24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKl nayasomız, ormanlorın korunmasını, g timinl ve ormanliK sanalonn genışıetılmesinl Devlefe görev olarok vermiştir, Ormancılık calışmalanna, orman Işletmeciliğine konu olan alanların mülkiyet yönüne baktığımızda şöyle bir görünümle karşılaşırız. Arazl Kanunnamesi ormanları: «Mîri» ormanlar, «Eşhas uhaesi'ndeki» ormanlar, cVakıf» ormanlar. tCibâli mübaha» denilen ormonlor, «Kura ve kasabata mahsus» ormanlar, biCİrninde belirlemişti. Bu yasa, miri ormanlarda ve cibâli mübaha'da kirnseye tapu verilemeyeceğini de hukme bağlamıştı. Kanun hükmündeki Orman Nîzamnarnesl ise. cibâ!i mübaha dıye tanımlanan ormanları devlet ormanları icine almış ve ormonları: Devlete ait ormanlar, Evkafa bağiı ormanlar. kişilere devrolunamaz. Bu ormanTar. zamanaşımıyle mülk edinilemez ve kamu yararı dışmda irtifak hakkma konu olamaz» demektedir. Kanuna göre Devletce yönetilecek, mülkiyeti ve işletilmesi, yönetimi özel kişilere devrolunamayacak Devlet ormanları 1937 yılmdan bu yana sınırlandırılmaya calışılmaktadır. Alınan sonuc daha mevcudun ücte birine ulaşamamıştır. Ormancılık calışmaları. işletmeciliği bir acık işletmedir. Acele sahaya sahip olma. sınırlarını belirleme ve tarım (hatta yerleşim) arazilerinin rezervi, hayvan otlatma alanı olarak benimsenen orman arazilerini emniyete alma. cekişmelere kesin şekilde son verme, orman olarak fonkslyonunu icradaki gercek kamu yararını sağlama bakımından orman kadostrosunu en kısa zamanda tamamlcma zorunluğu vardır. Bir millî felâket olan orman yangınları sonucu orman örtüsünü kaybeden orman alanlarında orman tnülkiyetinin devamını kesinlikle isteyen Anayosamız «Yanan armanlonn yerinde yeni orman yetiştirilir ve bu yerlerde başka cesıt tarım ve hovvancılık vapılamaz» hükmunu getirmiştir. Önemi ve anlamı acık olon bu hüküm Devlete ait olmayan ormanları da icermektedir. tÜMHURİYET Â OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ÖRÜ En Uygar Hayvan.. Ormanlarda Mülkiyet H. Avni USLUOĞLU elındedir... Köy Kanunu'nun köy orta molı ormanlar (baltalıklor) diye tanımladığı. Belediyeler Kanunu'nun belediyelere ait olduğundan bah settıği ormaniar Devlet ormanına donuşmüştur. nacağı yer olmuş veya bu yasaların uyguloma alanı dışına cıkmıştır. Daha evvel sınırlorı belirlenmiş alanlar icin yenı orman tanımlorına göre yeni sınırlamo calışmaları gerekmiştir. Bu istikrarsızlık hizmeti olumsuz yönde cok büyük ölcüde etkilemiştir. Yıllar geçmiş, dün bütünüyle orman sayılan yerlerin büyük bir kısmı. hukuken orman sayılmakta devam etmesıne rağmen bilim ve fen bakımından orman mteliğinı tamamen kaybetmiş, tarım veya yerleşim alanları haline gelmiştir. Buraların orman sınırları dışına çıkarılması icin yasal olanak mevcut olrhadığından önce Anayasa değişikliği. sonra da 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesinde. buna olasılık sağlavacak, değişiklik gerekmiştir. Bövlece bazı orman olanları özel mülkiyete konu yerler durumunc gelmiştir. Bu cıkarılan yerler kadim Devlet ormanı veya kamulaştırılmış, devletlestirümiş ormanlardan ise vasıf değişikliği, yani orman sınırları dışına cıkarma halihazır maliki Devlet lehine. Hazine adına oimakta, şayet ilk sınırlaması itirazsız kesinlesmiş tapulu arazi ise mülkiyet tekrar taou sahıbine dönmektedir. Tapulu. aslında ormon sayılmayan mülkü orman tahdidinde vanlışhkla Devlet ormortı sınırları icine nlınmış ve buna kısa hok düşürücü süre İcinde ıtiraz davası acamamış olan malik, tapusunun hukuki değerini kavbettiği bu yolla mülkünü Devlete bedelsiz bırokma durumuna düşmüşken geri alabilme imkânına kavuşmaktadır. Fakat, aslında Devlet ormanı olan ve orman tahdidinde şu veya bu nedenle ormon sınırlorı dışında bırakılan, itiraz davası süresi kocırılan veya bu dovada hasım yanlış saptonan ver Devlet ormanındcn koomakta. orman mülkiyetl bu yollarla da etkilenmektedir. Anayasamız, «Devlet ormanları. kanuna göre Devletce yönetilir ve işletilir. Devlet ormanlarının mülkiyeti, yönetimi ve işletilmesi özel Kasabat ve kuraya mahsus ormanlar. Eşhas uhdesinde bulunan ormanlar diye sınıflamıştı. Ayrıca 24. maddesi hükmüyla de ormanlarda, kozandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme yolunu kapamıştı. Böylece, Devlete ait ormanlarla. kasabat ve kur'aya mahsus ormcnlarm veya yerlerinin özel mülkiyete dönüşmesl önlenmişti. ( Ormanlığınm Sürmesi Kosukıyla 1950 yılında, 4785 sayılı, değinilen devletleş tirme kanununa ek 5658 sayılı kanun yürürlüğe gırmiş ve «Devletleştirilen ormanlardan; Devlet ormanları icinde olmayan ve etrafı tarla. bağ. bahce gibi kültür arazisi, özel orman, şehir. kasaba ve köy merası ve Orman Kanunu'nun bırinci maddesine göre ormon sayılmayan yerlerle cevrili olmok şartiyle Devlet ormanlarındon tamamen ayrılmış bulunan köy. belediye tüzel kişiliklerine ve gercek kişilere ait ormanlar» iade edilmiştir. Bu iode orman olarak devamlılığı yasa hükmüyle emniyete alınarak iadedir, vasfı değiştirilemeyecektir. Yasa orman vasfını kaldırmışsa 5658 sayılı yasa uygulonamaz. 3116 sayılı yasanın 15. ve 6831 sayılı yasanın 13. maddeleri hükmü gereğince köyler veya dağmık evler başka yerlere kaldırılmışsa bı rakılan toşınmaz mallar. orman sayılan yerlerden olmadığı halde. yasa gereği olarak orman kavramına girmektedir. Keza bu kanunlara göre istimlâk edilmış veya orman rejimine alınarak istimlâke konu olmuş sahalar da bundan sonra Devlet ormanına dönüşmüştür. Ormanın yasal tanımı do orman mülkiyetiri etkilemiştir. Biündiği gıbi 3116 sayılı Orman Kanunu'nun getirdiği ilk orman tanımı 4785, 5653 ve nihayet 6831 sayılı Orman Kanunlarının getirdiği hükümlerle değişikliğe uğramıştır. Bövlece, orman sayılan bazı yerler orman soyılmayon yerlere, bazı ormon sayılmayan yerler ise orman sayılan yerlere dönüşmüştür. Tcnımdaki bu değişikliklerle yer sık sık vasıf değişikliğine uğramıştır. Ya orman yasalarının uygula Tapulama Gereği Yok Devlet ormanları, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazüerden olup kamu mülküdür. Tapulama Kanunu'na göre tapulamaya tabi değildir. Orman Kanunu gereğince özel komisvonca sınırlaması yapılır. Tapuya tescili. Tapuloma Kanunu'nun 36. maddesinde sayılanların dışında kamu mülkü olarak yapılan sınırlomanın olduğu gibi tapu kütüğüne aktarılmasından ibarettir. Medenî Kanunun tammladığı onlamda tapuya tescil değildir. Medeni Kanunun belirttiği irti I fak hakkma da konu olamaz. Ormon olarak sağlayocağı kamu yararını oşan. bir başka kamu hizmetinin kamu yararı sebebiyle mutlak zorunluk varsa izin veya idarî irtifak hakkma konu olabilmektedir. Zira, o kamu hizmetine tohsise imkân veren başka bir yasal yol yoktur. Mülkiyeti. tuzel kişiliğe sahip kamu kuruluşlarına ait olan veya özel kişilere (gercek veya tüzel) ait bulunan diğer ormanlar da yine Devletin gözetimi altındadır. Bunlar üzerinde temliki tasarruf ve isletme yasalarla belirlenmiş tir. özel bir düzenlemeve tabi tutulmuştur. «Aynî haklamla bağlı kı!mak veya arsa haline sokmak ve Ormon Bakanlığının izni olmadan iclerlnde tesisler meydana getirmek vs her ceşit faydalanmalarda bulunmak yasoklanmıştır. Özel ormanlar 500 hektardan kücük parcalara bölunemezler Ormanlarda mülkiyet konusunda özetln de özeti oluyor bu değindiklerimiz. Medenî Kanun acısından Devlet ormanları ile köy veya belediyeler ormanlarının yine kazandıncı zamanaşımıyle mülk edinmeye konu olmadıklannı görmekteyiz. Hotta Tapu Kanunu 16. maddesiyle bunu ayrıca belirlemiştir. Devlet ormanları ortık Devletin hüküm ve tasarrufu oltındaki arazilerdendir ve kamu mülkü niteliğindedir. Bunlara ait her türlü iş ve işlemieri Devlet adına görmek ve yürütmek üzere 3204 scyılı yosa ile Ormon Genel Müdürlüğü kurulmuştur Kamu tüzel kişiliğini haizdir. 3116 sayılı Orman Kanunu 25. maddesi hükmüyle ve 6331 sayılı Orman Kanunu 17. mad desi hükmüyle Devlet ormanlorında zamanoşımıyle mülk eriinme yollarının kopaıı bulunduğunu bir defa daha yinelemiştlr. 1945 yılında yürürlüğe giren 4785 sayılı kanun, bozı istisnalar dışında fBu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte varoîan gercek veya tüzel, özel kişilere, vakıflara ve köy, belediye, özel idare kamu tüzel kişiliklerine ilişkin bütün ormanlar bu kanun gereğince devletlestirümiştir. Bu ormanlar hic bir işlem ve büdirime lüzum olmaksızın Devlete geçer» hukmüvle kime ait olursa olsun bütün ormanları devletleştirmiş tir. Bu yasanın 2. maddesinde belirlenen bazı ormanlar haric artık bütün ormanîar Devlet Bu, Acılı Kuşak... OKTAY AKBAL TEŞEKKÜR Evet Hayır BASARIL! BİR AMELİYATLA BENİ SAĞLIĞIMA KAVUŞTURAN; Doc. Dr. GÜRCAN ÜNAL. Opr. Dr. ERGUN GÖNEL, As. Dr. A. RIZA KURAL, Patolog Dr. GÜNAY GİRİŞKAN, As. Dr. NUMAN SOLAK ile yardımcı sağlık personeline ıcten teşekkürlerimi bildlririm. TÖBDER Genel Merkezinden çok önemli duyuru 4 1 1 şubat 1973 gunlerı yapılacak olon Demokratik Eğitim Kurultayı 'DEK ) Teknık nedenlerden öturü Bulvor Duğun Solonu'nda toplanacaktır. Delegelerimizin ve konuklcrımızın dikkotıne sunorız. ADRES: Bulvar Düğün Salonu G. Mustafa Kemal Bulvarı (Emlâk Kredı Bankası Yani) 101/A Tlf: 29 14 75 Maltepe/ANKARA Cumhuriyet: 1010) n uygar hayvan hangisidir? Bir anket yapsak, çeşltll kişilere sorsak, acaba nasıl yanıtlar alırız? Maymun mu en uygar hayvan? Yunus balığı mı? Yoksa evinl sırtında tasıyan kaplumbağa mı? Yazlığa gidip kışlığa dönen leylek mi? Abdestini ettikten sonra usti'nu topraklo örten, sonra da yalanıp yıkanarak temizliğinl yapan kedi ml Siz ne dersiniz? Palabıyıklı, çakmak cakmak gözlü, bir elinde zlnclr, ö'eki elinde tabanca, belinde bıcak, ayağında çizme, sırtında parka, uygar bir yurttas.. En uygar hayvan kurttur.. diyor. Nasıl olur kardeşim? Kurt dediğin canavarın tekldir, adam parçalar. Ben onu bunu bilmem kurt en uygar hayvandır; cünkü Türk kurttan türemistir. Kaldırıma demir atmış, yolu kapatmış, beş milyonluk arabadan kucağında bir köpekle çıkan süs bebeğl başka fikirde... Ah, dünyanın en uygar hayvanı benim Fiflm'dir, dahı uygarı düşünülemez. Nicin güzellm? Fifi'nin kahvaltısı Avrupa'dan gelir, öyle her şeyl yemez Fifi; çok uygardır. Peki ama döviz dar boğazı yok mu? Fifi'nin maması Avrupa'dan nasıl geliyor? Süs bebeği: Döviz dar boğazı beni ilgilendirmez: Benl llgllendlren Fifi'nin boğazıdır. Evet, acaba, en uygar hayvan Fifi olmasın? Kimbilir, bel ki de en uygar hayvan beygirdir; yatır hayvanı kes, etini sat; al suretini partinin bayrağı yap; oy topla... Oy toplayamadın mı, kurtla koçla çiftleştir, Iktidara gec... Daha uygarı can sağlığı.. ama en uygar hayvan insan olmasın sakın? Bakın bu fikir cok eski çağlardan beri filozofların aklını kurcalamış, ünlü Aristo: İnsan konuşan hayvandır, demiş. Bernard Shavv: İnsan gülen hayvandır.. demiş. Gülen mi, konuşan mı, her neyse, insanın hoyvanlığında çoğu filozof, bilgin, bilge, birleşmıslerdir.. de uygarlıgın . da birleşememislerdir. Voltaire, insanın insana ettiği kotulüğü, at ata, eşek eşeğe, aslan aslana, fil file yapmaz, diye yazar. İnsandan gayri hayvanın kendl türünden bir başka hayvanı köleleştirip sömürdüğü görülmüş müdür? Ama biz yine de İnsan en uygar hayvandır deriz. Daha doğal bir şey var mı böyle konuşmamızdan? Okullarda çocuklora İnsanın memeli bir hayvan olduğu okutulur. Ve TRT'de Eurovision yarışmasına katılon Şanar Yurdatapan'm şarkısında «En Uygar Hayvan Bızız» diyen bir dlze sansür edilir. Şanar Yurdatapan Danıştay'a başvurmuş, Danıştay, TRT sansürünün kararını iptal etmiştir. Ne yapacaktı ki Danıştay? Bu uygar hayvanın insan olmodığını mı savunacaktı?.. Gerçi çevremize şöyle bir bakarsak, en uygar hayvanın insan olduğundan hepimizi kuşkuya düşürecek çok örnek var. En çarpıcı örnek. TRT sansürcülerinin uygarlık dışı davranışları. Türkiye o duruma gelmiş kl, Insonın uygar hayvan olduğunu bazı kişilere kabul ettirmek icin mahkeme kararı gerekli. Şu MC ortakhğı mantığımızı öylesine bozdu, ülkeyi öyIsslne yozlaştırdı kl. olan bitenlere parmak ısırmak yetmiyor, birbirlmlzl ısırıyoruz. Afiyet olsun. mu diyelim? E Senl bir görüp bir yltirmek Senl bir görüp bir yltirmek Benzemiyor bunların biç birine Bir bulup Bir yitlrmeye Benziyor Sadece Kişl ozon doğar. Berv bu kantdayun. Sonrodort ozon olunmaz. Sanjci kjşinin içind,e bir .yerde «Şu ozan dpğrnuştur» diye bir damga varmış gibi! Daha kücücükken anlaşılır ozan doğmuş. ozan olacak, ozan kalacak ya da türlü etkenlerle ozanlığı yavaş yavaş yitip gidecek blri... Evet. ozanlık da yiter! Yazamaz olur Insan. Yine de <tozan»dır o, dize düzemeyen, bu işi yeterince beceremeyen de... Hanl, ne demiş Orhan Vell: «Duyuyorum Anlatamıyorum..» Ben de öyleyim şimdi. Ozan nasıl cıkor ortaya? Nlye şu bu ozan olmaz, böyle bir şeyi aktından gecirmez, hatto şilre. dizelere gülünc, yerslz, anlamsız bir iş diye bakar, derslerde kendisine ezberletilen şiirlere kızar. «ne gerek var bu saçma şeylere» der, öte yandan başka blrl çtkar tüm yaşamını verir, türlü acılar, yoksulluklar çeker, ezilir ozan olduğu, ozan kalmak Istedfği İcin... Bunun acıklamasını kim yapabilmiş ki ben yapablleyim? Ne zaman yeni bir şiir kitabını aiıp okumaya başlasam böyle duygular gecer icimden. En genc, en yeni bir ozanın dizelerini okurken de, olgun yaşta ünlü ozanların dizelerini yinelerken de... İşte yeni bir kitap: «Söz Glbi»si Mehmed Kemal'in... İlk kez kitaplaşan şlirler... Kısa bir açıklama var başında. Bir yerde şöyle diyor ozan: ıKısa tanımıyla şiir, herkesin kullandığı sözün artı değsridir;» Ne dersiniz, bilmem, benim hoşuma gitti. Mehmed Kemal'in bu tanımı. Yalnız nasıl elde edilecek o artı değer? Bunun yolu yordamı nedir? Şöyle tamamlamış sözlerini czan: «Söz sanatları arasında en eski ve gelece ğe en yönelik olanı şiirdir. Bundandır ki şairleri ulularla eş tutarlar. Şiir alışılmış sözcüklerin başka sesiyle, söylenlr. Bu sesi duyan da, duyuran da şalr oluyor...» Alışılmış sözcükleri başka sesle, kendine vergi bir sesie söylemek, şiirdir. Mehmet Kemal'in bu yeni kltabındakl şiirler bunun kanıtıdır. «Akıp giden bir yeldir gençlik Şimdi toplantı salonlarında Şimdi meydanlarda Şimdi parti kongrelerinde, işci seminerlerinde Şimdi sendikalarda, işçi derneklerinde Kışlalarda, okullarda. kurslorda Şimdi hapishanelerde Nice kara saçlar ağarmaktadır.» Buniar her günkü sözler, her gunkü konuşmaların, gazete yazılannın sözcükleri. ama «şiir» kendini duyuruyor bu gündelik sözlerin icinde. Mehmed Kemal'in demek istediği bu... Bu arada «Acılı Kuşak» da yeniden bosıldı. Yeni eklerle... «Acılı Kuşak»... Her kuşak kendini acılı soyar. O kuşağın icinde bir bciümü daha cok acılı sayar kendini. Hic mi hic acıyla yüklü olmayan kişiler de vardır bir kuşağın icinde... Onîar aniamazlar. gulerler, kızarlar «ne demek, niye acılı olsun bizim kuşak?» derler. Mehmed Kemal'in kuşağı «Kırk Kuşağı»dır. Yani bizim kuşak... Gercf klmi elestirmenler 40 Kuşağı'nı yalnızca bir bölük ozanın yaşadığı bir zaman parçası olarak sınııiandırmak isteğindeler. Ama o zaman parçası hepimizin icinde yaşadığı bir ortomdır. Mehmed Kemal de 40 yıllarında şiir yazdı, acı çektl, ycşadı. Salâh Birsel de... Birsel acılı kuşaktan değil mi örneğin? Ya da Cumalı? Nitekim Mehmed Kemal'in bu kitabmda ysr alan yazılarda hepsinin adı geciyor, anıları anlatılıyor. 40 kuşağı bir bütündür. Kimi daha çok toplumculuk konularını işlemiş, daha az bireysel olmuş; kimi daha çok blreyin, daha az toplumun sorunlarına eğilmiş... Ne kador çok, ne kadar az? Ne denli etkili, ne denli etkisizt Kimi vardır bir tek şiir yazar, bir çoklarını bastırır. Kimi de toplumcuyum deyip yazar da yazar hiç bir etkisi olmaz. Mehmed Kemal'in «Acılı Kuşok«ı da tatlı tatlı okunuyor ne denli «acılı» olsa da!... Yazar, yani ozan, söyleşi türünde ustadır da ondan. Ne anlatsa dinletiyor sonuna dek. 40 kuşağının en ünlü ya da en ünsüz kişileri geçlyor bu kitopta bir gecit resmindeki gibi... Yaşonmışlığın ello tutuiurcasına katılığı var. Hepsi gecmiş gitmiş, «anı» olmuş. Anı olunca çizgüer kanşır birozcık! Nitekim Mehmed Kemal'in 1940 50 yılları arasındoki anılarında yer olan Jrişiler bu aroda ben de kendllerini tonıyamazlar kolay kolay! O yıllarda dal gibi bir genctim, oysa Kemal beni cşl?man» gibi görmüş, öyle kalmış belleğinde! Bir yazımda, beliek yanılîır demiştim. Günü gününe tutulurso anılar bir çagın gerceğîni eksiksiz yansıtır, ama sonradan anımsanan «şey»ler'de bir bulamklık, bir değişim oluyor caresiz... Belki de o şiirli güzelliğl veren bu. Tam gercek olmoyışı!... «Acılı Kuşak» da, «Söz Gibi» de Mehmed Kemal'in iç ve dış evreninde yaşatıyor okuru. Ben severek okudum. Siz de seveceksir.iz. "Bir parca ak kâğıt Acmış bir güldür Gelir bitkilerin en güzelleri arasından» diyen ozanı kendinize yakın bulacaksınız. Dizeleriyle de, anı yazılariyle de... ELMAS YAZICI (Cumhuriyet: 1017) TURKALMANEĞİTİM MERKEZİ Almanca Kursları ilkbahar dönemi başlangıcı: 13.2.1978 Kayıtlar: 2 Şubat 1978'den itibaren kayıtlarını Şjbat ayına aktarmış olanların da 10 şubafa kadar baş vurmaları rica olunur. Tünel, Alman Lisesl, Kapı 2, 44 66 68 NOT: 29.1.1978'de cıkan ilânda ilkbahar dönemi başlangıcı tarihi 13.2.1978 yerine yanlışlıkla 13.1.1978 olarak cıkmıştır. İSTANBUL TABiP ODASI BAŞKANLIĞINDAN Bastırılacak olan evrdkıar ıhaeYe cıkarılmış olupttgi» m lilerin 6 şubat 1978 oünü saat 17'ye kadar kopalı zarfla Odaya başvurmaları gerekmektedir. Basılaoak evraklar: 4000 adet kart davetiye. 1000 adet uzun zart cift renk amblem baskılı. 5000 adet kare zarf tek renk amblem boskılı. 48 sayfa kuşe kağıt lüks krome iki renk kapak baskılı 50 adet broşür. Diploma cift rnnk baskılı 50 adet. 2000 adet 64 sayfa renkli kapak baskılı kltap. 5000 adet antetli kağıt. ADRES: İstonbul Tabip Odası Türkocağı Cd. 19 (İstanbul Erkek Lisesı Karşısı) ?DÖRUER İDERSANESI Yetenek ağırltklı , Modern ve klasik sınıf'tar: 3 mart 17 mart Beklemeliler 3 şubat 17 şubat üniversiteye giriş kursiarı (Cumhuriyet: 1012) Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri îskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğü TARAFINDAN 289 KALEM LABORÂTUVÂR MALZEMESi İTHAL EDiLECEKTiR 1 Bu işe ait şartnamemız; a) iskenderun'da Demir ve Çelik Fabrikaları Ticaret Müdürlüğünden, b) Ankara'da Tunus Cad. No: 63'de Türkiye Demir ve Celik Işletmeleri Genel Müdürlüğü Ankara Mümessilliği Müdürlüğünden, c) İstanbul'da Yalıköşkü Cad. Yalıköşkü Han Kat: 4 5 Şirkeci'de Demir ve Çelik işletmeleri istanbul Mümessilliğinden temin edilebilir. 2 Teklifler 28.3.1978 salı günü saat 14.30'a kadar Iskenderun'da Müessese Müdurlüğümüze tevdi edilmiş veya vürud etmiş olacaktır. 3 Teklifler kapalı olarak tevdi edilecektir. Telgrafla yapılan ve acık olarak gönderilen teklifler difckate alınmayacaktır. 4 Müessese Müdürlüğümüz ihale kanununa tabi olmayıp alımdan vazgecmekte ve siparişi dilediğine vermekte serbesttir. (Basın: 11049) 931 MALiYE BAKANLIĞINDAN Maliye Müfettiş Muavinliği Giriş Sınavı Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığınca 13.3.1978 pazartesl günü saat 9.30'da, Ankara ve İstanbul'da Maliye Müfettiş Muavinliğl giriş sınavı acılacaktır. GİRİŞ SINAVINA KATILABİLMEK İCİN : a) Devlet Memurları Kanununun 48. maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak: b) 1.1.1978 tarihinde (30) yaşını doldurmamış bulunmak; c) Şiyasol Bilgiler. Işletme, iktisat, Hukuk Fokülteleri ile OrtaDoğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Oniversitesi idari ilimler Fakültelerinden. iktisadi ve Ticari ilimler Akademilerinden (veya bu vasıfları haiz olduğu Milli Eğitim Bakanlığınca tasdik edilecek yurt icl ve yurt dışı Fakülte veya Yüksek Okullardan) birinl bitirmiş olmak. gerekmektedir. istekliierin sınav icin gerekli belgelerle sınav konularını belirten kitapcığı. adları gecen Fakülte ve Akademilerle. Ankora'da Teftis Kurulu Başkanlığından, İstanbul ve İzmir Defterdarlıklarında Maliye Müfettişlerinden, bizzat veya mektuplo sağloyorak, başvurma ve kayıt işleml icin en gec 24.2.1978 cuma günü çalışma saatinin bitimine kadar Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığına başvurmaları llân olunur. (Basın: 10261) 1000 ^KAYITLAR DEVAM 6TMEKTEDİR' Xagalogluist.Tet.22 2460 (Cumhuriyet: 10 SBKPDENEYİMÎVE 12 bilim kaieminden .512 sayfa 60 TL KONUKYAYINIARI P*. 749 Sirkecl Türlciye Doğıtımr: TEMEL DAĞITIM Divanyotu. Klodforer Cad No. 38/2 Caualoğlu İST DEVRÎMGt TEÖRİ (Cumhuriyet: 100 İLAN Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri Genel Müdürlüğü KARABÜK 1 Fatih, Horhor Caddesi, Kavalalı Şokağında 936 ada, 12 parsel sayılı binanın 25.000 lira tahmin bedelli yı kım işinin arttırılması 3.2.1978 günü saat 15.00'de Rektörlük Alım ve Satım Komisyonunda kapalı zarf usulu ile yapılacaktır. 2 Gecici teminatı 1.875 liradır. 3 ihale dosyası Rektörlük inşaat ve Muamelat Müdürlüğünde görülebilir. 4 Taliplerin 1977 yılında Ticaret Odasına kayıtlı bulunduğuna, teminatını Üniversite Şaymanlık Müdürlüğüne yatırdığına dair belgeleri, Yapı İşleri Başkanlığından yeteriık belgesi alcbilmek üzere 1.2.1978 günü. saat 16.00'ya kadar müracaatları. 5 2490 sayıiı kanuna göre hazırlayacakları teklif mektuplarını arttırma saatinden bir saat evvel Rektörlüğe vermeleri gerektir. 6 Postada vaki gecikmeler nazara alınmaz. (Basın 10656) 1001 > İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Eyüp Asliye 1. Hukuk Hâkimliğinden Dosya No: 1976/154 Şokrat Oelo vekili Av. Raşit Şar tarafından Maliye Hazinesi aleyhine acılan tescil davasında: Davacı vekili Eyüp Topcular. Bayrampaşa şokağında kain 68 pafta 164 ada 1 parsel sayılı gayrimenkulün 9/48 hissesinin müvekkili Sokrat Çelo'nun iştirak halinde maliki bulunduğunu 20/48 hissesinin malikinin kim olduğunun bilinemediğini ve bu gayrimenkulü 20 seneden daha fazla bir müddetten beri malik sıfatı ile hüsnüniyetle zilliyet olarok kulıondığından M.K.nun 639. maddesi gereğince 20/40 hissesinin adına tesçiline karar verilmesini talep etmiş ve ilan yapılmasına karar verilmiştir. Mezkur gayrimenkul ile ilgisi bulurtonların 3 ay icinde Mahkememizin 1976/154 sayılı dosyasına müracaatlorı usulen ilan olunur. (Basın: 653) 983 I Adet Vidanjör Satmalınacaktır Genel Müdürlüğümüzün ıhtiyacı olan 1 adet vidonjör temini için kapalı zarfla teklif almak suretiyle ihaleye cıkılmıştır. İSTEKLİLER bu işle ilgili şartname ve proieleri; A) KARABÜK'te : Genel Müdürlüğümüz Tedarik ve Ikmâl Müdürlüğünden. B) İSTANBUL'da : Sırkeci, Yaiı Köşkü Caddesi, Yalı Köşkü Hanı Kat: 4/5'dekı Mümessilliğimlzden. C) ANKARA'da : Kavoklıdere, Tunus Caddesi No: 63'deki Mümessilüğimizden, bedelsiz olarak temin edebüirier Teklifler en gec 28 Subat 1978 Salı günü saat 14.00'e kadar KARABÜK'te Genel Müdünüöümüz Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğüne gelmiş olacoktır. Her ne sebeple olursa olsun müddetinden sonra gelen teklifler nazarı itibare ahnmıyacaktır Genel Müdürlüğümüz nrtırma, eksiltme ve ihale kanununa tabi değildir. HEDEF, DEV BİR DENIZ GÜCÜ... TÜRK DONANMA VAKFINA TÛRK DONANMA VAKFINA YAPACAGINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULASABİLİRSİNİZ... öüyük fırsat 10'uncu !cra torcfından 10.2.1978 ve 14.2.1978 Harbiye'de Cumhuriyet Caddesi 269 numoradoki El Irak apartmanmın ücüncü ve dördüncü katları açık artırma ile satılacokt.r 49 99 26 Kemâl. SalfiAm. mm ACELE SATILIK KATLAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle