25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ouuaı üraoıstan ışDirııgı güçıenıyor Suudi Arabistan'ın ABD için Batı Almanya ve Japonya'dan sonra üçüncü anahtar ülke durumur>a geldiği belirîiliyor Gözlemcilere göre ABD, Riyad hükümetiyle Sovyet etkinliğini azaltmak amacıyla dünya çapında işbirliğine yöneliyor ıvıısır Dasını Enver Sedat'ın barış girişimini tümüyle destekliyor » «ELAHRAM.A GÖRE SEDAT'IN GlRİJİMİ, «GEÇMİP TL'M ENKAZINI SİLİ? 5UPLREN VE PARLAK GELECEĞİN YOLUNU AÇAN BİR DEPREME» BENZIYOR. ısır Deviet Başkanı Enver Sedafın israil'le giriştıgi uzlaşma cabaları Suriye, Irak, Cezayir, Libya ve Filistin basını tarafından sert eleştirilere uğrarken ve «ihanet» olarak nitelendirilirken, hükümetin denetimı altındaki Mısır basını Sedat'ı alabildiğine desteklemektedır. Enver Sedat' ın ülkeye «özgürlük» getirdiği yolundaki iddialarirıa rağmen tüm Mısır gazetelerinin kendisini desteklemeleri, siyasal gözlemciler tarafından, Mısır'da basın özgürlüğü bulunmadığının bir kanıtı olarak yorumlanmaktadır. M «NEDİR BU YAYGARA?» Gercekten de, başta ülkenin en büyük gazetesi olan «ElAhram» da dahil olmak uzere, tüm Mısır gazeteleri hükumetin denetimi altındadır. Bu nedenle de gerek Sedat'ın son tutumu ve gerekse hükumetin herhangi bir konudaki girişimı başında eleş tirilememekte; başka bir deyişle, eleştiri yapan özgür bir basın bulunmamoktadır. Sedafın İsrail'le uzlaşma cabalarına diğer bazı Arap ülkelerinin ve Filistinlilenn korşı cıkmaları üzerine bir yazı yayınlayan «ElAhram» gazetesi, «Nedlr bu yaygaro?» diye sormakta ve şöyle demektedir: «Sedat'ın glrişlmlerl tam bir depreme benziyor. Geçmişin tüm enkazını slllp süpürecek ve parlak bir geleceğln yolunu açacak bir deprem». Gazete, Sedat'ı eleştirenlerin yakında kendisini öveceklerini, cünkü «barış glrişimlerl»nin kısa bir süre sonra meyvelerini vereceğini iddia etmektedir. «BÜYÜK CESARET» Ülkenin ikinci büyük gazetesl oıon «ElAhbar» ise, Sedat'ın israil'i «köşeye kıstırdığını» öne surerek şunları yazmaktadır: «Sedat, büyük cesareti ve güclü klşlllğiyle İsraillllerln kapısını calarak lceri dalmış ve ellnden Arap hakları olduğu halde onların karşısına cıkmayı başormıştır». MUHALİFLER SUSTURULDU Sedat'a karşı olan Mısırlı yazar ve gazeteciler ise, susturulmuşlardır. Örneğin, «ElAhram»ın eski başyazan Muhammed Hasaneyn Heykel. Mısır gazetelerinde yazı yazamamakta, ancak dış basına zaman zaman verdiği demeclerle muhalefetini sürdürebilmektedir. Diğer muhalif yazar ve gazeteciler ise, bu tür demecler bıle verememektedirler. Siyasal gözlemciler, Heykel'in ülkede geniş bir sempatizan kitlesi bulunduğu icin Sedat'ı dış basına verdiği demeclerle eleştirebildiğini. diğer gazeteci ve yazarların ise böyle bir avantaja sahip bulunmadıklarını belirtmektedirler. Ülke dışında yaşayan Mısırlı gaıetecı ve yazarlar ise Irak. Suriye, Lübnan gibi Arap ülkelerinin gazetelerinde yazabilmektedir. Ancak bu ülkelerin gazetelerinin Mısır'a sokulması yasak olduğu icin Mısır halkı yazılan okuyamamaktadır. (Dış, Haberler Servisi) VEUAHI PBBB FAHO VE A M BA}XİNI OUl&ı KADBUfR NtYIN ŞiKHHE ıl Faysa",n ö!düru!me<?lnin ardından lc vn ış politikası /enlden düzenlenen ve bo;edeki etkinliği hızla artan Suudi ArabisABD ile dünya capında işbirliğine yöneioelirtilmektedır. Suudi Arabistan'ın son iki inde Orta Afrika'dan Güneydoğu Asya'ya dünyanm ceşitlı bölgelerinde Amerikan ii rejimlere önemli maddi destekier sağlaı dıkkati çeken sıyasal gözıemciler, Suudi stan'ın, Batı Almonya ve Japonya'dan son. ID'nin Sovyet etkinliğini azaltmak amacıyla ı capında işbirliğine yöneldiği ücüncü ülke luna geldiği görüşunde birleşmektedirler. ıternatmonal Herald Tribune gazetesinde la ilgili olarak yeralan geniş haberyorumBD ile Suudi Arabıstan arasında dünya ccişbirliğınin yanı sıra, iki ülke arasındo gigelişen ikili ilişküerin özellikle Amerıka acın büyük önem taşıdığı belirtilmektedir. lin ithal ettiği petrolün %25'inin Suudi Ara'dan geldiğini ve Suudi Arabistanlı işadam ı son 4 yıl icınde Amerikan ekonomisıne ıilyar lira yotırdıklarını kaydeden mali uzr, Suudi Arobistanlılann Amerika'dakl oterinın her gecen gun arttığı ve giderek tehboyutlara ulaşabileceğine dikkati cekmekır. Ortadoğu uzmanı olan bir ABD'li dıploci ülke ilışkilerindeki son gelişmeleri değerrken. «Bugun bizlm Suudi Arablstana olan lılığımız. onların Amerika'ya olan bogımlııdan daha fazladırı demiştir. nerika'nın dünya capında Sovyet etkınliğijltrrtak amacıylo, ceşitli kıtalarda bölgosel le yoğun işbirliğine yöneldiğinl hatırlatan 3tıonal Herald Tribune gazetesl, ABO'nin j'daki baş sözcüsü Federal Almanya ve doğu Asya'daki büyük müttefiki Japon/a' Suudi Arabistanlı iş adamları son 4 yılda ABD'de 800 milyar liralık yatırım yaptı ya şimdi de Ortadoğuda Suudi Arabistan'ın katıldığını vurgulamaktadır. Gerci Suudi Arabiston, uzun yıllardan beri israil ve İran'la birlikte ABD nin Ortadoğu'daki temel taşlanndan birıdır. Ancak Kral Faysal dbneminGİe cekimser bir dış politika izleyen bu ulke, Kral Halid ve özeiikle Veliaht Prens Fahd'ın yönetime gecmesinden son ra önce bolgesel olanda eikinliğini artırarok sesini yükseltmeye başlamış, daha sonra da. Orta doğu, Kızıldenız cevresi, Orta Afrika ve silnnlı cotışmaların patlak verdiği dığer bölgelerde Amerıkan yanlısı rejimlere para ve silâh akıtmıştır. Son iki yıl icinde cıkan her catışmada Amerlka, buyuk devlet politikasına ters düşen kaygısıyla acıkca silâh ve para gönderemediği ülkelere bu yardımı Suudi Arabistan aracılığıyıa yap tırmıştır internotional Herald Tribune gazetesi. Suudi Arabistan'ın son zamanlarda dünyanın ceşitli bölgelerinde Amerikan çıkarlarına nasıl hizmet ettiğini şöyle anlatmaktadır: cmacıyia bir plan h'azırlamış ve bunu gercekleştirlnceye kadar da önemli parasal harcamalarda bulunmuştur. Riyad hukümeti Somali'nin Batı'dan silâh almasını sağlamak icin bu ülkeye 4 milyar lira varmiştir. • Suudi Arabistan 19731975 yılları arasındaki dönemde Taivvan ve Güney Vietnam'dakl faşist yönetimleri desteklemek amacıyla, bu ülkelere 1973 yılı öncesındekı fıyatlarla petrol satmıştır. • ispanya, Fransa ve İtalya gibi komünist partilerin iktidar şansının bulunduğu ülkelerde Suudi Arabistan, ulusol petrol şirketlerıni ve dolayısıyla muhafazakar iktidarı desteklemek amocıyla petrol fiyatlarında indirim yapmaktadır. (Dış Haberler Servitl) • Carter yönetlminin Zaire'de Mobutu y6netimine 1 milyar lira acll yardım yaptlması yolundaki önerisj Amerikan Kongresi'nde reddedilince, Suudi Arabiston derhal bu parayı Mobutu'ya yollamıştır. Zaire'de Mobutu yönetlminin yardımına koşan Fas askerı birliklerl de Suudi Arabıstan tarafından finanse edilmiştir. • Suudi Arabistan Ortadoğu sorununda arabuluculuk görevini de üstlenmiş ve Mısır ilo Israil'i yakmlaştırmak amacıyla bir dizi diplomatik girişimlerde bulunmuştur. Suudi Arabistan ayrıca Mısır'a önemli miktarda maddî yardım yapmıştır. • Lübnan ic savaşı sırasında ise Suudi Arabistan, önceki yıllardaki suskunluğuyla tam bir zıtlık oluşturan bir davranışla Riyad'da bir zirve toplamıştır. 0 Suudi Arabiston, Somali'nin Sovyetlerle askeri alandaki işbirliğini sona erdirebllmek İtalya'da yapılan bir ankete göre, halkın büyük bir bölümü ekonomik bunalımdan etkilenmemiş' italya'da 18 60 yaşlan arasındak! 10 b!n kışinin katıldığı bir kamuoyu araştırmasında ılginç sonuçlar ortaya çıkmıştır. Ftoransa Siyasal Bılgiler Fokültesi profesörleri tarafından hazırlanan ve 360 soruyu kqpsayan bu ankette, Italyanların siyasal tercihlerinln halkın eğitim düzeyiyle paralel olmadığı soptanmıştır. İtalyan toplumunun sürekli bir değişim icinde olmasına lağmen, bu değişiklikte Itici rolü her zaman yeni istek ve eğilimler oynomamaktadır Analık duyguları cok gelişmiş olarak bilinen italycnların %76'sı cocuk sahibi olmanın büyuk sorumluluk getirdiğini görüşünü savunmuşlardır. Buna karşılık cocuklara cinsel eğitim verilmesini istemeyenlerın sayısı %67'dir. İtalyanların buyük bir coğunluğu gelirlerinl nerden sağladıklarını saklamayı yeğlemektedir. Ankete katılanların %91'l kararlı ve enerjik politikacılar özlem duyduklarını acıklamıştır. Her üc İtalyandan iklsi polisin tedhiş ve cinayetleri engellemek icin zor kullanmasını onaylamoktadır. Anketin şasırtıcı olan sonuclorından biri de faşizm damgası yemiş olan bu ülkede yetlskinlerin %66'sının ölüm cezasının tekrar kabul edılmesine taraftar olması olmuştur. İtalyanların %65I ovın yasaklanmasını istemektedir. Grev hakkının kısıtlanmosını isteyenlerin oranı İse %71'dir. Anketin şcşırtıcı sonuclarından bir diğeri İse İtalyanların büyük coğunluğunun ekonomik bunolımdan fazla etkilenmediklerl ve para biriktirmeye devam ettiklerini açıklamaları olmuştur. (Dış Haberler Servisi) JARLO İLK KEZ İNSANİİRI AGUTTI... okuluslu şirketlerin gelışmekte olon ülkeierde girıştikleri yatırımlarla. gerek ekonomik ve gerekse siyasal amaclannı gercekleştirmeye calıştıkları, bu amaclann başında iso söz konusu ülkelerin ekonomilerıni kendilerine bağımlı duruma getirme ve bunun güvencesi olarak da o ülkelerde birer «beşinci kol» oluşturma amaclarının geldiği bildirilmektedir. Cokuluslu şirketlerin girdikleri ülkelere kabul ettirdikleri «açık kapı siyaseti» sayesinde, bu ülkelerde yaptıkları yatınmın kat kat üstünde kâr sağlayıp doviz transfer etmenin yanı sıra, kurdukion bu sistemi savunacak ve koruyacak bir «bürokratik burjuva» sınıfı yaratmaya çalışmaları, ekonomik ve siyasal amaclarına örnek olarak gösterilmektedir. C zllya'da görmek mümkündür. Bu ülkede gsllr dağılımındaki adaletslzllğin ceşitli toplumsal sınıflar arasında açtığı uçurum, acık kapı siyaseti yuzünden gittlkçe derlnleştlğl gibi, Brezilya devletl, cokuluslu şirketlerin denetimine gecmiş olmasını bu görüşüne kanıt olarak gostermekte ve bu durumu, taçık kapı siyasetlnln tümüyle iflâsıı biçimınde nitelendirmektedir. «Bürokratik burjuva» •ınıfı Brezilya ve Meksika gibi burjuvazisl bir ölcüde güçlenmiş ya da en .azından bir burjuva sınıfı oluşmuş ülkelerde bu yerll burjuvazinin cokuluslu şirketlerle işbirliği yaptığını, ülke ekonomisi gibi siyasal ve sosyal yaşamın da giderek bu işbirllğinin oluşturduğu ittifakın denetimine girdiğini bildiren Suriye gazetesi, Zaire gibi ülkelerde durumun farklılık gösterdiğini belirtmektedir. Gazeteye göre devlet yönetimini ya da siyasal iktidarı kendi egemenliği altına alabilecek güçte bir burjuva sınıfının henüz oluşmadıgı bu gibi ülkelerde cokuluslu şirketler devlet carkını yöneten bürokratları kendilerin» bağlımlı duruma getirmekte ve böylece bir «burokrotik burjuva» sınıfı yaratmaktadırlar. Böyle ülkelerde siyasal iktidarın ve devlet mekanizmasının daha kolay denetim altına alındığını ve ekoncmik kararların daha cabuk aimabtleceğini kaydeden gazete, ancak sonuc oiaraK her iki tip burjuvazinin de uluslararası şirketler icin bir «beşinci kolı görevi yaptığını savunmaktadır. «Kısır döngü» . YÜZDE ÜCYÜZ KÂR Suriye'nin başkenti Şam'da yayınlanan «ElSevre» (Devrim) gazetesinde bu konuda cıkan bir incelemede belirtildiğine göre cokuluslu şırketler, gelişmekte olan Ücüncü Dünya ülkelerinde yaptıkları yatırımlardan yüzde ücyüze varan oranda kâr sağlamakiadırlar. Cokuluslu şirketlerin yalnız ABD' deki şubelerinin 1974 ve 1975 yıllanndaki dönemde, yatırım yaptıkları Ücüncü Dünya ülkelerinden 32 mılyar dolar kâr elde ettiklerini bildiren gazete, «oysa bu şirketlerin oynı donemde yaptıkları harcamalar bu kârın ancak üçte biri kadardır» demektedir. «Açık kapı siyaseti» izleyerek cokuluslu şirketlerin egemenliği altına giren ülkelerin ilk sıralarında Brezilya, Meksika, Kolombiya. Filipinler, Endonezya, Tayland ve Zaire'nin yer aldığını belirten gazete. cokuluslu şirketlerin başlangıcta bu ulkelerdeki bazı yerli şirketlerle «ortaklık» kurma görünümüne girdiklerini ya da bu devletlerle «işbirliği» esasma dayalı bir calışmo ıcine girdiklerini, ancak aaha sonra çkonomilerinın conaamarlarını ele gecirdiklerini kaydettikten sonra şöyle demektedir: «Açık kopı siyaseti İzleyerek kapılarını cokuluslu şirketlere acan ülkelerin içine düştuklerl pkmazın en lyi örneğinl bugün Bre Amerikan şirketlerinin 3. dünya ülkelerindeki yatırımlarından iki yıl içinde 32 miiyar dolar kâr sağladıkları bildiriliyor «AÇIK KAPI POLİTİKASI» İZLEYEREK COKULUSLU ŞİRKETLERİN EGEMENLİĞİ ALTINA GİREN ÜLKELER ARASINDA İLK AKLA GELENLERİ BREZİLYA, MEKSİKA. KOLOMBİYA, FİLİPİNLER. ENDONEZYA, TAYLAND VE ZAİRE.. Ekonomik büyüme oranındaki yavaşlamanın AET'yi tehdit eden en önemli sorun olduğu belirtiliyor BRÜKSEL, (ANKA) Yirminci k'uruluş yılını tamamlayarak 21. yılına giren Avrupa Ekonomik Topluluğunun (AET) ceşitli sorunlarla karşı karşıya olduğu belirtilmektedir. Yeni yıla girerken Avrupa ekonomisi konusunda hazırlanan bir rapordo, ekonomik büyüme oranındaki yavaşlamanın Topluluğu tehdit eden en önemli sorun olduğu ifade edilmiştir. Gelecek 12 ay icinde de Topluluk icinde işsizlik oranının artocağı kaydedilen söz konusu raporda, bu yolaa gerekli önlemlerin alınmaması halinde, AET'yi kuruluşundan beri kavrayan bunalımırı ağırlaşacağı öne sürülmüştür. Raporda, AET için söz konusu olan bu yargının, bütün sanayileşmiş ülkeler icin de gecerli olduğu, ancak, AET icin durumun, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)'ne oranla daha kötü olduğu savunulmuştur. 1977'de AET'de ortalama büyüme oranı yüzde 2.5 düzeyinde kalırken, aralarında ABD ve Japonyanın da bulunduğu OECD ülkeierinde büyüme yüzde 3,5 düzeyinde gercekleşmiştir. Enflasyon oranları konusunda da iki ülke grubu arasında farklılık dikkati cekmektedir. Gecen yıl OECD bölgesinde fiyat artışları yüzde 3 düzeyinde kalırken, AET ülkelerinde yüzde 10'a yükselmiştir. Yine AET ülkelerinde işsiz sayısı 6 milyon (yüzde 5.5) ile ortalamalann uzerinde seyretmıştir. Sayının 1980'lerin başında 9 milyona yükselmesi beklenmektedir. Bu gelişim sonucu. AET'nin ekonomik gelişme sağlayabilmek icin dış yardıma muhtac olduğu kaydedilen raporda, AET ile Japonyo arasında Topluluk aleyhine acık veren ticaretin dengeye kovuşturulması yolunda herhongi bir umut olmadığı do öne sürüN müştür. Japonya'mn ihracat sözleşmelerinde yüzde 30 oranında artış kaydedildi • BUNA KAR5ILIK VAR. TOKYO Japonya'mn gecen yıl kaSım ayında yaptığı ihracat mukavelelerinin ekim ayına kıyasla % 30 artış gösterdiği acıklanmıştır. Buna karşılık 1977 kasım ayında yapılan ithalat mukaveleleri 1976 kasım ayına kıyasla % 20 oranında düşme kaydetmiştir. Gecen yıl kasım ayında yapılan İhracat mukavelelerinin değeri 703 milyar Yendir (Japon parası). Ekim ayında ise 560 milyar Yen'lik ihracat mukavelesi imzalanmıştı. Kasım ayındaki artışın nedeni ABD, Orta Doğu ve Güney Doğu Asya'ya otomobil ihracatındaki yükselme olmuştu. , Bilindiği gibi Japonya'mn ihracat fazlası Batılı ülkelerde sert tepkilere yol açmaktadır. Japonya'mn gecen yıl tlcaret dengesi fazlası 15 milyar Doları bulmuştu. Bu oiuşum özellikle ABD'de sert tepkilere yol acmakta ve Tokyo'ya karşı ekonomik misillemede bulunulmasını isteyenlerin sayısı hızla artmaktadır. Japonya'da ayrıca gümrük duvarlorı da yüksek olup, ülkeye dışardan mal girmesi ceşitli bürokratik formüllerden ötürü cok güctur. Carter yönetimi bir süredır ekonomik gelişme hızını arttırması ve daha fazla mal satın alması İcin Tokyo hükümetine baskı yapmaktadır. Ancak Tokyo'nun bu alanda aldığı önlemler Amerika'lı yetkililer tarafından cok yetersiz bulunmuştur. İTHALAT MUKAVEELERİNDE KIYASLA % 2 0 İSE, BİR YIL ÖNCESİNE «ElSevre» gozetesl, ekonomilerin! Batılı şirketlere bağımlı duruma getiren ülkelerin IMF gibi uluslarorası rnoli kuruluşiardan kredi almak konusunda bir (kısır döngü» icine düştüklerini de belirterek şöyle demektedir: «Batılı sömürücü mali kuruluşlor bu ülkelere kendilcrinin kabul ettlrdikleri koşullara uygun bicimde kredi verirler. Ancak bu kredilerin faizleri cok yüksek olduğu İçin bir süre sonra bu faizleri ödemekte borçlu ülkeler güçlük cekmeye başlarlar; bundan kurtulmok için yeniden aynı kuruluşiardan borc nlmak zorundo kalır ve böylece cıkışı olmayan bir kısır döngü icinde dönüp dururlar.» (Dıs Haberler Servlsl) denetiml altına glrme ve ulusal egemenliğini yltirme noktasına doğru gitmektedlr.» Gazete, Brezilya'daki doğal kaynakların ve bu koynakların işletılmesinin bugün hemen hemen tümüyle cokuluslu şirketlerin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle