18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahibt: Cumburiyet Matbaacüık »« gazetecılüs TA.$. CUMHtJRtTET tSTANBVt aöına NADIK NADİ • Genel Yayın Müdüril OKTAY KURTBÖKK TELGRAF va MEKTÜP adresi: • Sorumlu Yazi tslen Müdüri) CKTfN OZBAYRAK PosU Kutusu Istanbul No: 246 TELEFON : 28 91 «3 • Basan ve Yayatl: CUMHURÎYET Mathaacılık ve (Beş Hat) Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu, Halkevl Sok. No: 3»41 CUMHURiYET ÜYVAYT BASIN ^ TASASTNA TAAiüT.JT EDER • BCRULAK ; Ankara Atatürk Bulvan Yener Apt. lenişehir Tel.: 17 53 66 25 57 01 • İZMÎR Halıt Ziya Bulvan No. 65, Kat 3 Tel.: 1312 30 12 47 09 • ADANA Atatürk Cagdesi Uğurlu PasaJ Tel: 14550 19731 ülke gruplanna ve ağırhŞına göre uçak farkı oku/ucu tarafından aynea ödenir... ABONE re ÎLAN Aylar 12 6 3 1 Yurtiçi: 720 360 1B0 60 Yurtdısı: 117ü 585 292.50 97.50 BasU* 'afctu) 750 Ura 200 lt3O ... 4U0 ;J00 4, • • • , • ' » 2 3 J. sayfa ( s a n t i m i ) 4. 5, b J. sayfa ( S a n t i m ı ) Ölilm, M e v h d , T e ş e k k ü r (5 s a n t i ı n i ) Nişan, Nikah, Evlenme, Doğum Yayın H a y a t ı ( k e l i m e s i ) TAKViM 3.37 îkindi 17.06 Irr.sak 14 MAYIS Kayıp (kehmesi) 3, » < 5.42 Akşam 20.18 Güneş ı<m Oğie 13.10 Yatsı 22.09 Merkez Bankası (Baştarafı 1. Sayfada) nm tutarsızlığı sonucunda, Türki ye görülmerruş öîçüde bir «borç tuzağı» içine düşmüştür. İthalâtmı karşüamak ve diğer tüm borçlannı ödemek için borç almayı süıdüren Türkiye; borçiarını ödemek için de yeni borçlar ararnaya başlamış. ancak uluslararası kuruluşlar bunun «sonuna gelindiğini» bildirmişîerdir. «Sonuna gelmesinin göstergesi olarak da, ilişki içinde bulunduğumuz ülkelerin. Türkiyeden gön derilen çekleri ödemekten kaçınmalan öne sürülmektedir. Bundan on beş gün kadar önce Fransız ve İtalyan bankalarınm başlattığı çekleri ödememe durunv.ina. ba kez Japonya, Almanya ve Amerikan bankalan da katılmışlardır. Türkiye'de faaliyet gösteren özel bankaların tiımüne ilhalat transferlerinin yapılmadığı. ıstenen malların hazır oldugu. an cak T.C. Merkez BankEsının pa rası bulunmadığı gerekçesiyle yabancı bankalar mektup gönder meye baslamışlardır. Tİirkiye'de ki özel bankalar ise dururr.u, mektupların birer fotokopisi ile birlikte Merkez Bankasına iletmektedirler. Ancak bunlar Merkez Bankasında hiçbir işlenı görmeden bekletilmektedir. Türkiye'den gelen ithalat talepleri karşısında yabancı bankalar, bundan birkaç ay öncesine de£in ıstenilen maliarı göndermişler, ancak paralan gelrneyince yazı üstüne yazı yazmışlardır. Bunlara yanıt alamayınca da, bu kez mal göndermeyi durdurmuş ödenmez olmuştur. Böylece, çeklerin öder.memesine şimdi bir de kredili ithalâtın düşmesi eklenmiştir. Yabancı ülkeler kredili ithalâtı da kısma yönüne gıtmişlerdir. tthalâtın durdurulması ve tek çare olarak elde bulunan kredili ithalâtın da böylece yavaslaması, Türkiye'de iç fiyatlan arttıncı yönde bir etki yapacağı tahmin edilmektedir. Yabancı bankaların bu durumu da Turkiye'deki özel bankalara büdirdikleri öğrenilmiştir. « J i J i R ^ . YÖNTEMİ Öte yandan, Cephe Hükümetl açıklanan olgulara karşm, döviz yokluğunu yine de saklama çabasına girmektedir. Bunun için de, borç karşıhğı yabancı ilkelerde rehin tutulmuş olan a1tmları, uluslararası kurallara aykın olarak, döviz rezervleri hesabında göstermektedir. Türkiye'nin şu anda toplam yaklaşık 146 milyon doîarlık altın miktarı bulunmaktadır. AItının milyon dolar olarak karşılıgına uluslarara5n resmi fiyaîtan. yani onsu 35 dolardan hesaplanarak varılmaktadır. Ancak, Merkez" Bankası bu eldekı altın miktarını resmi fiyat olan 35 dolar yerine, onsu serbest piyasa fiyatı olan 145 dolardan hesaplamakta ve altın karşılığı olarak yaklaşık 500 milyon dolar bulmaktadır. Ve serbest ptyasa fiyatı ile hesaplanan altın miktarı döviz rezervlerinde gösterilmektedir. Oysa, bu işlem uluslararası kurula tamamen aykıVıdır. Kaldı ki, eldeki altın miktarları halen dıs borç karşıliğı yabancı ülkelerde rehin tutulmaktad:r. Altır.lann İs\içre. Amerika ve Almanya'da rehin tutu!dugu bildirümektedir. Rehin tutulan altmlann döviz rezervlerinde gösterilmesi «skandal» olarak nitelenirken, bu kural dışı yöntemle varolan rezervlerin «olduğundan sişkin. gösterilmesinin amaçlandıgı ortaya çıkmaktadır. Döviz darboğaa karşısında, ithalat transferle/i sırada beklerken, bir yandan da «erek kamu kesiminin, gerekse özel kesiminin «kendi ithalâtım çerçekleştirmek> amacıyla Merkez Banka.»1 yetkililerine baskıda bulundu^ı da aynca elde edilen bilgiler arasındadır. Demiıel (Baştarafı 1. Sayfada) başına iktidara gelmesi lâzımdır. Türk devleti, anarşi karşısoda korumas,ız, sa\unmasız ve çaresiz değildir> demiştir. Türkiye'nin savunmasınm :jaşkaiannm irade ve kararma bırakılamayacağmı, savunma üıtiyaçia:ının bir kaynak:an değil, her imkân ve kaynaktan yararlanarak karşılanacağını aıılatan Demirel. «Türkiye en kısa zarrianda kendi u^agmı, kendi tankım, kendi roketini yapan bir ülke haline î;etirilecektir» demiştir. Adalet Partisi iktidarında Doğu ve Güneydoğu yörelerinin «Ke s:n tercih bölgesi» ilân edileceğini, yer.i bir «Pilot il kalkınma plânı» uygulanacağını, gecekond.ı laruı tapuya kavuşturulacağını, «Millî konut plânı» ile herkese konut yapılacağını. «Milli istihdam plânı» ile işsizîiğe çözü:n getirileceğini, felâket'erde yıkılan evlerir. ücretsiz olarak cevlet tarafından yaptırılacağını, «Aüe yardım alanı» uygulanacağını anlatan Den.irel, telif haklarında vergi muafiyeti sınırının yüz bin liraya çıkarılacagını. basında çalışanların 20 yılda emekliliğinin sağlanacağmı, 150 bin kişilik stad yapılacağını bildirmiştir. Boğazda 2. köprünün yapılacağını, renkü televizyon yayını baş layacağını, kara ve demiryolu projelerinin geliştirilecegini. köy öğretmenleri ile mahrumiyet böl gelerindek: kamu görevlilerine mesken yapılacağını. askerlik sii resinir. kısaltılacağını belirten Demirel «Kamulaştırmalarda, mülkiyet hakkını zedeleyen 'îygu lamanm meydana getirdiği mağduriyetler ünlenecek. değer paha sı peşinen ödenmedikçe kimsenin malınm kamulaştırılmasına i'zin verilmeyecektir» demiştir. Demirel daha sonra gazeteci".eri.. sorulanna şu cevapları ver miştir SORU: AP'nin seçimlerde kaç milletvekili kazanacağmı söyleyebilir misiniz? CEVAP: AP tek başına iktidara geleeektir. SORU: Nasıl kazanacak? CEVAP: Rakamı millet verecek tir. SORU: 250 milletvekili çıkaracağını söyleyen parti var? CEVAP: Kim diyor0 SORU: MSP Genel Başkanı açıklad:. CEVAP: 150'den 250'ye mi çık tı? En son nereye çıkacağını bir görelim. MSP de CHP de iktidara gelemez. Her ikisinin de mil lete vereceği bir şey yoktur. Mil let kimin kim olduğunu öğrendi. Ciddi ile gayri ciddiyi birbirinden ayıracaktır. CHP il MSP 7,5 ay birlikte idare etti. Ikisi ay n ayrı hiç idare edemezler. SORU: CHP Genel Başkanı AP ile kolisyon kuramayız diyor. CEVAP: Kendi kendine gelin güvey olmuş. Kim diyor ona AP i!e koalisyon kur diye? Hani tek başına iktidara gelecekti. Seçim sonunda AP ile hükümet kurma ya«ıfız demek, başkasıyla kuracagız demektir. Tek başına ikti dar kuramayacaksan AP seni ni ye iktidara getirsin. O baklayı çı karmış ağzmdan. iktidara geleme yeceğiz diyor. onun anlamı odur. SORU: CHP 1 mayıs mitingi için hükümeti suçladı? CEVAP: 1 mayısta bahar bay ramı kurlandı. Kendileri suçüstü yakalanmıştır. DIPK, CHP'nı ipo tek altına almıştır. seçimde des tekJemek uğruna.. Orada bulunan CHP'li parlamenterlerdir. Erzincan'da yaralananlar otobüsün üstünden atıian silahla yara lanmışlardır. Bütunleşeceğin hal ka silah çeken sensin. Sordum kendisine, kimi kastediyor? Bunu açıklamazsa, İzmir de verdıgim beyanat kendisini suçlu yap mış olacaktır. SORU: Erbakan. 1 mayıs olaylarında yabancılann parmağı var dedi. CEVAP: Yuvarlak laflar bunlar. Hangi yabancının parmağı varmış, söylesin. SORU: Siz Londra'dayken Erbakan sizinle ilgili bazı sözler • söyledi. CEVAP: Ciddiye almıyonım ve Uzüntüyle karşıhyorum. Milleün gözünden bu çesit şeylerin kaçmayacağma inanıyorum. SORU: Carter'le görüsmeniz sırasında yumruğunuzu masaya \"urmuşsunu2? CEVAP: Haberlerin roenşei ben değilim. SORU: Devletin resmi ajansının genel müdürü bildirdi. CEVAP: Söyledim, haberlerin menşei ben değilim. Cumhurbaşkam Korutürk tara fından dün saat 18'de Çankaya Köşkünde kabul edilen Başbakan Demirel. ı saaî 15 dakika süren görüşmeden sonra da gazetecilerin çeşitli konulardakl sorularım cevaplandırmış. Demirel, bir gazetecinin Türkiye'nin döviz sıkıntısı çekip çekmediği yolundaki sorusu üzerine şöyle demiştir: «Türkiye ne zaman geniş boğazlarda oldu, döviz bakımından, Türkiye gibi kalkınan bir memleketin dövizi varsa aslında kalkınma yürümüyor demektir. Hesap bellidir. 6 milyon dolar gider, 2.5 milyon dolar gelır. Tarihinin en dar devirlerinin yaşıyor diye bir lâf yoktur. Türkiye idare edilegelmiştir , Türkiye yine idare edilegidecektir. Iîeın kalkmma olacaktır, hem ihtiyaç]ar karşüanacaktır. Döviz dar bo ğazı bugünün meselesi değıldir. Döviz dar boğazı yıllarm meselesidir. Bunu aştığımız zaman kalkınmış ülke durumuna geleceğiz.» m Odalar Birliği'ne (Baştarafı 1. Sayfada) KAZGAN NE DİYOR! Konuya Uişkin göriişlerini açıklayan 1. Ü. İktisat Fakültesi Profesörlerinden Dr. Gülten Kazgan son krizin yasanan geçmiş krizlerin boyutça çok itesin de olduğunu kaydederek şunlan söylemiştir: «Açıgın büyüklügü ik:idardaki MC koalisyonunun ciddi tedbirleri seçim arefesinde almaya oek niyetli olmaması, kısa vadeli dış taahhütlerı yerine getirme gücünün yitirilmiş olması dış mali çevrelerin Türkiye'ye kuşkuyla bakmasına yol açmaktadır. Türkiye'nin elinde bugün carı ciegeri 700 80ii milyon dolara varan buğday ve tütün stoklan vardır. Üzıilecek nokta odur ki dış çevreler Türkiye'nin sıkışık durumundan yararlanıp bunlan yok pahasına kapatabilecektir. Bugünkü kriz 1974 yılındsn ltibaren ortaya çıkan dış ödeme sorununa geçıci gündelik çözümler getiren ekonomi poiitikasının kaçmılmaz sonucudur. Hovarda bir ekonomi politikası spekülatif ithalât artışına ve Amerikan sılâh ambargosu eibi politik. AET'nin pamnk ipliğine uyguladığı kısıtlama gibi ekonomik baskıiar eklenince Türkiys uluslararası maîi kurumlarm iyice kıskacına düşmüştür.» KARARLILIK GEREK iktlsEt Fakültesı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Erdoğan Alkin ise Türkiye'nin uluslararası mali çevrelerin istedıği gibi ameliyat masasınü yatınlmadan kendi kendine önlemler feliştirmesini önermiş şöyle devam etmiştir: «İstikrar önlemlerinin önerilip uygulanma.'a konulduğu belli edilmelidjr. Ama bunun yanısıra da gelişmekte olan ülkelerin sorurüarını hiçbir zaman anlamayan uluslararası mali çevrelen de kararlılıkla ikna etmesi gerekir. AncaK bu görevin, eyleminin son derece güç olduğunu da bildirmek isterim. Ödemeler dengesinin bu duruma geiecegı önceki yıldan belliydi. Hesaplar açık, projeksiyonlar ise belirienmişü. Ancak bazı çevreler buna inanmak istemedi ya da işlerine gelmedi. Uluslararası çevrelerin amacı ise açıktır. Seçimden sonra Türkiye'yi tekrar masaya yatırıp 1958'deki istikrar önlemisrine benzer önlemleri Türkiveye kabul ettirmek ve bu koşullar altında kendine olanak varatmak istemektedir )> UHiPSiZ EKONOMİ îktisat Fakültesı Mezunlar Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Yüksel Ülken yaptığı değerlendirmede şu görüşlere %er vermistir: «Türkiye gerçekten en bunalımlı dönemlerınden birini yasamaktadır. İşin talihsiz yanı iktisadi buhranla beraber siyasi buhranın da varlığıdır. Genel seçim3ere yaklaşıldıkça dört başlı hükümetten liilen hükümetsiz bir durum ortaya çıkmasıyla ekonomi tam anlamıyla sahipsiz kalmıştır. Günümüz dünyasında iktisadi sorunları incelerken siyasal sorunlardan ayırma olanağı kalmamıştır. Dış ve iç siyasal sorunlaıımızır. aslında ekonoınik r.edenlerden kaynaklandığmı soylemek durumun ızahında gerçekçi olma uıızı sağlar. Kısa vadeli borçlarm (DÇM) eekilmesinı ertelsmek için ahnan önier.ılsr gîbı diğer ciış borç sağlama olar.akları da aıtik limifine varmış görünuyor. Bunları bir ölçüde arf.ırmuii, daha yüksek maüyecls katlanrr.ar: helkı müır.kür.1;.ı. An:a.k ou da hc. yüksek mul'.yeî Türkiye'nin dış siyasi iıişkilerir.de lıarekc: kıbiiiyetini d? nemen hemen kay bettirir.» OLAYLARIN APDINDAKİ GERÇEK GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) Kır enıekçllerine mi?. Yoksul köylülere ml?. Yoksa Lünpen ]). oiaryaya mı? Kime?. Türkiye'nin geleceği. solun derlenip toparlanmasına. ve böylece sağlıklı vöntemleri emekçi kitleiere benimsetmesine bağlıdır. Bunun başkaca volu da kalmamıştır. Sol Türkiye'nin geletefi ve umududur. Bu umudu ve jreleceği, bozuk para gibi haıcamak kimin işine gelmektedir? Öyle görünüvor ki. «terminoloji şehveti» içinde birbirlerini suçlamakla uman öldüren bazı «fraksiyonlar», cephe iktidarına karşı sava.şmak yerine. içe dönük bir kavgayı ;.« ğlemektedirler. Özür dileriz amma. bu biraz kavganın kolay yanıdır. İlk aşamada savaşılması gereken güç. iktidardadır. sağımızda. solumuzda değildir. Bu kolay kavga yolu, hem solu yıpratmakta hem de sağın Işini kolaylaştırmaktadır. Kendi «fraksiyonlan» dışındaki bütün sol kesimleri, savcılara göz kırpacak biçimde suçlayan «sol Mc Cartistlere» ne demeli ya?. Günün birinde, yazılan bu yazdar. bir savcının elinde. suç kanıtları olarak kullanılırsa. o zaman bu •sol fraksivon sözcüleri birer muhbir durumuna düşmeyecekler midir?. Dışa dönük bir k.ıvga vermeyen soleunun içe dönük bir kavga vermeye hakkı da olamaz... Dünyanın her yerinde ıjörüldü. Her ilerici hareket. sa«dan geien sızmalarla yozlaştınlmak. saptınlmak istendi. Devriraci «teori» ve «pratik» bunun zcnpin örnekleriyle oluştu ve Relişti. Bunları yok sayıp. sol kesimler içindeki kavgalara ağirlık vermek, bir bakıma oyuna gelmek değil de, nedir acaba?. 5 haziran fününe kadar solun her kesimine bü>ük «örevler düşüyor. Seçim sandığına giden yolu açık tutmak ve bu iktidarı yurttaş oyu ile derirmek.. Gerislru, 5 hnzlrandan sonra düsünürüz. lardır. BAHKERLER GELiYOR Çeklerin ödenmemesi karşısında Ankara'daki Merkez Bnnkası binası yabancı bankerlerle dolup taşmaya başlamıştır. Ya borçlannı almsk için gelen yabancı bankerler, y3 da yüksek îaizle borç verrnek isteyen eski «Galata Bankarl» tipi bankerlerin Merkez Bankası koridorlarında dolaştıklan görülmektedir. Bu durumu önlemek amacıyîe, Merkez Bankası Başkanı Cafer Tayyar Sadıklar, Kızılaya yakm bir yerde yeni bir kat tut muş, modem bir biçimde döseyerek, bankerleri bu yeni bınada kabul etmeyi yeğlemiştir. Alınan bilgilere göre, yabancı b&nkerlere «durumumuz iyiye gidiyor, ihracatımız artıyor, siz çekleri ödeyin, ithalat bedeıleri kısa zamanda ödenecektir» biçiminde yanıt verilmektedir. Uzmar.lara göre, böyle bir yanıtın verilmesi «ağır bir dövız darbo gazınm» bir başka göstergesini olustunırken, öderaenin yapüma ması halinde, (ki varolan rezerv lerde bu çok güç gözükmektedir) yabancıiar tarafından Türkiye'nin «iflas ettifti»nin açıklanacagı ileri sürülmektedir. TürKiye'nin ıçıne düştüğü agır döviz bunalırru bir yandan ithalat sereklerini karşılajamazken, diger yandan da değişik türlerdeki borçiarını ödeyememekle sonuçlanmaktadır. Geçea haftadan bu yana bekleyen ithalat transferleri 914 milyon dolardan, bir haftada yaklaşık 150 milyon dolar artarak bir milyar doları aşmıştır. Son ıkl yıl İçinde döviz darbo fcazını gidermek amacıyla Cephe Hükümetince başvurulan dövize çevrilebilir mevduat (DÇM) hesaplarının 2 milyar dolara ulaştığı bildirümektedir. DÇM' lerin vadeleri iki ay ile oniki ay arasmda değismekte. ancak bun lann anapara ve faizlerinin nasü ödeneceği henüz bilinmemek tedir. İthalat ve DÇM lerle biriikte diğer kısa vadeli banker kredileri de eklendiğinde ödenmesi zo runlu olan yaklasılc 3 milyar 700 milyon dolarlık bir borç yükü ile karşüasılmaktadır. Buna Tür kiye'nin uzun vadeli borçlan, devlet borçlan, konsorsiyum borçlan, diğer bir deyişle, ödenmesi gereken tüm borçlan eklendiğinde, ortaya yaklaşık 13 milyar dolarbk bir döviz borcu çıkmakta.dır. Ödenmesi gerekli her tlirlü borç ve ithalâtın 13 milyar gibi çok yüksek bir rakama ulaşması sonucunda uluslararası yayınlarda Türkiye «Dış borç yükü açısından dünyanm en kötü on ülkesi arasmda» gösterilmektedir. Dış borç yükünün niteliğini belirlemek açısından kullamlan yöntemlerin başmda, bu borçlarm yurtiçi gayri safi raillî hasılaya oranlanması gelmektedir. Türkiye'nin gayri safi milli hasılası (GSMH) yaklaşık 33 milyar dolardır. GSMH toplam dış borç miktanna oranlan dığında üçte birden daha fazla bir oranla karşüaşılmaktadır ki, 1 bu oran Türkiye'yi «dış borç açısmdan dünyanın en kötü on ülkesi arasına» düşürmektedir. Dünyanın en kötü on ülkesi arasmda, iy fi>"atları anormal hızla artan ve yüksek oranlarda devalüasyon yapmak zorunda kalan ülkelerden Brezilya ve Arjantin de bıılunmaktadrr. KRîDili İTHALAT DÖŞÜYOR Çeklerin ödenmercesi ve ithalâtın karşılıkiannm bulur.amama sı bir başka sonuç daha yaratmıştır. O da, Cephe Hukümetinin ıthaîâtı sürdürme amacıyla bir yıl önce basvurduğu kredıli ithalât yöntem: ile Ügilidir. En azından ithalâtı sürdürnıe'ıî ve ödemeleri bir anlamda ertelemek amacıyla geçen yılın mayıs ayında kredili ithalât yöntemi getirilmiştir. O tarihte anılan yön teme başvurulması iş çevrelerince önerilmiş ve Cephe Hükümeti bu isteği onaylayarak, yürürlüge sokrr.uştur. Ne var ki, kredili ithalâta yönelinmesi yine aynı tarihlerde yo gun bir biçimde eleştirilmiş ve ilerde «daha da ağır bir durumla karşılaşılacağı» belirtilmiştir. Ancak, bu uyanlara Cephe Hükü metinin olumlu bir yanıt vermediği görülmüştür. Döviz rezervlerinin erimesiyle birlikte, süresi dolan kredili ithalâtla getirtilen mal karştfıklannin ödenmez olduğu aynca saptanmıştır. Yaklasık altı ay ör.ce ithal edilen bir malaı karşıhğı, yüksek fairle fkreriilii bugünlerde ödenmek zorunda oldugıı halde. dhviz olmaması nedenivle onlar da Ecevit (BasUrafı 1. Sayfada) Parti'nin iktidara gelisinın 27. yıldönümüne rastlamaktadır. Demirel'in gezisine, daha önce açıklandığının aksine Celâl Bayar ka tılmayacaktır. Demirel'in, bugünkü Erzumm konuşmasmdan sonra öteki gezi programı belli olmuştur. Program şöyledir: 15 mayıs Samsun, 16 mayıs Amasya Tokat, 17 mayıs Sivas. Yozgat, Kınkkale. 18 mayıs Bolu, Sakar>a, Kocaeli, Gerede, Düzce. 19 mayıs Çorlu, Lüleburgaz, Babaeski, Hav za Edirne. 20 mayıs Kırklareli, Tekirdaf, 21 mayıs Trabzon, Ri ze. 22 mayıs İzmir, 23 mayıs Aydın, Denizli, Nazilli. Bu arada Ecevit'in, yarın da Trabzon'dan sonra Eskişehir'de yapacagı konuşmanın yeri îl Seçim Kurulu taratmdan hatalı bulunarak iptal edilmiştir. 1. tlçe Se çim Kurulu 8 partiye göre yaptığı ad çekiminde. lon kişmin bile sığamayacağı Sıhhiye Durağır.ın küçük alar.ı CHPye düsnıiıştür. Bunun üzerine CHP, îl Seç:m Kurulu'na itiraz etmiş, bu arada seçime katılmadıkları halde kura çekimine katılan TİP ve TBP'nin çıkanlarak altı partiye göre yapılmasını istemiştir. îl Se çim Kurulu itirazı yerinde bulmuş ve propaganda yerlerinin ye niden tespitine karar vermiştir. Böylece, parti sayısı altıya inince ad çekimi de îstasyon alanı. Yenipazar ve Odunpazan sribi üç büyük alana göre yapılacak ve Ecevit'in yannki konuşmasını bü yük bir alanda yapması sağlanacaktır. Seçim propaganda konuşmalannın radyonun yanısıra TV'de de yayuılamasıyla ilgili CHP başvurusu dün Yüksek Secim Kurulu'na iletilmiştir. Ecevit'in imzasım taşıyan yazıda, Anayasa'nın ilgili maddelerinin T\" de de seçim propaeandası yap:lmasını öngördüğü hatırlatılmış. Seçim Y'asası'nda da buna mani bir madde bulunmadığı be lirtilmıştir. 298 sayılı Seçim Yasası'nm düzenlendigi günlerde Türkiya'de henüz TV bulunmadığını hatırlatmıştır. tsvan ve Kotil (Baştarafı 1. Sayfad») rapor vermışler ve pompa istasyonunun üzerinden halka ateş açanların daha sonra çeiik yelek li polislerce elleri havada oiaruk avluya indirilip götürüldükier»ni bildirmişîerdir. Ahmet İsvan daha sonra yaptıgı açıklamasında müdürlerinden aldıği yazılı raporlardan aaş ka elinde kanıtlar olduğunu ve ateş edenleri gören tanıklar bulundugunu söylemiş., ancak olaya tanık olan işçilerin adlannı, bir zarar gelmeM endişesıyle veıeme yeceğini bildirmiştir. Sular Idaresinden ateş edenlerin kimliklerine iiişkin olarak Aytekin Kotil de savcılığa veriiği ifadesinde, aynı kanıda olduğunu belirtmiştir. Kotil daha son ra yaptığı açıklamasında savcının olay günü meydanda oimadıgını ve polisin Suiar İdaresınde yakaladıgı kişilerin kımhkieri ni şündiye degin açıklamamosının, olayların tertip olduğunun kanıtı olduğunu belirttigini söylemiştir. Öte yandan, Toplum Suçları Savcüığı 1 Mayıs katliamıyla ilgili olarak Taksim'deki büfelerde çalışanların ifadelerini almağa başlamıştır. Taksim'delci Kristal büfenin ifadeleri alınan sahibi ve yedi işçisi daha sonra olayı söyle anlatmışlardır: cAksama doğru bir anda silâhlar patlamağa basladı ve vitrin camlarımız kurşunlarla parçalan dı. Bu arada içeriye karnından yaralı bir genç getirdiler. Yayi:m ateşi bir ara duruldu ve bir grup gelip yarahyı götürdü.» Büfede çalışanlar bu arada İntercontinental Otelinden ve Sular İdaresinin üzerinden ateş açanlann ajanlar olduklarını da iieri sürmüslerdir. BUIUNAN CESEDİN KİMÜĞ! Öte yandan, Sheraton Otelt çev resinde dört gün önce bulunan cesedi tanıyanlar çıkmış, anoak kesin kimliği saptanamamıştır. Bulunan kişinin, •Uyuşturucu madde kullandığı, verem hastası olduğu ve bir kriz sonucu uldüğü» ortaya çıkmıştır. Beyoğlu Emniyet Amirliği yetkilileri bu konuda verdikleri bilgide cesedi özellikJe Taksıın çevresindeki simitçi, satıcı, kâhya gibi kişilerin tanıdıklarını, an cak ismini bilmediklerini, ölen kişinin hiç konuşmayan, Sheraton Oteli arkasında buharların dışarı verildiği ızgaraların üzerin de yatan bir kişi olduğunu sö>lediklerini bildirmişlerdir. Tahkikat Savcısı Burhan Ersoy da, cesedin otopsisi sonucu, üst tarafı oldukça yıpranmış sakallı kişinin uyuşturucu madde kullandıgmın ve verem olduğunun ortaya çıktığını belirtmiştir. Daha önce cesedin üstünde DİSK gömleği bulunduğu yolunda polisin verdigl bilgiye karşın ise savcı şöyle konuşmuştur: «Cesedin 1 Mayıs olaylan i!e bir ilintisi olduğu yolunda en ufak bir ipucu yoktur. Ceset DİSK gömleği ile bulunmamıştır. BÜ bir söylentidir.» DGB Türkİş [Başlarafı 1. Sayfada) rekçe olarak, Türkiye'ye gidecek komisyonun başkanı ve DGB merkez yönetim kurulu üyesi Karl Schwab'ın a>nı tarihlerde Federal Almanya içindeki baska toplantılara katılması zorunluluğunu göstermiştir. «Alman Sendikalar Birliği'u nin uzun yıllardan beri «Türk İş» iie organik bağlantılan vardır ve Ttirk İş'in iki görevlisi, «DGBn'nirı Düsseldorf'taki genel merkezinde sürekli memur olarak çahştınlmaktadır. Bu organik bağlantılar sonucu «DGBu «Türk İşııi, Türk işçi hareketi ;dn gerçek temsilcîsi olarak kabul etmiştir. Ancak son zamanlarda. «DGB» yönetim çevrelerinde «Türk îşn'in tuhımuna karşı beliren kuşkulann yoğunlaştı ğı belirtümektedir. Özellikle «Se çimlerde hangi siyasal partinin destekleneceği» konusundaki gelişmelerden sonra bu kuşkular belirginlik kazanmıştır. Sendika çevrelerine yakın bazı Alman gazetecilerinin değerlendirmesine göre «DGB», Türkiye için bir dönüm noktası oluştura bilecek 5 haziran seçimleri arefe sınde. «Türk İş» ile Türkiye'de kolkola gözükmeyi siyasal açıdan sakıncalı görmektedir. KAYIP İETT kartımı, tTÜ şebekemi yitirdim. Hükümsüzdur. EKREM ARSLAN • Karayolu ulaştırmacılığında en yüksek vergi 1 milyon 800 bin lira Kara ulaştırmacılığında en yüksek vergiyi 1 milyon 827 bin 926 lirayla Bosfor Turizm A.Ş. ödemiştir. 23 otobüsü olan şirket, Ankara'ya ve Avrupa'nm çe şitli ülkelerine raşımacılık yapmaktadır. 200300 otobüslük konvoyu olduklarını bildiren diğer şirketlerin, ödedikleri verıri tutarlannın bir mılyor.u büe bul madığı belirtilmektedir. (Baştarafı 1. Sayfada) olanaklannı kısıtlamaktadır. Seçim sonrasında kurularak bir hülcümeti şimdiden bağlavan bu duruma MC Hükümetinin iki yıllık yönetimlyle süriiklenmiş bulıınuyoruz. 5 hariran seçimlerindeıı sonra kurulacak bir hükümet ne yapabilir? Türkive'nin bağlı bulunduğu uluslararası ekonomik kuruluşlar, ABD ve Federal Almanya gibi kaynakları güçlü odakların etkisi altındadırlar. Türkiye'nin BERKER'iN OÖRÜ^Ü tjereksinmesi ancak ivedi clış TÜSİAD tiaşkam Feyyaz Ber porçlanmalarla giderilebilir. Bu keı açıkianidsında öuceki jün g:ı durumda yeni krediler için dış zctemızde yer lan Tİ'.SİAD üye çevrelerin ileri sürdüirü eknnomik ve siyasal yeni koşullara bok'rinın istedık>rı döv^Zı alama dıkları yolundakı tıaberle ilgili. yun eğmekten başka çare yok • Maliye Bakanlığı bıze hiçbir sı mudur'.' nırlama getırmedi, böyle bir sıBu soruya ancak seçim saudımrlamayı da ima etmedi. B:z ki gından çıkacak oylar yanrt bulaşi başına 5 bin dolar talep ettik bilir. Esld formülle işbaşına jeve bu talebimizin tümü karşıîaıı yebilecek bir siyasal iktidarın dı» dem:ştir. olanakları bellidir. Ancak seçim sandigından yeni bir hükümeti Berker şöyle devam etmiştir: «Şimdi artık herkes içte ve dış ve yeni bir Türkiye'yi simgeliveta Türkiye'ye bakıyor. Haziranda cek güçte bir taze iktidar çıkayapılacak seçimlere bakryor. Se bilirse, dıs dünyada bulunan yeni çimin getireceği sonuçları ilgi i potansiyelleri kullanmak fırsatı••• çinde bekliyor. Her mali kurum m belki varatabilirir. ve kuruluş Türkiye'ye yaptığı borçlanmaiarın geri ödenme biçımlerini görmek, ögrenmek istiyor. Kısacası kredısinin riskinı saptamak istiyor. Bu açıdan her (BasUrafı 1. Sayfada) barJ:a kendi risk hesaplamasını adlı polis memuru ciğerinden yapıyor. Bizim açımızdan önem aldığı yarayla ölmüştür. li olan seçim sonrasına devroluMamak istasyonu tarafına kanan faturanın büyük olmaması, çan Atıf Bahçivan burada Dir ödenebilir olması gereğidir. taksiyı çevırmış, sılâh zoruyla Daha açığını da söylemek :nüm şoförün 300 ürasını almış, daha kün: Türkiye üzerinde esen olum sonra Göz Bankası cıvannda &uz bavadan ötürü bazı fızıbi; taksiden mip izinı kaybettırmeyi projelerimiz için dahi kredi sag başarmıştır. layamıyoruz. Bu son derece köOlay yerine gelen savcının yaptü bir durum. Bütün bu durum tığı araştırma sırasında bir adet lar içinde ambargo durumunun 9 mm çapında boş kovanla üç da olumsuz bir faktör olduğu adet 7,65 çapında boş mermı «togözden kaçırılmamalıdır.» vanı bulunmuş. bu mermilerden Berker aynca konuyu iki odak ikisinin MKE Kurumu yapısı olnoktasında toplayarak şöyle de duğu anlaşılmıştır. miştir: «TUrkiyenin döviz soruAtıf Bahçıvan'm bir süre önce nu bugünün sorunu değildir. ODTÜ Rektörü Hasan Tan taraDünya koşulları MC'ye .eya ıından ODTÜ Errak MüdürlüCHPye göre değişmez. Serbest ğüne odacı kadrosuyla atandıgı piyasa rejimi içinde siyasi parti ve sağcı bir milıtan olarak taler arasmda büyük siyaset fark nındığı ileri sürülmektedir. lılığının bulunmadığı açıktır. İSTANBUL'DA Türkiye'de siyasi iktidar demok Bağlarbaşı Cumhuriyet Llse ratık çızgide kaldığı sürece orta si Türkçe ögretmeni ve Mü ve uzun vadeli borçlanmaları dür Muavini Nurettın Kılıç, hem zaıuret hem de bir haklılık önceki aksam evine giderken beş ölçüsüdür. Sorun 4. plânda fi kişilik bir komando grubunun nansnum gereğinin dış mali grup saldırısma ugrayarak dövülmüş, lara iyi anlatıimasıdır.» silâhla tehdit edilmıştır. OlayDEVAÜJASYON ZORUNLUDUR dan sonra Haydarpaşa Nümune Prof. Dr. Kıvanç Ertop ise Tür Hastanesinde tedavi gören öğretmenin sağ koluna üç dıkiş atılkiyenin çok büyük bir doviz dar nuştır. Kadıköy Adlı Tabıpliğinboğazı içinde bulunduğunu doğru den üç gün çalışamaz, 8 günde layarak Merkez Bankasımn son günlerde vaziyet cetvellerini açık geçer yolundaki raporunu yeterlamaktan kaçınarak konuyu £iz siz bulan öğretmen Kıhç, Savcılemeye çaliştığonı söylemiş baîı lığa baş\Tlrmuşt«r. Olay, liseds kacıiar ile iş çevrelerinin de ko büyük tepki uyandırmış. öğretnuyu dogruladıklarını söylemiş menler tarafından kınanmıştır. Kadıköy'de bir süre önce Yeşil tir. Ertop bugünkü koşullar aisaray iş hanında üç polis memu tında bir devalüasyondan kaçınil maz duruma gelindığıni ve piya runun yaralanmasıyla ilgili olarak gözaltma alman Arif Naci sada stokçuluğun başgösterdiği Dinçer, Tarık Bitlis ve Ahmet Şa ni ileri sürmüştür. hin adlanndaki öğrencüer dün çı ÎRTAN NE DfDi! karıldıkları mahkeme tarafından Konuyla ilgili olarak görüşü tutuklanmışlardır. sorulan Ege Bölgesi Sanayi OdaBu arada güv'enlik kuvvetlerisı Meclis Başkanı ve TÜSİAD nin bir yurtta yaptığı arama sıra Başkanvekili Şinasi Ertan, a.a.' sında üzerlerinde tabanca ve mer nın haberine göre döviz harcamir çıktığı öne sürülen Bahattin malarındaki azalmayı sağlamak Bilgin ve Aslan Çağlayan da tuiçin ithalâtın cazibesinin azalnltuklanarak cezaevine gönderilmaya çalışıldığını, bunun da anmişlerdir. cak bir devalüasyon ile mümkün ZORLA PARA T0P1UYORLAR olabileceğini savunmuş, şöyle demiştir: Ankara'daki 16 demokratik ör«Her seçimden sonra, uygu güt dün yaptıkiarı ortak açıklımada, ülkücü dernekiere faküllanan seçim ekonomisi ekonomide birtakım sorunlar yaratır. An telerde öğrencilerden zorla para toplandığmı öne sürmüştür. İçcak temennimiz bu sorunlann işleri ve Adalet Bakanlannın büyük boyutlara ulaşmamasıdır. uyarüdıklan ve önlem ahnması Kesuılikle adını ağzıma bile alistenen açıklamada, «Öğretim kumak istemiyorurn ama, bu karar rumlannda sürdüriilen faşist bas ve uygulamalar «seçimlerden son ra bir devalüasyon yapılacaktır» kılara bir yenisi daha eklenmiş ve birçok yüksek öğrenim kurugörüşüne yoğunluk kazandırmak munda faşist örgütlerin seçim tadır.» kampanyalarını fınanse etmek ODALAR BiRLİĞİ amacıyla haraç toplanmasına çiÖte yandan ANKA'nın habe rişilmiştir. Daha önceleri Ülkü rine göre, Ankara'da bugün Ocaklanna bağış adı altuıda alıtoplanacak olan Türkiye Ticanan haraç, bu kez artık isim de ret Odaları. Sanayi Odaları ve belirtilmeden pervasızca toplanTicaret Borsalan Birliği Genel maktadır. denümiştir. Kuruluna sunulmak üzere hazırAnkara Abidinpaşa Taş sokaklanan «İktisadi Rapor» 1977 büttaki evde oturan ortaokul öğçeşinin enflasyonist nitelik taşıretmeni Feyzullah Erdoğan ile dığı belirtilerek, özellikle kamu hemşire esi Sakine Erdoğan öniktisadi kuruluşlarınm finansmaceki gece, kapılarını çalan iki nında en az emisyon yolunun akişi tarafından üzerlerine tabanranması istenmiştir. ca ile ateş edilerek yaralanmışDevlet veya bankalar konsortır. siyumu ile dışardan orta vadeli Endüstriyel Meslek Iisesüıde kredi sağlamanm mümkün ol Asım Üstinali adlı öğrenci, üç ki duğunun savunulduğu raporda, şinin saldırısına ugrayarak bıçak Dövize Çevrilebilir Mevduat (D lanmıştır. ÇM) kredilerine iiişkin olarak İzmir caddesinde bir kahveha şu görüşlere yer verilmiştir: neye baskın yapan silahlı bes ki şinin açtıklan ateş sonunda kah «Devlet ve kur garantisi sağvede oturmakta olan Oktay Erol lanarak hükümeti sorumluluk alyaralanmıştır. tına sokan DÇM uygulamasından yavaş yavaş uzaklaşmalıdır.» ADANADA Adana'da komandolarm bulun duğu bir takside, iki tabanca üç şarjör ve 61 mermi ile dinamit (Bajjtarafı 1. Sayfada) lokumu ele geçirilmiştir. kararma önce uymuş ve Çalıkoğlu'nu bir günlüğüıie yeniden eski görevine atamıştır. Yönetim Kuruıu üyelıği süren Çalık(Baştarafı 1. sayfada) oğlu, ertesi gün görevinden ikinrafından yakaianmışlar ve Emci kez. alınrnıştır. Bunun üzer.ne götürülmüşleritinci kez Danıştay'a giden Mus niyet Sarayına tafa Çahkoğlu, ikinci kez yürüt dir. Emniyet Sarayında yakalanan CHP'li genç!erden 25'i sermeyi durdurma kararı almış ve best bırakılmışlar, ancak İl kararın uygulanmasını istemişGençlik Kolu Başkanı Keskin tir. Ancak, Danıştay'ın bu ikinci ve 5 arkadaşı savcılığa götüriilkararı uygulanmayınca, Emekli Sandığı Yönetim Kurulu eski müşlerdir. üyesi, Ankara Sekizinci Asüye CHP Ankara İl Gençlik Kolu Hukuk Mahkemesi'nde Bakanlar Başkanı Mehmet Keskin ile bir Kurulu üyeîerinin tümü hakkm likte gözaîtına alman CHP'li da manevı tazminat davası aç gençler şunlardır: mıştır. Erhan Bener, Tevfik Topçu, İki gün önce belirlenen mahErol Pabuççu ve îbrahim Yakeme kararı gereğince, Ttrk lım. hukuk tarihınde ilk kez Bakanlar Kurulu üyelerinin tümü «DanışÖte yandan, ön seçim günü tay kararına uymadıklan» geCHP'li delegelere ateş açılan rekçesiyle manevi tazminat öde Atatürk Lisesi'nde iki savcı tameje mahkum edilmişlerdir. Ba rafından yapılan inceîeme sokanlar Kurulu Uyeleri toplam nunda, okul müdürü ve diger olajak 240 bin lira ödemeye mah yöneticiler hakkmda «memurin kum olurlarken, Başbakan Sü muhakemat» kanunu'na dayamıa leyman Demirel ile Maliye Baka rak idari soruşturına açılmıştır. nı Yılmaz Ergenekon 240 bin liKAYIP Nüfus cüzdanımı rarun 50'şer bin lirasını, diğsr bakanlar da 5'şer bin lirasmı kaybettim. Hükümsü?:dür. ödemeye mahkum edilmişlerdir. Abdurrahman KÜRKÇÜ Ankara'da Başkent Notları (BaşUrafı 1. sayfada) yani dostudur Demirel'in, görüşlerinden. eylemlerinden yanadır. Sadece Demirel'in mi? Havır Demırei'in kardeş: Şevket Demireiın de en azız dostudur. öyle bir dostu ki b;r Genel Müdür olduğunu ha'irlamayıp ne zaman hatırladı ki? basm toplantısı metnini gazetecilere bizzat dağıtacak kadar yakınıdır Demirel • Şevket 'in. Başbakan Demire! Londra nzirve» toplantısına gidiyor, a.a. Genel Müdürü de. elbette gidecektir. Anp a.a. Genel Müdürür.ün bizzat verdiğı haberler ülkede alay konusu oluverd: bermutad. Süleyman Demirel sanki Başbakan değil. yumnık kralı. bir /urmuş masaya yumruğ'jnu, ABD Başkanı neredeyse küçük dılini >T.ıtup altına şey edecek. Hani ' Demirel'ın jumrufu da cüsse olarak hallicedir ama Demirel yumruğunu kullanmaz bu işi komandolara yaptırır, kendisine yumruV: atana bile mukabele edemed: de yere düştü bur nunun üstüne. Uzun sözün kısası, dıyelim ü, «a.a. Genei Müdürü Onuk gibi dostun olacagına, Fikret Otyam gibi düşmanuı olsun» Süleyman Bey. şimdi bay Onuk, . hemen tekzip döşenir bu yazıya. hu>udur. ben eskisi giti gulroece yazılar yazamıyorum, ortamdan. Ol nedenle bu işi Başkent Notlarında a.a.'nm Genel Müdürü yapar, eğlendinr sizleri, n'idelim?. Bay Necmettin Erbakan MSP Genel Başkanıdır. hukümetia ortağıdır, biimem kaç aydır birlikte icrayı sanat eyliyorlar Demirel ile. Erbakan Devlet Eakanı ve Başbakan Yardımcısıdır ve Demirel Londra'ya gittiği ıçın Başbakana vekâlet etmektedir. lşte Bay Demırel Londra' da :ken yıımruk hikâyesi üzerine. basın toplantısmda veiâie: ettlği adam için, o makamda bulunan adam için sarfottiği sözler: «O masayı \i:ra vura parçalasan kimı aldatacaksın? Sen kim, Carter'ın karşısmda yumruk vurmnk kim? Sadec9 Carter'e yaranmak için kırk yumruk vurmaya değil, yusyuvarlals gövdenle fıldır fıldır takla atmağa. ne olursun beni Türkiye' de ko'ru diye gittin, seçimi kazanmak için Amerika'dan desr tek. istemeye gittin.» Eee, bu sözler de Demirel'e meheldir. Zamanın behrinde Türkiye Basbakanı Ismet İnönü, ileri yaşıyla Amenka'ya gittiğinde Demirel başta rlmak üzere yandaşlarıyla İnönü'yü akıı lan sıra düşürmüşlerdi. O gün düşürenler arasuıda bulugan Osman Böiükbaşı. Demirerin sonraki icraatma bakıp, «Elim kLılsaydı da bu işe oy vermeseydim» dediğini biimem ınkâr mı eder, yoksa hatırlar mı? Sim dileri Demirel'in yakınıdır da.. Şimdi bay Demirel kalkıp da Erbakan'a dese ki, «Ey Necmettina, bunu sen mi söylüyorsun? Sen Arabistanda onun bunun önünde, arkasında, günde beş vakit eğilip kalkarken, o yusyuvarlak gövdenle fıldır fıldır takla atarken beni Türkiye'de koruyun demek isterken, ben sesımi çıkardım mı?« A l BİRİNİ, VUR OTEKiNE Ama ne kadar mehel oiursa ol sun, tek kelimeyle ayıptır Erbakan'ın yaptığı. Geçenlerde «Cello»dan söz etmiştim, bir oku rum «Cello kimdir?» diye telefon etmişti. Cello, Dogulu yurttaşların gırgırına anışıyia, Celal Bayar hazretleridir. Hazret yine kolları sıradı, CHP iktidara gelirse komunizm Türkiye'ye yayılırmış. Geçen seçimde DP'yı destekleyen ne de haynnı görmüştü ya DP bu desreklemenin şimdi AP'yi destekılyor, AP de haynnı görür inşallah bu destek lemenin. Bay Cello geçenlerde bir gazinoya gitmiş. beşuş bir cehreyle, ağzır.a mikrofunu uza tan hatun kişi^ bakıyor, ağzı yan açık. Gazeteain buna ilişfcn başlığı da şöyle: • Ata'nın ruhunu şad içm Bayar gazuıoda şarkı söyledi» ikinci başhk da şöyle: «Bayar şarkısını bitirinee h3İk fmaşallah) diye bağırıp alkışladı. Hanende Cello'nun söylediği. yani Ata'nın ruhunu şad :çın söy letiiği şarkının adı da «Cana raki bi handan edersm. işte Cello, Ata'nın ruhunu, oidum olası böy İe «şad» etmiştir. Daha fazla «şad» edecekti ama, ah şu 27 Mayıs 1960 olrhasaydı. Hanende Cello, daha sonra beraberindeki lerle birlikte «Cem'mi gafir. halınde gazinodan aynlmışlar, o keyifle de sanırım, CHP'nın iktidara gelmemesi için meşverete başlamışlardır. Sahi, gazinocular kralı Fahret tin Arslan. şa sualar yurt ttışın da mı acaba? Düşünün bir kere. çıkar gazinösurida, ya da Bebek te, bir «Ay mehtabı» altında, Bülent Ersoy, Zeki Müren. Safiye Ayla. Müzeyyen Senar, Gönül Ya zar, Ela Altın ve de bilmem kim den sonra as solıst oiarak Gello'yu dinlemek ne de tatlı olur? Böylelikle her gece Ata'mn ruhunu da şad eder, devrimlerini de kollarmş olurduk bu sayede. Ama nerede bizde bu ticarî kafa? Günahını almayayım ve he men açıklayayun. buna iiişkin haberi aa Genel Müdürü Onuk vermedi, zira kendisi o s:rada Londra'da Demirel'in joımruğunu \urup kırdığı masanın camlannı topluyordu zaar. Carter (Baştarafı 1. Sayfada) ken, Demirel ve Karamanlis'i aralarındaki görüş aynlıklannı gidermeye çalıştıklan izlenimi bı rakır bir şekilde birbirleriyle ko nuşurken göxdüğünü söylemiş. her iki Başbakanın da sorunun bansçı çözümü için kesin taahhütte bulunduklannı if ade etmiştir. Başkan Carter, Demirel ile görüşmesi sonunda Türkiye'nin Kıb ns sorununa makul bir çözüm bulunmasmın ABD için «büyük önem» taşıdığı konusunda ikna olduğunu söylemiştir. Baskan Carter son üç yıl içinde Türklerin ABD ile ilişkilerinin bozulmasından hayal kınklığına uğramalarına karşm, Kongre'nin ABD'nın Türkiye'ye aske ri yardımını 50 milyon dolar arttırmasını onaylayacağmı gösteren belirtüerden memnunluk duyduk larını ileri sürmüştür. Senato Dış İlişkiler Komisyonu geçen hafta Türfcye'ye askeri yardımın 125 milyon dolardan 175 milyon dolara çıkarılmasını k3bul etmişti. (a.a.) Danıştay İSİM DEĞtŞlKLlĞt Üsküdar Asliye 3. Hukuk Hakimliği'nin 1977/93 esas 1977/93 sayılı kararı ile Hasan Hüseyin olan adım Hasan olarak deği;ürilmiştir. Hasan Hüseyin KARADAĞ Gökhan Reklâm: '4593 CHP Pamuk Telefi Üstüpü Parça Bez Hatalı Bez ve Hurda Malzeme Satılacaktır 1 Yukarıda yazılı mallar 20/5/1977 cuma günü saat 10.00'da açık pazarlık suretiyle şartnamesi esaslan dahi:inde satışa arzedilecektir. 2 Pazarlığa iştirak edebilmek için teminatın pazarîığa başlamadan evvel komisyon başkanhğma yatınlmış olması şarttır. 3 Satışa arzedilen mallar mesai saatleri dahüinde müessesemizde görülebilir. 4 Müessesemiz satışı yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Dos: 235 SÜMERBANK OŞ/SK KAYSERİ PAMLKLL SA.VAYİ1 MÜEGSESESt (Basm 16735) 4585
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle