23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CüMHLRIYEl 26 EKIM 1978 ugün Turkıye'mızın «1» numarolı sorunu, kuşkusuz teror ve planlı sıyasal cına.'etlerın boylesıne tırmanmasıdır Ancak, hep şıddet hareketlerı konusunda yazmak ve konuşmak yoluna gıder. başka konulorı bır yana bırakırsak, faşıstlenn oyununa gelmış oluruz. Cunku kaba kuvvetcılerın planı, sadece genış halk kıtlelerını bezdırerek (demokrasıden umutlarını kestırerek), dıktatorluğun sıyosal alanda temelını hazırlamak değıldır Bu /olla bır yandan da, dıkkat erın ekonomık olandakı bozukiuklar ustune çekılmesını onleyıp, koklu değısıklık zorunluğunun gozden uzak kalmasını ıstemektedırler. Zaten ekonomık sorunların ıkmci plana ıtılmesı, toplumda acılaro, hatta patlamalaro yol ocmcktadır. Ve ekono'iıık alandakı oksamalar, oynı zamonda şıddet hareketlerının de, en verımn koynaklarından bırını oluşturuyor B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Madenler Toplumundur Prof. Dr. Muammer AKSOY Mıllet Meclısi Anoyasa Komısyonu Başkanı ustunde topluma kazandırılması da, bızden oncekı kuşakiann bu topraklorı ulke halıne getırme dogruitusunda verdiğı cabo ve savoşların sonucu olmuştur Turkıye'mızdekı madenler, yuzlerce kusağın cobaları ve can vermelerı pahasına Turk vatanının bır parcası halıne gelmışlerdır Nasıl olur do «doğanın, tarihın ve ulkenin cozulmez bfr parçosı olan madenlen uzerinde o ulkede yaşayan, o ulkeyı dunku, bugunku ve yarınkı kuşaklara kozandıran ve koruyon (ulkenın tarıhmı yapan) bır ulus (yani tum halk) değıl, tokat bu oiuşum ve gelısımde ozel hıc bır katkısı bulunmayan belli kişiler hak ıddıa edebılirfer"?! Öze) mulkıyet ve ozel gırışımı sovunmak ıcın ılerı surulebilen «neden ve kanıtlarmn hıc bınsı madenler bakımından soz konusu olamaz1 Madenler bakımından cok onemlı bır ozellık de «uretim yapıldığı oranda, rezervlerin tukenmesı ve yerine yenlsinln konulomaması», yurdun bır parcosının harcanmasıdır Nıhayet belırtelım kı, yuz yıllar boyu Turkıye'de madenlerın yerlı ve yaboncı ozel gırışımlerce ışietılmesı Turkıye'ye hemen hemen hıc bır değer getırmedı Ekonomık bakımdan gerı kalmış Turkıye nın bugunku yoksulluktan hızla kurtulması yeraltı zengınnklenmızın, Turk devletınce «yalnız Turk ulusunun cıkorları duşunulerek en iyi bicimde değerlendirümesı», sayesmde gercekleştırılebılır Baska deyımle bu yaso, ekonomık alando, kücuk bır mucızeyı (bırcok gerı kalmı» ulkeye yeroltı zengınlıklerı sayesınde yağon dovızın bıze de gelmesmı) sağlayobılır Maden Muhendıslerı. Jeolo|i Muhendıslerı Ftzık Muhendıslerı ve Kımya Muhendıslerı Odolarının boraks konusundakı ortak raporunda yer alan cumleler, bu umutlorın bos olmadığını kanıtlayacak nıtelıktedır: Dunya boraks rezervlerının % 60 ının topraklarımızda olduğunu ve bunlann degerlerının yıllar oncesı olcutlerle bıle 9 trılyon olduğunu belırten bu rapor «Turk devletinln yeraltı zenginliklerlni tek başına eline geçirmesi halinde, ne büyuk olanoklorın soz konusu olocağını» gostermeye yeter Ulkemızm, başka pek cok maden bakımından da zengın ve «toplumcu blr isletme sayesinde buyuk değerler yaratabilecek sansa sahıp» olduğu durust uznıanlarımızın tanıkhğıyla kanıtlanmaktadır. Madenlerımızın yıllardır nasıl bır tolanla karşı karşıya olduğunu kanıtlamak ıcın, Maden Muhendıslerı Odasınm yavınladığı (ve yıllarca Maden Daıresı Boşkanlığı yapmış değerli Maden Yuksek Muhendısı Kadri Yersel'ın kaıemınden cıkan) «Turk Madenciliğinin Sorunları» adlı ve aynca Yerselın Murat Turon'la bırlıkte yazdığı «Madenciliğimızde Reform Sorunu» adlı kıtaplardan su cumlelerı aktormak ısterız «Kanunlarımızın yetersizliği, yonetim orgutumuzun gucsuzluğu, teknoloji ve ekonomi aianlarındaki bılincsizliğimiz anayasada kamusal varlık olarak gosterilen madenlerımız uzerinde, dunyanın hıc blr ulkeslnde benzeri bulunmayan zarariı bir uretim duzenı kurulmasına yol acılmıştır (...) Dunya uluslarının coğundo olduğu gibl, blz Turklerde de, madenler kamusal varlıklardır Tarihımizin hiç bir doneminde madenler, ozel mulk konusu yapılmamıştır (.. ) Fakat Osmanlıların duşus devirlerinde uygulanan yonetim duzeninde, bu hakkın korunması mumkun olamomıs, yabancılar ve onlara aracılık eden yerli asolaklar, ozel mulk onlayışı icinde, kaynaklarımız uzerinde coreklenmişlerdlr (. ) Yürurlukteki Maden Kanununa gore d« yabancılar, tabii kaynaklarımızın uzerinde, blr Turk kadar geniş ve koklu haklara sahip olabiliyorlor Bu durum onlara, bır yandan kendilerine luzumlu olan maddeleri cok ucuza tedarik etme olanağını verirken, ote yandan da kendi kaynaklarına rakip olabilecek kaynaklarımızı esır alarak atıl bıraktırmak olanağını da vermektedir. Bu zarariı uygulamaya son verecek degıştlrmenin yapılması zorunludur (...) Ulusal hakları yabancılara bağıslayan bir deformla Ataturk'un değıstirdiği Osmonlı koşullonndan bile geriye donulmuştur.ı Petroi alanındakı duzenleme doha da beterdır Dev petrol şırketlerının adomı olan Max Ball ın hozırladığı yasa tasarısı. «düpe duz cağdoş bir kapitülasyon yasası»ydı Arop şeyhlerının bıle kabul etmedıgı bu cozumlerı, «yabancı şırket hoyranı ya da adamı» DP yonetıcılen, coşku ıle kabul ettlıer Egemenlığımıze. hatta guvenlığımıze acıkca zıt hukumlerle dolu bu petrol yasası, AP ıktıdan dönemınde ıse bır tabu halıne getırıldı. onu eleştırenler hele petrollerın mıllıleştırılmesınden soz edenıer komunıst. hotta vatan haını oluverdıler. Bu yasanın akılla hukukla egemenlıkle bağdaşmaz cozumlerının yuzlerce kez yazılıp anıatılması, hıc bır sonuc vermedı AP yönetıcılerı, konferanslardan sonra uzenmıze oldurmek ıcın saldıron yabanc: şırket savunucularını, desteklemekten bıle kacınmadılar. Madenler Talandan Kurtarılacak «Devletce ışletilecek madenler hakkında kanun» (•), son yıllarda kabul edılen en onemlı yasodır Onunla, bugune kadar yer altında yatmayo mahkum edılen. ya do ozel gırışımcıler ve onlann aracılığı ıle yobancı şırketlerce talon edılen madenlenmızı bundan sonra «Turk halkının gonencine hizmet eden en degerli bir oge durumuna getirme olanağıının kapısı acılmıştır Turk toplumu. kenciısını yoksulluktan kurtarabılecek cok onemlı bır uretım olanını elıne gecırmenın anahtannı yaratmış bulunuyor. Modenlerımızın Turk toplumunun elıne «tam ve somut olarak geçip gecmemesı», bundon sonra hukumelın çıkaracağı karornamelere ve onlann uygulanmasına bağlı Ycsanın 1. maddesıyle, hukumete. «hongi madenler uzerinde artık ozel kişilerln Isletme yetkılerinın kolmadığı»m ve bunlann «devletce Işletileceğini» saptama olanağı tanınmıştır. Vaktıyle bırkac lıra ve bazı oyunlar sayesınde mılyonlar değerındekı madenlerın arama ve ışletme yetkısını ellenne gecınvermış kışıler. devletın ve holkm «kendi molını gerı alması» karşısında. elbette susacok değıldırler Ceşıtlı kurnozlıklarla pek cok maden alanını kapatmış ve bunları hâlâ yetennce ışletmeyerek, ya da Turk toplumunun cok zorarına tam bır talan ışletmesı bıcımmde somurerek (yabancılara pek duşuk fıyatlorla sotarak, ama yıne de mılyonlar kopararak) «maden ağalığı, maden vurgunculugu» yapan kışılerı ve onlann sozculerını dınlersenız, yureklennız parcalanır Bu yasa ceşıtlı bakımlordan Hukuko. Anayasaya, ınsan haklarına aykırı ımış, toplumumuzun ve devletımızın zaranna ımış Kazanılmış hakları cığnemekmışhukuk devletı ılkelerıyle bağdaşmazmış Ve bu kışılerın bagınp cağırmaları da, «vatan ve mılletı, «hak ve adalet» ıcınmış, bu cığırtkanlıkta «kişisel bır hesaplorı ve çıkarları» (') yok ımış1 Oyso blzlm Anoyasa düzenimlzde cdzüm co'< sode •/(• acıktır 130 madcle, kural olarak, madenler u^erınde sadece egemeniığı değıl, ışıetme hakkını da devlete tanımaktadır. Özel gırısımin Işletme hakkına sahıp olabılmesı, oncok ıstısnodır Ne yazık kı 17 vıl bu Anavasa kuralının tam tersı uygulandı. Ceşıtlı yazılarımızda belırttığımız gıbı, Anayasaya zıt Petrol Yasasına dayonılarak şırket kılığına gırmedıkce, devletın petrol aramasına ve ışletmesıne ızın verılmemış ve «her sirket bir boigede oncak 8 ruhsatname alabilir» dıye, Turk Devletının sırketıne dokuzuncu yerde arama ve ışletme hakkı tanınmamıştır Iste yenı yasa Anayasanın kural olarak ılân ettığı cozumu benımseyerek, ceşıtlı madenler uzenndekı ışletme yetkısmın Bakanlar Kurulu kararıyla devletce qen almmasını ongormustur Bunun, «devletleştirme» ıle ılgısı yoktur Rezervler devletındır, ozel gırışım sahıbının değıldır kı, rezervlenn geri verılmesınden oturu tazmınat soz konusu olabılsın 1 . Ama, Petrol Yasasının ozel ve yabancı şırketlere ctukenme payı» vermesı rezaletını ıclerıne sındırmış olanlar ve Amerıka'nm bıze maden alanında kabul ettırmek ıstedığı Elly tasarısına katlanabılenler, topluma aıt olan rezervlerin ozel gırışıme (ve yabancılara) peşkes çekılmesını doğal savıyorlar1 Bu nedenle de, ışletme ruhsatnamesını gerı alan devletın, kendi rezervlerı ıcın ozsl kışılere tazmınat vermesını ısteyebılmektedırler. Gercekten, dunden bugune gerıde bıraktığımız buyuk mesafe ozellıkle, «bağımsızlık bilinci» alanında . Petrol kavgasın'n başlatıldığı gunlerde, b'r sozde ekonomi profesoru poiıttkacı, partı grubundo bıle «Aroan, petrol konusunda göruşme yaptığımız duyulmasın, yoksa Amerika butun yardımı keser'» dıyebılıyordu Bır |eolo|i profesoru ıse, Mıllet Meclısındekı Petrol Kormo Komısyonundo «Max Ball gibi bir otoritenin hazırladığı Petrol Yasasını, parlamenterlerlmızin değiştirme yoluna gitmemelerini. bir tane bizden, bır tane yabancı şırketlerden, bir tane de tarafsız devletlerden secilecek 3 kişilik bir kurulun bir tasarı hazırlamasını, ve Meclisın de bunu aynen kabul etmeslnl» bıle onerebılmıştı IBoytesme carpık bır zıhnıyet sahıbı kışıyı, AP ıktıdarı, rektörlükle odullendırmıştır) Işte bu korkunc duzeyden, bugun modenlerın devletce ışietılmesı cozumune yetkı veren yasanın kabulune kadar geldık 1962'lerde petrol ve maden kavgası başlatıldığı zaman buyuk coğunluğu karşısındo bulan kışıler ıcın, bugunlere ulaşabilmış olmak, baslı başına bır mutluluk nedenıdır. Ve şunu şımdı den bılelım kı, ceşıtlı madenlerın (hele boroksın) ışietılmesı vetkısınm devletce gerı alınması soz konusu olunca, Bakanlar Kurulunun uzerıne ıc ve dış cevretenn boskıları yogacaktır. Ama bız, Bakanlar Kurulunun başarı ıle buna karşı koyacağmo manıyoruz Çunku bu vasoyı benımsemek ıcın sodece «Ataturk milliyetçisi» olmak yeter (CHP'hler ıse hem demokratık solda ve hem de miılıyetcı olduklanndan, cıfte nedenle bu yasGyi benımsemektedırler) H DÖRTIER : [DERSANESI Yetenek ağırleklı I Modarn ve klasik sınıf lar^ Lise sonlar: 28 EKÎM 18 Kasım Beklemehler: 20 Kasım .KAYITLAR DEVAM ETMEKTEDtR1 I üniversiteye giriş kursları ,Cağaloqlu:stTel.22 24 60 ICumhurıvet 13623) DUYURU Dr. Hikmet Kıvılcımlf nın cşi olarak tek varisi benim. Onun eserlerinin yayın hakkı da bana aittir. Vatan Partisi, Odak Yayınlarının sahibi Mehmet Filiz, Çağırı Yayıncıhk, Derleniş Yaymları sürekli olarak ve benden izin almadan eşimin eserlerini yayınlamaktadırlar. Bu örgüt ve kişiler haklarında dava açacajjnTiı. kitapları toplatma kararı isteyeceğimi, ilgililere duyururum. EMİNE KIVILCIMU Madenler Kişilerin Olamaz Önce kımsenın tartışamayacağı ıkı gerce ğı belırtelım Madenlen kışıler yarotmamış bunlann yarotılmasma hıc bır katkıdo bulunmamışlordır Mılyonlarca yıl oncekı oluşum sonucu doğaya kazondırılan bu zengınlıklenn, İCİnde bulundukları toprağın altında ya da M E V L Ü T NİMET TAMAÇ Pederım Eczocı Klmyager Valdem (*) Bu yasanın tasarısını hazırlayan 9 kışilık ozel komi/yona, uye olarak katılmıs bulunuyoruz. <v • AP, Demirel Çıkmazında! Oktay AKBAL HALKIN İSTEDİGI Evet Hayır Ir zamanlar bu bızım topragımızda cok buyuk ' egıtım hızmetı yapılmış. Halk.n okutulup jyandırılmasji ıcın calışılmış Ono gore ogretmenler ye'ıştırılmış. Bız o zaman ıyı anlıyamamıştık Son radan okul değıştıkçe onladık. Calışmayı falon bıraktılor, dort duvar arasına cekıldıler. Bızden koptular > Hasanoglcn koylusu boyle soyluyordu Eskı Koy Enstıtulerının yerıne gecen şımdıkı Oğretmen Lıselerının ve ıkı yıllm Eğıtım Enstıtulsrının durumlarını gormek, yenı duzenlenecek bıcımını duşunmek, halkla konu*mak, cevre/e ve topluma nasıl yararlı olabıleceklerını sormak ıcın Bakanlıkta gorevlı arkodoşlarla bır gezıye cıktık On ce Hasanoğlanı gorduk. Çıfteler Yunus Emre, Balıkesır Savoştepe, A/dın Ortaklar okullarırrı zı dolaştık Kahvelere gıdıp hclkla konuştuk. Ne ıstıyorlardı? Çevreye ve topluma yararlı olabılmelerı ıcın bu okullora nasıl bır düzen verılmeiıydı? Eskıden rasıldı, şımdıkı durumu neydı? Öğretmenler, yonetıcıier ne dıyorlardı? Hemen her yerde aynı sorulara, aynı yanı'ları aldık. «Eskıden bu okullar bızımdl. Kendi evımız gıbı gırer cıkardık. Kendi cocuklorımız okurdu Hem calışır hem oğrenırlerdı Bunca toprağı yeşerttıler. bu bınalorı yaptılar An kovanı gıbıydı o zaman, bır canlıydı her şey. Ama şımdı bız buralarc gırmeye korkorız. Her gun savaş yapıyorlar ÇocuKları ışten calışmaktan aldııor, dort duvar arasına kapottılar. Onlar da sağcısolcu dıye oynldılar, blrbırlerıyle uğraşıyorlar » Ve ıncnılması güc. korkunç claylar anlattılor. Ortaklar'da bız gıtmeden kısa bır sure once mıllıyetcı (') oğrenciier ıdare bınasını basmışlar Camı cerceveyı ındırrr.ışle' aşağı Mudur odasına dınamıt atmışlar Guzelım cıcek bahcesını cığnemışler. Kıremıtlerı tuğlalon soküo camlara fır latmıştar Kızlar eteklerıyle toş getınrlermış. erkeKler de atarlarmış Kurtuiuş Savaşındaki somurgecı ordulara karşı analarımızın babalanmızm gosterdığı büyük doyanışmonın ve cabanın bır benzerını (>) gostermışler Okulun ta Enstıtu za monır.dan kalan Idore bınosını harabeye cevırmışler. Akşam oldu mu öğretmenler, oğretmenlerın coluk cocuğu dışorı cıkamazmış Her gün bırısını ıkısını dovsrlermış. Bır bayan oöretmenl saclonndan tutup so kakta sürüklemışler. Sonradan yapılan aramac'a duvor delıklerınde. su borularırın lcınoe dınamıt lokumlorı, boğmo tellerı, bombalar bulmuşlor. Çıftelsr'ds de rynı şey olmuş Savostepe'de de aynı şey olmuş Bayrak torenınde Istık NURİ TAMAÇ (Kastomonu Lıse Muduru ve Milletvekill) ozız ruhiarına 27 EKIM 1978 CUMA gunu oğle namazını muteakıp KASTAMONU Nasrullah Camn'nde MEVLUT kıraat edılecektır Butun dın kardeşlerımızm teşrıtlerı rıca olunur. Oğlu Ahmet N. Tomac ICumhurıyet 13628) «B Talip APAYDIN lol Morşı soylenırken bırden sopalar cekılmış, bın oğrencı b.rbınne gırmış Kafo kol bacak Kımı öğretmenler tvurun komunıstlere'> dıye bağırırlarm ş Olayları yaşamış kimı arkadaşlar taze anılor nı savostan yenı gelmış askerler gıbı uzun uzun anlattılar. Hâla heyecanlanıyorlcrdı Savaştepe de toplamp depoya kaldırılmış ozel sopalorı san dalye bocaklarım gosterdıler. Bır sopanın ustune ozene bezene şoyle yazılmıştı «Vur Allah 1 ıcm, vur, vur » Ucunda ıp baglı delığı vardı Yakındak' koyienn genclermı orgutlemışler. E.ır partinin ılce yönetıcılerı muaur odosına karargâh kurmuşlar Her gun orada calışırlarms>. Partı Başka nı nerdeyse okul muduru ıle butunleşmış. Ogıetım kadrosunu aynı doğrultuda oğreîmenler le aoldurmuşlar. «Bu okulda sol culara yer yok» sozu ıkı yıl boyunca yururlukte kalmış. Ortaklar Beledıye başkamnı dmledik. Kendısi halktan gelme ılkokul cıkışlı, cma bılınclı yığıt bır arkadaş. Çıftcılık yopıyor. «Bu ortaklcr halkı olgunluk yapmasa, cnioyış gosterme so burada buvuk olaylar olacaktı, katliam yapılacaktı» diyor. Bır gece soicu dıye uc yuz oğrencıyı sokağa atmışlar. Peş lerine duşup kovalamışlar. Halk o cocukları saldırganların elınden kurtarıp evlerıne almış, ko nuk etmışler. Eskı Koy Enstıtulerının yerıne kurulmuş oVullarda gecmış bu olaylar Basmo yansımış yansımamış, daha neler... Hangısını ansanız, nerden baksanız, ınsanın utanctan yuzu kıza rıyor. Ne ders yapılabılmış, ne oğretım surdurulebılmış Varsa yoksa kurt resımlerı, Orta Asya nutukları, komunıstlere olum nağraları. «Yahu etmeyın, burası okul» dıyecek olantarı ya surmuşler, ya dövmuşler Evlerını kurşunlamışlar. Bu okulların kuruluş yıllarınt bılıyorum ben, bazılarındo yıllar ca okudum Bınuionn yapılısmda, toprakların ıslenışınde eme ğım var Kırac toprokları kınzma edıp ağaclar dıkmıştık. Bır km. uzaktakı dereden tenekelerle su taşıyıp o ağacları yeşertmıştik. Şımd, bakımsızlıktan kurumuslar Dıplerını otlar burumuş. Her ckulun bınlerce donum arazısı var, şımdı bakım sız, bornbos yctıyor Oysa burclar cevrelerınfl ornek olacak bıcımde ışlenecektı Amac buydu. Tersı olmuş Cevrelerı ışlenmış, okulun güzelım toprak lan yoz kalmış Hem Cıfteler'de, hem Savastepe'de köyluler sızlandılar «Burıco arazı boş duruyor, yazıktır Yo ışleyın, ya toprağı olmayanlara verın onlar eksmler» Uîcoctan dışlenmı sıktım. Dusunun, okulun ıkı b n donum kan eksen can bıter sulak toprağı bompoş duruyor Oğrencıler boynu kıravotlı efendı, adımlannı atmıyorlar Meyvelerı toplamp onlerıne getırılırse yıyorlar Eskıden dıkılıp yetıştınlmış me/ve ağaclarını gorduk Ortaklarda, Savaştepede, Çıfteler de bnlerce. C°ğu susuzluktan kurumuş, dalları kırılmış Dıplerınde deve dıkenlerı buyumuş Ayakta kalabılenler meyveden egılmış Elmalar, armutlar, ayvalar, narlar... Uc beş aylıklı ışcı tutmuşlar, onlar bakıyorlar ineklerı de onlar sağıyor, tavuk lann yumurtasını da onlor topluyor. Bınlerce oğrencının genc ınsan gucu ıse bakın nerede, nasıl kullanılıyor? Ulkeye de. onlara da bundan buyuk kotu luk yapılamazdı. Bınaları gezdık. Her bırınde ellı, altmış, seksen bına. Koskoca salonlar, dersl'kler, yatakhaneler. yemekhoneler. ışlıkler, ışlıklerde turlu makineler. Hasanoğlan'da acıkhava tıyatrosu Ama coğu boş, bakımsız, terkedilmış, un var. şeker var. yağ var, helva yapıp yıyecek adam yok. Adam da var, ama calıştırılmıyor. Cevre halkına sorduk «Buraları nasıl çalıştıralım, ne Istersiniz?» « Eskisi gibi çaltştırım de dıler. «Öğrencileri işe koşun. İş icinde egitin. Yapmadan kim se birşey öğrenemez. Oğretmen yetiştlrin, tarımcı yetiştirin. Çevre halkına kurslar ocın. Maklne bokımı, traktor onorımı, elektrlkcilik, marangozluk, demircilik, meyvecilik, arıcılık, kooperatifçiHk... daha neler?. Halıcılık, kilimclllk, konserveci İlk, turşuculuk». Bunlarm bır bolumünu de bız ekledık. Çoğalttık lısteyı Okul butün yıl gece günduz calıssın. Cocuk bOKimı. sağîık bılgılerı, vatandaslık bılgılerı gerekli yaso bılgılerı Kadrovu ona göre kurun Usta oğretıcıler. uzmaniar getır'n Bır yondan orgun eğıtım. bır yandan yaygın eğıtım An kovanı gıbı calışsm bu okullar Cevrenın b rer eğıtım merkezi olsun. Yapılamaz mı bunlar? Yapı1 r Bır zamonlar yapıldı O za 1 man yararlı işler bu kurumlar Yaşama katılır Gelışime katkı sı olur Halktan kopuk aydınlar yerine, halkla kavnosan hal ka bılmc gotüren msanlar yetısır Üretıci eğıtım ekonom.k kalkınmayı hızlandınr Cevre hareketlenır Uvgorloşma cağdaslaşmo aıderek tüm fon'uTnj etkıler Kadın «rkek vedıden yetm'se tum 'nsanlcnmız Anavasada yazılı eğıtım hakkını clır Işte o zarran bu kurumlar oö D emirel m aldığı oy 1439 İnan'ın aldığı oy 88. Yirmi uc kibi rie boş oy atmıs .. Bu tablodan cıkan sonuc, Bay Suleyman Demırel'in Turklye'de uzun bir sure daha egemeniiğinı, etkısini surdureceğidır. Burası kesin mi kesin .. AP, beş buçuk mllyon oy almış bır partı Demek kı, sorunlarımızın, dertlerimizin cozulup cozulnıemeslnde, sıyasal yasamımızın iyiye doğru gidıp gıtmemesinde her zaman etkenliği olacak. Bay Demirel de Cenel Baskan olorak bır kaç yıl daha politika sahnesınde bas rollerden birinde gorunecek .. Olan olmuş biten bltmiş Ne gereği var Bay İnan'ın Kongrede yaptığı konuşma uzerinde durmanın? Oyle degil. Bay Inan ilgınç şeyler soyluyor. llgınç, yorarlı, herkesln katılacağı şeyler. Ne var ki AP Kongresini etkilemedı bu sozler, gerceklerın goz onune serilmesi. . «icinızde on sekız cıvarında cocukları ıle ıhtılafı bulunmayan baba sayısı azdır. 18 yıldo Turkıye'de ve dunyada cok şey, AP'de ise az şey değişmiştir. Çektlğimız sıkıntının ızahı bu celişkidedır. Genc nesillerin bekleyışlerı, ufukları. dunyası bizimkinden farklıdır 18 yılda toplumumuz yuz yıllık bir uyanış mesafesı almıştır. Bu buyuk bır olaydır. Bu oiaya kendisinl intibak ettiremeyen partller sıkıntı cekerler. Buyuyemezler ve yanıboslarında yeni siyasi guclertn dogmasını onleyemezler... 1980, ler Turkiye'si 1950'ler 60'lar Turkiye'sinden çok farklıdır.» İlk kez AP ıçmde boyle sagduvulıı, gerçekcl bir ses duyuldu İik kez bir politika adamı ortaya cıkıp 1950le rın koşulları cok başkadır, 18 yılda cok şey değişmiştir, dedi. AP kongre uyeleri boyle şeylere aldırış etmiyorlar. Bu acıdan bakarsak, 194650 doneminin DP kongre uyelerinden bir farkları yok Yıllar gelmiş gıtmiş AP'nin yonetici kadrosunda ve 'baş'ında hıc bir yenileşme, hic bir uyanıs yaratamamış . Gorunen sudur Bay Inan bir 'yeniieşme' istiyor. Bu na cağıno yakısma da dıyebiliriz. Geçmişın tozlarım silmek, cağdas duşunceye yonelmek. gunun sorunlarına egilmek .. Bunlar cetin ıslerdir Aydın ve yurtsever bir kodronun işbasına gelmesıyle olabılır ancak... Ama AP'yi yıllardır yoneten kışıler, bu arado partinin değlşmez 'baş'ı, surgit aynı tutumdadırlar Halkı iri sozlerle kan dırmak, 'demagoji' dediğimiz sılahı elden bırakmamok, 'sol yokken her sey ne kador iyiydi' gibi sacma sapan sozlerle bilınclenmeyi, uyanmayı, kalkınmayı kosteklemeye, durdurmaya çalısmak... Inan sol'un gerceğini biliyor, 'sağ'cılığın bu gerceği ille de reddetmek olmadığını, cağdas toplumlarda 'sağcı' partilerin de sol'unkine pek benzer bir yol, bır tutum ızlediğinı Batı'dakl orneklennde goruyor. Partısıne, bugun koskoca bır dev, ama yarın cozule cozule, yenlle yenile parcalanacok olan partisıne yeni bır onlam, bir kişilik, yenı bır yon yontem kazandırmak İstiyor. Ama Demırel'ler bır değıldır, sayısızdır, hele AP kengresine delege olarak gelenler! Inan «zamanında gıtmesini bileceğim» diyor. Demirel Ise «Once gelsin de sonra gider» yanıtını veriyor Bır kez gelen bır daha gıtmez bizim ulkemizde. Zaten bir orneği de pek yok. Bir parti genel başkonının kurultaydo secim yıtirerek Iktidan bırakmak zorundo olmasının dışın da. İnönu CHP'nin degışmez genel başkanıydı. Once Bayar, sonra da Menderes de DP'nin... Secimle genel Baskanın değişmesıne tek ornek, İnonu'nun Ecevit karşısında yenik duşmesidlr. Evet, biricik ornek budur. Onun da yorumu ocık. İnonu doksanına gelmiştı, Ecevit ise gencti, buyuk bır umuttu, taze bir guctu. AP de ıse Demirel 1964'te işbasına geldı. bugun de işbasında . Bu gidişle daha yıllarca da kaltr! Kac secim yitlrirse yitirsin, kac kez sapkasını alıp kacarsa kacsın, AP kongreleri hep onu sececektır Ne var ki, olan AP'ye oldu, olacak da!.. Yemlesmeyen, cagın degısmesine, genc kuşakların uyamsına ayak uyduramayan partiler ve liderler ulus karşısında verecekleri her sınavda yenik dıişeceklerdir. Bir ikl bin partilinin oyunu almak başkadır, Uırk beş milyonluk bır ulusun guvenıni kazanmak busbütün başka .. Nevse Bay Demirel yeniden AP Genel Başkanı oldu. Genel Yonetim kurulunn da yakınları yani Demlrelciler secildi. Bundan CHP kazanclı cıkmıştır. cevınl yapmış olur. Otuz yılaır bunu yaptırmadn lar En ıyı nıyetlerle kurulan Koy Enstıtulennı bunun ıcın kapattılar. Guzelım meyve ağaclarına deve dıkenlerı aşıladılar. Ama öyle sağlam kurulmuşlar kı, kok hâlâ duruyor. Bugun yapılacak ış, buraları eskı ışlerlığıne kovuşturmakttr. Halk do bunu istiyor. Genış arazılen. buyuk yapılan, atolyelerı ış4ıklerı, arac ve gereclerı ıle. konumları ıle bu kurumlar en uygun eğıtım yerlerıdır. Şımdıkı değerle her bırı mılyaro cıkmaz Aklımızı basımıza alıp değerlendırelım Halk yararına çalıştıralım Cev relerının eğitım merkezi halıne getırelım. Akıl, mantık, yurtseverlık bunu gerektırır BASSAĞLIĞI İ T U Eskı Rektorlerınden ve Elektrık Fakultesı De kanı değerli bılım adamı ORD. PROF. DR. Bedri KARAFAKlOGLU'nu hunharca bır saldırı sonucu kaybetmenın acısı ıcmdeyız Başta aılesı olmak uzere tum aydınlarımıza ve demokratık Yurtsever cevrelere bas^oal â,ı dıler olayı nefretle kınarız. İSTANBUL DEVLET GUZEL SANATLAR AKADEMİSİ BAŞKANL1ĞI lCumhurıyet 13637) ACI KAYIP îşitemiyenlere müjde!. PHILIPS IŞİTME CİHAZLAR1 MERKEZİ • • • • Emeklılere işitrae cihazı verilir Bol yedek parça Uygun fıyat Ustun Philips kalrtesi Merhum Bekır Goncen ve merhume Şerıfe Goncen'ın kızları, merhum Dış Tabıbı Albay Osman Kamıl Ozen'ın eşi, Nurhayat Maner, Melahat Irvalı. Dılek Almas ın sevgıli annelerı, Razi Maner, Neıat Irvaiı ve Rauf Almas'ın kayınvaldeleri. Nadır, Alı. Halıt, Cemıle ve Esra'nın bırıcık anneannelen, emeklı oğretmen, ŞADIYE ÖZEN honımefendı Hakkın rahmetıne kavuşmuştur. Cenazesi 26 Ekım 1978 Perşembe (Bugun) Beyierbeyl Camıınden oğle ramazım muteakkıp Kuzguncuk'takı Nakkaştepe Mezarlığındakı ebedi ıstırahatgahına tevdı edılecektır. MANER, IRVALI, ALMAS İLELERİ (Cumhurtyet 13643) T*I. : 21 19 93 BttİTU SÛMmut unıı No. 21 Kat 2 AKSARAV (ADMAR: 78/782) 13S13 NİLGUN HATTATOĞLU ıle ENDER KAYA evlendıler Ankara 23 ekım 1978 Istanbul Akademisi Başkanhğından İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi Muhasebe Enstitüsü Müdürlüğü'nün Duyurusu Enstıtunun 1978 1979 Lısansustü Muhasebe Uzmanlığı oğretımı akşam bo'umune sınav ve goruşme usulu ıle bğrencı alınacaktır Enstıtu yonetmeiığıne gore, adaylann ıktısat, tıcâret ve ışletme konularında bır yuksek ogretım kurumunu bıtırmıs olmalorı zorunludur Oğretımın suresı bır ders yılıdır Bu sure sonunda yapılacak sınavların tümünde basarıiı olanlara, Lisansustu Muhasebe Uzmanlığı Sertifikası venlır On kayıt yaDtırmış olonlar, 27 ekım 1978 cuma gunu saat 17.00'ae Genel Muhasebe konularından yozılı sınava tabı tutuiacak, bu sınavda basarılı olanlar do 2 kasım 1978 perşembe gunu saat 10 00'dan bcşlayarak gorusmeğe alınacaktır Bılgi olma ve onkayıt ıcm bosvurulacak yer: Muhasebe Enstituso Pangaltı Kucukbayır Sk. No 129 Horbıye Istanbul Telefon 47 81 20 Önkcyıt süresı 20 ekır:, id/8den 27 ekım 1978 euTto gunu saat 15 00'e kadar uzotılmıştır. Başvurma saatlen. Işgünlerı 19 00 20 00 arasıdır. (Basın 26437) 13823 (Cumhurıyet 13645) ILAN İST 13. SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 978/335 V. Copa Koprulumehrnetpoşa sokak No 33 daıre 4'de ıkamet eden Yusuf Orhan Oztıldınm Fındıkzade Coğlar Pansıyonda ıkamet eden Mehmet Nurı lcıngıre 978' 652 esas 721 karar sayıtı 13 10'97S tarıhlı ılamla va sı tayın edılmıştır. Ke/fıyet ılan olunur 23 10 973 (Basın. 7535 13632)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle