Katalog

E cevit başkonl'ğındokl yeni hükümet, Turk Uiusuaun bekisdiğı ntrlımları yapmakla ^ukürnlu bulunmaKtadır. Yeni hükümet aynı zamanda ülkemizin her bakımaan umut ve guvence kcyncğı olma niteliğini de taşımaktctiır. Bu konuda başlıca sorumluluk, önce CHP' ye düşer. Zira CHP'nin Senoto ve Millet Meciısir.de en cok uyeye sahip olması, son ikı genel ve yerel secimde holkın iktidara yakışır gör düğü parti olma özellığini, oldığı en vüksek oy oranı ile kanitlaması ve ayrıca da Başbckanl'k dahil hükumettekl sandalya sayısı coğunluğunu eünde bulundurması önemli aşomaiardır. Bu g6üşmeler, Atatürk'ün kurduğu en t«%»l partiye tarihsel görev yuklemektedir. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Orman Konıısu: Bir Yarıılgı Doç. Dr. Ertuğrul ACUN İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesl alan tOrman olanlarmın gellrl, orman koyıuıorinin kooperatiflerine bıroKilacaklır. O alcrloi dakl orman Işletmeciliğinda, orman koyluler: nin Oevlet desteğiyle kurocakları koopcratifiere genl? yetkl tanınacaklır» önerilerinin yenlden gözden gecirilmesi gerekir. Çünkü, ölkemiz ormanlannın yarıdan fcsziası, bugün lcin gelir getiremeyecek kadar verimsiz durumdadır. Bo zuk orman olarak niteiendirilen bu alanlarda, devletin koruyucu ve iyüeştiricı yönü ağır basan bir ormancıiık yapması zorunludur. Üstelik, uzun bir dönemde hlc fc'r gelir sağ'omadan bu görevi surdürrr.ek gerekir. Bunun yanısıra, ceşitli teşvik primleri verilmesine karşılık yıne da bcşarılomayan va pek cok yolsuzluğa olanak veren, ormcn ürünleri ihracatının ozel sektor eliyle yapıiması uy oulamasını bırak/nak zcrunludur. Amo, devletin fobrikalarında üretilen ormcn ürunlerl inrocatının: CHP p m ^ ı r " i H n on^ö^'ıidüğü blcimde kooparotiiler yoluyla değil. Teket. Etibank gibi pek cok kamu kuruıuşunca yıllardır. başarıyla uygulandığı uzere, Orrnan Bakanlığının ılgili oenel müdürlüklerince. yeni, Devlet eliyle yopılması. daha gerçekci olacaktır, Kuşkusuz, orman köy leri kooperatiflerin'n gerceklestireceklerı orman endüstrisinin ürünlerin;n ihrocatı bu kooperatiflerce düzenlanmelidir. Ulusal Savunma? E cevli Hükümetinln programında «yeni bir ulusal »ovunma kavramı»nın yeri var. Anamuhalctet partigl llderi bu fikrs karşı çıkıyor ve soruyor; « Nedir, yeni ulusai savunma kavramı? MılH »avunma gibi bir konuda ;cct mı yapılacak?» Öğrencl, Işcl ve meslek örgütlerinin buyuk COğunluğu: unıversıteler vs yuksek yargı organlorı ile tarafsız gazeteleri de icermek üzere ileric! basın: yeni kurulan hükumetin prcgramıyla genclükle ortak gorüşlerl toşıdıklarifi orîaya koymuşlardır. Ancak, Orman Bakanımn da CHP miilstvekill oldugunu qözonünde tutarak, gerek bu porîinlr, son kurultayındo kabul edilen programındcki ve gerekse hükümet prog ramındaki ormancılik sektörüne iiışkin llkeleri v« önerüeri Inceleyince. tartışılması gereken klml noktalcrın bulunduöu göze carpmaktadır. Bu nedenle, Millet Meclisinde düşürülen eski hükumetin prnancılık konusundaki büyük hatalarını da ciıkkate alarak, Ecevit Hükürr.etinin nasıl bir ormoncılık poütikası Izlemesinin yerind<5 oloccgını ona cizgileriyle sergitemek yarariı oiabilecekîir. Öncslikle belirtmek gereklr kl, yurt ve ormanolık gercekleri nedeniyle, Türkiye'de ormanların tümüne yakın kısmı (% 99.8) devletin mülkiyetindft bulunmaktodır. Ayrıca da. Anaycsanvzın 131. maddesi şu yargıyı oetirmektedir: «Devlet, ormonların korunması ve ormanllk saiialcrın geniş'stilmesi icln gerskll kanunları koycır ve tedbirîerl alır. Bülün ormanlcrın fiözctinii Devlete oiîtir, Devlet ormarlorı, kanu no ocjre Devletce yöneüür ve Işlotilir. Devlet ormanlarımn mülklyetl, yönetlml ve Işletllmesl Özel kisllere devroiunamoz...» Anoyasamız'.n bu kesln Ifodeslne karşılık. Çünün iktidarı 1976 yılında yaptırdığı bir yönetmeük değişiklıgi ile özellikle kıyı icesimlerm deki ormanları nrsa spekülâtörlerlne peşk^ş ceknıeğe yonelmiştir. Ama, ilgili kurukışların kararlı tutiirn takınarak Danıştay'a başvurrnasıyla yürütmeyi durdurma karan alınmış ve orman yagması yasal olarak önlenmiştir. Fakat, buna karşın. yasa dışı yolları zorlayarak eski ıktidarın. kıyı yağmasını günümîıze dek sürdürdü^ünü «ormcn ve deniz kıyısında arsalar» b>cimındeki tam sayfa gazete ilânları bunu kanıt'.amaktadır. Bu nedenle, yeni hükumetin, cnı!an yönetmeliği yürurlükten kaldırması ve ounun ynnı sıra, orman cfanını daraltıcı yöndeKl hic bir girisime izin vermemesi gerekmekîedır. (Antalya'da turistik «tesis» gizle;nesi alîında'kişilerin orman alanında vedenız kıyısında yaptırdığı evler bıle vnr.) 0te yandon, eski Iktidarca uygulannasına basiatılan ve kamu oyunun Antalya Projosi dlye tanıdığı ve foknt AntalyaSıların k c ş ı cıkma?ı ıte Mersin yoresıie kcydnion «Yobancı ser maye arccılığı İle orman sömürüsüne» derhal son verilmeüdir Gercektsn, Türkiye'de 2500'ü aşkın Orman Yüksek Mühendisi varken bir ingüiz firmasırıa. eieman başma gunde 7000 lira dolay larında ücret ödeyerek projesi yoptırılan vs uy gulattınlon bu ginşim. orrnan ytkımını doruk noktosına çetirecektir. Bu itıborla, doğal kaşalicnn elveri$sirliği yüzünden. kes:len yerine yenısi geiirilemeyecek nitelikteki ormanları, büyük alnnlarda traşlama biciminde keserek or tadan kaidıracak olan bu »6x konusu herr.en bıı'akmak yerinde olacaktır Doğru, Fakat Dikkat Gerek Toplumumuzun en geri koirnış kesimini oluşturan crman köyiulerinl, yoksulluktan kurtaracak alt yapı tesıslerini ve crmancılık caiışmalarını, siyasal iktidarlar günümüze dek gerçekleşi'.reıv.iîrr.iFlsrdir. Üstelık, 12 mıîyonu aşkın orman köylüsüne insancc yaşama koşullannı sağlayacak tek çıkar yol olarak görünen kooperatiflerin geliştirilmesinde başcrılı olunamamıştır. Buna karşılık, CHP'nin önerdiğl, orman köy kentlennin kuracakian guclu kooperatifler, aracılann ve tefecilerin devlet orr.ian işletmeleri ürünlerinin pazcrlamasındakl gereksiz ve sömürücü işlevinl ortadcn kaldıracoklarcır. Ayrıca da, her türlü ormancılık caiışrrıalonnın müteahhitlerle değil, kooperatiflerin işgucu i!e gercekieştirilmesi başarılacoktır. Böylece de, hem ormanların korunmasında hem de köylülerin gelir dDîeylerinin yükseltilmesinde önem1! adımlar attlmış oıacaktır. Ormon kooperatiıierin.n ormanların kcrunmasındaki katkısı. özellikle 1977 yılındo doruk nokta• c . .. r , .•! ı angınlarını azaltma acısın dan ycrarlı olacaktır Ancak, hemen eklemek gerekir kl, ormanla rın devıet eliyle ışletilmesine iüşkin Anayasa llkesinın ışığı altında. CHP programında yer Sonuç özgürlük. eşitlik, dayanışma, emeğin Ostünlüğü, gelişmenin butünlüğü ve halkm kendinl yönetmesi kurallarına dnyanan CHP orogramının: belkl de en cok tcrtışılacak yönü ormancılık sektorüne vs orman köylüsüne ilişkin olan önerilerdir Ama hemen ekleyelim ki, ülkemizde en özgürlukcü ve dernokratik bır orogramla güvenoyu clon yeni hükümefin anG ilke lerinden birisl olcn, «kooporatifler yoluyla örgütleşmek ve aracı İle tefeciyi ortadan kaldırmak» kurallarına, yukarıda eleştırdiğimiz ormancıtığa ili$kin hususlar tumüyle uygun düş mektedir. Ancak, bilime ve croştırmaya lâyık olduğu değeri veron Cumhurjyet Halk Portislnin; ormancılık sektorüne ilişkin önerilerini uygulamaya koymadan önce, konuyu bir kez de Türkiye'nin ormcncılık gercekleri acısından da1 ele alorak yorumlaması yararsız otmayacaktır. El Sebai, Bir ** Ornektir Bir Kurtuluş Savaşı Eğitimcisi Evet ucükyalı Beledlyesi önünde bayrağa sarılı bir tabut. Tra fik durmuş. Sonsuıa eklenen bir suskunluk... Caddelera sığmıyor kalabalık. Ak saçlı. temiz yüzlü eğitlmciler, Köy Enstıtüsü kuranlar, dağ bayır gezmiş mufettişler, geriliğe, sömurüye direnen öğretmenler;.. Ve emekcisi, esnafı, genci yaşlısıy la ycslı ha'k. Türkiye'de «ulusal savunma kavrammnın tarlhl coh eski değildir. Osmanh imparatorluğu döneminde ulusal bir devietten söz açılamıyacağı gibi, ulusal sınıriar da söz konusu değildi. Osmanlının yurdu yoktu; mulku vardı. Devletin temel kurallarına gore, fathedilon yer *mülk»tu; Osmanlının buyruğuna geçerdi. Mülkü korumak Içln yüzyıllar boyunca az mı Türk kanı döküldü? Mülk anlaysşı bugün bile adliye saraylarının duvarlarına yansımıştır. Çcgu yerde şu yazıyı görürüz « Adalet mülkün temelidir.» Osmanlıdan kalmış bir deyimdir bu ve kökünden yanlıştır. Yerine «adalet yurdun ya da devletin temelidir» diye yazılso, kuşkusuz daiia cağdaş ve doğru olur. Tarihcüerimiz nvatan» sozcüğünu ilk kez Namık K«mal'in benimseyip kullandığını yazarlar. Türkiye'de ulu•allaşma sürecl Kurtuluş Savaşıyla gercek'eşip sonuclandığına göre «ulusal savunma kavramr>nın da Cumhuriyet devletiyle blrlikte okısması doğaldır. Bu konuda temel llkeleri Mustata Kemal Atatürk koymuştur. Büyük «Nütuk»ta bu konuda şu kural yazıtıdır« • Bır ulus varlığı vo naMarı icm Cütün kuvvetiyle, bütün fıkri ve maddi kuvvetleriyle ilgılenmezse, bir millet kendi kuvvetıne dayanarak varnğını ve bağımsızlığını sağlayomazsa, şunun bunun oyuncağı olmaktaPı kurtulanıaz» Pekl, Atatürk icin savaşın anlamı nedir? Bu sorunun yanıtı dc kesinlikle verilmiştir: « öldüreceğ^z diyeniere karşı öimiysceğız dıye sawaşa çjirebiliriz. Lakın, millet hayatı tehlikeye maruz kalmaymca savaş bir cinayettir.». Dünya barışı ve uluslararası anlaşmalar künusundo Atatürk'ün duşuncelerl şoyledir: « Ulusıarın güvenlığı yo ikl taraflı veya cok taraflı gensl ortak anlaşmalarla, uzlaşmalaria sağlanabilir dlye kesin nitelikte ortaya otılan ve herbiri diğerlerine korşıt sayılan prensipler, barışm korunmas) emrinde bizim için kesin ve isabetli değildir ve olamaz.» « En geniş anlamındo saldırı silâhlannın tümüyle kaldırılması, başlangıctan beri bağlı bulunduğumuz bir noktadır.» Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devletlnln kuruluşuy'ia oluşan bütün bu llke'.er, iklncl Dünya Savaşından bu yana yozlaştırılmıştır. Ulusal savunma konusunda Atatürk'ün deyimlyle «şunun bunun oyuncağı» olduğumuz açıktır. Ulusai gücümüzden cck NATO'ya dayanarak kendimlze güvenllk sağlamaya xabalıyoruz. Oysa NATO; Türk vatanını değil, dünya kapltolizminln cıkarlarını ve sınırlarını korumak ve sovunmak icm kurulmuştur. Ve bugün Türkiye, kendini bilenlerln boyun eğemiyeceğl bir durumu benirrsemi; görunuyor. Nedir bu durum? 1) ABD, Türklye'ye silâh ambargosu koymuştur ve üc yılı aşkın bir süredir uygulamaktadır. 2) ABD. Türkiye'ye ambargo koymasına karşılık Yunanistan'ı siiâhlandırmaktadır. 3) ABD, Türkiye'yl Sovyetlere karşı lleri karakol glb) kullonmaktadır. 4) ABD. Türkiye'yl bir nükieer »avaşın İlk hedefi yapmıştır Pekl, bütün bunlara neden boyun eğiyoruz? Nlcln Amerika'ya «yurdumuzdan cık git» dlyemiyoruz? Cünku ekonomik bakımdan bayımlılık prcngasına vurulmuşuz. Ulusal savunmamız, yurdumuzun ve halkımızm çıkarlanna göre değil, göbeğinden Amerika'ya bağlı va bağımlı •ermaye sınıftnın Isterlerlne göre bicimlendirilmlştlr. İşte bunun lclndir ki. ulusal sovunma kavramı üstünde yeniden düşünmek, gercek bir ulusal savunma düzenl kurmak zorundayız. • • K Mehmet BAŞARAN vaadettlğl aydınlık günler, hara beler uzermde kurulacak memu reler gözümün önünde canlanmıştı. Köye hızmet edebileceğim bir kurumun başıno getirilmiş ol manın coşkusuyla, Iki gün icinde yola koyuldum.» ikinci Dünya Savaşmın yokluk ları sıkıntıları ortalığı kasıp kavuruyordu, ama tievlet. halkm turr.unü okutmayı «Millet olma, insan olma davası» saymıştı. Gerçek Kurtuluş Savaşı sürüyor du eğitım imeceleriyle. Obür Köy Enstitulerinde olduğu gibi, eksi otuz derece soğuklarda temelier acmok, yopılar kurmak geıekıyordu Hasanoğlonda do. «Karlann altındon çıkardığımız jurernitler buz tutmuş, bırblrinö yapışmış. Kiremitleri kızaklarla. elden ele yemekhcne yanına tcşıyoruz. ateş yokıp buz larını eritıyoruz. Butün Enslıtü coşkuyla cahşıyor.» Kış azgm. Ulaşım durmuş. Ya pılar icin gerekli kereste Hasan oğlan'a 7 Km. uzaktakl Lalahan istasyonuna indırilmış. Durup beklenir mi? Öğretmeni öğrencisıyle yola dökülüyor Ensıitü bır pozar gunü. Oğlo yemeğinden sonra ancak Kurtuluş Savaşında rastlanabilecek bir görünümü ssyrediyor idris dağı: Postallar^ boz giysilerl, Irl göv desiyle en önde Müdür Lütfü En gin omuzladığı kalaslarla a!nı haflften terlemiş, Hasanoğlan'a doğru ılerliyorlar; ardında gücün ce kereste yüklenmiş öğretmen ler. yüzlerce öğrenci... Ve yedi kilometre boyunca kımıl kımıl yol alırlar... Bir başka destanın Şoför Ahmetleri, savaşcıları bun lar... Evet. kofasıyla ışık, sırtıyla taş, kalas taşıyan bır kurucu. bir emek kahramanıdır Hasanoğlan'da. Tonguç'un Şube Müdürlüğüne getiriliyor sonra. Bugün Köy işler'ı, Mılli Eğitim ve Kültür Bakanlıklannın üstlendigı işleri üç güıel adam yürütuyordu o yıllarda, en verımli bıcimde. Buyük Tonguç'un en yakın yardımcıları kuşkusuz Ferıt Oğuz Bayır, Hamdi Ke&kin ve Lüt fü Engın'di. Bilindiğı gıbl egemen sınıf temsilcileri, 1946'larda bir ceşıt 12 Mart uygulamasiyle yuklendıler Enstitulere. Halkın gercek kurtuluşu için caiışanların bcşia rına «baıyozila Inilmeğe kolkışıldı. Tanzlrnattan bu yana giri şip gercekleştirdiğimiz en"*flevrimcı atılım kırıldı. Ve sürgunler, kıyımlar. kırımlar başıodı. Reşat Şemsettın'i Banguoğ'u'nu. daha sonra Yassıadaya göturülecek Tevfık ilerı'nin izledıği dönemi Milli Eğitimde, Eğitimımizın yozlastırıldığı. halk cocuklannm okuma haklarının gasp edildiği. okul yapımının tav satıldığı dönem. Balıkesir Milli Eğitim Müdürü Lutfu Engin. Hcsanoğlan'dakı gibi yollara düşmüştü, köy köy dolaşıyor odalarda, duvar diplerinde köylülerle görüşüyordu. Yukarının tutumuna karşın, harekete gecirdîğ! halkm yaratıcı gücüyle sessiz, ama büyük işler başarıyordu. Gönderilen elli okulluk ödenekle yetmiş beş okul yaptırmıştı bir yılda. Ak okullora kavuşturduğu köylüier, kendı lerini Bokanlığa ezdirmediği öğretmenler, «Koca Müdür» diyorlardı ona. Adının anıldığı yerde OKTAY AKBAL 1968 yılı eylülünde Özbeklştan'ın baskcnti Toşkenfle tonıdım Yusırf El Sebol'yl... Asya Afrıka Ycrarlar Biriiğinip Genel Sekreterlydi. Bir ucak dolusu yazorla birlikte Moskova'tJan Taşkent'e gelmiştik. Buz gibi soğuk bir havadan ateş gibi sıcck, yakıcı bir havaya... ilk kez havaalanındo gördüm El Sebai'yl. Karşılayıcılara bir söylev le yanıt v«rdi. Ep«y de uzatmıştı sözü... O'.a Asya gunsşinds cok durulmuyordu. Bir gölgelik yer de yoktu. On onbeş dakika terleyip durduk. Arcpça neler söylediğlnl de aniamadık, Rusça cevlrisinl de!.. Taşkent'teki kongrede sık sık soylevler verdl El S»bal... Gcnel Sekreter olarak kongrenln yoneiiminden »orumluydu. Yapılan gozilerde, toplantılorda tum Asyalı Afrikolı yazarlor adına soz alıyor, uzun uzun konuşuyordu. Konnrede tardşılon kcnu edeblyatın toplumdakl yeri, etklsiydi. Butün konuşmalarm yabancı tl'.lda özetlerinl verdikleri lçin El Sebai'nin yaptığt bildirinin çevirisinl de, bu ararf?7 oUudum. Zaten Arap yczcrlOTinın aı anlaşılıyordu dedlk'erl. . Edebiyat, toplum, sosyalizm dcyip söztı İsrall'In errperyolist seldırgan îutumuna goiiriyoriardı. Ver yansın ediyorlardı İsrail'e! Ke llgisi vardı edebiyatla İsrail'in emperyalist tııtumunun? Bol bol alkış tcpluyoılardı. Bu so runu sık sık işleyen Arap yazariarmm boşında Yusuf £l Sebai geliyortiu. Bıkkır.lık verdirecek dareceye getlrml?lerdl o da, otekl Arap yazarları da İsrall duşmanlığını... Gece yapılan kokteylterde. şölenlerde karşıtaştık, ko nuştuk biroı. Yazarlarla okurları karsı karşıya getiren Taş kcnt Ünlversltesinde bir tonlontıda yonımdaydı. Üc beş söz etmiştik İstanbul, Türkiye, yo:ariarm dostluğu konularında... Ama bcnde lyi bir yazar Izleniml uyandırmadı. Nasır'ın, İsrall duşmanı politikasının coşkulu bir lzleyiclsl, ateşli bir Arap milliyetcisi... Gecen yıl 'Loîus' derglsin de bir yazısını okumuştum «Arar> Kültürü» konusunda... Bir Arap kültürü oldugunu söylüyordu, bu yüzdsn aynı dlII konuşan mllyonlarca Arabın bütünleşmesini Istlyordu. Arap kulturunün dünya kültürüne kapalı olmamasım, tum kültürierin karşılıklı etkilerinin yararlcnnı bellrtiyordu. Lefkoşs Hllton Oteline yapslan baskında gerillaların öldürdüğü El Sebai on yıl önce Nâsır politikasının, yanl İsroll düşmanlığînın Işte böyle ateşli bir savaşcsı Idl... Nasır aldü, Sedat geldi. Nosır'ın politikası önce yumuşadı yozlaştı, sonra da tam ters yönc döndü. Bu konu tar tışma götürür. Sedat gercekleri gördü, İsrail'le başa cıkmanın olanaksız oiduğunu anlcdı da denebilir. her savaşta yenik düşe düşe sonunda Mısır'ın da tehllkeye glrecsğini, falan filan!... Mısır'ın politikası değişti. El Sebai'nin o kcdar ateçll. o kador coşkulu savunduğu düşünceler, göruşler de birden değ!ştl! Asya Afrika Dayanışma Örgutü Genel Sekretarliğinde kaldı. Enver Sedat'ın yakınında bir aydın olarak önemlni sürdiirdü. Bu kez de dostluk, barıs özlemlerinl savunmaya başlcdı. Lefkoşe'de gerilloların kurşunlarıyla öldürülusü anlamlı bir o'aydır. Yazarlar, politika adamlarının değişken oyunlanna, hesaplarma arac oldular mı; kendüerini 'yazarlığın' dışında bir takım hesoplara bağladılar mı, sonları hic ds iyl olmuyor. Şu da denebilir; Yusuf El Sebai cnemll bir yaiar değlldl, ancak politikacılık gücüyle ayakta duruyor, etklnliğlnl »ürdürüyordu. Sanırım bu görüs daha doğrudıır. Mısır, Yusuf El Sebai'ye verdiği değeri Larnaka havaalanına komandolarıyle baskın yaporak gösterdl. Sedat rejiminin güvenillr yazarının öldürulmesl, Mısır'm gururunu incitti. Entebbe baskınını İsrail yapar da, blz Larnaka bcskın;nı yapamaz mıyız? diyerek büsbütün kötü bir Iş başardılar. Sayısiz ölü, yarclı ve Sedat reilmini kücük dü . şuren bir yeni!qü... Üstelik 'bağımsız bir devlete' yapılan haksız bir saldırıl... Hatırlarsınız, Türkiye'nin Kıbrıs barı» harekâtı sırasında Mısır'ın Sedat rejimi kıyamsti koparmıstı! Nasıl olur da Türkiye 'bağımsız Kıbrıs devletl'ne böyie bir savas harekâtına Pirişir? Mısır yetkllilerl bunu yineleyip durduiar, uluslararası toplantılarda da barış harekâtmı yermekten cekinmedller!... Şimdi ne oluyor pekl? Mısır'ın yüz kişilik bir komando grubu Larnaka havaalonına baskın yapması, hele gönderdlğl komandoların Kıbrıs Rum yönetiminin eline gecmesinden sonra Ikincl bir baskınla, dohn büyük bir kuvvet göndererek tutsakları kurtoracoğını acıklaması nosii vorumlanmalı? Başkalorının kendi doğal haktannı, uluslararası antlaşmaların verdiği «müdahele» haklarını kullanmasını yanlış bulan Mısır, nasıl olur da 'baçımsız' bir ülkeye böyle clrkin ve kanlı saldırılora gecebilir, hatta daha beter saldırılar yapacağını söyleyebilir? El Sebai'nin acı yazgısı llglnç bir örnektlr. Yazarlann poütiUanın değlşkenliğinde kurban gitmelerlnln bellrgln bir crneği... Mısır'ın Larnaka'ya baskın yaptırması ve yenllglsi Ise ayrı bir ornektir. Hele boşkclarının yaptığı hak lı bir dovranış» ayıplayıp, kendinde haksız bir saldırı yapmak hakkını gcrmesl ayrı bir ornektir. Kötü polltlkacılıçın, Işlne gcldlği gibi konuşup, davranmanın benzer«lz bir örneğl... Meğer ns cok «evilıyormuş bu «halk öğretmeni». yönetici ve Kurucu Meclis Üyesi Lütfü Hoca... Yeni Beledıye Başkanı crşet Bekman tıkanık bir sesle konuşuyor, Lütfü Engin'i anlatmaya colışıyor saygıyla. On üc yoşmdan beri kendlnl halkına adamış, eli öpülesl, erdemli bir kişiydi yitirdiğimiz; izi emeği vardı yurdun ea.uzak kö şelerinde. Kurtuluş Savaşında öğretmeni cepheye gidince, sını fın en calışkan örtrencisi clarok o almışlı yerini. O gün bugündür öğretmen, yönetici Kurucu Meclis Üyesi olarak, kafasından yüreğinden, cok şeyler vermiştl halkına... Küro'de doğmuştu. Anadolu insanını icinden tanıyordu. Köy tümüzün cilesi. ozlemi, onun da çilesi özlemiydi. Düşmanı yurdumuzdan kovmckla kurtulmuş olmayacaktir. Bağ.msızlığı topraklarımızda kökleştirmek, yeni bir yaşamın hamurunu karmak zorundoydık. Hasancğlan Köy Enstitüsü Mu dürlüğüne atandığını bildiren telgrafı aidığındo duyrr.uştu en büvük mutluluğu. «Anlotılmaz bir sevinc sardı içiml. 3803 sayılı yasa cıktığı zam.an, Cumhurlyet hükümetimizin bu eserle Türk köylüsüne, Türk ulusuna sevgiyle ışıyordu gözler. llden cyrılırken düzenlenon. uğurlama toreni, o gune değin görülmemiş turrisndi. Ve Istanbuido durüst, insanca yönetıciliğın örneğini verdiği Mudür Yardımcılığı yıllorı... Par tizan bcskıiara popuç bırakmadığı, herkesin babacanca dert crtağı olduğu yıllar 27 Mayıs'tan sonra meslek temsılcisi olarak Kurucu Meclise gonderdi ÖQ retmenler onu. Müli Eğitım komisyonundaydı Kurucu Meclıste. Yozloştırılan, Amer'ikalı uzmonlar (!) güdümune gıren Türk Milli Eğitimini lay!k uiusal, cağdaş özüne kavuşturabiime cobası icindoydi. Eğitim alanında en özgün atılımı yapan, Köy Enstitülerinl yaratan kuşkulandı o. Kofarnızın, kolumu zun Enstitülerde uygulanan egitim ilkeleriyle kurtulacağına ino nıyordu. Özel bir gorüşmede tartışmışlardı Milli Birlik Komıtesi üyelsrinden Özgüneş'le bu konuda. Enstitüler hakkında dü zenlenmiş «cuvallar dolusu vesıka»don söz elmişti Tevfik llerı ağzıyla Özgüneş. Reşat Şemsettin'lerın, Tevfık i'eri'lerin yap tıklarından daha acı gelmişti bu ona. Emekiiliğinde de, halkın öğret meniydi. Eski Beleaiye Başkanı Sanih Tongsir, şoyle özetlıyordu hizmetlerini gomütü başmda: «Artık hizmetin bitti» dendlği yaşta da, bir köşeye cskilmeai. Yıllarca öğretmen ogrencı ye tıştirdikten sonra, kendini bstdesine acladı. Bugün lise olan yapıyı yaptırma derneğlnin başın da o vardı. Kimsesiz Cocukları Sevenler Derneğinde, son günü ne dek d;nmez bir cabayla calışan başkan gene oydu. Beledlyenin kuruluşundon bu yana Meclis üyesi olarak aramızda bu lundu. Geniş bilgislyle belediye ciliği hepimize o öğretti. Geckin yaşına karşın, bitip tükenmeyen ener|isiyle bize o güc veriyordu. En önemli Işlerin oluşturulmasın da, en zor komisyonlarda, en gencimizden daha cok calışan o'ydu. Yalı Parkı'nın yopılışında, Ga ra|, Mezbaha inşaatında, kıyı yo lunun yapımında. bütün yollarımızdat kar kış, yaz güneş demeden ter döken Lüttü Hoca'ydıl» Evet, kendinl halkının kurtulu şuna adamış bir eğltimciyl yltirmlştik; öğretmen, yönetici olarok halkına bllinc taşımış, kurtuluş savaşcısı Inancı, özverisiyle buyük eğitlmcl Tonguc'a yardımcı olmuş, cahştığ) ilterde «Koca MOdür» olarak gönüllerda yer etmlştl. Öldüğü güno değln csvreslne katkıda bulunmuş. ö r nek bir insan, gercek bir halk eğltimclslydl o... TEŞEKKÜR Endişeli gunlerimizi sevince donuşturen başarılı amellyotı ile benı yeniden sağlığıma kavuşturan kıymetli hekim. Sayın Profesör Dr. Cevat BABUNA'ya ve değerli yardımcılon: Dr. İSMAİL HARMANKAYA. Dr. Erdol ULAKOĞLU, Dr. Burhan ERBAY, Nazık Narkozitör Dr. Bilge TUNALI'ya. Sayın Dr. PAKİZE TARZI ve tüm klinik mensuplarına, Ameliyatıma yakın llgisi ile öncülük eden Sayın 4. Şb. Md. NURAN SAYIN'a telefon, telgraf ve zıyaretleriyle yakın ilgilerini esırgemeyen Iş arkadaşlanma ve aile dostlarıma candcn teşekkür ederim. ÜLKÜ GÜNGÖREN (Cumhuriyet: 1826 MOTORLU mâtl ARACLAR TÎCARET A.S. Yönetim Kurulu Baskanlığından Şırketımız. Olağan Genel Kurulu 27 Mart 1978 perşembe gunu saat 16 00da 4 Levenf dekı Merkez bınasında toplanacaktır Sayıri Ortaklar\mızm aynı gun ve saatte toplantıda bulunmalanm nca e d e r u Yönetım Kurulu ve Denetçı raporları ile bılânço ve kâr zarar hesabı Şırket Merkezınde 12 3 1978 tarıhınden ıtıbarer, ortaklaJimızın tetkikierıne hazır bulundurulmaktadır C Ü N D E M 1 • Cenel Kurul Başkanhk^divam »epmı ılı Cenel Kurul zabıt ve özetlerının ımzolnnmaM içın dıvana ycikı venlmesı, 2 Yönetım Kurulu ve Denetçı raporlarının okunması. ınccUnmesı ve onaylanmaa 3 1977 Yılınn oıJ bilânço, kâr • tarar hesaplarının lelkık uc tosdıfcı, 4 Yöneiım Kurulu Üyelcrının ve Denelçıferm ihra edilmesı, 5 • 1977 Yılı kârının Yönetım Kurulıınca yapılnn trklıf gereğınce tevzıı lıususundu karar ıltılıazı, 6 Yönriım Kurulu Uyelcrı vr Dcnetçılerın teçımı 7 • Yöneiım Kumlu (jylcrı vc Denzlçılcrın ücrctlennın tesbılı, ( • TrkU { »< Tcmcnnilcr. •• Millet Meclisi Başkanhğından Duyurulmuştur Acık bulunan Sayıştay Bırinci Başkonıığı icin, 21.2.1967 tarih ve 832 sayılı Sayıştay Kanununun 4'ncü moddesınln I ve ll'nci fıkralarında yaztlı nitelikleri taşıyaniar arasında aynı kanunun 5'nci maddesi uyarınca secim yapılocaktır. isîeklilerin 1 Mort 1978 Carşambo gunü saat 1800'e kadar Millet Meclisi Başkanlığına başvurmaiarı rica olunur. (Bosırv 11662) 1? Maliye Bakanh^ından GEüRLER KONTROLÖRLÜGÜ GiRiŞ S1NAV1 Mollye Bokanlığı Gelirler Genel MüdC«lüğür,ce 27 mart 1978 pazartesi günü 6aat 9.30'da Ankara. İstanbul, ve \ımtr'de. Gelirler Kontrolörlüğü gıriş sınavı ocılacaktır. Sınava katılabilmek icln: a) Devlet Memurlan Kanununun 48'incl maddesındekl niteliklere sahip olmak; b) Smavın acıldığı yılın ocak ayı başında 30 yaşını doldurmamış bulunmak; c) Siyasal Bilgiler, Hukuk, iktisat ve Işletme Fokültelerinden; Boğozici. Ege. Ortadoğu. Hacettepe ve Atotürk Onlversltelerinin idari ilimler. İşletme ve iktisat bölümlerinden; İktisadî ve Ticari İlimler Fakülte, Akademl veya yüksek okulları ile bunlara eşitliği Millî Eğitim Bakanlığınca onanmış yurt icl ve yurt dışı Fakülte ve Yüksek Okullardan birinl bitirmiş o'.mak; gorekir. Smavlara glriş şartlarını ve smav konuiarını ayrıntılı olarak gösteren «Sınav Broşüru» Gelirler Genel Mudürlü ğu Denetim Hizmetîeri Grubu Başkanlığından veya Gelirler ontrclrp'in'n Ankara. istanbul. izmir. Adana ve Samsun Grup BaşkanlıVlanndan soğlonrbilir isteyenlerin adf©sl« rine gönderilir. isteklilerin en gec 10 mart 1978 cuma günü mesat saati bitimine kaaor Ankara'do Maliye Bakonlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Denetim Hızmetl'îri Gr'ihu Boşkanlığına belgeleriyle birlikte yazılı olarak boşvurmoıarı gerekrrekts dlr. (Basın: 10900) VEFATLAR İÇİN Kıymetll hocolor ve duchanlardan muteşekkiı cenoze mera8lm ekibimlz bir talefonla emrinlzdeblr. Gozete llânı v« umum muame lenlz İcln oyrı bir Ocret olınmaz Cenaze Işlerlnl ışlet memlz deruhte »der OCÎ gun'erlnlzl payloşınz 1SIİM CÎHAZc W*\ ! el : 47 20 06 40 68 86 NOT: Butün muameieieı Işletrr.eye olt olmak uzer» /urt lclnne vurt İcinden yurt riışına, yurt rlışınrîon yurda cenaze nakl' vapılır Günün her saatinde emrlnizdedlr. (Turkel: ) 1S14 HEDEP. DEV BİR OENİ7 GOcO TÜRK DONANMA VAKF1NA TORK DONANMA VAKFINA YAPACAGHMIZ VARDIMLARLA BU HEDEFE ULASABILIRSINİZ... (Bosın: 11968) 1825