18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S ANAT EDEBIYAT tt.1.1926 Divani Âli teşkil ediliyor ANKARA, 27 (Muhabiri mah»usomızdan> Mıllet Meclisinde Nurettin Ali beyın takririnın kabulü üzerine Meclis Reisi Divani Âlinin teşküi icin Başvekölete tezkere yazmış, Başvekâlet de aynı akşam Divani Âiiye icop eden azalann intihabı icin Şuroyı Devlete tezkere yazmış ve Mahkemei Temyize telgraf cekmiştır. Divani Âli Müddeiumumisi Nihat bey esasen şehrimizde bulunmaktadır. ihsan beyin tevkıf editmesi, muhakemenin mevkufen yapılması muhtemeldir. ihsan bey. Mecliste okuduğu yazılı müdafoasını burada avukatlardan binyle birlikte yozmıştır. Divani Âlıde ihsan beyin avukot tutmast do muhtemeldir. Şurayı Devlet ve Mahkemei Temyiz ozalanndan teşekkül edecek oian Divani Âli azasınm nıhayet pazartesi günu faaliyete gececeğı sanıimaktadır. Ankara'ya gelecek olan Divani Temyiz azaları için Ankara Oîelinde hususî daireler tefrik eöilmiştir. Dahiliye Vekâleti mahkemede inzibatı muhafaza icin otuz jandormo ile yirmi poiıs memuru vazifelendirmiştir. Doktor Fikret beyın masunıyeti teşriiyesinin refi. luzum görüldüğü takdırde Divanı Âlıce Meclisten talep edilecektır. Dün ismet Paşa. Mecliste beyanatta bulunurken Ihean bey, İsmet Paşaya bir mektup yazarak kendisioe olan hürmetinin baki olduğunu ve kendisınin fazla hıfpalanmamasını rica etmıştir. • Şehremini Muhıttın beyin geceli gündüzlu mesaislne mukâfat olmak uzere ıkı sene evvel olduğu gıbi be$ bin liraiık bir ikrami/e veriimesi münasip görülmüştür. Muhittin beyin en muhim eseri Unkapanı köprüsü olacaktır. Esasen Şehreminlerin maoşı o makama göre cok azdır. Bunun ikramıye ile telâfi edılmesi istenmektedir. • Son günlerde Şehremaneti tarafından gönderilen bir tamimde bütun esnafın Türkce alışveriş yapmalan tebliğ edılmiştir. Şimdi bu tebliğ sınema ve tiyatrolara da teşmil edilecektır. Yalnız seyyahlaro yabancı dil kullanılabilecektir. • «Memleketimizdeki ecnebi şirketlerden birçoklorı saltanat ve kapıtülasyonlar devrinden alıştıkları Türke tahakkümün mübah v© hatta lözım otduğu zihniyctini bir türlü terketmek istemiyorlar. Bir kimse ki Türk'ün mernleketinds bannır. Türk'ün ekmeğini yer, Türk'ün himayesi ile asude ve müreffeh bir hayata mazhar olur, Türk'e zulüm eder ve Türk'ü hakir görürse, bunun en hafif tabiri ile bu küstahlık olur » Bu satırlor Kadıköy Havagazı ve Elektrik Şirketinde idşan memurlarına karşı gösterdiği kötü muameleden doiayı yazılmıştır. DİVANİ ÂLİ: Bakonlart muhakeme edecek olan Yüc» Dtvan. TAKRİR: Önerge. İCAP EDEN: Gereken. AZA: Üye. İNTİHAP: Secim. ŞÛRAYI DEVLET. Donıştay. MÜDDEİ UMUMİ: Savcı. TEVKİF EDİLMEK: Tutuklanmak. TEFRİK: Ayırmak. DAHİLİYE VEKÂLETİ: İcişleri Bakonlığı. İNZİBATI MUHAFAZA: Güveni korumo. MASUNİYETİ TEŞRİİYESİNİN REFİ: Dokunulmazlıjının kaldınlması. LÜZUM GÖRÜLDÜĞÜ TAKDİRDE: Gerekli bulunduâunda. HÜRMET: Saygı. ŞEHREMİNİ: Belediye Başkanı. MESAİSİNE MÜKÂFAT: Çalışmasıno karşılık ödül. MÜNAŞİP: Uygun. TELÂFİ: Yerini doldurmâ, karşıioma. TAMİM: Genelge. TEŞMİL: Etrafa yayma. kapsoma. SEYYAH: Turlst. MÜBAH: Yasak edilmemiş. HİMAYE; Koruma. ASUDE VE MÜREFFEH: Şakin ve rohot «Ne yaptığını bılmesi. sanatının hesabmı verebilmesi sadece bunlar büe Birsel'i günümuz deki şair kalabahğından ayırmomızo yeter bir sebeptir. imzası olmasa da insan Birsel'in şıırı ni, taşıdığı havadan, sağlam yopısınaan anlayabilir.» Böyle yozmışını 1950'deki 'Şair Dostlarım dizisinde Birsel >cin... Yirmı yedı yıl gecmış üstunden... Bu kanı. kayo gib ; sağlam. yerinden kı pırdatmak olanaksız. Salâh Birsel gecen yıliar içınde hem ozan, hem denemeci olarak yazınımızdaki özel yerıne oyie bir oturmuş ki! So:ı yıllarda denemeci yanı ağır basmaya başlodı nedense... O, btrbirinden guzel yazılar. anılar. yazın üstünedenemeler bir ozanın sanat külturü. yaşam densyleri, zekâ gücü ile kaynasmıs ürunleridir. Kırk yıllık dostluk, derler! Salâh Bırsel'le r,yO ledir yakınlığımız .. Yıllarca Ankara'da yaşcdı. basımevı müdurlüğü. TDK Yayın Kolu Boşkanhğı gibı işlerle yaşcmını gecirdi. Şimdı emeklı, Suadiye'de bir apartımando yılların birikımi bın lerce kitabı arasında, ranoî koitucunn "qomuluD Okuyor. yazıyor, düşunüyor. Bir kez daho karşı karşıyayız Sormak. onlamak istediğim konular var, Gercı az cok biiıyorum neier dlyeceğini. Kırk vıl'ık dostluk bu! insonın böyle dostları biraz da 'kendisi' gıbi bır $ey oluyor. Olsun. Okurlanm adına soracoâırn sorular var. Başlıyoruz soyleşıye: Kırk yıllık bir ozansın. lik şiirlerin 1939'larda cıktı sanırım. Uzun bir zaman parcast gec mlf orodan. O gunden bu yana 'şiir' üzerine du süncelsrinde ne gibi değişmeler oldu? Bugüne gelinceye değın. şiırlerimde psk çok pencereler. pek cok kapılar octım. Actım, kapadım. Açtım, kapadım. Ama düşuncelerımde, cigara tüttürüşümde pek bir değişiklik oımaeiı. 1940'larda Yahya Kemal'ın «Itri», «Erenkoyu'nde Bahar», «Eskı Mektup» şiirlenne bir de tTonburî Cemil Bey calıyor eski plckta» dizesine bayılır, öbur şıirlerıne, öbür dızelerıne ise kurek cekmezdim. Şirfıdiler ayni istim üzerindeyım. Ne eksik, ne artık. Ama her ozon yaşamı boyunca yenı yeni rüzgârlar yeni yeni esinler alır. . Bu, elbet ozanların oturuşunu etkiler. Ama bağdaşını butuhuyle oozamaz. Nâzımın şiirine bak. 835 Satır'da ne varsa, son şürlerinde de o var. Ozon lor icınde en cok değisiklik gosteren belkı Ok tay Rifat'tır. Ama onun her şiirinde değişmeyen bir Oktay Rifot da var. Şlir üzerine, kendi şllrl üzenne duşunan, hetabını verebilen, oçıklamasını yapabilen ozan larımız sayıhdır. Sen sllr ya/manın yanı sıra şhr üzerine düşündun hep. Şiirın llkelerı gibi, doho ba?ka yopıtlarında, yazılorındo hep şiır konusunda du?unc«lerlnl yazdın. Her ozanın bir «poetlkaısı var mıdır, olmalı mıdır? Yani ozan, «bilerek» mi yapmalıdır Işinl, yoksa bilinçsiz bir •sinin etkisiyle ml? Hongisl daha kalıcı, onemlidir? Dediğin doğru. Ben şiir uzenne cok duşundüm vede cok yazdım. Şiirin ilkelerını bıie soptomayo katkışım. Doğrusu yo her ozan Kendi şiiri uzerınd8. yada genel olarak şiir uzerınde duşünür. Düşunmeyenier başkaiannın dürnen suyundan gıdenlsr ve daha ilk solukta yanşton oyrılanlardır. Ama şiir uzenne duşuncelenni sçp tamak oyrı bir şeydır. Ozanların çoğu boyle bir yolda kendilerini yitırmek istemezler. Daha doğrusu, bizim ozanlarımız bbyledir. Batıda şiir yazıp da. şiır üzerine birkac Yazıcık olsun dökturmeyen hemen hemen yok gibidir. Ama benım durumum biraz değişık. Ben ötedenberi duzyozı ya biroz cokca sarılırım. Flaubert gibi düzyazıyı şiirden üstün tutmaya kalkışmam ama, şııre verdiğim değeri, düzyazıdan da eslrgemem. Ama şiirin kurallarını göz önünden uzak tutmayan düzyazıdan. Cünkü düzyazı da büyük uğraş lardon, büyük cabolardap sonra yüzünü gosterır se gosterir. Ben, bir yazarın tBira getir garson» demeden önce usunu kafasının icinde en az yedi kez döndürmesi gerektiğine inamnm. Dıyeceğım calakalem. hodı senin deyimini kulianayım calatuş yazı yazmak benım düzyozt anîayışımırı dışında kalır Değişik bir şiirin var senin. Kimseye ben zemiyen. Duygu payı az olan. Sence gerçek şi Ir böyle mi olmalı? Yani duyguyu bir yano m itmeli hepten. Yalnız aktl yeterli midlr şlir İcin? Yoksa en iyisi lkisini kaynaştırmak mıdır? Sen>r, şiirin konusunda tartışılan bir konudur bu. 8ır aciktama yapsan bize... \ Hoa. bok bunun üzerinde durmak 'gere kir. Yahyo Kemal'in biraz önce andığım dızes; ni biraz mıncıklayalım: Tanburi Cemil Bey calıyor eskl plakta. Bu dizenin gü?elîıği bence ya linlığından. edebiyat oyunlarına orka dönuşunden, of omanlarddn kacışından gelmektedtr. Mî ki icinde istemedığin kadar duygu var Bences: şu ki. söz oyunları yoni benzetmeler, yanı eğ'e surülur oldu. Herkes denemeci kesildl: Bu karışıklıkto bir oydınlık gerekmez mi? Denemenin tonımını nasıl yapmalı"? Deneme, ıcın yapılacok bir tanımm pet< •şe ya'ayacağım kestıremyiorum. Cunku şiır, ronan, öyku, oyun o^rnayan her düzyazıyı deneme sonanlar ve kendilenr.i dcnemeci olarck pıyaso/a sürenler Du tanım karşısmda kenal yazıları,;n da ,0^0 uyduğunu soyleyeceklerdır. Ama denenıe diye bir olay. bir tür vor yine de. Yalnız sınırları kesinlikle ayrılnıış değil. Sozgelışi Atac' ın söyleşıleri deneme sayılocak mı, sayılmayacak mı? Ear.a kaıırsa Atac'ın ılk ycziları denamedır de. son yazıları daha c6k söyleşıd'r. Pekı cma soylsşi de ne? Söyleşi diye oyrı bir yczı turu mu var'' Yoi^sa kimi denemeler söyleşi hovası icinde mı yozılıyor Bılirsin Frcnsızların bir Alain'i var. O da yazıiorinı kahvede birine bir şeyler anlotıyormuş gıbı yazar. Yazılanna dn soyleşı adını oturtur Ote yarfdon, kimileri de elest:ri yazılorını deneme saVıyor. Bir denemeci Bir Sanatçının 24 •,.• isnnı, kenoı dunyo goruşunu sık sık okurlann onune süren yazı turüdur. Bır ingılız yazarı, yanHş anımsamiyorsam, denemeyi, daha cok ingiliz denemesini, yazarının acıkyürekliliğini ve içtflnliğini ortayc koyan yazı turü olocak tanımlam.ıştı. Buniar hicbir şeyi cözümlemez. Cünkü bu ozeüıkler yaînız denemecilerin değil, bütun yazı erlerinin ozellıkleridir. Ama yine bir deneme turü var değil mı? Ortalığı butun butüne korıştıracaksarn da ben şoyle derim: Deneme adını verdiğim şey eleştirı, mceieme. makale, haber • yazı. soy leşı vede anı olmayan yazı türudür. Ben, hatırlayocaksın. bu vonteme şiiri tanımlarken de baş vurmuştum. Şiirin İlkeleri'nde. O zaman bır 3ydınlığo varamomıştım. Şımdı de varamadım sanınıii Sanot modadır, dlyordun Yine aynı konıda mısın? Modalar akımlar gecip gidiyor, ama ozanlar, yazarlar kalıyor. Demek, modayı a$an sanatçı yaşıyor. Sanat modadır sözü sanirsam cok yanlış anlaşıidı. Ben modaya uyan, yada yeni bır mooa yaratan edebiyatın, sanattan uzaklaştığını. yuzyıllara kalmadığmı sdylemedim hic. Amo yazmiarda degışen. carcabuk değişen. bir küşağı oteki kuşaktan ayıran bir yan da var. Bak, şimdıier. şiırimize yepyeni bır kan getiren 1940 Şıiri bıle rata kaldınlmak isteniyor. Onun gercekciliğıni, daha doğrusu toplumcu gercekliğinl kucumsuyorlar. 17 yıllık bir Ankara yaşamından sonra yl ne geldin Istanbul'a yerleştin. 24 saatini nasıi geciriyorsun şimdi? Istanbul'a taşmdıktan sonra cok uyumo ya başladım. Kimı vakıt altı saat uyuduğum bıla oluyor. Dokuncalı bır şey bu. Jack London uykuyu 3 4 saate mcJırgemiştı. Aklı başınaa oır sanatcı da bundcn başkasını istememelidır, ü * celerı ikiden.önce yatmıyorum. İkido de gozkcpakiarım artık taşınmaz hale geidıği icin yatagm yolunu tutuyorum. Kimı zaman bir soatlık bir uykudan sonro kalkıp yeniden uc saot okuyorum. Ondan sonra yine 4 5 scat uyku. Elekink kesılmelenni de nesoba katorsak genel oıorak kuşluk vaktinde mascmın başına oturmuş cluyorum. Yoruldukca nıutıağa gıdip bir şeyler atış tırdıkton sonra yine caiışmoya donuyorunı. 3u. ya bır şeyler yazmak »ada fiş cıkarmak icin olu yor. Ekim başından beri ^oğazıci'nin Şıngır Mın gır Yaşamını dile getirmeya colıştığım ıcın şixdiler boyuna fiş cıkarıyorum. Ama arado bır tiş lerı bir yana ıtıp ıcımüen kopon bır şeylen köğıt üstüne gecirdiğım de oluyor. Akşanı cn ackika TV'de hoberler. Kimı zaman da beş dakika. ilgi/cekıci bir dizi olursa bir soat da ona ayırıyorum. Sonra yine okumayo başiayaruk ertesi gun cıkaracağım fişleri soptıyorum. Bu y»ni kıtabım icin uyguladığım bit program. Deneme ya zarken, şiır yazarken başka 24 soatlerım vardır. Okurlarına bir başko diyeccğin vor mı? Geiecekte yapmak istediklerln, şu anda hozırladıkların, yeni yoyınlanacak kitoplorın konusunda? Şimdıier Boğazıcı cılgmlıklan üzerine bır kitop yozdığımı soyledım. ic ve dış havalar elverirse onumüzdekı sonbahorda işin orkos.nı alabilirim. Bu arada son uc yıldo yazdığım denemelerimi de yakında bir kitap holinde yayıalamış olacağım. Ve Huurya Işksnceler odını ver dım. Belki değiştırtrim. Şimdılik kordnm bu. Tez gâhto bir de.roman var: Peygamborcı Ab.dussa: met. Derneklerde coreklenen, dernekleri somüren, derneklerin yağını cıkoran bir kişiyi. 'decnekci' diyebileceğimiz ayrı bır ınsan türünu anlatmak istiyorum. Ama daha el surmedım. Sadece birtakım notlnr alıyorum. Hele Boğazicı'nin horitasını cıkaraynn bir. baatı . Oktay AKBAL SALAH BİRSEL tılemeleri, yani mecazlar. yani sıfotlar. yani moydonozlu deyiş'er şiırı oldurur. Onu duygululuk. şairanelik batağına yuvarlar. Ben şiırlerımden duyguyu deg.il. bu duygululuğu uzak tuttum. Edebıyat campazlıklanm uzak tuttum. Duyguyu yakaladığ'^ bicimı ıle. bozulmamış bicımiyıe vermeye calıştım. BHıyorum Şiirin İlkeleri'nd? zekâyı biraz cokca övdurn, O zamanlar bu gerek lıydi. Her yandan hıckırıklı, üzünclü şiırler yukseliyordu. Gerceğini ararsan ben duyguya değil, kantarın topuzunu kıran coşkularo karşıyımdır. İlkeler'de de dediğim gibi coşkunun yeri gunah cıkortma ya da evienme önerislnde bulunma gıbı yürek hoplatıcı sahnelerdedir ancak. Yalnız ok iın düzen yaratıcı ışığı aitından gecmemiş bir şiirin belli bir düzeye ulaşması beklenılmemeıidin Kısacası, duygu yoksa. hicbir şey de yoktur. Oeneme nedir? Bir tanımmı yapmak gerekiyor sanırım. Son yıllarda gazete makaleleri, her türlü duzyazı tdeneme» diye ortayc elbet bir guniukcu. bir cnıcı gıbı başka yazarların kıtaplarmı degerlendırme hovasında olabılir. Bu onun denemecıliğine golg« duşurmcz. Ama bir eleştırmen kitap değerlendırmesı yaparken. omacı doğrudan doğruya eleştirici olduğu ıcın. ortaya koyduğu urün hic mi hic deneme değıldir. Bir de incelemeler var. Kimileri de bır ozan yada bir romancı üzerine yapılrmş incelemelerı deneme saymaktan geri kolmıyor. Bencesı bu tur yazılar da denemeden cok, elsçtırı alanına gırer. Şımdl istersen deneme icin bır tanım bulınayo calışalım. Denemenin oâıl ozeüiği onun belli bir konusu olması, denemecinın daldan dala atlasa da. enınde sonunda asıl soyleyeceöi şeye parmak basmasıdır... Ne kı, romonın. ıncelemenin, haber yazıların, eleştırılerın de belli bir konusu yok mu? Görüyorsun bu tanımla da bir şeyı aydınlatmış olmadık. Beikı şöyie bir tanım yapılabilir: «Deneme, bir yozarın ken di duygulorını, kendi beğenilerini. kendı eğılım TELEVIZYON 18.00 HAFTANIN BELGESEÜ 19.00 UZAY 1999 : 20.00 20.45 20,50 Dizinin : (GELECEGE MİRAS) «YALANCI MUTLULUK (2)» HABERLER ve HAVA DURUMU : BEŞ DAKİKA : Program dizislnin ciŞ YERİNDEı «KJII b61ömü yayınlanacak. NEYZEN TEVFİK : Televiryon Kültür Yayınları Şubesinc« hazırlanan ve Şemiii Sergen'in sunduğu programda Neyzsn Tevfik'in kışiliğı, şıirlerı ve Neyzen olarak özetlıklerı kısaco onlatılıyor. • BİZOEN SİZE : Müzik Eğlence Yayınları Şubesince hazırlanan progroma katılan sanotcılar: Atakan Çeük: tKulaksızda Kuyu Var», İbrahim Tatlıses: «Hış Hışı Hançer», Nizamettin Aric: »Ağrı Dağından Uctum>, Ayça: tKücük Kır», Aida Pekkan: füine Pleynt». Erkut Tackın, Erol Evgin: tSen Benimsin», Ersen, Yeliz. Ali Şenozan, A!pay: «Aynt Yolun Yolcusuı. Şenay: «Dünden Bugüne». I RADYO SOLDAN SAĞA: BULMACA TRT 111 19.30 2015 20.35 21.00 21.02 21.17 21 30 2200 22.02 22.30 Bölgesel yayın^ Konuşa konuşa Şarkılar Kısa haberler Turkce sözlu hofif müzik Şarkılar Dinleyici isteklerl Kısa haberler Şarkılor gecidi Türk yorumculorı Türk bestecileri Haberler Cumortesiden pazara Kısa haberler 05.00 Gece yarısı 07.00 Acılış ve progrom 07.02 Saion orkestraları 08.00 Söbah icin 09.00 Muzık şöleni 1000 Türküler ve oyun havolorı 1030 Muzık stüdyosu 11.15 Öğleye doğru 12.15 Türküler gecidi 12.45 Tatil müziği 13.15 Türk musikisi sozlüğü Şarkılar 13.45 Müzik köşesi 14.30 Müzik bahcesinden 15.00 THM toplu programı 15.30 Müzikle yoşayanlar 16.00 .Şaz eserleri ve tanbur soloları 16.30 Barok müzik 17.00 THM kadınlar topluluğu 17.30 18.30 19,00 20.00 20.30 Genclerle birlikte Türk bestecileri Pop 78 Müzik sözluğü Dünya radyolarından, müzik festivallerinden 1 Müzikte, belli bir temayı, değişik ormoni. melodı ve ntimle süsleyerek yeniden calma. 2 Soyda temel olarak babayı alan ve aılede cocuklan baba soyuna mal eden topluluk hatı, pederşahilik. 3 Eski dilde •kültür Tersi eski dilde güzel, goze hoş görünen ya da bir bayan ismi. 4 Eski bir kavim Bir soru. 5 VValt Disney'ın cizgi romon kahramanlarından biri Yaboncı dilde hayır. 6 Bir emir Sıcak ülkelerde yaşayan zehirsiz fakat iri ve kuvvetli bir yılan Cok değil. 7 Tarım ürunlerini değerlendiren kuruluşun kısa yazılışı Avrupo'da bir ırk. 8 Bir işaret sıfatı. Bir kentimiz. 9 Mevdana gelen. oluşmuş. Eski Mısır tanrılorından. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Korkulacok halde, tehllkelı durumda. 2 Uzak dedelerde veya ninelerde bulunan kimi karakterlerin, torunlarda tekrar baş göstermesi. 3 Tersi bır iş hakkında düşünülüp tanışılorak uygun diye üstünde durulan core Bölmeli büyuk göcebe cadırı. 4 Eski dilde Medine kenti Hastalıklı'yumru. 5 Utanma. utanc duymo. Osmiyumun sımgesi. 6 Buyuk rezalet. 7 Yeniden, bir do'H3. tekrar Karada ve de TRT I 1111 • 21,15 22,10 TELEVİZYONDA SİNEMA : Şahane Yolculuk (Fantastıc Voyage) Yonetmen Rıchord Fl»ischen'in bilim kurgu filmi. J ' 05.00 05.05 07.00 07.02 07.07 07.30 07.40 10.00 10.01 10.21 10.30 12.55 13.00 13,15 Acılış ve progrom Günaydın Kısa haberler Köye haberler Bölgesel yayın Haberler Bölgesel yayın c Kısa haberler Arkası yarın Oyun havolan Hafta sonu RadyoTV prog. haberleri Haberler Oyun havalgrı 13.30 Bölgesel yayın 15.00 Kısa haberler 15.01 Neyzen Tevfik'in ölumönün 25. yildönümü 15.16 Türkce sözlü hafif müzik 15.A0 S. Mutlu Akbulut'tan şarkılar 1600 Bölge haberleri 16.20 Halk müziği sanatcılarımız 1 2 3 4 5 6 7 8 9 12 3 456789 1• lyi H1H ~ 1 1 16.40 17.00 17.02 1750 18.00 19.00 Tangoiar Kısa haberler Dilek kutusu Hafıf müzik . Bölgesel yoyın Haberler t. 23.00 23.10 00 55 01.00 nizde yaSbni hayvan. kuş veya balıki tutma işi. 8 Havoolanlarında buluncn ve cevredeki ucok uc'jşlarını denetlemeye yarayan sistem. 9 İlâcla sağlanan şuursuzluk hali Sodyumun simgesi. 23.45 GÜNE BAKIŞ: ' ' 13.15 13.30 Gün başlıvor 1400 Türküler geçidl 1420 Şarkılar 1440 Sularımızdak! servet 15.00 Şarkılar ve saz eserterl 15.30 Taş plâklarda 15.50 Türküler 16.20 Sıyasal hayat Turkçe sözlü hafif müzik 16.40 Türk edebiyotında hiciv 17.00 17.30 ve mizah Kadınlar topluluğu 1800 Hoberler 18.45 Hafif müzik •>" Halk ozanlon Öğretmenler odası ŞarkıldT Cevre sorunları Kücük konser Trafik Folklorumuzdan Arkası yarın Türk hofif müziği Saz musikimiz Şarkılar Yurttar. sesler Bestenin saoti Türküler 19.00 Haberler 19.30 Hafif müzik 19.45 Beraber şarkılar 20.15 Ankara Radyosu coksesii korosu 20,30 Haftanın ülkesi 21.00 Caz sevenler icin 21.30 Erkekler,faslı 22.00 Türküler, oyun havaları 22.30 Gece konseri 23.00 Türküler 23.15 Şarkılar 23.35 Türk hafif muziğl 2355 Program ve kopanıç DÜNKÜ BULMACANIN CÖZÜMÜ NÖBETÇİ ECZANELER BAKIRKÖY: Canan (Ataköy, 4, Kısım Carşısı 16), Karadenız (Bahcelievler, Calışiar C. 7), Çam lık (Bahcelievler, Camlık Cad.), Şezgin (Yeşilköy. istasyon C. 51/B), Güngör (Yeşilova, Tansel C. Şefaköy). Yıldız (Küeükcekmece, Yaycıoğlu Pasajı 1), Atalay (Kanarya, Pelikan Kuşu S). Kutlar (Esenler, Atışalan KpY'Ci 88), BEŞİKTAŞ: Serter Bağcan (Sinanpaşa Köprü S. 23/1), Leylâ (Dikilitaş. Emirhan C. 18/3), Cınar (Etiler. Akaflar Zeytinoğlu S ) , Ortakoy (Ortaköy. Muolüm Naci C 23). Mert (Bebek, Cevietpaşo C. 210). BEYOĞLU: Yeşilcam (Torlaba41 C. 161). Bengi (İlkyardım, Arka S. 7/1). Fındıklı {Mebusan Yokuşu 55). EMİNÖNÜ: Suleymanive (Süley maniye. Şıfahane S. 5/3), Kücük Ayasofya (Liman C. 211/ K. Ayasofya), Gençtürk (Lâleli, Genctürk C. 22), EYÜP: Şükran (Esk; Yeni C. 18>, Guner <Rami, Reşadiye C, 20), FATİH: Bal'paşa 'Balipaşo C. 18), Şule (Akşemsettın C. 34\ G. O. PAŞA: Yıldıztabya 'Yı|dıztabya C. 61 .'2>. Kucukköy (Kücükköy, Dispanser Altı), KADIKÖY: Şevgi (Bahariye C. 371, Saray (Acıbadom, Şemsibey Ş. 11 \ Ferah (Moda C. 121 \ Kado (Şuadiye, Bağdat C. 410V Kalamış (Kızıltoprak, Fener C. 74/18), Göztepe (Tütüncu Mehmet Ef. C. 108), Alppınar (Şenesenevier). Fethiye (Erenköy, Ethemefendi C. 23/5), KARAKÖY: Fügen (Eski Güm rük Ş. 13), KASIMPAŞA: Piyale (Turşucu Bayram Ş. 13), İnci (Kurtuluş, Hacı Ahmet Mah.), ŞARIYER: Alâaddin «Orto C»S me C. 27>. Bızim Ayral (Tarabya, Cami Sitesi D. ŞİŞLİ: Şezen (Abidei Hürriyet C 210K Alacam <Pangaltı, Ergenekon Cad. 137/1), Füsun (Nişantaşı, M. K&rnal C. 2», Semt 'Gürsel Mah. Şevketpaşo C. 4>, Nesnn <Gültepe, Talatpaşa C. 356/B), Celiktepe (Çeliktepe, G. O. Poşa C. 29), Mer kez (Mecidiyeköy (Mecidiyeköy Cad. 6/A), ÜSKÜDAR: Erol (Selmanipok C. 92/A), Karadeniz iToptaşı C. 509/3), Kocacınar fDoğancılar, Haik C Z'K>. Gülden 'Beylerbe yı. iskele C. 25>, Alper 'Ümraniye. Alemdağ C. 19). ZEYTİNBURNU: Jale (Yenidoğon Mah. 54. S. 1K TRT II SOLDAN SAĞA: 1 iskonto. 2 Şarkt Mıs. 3 3 ınA. 4 KataliZÖr. 5 Ötftki. 6 ri El. 7 cA Bakaya. 8 Ertelomek. 9 Raptiye. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 işıkölcer 2 Sanat Ara. 3 Krater tP. 4 Ok Akıbet. 5 nıkli Ali. 6 ekeY 7 Omuz Lame. 8 Ön Ye. 9 Esir Maki. 08.00 09.00 09.20 09.40 10.30 11.00 11.20 11.35 11.55 12.10 12.30 13.00 21.30 Günümüzde caz 22.30 Klâsik Türk müziği korosu 23.00 24 00 01.00 Gecenrn konserj Gece vs muzık Program ve kapanış SİNEMALAR BEY061U A3 (47 63 15) Beşlncl Taorruz R. Burton İ. Papoz • R.İ ATLAS (44 08 35) Olay Adamı S Boyd H. Ross R.İ DÜNYA (49 01 66) Oldurmek Arzusu • A. Delon R.F EMEK (44 84 39) Otobüs T. Okan T. Kurtiz R. FİTAŞ (49 01 66) Örümcek S Brodie B Hale • R.İ GAZİ (47 96 65) Öldürme^ Arzusu • A. Delon R.F İNCİ (40 45 95) Derbeder F. Tayfur R. KENT (47 77 62) Tüm B.r Yasam • M Keller • C. Denner R.İ KONAK (48 26 06) Büyuk Sahtekar Y Montant • A. Belli R.İ ÖZLEM (66 60 83) 1 Boskın C. Arkın 2 Eşref Y. Cmor R. SİTE (47 69 47) Otobus T. Ckan T. Kurtiz R. SİNEPOP (44 24 22) Sıcok Sıcak R.T YENİMELEK (44 42 89) 1 Bır Ynz Hatırası 2 Kana Susayanlcr R.T YUMURCAK (61 01 911 DHo Hanım T. Şoray • K. lnanırR KAPIKÖY AS (36 00 50) Şeref Madalyası • R.İ ATLANTİK (58 84 64) Ben Hur R.T OCAK (36 37 71) Gecelsrin Adamı A. Delon R.T REKS (36 01 12) D :o HanırnT. Şoroy K. inanır • R. TİYATROLAR ALt POYRAZOĞLU • KORHAN ABAY • Kücük Sahne (43 56 52) eBızım Sınıf» • Po?ciesı ha^c her gün 21.15 Carşamba: 18.30 • Cumortesl. pazar: 15.30 ANYAMANYA KUMPANYA Mete Inselel 44 25 26) «Dok icini Rahatlan Pazartesi. Ccrşamba. PerŞ'smbc. Cuma. Cumartesi 21.30.,Pazar 18.30 DEVEKUŞU KABARE (44 46 75): «Cıktık Ac:k Ahnla» Pa AKS&R&Y BULVAR (21 35 78) Dila Honım T. Şorcy K. inanır R. HAKAN (23 42 33) Dila Hanım T Şoroy • K. Inanır R. IPEK (22 25 13) 1 Yozgı A Aıman 2 Boba ; Y. Güney R. MARMARA (ZZ 33 60) Cılgmlcr Otelı R.T ŞAFAK (22 25 13) Öldürm.ek Hırsı • A. Delon R.T zortesi haric 21.30, Corşamba, Cumartesi Pazar 18.30. CEVRE TİYATROSU (A. Erbulak M. Serezli 25 01 73): «Işıklar Neden Korardı» Pa zortesi horic her gün 21.15 Çor şomba, cumortesı. po^ar 15.00. DOSTLAR (49 56 52) : (Kucük Sahnede) «ikili O/un:, Carşamba 15.15 Petşembe. Cuma, Cumartesi, Pazar 18 30. fArtya Manya Kumpanya S'alonunda) fDevrik Suleymanı |44 25 26) Solı 21.30 Carşamba, Cumartesi 15.30 18.30 Perşembe, Cuma T8.30 Pazar 15.30 21.30. G.ÜLKÜ G ÖZCAN (46 90 91): «Yeter Artik» Pazartesi horıc her gece 21 00 Cumor tesı Pozar 16 00 KADlKÖY IL TİYATROSU (Tev fik Gelenbe): «Bccım Scnc Mut tacım» H<?rgun 21 30. Cumo' tesi. Pazar 18 30. Corşamba o TEPEBAŞI DENEME SAHNESİ (44 79 59): «Cesoret Ana ve Cocukları» ÇorP I R IIYİIROIARI şoraba. Perşembe, Cuma 18.30 HARBIYE (40 77 20) «Corio Cumartesi 15 30 21.00. Pozar Lanus» Pazar 15 30 . «Hadl Öl 1530 dursene Çanıkom» Pazar 18.30 DEVLET TİYATROSU (49 01 92) '<Eşeğın Gölgesı» Car Per Cu «Baba Evı» Pazortesi. Salı horic ma. Cumartesi 21.00, Cumartesi her gece 21.00 Cumorlesi. Pazar 15 30 15.00. yun yok. KENTERLER (45 35 89): «Bir Daha Oyuna» Salı. Carşamba, Perşembe 21.15. Carşamba 15.00 ^ «Sene/e Bugün» Curna 21.15 fYuruyen Geceyi Dinle". Cumartesi 18.15 2115 Pcucr 15 00 18 15 NEJAT r UYGUR (22 41 12): «ZAM P Â R A Î Corşamua ha ric her akşam 21.30, Cumartesi. Pazar 18.30. URALOĞLU TİYATROSU: (Kocamustofapoşa 21 57 74) «Beşık Sözlüsü»; Salı horic her gece 21.30 Carşamba. Cumartesi, Pazar 15.30. FATİH (26 53 80) «Yolcu» Pazar 15.00 1800 Carşambo 21.00 «Işgal» Perşembe. Cuma. Cumartesi 21.00, Cumartesi 15 USKUDAR (33 03 97) cAy Işığında Şomata» Carşambo. Perşembe. Cuma 21.00. Cumartesi 21.00 15 30 tYorgun Savaşcı» Porar 1530 18.30. KADlKÖY (36 31 21) «Büyük Ikromiye» Pazar. Cumo. Cumor tesi 2100, Cumartesi Pozor. 15.30 «Hulleci» Carşamba. Per şembe 21.00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle