21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İDVLCANBAZ m mM m \ MU/C/tMt ŞARKISIZ DÜNYALARIN ORKİNOSLARI Ayhan HÜNALP 3 Bunlara. • yo'urmz yar.l:ş*;r. yolun doğrusu budur» dfd:k mı? Isıeyarcv:. b;leıek bunlan birbirler.rıin üzerine itmediniz ır.r Soldakiier. sagdakileri, sağdakf.er soldakileri vurur, biz or'ödakıler de bağdaş kuıar. rahat rahat otururuz.» denıetiir.iz m;? Dediııiz, dedin;z. Hem de öylesine belirgin bir şekild2 soyiediniz k:, yann o çocuklar nadim oiarak, ezik ve kırılmış olarak araınıza dönerierse. onların yüzüne rahatlıkia. viedan rahr, :isı 'ie b^kanır.yacaksır.ız. Vicdanınızm karalığı yüzünüze vuracak. Çogunuz dnğ rüzgarı yemis gibi yamk olacsksmız. Kaygiî'.z Abdal ne demiş? «Çehenr.emde ateş yoktur. insan oradaki ateşi bu dünyadan kendısi götürür.» Cennetimizi de, cehennem:rr;ız: de ir.zie;' ya^antımız, uavranışlarımızla yaratmaktayız. III Fatavatsız gibi binlerce adam Çilli kız gibi bir yığın vardı top;u:r.Q3. Hep=i rir yol bıılmak. bir kanal bulmak için çırpınıp düruvoriarclı. Bir başka gün Patavatsız ile ÇiUi kız Orhan Ve'.i' n;n Kumelüusarmdp. oturrr.uşlardı. Oturmuşlar da bir türkü tuttui'mıışlar kop.uşuyorlardı: *B:r ülkede sürüngenler. rtoburlar çoksa. o ülkede sabah çok ÜCÇ olur. beî'ci de h:ç olmaz> dedi genç adam. Kr.raköy'den kalkan on yed'. on vapunı önce Haydarpaşa'ya uguyacak. Anadolu'ya giden iiçbeş Is'anbul çocyğunu gurbe'e pcstalsyacak, oradan da gelen yürlerce vorganları dürülü memiek?: evlidını. lıer koşebaşmda bir reziliiğin heykeli dikilen Istan'rıl'a bırakacaktı. Kızkulesinin kenarından, boğazdan gelen karayeli gögüsiey r . bir yığır. martı. Sarayburnuna doğru yön alırken. Boğaziçi kc'iriisihıün iizerinden kara kara. bulutlar şehrin üzerinde kümf!nn:yordu. Harem'den fexn araba vgpuru bir Japon tankerine yol verdi. Kamyon şoforlerinden iki tanesi tanker tayfaianna cl jalladı. Ülkede sürüngenlenn çok oldugunu söyleyen adama yanındakı kız. •BiliyDr musun» ced;. «bazen r.e kadar şaşınyorum bir bilsen. Isrikîal harbini nas:i kazanmışız. kenai kendime sonıp riuruyorum hep. Çozüm>mekte zorluk çekıyorum.» «Bu toplum o günlere yenider. düş?e, arasır.dan j'ine o günkü kadrolar; çıkarîabilir. Ancak. o günlerin çocuklarına, bugürılrrı ya^amak yakışmıyor.» Aç martı ç.ğl:kları çoğalıyor. Ahırkapının önünden, Istanbııl şp;ır:;n çöplerin: boşa'.tan mo'orlardan denizp dökülenler, gırtÎEk kavgasının bu azgın ve doyrnak bilmeyen kuşiarı tarafından ta'.an ediliyor. Köprü üzerinden olta bahğı dıye bir torba balık alan Abdürrczak Bey. torbasmın agzını açıyor, «balık koknıasır.» diyor. Kaptanköprüsunde efendi kaptan akşamçaymı bekliyor. Patavp.t'jizla Çilli kı.~ kor.uşmalarına devam pdiynr. Belki içinıde koııuşııyorar. Belkı Istanbul'ıın herhar.^i bir yerinde böylssir.s konuşan yüzlerce kadın erkek var. Onların konuşmaiarı bir küçük oyıın o'.urdu. Zatrn yaşarrumız. hayatımız kısa metrajlı. ya da ıızvsı me'ra.üı bir filim gibi. bir oyıın gibi değil mi? fzaktan balıkçı sandallan. Poyraz kö>Tlinün balıkçı nıotorlarından hinsi Maımara'daki avlanrr.asından dönüyor. Rıhtımın üzennccki yeşil 'oayrakiı işaretçi akmtıya kaptınp on mille aşağı kaya.ı silcbe yol veriyor. Snnra aldı sözü Çilli kız, ald: sözü Patavatsız adam. Bakalırr. ne söylcdiler: • Insanlar dr. şarkılar gibidir, bir gün eskir.» 'Kîasikler hariç.» ^Sen hep işin alaymdasm. Hiç bir şeyi ciddiye alamaz rıı&\n"! Senin için öncmini kaybetmeyen. sorumluluyjnu ömrünce taşıyabilecegin. nasıl anlatayun vazgeçemiyeceğ:n bir ödev, bir tutku yok mudur? Senin hangi duygun yirmı dört saatlik bir süreyi aşabilir?» «Acıkmalarım rar. Açlıklarım. susayışlarım, dudaklarımr.ı kuruması. üşüır.elerim, titreyişlerim var. Aralık ayı bir geldi mi. ta nisanın yagmurları baçlayıncaya kadar hiç sevmem. B:r ta\uk pibi tünemek. bir ayı gibi kış uykusuna yatmak isterim.» • Pek güzel, başka?» • Sonra cir.selIiS1 severim.» «Bunlar hep ıkıncı baskı vapan gazetelerin habcrleri gibi. Benın. lâflanmı tekrarlamaktan, bentm yazdıklanmı sıralamaktan cteİ8i's geçemiyorsun». «Icgüdusel davranışlarımdan, şuur altındaki sayıklama'.üra kadar hepsinı dolduran etkilerin oimuşsa. beni yıllar yılı haciz altında tutan bir icra memuru gibi kullannr.şsan. bur.un guı.ahı benim mı? Kişiliginıi arayıp bulmanı igin bar.a v.z y;.p?n? Hangi iınkânı tanıdm bana? Okuyacağım kiıap0 lardan. giveceğmı kostiimlerın rengine kadar sen seçmedin mı Ben yıllav y:lı bir arabanm oku. bir tekeriegın dingıli. bir kapınm porvazı", niEndalı sib: hep senin yanınd'. taşman bir eşyadan farksız yaşadım. Bana air ne varsa sen onları yitirdın. Bende ne varsa, onlar sana aitse bunun günahı benim mi?» «Rahatladm mı, kurtlannı. hırsım. yenilgilerini birbir döktilftüne göre rahatladm mı? Şimdi evine gidersin tıpıştıpış. Ağılırîa dönen bir koyun gibi. bir kuzu gibi. İpek çoraplarmı fırlaTip afarsm. Ayaklarım da radyatöriin üstüne dayadın mı sendpn iyisi yoktur artık. Hanıi apiiğini yakacaksın? Turkuaz kırmiESinı mı. canı göbesini mi, yoksa ayva sansını mı. soluk gelincik kırrmzısır.ı ır.ı? Bir d?. tanneciğim, bu aksam canım soslu piliç :st:yor. Babam kultibe telefon etsin) dedin mi tamam.» '«Ssnin gıbı gece kulüplennın kapısında tünemem mi !âzım? Senin gibi bekçiierm nereli clduğur.u öğrenmek için yedi mahalie koşup. tondeklere mi yuvarlanmalı?» «Biz neder !:avga edip duruyoruz? Kaç vapur kalkıp gıtti iskeleden? Neredevse son vapura kalacaksın » :Ben butün vapurları kaçırdım azizim. Artık zuhurat postası bckliyorum :ı «Havatta kaçırümış hiçbir şey yoktur. Belki de yakaladüdanmız kaçırdıklarımızdan ötürüdür. Senin ne yakalasacağını kim hi'ebiiir0 Kanci koşebaşında, hangi dört yol agzmda bir ahtapot eibı karırıakansık kollarm içınds, kimbılir hangi cafcaflı kısmetin senı bekİErr.ektedir.» (Devamı var) KONDÜCULAR Fuskülicrle süsiü fayton yolda üerliyor. Adada yollar, e%'lcr. deniz. akasya kokar. Faytona koşulu at bu kokuya vurgun. Hiç ses etmeden yürüyor. Yaşlı. Güç yol alıyor. Gözleri cansız. Alnının tam onasında kocaman bir maşallah o jürütlükçe iki yana sallanıp duruyor. Hassn dayı atından ilıtıyar. Fayton sp.rsıldıkça uyukladıgı yerde sıçnyor. Bir iki vuruyar ata sonra yeniden dahyor. Fayton ilerüyor. Hasan dayı, ogulları, kızlan evlenip onu istemeyince çekmiş kapıyı çıknnş. Çıkış o çıkış. Bir daha benim oğlum vardı, kızım vardı dememiş. Ha olü demiş. ha benim çocuklar. Adanin yüz \oizelli gecekondıısundan biri Ha san dayır.ın. En güzel sardunyalar onun bahçesinde. En güzel maydanoz on'.ın ektıklerl. Şu ölümlü dünyatla üç şeyi var Hasan daymın. İstiklâl madalyası, atı, kondusu. SÜRÜNSEM ARAMASINLAR Geçmi'riyle yaşıyor Hasan dayı. Halıne b:n şükür ediyor: «Maraş'ı 1yi bir miidalaa etmışi. Fransua karşı. Tam kırk gün karpuz çekırdeği yemiş çoluk çocuk. Kedı. köpek yemiŞ. Düşnıan yaman saldırmış. Bizde Allahtan bir iman var. B:r güç geimış. dayanraışız. Kahr.imanca. Ben istiklâl madaly^ı almışım. lâkin toprak aimamışım. Ev filân da yok. Çukura mmişim *am on ytl. Sıtma olmuşum. Yanmışım. Sıtma vır. gelmiş, yaşamışım. Gün gelmiş, bıçak kemiğe dayanmış. sürünmek İe bir olmuşuz, beş nüfus goçmüşüz afca Istanbul'a. İlk Kszhçeşme'ye. Kira. Inşaatlarda çalışmışım. Çocukları adam etnv> ye çalışmışım. Çocuklar büyijmüş eve gelin gemiş. damat sel miş kapı dışına konmuşum. Başının çaresine bak denmişim. Ben de bakmışım. Maraşlı birinden borç almışım. Borçla bir araba. almışım. Bir at almışîm. Adam taşıır.aya başlamışım. Arabada yatmışım bir zaman. Araba rahat değii. Her yanım ağrılarla kalkmışım sabahları. Kurmuşum bir gecekondu. Tepeye. 76'da gecekondu affı çıkmış. Artık kondumu yıkamaz olmuşlar. Ev sahibi olmuşum. Çok hoşnunım. Kimseyle görüşnıem. Boy İe başım dinç. Yalnızlık o kadar kötü değıl. Beni evinden atan evlât aramasm daha iyi. Sürünsem aramasınlar.» «GARİEİ HOR OÖRME» Minibüsün ardında bir yazı: «Garibi hor görme». Şoiör yerinde yirmiEİnde Dursun. Minibüs Dursun'un defil. O çalıştırıyor. Fikırtepe'de oturuyor. Meınleketi Denizli. Bir kızı sevmiş. Kaçırmış. Istanbul'a getirmiş. Buraaa iz sürmek zor olur, diye. İnıam nikâhıyla oturuyoriar. Dursun hoşnut. kız hoşnut. Allah ka:mda evliler. Belediye nikâhı belâ iş. Bir başladın mı kâJıtları doldurmaya. Denizli'de sa ğır sultan duyacak. «Biz garibamz be abla. Ne yap sak ne etsek garibamz. Garibanlık üstümüzden akar. Şıpadak ta nınırız. BejTiıen'den giyin istersen. Yok tanırv.rsın. Neden bu böyîe, çözemedim. Kabullendim. Bizim ora'.arda bir söz vardıı. Garip kuşun yuvasını Allah yapar. Biz iki garibe Allah bir yuva verir mi ki? Kiradajiz. Boynumuz bükük. Bitışikte ev sahiai. Çıt çıkarmaya korkuyorum. Evliliğimizin tadır.ı bilmedik. Allah herkese bir yuva versin. Bize de. Milli piyango bileti de ahyonım.» GECEKONDUDA ÖIÜM Zeytinburnu'ndaki gecekondular aristokrat sayılırlar. Köklü bir geçmişleri vardır. Çoğunun ZEYTINBURNUN'DAKI GECEKOKDULAR ARİSTOKRAT SAYIURUR. KÖKLü BİR GEÇMİŞLERİ VARDİR. ÇOGUNUN YA;i YİRMİNJH ÜSTÜNDEDİR. ZEYTINBURNU GEaKONDULARI PEK (OK OLAY YA5AMI5TIR. KUJAKUR GEIİP GEÇMIJÎIR. Röportaj: Işıl ÖZGENTÜRK •İNSANLAR GECE CÜNDÜZ SOKAKTA KALACAĞIM DIYE DljUKMESIHlER. NEDEN GELIYOPSUNUZ İSTANBULA. DİYORLAR. GELINECEK EL3ÎÎ. YA}AMAK İÇİN GELINECEK.. Kenti kuşatan gecekondular, artsk bir gerçek yaşı yirminin üstündedir. Tapulu mülktür artık onlar. Dokunuîmaz. Almır. satılır. Yıkılır, yerine dört. katlı apartmanlar kurulur. Zeytinburnu gecekondulan pek çok olay yaşamıştır. Kuşakiar gelip geçmiştir. Dünkü çoouklar evlenip çoluk çocuğa karışmıştır. Yaşlılara agıt yakı!mıştır. Zeytinburnu'ndan Gülbahar Hızır yigit bir kadmdır. Kocası İstanbul'a göçtüklerinin ikinci yılıada ölmüştür. Gülbahar yakınmadan dört çocuguna süpürge etmiştir saçını. Sigortadan emekli şimdi. Gülbahar çok olay yaşamış. çok şey görmüş Zevtinburnu'nda. En çok yüregini yakan: «Bacım daha sabah olmamış. «Gecekondu \apmak suçtur, ama in^anları bu sucu i^lemck zorunda bırakanlar, daha da, hatta asü suçluclur » Su içmeyp kalkmışım. Çocukların üstü açık. Tek tek ortmüşüm. Bir garip hal üstümde. Aha yüreğimin şuracığına bir yumruk oturmus sanki. Kalktım. Su içrım. Oturdum pencerenin yanına. Sokakte in cin bile yok. Birden iki araba bizim evin yoluna saptı. Bir sessiz geliyorlar. Işıklan da kısık. Dedim bunlar kötü bir şeye geliyoriar. Meraklandım. Arabalar bizim evın iki üç ev açığında durdu. İçinden adamlar boşaldı. Kedi gibi sessiz yüriiyorlar. Per.cereye yapıştım. Talebelerin oturdugu kırmızı boyalı cvi çeviriyorlar. İkisi dama çıktı. Ortalık alaca karanlık. Ne oldufunu anlamadım. birden bir ışık seli damlan t&radı. Gözüm ka maştı. Ardından silâh ntıldı. Pencereler açıldı. Adamlar. polismiş içerden tale'oeierden birini sürükleyerek çıkardılar. Yold?., arabaya kadar sürüdüler. Sabah süründüğü yerlerdp kan izi vardı. O gün başımı bağladım. Kuran okudum.» IJÇİIER SABAH ERKEN KALKAR Güneş dogmadan fabrika düdükleri gecekondu mahallerinin üstünde çınlar. On, on beş dakika sonra da pck çok kondunun kapısı açılır. Yorgun, uykulu iş çiler yola düşerler. «Merhaba Aziz. tanıtır mısın?» Bize kendıni «Ben Aziz Yücel Karslıyım. O:uz b;r yaşmdayım. Demir dö küm fabrikasında çalışıyorum. Babam da yanı fabrikada işçıydi. O emekli oldu. Yedi kardeşım var. Evliyim. Kanm çahşnıaz. Dört çocuğum \ar. Kendimizin olan bir gecekonduda oturuyoruz. On yıl önce yaptık. Yıkıiamaz. Affa girdi. Benim gecekondular hakkında söyleyeceklerim şunlar: Bu gecekondu sorunu toplu.nsal bir sorundur. Is vokrıır başka yerlerde. insanlar bü'ük sehir'.ere göçer. Mese'.â Istpnbıı: püzeldir. renklidir. Insanı çeker. Gelinir. Geiıniı ya, reülliK o zaman baş'.ar. tş. iş yok. Ekmpk £kmek yok. Ev. ev yo'ıi. Bir ış irj lur.ur. Gündelik ekmek ç;kar. A:rıa ev nerede? Düşünülür. SaC dan soldan d'uulur. BiîEiienıliT. Tek care budur denilır. Gecekondu yapılır. Bu ışterı en Uiyük parayı arsaîarı satanlar s^cıe s der. Gecekor.duyu vıkmaya yitoi vetenin, bu adamlara doVanrra ya gücü yetmez. Sanki bunlar Allahtır. Çünkü bu adamlurm ar kaları vardır. Adaır.ları vardır. Çünkü para yemek kötü. narr.ussuz bir sey olmaktan çı^vıiştır. En büyükler rüşvet alırsa trdcükler neden almasm. oırruştur Yasaları ciğnemek artık suc defiildjr. Çignemeyene enavı gö7\iv le bakılır. Basarısız. ayak uvd'.ıramamıs. Gecekondu v»u.n?< suçtur ama insanlan bu suçu islemek zonır.ria bırakanlsr daha ds, hatta asıl suçiudurlar.» DÜZEN D^IJMELIDIR «îr.çanlan narmıssuzl'jfc r^pmak zorunda bırakan bu aüzen defişmelidir. Hakça, insanıa bir düzen kurulmahdır. Meselâ bsn ;sc".yim. Bu vatan için her tt'rlü fedakârlıga katlanıyorum. Aına ben neden en iyi evlerde oturmuyorum? Neden evimin suyu yoV? îlgililer bunu düşünme)ıdir;er. İnsanlar gece eündüz sokakta ks lacagım diye düşünmesinl?r. NTe den geliyors'inuz İstanbula. diyorlar. Gelinecek elbet. Ysjamak içm gelınecek.» S:lme srecekondularla do".u ts tanbul. Onlp.rca köyden kurtuimuş gibi. Yepyeni b;r ya?»mın vürek atışı duvuluyor jrjlard^. Yepyeni. eelecege umutla bakRr. Bir gerçek art:k geceko"iı:!ar. konducular. Geldıler. Ker.ti kuşattılar. B İ T T İ Güneş dogmadan fabrika düdükleri gecekondu mahallesinin üstünde «Ev sahibi olmuşum. Çok hoşnuiıım çınlar DiŞi BCND SEN0K1TA, C ĞÎL Ö T E ö ASKERLEB öl m^ GARTH &EU.E 8UKAOA İSi'M VAW? rt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle