02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kiralarda olağanüstü artış var Anayasa Madde 4 9 : Devlet, herkesln beden ve ruh sağlığı içıode yaşayabilmesinl ve tıbbi bakını görmeslni sağlamokla odevlıdir. Devlet, yoksul veya dar gelirli ailelerin sağlık şartlarına uygun konut ihtiyaçlarını karşılayıcı tedbirleri alır. Başbakan Demirel: «Konut vatandaşın en önemll ihtiyacıdır. Vatandaşın bu ihtiyacı karşılanacaktır. Hiçbir malın yokluğu ve darlığı cekılmeyecektır. Enflasyonla mucadele edecegız. Fıyat artışlarını önleyeceğız. Neyimiz eksik?.. Unumuz var, tuzumuz var, yagımız var. Konuı meselesl 6er bir an once halledilmelidir...» Gazete manşetleri: «Kira artışlarının önü alınamıyor... Kiralık ev bulunamıyor... Kiraların yanına yaklaşılmıyor... Memurlar ve dar gelirlıler perişan durumda... Kirayı ödemeyenler memuriyetten ayrılmaya başladılar...» Aylardır, hatta bırbuçuk yıiı aşkın bir süredir halkı en cok ilgilendiren konuların başında kıralardakl akıl almaz artışlar gelmektedir. Salt büyük kentlorde değıl, Anadolu'nun kücük ilçelerinde bile kiralar «gecinme sorununun» başında gelen en önemli konuya dönüşmüştür. Yokluğu çekilen, dar lığı en cok hissedılen «mal» halıne gelmıştır konutlar son birbucuk yıl içinde. Yokluğu bir yana, bulanın da kullanamadığı mallar arasına girmiştir. Halk barınma, ısınma, gereksinmelerlnl giderme derdine düşmuşken, siyasal amaclı sürgünlerle her glttiği yerde aynı sorunla katlı bir blçimde kar şılaşmaktadır. Anayasanın açık ilkelerine karşın, devlet bu konuda önlem alamamakta, Başbakan Demirel ise, her zaman yaptığı gibi, kendine özgü manlığıyla «vatandaş konutsuz kalamaz» demektedlr. Peki, «konutsuz kalamaz» da, soıun nasıl çözümlenir? Bu sorunun yanıtı askıda bırakılmaktadır siyasal iktidarca. Hyatlarla bırlıkte cleğerl artan bir maldır konut. Kira da işte bu yatırılan sermayeden elde edilen gelirdir. Ancak, kirayı etkileyen salt konut maliyeti degildlr bugün. Kentleşme, kentten yer secme, konut işletrneclliği ve gelirler kiraların en başta gelen belirleyici etkenleri arasında yer almaktodır. işte, günümüz Türkiye'sinde sorun da bu etkenlerden kaynaklanmaktadır. Fiyat artışları ile gelişler arasındakl büyük dengesizlik kira sorunu nu bugün akıl almaz boyutlara ulaştırmıştır. Ateşten Gömlek: Kiralar Yalçm DOĞAN B Konut; yokluğu çekilen, darlığı en çok hissedilen "mal,, haline geldi ama, devletin hiç bir önlem almadığı dıkkatı çekiyor g Fiyat artışları ile gelirler arasındaki büyük dengesizlik kira sorununu bugün gerçekten akıl almaz boyutlara ulaştırdı g Kiracı sayısındaki artış sürerken, konut ( yapımları talepleri karşılayacak ölcüde değil; kentlere göç de durumu ağırlaştırıyor Türkiye'de kiracılık durumu Sorunun boyutlarını ortaya koyabllmek lcin, önce ' TürKiye'deki' Kiracılık Durumu'nıın gözden gecirilmesl gereklldir. Bu durumu etkileyen nedenler üzerirıde durulduktan sonradır ki, kiraIflrın artış nedenlerl belirlenmiş olacak ve devletın ne yapıp ne yapmadığı saptanacaktır. Hemen belirtmek gerekir kl, kiracılık bugün toplam nüfusun cok büyük bir bölümünü lcerınektedir. özellikle kentlerdekl nüfusun klrada oturma olgusu, köylere göre giderek yaygınlaşınaktadır. 1960'tan bu yana her beş yılda yapılmakta olan nüfus sayımları gerek toplam olarak, gerekse kentlere göre kiracılık durumunu da belirlemektedir. Istatistlklere göre. 1960 yılında topInrn hane halkının yüzde 14.3'ü kira verirken, bu oran 1975'te yüzde 23'e yükselmiştir. Ancak, bu genel rakamdır. Kentler lcin kira verenlerin sayısı hem mutlak, hem de görece olarak artmaktadır. Sadece büyük kentler ele alındığında kiracılık oranının cok daha fazla yükselmekto olduğu gözlenmektodir. 1970 nüfus sayımında İstanbul'da kira verenler Istanbul nüfusunun yüzde 62.6'sıdır. 1970'de Ankara'da yüzde 47.1, Esklşehir'de yüzde 40.7, İzmir'de yüzde 403, Adana' da yüzde 36.9, Bursa'da yüzde 32.1, Gazlantep'te yüzdo 31.4, Konya'da yüzde 30.5'tir. Görüldüğü gibi, kentlerde kiracılık oranı Türkiye ortalamasının cok üstündedir. Ne var ki, 1975 nüfus sayımının kesin sonucları belli olmamakla birlikte, llk tahminlere göre, kentlerdeki kiracılık oranının daha da yükselmiş olduğu ortaya cıkmaktadır. Bıına göre, 1975'te kiracılık oranı Istanbul'da vüzde 62.8,e, Ankara'da yüzde 56.4'e, Eskişehir'do 44.3'e. izmir'de yü?de 45 6'yrı. Adana'da yüzde 39.7ye, Bursa'da yüzde 35.3'e Ga'ziontep'te yüzds 33.4'e, Konya'da yüzde 33.2'ye yükselmiştir. Istatlstik verilerden ilk ortaya cıkan gorcek klracı sayısının büyük bir hızla artmakta oluşudur. Dolayısıyla ( kiraların artışındakl ilk olgu da, bu gercekte yatmaktadır. Kiracılıöo talep artmaktn, kirolar da artış göstermektedir. Ancak, arada boyle doğrudan mekanik bir bağın bulunabilmflsi icin, konut yapımının talepten daha düşük olması gcıekmektedir. Yapılan araştırma bunu da ortaya koymuştur. Konut yapırrvları talepteki artış ölcüoünde artmarnaktadır. Bu da birlncl olguyla birlikte değerlendirilmesl gereken ikinci olgudur. da. Ancak, ondan önce sorunun candamarını oluşturan kiraları ııdelemek gerekmektedir. Bu konuda genel durumu belirlemek amacıyla somut bir ornekten hareket etmek yararlıdır. istatistikcıler Derneği kira sorunu uzerine somut bir bilgi edınmek amacıyla Ankara'da Elektrık, Gaz, Otobus (EGO) ışletmesinde calışmakta olan 655 memura bir anket uygulamıştır. Bu anketın sonucları kiraların durumunu ve kiracılık oloyının boyutlarını, oturulan evlerin hangi gereksinim leri karşıladıklaııuı tum cıpıaklığı ılo ortayu ko/nıaktadır. Ankete konu olan 655 kişilik ornekten hareket edilerek sonuclar istatistik yontemleriyle Ankora'da oturan 2 milyon kişiyi kapsamına alacak ölcüde genışletilmiş ve tüm Ankara icm gecerli hale getırilmiştir. Ankara icm elde edilen sonucların aynı bicimde istanbul, izmir, Adana gibi büyiik kentler icin da gecerli olabıleceği bıldirilmektedir. Buna göre, kiracıların yüzde 50.4'ü apartman dairesınde, yüzde 39'u gecekonduda, yüzde 4.9'u lojmanda, yuzde 4.7'si nıüstakil evde, yüzde 0.5'i de «başka yerlercle» oturmaktadır. Kiralanan evlerin yüzde 3.8'inde elektrik yoktur. Yüzde 12.4'ünde mutfak yoktur, Yüzde 22.1'inde banyo yoktur. Yüzde 153'unde evin icinde helâ yoktur. Yüzde 10 4'unde su yoktur. Ayrıca yüzde 22.3'ü kaloriferle, yüzde 77.7'3İ de sobayla ısınmaktadır. Bu rokamları değerlendiren istatistikciler Dernegi şu sonuclara varmaktadırlar. «Carpık kentleşme, kiralardcıki büyük artışlar memurları kent merkezinden; merkez dışına, lar kiraları katlı olarak arttırmakta, üeretler de kiraları karşılayamaz hale gelmektertır.» Yeniden EGO memurları uzerınde yapılan ankete donersek, gelir düzeyinin hangı konutta oturulacagını belırlediği ortaya cıkmaktadır. Gelırl 2 bin lıranın altında bııluııanlann yarısı gecekonduda oturmaktadır. Aylık gelır ancak 4 bin liraya yükseldiğini de gecekondudan ayrılınmaktadır. Bu saptamanın cok önemli bir sonucu vardır. Daha doğrusu bu sonuc bir başka cok önemli sonuc yaratmaktodır. 7. dereceden bir memurun bugün aldığı ücret ancak gecekonduda oturmaya yetmektedır. O da, gelirınin tümunü gecekondu kırası vermek koşuluyla. 7 ve daha aşağı derecelerdeki memurların tumü ki, yaklaşık 600 bin menuır eder, gelırleririin tünıünu gecekondu kirasına verdiklerinde, yaşamak ıcın yan gftlire gerek duymaktadırlar. Aynı gerceğırı tersıni soylemek de olasıdır. Tüm Memurlar Birleşme ve Dayanışma Derneği (TUMDER)nin 3 bin memur üzerinde uyguladığı bir başka anketin sonuclorına göre de, tek calışan ve 2. dereceden aylık alan bir memur ucretinin tümünü verdiği takdirde. kaloriferll bir evde oturabilınektedır. Dörduncu dereceden bir memurun elıne bugun 3733 lıra gecmektedir. iki odalı, bir salonlu evin kirası bugün Ankara'da 3500 lira ile 4000 bin lira arasındadır. İstanbul ve İzmir de bu kira bira? rinha düşüktur. Ne kadar duşuk olursa olsun, ikinci dereceden aylık alanların gelirleri ancak bir ev kiralamaya yetmektedır. Olay, neresinden bakılırsa bakılsın utanç ve şıno yol acan nedenler değil, belkl de sonuçlardır. Kiraları arttıran sonuclar. Gercek nedenler cok daha başka kaynoklardadır. Konutlann maliyeti hızla artmaktadır. Bir konutun nıaliyetınde arsa, yapı malzemesi, işcılık rol oynamaktadır. Bunlar 1cmde gerok arsa, gerekse yapı malzemelerl son ıkı yılda akıl almaz bir bicimde artmıştır. Para değerinin her gün duşmes! ve fiyatlar genel düzeyındeki yılda ortalama yüzde 25 dolayındaki artış. arsa spekülasyonunu hızlandırır ve arsa fiyatlarında anormal yükselışlere yol acarken. yapı malzemeleri de gün gectıkce pahalılanmaktodır. Bu malzemelerin tiyatları artorken. bunları ithal eden ithalatcının, icerde ticareti yapan tüccarların ve karaborsacıların kârları da aynı ölcüde artmaktadır. O kdrlar yapılar bıttıkten sonra kıracının sırtına yüklonmektedır. Bu yeni yapılar icin gecerlidir. Ya eski yapılardaki artışlar? Onlara kendlliğinden yenilere ayak uydurmaktadır. Karaborsa, fiyat artışları, denetimsizlik siyasal iktidarın eylemleriyle at boşı gider O halde, en genelde kira artışlarından tek sorumlu siyasal iktidardır. Cünkü, onun iziediğl ekonomi politikasının sonuclarmdan sadece bırıdir kiralardaki artışlar. Genel ekonomik veriler bir yana, binaların maliyetini oluşturan ögelerin üstunde tek tek durmnkta yarar vardır. Devlet Planlama Teşkilâtının bulgularına gore, yapı molzemelerınde 1963 ile 1975 arasındaki artış ornnı ortalama yüzde 320 dir. Onlki yılda yüzdeı 320 artan yapı malzemelerl. bir yılda, 1976 yılında yüzde 30 artmış ve Kiracılık neden artıyor? Ucretlerdeki artış, artık kiralardaki artışın çok gerisinde kaldı gecekondulara doğru Itmektedir. Her yüz klşlden kırkının gecekonduda yaşamak zorunda bırakılması, gerçekten carpıcı bir sosyal olgudur. Oturulabılir nitelikteki bir evde olması gereken niteliklerln çoğunun olmaması da bir başka carpıcı yönü sergllemektedir. Evlerde su, mutfak, helâ, elektrik bulunmayışı beraberinde bazı sorunlar dg getirmektPdır. Beledıye hizmetlerinin merkez dışına cok daha lazla sınırlı gotürülüşünün sağlık koşullarına etkisi acısından oneml ortadadır. Merkez dışında oturmanın işe gelip gitmede, ulaşımda başka sorunlar yarattıgı gözden kacmamalıdır.» ricidir slyasal Iktldarlar icin. Katsayının bir arttırılması halinde 50 lıra, yuz lıra artış sağlandı diye, nutuk atmayı kimseye bırakmayanların aslında bir daha yonetime ıtalıp» blle olmamaları gerekirdi. Toplu ış sozleşmelerirıde elde edilen ücret artışları ise, ücretlilerin gecekondu değiştirmelerini bile sağlamaktan uzaktır. 7. derecede bir memurun tüm aylığı ancak gecekondu kiralamaya yetmekte, bu derece ile 2. derece arasındakilerın aylıkları da oparlman kıralamalarına olanak suğlamaktadır. Ama, sadece kiralamak. Neyın yenılıp ıçılecegı belli değildir. Dolayısıyla ortaya korkunc gercek cıkmaktadır kira konusunda. Kiralar oylesine artmaktadır ki, gelirin yüzde yüzü bile kiraya yetmez olmuştur. 8u durumda ailede başka kişiler de calışmakta ya da memuriyetlen istıfalar hızlanmaktadır. Eğer başka bir kişi ailede calışmıyorsa, calışan yalnız yaşıyorsa, ama buna rağmen hâlâ memuriyeti sürdürüyorsa, o zaman yaşamak için gerıye tek care kolmaktadır: Rüşvet almak. Cünkü bu son cözumdür. Rüşvet almanın savunulacak yanı yoktur belki pek, ama devlet devlet olsun da memurunu barındırmasını bilsin. Ev sahıpleriyle başa cıkınayı bilsin. 'ıKıraları artıran ekonomik sorunları cozümlesin. Yoksu, «ruşvelle, ahlaksızlıkla ugraşılacak, bunları yapanların yakasına adalet yapışacaktır» demenin pek de bir erdemı yoklur. Ankara Belediyesi Imar ve Planlama Danışmanı Dr. îrem Acaroğlu şöyle diyor: «Genel fiyatlar düzeyi bir artıyorsa, kiralar bir zaman aralığındân sonra iki artrrtâkfadrf. Fiyatlar kiraları katlı olarak artırmakta, ücretler de kiraları karşılayamaz hale gelmektedir.» «Son yıllatdn ulkemızde hoın konut maliyfit olcegınde, hem de arsa fiyuilurında buyuk artışlar gorulmuştur. 1967 yılında 41 bin 28 lıra Olan konut maliyeti. 1968de 42 bın 657 liraya, 1969'da 48 bın 899 liraya. 1975'te ise 72 bın 312 liraya yuk selmıştır. Ortalamıı nıelrekare maliyetleri de sırasıyla 378 lıra, 404 lıra. 447 lıra ve 1051 liradır. Bayındırlık Bakanlıgı biriırı fiyatlarına gore. Ankara'da bugun bir metrekare konut maliyeti 2000 2500 lıra arasındadır. Yeni yapılan konutlar da, yapıııı suresıncs gercekleşebilecek malzeme fiyat artışları balıane edılerek ucu acık fıyatlarla satılmaktadır. Toprakta özel nıülklyetin neden olduğu fiyat artışları ise. astroııomık düzeylere ulaşmıştır. Ankara'nın bırcok semtinde arsa tıyatlnrı gectıflimız bir yıl ıclfde kendısini birkac kez katlamıştır. Bu aşırı artışın arkasında bıraz da Anayasa Mahkemesı'nin 38 maddesini ıptal eden kararı ve vergl bıldiıimleri yatmaktadır. Konut maliyetlerinin düşmemesinin. devamlı artmasının bir diger nedenı de, tum yapım yatırımlarının yuzde 20'sinl oluşturan konuta bu kadar cok yo'tırım yapılmasına karşın. talebin hem nıcelık. heın nıtelık olarak karşılanamamasıdır. 1970 1975 yılları arasında toplam konut gereksinimi 1.5 mılyona yakmken, bunun ancak 800 binı karşılanabilmiş.'geriye 600 binlik bir konut acığı kalmıştır. Urelılen konııtlnrın yuzrie 95'ının ozel kesım aracılığı ile tıerçekleştiği goz onune alının r.a, genellıkle lüks, makya|susleme malzemesi bol konutlann uretıldığı ortaya cıkar. Boylelikle, gerek sinilen büyüklükte konulların zor bulunduğu, diğer bir deyişle, Ikl konut yerine bir konut üretılrrıekte olduğunun rıedonı İşte bu lüks konut inşnatında yattığı ortaya cıkar. Tekel nıteliâınde ya, da zor bulunan bir metanın eskise bile değerinin artması normaldır» Kiranın Diğer bileşenleri Kiraların yuksek olmasına neden olan mallyetler yanında, başka ogelerın de varlığı bir gercektır. Kiralık konut pıyasasında rekalvetcı koşullar yoktur. Devlet heınen hıc yoktur bırkoc loıman ve sosyal konut yapımı diijirıda. Pıyabaya «ak&ak» nıtelığini veren ogelerın başında. bu pıyasanın önemh olcude blrbırlnden ayrı «kompartmanlarj halinde bulunuşu gelir. Arularında gecış olanağı bulunnıayan gelir gıupları, kenllerin mekâmna da yansır ve belli gelir gurupları. belli cogratı bolümter icin kiralık konut talebinde bulunur. Malıyetlerle birlikte. kentleşme, gelir grupları, nüfus artıaı beraberinde kirularırı diger bileşenleri sorununu yaratmaktadır. Yine Ankara Belediyesi danışmanlarından Dr. İrem Acaroğlu'nuıı fcılgısıne başvuralım: «Kiralar üzerinde pazarlık sozkonusu değildir. Denge devamlı kiralayanlardan ynna kaymaktadır. Bu konuda kiranın dır^er bileşenleri olarak sıralanan konut buyuklufjü yu da oda sayısı. ısıtma ve bakım giderlerindeki artış, kira arttırıcı bırer oge olmakla beraber gerçekle kiraları abortmak icin bırer bahanodir Ülkemizde buçıün gereksiniıııın belirleriigl konut büyüklüğü degıl, modanın belirlediğı konut büyuklügü vft tıpı egemenriır Yuksek gelirliler ve konut ureticılerince enıpoze edilen 3 oda L salon konutlar. özellikle «gösterlşci tüketime» en yatkı olarak bilinon orta gelirliler tarafından lıemerı benirvısenrnış ve vazgecılmoz bir verı ımış gıbl kabul edilmiştir Bugun cekirdek bir ailenin, örnoğln yeni evli bir ciflin konut bulmaları olannksi7dır. Kiralık konutlann, hele kentlerın bnllı bölgelerlnde tekel nıteliği taşımaları büyuk konutlann rahatca mü^teri bulınalurına neden olmaktadır. Ankara'da yapılan bir arnştırmada konııt hııyuklııklnrı yn da orla sayılnrıyla kirnlnr arasında bir iliipki bulunmayışının tomelinde. tüın kırnların büyük koıuıtlara gore ayarlanması yatnaktadır. Yakıt ve diger masıallara qelincB, bunlordnki artışların hemen ve aynı mıktarda yansıması dorjnlgibl görülse blle. gercek pek öyle degıldir. Ozelliklo dışa bağımlı akaryakıtla ısıtılan konutlarda zom olsun, olmnsın, rivayet bile edılse konut kırnları yapay olarnk arttırılmaktrıdır. Büyuk kentlerımizdP son yıllarda gprülen büyuk kira artışları bir ölcüde petrol kriziııe boğlıdır.» , Kiralarda son iki yıl içinde TÜMDER'in araştırmasına göre yüzde 116'lık artış oldu. Geçen yıl 1000 lira olan bir evin kirası, bu yıl 2200 liraya yükseldi. Kiracılığın bu ölcüde artış nedenlerinin başında kentleşme golmektedir. Kapitalist yoldan kalkınma yönteminl secmiş bulunan Türkiye'de sanayileşmeye koşut olarak bir kentleşme olgusu vardır. Yapılan araştırmalara göre, kentleşme oranı, genel olarak yüzde 6.5 dolayındadır. Başka bir deyimle, Türkiye'de köylerde yaşayan her 100 kişiden yaklaşık 6'sı kentlere göc etnıektedir. Ancak, genel olarak belirlenen yüzde 6.5 oranı kantlere göre daha da yükselmektedir. 19701975 arasında kentleşme örneğin Adana icin yüzde 7.4, istanbııl icin yüzde 7, Ankara lcin yüzde 7 2, Antalya icin yüzde 7.3'tür, Başka bir deyimle, örneğin Diyarbakır'ın bir koyunden Dıyarbakır'ın icıne gercekleşen kentleşme yüzde 6.3 iso, Ankara'ya herhangi bir yerden yüzde 7.2'dir. 1977 başında ortalama artış 19C3'e göre yüzde 420'ye ulaşmıştır. Yapı malzemelerindon çifnpnlonun fiyotı yüzde 335, tufrlonın yüzde 350, inşaat denıirinin yuzde 297. boru dernirınin yüzde 273. kiremitın yıade 541, kerestenin yüzde 554, camın yuzde 253, kirecin yüzde 294, alcmın yuzde 303, çinkonun yüzde 522 artmıştır. Arsa spekülâsyonu ve kiralar Son yıllarda Türk lirası surekll devaluasyona uğramış, değerini surekli yıtirmiştır. Dış degerını devalüasyonlorla yitiren Turk lirası. icerdeKİ değerini de fiyat artışlarıyla yitırmektedır. Bugun bin lira olan herhangi bir mal. yıl sonunda 1.5, iki liraya yükselmektedir. Bu durumda tosarufun anlamı kolmamaktadır. Cunkü, tasarruf bankalarda erimekte, satın alma gücü her geçen gün düşmektedlr. Ekonomıdeki bu «kronik» hastalıgın sonucunda parası olanlar taşınmaz mal alımına doğru hızla kaymaktadırlar. Tasarruf yerine, arsa. bina, araba satın almak daha cazıp olmaktadır. Ancak, arsalara, arabalara, binalara kayma, ekonomik anlamıyla talep artışı, bu taşınmaz molların fıya tını arttırmaktadır. Dolayısıyla arsa spekulâsyonu da kârlı hale gelmektedir. İşte, bu körlıhktır ki, kira artışlarına yansımakta, ücretlller acıktan kazanılan kârları yüklenmeye zorlayarak, sömurü rizisıne bir yenisini eklemektedir . Bu noktada arsa spekülâsyonunda kaynaklonan bir celişkiyi belirtmek gerekir. Ücretlilerin gelirlerinın yüzde yüzü kiraya gitmektedır. işın tersinden bakıldığında, kiralar bina sahiplerınm gelıridır. Ancak, bina sahıbi acısından bakıldığın da, ücretlilerin gelirinin tümünü oluşturan kiralar, yanl bina sohibifıin klradan elde ettığl gelir, onun toplam gelirl icinde o olcude büyuk yer tutnıamaktadır. Bina sahibi acısından bir ikinci nokta, kironın binaya yatırılan sermayenin geliri olmasıdır. Arsa fiyatlonyia birlikte ele alındığınkiranın. İşte, buradaki bu celişkl. kiracı acısında, binanın maliyeti o ölcüde yuksek olmaktadır kl, ev sahiplerlne sorsanız, kiralor «duşuk» bile kolmaktadır. Cünkü, yatırılan sermayenin «karşılığı olmadığı» one surülmektBdir elde edilen dan ostronomik rakamın e« sahipleri acısındon düşük bulunması çelişkısi, konut yapımının azolmasıyla sonuclanmaktadır. Konut sayısı ve açığı Kiraların durumu Kiracılık bu ölcüde artarken, nüfus sayım sonuçlarımn ortaya koyduğu gibi, son yıllarda daha drı hızlanırken, konut sayısı nasıl artmaktadır? Kira artışlnrındaki nedenlerden biri de işte bu noktada yatmaktadır 19/7 yılı Ekortomık Programına göre, son dort yıl icincle yapılması gereken konut sayısı ve fıilen yapılmış olan konut sayısı arasında önoınli tarklnr vardır. Gerek kamu, gerekse özel kesimoe yapılması planlanan konut sayısı 1974 yılııırla 231 bın, 1975 yılında 242 bin, 1976 yılında 260 bın, 1977 yılında da 273 bin olarak belirlenmlştir. Yani her yıl 200 binin üstunde konut ynpmak gerekmektodır. Ne var ki, yapılması gereken ise fiilon yapılmış olan arasındakl farklar cok önemli bir gerceği vurgulamaktadır. 1974 yılında planlanan ile fiilen gercekleşen arasındakl fark y'uzde 30.4 iken, 1975'de yüzde 2,Ve, 1976' da yüzde 17.4'e, 1977 tahmlni de yüzde 14.8'e düştüğünü göstermektedir. Kiracılık konusunda işte cok carpıcı bir gercek bu noktada açıklığa kavuşmaktadır. Planlananla rjercekleşen arasındaki oraııın yıllar itıbarıyle giderok düşmesl, gecekondu yapımının hızlanmış olduğunu kanıtlamaktadır. Gerci, bu so nuca başka yönlerden de varılmaktndır. Ancak, insanca yaşam koşullarının sağlanması gerekirken, yetorli sayıda konut yapılamumnsı, halkı ge cekondularda yaşamaya zorlamaktadır. Yeterli konut olmaması bir yandan kiraların artışına yol acan en önemli etkenlerin başında gelirken, bir yandan da gocekondu yaşamını sanki geleneksel bir yazgıya dönüştürmektedlr. Aynı yazgının varlığı kiraların büyük bir artış gostermesiyle de kanıtlanmıştır. Kiro artışı halkı gecekondularda yaşamaya itmckledir. Buna zorlamaktadır. Kirolardaki ortışın öneml! ekonomlk nedenlerl vardır, kentleşmenın ve nufus artışının yanın Kira ücret ilişkisi Kira artışlarının asıl önemli yanı kiralarla ücretler arasında bir karşılaştırmu yapıldığı zaman ortaya cıkmaktadır. Sorun klraücret ilişkisindekl dengesizlikte düğümlenmektedir. Kiralarla ücretler arasında ilişkl iki yanlıdır. Kiraların belirlenmesinde ücretlerin etkileıi vardır. Yanl ücretler arttıkca kiralar artmaktadır. Öte yandan. ücretlerin belirlenmesinde kiraların düzeyi de gözönünde tutulmaktadır. Ancak, bu iki yanlı ilişkide osıl belirleyici olan ucretlerdeki artışın kiralara yansımasıdır. Buradaki den geslzlik artışın aynı oranda olmayışıdır. Ucretlerdeki artış artık kiralardaki artışın cok gerisinde kalmıştır. Halkı gecekondulara iten, yoksulluga ıten bir olgudur bu. Kiraücret ilişkisi konusunda Ankara Belediyesi imar Plânlama Danışmanı Dr. irem Acaroğlu düşüncelerini şöyle acıklpmoktadır: iGercek ücret, ücretle sağlanabilecek mal ve hizmeller toplamı olarak tanımlanır. Gereksinim maddelerinln fiyatları ücretlller tarafından talep edildikleri ölcüde ve ücretlerin harcamaları icinde tuttukları yer ölcüsünde önem kazanır. Bu görell bir önemdlr. Ücretlilerin konut sahibl olmada güclerinin sınırlılığı, hatta yokluğu, onların kirada oturmasını kacmılmaz kılmaktadır. Ülkemizde aile harcamaları icinde kiralar en başta gelen kaleml oluşturmaktadır. Kira, ücretlilerin yöneldikleri gereksinim maddelerl İcinde arz elâstlkiyetl en düşük olanlardan biridir. Bu da genel fiyat düzeyi arttıkca, zaman aralığında konutların fiyatlorındaki artışın, kendi maliyeti dışındakl nedenlerin etkisinın gücünü göstermektedir. Başka bir deyimle, genel fiyatlardakl artışlar kiralara yansımakta. ancak bu yansıma genel fiyatlardakl nrtıştcn daho cok olmaktadır. Genel fiyatlar düzeyi bir artıyorsa, kiralar bir zaman oralığından sonra Ikl artmaktadır. FiyaN Kira artışları önlenebilir \ Kırn artışlarındakl dııruın yürekler ar.ısıdır. Vo bunda tek sorıımluluk siyasal ıktiriarındır. Kira aılışı cshrırlo Turkiyn'de şu anda surerı g/nel ekonomik bunalımın bir bolümudür. Hnnçji malın tıyntı artmıyor kı, kiralar bundan gerlde kalsın Şurası da bir gerccktir ki, bu artışlar mutlak değildir Acıkcası. denetlm altına dlınabilir. Doğaldır, eger\ ıstenirse denetlenebılır. Istenirse, cozumlenebılır. Halktan yana bif lutum icme girilirse cozümlenebilir Bu cözüm devletin yo da yerel yönetım örgütleri belediyelerin konut üreterek, kira pivnsasırın girmeloriyln gorcekleşebilir Bu yolla devlot ya du belediyeler. kiıa pıyn?,asında ö?el kesıme kcırşı bir rekabet yarotabılırler. Solt kendı ürfitt'klBrl konutlann degil, diger konutlurın do kirnlurmm düşnıesine neden o h bilir. Yoksa, şu andn parlamentoya sıınulan goütermelık ynsa onerileriyle «kiraları dondurmak» yn da «yu7do şu kndar nrtmasınn» Izin vermek gibi önlenıler kâqıt üstündn ktılmayn mohkuınrlur Asıl oınn. artışı ken'iilif^inden, ekonomik kıı rnllar gereği ortadan kaldırıoı önlemleri almak, o tur bir Rknnomik polıtıko izlfimeklir Böyle bir politika izlemede şu yn da bu rievlet kurulusunun konuf kredisini arttırması. bugünkü fiyat artışiarı krırşısında pek bir anlam taşımamoktadır. Olsa olr.a, siyasol propagando anlomı taşımoktndır. Krodi artışlar.'iıın genellü'le secim cincepınft rastlaması bnşka bir türlü acıkIrınnmaz. Gergek cö?üm. kuşkusuz konııtu bir «meta» olmaktan cıkormaktan gecer. Konut beslenmB. eğitim, sağdk glbı toplumsal bir hlzmet olarak ple alınmalıdır. Çft7ümsı']zlük bu hızla gldorss, toplumda her türlü sosyal patlanıayı beklemek sürpriz olmaktan cıkar. Artış oranları Kiralardo son ıkı yıl icinde, TUMDER'in araştırmasına gore, yuzde 116'lık artış olmuştur. Gecen yıl 1000 lira olan bir evin kirası. bu yıl 2200 liraya yükselmiştir. Her gecen gün, de yükselmektedir. Semtlere göre kiralar arasında önemli farklar bulunmaktadır. Ankara'da Cankaya. Gazl Osman Paşa, Kavakhdere gibi «bırincı derece» semtleıde gecen yıl 2500 lira olan iki odalı bir salonlu evler bu yıl 5 bin lirayı aşmıştır. Başka bir deyişle. birincı derecede bir memurun aylıgmın tumü bile bu semtlerde oturmnya yetmemekledır. Yine Anka, ra'da Bahcelievler, Emek, Aydınlıkevler gibi «ikinci derece» semtlerde aynı tıp evlerin kirası gecen yıl 2000 lira iken, bu yıl 4 bin lirayı aşmıştır. Semt lere göre gerek kiralar, gerekse artış oranları arosında farklar, gecekondu oloyını daha da bellrgınleştirmektedir. Oda sayısı arttıkca kiralardokl artış oranlarının daha da arttığı aynı sorunun bir devamı nitellğlndedir. Kentleşme ve nüfus artışı aslında kira artı Artışın nedenleri Lüks konut yapımı Konut maliyetlerl ile ilgill olarak Dr, İrem Acaroğlu şu bilgiyi vermektedir:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle