18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İİ K C'JKüURiYET 3 MAYİS 1?77 ütürolojl deylmi. düzenli kurgu fsistemıi spekülâsyon) oiarak dilimıze çevrilebilir. Kısaca, gelecek hakkında tahminde bulunmak anlamına geliyor. Ancak fütüroloiı uzmanları kendi yaptıklan işin falcılann. keramet sahiplennin yaptığı, sezg:ye dayanan •ahminlerden çok farklı oldugunu söyiüyorlar. «Düzenli» sözcügü bunu dile getiriyor. Bılımsel yöntemlerden, elektronik beyinden de yararlanarak, gelecek hakkında tahminde bulunan ünıversite profesörlen var. Bu arnaçla enstitüler kurulmuş, örgütler yaratılmış. Planlama örgutleri de bunu yapmıyor mu? «Gelecek» sözcü*ü de önemli. Kimin şrelece£i, hangi cplecek hakkmda tahminde bulunmaktadır. bunlar 0 Bir kişınin gelecepinden tııtun da. tüm insanlıgın geleceğı hakkında tahmin yapmak kapılan ardma kadar açıktır. Bir yıl sonrası için mi, 50 yıl sonrası için mı tahminde bulunacaksır.ız? Yoksa kıyamet gününe kadar uzatacak mısınız? tahminleri? Kimm cennete, kimin cehenneme gideceğinden söz etmek de girer mi bu işe? Görüyorsunuz, sorular zincirine yeni haLkalar eklemek olanagı her zaman var. Biz gelecek hakkındaki tahminlerın kötümser ve iyimser olmak üzere, iki kümede toplanabileceğini söyledikten sonra, köy değirmenine dönelim. Su ile dönen köy değirmenine tahıl öğütmek için bir kadın gelir, sırasmı bekiemeye başlar. önünde daha başkalan vardır. Degirmenci, kadına sıranın akşam karanlığından sonra gelmesi için her çareye başvurur; arada bir değirmeni durdurur, suyu keser... Kadına sıra (nöbet) geldigi zaman hava iyice kararmıştır. Öteki müşterileri savan değirmenci, arkasına tas. ağaç, das'ak koyarak, değirmen kapısını kapattıktan sonra, kadının yakınırja oturur; uyukJar gibi yapar; zaman zaman ara vererek, şöyle sayıklamağa başlar: «Neler olcek, neler olcek, neler olcek?..» Bu sesler degirmencinin afzından anlaşılacak biçimde, ya da nurıltı gibi çıkmaktadır. Kadın önceleri aldırmaz. «Neler olcek, neler olcek, neler olcek?...» sozleri yenilendikçe kadın, r OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Fütüroloji ve Köy Değirmeni Prof. Fehmi YAVUZ dayanamaz. sorar: «Degirmenci amca neler olcek? Kjyan:et yaklastı mı yoksa?» Gözlerı kapalı olan degirmenci karşılık vermez, arada bir c>Jeler olcek, neler olcek, neler olcek?» sözlenni yeııiler. Kadın aegirmenciyı omuzımdan sılker ve «Neler olacağını» öğrenmek ister. Değirmenci: «Çok güzelsın. Dayanamayıp sarkınulık yapacağını. Sen neee demiyeceksin. Kocana gidip olup bitenleri anlatacaksın. Kocan beni öldürecek. Benim kardeşim s«nin kocanı öldürecek. Kocanın kardeşi benim kardeşimi öldürecek .» der, susar ve gözünü kapar. Biraz sonra degirmenci «neler olcek, neler olcek, neler olcek? .» sözlenni, belli aralıklarla yenilemeğe başlar Kadın, «Degirmenci amca bunun hiç kurtuluşu yok mu?» gibi sorularla bır çıkar yol arar ve degirmenci oyununu birkaç kez yineledikten sonra, kadın: «Heee dersem nolacak?» deyiverir. Amacına ulaşan degirmenci bu soruyu şöyle yanıtlar: «Işte o zaman kına gibi un olacak». Unun nasıl oldugunu, kimin ölüp, kimin kaldığını bir yana bırakarak, biz fütürolojiye dönelim. Türlü bilimsel yöntemlerden, elektronik beyinden, bilim adamlanndan yararlanarak, dünyanm geleceğini karaniık göstermenin şampiyonluğunu, günümüzde Roma Kulübü adındaki bir örgüt yapıyor. 30 kadar büyük kapitalistin, çok uluslu şirket temsilcisinln kurduğu bu kultibün mensuplan kendılerinin «gorünmez kolej» linvısable College) oldugunu söylerler. Bu kulübün yayınladığı Büyümenin Sınırlan (The Limits to Growth) adh kitap dünyada büyük yankıiar yaratmıştır. Kıtapıa nüfusun çok hızlı arttıgı, tanmsal üretımin bugünden insanları beslemede yetersız kaldığı, hammaddelerin tukendiği, denizlerin ve havanın kirlendiği... bu gidişle insanlıgın sonunun karanlık olduğu anlatılmakta ve güya kanıtlanmaktadır. Kitaba göre nüfus kontrol edilmeli, büyüme durmalı... dır. Bu yaklaşımı, degirmencinin uyguladığı «neler olcek, neler olcek, neler olcek?...» yöntemine benzetebiliriz. Tutucu iktidarlann yaptıgı da, çogu kez, degirmencininkinden farksızdır. Roma Kulübünün yaydığı kötümser propagandanın, geri kalmış ülkeler için kurulmuş bir tuzak oldugu, her geçen gün daha iyi anlaşümaktadır. Çünkii nüfus ileri ülkelerde artmıyor. Bugün 3.5 milyar kadar olan dünya nüfusunun 2000 yılında 7 milyara ulaşması bekleniyor. Geri kalmış ülkelerin bundaki payı 2/3'tür. 2000 yılında bu pay 6/7 olacak. 1974 yılında Dünya Nüfus Yılı nedeniyle, Bükreş'te yapılan toplantıda, geri kalmış ülke temsilcileri, ilerı ülke temsilcilerine şu soruyu yönelttiler: «Sizin ülkelerinizde neden nüfus artmıyor?» Ve eklediler: «Çünkü siz zenginsiniz. Nüfu sunuz onun ıçın anrmyor. wzrm ee zengin oımarnızın yol ve ycntemim birlıkte bulalım ve uygulayaiım: göreceksmiz bızde de h:zlı nüfus artışı duracaktır. Nüfus artışı yoksullugun nedenı degil, sonucudur. Geri kalmış ülkelerin gelecek hak kında guvencesı olmayan yoksul halk kitleleri, köylüler, bir fazla çocusa, özellikle erkek çocu ga sahip olmayı, ıhtiyarlık, sakatllk. yoksulluk durumlannın güvencesi saymaktadırlar ..» Kendi üikemizder. b:r örnek verelım. Doğru illerinde. «Sopa tutan elin kadar sözün geçer» derler. Yine doğu illerinde çocuk sayısını söylerken kız çocuklannı hesaba katmazlar. Geri kalmış ülkeler. ilen ülkeierden gelcn önerilen. reçetelerı, tartışmasız kabullenmemek yoluna son yıllarda girmeye başlaüılar. Bunun en çarpıcı ornegi Arapların 1973 yılı sonbahannda petrol sılahui! kullanmalan. İleri ülkelenn 'enditlerine boyun eğmeden bu silâhı kullanmak, geri kalmış ülkelerin peleceği aç.sından çok öneml? bir adımdır. Ileri ülkeler OPEC örgütür.ü yozlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar, yapacaklardır, ama bir kere ok yaycan çıkmıştır. Son birkaç yüzyılda dünya kaynak'arını kendi çıkarları için kullanan ileri ülkeler. nYenı sömürgecihk» ve benzeri yönterr.lerle, gen ülkelere dost görüntüsü içinde sundr.klan reçerelerle zaman kazanmak. havayı bulandırmak ısteyeceklerdir. Ote yandan geri kalmış ülkelerde K'.tleler hızla bilinçlenmekte, ilen ülkelerde gençligın büyük bir kesimi ve kımı bilim adamlan. dünya kaynaklannın tüm insanlıgın mutlulugu için kullanılmasını istemektedir. Bunun gerçekleşmesı için dünja barısına hızla yonelmek. bilimden, teknolojiden \akmak, yıkmak. öldürmek yerine, Birleşmiş Milletler OrgriiHinün yayınladığı insan haklanndan tüm ır.sanlar: yararlandırmak gerekir. Oyle ise ıyımser oinıas ıçır. nedenler vardır. Roma Kulübünün girişimîerı tümden yararsız olmuştur, diyemeyı? Geri kalmış ülkeler bu s:vrı çıkışlardan, oy.mlardsn da yararlanaıak kendi çıkarlannın nerede oldugunu daha iyı görmeye başlamışlardır. Neden Niçin?.. Mayıs i>çi bayramı bütün dünyada kutlatıdı. Kutlamanın boyutlarmı anlamak için Alnıanya ya bakmak yeterlidir. Bilindiği gibi Almanya ikive ayrılnııştır. Batıria Frderal Almanya Cumhuri>eti. kapitalisüir: doğuda Demokratik Alman Cumlıurîyrti sosyalisttir. 1 Mayıs işçi bayramı iki »anda da kutlanctı. Ve kimsenin burıııı kaııamadı. Yeryüzünde ] Mayıs'ın kana bulanriıçı iki ülke var. Biri Türkiye; îkincisi Ispanya. Bizde SO'u aşkın ölu, yüzlerce yaralı. Ispanya da 7t) yaralı Ancak Isuanya i!e Türkiye'nin dıırumu aynı değil. 40 yıllık laşizmden yavaş yavaş sıyrılan Ispanya Tikir özgürlüşüne veui kavuştu: ama 1 !Mayıs için yasaklar sürüyor. Türkiye'de bövle birjcy yok. DİSK, yasal bir sösteri düzenliyor. İşçiler Taksim meydamr.a toplanacaklar: konuşmalar vapılacak: söylevler verilecek: marşlar söylenecek: kaiabalık da^ılacak. Bu çösterinin kana bulanınası için hiçbir neden yok. Ya da çok neden var. ' 1 Cumhuriyet Yolu! Ahmet ENÖN Marmara Adası Belediye Başk&nı TARTIŞMA Beslenme sorunu ve ulusal bağımsızlık Tarih sayfalannı şöyle bir ka nştırdığımızda, her satınn kan ve yıgın yıgın ölülerle dolu oldugunu görürüz. 20. yüzyılın ilk yansına kadar güçlü uluslar, sömürmek, yok etmek istedikleri uluslan kanla, öliimle susturdular. öldürücü silâhlann gelişım ssürecini incelediğimiz zaman ilk silâhlann kaba yaralayıcı. öldürücü olmasına karşm: «ürekli bir gelişim göstererek daha keskin, daha öldürücü, daha karmaşık yapılar kazanmıştır. Ne var ki, bu da yetmez. kitleleri bir anda yok e decek. susturacak silâhlar geliştirilir. Bugün gelişmiş <'. > ülkelerin S'.lâhlanmaya ayırdıklan paranın halkın eğitim ve beslenme soruniarını çözümlemek içın ajnrdıkları paradan kat kat çok oiması, bu gelişimin son bulmadıgını. bu gidişle de son bulmayacağını göstermektedir. Bu gelişmeler dünya insanlığının. daha mutlu bir yaşam sürebilmesı içın değildir. Her sey sömürmek, sömürmek ve daha fazla sömürebilmek için. Ne var ki, günümüz dünvasında sıcak savaşlar istenilen bir durum olmaktan çıkmıştır. Dünyanın değişik bölgelerin de, tek tek kıvılcımlar şeklinde gözuken özellikle geri mış bölgelerdeki sömürge larm, ulusal bağımsızlık savaş ları bu savaş türü, dün sömürücü ulusların bir yöntemiy ken; bu gün sömürülen ulusların «bagımsızlık savaşlarını verme yöntemi» oiarak el degiş tirmiş durumdadır. Günümüzün sömüriicü uluslan, sıcak savaşlardan daha ko lay ve ucuz sömürme yöntemlerini yeğlemektedirler. Agır ağır, sessizce ve daha ucuz. Somürdükleri ulusların insanla rının dünyadaki gelişimi, yaptıklannı anhyamıyacak kadar uyuşuk. içine çekilmış: insanlıgın gerektirdiği ussal ve fizık sel güçten yoksun olabilmfsi için, isteklerine uygun beslenme yöntemleri uygulatmaktadırlar. Bunun sonucu oîarak sömürü uluslarınm insanlan koyun sürülerinden farksız, ussal ve fizilv güçten yoksun yığmlar durumuna düşmektedır. Bu ulusların insanlan arrı>L «baş kaldırma» gücünü kendile rinde bulamamaktadırlar. «Vuç ensesine, lokmasuıı al ag zından» denilebilecek duruma gelmektedirler. Bilimsel çahşmalar kesinlikle göstermiştir ki. aşırı tahılla beslenme insanların normal ussal ve fizik gücünün gelişimini engellemektedir. Aşırı taruUü beslenen uluslar, afyonlann.ış bir insandan pek farksız .jlnıa maktadır. Bugün insan başına tahıl tü ketimi Amerika'da 67, Kanadada 71, Ingiltere'de 85 kilogram ken bu ortalama Hindistan'db 124, Pakistan'da 151, Mısır'dt 188 ve Türkiye'de 268 kilogram dır. Bunun yanında et ÜKP'Imi Amerika'da 94 Kanada'cîa 82, îngiltere'de 85 kilogramkrn aynı oran Pakistan'da 4, Hındistan'da 6 ve Türkiye'de ll>6.î DİE sonuçlaruıa göre 13 kikıgramken 1975 sonuçlarına ^öre 6 kilograma düşmüştür. Bu demektir ki. ülkemizde ins^n başına günde 17 gnım et duşmektedir. Diğer hayvansal proteinlerin dağılımında da benze ri durumlar görülmektediv. Crneğin 1975 DÎE sonuçlanna göre günde 33 gram süt. 5 lciş; ye bir yumurta düşmektedır. Insanın us ve fizik gücü ce Hşimi ve veriminde çok önemli olan hayvansal protemlor. gelışmiş ülkelerde daha çok tü ketilirken, geri kalmış ülkelpr de tersine bir durum göze çarp maktadır. Türkiye bir tanm ülkesi olması. üç tarafı denizlerle çevrili olmasına karşın hayvansal pro teinden payını en az alan uluslar arasında kalmaktadır. Bu durumun doğal sonucu oiarak insanlarımız, fizık ve us gücü bEkımından gelişimini tam an lamıyla tamamlayamamaktadır. Bugün okullanmız kavrama, dıi şünme. yorumlcma yetene!ıierınden yoksun öğrencilerle do îudur Bugür.e değin dünya sa natında çığır açmış, bilime önemli katkılan olan bilim ve Siinat adamlarımızın olmayışının bır neri^n: de, yüzyıllardır süregelen hayvansal proteinden yoksun dengesiz beslenmede aranabıür. Bır ulusun düşünen kafalan yoksa o ulusun bağımsızlıjı da yoktur. Rugün ulusların ço ğu kendi bayrakları alnnda sö mürge durumundadırlar. Bur.un en onem'.i nedenlerinden bırı de, geri kalmış uiusların insanlannm hayvansal proteinden yoksun, dengesiz, aşırı ra hılla beslenmeleridir. Bugün ülkemizde kitlelerin çoğu hayvansal proteinden yo.c sun, der.pesız, aşın tahılla bes lenme dummundadır. Bu durum. ülkemiz geleceği açısından tehlikeli sonuçlar doğura bilecek boyutlara ulaşmıştır. Gexeklj. önlemler, üîke gerçekleri gözönünde tutularak en kısa zamanda alınmalıdır. MusUfa Ş t M t R Slvas A nkara'nın hemen her yerinde Atatürkten kalanları göımemrk mumkün değil, Atatiirkçü gözle bakıldıkta. Ne var ki, Cumhuriyetlmllln ve Demokraslmizin tek, tek yapı taşlarının konulduğn bir Istasvon Caddesi vardır Ankara'nın. Ulos'Un Istasyona inerken sağında eski Millet Meclisi binaları (şimdl CENTO) solunda tarihi Ankara Palas Oteli. Aslında bu cadde l l u s meydanından girildiğlnde, fotoğraflarla bizim neslin kafasına yerleşmiş oldufundan, bugün anılan yaşamış gibi gelir insana. Sanki Atatürk ve beraberindekiler Meclisten çıkıyorlar da. Ankara Palas'a geçiyorlarmış gibi. 23 Nisan Bayramı giinü hep bunu düşündüm. Okullann şuhat tatilindpn yararlanıp, çocuklannı Ankaraya. daha tloçrusu Atatürkü ziyarete sntürmüş iki aileye rasllariım kışın oteldc. Altı çocuk. ana ve babalarıyla oıı kişiydiler. Anıtkabri. Çankaya'yı gezmisler. foioğrallar çekmifler, anı eşyaları, eşe dosta armağan için almıslar. Izerinde Atatürk portresi. olan madeni kibrit kutıısu kılıflan, aslanlı yoldaki Arslan bihloları. Atatürk ma.^kları ve yağlı boya Atatürk portrelerindcn çrkilmiş fotoğraflar. Çok duygulandım, her iki aile rcisint de kutladını. Çncuklarla knnustum. İlkokul ile lise arasındakf sınınarda okııyan bu çocukların, Atatürk rierken bir Atatürk riaha çıkıyordıı ta içlerinden, gözleri parlıyor gögüsleri kabarıyordu ne bü>nik adammış diyorlardı, bana ve bu sezilerinden İstanbııl'daki sınıf arkadaşlanna karşı Oüyiik bir üstünlük duyuyorlardı, içlerinde. Fakat çocukların babalan dertliydiler, dertleri eski Millet .Mcdisi ve karşısındaki Ankara Palas'tı. O güııün aksamı avrıiacakları Ankara'dan ö|le yemeğini Ankara Palasta yemek istemişlerdi, Atatürkten anılarla dolu Ankara Palas'ta. Gclin görun ki tarihi Ankara Palas, Sanayi Bakanlığma verümiş ve tarihi aktaran anıları. yalnız bina dışında yapının dış görünümüııde kalmış. Eski Büyük Millet Meclisi de CE.VTO olmuş. dışı ve içi bir değişik. her iki yapıda da Atatürk'ün havası yok artık. Çok üzülmüşler, ama bu üzçüntiilerini, eşlerine ve çocuklaruıa aktarmamışlar. Geziııin tatlı anıları bozulmasın diye. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu, Kültür Bakaniığına bağlı bu konularda etküı bir kuruluştur. Kurulu oluşturan üyelerin yetencklerinden ve doğTU tutumlarından da kuşkumuz yoktur. Sit kararı verilip agaçlar. eski evler, hattâ kasabaiar korunurken (Bodrum, Safranbolu gibi) Ankara'da l'lus'tan. istasyona üıen bu cadde ve onun etrafımn korunması gerekmez mi? Aslında mumkün olsa da bu cadde Stad Oteli köşesine kadar trafiğe bile kapatılsa derim. O yol. Cumhuriyet Yolu olmalı. İki eski >Ieclis binası, Ankara Palası ile şimdi yok olan baba Karpiç lokantası, yerine benzeri bir ycr yaptırüıp, hir bütün içinde Cumhuriyet ve Demokrasi yıllanmızın anıları yaşatılmalı Atatürk'ün havası o yola ve çevresine geri çelmeli. Ankara'nın gerçekten korunacak yeri burasıdır. Atatürk'ten kalan armaicandır. Bu yapılan sadece dış görünümüyie korumak yetmez, işleyişle de korumak ve yaşatmak gerekir. Bu kuruluş tarmak mazlığı yol ve çevresi Cumhuriyetimizin başlangKmı ve yillannı yaşatır. Çocuklarımıza bu saygımızı akzorundayız. Bu yoldaki unutulmuşluğu ve umursaönlemeliviı. Günierden beri sağtı basında 1 Mayıs için Işlenen propaganda zaten bazı ipuçları veriyordu. Komünistler 1 'Mayıs'ta kızıl ihtilaiin provasmı yapmak için toplanıyorlar.» 1 .Mayns'ta Taksim katliamından sonra Babıâli gazeteleri olayı şöyle duyurduiar: • .Maocular DtSK'in îstanbul'daki milingini bastılar.» l .Mayıs gösterisi sırasıncia Taksim'e gelen aşırı solcular, laharıca ve silahlarla kalabalığa ateş ettu» • Kızıllar kudurdu • « Solcular kırk işçiyi katletti.» Ne olmuştu? 1 Ma>ns mitinçı saat lH'a kadar düzenli bizimde sürmü^; gösteriniıı bitimine >akın bir silah patlamıştı. Bu bir işaret miydi? Aynı anda koca Taksim meydanının üç yerinde hirden yaylım ateşine başlanmışd. Ateşin çevredeki Miksek verlerden açıldığında herkrs birleşiyordu. Çünkü yüzbinlerce kişinin omuz ıımııza bulunduğu bir kalabalıkta vıçınların Içinden ancak havaya ateş edilebilirdi. Görçü tanıkları işin içinde bir tuzak oldugunu söylüyorlardı. TRT olayı solcularla solcuların çatışması biçiminde verdi. Başka biçimde vermrsi cle heklenemezdi. İşin içyüzü Rerçekten öyle miydi? Niksar'dan Şiran'a. Erzincan'dan Taksim'e değin uzanan kanlı zincirin halkalanru birbirine hangi odaklar baeüyordu? Şimdiye dek vaşadıçımız nice kanlı olay çibi 1 Mans katliamının tez;âhtarları da şimdilik karanlıkta kalacaktır. Çünkü IfHT Türkiye'sinde. karanhktan yararlanan yarasalar, yönetimin her kesiminde kanat çırpmaktadır. Bununla birlikte bazı sorulardan. bazı çerçeklere varabilmemiz olasıdır: 1) Giinlerden beri sağcı basında yayınlanan propagandaya göre 1 Mayıs'ta bir •ihtilal provası vapılacaktı. Bu ne blçim pro\adır? Solcular solcuları. komünistler komünistleri ölriürerek mi ihtilal vapacaklar? î ) DtSK sibi. 5 Harfran seçimlerine nel bağlamı«>: demokratik rejime kavuşmak amacıyla CHP'yl desteklemeyi amaçlamıs bir örffüt. kendi yandaşlan oian vüzbinlerce işçinin ustüne ateş açılmasıyla ne kazanacaktır? Acaba emekel vığınları iistüne vavlım ateşi açmak kimin işine nasıl yarayacaktır" Işte bu sorulara yanıt arayanlar. aynı zamanda ı Mayıs 1977 katliamının nrdenlerinl de aydınlatabilirler. * Fikirler.. halk yığinları.. egemenler.. Halk yığınlan egemenlerin esemenliklerini şrüçlendiren fikirleri benimsedikçe. eçemenler için bir sorun yoktur. Ama halk yığınları, esemenlerin esemenliklerine karşıt fikirlere yoneldikçe. iş dejişir. Toplumun eski düzeni çatırdamaya başlar. tşte hu sürcçtc halk kitleleri ejemcnlcr için korkulu düşlerin kaynaçı olnıaya başlar EKemenler hem kendi korkulannı yenmck. hem halk rığınlannı sindirmek ve gözdağı vermck için sllaha başvururlar. Türkiyp îlmdi o sürec! yasıyor. Ve yasanaıı sürecin Ivmesi hızlanıyor Bu sidişi durduracak güç. yine de haikın kendısindedir. Hiç unutulmamab bu gerçek... • VEFAT Bay ve Bayan Berç ütücü ve evladı Harutyun çok sevgili kardeşleri ve amcalan, DENİZ KUVVETLERi KOMUTANLIGI Seyir Kidrografl bildirilmiştir. ve Oşinogran Dairesi Başkanlıgından ÎLÂN Mudurnu Belediye Başkanlığından 1 Mudurnu Belediye Başkanlığınca. Yukarıhamam yanı Park ve Yol istinat duvan inşaatı yapımı 67.088,61 TL. keşif bedeli üzerinden, dosyasmdaki mevcut şartnnme hükümleri geregince, 2490 sayılı Kanunun 31 nci maddesine ıstinaden kapalı zarf usulü ve ihale suretiyle inşa ettirilecektir. 2 îhalesi 24 mayıs 1977 salı günil saat 15.00'de Belediye bınasmda Belediye Encümenince yapılacak olup. dosyası mesai saatleri dahilinde Belediye Kaleminde her gün görülebiUr . 3 lsteklilerin 4600. liralık geçici temlnat ve 2490 sayılı Kanunun 32 nci maddesi uyarınca hazırlayacaklan teklif mektuplannı ihale saatinden 1 saat öncesine kadar Mudurnu Beledije Başkanhgına vermeleri gereklidir. Posta ile yapılan müıacaatlarda gecikmeler kabul edılmeî. Keyfiyet ilân olunur. ÂRA ÜTÜCÜ'nün vefatını dost ve akrabalaruıa derin teessürle bildirir. Cenaze merasimi 4 mayıs 1977 çarsamba sünu saat 13.30'da Beyoğlu Üç Horon Kılisesinde icra olunacakdır. AİLESt DENiZCiLERE VE HAVACILARA 40 SAYILI BiLDiRi 9 ile 13 Mayıs 1977 tarıhlen arasında ü9.00'dan 17.00'ye kadar aşagıdakı noktaların bırieştiğl saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanuı 2000 metreye kadar oian yüksekligi can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENtZ İSTANBUL BOĞAZ] K 14 SAHASI (1) (2) (3) (4) 4i derece 13 dakıka 41 derece 27 dakika 41 derece 22 dakika 41 derece 11 dakika DENİZCİLERE VE suzey, 29 derece O dakika dogu S kuzey. 29 derece 15 dakika dogu kuzey, 29 derece 29 dakika dogu kuzey, 29 derece 29 dakika dogu HAVACILARA DÜYURULUR. (Basın: 15568) 4172 (llancılık: 985) ÇOK ACI BiR ÖLÜM 1 Mayıs 1977 günü Taksim Meydamnda 26 yaşında insafsızca öldürülen Galatasaray Lisesi mezur.u. Istanbul Edebıyat Fakültesi son sınıf öğrencısi biricık oğlumuz ERCÜMENT GÜRKUÎ UN cenazesi 3 Mayıs 1977 Salı Günü (bugün ı Kanıköy Osmanaga Camiinde kılınacak öğle namazını muteakip Karacaahmet Aile Kabristamna defnedilecektir. Tanrı rahmet eylesin. AİLESt Koskocaman Ankara'da CENTO'ya da ye r bulunur, Sanayi Bakanlığına da. Atatürk'ü görmek ve çocuklanna gö«termek için başka kentlerden gelenlcnn, düş kırıklığına uğramaları bir yana bu aldırmazlık daha da devam ederse, başka yerlere dc sıçramalar olacak, saygısızlık artacak ve düzeltilmesi süç sonuçlar doğacaktır. Belki uy<rulama belki de unutturma başlançıcı olan blr dcncnıedir. Bakalım ^es çıkaran olacak mı? diye. Baksanıza Atatürk ilkelerine uyan, saygı gösteren var mı iktidar adamiarında. Yarın çocuklarııruz bu hafifliğimiri bağışiamazlar. Hangi nokîaria nlursak olaîım Cumhuriyet ve Onun kurucusu Atatürk'ün anılarına el atma sayılacak bu uygulamaları öıılcnick znrundayız. ^luhniclcle kurşıın yağdırılıp insanlar hıınların sırası mı, diycccksiniz. Haklısınız. öldürülürkea (Basın: 16090) 4170 TAŞKIZAK TERSANESi KOMUTANLIÛINDAN 1 21 kalem krom nikel ve çelik çubuk satınalınacaktır. 2 Teklifler en geç 26.5.1977 mesai saati hitamına kadar Kasımpasa Deniz Teknik Satınalma Komisyon Başkanlığma verilecektir. 3 Belırtilen gün ve saatten sonra verilen teklifler ve postadaki gecik.neler kabul edilmiyecektir. 4 Şartnameler Dcniz Teknik Satınalma Komisyon Başkanlığmdan temin edilir. 5 îşbu ihale 2490 sayılı Arttırma ve Eksiltme Kanunu !!e 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununa tâbi değildır. (Basm: :5857) 4174 Deniz Kuvvetleri Komutanlığr Seyir Hidrografi ve UşinogTari Dairesi Başkaniıgindan Bildirilmiştir. DEMZCİLERE VE HAVAC1U\KA 41 SAYILI BİLDİRİ 9 11, 20 • 24 Mayıs ve y 14 Hazıran 1977 tarihlerinde 07.00'den 17.00'ye kadar aşagıdaki noktalann birleştigi saha içınde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanm 2000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENtZ YEMtKÖY AKP1NAR (1) 41 derece 22 dakiUa kuzey, 28 derece 48 dakika doğu (2) 41 derece 17 dakika kuzey, 28 derece 51 dakika doğu (3) 41 derece 18 dakika Kuzey. 28 derece 45 dakika doğu DENİZCİLERE VE HAVAC3LARA DÜYTJBCLCR. • • •••••••»••»••••••••••»••• •• • » • » ÇAĞRI Bahar Pazarı adını verdiğimiz ananevi yılhk Kermes'imiz 5 majns perşembe günü saat 10.30 is'oo arası Xişantaşı, Şişh Terakkı Lisesi salonlarında sergılene;ektir. Ilginızı bekleriz. TIP tSTANBUL ÜNİVERSITESt FAKtXTELERİ HASTANELERİNE YARDDI DERNEĞİ • Devlet Malzeme Ofisi Basım Müessesesi Müdürlüğünden 1 liüesseı.emızin Istanbuî'da Merdivenköy mevkiinde Ankam Isîanbui Deviet yo!u üzerindeki cırsası etrafına ıh&ta du.arı yapılmssı işi kapalı zarf usulü ile ihale edilecektiı. 2 îoüi keşif bedelı (496.750.74> liradır. 3 n:<si:traesi 12 mayıs 1B77 persembe günü saat 15.00 de Mii5!s«e£2mızcc toplanacak Satınalma komisyonu tarafmdsn yapıJscaktır 4 Eksiltnıe şartnamesı ve diğer evraklar mesai saatleri dahılınae Müessesemiz Ticaret Şefliğinde rörülebilir. 5 tsteklilerin eksiltmeye girebilmeleri için: a» (2o.620.) liralık goçicı teminatı. b) 1977 yılına ait Ticaret Odası belgpsinı, c^ Müracat dilekçeleri ile birlıkte B3y;r.dırlık Bakaniığır.dan almış olduklar] (C) grubundan mütahıtlik karnesi veya bu işe mümasil bir iş yaptıj'.n;ı daıı resmı iş bitirme belgesin: ibraz ederek Müessesemiz Satınalma Kornisyonıından alacp.kları yeterlik belgesir.i teklıl mektupları ile birlikte zarfa kovmaları lâzımdır. fi tsteküler teklif m,?ktuplaruıı ihale saatinden bir saât inrcsıne kadar Satınalma Komisyonu Başkanlıgına verecekierdır. 7 Yeterlik beiges: alınması İçin en son. müracaat tarihi 10 mayıs 1977 salı günü rr.esai saati sonuna kadardır. s Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tabi olmayıp ıhale yapıp yapmamakta ıeya kısrnsn yapmakta veya dilediğıne liıale ctmekte serbestür. 9 Postada vaki oiacak je; ikmeler nazan ıtibare alınmaz. (Basın: 16104) 4180 ••••»»•••»< , (Cumhuriyet: 4132) Proje Yapımı İhalesi Mimari avan projeleri hazırlanmış bulunan, betonarme • karkas tipte, yaklaşık 6500 M2 bürüt inşaat alanlı ofis ve kütüphane binalaruıın; 1 Statik hesap, proje, detay ve beton • kalıp demir metrajları, 2 Havalandırma sıhhi tesisat vs. hesap, proje, detay ve metrajları, 3 Elektrik tesisatı hesap, proje, detay ve metrajian, ilgili ve tecrübeli proje bürolarından teklif alma ve pazarlık suretiyle yaptırılacaktır. Tekliflerin en geç 9 mayıs 1977 gtinü saat 15.00'e kadar İhale Komisyonu Başkanlığı'na verilmesi gereklidir. îhaleye iştirak edebilmek ıçın isteklilerin vaptıklan lşlerin listesi, işveren referans mektupları, imza sirküleri ve kendi iş yerlerinin ünvanını bildiren resmî belgelerle Komisyon Başkanlığı'na müracaat etmeleri ve yeterlilik t>elgesi almaları şarttır. Mimari projeler normal çalışma saatlerinde lşyerincie incelenebiür. TBTAK Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araftınna Enstitüsü GEBZE (Basm: 15992) 4177 (Basm: 15631) 4173 Beyoğlu Cîheti Muvakkat Gaz îşletmesinden 1 *şletmemiz ihtiyacı için 37ü boy, takriben 2276 metre 44,5X2,6 Mm. kutrunda ve yine 701) boy. takriben 4250 metre 51X2,6 Mm. kutrunda çelik çekme boru kapalı mühürlü zarf mektupla fiat ve teklif isteme usuli Ue satuı alınacakrır. 2 Muhammen bedel 462.400 TL'sıdır. 3 Her iki kalem içın geçici teminat 26.800. TL'sıdır. 4 Bu İşe ait şartnameler Beyoglu İpek Sokak 8 numarada kâın İşletme Alım Satım Şefhğinden bedelsiz oiarak temin edilir. 5 Teklif mektuplan 13.5.1977 cuma günü saat 16.00'ya kadar mühürlü zarf içinde îşletme Sekreterligine tev di edilmiş olacaktır. Poütada vaki gecikmeler nazara alınmaz. İSTANBUL SULAR iDARESi GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 430 Mt. Muhtelif Cins ve Ebatlarda NYFY Yer Altı Kabîosu Satın Alınacaktır îdaremiz ihtiyacı, 430 mt. muhtelif cıns v° »b^tl^rda NYFY yer altı kablosu TS. uygun olarak; kapaiı teklif almmak suretiyle satın aiınacaktır İşin muhammn bedeiı l.m.ono, TL. muvakkat tem*natı 11.250. TL'dır. Şartname bedalsiz olarak İdareıniz Ticaret Işleri. DEiresi Müdürlügünden temin edilebılınir îhaleye girmek istiyenlerin şartr.amelere göre kp.palı tekliflerini muvakkat teminatlanyla birlikte en geç 16 5.1977 pazartesi günü saat 15.00'e kadar Beyosiu İstiklâl' Caddesi 379 no. da îdaremiz Zabıtlar ve Kararlar Bürosu Müdürlüğüne vermeleri gerekmektedir. ICare ıhaleyi yapıp yapmamakta veva dıiod^ine yar> makta serbesttir. ' ° (Basm: 1Ö014) 4175 (Bssın: 15326) 4171
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle