19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ALTI CUMHURİYET 6 EKİM 1978 ^Cumhuriyet 6.10.1928 HAFTANIN FİLMLERİ BAKIŞ Atilla DORSAY Istanbul'un kurtuluşunun yıldönümü Blr toşrtnievvel günü... Günesli mesut şen bir gun... Beş senedir İBtanbul biç bu kadar berrak, temiz, neşeli bir gün görmemişü. Marmara pırü pırü yanıyor. sema temiz bir mavilikle gözleri okşuyor, güneş sanki o gün aade Istanbul'u aydmlatmak için doğmuş gibi parlak ve sıcak... Dolmabahçe Meydanmda itişip kaynaşan, meydana sığmayan, kabma sığraayan. damlara, ağaçlara tırmanan, sema lara kadar yükselmek isteyen bir halk kitlesi kaynaşıyor. Meydanm or tasında rengarenk üniformalar, parlak süngüler, muntazam saflar, müteaddit bayraklar var. Müzlka çalıyor, anlaşılmaz kumandalar yükseliyor, silahlar çakırdıyor... O çeşit çeşit asker saf lannm içinde bir tanesi var ki bütün gözlerimiz ona dikilmiş. hürmetle. muhabbetle ona bakıyor, o sevgili safı teşkil eden yağız başlann ustünde duran al sancak birden bire ayrıhyor. Şimdi mey danın ortasında yalnız iki süngünün ortasında ilerleyen bu al sancak var. Sanki Türkiye canlanmış da kendini temsil eden bu bayrağa temessül etmiş gibl. Bir alkış tufaru meydanı inleüyor. Sancak hAki renkli. b« yaz palaskalı. çelik migferlerini yana eğmiş kıtanın önünde geldi. San elbiseli banşm askerleri hep put gibi, sert bir hareketle selâm duruyor lar. Bütun müzikalar Istiklâl Marşı'nı çalıyor. Al sancak yanındakl kasaturalarm arasında, kendine selâm duran süngulere, tüfenklere, miğferli başlara, sırmalı generallere aldırmadan dimdik geçip gitti. Serpuşlan yeşü tüylü asker ler. on sene uğraştıklan halde yere düşüremedikleri bu al sancağın karşısında nihayet serfüru etmeye mecbur olmuşlar dı. Türk'ü bogazlamak için gelmiş ve bilenmiş sünşüler, şimdi onu selâmhyor. Abidin Daver Rengirenk: Çok renkli Haki renk: Toprak ren Seyirciye karşı saygısızhk sürüyor Yenl bir mevslmin başında özlediğimiz sinema salonlarma dönmenin ve listelerds bir hayli ilginç film görmenin verdiği iyim serlik, ilk gösterilerle birlikte yerini belli bir karamsarlığa bıraktı. Nasıl bırakmasın ki. istanbul'un en ılüks» sinemaları bıle. geçen yıllarda olduğu gibi yine seyirciye tüm soygısızlıklarını sürdürüyorlar. Bu ılüks» sinemalann bir bölümünde projeksi yon öyle kötü kl, perdede olupbiteni izlemek hele karanlık sahnelerde, neredeyse özel bir çaba gerektiriyor. Filmlerin kasiımesi olayı ise sürüyor.. Hem de gereksiz yere... Bu hafta izlediğimiz «Mahşerin Dolü>, elimizdeki yabancı kaynaklarda beiirtilen uzunluğundan 15 dakika eksik göste riliyor. «Azgın Boğa» da öyle: Bir bölümü kesilmiş, jeneriklerde ismi olan tanınmış oyuncu Stuart Whitman'ı filmde göreıniyorsunuz Oysa bunlar uzun filmler de değil: ilki 1 saat 35 dakikada. ikincisi 1 saat 20 dakikada bitiveriyor. Niye kesiliyor bu filmler? Türkiyede bir filmi tüm uzunluğuyla görmek fırsatını bulamıyacak mıyız? Getirticilerle konuşuyorum: »Mahşerin Dölü»nün bazı sahnelenni sansür kestl diyoriar. 15 dakikasmı birden mi? Ya tAzgın Boğa»? Onun da kopyası Fransa'dan gelmiş (evet. dağıtım cllvesi, Charles Bronson'u Fransızca konuşurken izletiyor size); bazı bolumlerinin sesi bozukmuş, cıkarmışlar... Hepsine bir maze ret var. sinemacıda ise hiç kabchat yok!.. Biz, Sinema Yazarları Derneğl olarak, bu mevsim bu konuyla ciddi bicimde ilgilenmeğe, seyircinin haklarını korumağa ça hşacağız. Kesilen filmlerin eksik minütajla rını saptayıp, bu tür filmiere Beledlye'nln verdiği tarifeyi duşürmesini sağlamağa ça lışacağız. Seyircinin bilinci ve sağduyusu da, bu konuda kuşkusuz bize yardımcı olacok.. Sinema ve Kamuoyu «Geceyarısı Ekspresl»nin dışardo uyondırdığı yankılar sürüyor. En son Birleşmiş Mllletlerdeki daiml temsilcimiz Aitemur Kılıc'ın Nevyork radyosunda esrarcı Billy Hayes'le filmi ve filmde anlatılonlann gerçekliğini tortıştığı haberl geldi. Tüm bu olaylarda filmin kendisini ve uyandırdığı yankıları aşan bir şey var dikkat ediyor musunuz. her ülkede iletişım araçları. radyodan gazeteye. dergilerden TV'ye, sinemaya ve sinema guncelllğine na sı! eğiliyor. seyîrclvİ, okuyucuyu, dlnleylcıyı yenı bir fıim ve onun ıçerdikien. getlrdikieri üstüne oydmlatmayı nasıl ödev biliyor? tGeceycnsı Ekspresi» gibi aslındo Oı?ı ilgilendirdiği ıcın hafcerlenni bu denli izlediğimiz. oysa sinema sanatı acısmdan onemi olmayan blr fllm icın bile, bu denll genis bir kamuoyu aydınlatmasına Q9 rek duyuyor Batı. Bir de önemli filmleri, ger cek sanat yapıtlonnı duşünün.. Ve de bizim, eayfalarını carşaf gibi TV yıldızcıkian nın dedikodularına bctığı halde slnemayla hic ilgilenmiyen, yıllardır sinema eleştlrisi veya haberleşmesine yer vermeyen gazete lerimizi treklâm olur» korkusuyla sinema güncelliğinden inafla uzak kalon TV'mizi düşünün.. Aradaki fark, o ülkelerin sinemo sıyla bizim sinemamız arasındakl düzey far kını da açıklayobiiecek ipuclarını toşıvor gi Azgın Boğa • (WHİTE BUFFALO) / YÖNETMEN: J. LEE THOMPSON / OYUNCULAR: CHARLES BRON SON, JACK VVARDEN, VVİLL SAMPSON, KİM NOVAK. CLİNT WALKER / RENKLİ DİNO DE LAURENTİİS (İTALYAN / AMERİKAN) YAPIMI (FİTAŞ, AS). «Wild» (Vahşi) Bill Hickok'un gercek yaşamından bir bölüm.. 1860'larda, UzakBatı'nın bu ünlü silahşörü ve katili. yorgun. yoşlanmaya yüz tutmuş, bezgin bir halde Kansas'a dönüyor. Amacı, düşlerine giren, hayatını zehir eden bir beyaz buffaloyu öldürmektir. Uykuları kaçar bu hayvan yüzünden. cinsel gücünü bile yitirmiştir. Eski bazı dost ve düşmanlara rastlar, eskl bazı hesapları temizler... Ve buffalonun peşine düşer.» Yapımcı Dino de Laurentiis, anlaşılan parasının geleceğinl ha'/vanlora yatırmaya kesinkes kararlı artık... Dünya sinema eleştirmenlerinln alayla korşıladığı bir cKing Kongıtan sonra ve «öldüren balina» Orca'nın serüveninl anlatmadan once bu kez «vahşl hayvanıını UzakBatı'nın alışılmış, bilinen dikorunda aramayı düşünmüş... Western'm tüm bilinen dekorları, kişileri, kahramanları, serüvenin bırınci bölümünde gözlerimizin önünden kıso bir gecit yapıyor. Ara yerde ise, tazgın buffalo» gösteriliyor: Laurentiis stüdyolannda özenle hazırlanmış bu mekanik yaratığın, özellikle başarılı bir ses çalışması ile somutlanan korkutucu varlığı ile Hickok Charles Bronson'un korkulu düşleri, birbirine koşut biçimde veriliyor. VVestern dekorunda bir ruhbilimsel öyküdür sanki anlotılan: Hickok / Bronson'un gençliğine ve iktidarına kavuşması icin, beyaz buffalonun ölümü gereklidlr... Böylece. vahşi ve ürkütücü blr yaratığa dayalı korku filmi, vvestern ve cağdaş tpsikanalizı yönteml, oynı filmde buluşuyor ve garip bir karışım oluşturuyorlar... Seyirciyi tüm bu hengamede tek ügilendiren, Bronson'un buffaloyu nasıl haklayacağı oluyor kuşkusuz... Bu sahnenin ise belli bir heyecanı sağlayan, belli bir teknik başanyla çekildiğini ve buffalonun mekanik bir yaratık olduğunun pek farkedümediğinl belirtelim.. Bu kadarı yetlyorsa, bu filmi görebilirsiniz!.. Bir zamanların ünlü yıldızı ve kendi Isteğiyle yıllardır perdeden uzak kalan Kim Novak'ın bu filmde ne aradığı ise, meraka değer bir soru. Serpuş: Başlık, şapka Serfüru: Başeğme Esaret: Tutsaklık Zillet: Hor görülüş, &şağılık. Mahşerin Dölü • (HOLOCAUST 2000) / YÖNETMEN: ALBERTO DE MARTİNO / OYUNCULAR. KİRK DOUGLAS, AGOSTİNA BELLİ, SİMON WARD, ANTHONY OUAYLE. ALEXANDER KNOX, VİRGİNİA MACKENNA / RENKÜ İTALYAN / İNGİLİZ ORTAK YAPIMI, (EMEK).. «Mahşerin Dölü», dinsel, felsefı ve ekolojik çağrışımlor içeren fantastık boyutlu bir öyküyü anlatıyor. Bir Akdeniz ülkesinde, tüm bölgeye enerji sağlıyacak bir atom santrolini kurnıaya çabahyan Amerikalı bir mühendıs, yolu üstünde ceşitli engellerle karşılaşıyor, Bir mağarada binlerce yıl öncesinden kalma bazı yazılar, elektronik bilgisayarlann verdiği garip işa retlerle benzeşiyor, Mahşer günune dair kutsal kitapların verdıği bilgiler, santralin içerdiğl matematik verilerle çakışıyor, vs. vs. Mühendis başta kurulacak ülkenln muhalefeti olmak üzere ceşitli çevrelerden gelen tepkiye karşılfk, insanlığın yararına olumlu bir iş yapacağına inanıyor. Ancak belirtiler öy lesine yoğunlaşıyor ki, bu inonç gitgide sarsılıyor. Yaratacağı çok yüksek enerjinln denetiml sağlanamıyacak olursa bu sant ral, gerçekten de kutsal kitaplarda anlatılan cApokalipsıin, Mahşer gününün gelmesini mi sağlayacaktır? Hangi şeytani gücler bu santralin kurulmasını mutlaka sağlomaya çalışmokta. bunun icin bu girişime karşı cıkan tüm insanlar, birer birer ölmektedirler? Mühendisin kendi oğlu, kutsal kitaplardaki öyküye uygun olarak, bu felâketi gerçekleştirecek olan insandışı yaratık, isa'nın dijfşmanı, şeytanın tâ kendisl midir? Ama hangi oğlu? Delikanlı olanı mı, yeni doğacok olanı mı? Film, kormaşık bir serüvenin kötümserllkle noktalanmasıyla bitiyort Nükleer santralin yapımı şeytanın eline geçmıştır, başarılacoktır, dünya belki de yok oiacaktır. Mühendis ise kendi mutlu aile cevresinl kurtarmıştır; yaklaşan felâkete karşı, mutluluğu, emniyeti bu dar çer çeve içinde (nereye dek?) sürdürecektir... «Mahşerin Dölü». sinemada her açıdan «gozboyamaBya da yalı bir anlayışın tipik örneği. Filmin içerdiğl dinsel ve felsefı ögeler olsun, gerilim sağlamak için başvurulan yöntemler olsun, her türlü özgünlükten, tutarlılıktan yoksun... Herşeyi karmakarışık biçimde kullanıyor, Alberto de Martino; modern ve hızlı bir anlatımla seyircinin kendisine sunulanlar üzerinde duşunmesine bile fırsat vermiyor. Bircok bölümler, bizim birçok öoemll filmi görmek fırsatını bulamamış seyircimize özgün gözükse bile, aslında ünlü filmlerden etkller taşıyor: Doğacak bebekle llgili bölümler «Rozmarinin Çocuğu». bilgisayarlı bölümler €2001 Uzay Macerası». dunyanm sonuyla ilgili tartışmaların yer aldığı bölümler «Dr. Strangelove»ı anımsatıyor. De Martino, birçok sahnede grotesk ve stilize bir anlatımı seçiyon örneğin, özellikle sonradan öldürülen genç ve Inatçı başkanımn Kaddafi'yi anımsatmasi dolayısıyia Libya'yı düşündüren ülkede. nükleer santral aleyhine yapılan protesto yürüyüşü bir karnaval sahnesini, K. Doug las'ın tımarhanede başına gelen leri anlatan bölüm ise, gerçekten cok bir duşü, bir karabasanı andırıyor... «Mahşerin Döiü», herşeye karşın ilgiyle izlenebilen bir fîlm... Seyircinin anlatılan şeylerin yoğunluğu ve anlatımın temposu dolayısıyla sıkılmaya vakit bile bulamadığı söylenebilir. Ancak, tüm bu etkiler bileşiminden, tüm bu kargaşadan kalan sinema olarak hiç de önemli değil... Martino, t i cari bir film yapmış gerçl; ama yeni, özgün, sağlam, tutarlı hicbir şey söylemiyor bize... BULMACA 123456789 nıtan yabancı kökenll blr söz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Herhangi bir omaca erişmek, blr kuvvete karşı koyabilmek omacıyla bir kişi ya da grubun sü rekli çabası. 2 Laboratuvarlarda mikropları uretmek. fiziksel ya do kimyasa( olaylari gerçekleştirmek için kullanılan kapalı aygıt. Dilek, dileme. 3 Türlü Işlerde kullanılan hamur kıvamına gotirllmiş madde. En kısa zaman. 4 Kendini akıllı ve bilgill k 's>nlfn klmse. 5 S b i r l i ğ l ile. 6 Bir horfin okunuşu. Bir renk'.' 7~ Deniz, göl, ırmak gibl su kıyılarında ya da karada dik yer, uçurum. Eskl dilde her şeyi mubah sayan. 8 Mecazi anlamda çevresinde ki olayları fark etmeme, gö rememe. Tersi Istenç dışı olarak sık sık yapılan ha reketler. 9 Büyuk ve önemli bir görevlinin çalıştığı yer. Bir soru. KİRK DOUGLAS VE AGOSTİNA BELLİ, «MAHŞERİN DÖLÜ» FİLMİNDE. Kışlalı: "Atatürk Kültür Merkezi bir çok sanat dalının sergilendiği yer olacak,, Kültür Bakanı Doç. Dr. A. Taner Kışlalı, dün Atatürk Kültur Merkezi'nde yaptığı basın toplantısında, «Açılış şöleni ile birlikte Atatürk Kültür Merkezlnln olanaklarını hemen her sanat dalına açmakla kalmıyoruz; aynı zamanda Işçilerden başlayarak bu gibi yerlerl kendilerlnin dışında gören, oysa ödedikleri vergilerle ve emekIsriyte onların oluşmasında dolaylı veya doğrudan katkıda bulunmuş olan hemen her toplum kesimine de açıyoruz» demiştir. Işçilere daha İlk temsillerie birlikte özel koşullarla ayrılmış geniş davetiye kontenjanlarını, yakın bir gelecekte özel gösterilerin de Izleyeceğmi bildiren Kışlalı. bu uygulamayı değişik nedenlerle bu tür sanat etkinliklerine genellikle az ilgi duyan tüm toplum kesimlerlne yaymakta kararlı olduklarını da söylemiştir. Kültür Bakanı Kışlalı yeni kültür siyasetini anlatırken şöyle konuşmuştur: «Bir yandan dünyanın klasik ve çağdaş oyunlarından ömekler halkımıza tanıtılırken diğer yandan halkın beğenisinden kaynaklanan geleneksel seyirlik oyunlarırnızın çağdaş bir yorumla geliştirilerek sergllenmesi için çalışılacak, aynı za SOLDAN SAĞA: 1 Belli bir,kasudo duzenlenen oturuirı ya da seminer. 2 Dedelerden ve büyukkabalardon her birl. Eskl diide bir hükümdar yönetiml altında verg! veren halk. 3 İnsan ya da hayvan gövdesi. Ter sl mecazl anlamda blrinin duygularını okşayacak dav ranışlarda bulunma. 4 Mecazi anlamda gerekmediği halde başkasının savunmasını üstlenen kimse. Eski dilde su. 5 Tersl plazma ve yuvarlardan oluşmuş, gözelerde özümleme ve yadımlama görevlerini sağlayan sıvı. Tersl bir renk. 6 Irıdyumun simgesl. Tersl telefonu Icat eden butucunun soyadı. 7 Bir nota. Bir haber alansımızın simgesl. Bir renk. 8 Kalsiyumun slmgesi. Küçük kuşlarla beslenen, alıştırılarak kuş avında kul lanilan yırtıcı bir kuş. 9 Anlayış, düşünuş anlamında felsefe biliminde kullo ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BU AKŞAM 20'DE AÇILIYOR likta kullanılması yolları araştırılacaktır. Ayrıca yaz aylarında lurncye çıkmı* topluluklar da Davlet Tlyatrolarının sahnelerinden yararlanabilec«k.> Kışlalı bir soru üzerine de Devlet Konservatuvarlarının değişen koşullara göre yeniden düzenleneceğini, konuyla llgili çalışmaların surdüğünü bıldırmiş, Mılll Eğitim Bakanlığına bağlı Türk Musikisi Devlet Konservatuvarının da Kültür Bokanlığı bünyesine aiındığinı açıklamıştır. manda yerli oyun yazarlartmızı özendiricl girlşimlerde bulunulacaktır» A. Taner Kışlalı seylrclye ulaştırılacak gösterllerin salt tiyatro oyunları olmayıp, ilgill devlet kültür ve sanat kurumlarımn eşgüdümünde kucük operabale, Türk müziği korosu, halk dansları, resital ve gösterileri ile sinema etkinliklerine de yer verileceğini b:ldirdiği konuşmasında, ilk kez uygulanacak bir yöntemle ekim ayında perdelerini açacak 10 sahnedeki birincl grup oyunların 15 kasımda yerlerinl bir öteki grup oyunlara bırakarak kendi bölgelerindekl kentleri dolaşmaya başlayacağını belirtmiş, «Devlet Tiyatrolan Cocuk Bölümü, bağımsız bir bölüm halinde geleneksel Türk Tiyatrosu ögelerinden örnekler vererek yerlesik sahnelerde ve okulları dolasarak çocuklara sağlıklı oyunlar götürecek» demiştir. DÜNKÜ BULMACANIN CÖZÜMÜ: SOLDAN SAĞA; 1 Paravana. 2 Ayar. Ya. 3 Naftalin. 4 Atik. 5 odnaB. Ayı. 6 Grev. Alan. 7 raraK. ita. 8 Amirlik. 9 Fa. Ait. Ma. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Pantogrof. 2 Aya. Drama. 3 Rafineri. 4 Art. Avara. 5 kli. 6 Asla. it. 7 italik. 8 Ayniyat. 9 Kınama. ÖDENEKSİZ TİYATROLAR Kültür Bakanı A. Taner Kışlaiı daha sonra butce olanakları elverdiği takdirde 1979 yılında Devlet Tiyatrolanna TIR kamyonlon satın alınarak yurdun sahne olanakları bulunmayan öteki kentlerine taşınabiür sahnelerin götürülebi'.eceğini de söylemiş, son olarak ödeneksiz tiyatroların durumuna değindiği toplantıda şu görüşlere yer vermiştir: «Demokratik kuruluşlardan temsilcilerin oluşturduğu blr kurulun saptamastna göre sanat düzevl Yüksek yapıtları sergileyecek tiyatrolara, ödül sisteml getirerek yardımcı olacağız. Ayrıca halen Mecliste bulunan vergi tasarısı yasalaştığı anda belediye resmlnin tümüyle kaldırılması İçin çalışılacak. Pazarlama konusunda da kendllerlne yardımcı olacağımız odenekslz t i yotrolarta Devlet Tlyotroları arasında sanatçı, yönetmsn değlşlml v« teknik olanaklann blr TYS çocuk yazını için yuvarlak masa toplantısı düzenledi Türkiye Yazarlar Sendikası, yaklaşan Çocuk Yılı dolayısıy la çocuk yazını için bugün saat 10.00 17.00 arasında İstanbul Tabipler Odası'nda bir yuvarlak maso toplontısı düzenlemiştir. Sabahki oturumda TYS Genel Sekreteri Adnan özyalçıner'in yapacağı açış konuşmasından sonra konuk Bulgar yazan Nikolay Yankov ile Sve tan Angelov bildirilerini sunacak, ardından Osman Arolat, Erdal Öz, Gülten Dayıoğlu «Ço cuk Yazının Türkiyo'dekl Durumu» üstüne birer konuşma yapacaklardır. t! TV. HABERLER MARKO DOSTUMUZ HAYVANLAR 18.30 18.33 19.00 RADYO TRTI 1• 1 •1 05 00 Açılış. program ve kısa haberler 05.05 Türküler, Şarkılar ve Oyun Havaları 06 00 Kısa haberler 06.02 Günaydm 06.30 Kur'anı Kerim açıklaması ve Bir Konuşma 07.00 Kısa haberler 07.02 Köye haberler 07.07 Bölgesel yaym ve reklâmlar 07.30 Haberler 07.40 Sabahtan sabaha 09.00 Kısa haberler 09 02 Kadın Dünyası 10 CO Kısa naberler 10.01 10.21 Ar'r.csı yarın Solgesel yayın ve havaları 11.00 Kısa haberler 11.02 Şarkılar ve oyun havaları 11.30 Türkçe sözlu hafif müzik 11.45 Türküler 12.00 Bölge haberieri 12.05 Reklâmlar 12.10 Öğle uzeri 12.55 Rekâlm ve RadyoTV program haberieri 13.00 Haberler 13.15 Oyun Havaları 13.30 Bölgesel yayın ve reklâmlar 14.32 Yurttan Sesler 15.00 Kısa haberler 15.01 Sizlerle Birlikte 16.00 Bölge haberieri 16.05 Hafif Batı müziği 16.25 Türküler 16.40 Konser Saatl 17.00 Kısa haberler 17.02 Akşama doğru 18.00 Kısa haberler 18.01 Çocuk bahçesl 18.16 Bölgesel yaym ve reklâmlar 19.00 Haberler 19 30 Bölgesel yayın 20.^,5 Köy Dağarcığı ?0.40 Şarkılar 21.00 Kısa Haberier 21.02 Türkçe Sözlü Hafif müzik 21.17 Yaşayan Besteciierimiz 21.45 Türküler 22.00 Kısa haberler 22 02 Bölgesel Ycym ANKARA 22.02 T.B M.M. Saati 22.02 Türküler 22.17 Şarkılar 22.35 Türkçe Sözlü . Müzik 23.00 Haberler 23.10 Tatil Gecesl 00.55 Kısa Haberler 01.00 Program ve kapanış Belgesel dizinin sekizinci bölümü «Yaban Koyunları» başlığını taşıyor. Yaban koyunlarınm konu edildiği bölümde ayrıca kücük ve sevimli bir koyun olan Çipmunk' un yaşamı da görüntulenecek. 19.30 PSİKOLOJİK YARDIM (1) İzmir Televizyonu tarafından hazırlanan üç bölümlük dizinin ilkinde psikolojik olarak diş etkenlerin getirdiği birikim ve sorunlann nasıl çözümlenebileceği konu ediliyor.. TV'de Sinema: Sinematek gösterileri Anya Manya Tiyatrosu'nda sürdürecek 1978 79 dönemi çalışmalarına başlayon Sinematek Derneği'nin gösterilerini eskl salo nu olan Anya Manya Tiyatrosu'nda surdüreceği açıklanmıştır. Derneğin konuyla ilgill olarak yaptığı açık'.amada, «İlk gösterilerini Şehir Tiyatrosu'nda yapan Sinematek, Belediye Başkanı Aytekln Kotil ve ekip sanat yönetmenlerinln iyi niyetleri ve onaylarına karsın başta Şehir Tiyatrolan Müdürü olmak üzere birtakım bürokratik engellemeler sonucun da bu salontorda gösterl yapamaz hale gelmiş, bunun üze rine gösterilerin eski Sinematek salonunda (Anya Manya Tlyatrosu) sürdürülmesi karaıiaştırılmıştır. Salon için gereken sözleşme yapılmış ve ilk 15 günlük program yeniden düzenlenmlstir.» denitmektedir. 20.00 ÜÇ SAZDAN İstanbul Televizyonu yapımında Niyazi Sayın (ney), Necdet Yaşar (tambur) ve İhsan Özgen (kemençe) Moragalı Abdülkadir'in tRost Nakış» ve tMahurkâr» adlı yapıtlarını seslendiriyorlar.. 20.30 HABERLER VE HAVA DURUMU 21.10 MİNİK KONSER 21.15 ANMA PROGRAMI Kültür adamı, yozar, eleştirmen, çevirmen ve Türk Penkulüp Başkanı Prof. Dr. Sabri Esat Siyavuşgil'in ölümünün onuncu yıldönümünde Prof. Dr. Vehbi Eralp Haldun Taner, Genco Erkai ve Mücap Ofluoğlu konuşacaklar.. Son Hatıralar Scott Fitzgerald'ın bir öyküsünü Hollyvvood kendine özgü bir biçimde melodramlaştırmış. ikinci Dünya Savaşı sonrası Pa ris'ine nakledilen öyküde iki aşk arasında kalan bir genç adomın duygusal serüveni anlatılıyor. Büyük aşkı ile evleniyor genc adam, ancak aralarında ceşitli önemsiz nedenlerden anlaşmazlıklor doğuyor. Filmin İlk yarısı, genç kadının dramatik ölümüyle noktalanıyor. ikinci yarıda genç adam teselliyi çocuğunda ve eski sev gilisinde arayacoktır. Elizabeth Taylor'u güzelliğinln doruğunda olduğu günlerde ekrana getiren filmde ayrıca Van Johnson. Donna Reed, Walter Pidgeon var. 195 yapımı bu MGM filminl Richard Brooks yönetmiçtlr. 21.40 TV'DE YABANCI SİNEMA: «SON HATIRALAR» Richard Brooks tarafından yönetilen ve önemli rollerinl Van Johnson. Elizabeth Taylor. Donna Reed. Eva Gabor lle Roger Moore arasında paylaşılan 1954 yılı yopımı tSon Hatıraiar» (The Last Time 1 Saw Paris) adlı filmde, II. Dünya Savaşı bitiminde Paris'te tanışıp evlenen ikl Amerikalının giderek birbirlerinden kopuşunu ve gelişen olayları konu alıyor. TRT IIII I I 07.00 Açılış ve program 07.02 Güne Başlarken 08.00 Sabah İçin 09.00 Barok Müzik 09.30 Plâk Albümlerlnden 10.30 Caz Müziği 11.00 Öğleye Doğru 23.30 NAKLEN YAYIN Atatürk Kültür Meri<ezinin «Halka Yeniden Açılış Şölenbnin ilk gecesinden yayın Izlenebilecek. 12.00 12.30 13.00 14.30 1500 16.00 16.45 24.00 HABERLER Ceşitli Sololar Hafif Batı Müziği Konser Saati Hafif Batı Muziğl Günün Konşeri Hafif Batı Müziği Ankara Radyosu Coksesll Korosu 17.00 Müzik Sohbetleri 18.00 Akdeniz Akdeniz 18.30 19.00 20.00 20.30 21.00 21.45 22.30 23.00 24.00 01.00 Hafif Batı Müziği Senfonik Müzik Müzikte cağlar Bir coz solisti Deneysel Müzik Pop Caz Küçuk Konser Gecenin Getirdiklerl Gece ve Muzik Program ve kapanış ACELE GEL Annen hastalondı, işlerl yürütemiyorum. 64 98 28 (CumhuriyeU 12801)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle