Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dünyada bu yıl buğday üretiminde görülen bolluğun fiyat anarşisine yol açmasından korkuluyor TVASHİNGTON Dünyamızın yeni bir buğday fcrizi ile karşı karşıya oldugu bildirilmektedir. Ancak bu seferki kriz buğday üretiminin azhğmdan degil, aksina çok fazla olmasmdan dogsbilecektir. Halen Kuzey Amerika, Avrupa ve Batı Sibirya'da depolar agzma kadar tahılla doludur. Halen dünyamızda ihtiyaçtan 40 50 milyon ton daha fazla buğday vardır. Yıllık Uretımleri kendilerine ancaic yeten ülkelerin bile bu sene buğday fazialan vardır. Öte yandan, Bangladeş'de geçgenellikle besin sıkıntısı çekmiş olan Hindistan'ın bile halen depolarmda 18 miiyon ton tahılı bulunmaktadır. Öte yandan Bangladeş'te geçmiş yıllardan ka!an buğday borçlannı ödemeye baslanuştır. Bar.gladeş mayıs ayında 40 bin ton buğday almış. ama bu buğdayı Moskovaya olan buğday borcunu ödemek Uzere Sovyetler Birliği'ne göndermiştir. Halen dünya buğday ticare'ınin üçte ilosini denetleyen ABD ıle Kanada da buğday fıyatiarı 1&72 yılındaki fiyat düzeyine doğru düşmektedir. Ancak hatırlanacagı gibi 1972 yılinda buğday fiyatlan en düşük düzeye indikten sonra ansızın fırlanııştı. UZMANLAR KAYGILI Xe var ki, bu yıl dünyadaki buğday boîluğu uzmanlan kaygıîandırmakîa ve bu bolluğun büyük bir fiyat anarşisine yo! açabileceği bellrtilmektedir. Besın uzmaniarı 1972 yılmda da buğday fiyatlarının çok düştüğünü ancak bir noktadan sonra görülmemiş bir hızla jıikseldiğini ve bu yiizden yoksul ülkelerin bü*ç»lerinin altüst oldugunu ifade etmektedirler. Uzmanların buğday bolluğuna rağmen bu kararsızlıklarmın nedeni halen dünyamızda buğday ticaretindeki düşme ve yiikseirneleri ayarlayacak ulusiararası bir sistemin bulunmayışıdır. Kimi yetkililer ise fiyatlan arz ve talep yasalar: ile kendi kendilerine ayarlanabileceğini belirtmektedirler. Ancak bu yasalar bir noktadan sonra fiyatlan büyük bir hızla yiikseltebilirler de. Gözlemcilere göre bu yılki buğday üretiminin bolluğur.dan ötürü düşen fiyatlar. bir süre sor.ra anormal bir hızla yükselebilecektir. «CKUİSE» FÜZESİ TASJYAN BİR «B52» BOMBARDIMAN UÇAĞl SALT2'nin imzalanmasına ilişkin umutlar zayıflıyor • ABO BAJKANI JİMMY CARTERİIJ B1 BOMBAROIMAN ÜÇAKLARININ YAPIMIN1 DüRDURMA • KARARINDAN SONRA, SALT2 İCÎN TEMEL ANLA$MAZIIK KONUSU OLAN «CRUİSE» FÜZELERİNİN YAPIMINA HIZ VERiLECEK. 1967 ANLA5MA5I 1967 jnlında buğday ithalatçılany!a ihracatçıları arasmda bug dayın tavan ve taban fiyatlarının saptandığı bir anlaşma yapılmışrı. Ancak bu anla.şma uzun sürmemiş ve buğday fiyatlan 1971'de 1,75 dolardan 1974'te 5 dolara fırlamıştır. Nitekim bu yıl buğday bolluğunun yol açtığı sorunlar görülme ye başlamıştır bile. Örnegin üretim fazlası, düşen buğday fiyatarı ve yüksek depolama raasrafları ile karşı karşıya kaian Kanada, ARD'ye gizlice Amerika'daki fıyatlardan daha düşük fıyattan 5 milyon ron buğday satmışf.r. Gözlemciler buğday ticaretindeki anarşinin. fiyatiann ansızın yükselmesme yol açabileceğine. bu oluşumun ise üçüncü dünya ülkelerini çok güç durumda bırakabiîecegini ifade etmektedirler. Baskanı J.mmy Carter'in B1 bonv bardıman uçatilaiirun yapızaır.ı durdurarak, Cruıse füzelerLnjı ımaiine hn verılecegıne ilı*kin karaınıın ardmdaıı, ABD iis Sovyetler arasında yeni bir SALT anlaşmasinın ımzalanması olasuığuıın daha da zayuiadıgı baİLitUmektedir. Nitekım Başıian Carter'in E1 uçaidarınm yapımını durdurrr.asından kısa bir sare sonra Sovye Devle: Başkara Leonıd Brejnev, ABD'Ü meslektaşına gönderdıgi bir mesaj ıle, araiarındak; göriis aynlıkiarı giaerıimeden, oır ABD Sovyet zirvesüım topIanmasmiTi yararlı oimayacagmı vurgulamıştır. So\yet Komünist ?art:sı yaj'in organı Pravda gazetesi ise. Başkan Carter ;n kararını «ABD, dünya silâhlanma yanşında ysru bır raundu açmak için hazırlık yapıyonı bıçirrundv, yorumlamıştır. ı n n fl T\ \\ KARARIN rAMKlLARI ALMAN KARfKATÜRÖ Carter'in görüşmeyi kabul etmemesi üzerine Mitterand ABD'ye yapacağı ziyaretten vazgeçti PARlS Sol koahsyonun liderl Fransız Sosyalıst Partisi Başkaru Francois Mitterand, Başkan Carter tarafından kabul edilmeyeceğini ögremnce Birleşik Amerika'ya yapacağı ziyaretten vaz geçmiştir, Haberi veren Internantional Herald Tribune gazetesinın Paris muhabirıne göre, Başkan Carter Mitterand ile görüşmeyi reddetmekle Fransa'da gelecek yıl iktidara gelmesi beklenen »ol koalisyona karşı, Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing'i desteklediğinl belirtmlştir. Bu arada, siyasal göziemciler Carter'in bu davranışının, Washingtonun Fransız soluna karşı tutumunda belirgin bir sertleşme anlamına gelip gelmediğıni tartısmaya başlamışlardır. Bilindiği gibi Carter, Ford Kisstnger ekibinin aksine, Avrupa'da kornünistlertn iktidara gelmesine kanşmayacağını, bu sorunun Anıpalı ülkelerin iç işi olduğunu belirtmişti, Fransız sosyalistleri, şimdiye değin kendilerinin iktidara gelmesi olasılığrrun ABD'yi kaygılandırmadığını ilen sürmekte idiler. Mitterand'ın, Carter tarafından kabui edilmesi, Fransız sosyalist llderin prestıjini yükseltecek ve gelecek yıl yapılacak olan parlamento seçimlerinde şansını arttıracaktı. Halen Fransa'daki nabız yoklamalanna göre sosyaüstlerle komünistler halkın desteğinin î» 54'üne sahiptirler. Öte yandan, gene son nabız yo&lamalan Francois Mitterand'ın ülkenln en sevilen politikacısı olduğunu ortaya koymuşrur. Fransız halkımn % 68'i geleceğln Başbakanı olarak Mitterand'ı gönnek ^ istediklerini İfade etmi$lerdir. HİNDİSTAN BAŞBAKANI MORARJİ DESAİ: "ÜLKEDE KOOPERATİFLEŞMEDEN YANAYIM,, lndistanda S0 yılhk iktidar döneminden »nnıa ağır bir seçim yenilsisivle karşılaşan Konere Partisi. geçen ay ikinci bir yenilpiyc daha uğramıştır. Mart a>nnda yapılan gencl scçimlcrdp lktidarı kaybeden KonRre Partisi. bu kez yerel seçimJerde Dclhi ve kuzeydeki 8 büyük eyalette ç > <punluğu yitirmiştir. Gözlemciler Konsre Partisinın arka arkaya aldığı bu biiyük yenilsilerde Bayan İndira Gandi'nin baskı iktidannın bü>iik bir rolü olduğunda birleşmektedir. Bu iki seçirade de en kârlı çıkan parti ise. altı ay öncesine deçin varhğından söz edllmeyen Halk Partisi oirrtuştur. Bu partl solcu sendikalardan, çeleneksel mnhafazakârlara kadar çesitli eğilimdeki partilerden oluşmaktadır. Mahatma Gandi'nin öğrencilerinden olan 81 yaşındaki Başbakan ve Halk Partisi liderl Morarji Desai ile Fransız LExpress derçisi muhabirinin yaptığı bir ırörüşmenin özetini sunuyoruz: H • MORARJİ DESAİ L'tXPRE5SE VERDlGı DEMEÇTE, ÜLKENIN EKONOMİK SORUNLARINDA MUTLAK ONCELİGİ TAM İSTİHDAMA VERDIGİNİ SÖYLEDi. BAŞBAKAN AYRICA ÜÇÜNCÜ DÜNYA», «DÖRDÜNCÛ DÜNYA. GİBİ KAVRAMIARl SEVMEDİGINİ, DÜNYANIN GURUPIARA AYRILMASINI DOGRU BUIMADIĞINI SÖYLEDİ. SORÜ Başarılannızın nedenleri ile hükümet programınızın genel çizgilerini bize açıklar mısınız? CEVAP Basarılarımız halkımızın bızs Oıan püveninin devam ettiğini göstermektedir. Bız verdığimiz sözleri j'erme getirmeye çalışıyoruz. Basm ve yargı organlarınm özgurluğe kavuşmasını sağladık. Riişvet ve yolsuzluklann önüne geçtık. Biz Hintülere umut getirdık. Geriye, düşünmek, plânlamak ve uygulamak kalıyor. Hedeflerimıze ulaşmak için uzun yıllara ihtiyacımız var. Asıl amacımız geçim kaygısını ortadan kaldırmaktır. Bu kaygı bütün dünyada %ardır, ama bizim ülkerr.izde" rekor düzeydedir. Bunun tarihsel nedenleri de vardır. Ülkemiz uz'an yıllar dışa bagımlı kalmıştır. Geçim kaygısını yoketmek için yasaları değiştirmek hiçbir işe yaramamaktadır. însanlann kaygılarını gidermek için yaşam koşullarını düzeltmek gerekiyor. ÇUnkü kamı aç olan insarJan mutlu kılmak mümkün değildir. Bütün bu nedenlerle mutlak önceliği tam lstihdama veriyoruz. En az masrafla en yararlı üretimi sağlamaya çalışıyoruz. Öte yandan ben kollektivizme inanımyoruni ve sadece kooperatifleşmeden yanayım. Halkır. bütün yıl üretken duruma gelmesi ve kentlere ya pılan aîumı durdurmak için köylerde küçük sanayı kolları kurmak gerekiyor. Bu işlerüı maliyeti rie büyük oimayacaktır. Kentteki ağır sanayide bir kişiye iş alaru açmak için 150 bin rupyeye ihtiyaç varken. aynı iş köyde 500 rupyeye çıkmak tadır. Endüstriyi azaltmak diye de birşey de söz konusu değıl, çünkü rnakine çağında yaşıyoruz, ama iki sistemi birbiri ile bağdaştırmak gereldr. Köylerde yola ve suya ihtiyaç vardır. Ademi merkeziyet köylülerin kendi kendilerini yönetmesine yarayacaktır. Ademi merkeziyet olmadan demokrasinin hiçbir anlamı olmamaktadır. Öte yandan eğitimin herşeyin başı olduğtma inanıyorurn. Halkın kendine güven duyması için en azından bazı bügilerle donatılması gerekir. Böylece çalışmanın yararları daha iyi kavranmış olacaktır. Bizim en önemll sorunlanmızdan biri de nüfusun süratle artmasıdır. Hindlstan'ın nüfusu ber yıl, Avusiralya'n:n toplarr. nüfusu kadar artmaktadır. Kalkınmamızın büyük bir kısrmnı artan nüfus yutmaktadır. Bu r.edenle doğum kontroluna büyük önem veriyoruz. Ancak bu kontrol sadece modern yöntemlerle yürütülebilir. Bize düşen gö rev do^un knnîrol araçlannı saglamsk ve ha!kı egıtmektir. Bunun için de yıllaroa çalışmamız gerekecek. Halk dogum kontroiunun hükünıetin keyfi bir tutumuı:a değii. kendi çıkarlanna hızmet ettiğıne inandıgı anda bu yöntem sarean alevi gibı bütün ülkede ;,aygınlaşacakîır. Dış poütikamıza gelince, bizim hiçb;r toprak talebımiz veya başka b:r ihtirasımız yoktur. Bız bilirnsel gelişmelerin yıkıcı amaçlarla kullanılmamasını dilıyoruz. Silâhsızlanmanın konvansiyonel silâhlara kadar inmesini istiyoruz. Geiecek içm sadece kendi güçlerimize dayanmak istiyoruz. Ben blokiaşma, üçüncü ya da dördüncü dünya kavramlannı da sevmiyorum. Çünkü dünya bir tanedir. Günün birinde bunun bilincine varılmasuıı, daha kardeşçe bir topium kurulmasını diliyorum. Ben şifa bulmaz bir iyimserim. SORU Selefiniz Bayan İndira Gandi'nin 11 yılhk iktidarı döneminde bazı \\i şeyler yaptığını da söyleyebilir misiniz? CEVAP İçinde biraz iyi bulunduran kötü. ya da biraz kötü tarafı olan iyi yoktur. Bu konuda baska birşey söyleyemem. Kimseyi yargılamak durumunda değilim. (Dış Haberler Servisi) Başkan Carter'ın B1 bombardıman uçaklan r.ın yapımmı durdurması ABDde de çeşita tepkılere yol açmıştır. Kongredeki Cumhunyetçi Parti üyelerı, «bu kararı Moskova, votka ile kutl'jyor£iur,» dıyerek Carteri sert bır dü!e e'leştırırltrker, Bl'in yapımmdan yana olan djger bazı Kongre üj'elerı. Carter'in kararını ilk anda, «MosROvaya ^•e^lmesi zorunlu bir ödünu olara!: yorumlar.uşlardır. B1 projesine karşı olan Dtınokrat £enctorler arasında ise Carter'in kararı sevinç yara^mışrır. Orneğın senatör Frank Church b kEran. «tarihi bır an» olarak n:telemiştir. Ancak dana sonraki günlerdeki dıplomatik geiiîmelerde, B1 ierın yapırnının durdurulrr.asmın, Cruise iuzeij'jnin yapımını luz'andıracağı aniaşılmış ve bu .ıedenle de Carter'in kararı, Sovyetier'e veril bir ödün olmayıp. tam aksine Sovyerler'm tepki gösterecegi bir gelışme olarak yorumlarjnıştır. Amerik.aiı gözlemciler ise Başkan Carter'.:ı s(>çım kampanyası sırasında verdiği sözlerden birini daha yerine getirdiğini ve savunma harcam rında kısıntıya gıtmek amacıyla bu kararı aldığını beiirtmekte ve B1 bombardıman uçaklaruıın ış!evini, Cruise füze'.eriyle donatılacak B52'in verine getirebilecegini kaydetmektedirler. Başkan Carter'in, B1 projesinin durdurulzna nedenmi. televizyon ve radyodan halka çok iyi açıklad. ve Amerikan kamuoyunun da Başkan'm kararını nayladığı belirtilmektedir. fi1 UÇAKURININ OZELLfKLERI Başbakan Morarji Deaal İlk deneme uçuşunu 1974 nlında yanan ~1 avcı bombardıman uçaklan, çok alçakta.. uçaoilmekte ve geniş çapta yükleme olanaklarma :ıhip bulunmaktadırlar. Bl'ler, B52'lerin üçte biri büyüklüğünde olmalarma rağmen, B52'lerdc n :., kat daha fazla silâh taş;yabilmekte ve sestfr :k) kat daha hızlı uçabilmektsdir. 70 metre u;uş yüksekiığinde büe hedefe saldırab:len bu uçakla böylelikle Sovyet radar tesislerinin e'ki alanırın dışında da faaayette bulunabilmektedır. 1974 yıtlmda maliyeti 75 milyon dolar < ' rüîc belirlenen E1 uçaklarının yapıın bedeli, üc vıl içindeki fiyat artışları nedenij'le 100 miiyOı! do'.3ra yükselrniştir. 244 adet irnal edilmesi pi.ır.İEr.mı? olan B l'lerin ABD savunma bütçesıne 24 milyar dolarlık yük getireceği belirtilirken. teknik ••7nıanlar B1 programı tamamlandığında 244 ade* icin bu rakamın 90 milyar dolara ulaşacağını t;iunin etmekteydiler. İlk kez 28 yıl önce denenen B52 bombarc'!mar. uçaklan ise daha büyük olmaları ve sesten hızlı uçamamaları nedeniyle, Amenkan Hava Kuv vetleri'nin bugünkti gereksinmelerme eevap verememektedir. Ancak Başkan Carter, çok erk?li ve uzun menzilli Cruise füzelerinden yararlanara<. B52lerin randımanını antırmak ve ayr.ı zamanda da savunma harcamalarmda tasarrui yapmak yo'.unu secmiştir. B521er, 20 adet Cruise füzesi taşıyabümektedlr. Sovyetler'le sürdürülen SALT eörüşmeJerinde temel anlaşmazlık noktasını oluşturan Cnıs:e fizeleri, düşman radar sisteminin altında uçab.leıı, uzun menzilli füzelerdir. Çok rJçaktan U'jablif.T. taşıyıcısından ayrıldıktan sonra hedefini I endi kendine bulabilen bu füzelerin maIİ3'eti 80c bin dolardır. Tekrik; uzmanlarca cok ucuz old'jğ^j bslirrilen bu füzelerin parlama gücü ise 200 kiio tondur. (Hirosima'ya atılan atom bombasınm itlama gücü 20 kilotondu."» Cruise füz«îeri bu üstün yetenekleri nedeniyl» ABD ile Sovyetler arasında SALT2 anlaşraasmın imzalanmasını engelleyen ana neden olm?.k:d.r. Sovyetler Birüği. stratejik silâhlarda smırîand'.rmaya gidilirken Cruise füzelerinin yapımının da kısıtlanmasır>ı is*pmekfe. ABD ise b': v>fet!'?k'!ı füzelerin SALT2nin kapsarru dışında tut'jlmasın da dlrenmekt«dir. (Dı? Haberler Servisi) Ankara Müşerref HEKİMOGLU Ankara Ankara Ankara Ankara Ankara Ankara Ankara Ankara Anka Siyasal kulislerde Nasrettin Hoca öyküsü.. umhuriyet Halk Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Israail Hakkı Birler, az konuşur, çok dinler, ama ara sıra çok hoş öyküler anlatır. Gecen giin bir Nasreltin Hoca ö\kösüyle biiyük ilei topladı. Öykü Timurlenk'in Konya'ya geldiği bir donemi yansıtıyor. Timurlenk Konya'daki hocahıra çengeli atmıs, hepsini ortadan kaldırmak istiyor. Ama ölömleri için bir gerekçe bulmak zorunluğu vsr. Sonunda bir deve çetirtiyor, hocalan da çafırıyor karşısına. «Siz» diyor, «Herşeyi bilen. çok yetenekli kişilersiniz. Bir haıta süre veriyorum, bu deveye besmele çekmeyi öğreteceksiniz, yoksa başınız gider. » Hocalar Tîmurlenk'in yanındald kocaman deveye bakarak umutsuzlağa gömiilüyorlar. Bir hajran besmele ösretmek olur sey değil. Tirnurlenk'in olman isteyerek başlannı koparacağı kesin. Kara kara dusünüyorlar, birden Nasrettin Hoca geliyor alollanna. Onun giizel mantıjı ile bu işe bir çare bulabileceklerini düşünüyorlar. Hocaya haber sahyorlar. Nasrettin Hoca geliyor, bir deneme yapmak üzcıe Timurlenk'in karşısına çıkıyor. «Sa>ın Hakan, diyor Nasrpttiti Hoca, sen Konyalı hocalara deveye besmele öçrctmeleri için buyruk vermişsin. Ovsa bu hocalar çok yetenekli kişi C Ier. Besmele öğTetınek, üstellk bir baftada, bu hocaların yeteneğıni ortaya koymaz. izin ver de kırk günde yasiıı öğretsinler bu deveye.» Timurlenk diişünüyor bir an. sonra Nasrettin Hoearun önerisini benimsiyor. Hocalara yeni bir buynık, deveye krrk günde yasin öğretecekler. Konyalı hocalar neye uğradıklarım şaşırıyorlar, büyük bir üzüntii, umutsuzluk içinde Nasrettin Hocanın karşısına dikiliyorlar. «Sen bize ne yaptın, besmele öğretemediğimiz bir deveye nasıl yasin öğretebiijrizj Nasretin Hoca göbeğini sallıyarak gülüyor. «Ben bu öneriyi yapmasaydım sizin yalnız bır haftalık ömriinüz vardı, sundi kırk giin raşayacaksınız, kırk günde de neler olur. Ya deve ölür, ya da Timurlenk» diyor... Her öykü gibi, Ismai! Hakkı Birler'in nvküsii rip siyasal yorumlara uğradı başkent çevrelerinde. Kimi kişiler de Demirel'i Nasrettin Hocaya benzettüer. AP Genel Baskanuıda Nasrettin Horanın mizahı olsaydı, Tiirkiye butriînkü ortama çelir miy. di diyebilirsiniz? Demirel'in ancak Necmettin Hnca'ya benzediğini söyleyebilirsiniz ama. Timurlenk öyküsüyle AP Genel Başkanının davranışı arasında bağdaşıklık kuruluyor .. Nasıl derseniz, AP Genel Başkamnm da zamana ihtiyacı var. «Bana üç dört ay lâzun. diyormuş, Sayın Demirel. O zaznana kadar MSP'yi eritebiliriz. CHP' deki mufaalefet bülurlaşır, lıatta bu partiden bir çrup kopabilir, biz de ona göre yeniden bir hesap yaparız..» Bu zamanlamada Demirel'in kişiliğinin ağır bastığım söylüyor AP'liler. Patronlan bir hesap adamı olsa da, Ecevit'in satrançtaki ustalığına karşı çıkamayacığını öne sürüyorlar. «Şair Genel Başkan, müteahhit Genel Başkana iyi bir «sah» dedi» diye gülümsüyorlar. «Demirel kabineyi kuracak, listeyi Korutürk'r suuacak, sonra başanlı bir genel başkan olarak grubun karşısına çelecek, güvenojTindan sonra da hrmen tatil olur mecli.sler. Kasıma kadar da Allah kerim. Ya deve ya deveci değil mi"» diyor kimi çevreler. Ama Ecevit bu öneriyi niçin yaptı acaba? CHP'li İçişleri Bakanı Necrtef Uğur acıyla gülümseyerek şöyle dedi ceeen çün: «Devlet çok yıpranmış, iyi bir nnarım cerekiyor.» MC döneminde devletî parsellevenler kasıma kadar daha çok yıpratmayacaklar mı acaba? De mirel'in Erbakan ve Tiirbeş'e verecegi ödüıılerle sorunlar dağlan aşroayacak mı? Banş özlemimiz yanda kalmayacak mı? Umut çiçekleri açmarian solmayacak mı? Kanlı olayların korknsu ve kuşkusuyla daha şimdiden uykusu kaçıyor ana • babaların.. Geçen gün bir anne bir AP'li senatöre şöyle yakrndı: «Cephe hüküraetini yeniden kurarsanız. üniversitede olmyacak oğjumu Avrupa'ya yollayacağım, parasııu da sizden alacagım.» Nasrettin Hocanm bir öyküsüyle ba.şlayan yaTimı sayın Demlrelin bir şakasıyla bitirmek istiyorum. MSP MHP AP ortaklıjpna karar verildikten sonra AP senatn frubuna gidiyor sayın Demjrel. AP'li senatörler fena tersleniyorlar. «Bu Erbakan'dan dert yanan. ciddiyetten roksun bulan sen değil miyriin patron? Erken seçüne bu yüzden gitmedik mi? Sjmdi nasıl yanyaııa gelecek, devlet yöneteceb. sorunlan çözeceksiniz?» Pemirel çok şaşırmış görunüynr: «Ben Erbakan'dan hiç vakmmadım size. Yaln.z FPTTİoflu'ndan dert yandıın. Onunla ortaklı'i güçtü serçekten, ama bu kez Feyzioğlu yok ortaklarımız arasında ..»