Katalog

tKİ ok unlu br ozanımız bır Fransızın «Doğu»yla ılgılı dızelennı ctsrari / Tevekkul! / Kısmet1 / Kafes, han, kervan, şadırvan / Gumuş tepsılerrie rakseden sultan / Mıhrace, padsşah / bınbır yaşında bır sah / Mmnrelerde sallanıyor sedef nalınlar / burunlan kınalı kadmlar / oyaklarıyla gergef dokuyor / Ruzgârlardo yesıl sarıkiı imamlar ezan okuyor» satırlorıyla Türkçeye aktarmıştır Ardından da «ne dun / ne bugun / ne yann / boyle bır Dogu yoktu / olmayacak» dıye eklemıştır. Oysa bu ogeleri tasıyan bır doğu «dun» vardı, «buguna de bal gıbı vardır. tyarın» da daha bır sura olacaktır. Hele 19 yuzyılın dorduncu ceyreğınde Osmonl'!ar bakımından durum hıc olmazsa halk kesımınde bu nıteiemelere kes.nlıkle uymaktadır. Suitan II Abdulhamıt gıbı eşı benzerı gorülmemıs, koyu bağncz, boskıcı bır hukümdarın yonetımmdeki ımparatorluk, ozelî kle onun başkentı, bırkaç sozcukle ancak boyle anlatılabilırdı. CUMHURIYET bufuo eve aet'rmişlerse de Beşfr Puat ong tdoktor boşuna uğraşıyorsun. Şunun şurasında beş dakıkalık Dır omrum kaldı> demıştır. Unlü yazarın vasıyetıne uyulmamıştır. Yobaz takımmın yoptığı yorumo gore «bır âdem oldukten sonro cesedıne tasarruf hakkına sahıp değılmış». Bundan oturu doğrudan Eyup gomutlufiunde toprağa verılmıştır. Ya konmadığından ya kaybolduğundan taşı yoktur Gomutlukte ben cok aruştırdımsa da bulamadım. Kend smın elımızde oncak ık| resmı vardır. Cok yakışıkh b'r adammış Ardıllorıyla ılgılı bılgılerden de yoksunuz. Besır Fuat'la ılgılı kımı yayınlar vardır. Bunların arasında 1969'da cıkan sayın Dr M Orhcn Okoy'ınkı en guzelıdır Arastırıcı onun ceşıtlı yonlerını dennlığıne ıncelemıştır Ama son sozunde tBeşır Fuat bızım ıcın ulaşılacak bır amac değıldır Fakat problemdır. Cunku cozum değıl ontıtezdır Sınâsı'nın «Asyo'nın aklı pırân?sı ıle A/rupo'nın fıkrı bıkrını bırleştırmek». «Asyc'nın yıdara dayanan akılcılığıyla Avruoa'nın ılk kez ortaya attığı düşuncelerı bır lestırrre? nnerısını daha akılcı bır sentez halıne getırebıl.'sek lyı bır ıstıkomete yonelmış o'uruz Gunumuzun licrıcılık gerıcılık, şarklıfıkgarp'ılık, ri'ndarlıklayıklıkdırsızlık kavramları hep bu senteze uloşamad'ğımızdan doğmoktadır» deme.tedır Ben o kanıda değılım Duşunsel bakımdan aydınlGnmızın her bırı başka bırer Beşır Fuat olsalar, yazarın salık verdığı Şınâsı Efendıvârı bır seccılık (eklektızm) de hıc bır zamon kurtarıcı onlem olamaz Ataturk bunu Cumhurıyet' ın acıklanmasındon cok once sezmış. tamsını ko/mus!u Cumhurıyet ten sonra da uygulamaya gecıp yakın gecmsle. Doğuvla butun bağları koparıp atmıştı Turk ınsanı artık Osmanlı, Doğulu değıl cağdaş uygarlığın bır ürünu olacaktı Bu bıreylerın sınıf b>'ıncıne bağlı, emperyalızme karsı uıusunu gercekten sever, loyk demokrotık kafa yapısını taşımaları demektı Bu mtelıkte kuşakların yetışmesı ıcın Ataturk un cok uzun yoşaması ya da odun vermeden Ataturkculuğe sıkı sıkı bağlanmak gerekırdı. Ne yazık Kı ikısı de olmodı. Bundan oturü Turkıye zaman oldu ucurumun ta yamna geldı Beşır Fuat «hovatta en hakıkı murşıt müspet ılıı'idır>> dıyen Ataturk'un donemınde yaşasaydı kuskusuz cok mutlu olura'u Ataturkculer de ha/alcı değıl gercekcı duscu değıl olgucu Tianevıyâtcı. mukaddesotcı değıl ozdekcı. dıncı değıl bılımcı olan bu yazorı pek cok Osmanlı aydınıno yeğlerler. Cünkü onda bıraz da kendı'ermı bulurlar. 4 ŞUBAT 1978 C OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Zamanlama BIR POZITIVIST Doc. Dr. Sırrı AKINCI Fronsızfann yönetimındeki Cizvıtler okuluno ver^ıışler, Fransızcayı anadılı gıbı oğrenmıştır. Daha sonra yen.den Istanbül'a gelen kahramanımız bu kentte askersel <ndadı»yı (lıse) bıtırerek o zaman Pangaltı'da bulunan Harpokulu na gırmış, 1872 de subuy cıkmıştır. Anloşılan yabancı dıl bıldığı ıcın olacak kendısım bır sure Sultan Abdulazız'ın kucuk rutbelı yaverlerınden bırı olarak gormekteyız. Daha sonra 187576 Karadag, 1877 Turk Rus savaslarında, Gırıt'le ayaklanmaları bsstırmak gorevlerınde başarılı hızmetlerı olTiuştur Bu araöa Almancayı, Ingıiızceyı de cok lyı oğrenen Beşır Fuat, Volta>re. Herbert Spencer, Stucrt Mıll, Dıderot, D'Alembert, Buchner, Auguste Compte. Claude Bernard, Emıle Zola, H De Balzac'la daha başkalarrnı aarınlığıne ıncelemıştır Kafasındo felsefesel ekınsel buyuk bır bırıkım oluşmuştur Kolcğasıyken (kd yzb) askerııkten bırden ayrılıp, kaleme sarılıp pek cok makale. kıtap yayınlamıştır. Bumar kuskusuz yabana atılır şeyler değıldır oma onun en buyuk etkısı Batı'dan es.nlenen romantıklığe karşı olgucu (pozıtıvıst) bır okımın Turkıye'dekı onculuğunu yapması, bunun sonunda A'ımet Mıthot, Muallım Nocı, Fazlı Necıp. Mustafa Reşıt, Huseyın Rahmı Gürpınar. Nobızâde Nâzım Mehmet Celâl, Alı Kemal gıbı unlulere yol gosterıcı olmasıdır Beşır Fuat bır bılım adamı değıldı, ama, bilımsever bır yaz^rdı Bugun «muspet» dıye adlandırılan bılımleıın en azından bırinden pay almamış kısı'erın «yazarsım dıye ortaya cıkmamalarını sa'ık vermıştır Kendısı bu önerıye ters duştuğunden cesitlı tıp kıtaplarını ozellıkle Fransız fızyolop bılgıni Claude Bernard'ın tTıpta Deneysçl vontemın ıncelenmesıne Gınşj başlıklı yapıtını ezberlercesıne okumuştur. Bu kıtapta «deney»ın. «gozlem»ın. tokıl yürutme» nın ne oldukları örneklerle anlatılmaktadır Dahı bılgın Pcsteur onu ovguıerıy!e goklere cıkartmıştır. Besır Fuat bu kıtabı okumaktan Turkceye çevi'meye zaman bulamamıştır Cok sonraları (1934'te) kıtap Dr Galıp Atac Kalemıyle dılımıze mal edılecektır Hıc ıınutmam cğrencılığımde sayın hocalarım Pror Dr Sadı Irmak, Prof Dr Tevfık Remzı Kozancıgıl «bu kıtobı okumamış aydınlar pozıtıf b lımlerı anlamomrş'ardır» der'frdı Istanbul'do oteclen ber, kuskusuz'pek cok nsan ceş'tlı nedenlerle kendım olauTnustur Bo oloylar adalet po'ıs kayıtlarına, cok cok b'rıkı sotırla çazets sutunlanna gecmekle kalmıstır Ama Besır Fuat'ın kendım oldurmesı buyuk yankılar yaratmıştır Gıderek bu clavın aroından ket.tîs bu o'gunun doğurduğu ufak bır salgın da rjorulmuştur He'e basındakı yazılor gunlerce bırb.rmı ız'emıstır Beşır Fuat cok k.sa denece* yosamında olduğu gıbı. olumunde de bıiıme /ararlı olmayı anıac edınmıstır Bıraktığı mektupta «vucudumu tesrılı olunmak uzere Mek teoı Tıbbıyeye teberruan bahşettım. Cenazem orayc naklolunmalıd'n demektedır Yazarın kendım oldurmesı kanlı olmuştur. O ılkın acı duymavı onlemek ıcın derı altına «kokaın klorıt> denılen kımyosal moddeyı kendı kendıne şırınga etmıştır Sonra kol. boyun atardamarlarını bır usturayla kesmıştır Kan akmaya basıayınco rtuyduklarını bır kağıda yazmaya koyulmuştur »Amelıyatımı ıcra ettım Hıc bır ağıı diıymadım Bundan tatlı bır olum tasavvur edeTiıyorum Kan lyıce aksın dıye kolıımu şıddetle oynatmaktaymı Yavas yavoş baygınlık çelmeye basladı v o» Sonurda kenriıS'nden hırıltılı sesler cıkmaya baslamıstır Evde bulunan yakınları bunları duyup kend'S.nı kurtarnıoya uğraşmıslardır Carcabuk bır hekım O Ne var kı bu ımparatorlukta ekınsel (kultürel) değışrrelere bağlı kımı gozlemlerın voriıgı ia yadsınamaz. Bunun «hayyealesselâ» (topanm na^cza gelınj, «hayyeolelfeiâh» (toplaiın kurtuluşa gelın) bıcımındekı uyutucu cagrıara kendım kaptırmış, letarııye yuvarlanmış ?alk yıgınları arasında değıl. sayıları cok oz )lon aydınların katında gorulduğu bır gerçektır Sozlemlerden bırı yazında (edebıyat) kendım >ellı etmekteydı Bu aslmda dışsol kokenlı oıyp : ransıziarın Vıctor Hugo'sundon hız almış <rronantıznudır (duyguya, duşe aşırı onem veren azınsal akım). Otekı buna tepkı olarak doğnuş dı>ebıleceğırmz folguculuk» tur (pozıtıızm) Onda da baska bır Fransızın (Augusts ompte) etkılerı yokumsanamaz. Ulkemızde ılk olgucu (pozıtıvıst) yazar Besır uat'tır. Bu yazar uzerınde durmak gerekır Dok an bır yıl once 5 şubat 1887'de kendıni olduren j yazarla ılgılı kımı yaymlar yapı'mıştır Bunlara arşın o ne yazık kı oldukça sılık kalmıştır Bu Dnuda ufak bır sorusturma yaptım. Yuksek ğrenım görmüş ellı kışıye onun odını, kışılığmi srdum Ancak uç tcne doğru yanıt alabıldım azarın kendım oldurmesıne acımıştım. Boy'e : tanınmış olmosına doğrusu daha cok acım Beşır Fuat 1852 ya d a 1853'te doğmuştur. 3ğum yeri buyuk bır olasılıkla Istanbul'dur Baıbası fHursıt» adında Gurcu kokenlı bır Osanlı paşasıd,r. O ılkokulu «Fatıh Ruştıyesunı okumuş. sonra Surıye'ye otanan bobasıyla rhkte bu yoreye gıtmıştır. Orada kendısmı rtada bir aercek var: Ecevit Hukumetinln Iktldar olması ıcin zaman gerek. Sîyosal dunyamızda zamanın değeri, uzun bir suredir bugunku kadar yukselmemiştı. Bakanların odalarındaki Z'üsrin \erlenni oğrenmelen zamapa bcglı. Anadolu'dan gelen kutîama kuruüa'inı karsılamaları zamana bağlı Gensl M^durlerin çcvrelcrini tanımoları zamcna bağiı. Vaiilerı, Emniyet Mudurlerini, kaymakamları. okul mudurlerinı irdelsyip devlet ccrklarını MC partizaniariyle MHP komandolarımn elinden kurtarmak zamana Dağlı. îMF'den yenı krediler >cin ruhsat cıkarmak zamana bağlı, Zamanlama, dilımizde yeniyeni yaygınlaşan bir kavramdır; ama bHiriz onu Atalarınrz dem'sler kı. Her isin bır zamanı var • Kapitalistin iyıce balledigı gerceklerden birisini, devrimcınin ve demokrctın da artık tanıması gerekiyor.. ki savasımını ona gore yapsın. Bu gercek şudur 1970'ler Turkıye'sırde hi'kumet olmak icin Mecllsten guvenoyu olmak yetmiyor IMF'dgn ruhsat da gerekiyor. IMF'nin de ipierı ABD'nin elıiidedir. Bir yarahya yetisen cankuriaranda iki sey vardır: Kan ve cksiien. Yaralıyı arabaya alırlcr Oksi|eni burnuna, kanı damanna bağ'ar'ar Yasam savasımında ilk destektir bu. «Hasta adam Turkıys'> bugun o duruma dusurulmusîur ki. or>ce kon ve c!'si|en gereği cıiyor ortayo Bunun yoîıı nedir' Ivedi durum'arda bir teSc yol gorunuyor. Kapıtalıst riunyenın krsdi kurunıları bellidır. Dunya ssrmayesınin bonkalcrı orumcek ağı gibi sarmıslardır ha'itayı Arra tek rr.erksze baglıdıriar Ş'mdi Avrupa'da biriken Amerikan dolarları bile Turkıye'ye kredi açmak icm o tek yore gozuno dikmıştir. Bir işaretle mekanizmaiar calısmaya bcslıyacc/k Turkıye'de devrimci, oğrencı, işçi, koylu. yasadığımız olaycan dunya kcpitclızmini anlamck için carpıcı bir der' cıkormalıdır. Bu ders, CHP lıler ve AP'liler ıcin de gecerlidır IMF denen yetkiü, 2. MC'y» yeşil ısık yakmamıstır. Cunku Demıre!. IMF'nin istekl^rini ciddıyetle uygııtamaya koycrromıstır. Pısırık ve kararsızdır Suleymcn Bey, 1 cğustosta guvenoyu almış, ama işi suruncemede bıakmıstır AP Gsnel Başkanı kararlı davranıp da MSP Genel Baskanına ekim sonunda cektiğl resti daha once cekebılseydi. belki koseyi donpbilirdi Degerlı zamonlar yıîmıs, araya yerel secimler girınce herşey altust olmus. AP cozulmustur Şimdi Ecevit Hukumeti vardır Turkiye'de; ve IMF'nin işaretıni beklemektedir Kapıtclızmın dorugunda yanacak ışığın rengı ne olacak? Eger bu renk yeşılse, Bakanlar koltuklarına yerlesip ısınacakiar, MC fasszmınden arınıp demokratıklesmenin yorungesıne bir sure İçin girılecektir. 1978 şubatındakı beklentinın anlamını ve iç sıyasanın koşullarını saptayan olay budur • İşte boyle bir zamanda Suleymon Bey ile Faik Efendl kontrgerilla diys otmeve baş'adılar. Onlarm otmesı birsey degildir Temel soru şudur: Onları ottu'en kımdır' Kım ufiedı de otuyor Foık Efendi? Kaygısından mı. korkusundan mı cesaret turkuleri cağırıyor? Yoksa ışledJği kişissl suclorın vebalmı Turk Ordusuna bulastırıp da kurtu.'ma to'.tiginı mi deniyor? Soruların yanıtı ne olursa oisun. temel bir gercek varBoyle sucların hesabı tartısmayı koyulaştırmakla polemiğa dalmakla sorulamaz. Kararla sorulur. Karar verılır ve yurunur. Karann zamcnîaması da bır ayrı sanattır. MC'nin komando valisi ve polıs mudüru koltuğunda otururken, perda arkosındakl gorunmiyen suclulorın hesabı nasıl sorulobilır? Hele Turkiye de Ecevit Hukumeti ıktıdar olsun, devlet örgutlerl yasallassın. kanunfar işlerlık kazansın; bugun korkularıncGn otenlerin duduğunu tıkayacak kararlara da vanlacaktır... <*AU Dışardaki Temsilcilerimi2 Evet Hayır OKTAY AKBAL urt dışındaki gorevlilerlmiz onurlu ve onemll blr iş yuklenmlşlerdır. Turkiye'yl temsil etmek, tanıtmok, sevdlrmek... Dunyomız her gun biroz doha kuçuluyor. Sırt sırta yaşıyoruz tum uluslorlo, iç ice, yanyana... Biz onları gereği glbi tanımalıyız, kendlmizi de onlara gereğı glbi tanıtmahyız. Önyargılar vor, yıllardır değişmiyor: Turkler şoyledir boyledir, diye! Bir turlu bırokmıyorlar yerleşmiş eski. hem de yanlış kanıları! Hep karikaturlerde, Turk diye palabıyıkh, kafası fesli bir yeniceri azmanı gosterilir. Bllglsiz, bağnaz, hatta akılsız eli kanlı bir klşi! «Turkler barbordır», »Turkler uygar degildir»... Ovgu sandığımız sozler bıle jerçekte bir yergidir: Turk gıbi guçlu, siz Turkler korknazsınız öîumden, siz Turklerin canı acımaz. siz Turkler cafanız kızdı mı yapmayocağınız yoktur!... Bunlar Turkleri nsanlık dışı blr boşko yaratık saymoya yonelik sozlerdir. (endileri tinsan»dır, bizlerse daha başka bir turuz sankü... Çok Acı Kaybımız Derneğımlzln çok kıymetll uyesı Bursa Rektoru Prof. Dr.. Unıversıtesı Çok Acı Kaybımız Bursa üniversıtesı Vakfınır kurucusu ve Yonetım Kurulu Başkanı cok degerlı ılım adamı Unıversıte Rektoru Prof Dr, Y ÖMER FETHİ TEZOK'u kaybetmlş bulunuyoruz. Uzuntumuz sonsurdur. Tanrıdan Rahmet dılerız. BURSA ÖMER FETHİ TEZOK'u 2 subat 1978 günü ani bir kalp krizi neticesinde kaybetmıs oiraktan buyük acı ic;ndeyiz. Kederlı aılesıne, mesoi arkadaşlarına boşsağlığı dl [Basın 11354/1128) (Basın: 11358/1131) Turizm ve Tonıtma Bakanlığımız var. Bu Bakanlığın lunyanın dort bir yanında temsilcileri, buroları var. Bunların şi «tanıtmak»! Nsyi, kimi? Turkiye'yl, Turk sanatını, kultuünü, uygarlıgım... Başka ne tanıtılacak? Batı, Doğu bizi »llmiyor gereği gibi, tanımıyor. yalon yanlıs yargılara bağanmış, tam ters anlamda bir şeyler yer etmlş kafasında. lumhurlyetin kuruluşundon bu yana elli beş yıl gecti, bunarı yok edemedik, silip atamadık batının kafasından. Denek başaromıyoruz kendimizi tanıtmayı... Yanlış yollardan lldiyoruz. Bu konularda harcadığımız parayı carçur ediyouz. Butun bunları iyıce düşunup yenl bir yol, bir yöntem utmak, fzlemek gereklyor. Bokm, Turizm ve Tanıtma Bakanlığının yabancı ülelerdeki Turizm ve Tanılmo Muşavirlikleri var; bu Bakanga bağlı Basın Yayın Genel Mudurluğunun bosın ataşelik;ri var. Millı Eğitim, Maliye, Ticaret, Calışma vb Bakankların ataşelıkleri, temsilcılıklerı var. Ayrıca hemen her Ikede elçiükler, başkonsolosluklar, konsolosluklar. kançııryalıkiar vor. Birı çıkso da dış ulkelerde gorev yapanlan kesin bir listesini çıkarsa, adları. aldıkları paralar, ne ibi işler başardıklan, sonuclar, hepsl gozler onune seIse... Kısoca bır muhasebesi yapılsa bunların... Sonra ni bir duzenlemeye gidilse, bu dış atoşelıkler, temsilcilikır, elcllikler bir ortok yonteme uyarak calışma duzenine îkulsa. Birbirinden habersiz temsilciler arasında bir ahenk jrulsa... Ben size Turizm ve Tanıtma Bakanlığının dış ülkslerskı gorevlılerinln sayısını yakloşık olarok vermek isteTI. Bu Bokanlığın tanıtma rnuşavirliklerınde yuze yakın san gorevlidır. Basın ataşesı olarak da en az otuz kişi ır. Aldıkları aylıklar Turk parasiyle 25 bın liradan 45 bin aya kadar... Bılmem boylesine bir kalabalık gerekli mi ı gorevi bcşarmoya? Ornek olarck Bruksel'i alalım. Bruk'I, Belcika'nın başkenti ve Ortakpazar'ın merkezidir. lemlı bır yer. Tam on kişi çalışıyor tanıtma muşovirlinde.. Bir basmusavir. bir müşavir, uc ataşe, uc enforasyon memuru, bir idarı kotip, bir hademe! Epey buyuk r kadro! Frankfurt'ta bu sayı sekıze varıyor. Oteki başntlerde de gorevli sayısı bunlor gibı... Bir de basın ata!erı ve yardımcıları var, ayrıca enformasyon memurları!... ekı bakanlıkların ataşeleri ve gorevlilerı bu hesapların şn.dodır. Goruluyor ki onemli bir sorun bu... Ustelik. Turizm Tanıtma Bakanlığının dış temsilcılıkierındekı gorevlılerın k buyuk boiumu 1975 i'e 1977 yılları arasında, yani bııci ve ıkinci MC Iktıdarları donemlerınde atanmışlardır. erınde gazetecllik, basın yoyın, edebiyat alanında adı yulmus kisiler hemen hemen hic yoktur. Koc tanesi giti ulkenin dllıni «lyi» bllır? Bunlar da uzerınde durulması reken sorular. Gecenlerde basyazarımız bu konuda bir yazı yazdı Diktleri bu onemll soruna cekti. Evet, Ecevit Hukumetının ! alıp duzenlemesi gereken pek çok ış var, ama bunların şında Turkiye'yi dış ulkelerde gereği gibi tanıtmak, ha doğrusu gereği gibi temsil etmek geliyor Dış temsilıklerımız, bir ceşit adam kayırma yeri; ahbaplara. yaılara dınlenme. egisnme yeri durumuna getırilmls son uç da... Gerci esklden de iyi bir durumda değildi bu temcilikler, ama şımdı eskısinı de aratır hale gırmıs. Turizm ve Tanıtma Bakanına duşen, korduğum halinl nış bu sorunu en kısa zamanda cözmek. «Adoma ış, ğii, işe adam» ilkesinl bu dış temsilciliklerde vakit gemeden uygulamak... Çok Acı Kaybımız Çok Acı Kaybımız Kulubumuzün cok k'yrretlı ve vefakâr uyesı Unıversıtesı Rektoru General Prof Dr.. Bursa Çok Acı Kaybımız Kursumuzun kurucusu, Ünıversıtemızın Rektoru cok sayın Hoca babamız buyuk ınsan, Em. Tuğ Gn. Prof, Dr., Üniversıtemizin Rektoru, kurucusu, cok değerll bilım adamı ve idarecı (Emeklı Tuğgeneral) Prof Dr., ÖMER FETHİ TEZOK'u kavbfitmış bulunuyoruz. Kederli aılesıne dıler, Tanrmın rahmetı üzerıne olsun. başsağlığı BURSA ROTARY KULÜBÜ ÖMER FETHİ TEZOK (9413) 2 2 1978 günu cok anı olarak bizl sonsuz acılar fcinde bırakarnk arcmızdan ayrılmıştır. Acımız büyuktür. Tanrının rahmetı uzerıne olsun. MIKROBİYOLOJİ VE ENFEKSİYON HASTALIKLARI KURSUSU MENSUPLARI EVLATLARI ÖMER FETHİ TEZOK 2 subat 1978 gunü bır kalp krızl sonucu hakkın raHmetıne kavuşmuştur. Kederli aıiesıne, sılah arkadaşlarına, mesaı arkadaşlarına ve cok sevdığl oğrencılerine baş sağlığı dılerız. BURSA UNIVERSITESI REKTÖRLÜĞÜ (Basın: 11362/1137) (Basın: 11355/1130) VEFAT Merhum Ömer ve Merhume Fatma hanımın oğulları, Berrın Tezok'un cok fevgıli eşı Funda Tezok, Fulya Tanyerı, Fatın Tezok'un babalorı. Yucel Tanyerı'nın kayınpederı, Tuğba Tanyerı'nın cok sevgılı dedesı, Melek Yucel'ın ve Orhan Tezok'un kardeşı, Gulhane Askeri Oıp Akademısı Mıkrobıyolan ve Enfeksiyon Hastalıkları Kursusu eskı Dırektoru Bursa Unıversıtesı Rektoru, Prof. Dr. Em. Tuğ. Gn. Çok Acı Kaybımız Ünıversıtemızın ve Fokultemızın kuruluşunda büyük emeklerı gecen cok değerlı ılım adamı ve idarecı Unıversltemız Rektoru Prof. Dr., Çok Acı Kaybımız Üniversıtemizin ve Faköltemızin kuruluşunda buyük emeklerı gecen cok değerlı nım adamı, Ünıversıtemız Rektoru Prof Dr.. ÖMER FETHİ TEZOK 2 şubat 1978 gur.u hakkın rahmetıne kavuşmuştur. Acımız büyuktür. Cenazesı 4 şubat 1978 gunu Ankarada toprağo verılecektır. AİLESI (Basın: 11353/1129) ÖMER FETHİ TEZOK'u 2 şubat 1978 günü kaybetmış bulunuyoruz. Acımız sonsuzdur Kederli oılesıne. mesaı orkocJaşlarına ve ogrencılerıne başsağlığı dıleriz. BURSA MAKINA FAKULTESİ DEKANLIĞI ÖMER FETHİ TEZOK'u 2 şubat 1978 günu kaybetmış bulunuyoruz. Acırrız sonsuzdur Kederli aılflsıne. mesaı arkadaşlarına ve oğrencılerine başsağlığı dllerız. BURSA IKTISAD! VE SOSYAL BILIMLER FAKULTESİ DEKANLIĞI (Bosın: 11360/1136) (Bosın: 11359/1134) Kartal Sulh Hukuk Kakimliğinden I LÂN (Dosya: 977/218) Davacı Şemsi Nur Topuz Vekili Av Hıcret Üner tarafından davohlar Ankara, Mıllî Eğitim Bakanhğında memur Nevzer Bohtıyar Ertekın ve B.jrgaz Adası. Kınalı Ada carşısı No 49'da mukım Sevım Aksu vs aleyhlenne acılan verasefn ıptalı davasınm yapılan öurusması sırasında: Davalılardan Nevzer Bahtıyar Ertekın ıle Sevım Aksu adlarına cıkarılon davetıyelerın bıla teb'ıg lade edılmış olduğu ve yaptınlan zobıto tahkıkatıylo da adreslerı mechul bulunduğundan dava dıle^cesı ve duruşma gununün llânen teblığıne karor verilmıs olduğundan. Mahkememizdekl 20 2.1978 saat 9 35'dekl durusmasında bizzat hazu Dulunmaları veya bir vekıl üe temsil ettırmeierı. aksl halde HUM K.'nun 509 ve 510 ımddeler! qereğ:nce gıvaplarında duruşmoya devnm olıjncroğı davn dılekce ve davetıye yerine kaım olmck üzerp üân oiunur (Basm: 811/1110) Çok Acı Kaybımız Ünıversıtemızın ve Fakültemızın kuruluşunda büyuk emeklerı gecen cok değerlı ilım adamı ve idarecı Unıversıtemız Rektoru Prof. Dr., Çok Acı Kaybımız Üniversıterrizın Rektoru. kurucusu ve Fakültemlzlri değerlı Ogretım uyemız f/1ıkrobıyolo|i ve Enteksıyon Hastalıkları Kursusö Başkanı Prof Dr., ÖMER FETHİ TEZOK'u 2 şubat 1978 günü koybetm'ş bulunuyoruz Acımız sonsuzdur Kederli aı'esme rrescı orkadaşlarına ve oğrencılerlne başsoğl'ğı dılerız. BURSA ELEKTRİK FAKULTESİ DEKANLIĞI ÖMER FETHİ TEZOK 2 şubat 1978 gunü blr kaıp krizı sonucu hakkın rohmetır>e kovuşmuştur. Kederli aılesıne. Fckultemız mensuplorıno, mesai arkadoşlannc ve ogrencılerıne başsoğlığı dılerız. BURSA TIP FAKULTESİ DEKANLIĞI MALİYE HESAP UZMANLARI DERNEĞiNDEN •neğımizın geieneksel yemekiı toplantısmın 2 Şubot 8 pazar gunu, saat 20 00'de Bebek Aşıyan Yenı Muıolunde yapılacoğı duyurulur 1 TÜRK DONANMA VAKFINA HEDEF. DEV BIR DE.MI2 Rtirti