> ":ralan île acık iş aarfts'erinin ds benrt.lerek, Rektörlüğu r:uz Diploma Bürosu Seflığıne göncieriımeEi: Önerr:l<3 dııyurulur. IBasın 13757) 6057 HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFiNA YAPACAĞIMZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABILIRİZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle